• Sonuç bulunamadı

Bir açıklama

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir açıklama"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BİR AÇIKLAMA

7 7

c,ı şrQi

ı

A H M E T ESENDAL

Dergimizin haziran 1972 günlü sayısında Kerim Yund’un “ E- sendal’dan Anılar” başlıklı bir yazısı yayımlanmıştı. Memduh Şevket Esendal’ın oğlu Prof. Dr. Ahmet Esendal, adı geçen yazı ile ilgili olarak bir açıklama göndermiştir. Açıklamayı olduğu gibi yayımlıyoruz. Sayın Kerim Yund,

Türk D ili dergisinin haziran 1972 tarihli 249. sayısında yayımlanan “ Esendal’dan Anılar” başlıklı yazınızı okudum.

Kendisini yakından tanıyan bir kişi davranışı ile kaleme aldığınız ve anı olarak isimlendirdiğiniz hata ve hayal dolu olaylar, her halde duyul­ muş, ya akılda yanlış kalmış ya da sizce yakıştırılmış, doğruya uymayan anılar olduklarını bildirmek zorunda kaldığım için, umarım ki beni kına­ mazsınız.

Örneğin, rahmetli Falih Rıfkı Atay ve Sayın Yakup Kadri Karaos- manoğlu için sarfettiğini söylediğiniz “ Onlar Atatürk’ü tanımazlar.” deyi­ mini yadırgı ile karşıladım. Çevresinde, insanlara saygı ve sevgi duygusu ile tanınan, özellikle adı duyulmuş yazarları kendisinden çok üstün değerde, edebî kültür sahibi kişiler olarak öven Esendal’ın, Atatürk’e kendisinden çok yakın olan bu kimseler için bu denli konuşmasını, kendisini yakından tanımış olsaydınız siz de yakıştıramazdınız.

Büyük adamlar tek yönlü kişiler olmadıklarından, Atatürk’ü de herkes kendi açısından görür ve öyle tanır. Ola ki Esendal da “ Onlar Atatürk’ü bizim açımızdan tanımazlar.” demiş olmasın.

Bundan sonra gelen ve benim yakından bildiğim anılarınızdaki hata­ lara bakarak, tanığı olmadığım bu sözün de ona ait olmadığı kanısına var­ dığım için özür dilerim.

Kore Savaşlarına katılan subay olayına gelince, bu delikanlının adı Ahmet değil, Mehmet Rıza’dır. Kendisi Doğu Türkistan mücahitlerinin lideri rahmetli Mehmet Emin Buğra’nın yeğenidir. Kore’ye gitmesi söz konusu olduğu zaman Esendal, bu delikanlıların yurda getirilmeleri ve eğitilmelerini sağlayan Sayın İnönü ile ve sadece onunla görüşmüş; bu gi­ dişin, meslek açısından o kimse için yararlı olacağı kanısına varılmış ve subay Kore’ye giden ilk kafileye katılmıştır.

Milliyetçi Çin Cumhurbaşkanı Çan-Kay-Şek’in evimize getirdiğiniz hanımı da, yukarda, adını andığım Mehmet Emin Buğra’nın rahmetli eşi Bn. Emine Buğra’dan başkası değildir. Bunu okuduğum zaman ve şimdi bu satırları yazarken, içimden gülmek geldiğini söylersem, beni kınamaz­ sınız !

(2)

AHMET ESENDAL 427

O .yıllarda evimize gelenler içinde politika ile uğraşan kimseler de yok değildi ama, bu toplantılarda politika konuşulmaz; sizin de buyurduğunuz gibi edebî ya da tarihî sohbetler yapılırdı. Bu arada, adını andığınız rah­ metli Tecer, evini İstanbul’a kaldırıncaya kadar toplantı ya da ziyaretle­ rinden uzak kalmadığı gibi, Sayın Tuncel de sadece kendi kişiliği ile değil, ayrıca büyük oğlunun sınıf arkadaşı olması nedeni ile de rahmetliyi son günlerine kadar bırakmayan hatır bilen kişilerdendi.

Esendal’m etrafındaki bu dost çevresinin son zamanlarda seyrelmesinin nedeni, bu kimselerin kendini terk etmelerinden değil, aksine onun, ömrü­ nün son yıllarını torununa hasretmesinden ve dostlarını ihmal etmesinden- dir.

