Devlet sanatçısı Gülsin Onay, ülkemizin müzik ortamını şöyle özetliyor:allkış çok, ama altyapı eksik

Ht t r r iu e t'in

okurlarına armağanıdır

_{29 Ekim 1987 Perşembe}

Devlet Sanatçısı Gülsin Onay, ülkemizin müzik ortamını şöyle özetliyor

“î 7 - t î Y M S

tok,

oma

altyapı eksik

NİKAH MASASINDA

Piyanist Gülsin Onay, 20 Temmuz da yaşamını, Bilkent Üniversitesi nde ve Bonn Max Planck Üniversitesi'nde matematik profösörü olan Norbert Schoppacher, Müslümanlığı seçtikten sonraki adıyla Nurettin ile birleştirdi. Çiftin nikâh şahitlerinden biri de Kültür ve Turizm Bakanı Mesut Yılmaz'dı.

PİYANİST ŞIKLIĞI

Günlük yaşamında fazla şatafattan hoşlanmayan, konser provalarına sade bir şekilde giden Gülsin Onay, konserlerinde çok şık olmaya özen gösteriyor. Sanatçı. İstanbul'da verdiği konserlerine de üstü payet işli, uzun etekli gösterişli bir tuvaletle çıktı seyircinin karşısına.

En genç devlet sanatçımız piyanist

Gülsin Onay, Ankara, İstanbul,

Bursa ve Eskişehir'de bir dizi konser

vererek Almanya'ya döndü.

Dünyanın dört bir yanını gezen,

geçen yıl Kore'de “Yılın

Sanatçısı” seçilen Gülsin Onay,

ülkesinde gördüğü yakın ilgiyi,

sıcaklığı hiçbir şeye değişmiyor. Ama

üzülerek de olsa, teknik açıdan

birtakım eksiklerimiz olduğunu

söylüyor.

Rengin Uz

A

mancı olunca, Gülsin'in de başka bir mesleğe he­ ves edeceği düşünülemezdi... Küçükken, annesinin piyano san­ dalyesinin kenarına ilişen Gül­ sin'in sonunda istediği oldu... Kısa bir süre sonra annesi, piya­ noyu da sandalyesini de kızına bıraktı... Ve Gülsin 3 yaşında oturduğu piyanonun başından, bir daha hiç kalkmadı... Sonsuz sevgisine, üstün yeteneği de ek­ lenince, piyanist Gülsin Onay 33 yaşında en genç Devlet Sanatçı- 'mız oldu.

ilk piyano derslerini Verda Ün'den alan, 5 yaşındayken, İs­

tanbul Radyosu nda ilk resitalini

veren, 16 yaşında, Paris Devlet

Konservatuvarı'nın Yüksek Pi­

yano ve Oda Müziği bölümlerin­ den mezun olan Gülsin Onay, yaşamının büyük bölümünü dı- şarda geçiriyor.

YOĞUN BİR TEMPO

Temmuz ayında evlendiği, Müslümanlığı seçen matematik profesörü eşi Nurettin (Norbert)

Schoppacher ile Bonn'da yaşa­

yan Gülsin Onay. İstanbul, An­

kara, Bursa ve Eskişehir'de

konser vermek için ülkemize gel­ di. Boğaz'da balık yemeyi, va­ pura binip Kavaklar’a gitmeyi, arkadaşları ile sohbet etmeyi öz­ lemişti... Ama düşündüklerinin, özlediklerinin hepsini gerçekleşti­ remedi... Özel çalışmalarını, pro­ valar izledi. Akşam konserlere çıktı.

Amerika'dan Japonya'ya kon­

ser vermediği ülke kalmayan

Gülsin Onay, ünlü bir piyanist

olarak, oralarla bizim ülkemizi kı­ yasladığında nasıl bir tablo çıkı­ yor ortaya? işte, Atatürk Kültür Merkezi'ndeki konserinden son­ ra bunları ve önümüzdeki yıl yapmak istediklerini anlattı:

“Türkiye'ye geldiğim zaman çok seviniyorum. Buradaki se­ yircinin coşkusu beni sevindi­ riyor, mutlu ediyor. Her yıl bu ilginin arttığını hissediyorum. Buradaki sıcaklığı başka bir ül­ kede yaşayamıyorum. Ama dı- şardaki konserlerimde de piya­ nonun kalitesi ve salonun akus­ tiğini de burada bulamıyorum. Doğrusu onun eksikliğini de hissediyorum, önümüzdeki iki yıl için programım hazır. Kuzey Batı Almanya Filarmoni Or­ kestrası ile Almanya’nın 10 ayrı kentine, Çaykovski'nin 1. Pi­ yano Konçertosu ile turne ya­ pacağız. 13 Şubat ta, Türkiye'­ nin AET'ye girmesi ile ilgili ola­ rak düzenlenecek Türk Haftası nın açılışını yapacağım. Sonra bir Amerika, Paris, Ber­ lin, Münih ve Hannover turne­ lerim olacak. Hannover'de “Pro Musica" serisinde, Herbert von Karajan, Marta Argerich, Gidon Kremer, Annie Sophie Mutter gibi ünlü sanatçılarla birlikte olacağım. 89 sonuna kadar çok yoğun bir program bekliyor beni”.

/

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a To ro s Arşivi