Özel bir değer verdiğiniz “ Lamba” anısı da sizin çizdiğiniz gibi de­ ğildir, sayın yazar.

Bu olayda baba, titiz, haşin, yanına güç yaklaşılır bir adam değildir. Aksine yumuşak, evine ve çocuklarına içi sevgi dolu bir kimsedir. Hanımı, onun en yakın hayat arkadaşı olduğu için, en kötü günlerde dahi onun dayanağı ve dert ortağı olmuştur. Bu adam EsendaPın kendisidir.

Ailenin o günlerdeki geçim durumu dardır. Baba evden çıkarken ha­ nımından sadece bir sigara parası almakta, oturdukları yerden basımevine kadar yayan gitmektedir. Evde elektrik vardır ancak idareli kullanılır. Çocuklarının ders çalışmaları için yanan elektrik, baba çalışacağı zaman söndürülmekte ve gaz lambası ile idare edilmektedir. O yazı yazarken ço­ cukları da masanın başından ayrılmaz, konuşmasalar bile babalarının yanında olmak ve onu seyretmekten hoşlanırlar. Baba için de bu büyük bir zevktir.

Küçük oğlunun, masa üzerinde duran anahtar zinciri ile oynama alış­ kanlığı vardır. Baba her seferinde dikkatli olmasını, lambayı kırarsa yaz­ makta olduğu ve yarma yetiştirmek zorunda bulunduğu yazısını bitireme­ yeceğini, bu yazının ise onların ertesi günkü yemek parası olduğunu söyler. Bunu çocuk da bilir ama, içindeki güdüyü yenemez ve zincirle oynamakta devam eder. Nihayet bir gece babanın dediği olur ve lamba kırılır.

Baba “ Sağlık olsun.” der. “ Haydi gidip yatalım, ekmek parasını başka yerde ararız!”

Çocuk ister ki baba kendisine iki tokat atsın da, ödeşsinler. Dayak, çocuklarda iç sesini susturmak için tek kurtuluş yoludur. Böyle olmayınca, ağabeyi ile birlikte yatmağa çıkar ve yatağında ağlayarak uykuya dalar. Bu çocuk, size bu mektubu yazan kimsedir.

Görüyorsunuz ki sayın yazar, anılarınızda yanılgı kadar, değer düşü­ ren yanlışlıklar da var. Değer verdiğim için cevaplandırmak zorunda kal­ dığım bu değerli yazınızın, bu saydığım yanlışlıklarla okuyuculara iletil­ mesini sakıncalı bulduğum içindir ki, size bu mektubu yazmak istedim.

Saygılarımla...

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu nedenle çalışmamızda, tek doz FCA ile indüklenen sıçan adjuvan artrit modelinde, RAS ana ürünlerinden olan ve Ang II‟ye ters yönde etki gösteren MasR

İstanbul Anakent Belediye Başkanı Başkanı N urettin Sözen, dün hizmete açtığı Kartal B elediyesi'nin ya p tırd ığ ı kreşe, "Çetin Emeç " adını

Fakat, ezelî sevgilisi güle bile derdini anlatamıyan zavallı bülbülün varakı mihri vefasını her yerde olduğu gibi burada da ne okuyan, ne dinliyen var.. Saat

Yaşlandıkça parmak uçlarındaki derinin esnekliğinin kaybolması, parmak izi desenlerindeki çıkıntıların kalın- laşması gibi sebeplerle parmak izimiz biraz değişse de ad-

birçok alanda kullanılmaya başlanması, bir bilim kurgu öğesi olan insanlarla robotların savaşının o kadar da uzak bir ihtimal olmadığını gösteriyor.. Bu çerçevede

Ağaoğlu Ahmet bey gibi Kafkasyada Çarlar idaresin­ de başlayarak bugüne gelinceye kadar gazeteci, muallim, müder­ ris, mebus, daima Türk milleti ve Türk

Ayrı- ca yerleşim sıklığı Mg ve total protein düzeyleri ile AST ve LDH aktivitelerini; rasyon enerji düzeyi total protein ve glikoz düzeyleri ile AST, GGT ve ALP

Yapılan korelasyon analizi sonucu, üniversite öğrencilerinde kişiler arası bağımlılık düzeyi ile utandırılma korkusu ve sosyal onay ihtiyacı arasında pozitif yönde ve