• Sonuç bulunamadı

Türk kamu yönetiminde etik uygulamalar ve kamu çalışanlarının etik iklim algısı: Konya İl Millî Eğitim Müdürlüğü örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk kamu yönetiminde etik uygulamalar ve kamu çalışanlarının etik iklim algısı: Konya İl Millî Eğitim Müdürlüğü örneği"

Copied!
149
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI

KAMA YUNÖTEMİ BİLİM DALI

TÜRK KAMU YÖNETİMİNDE ETİK UYGULAMALAR VE

KAMU ÇALIŞANLARININ ETİK İKLİM ALGISI:

KONYA İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ ÖRNEĞİ

Adem ÇİÇEK

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

Prof. Dr. Ali ŞAHİN

(2)

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI

KAMA YUNÖTEMİ BİLİM DALI

TÜRK KAMU YÖNETİMİNDE ETİK UYGULAMALAR VE

KAMU ÇALIŞANLARININ ETİK İKLİM ALGISI:

KONYA İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ ÖRNEĞİ

Adem ÇİÇEK

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

Prof. Dr. Ali ŞAHİN

(3)
(4)
(5)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

ÖNSÖZ

Eğitim kurumları kamuda gerçekleşen etik dışı uygulamaların dışında kalamazlar. Bu kapsamda hızla değişen sosyo-ekonomik koşullarda etik ilklere açısından önemli rolleri söz konusudur. Etik dışı uygulamalar devletin diğer sektörlerinde olduğu gibi eğitim sektörünü de olumsuz düzeyde etkilemektedir.

Etik ilkelerin eğitim kurumlarında yerleşmesi, ilkeler tüm kurum paydaşları ile paylaşılması, yasa, yönetmelik ve toplumun değerleri ile çelişmeyen etik ilkelerin haya-ta geçirilmesi oldukça önemlidir. Bu kapsamda bu tezde Milli Eğitim Müdürlüğü kap-samındaki eğitim kurularında çalışan personelin algı, görüş ve düşüncelerine dayalı ola-rak kamuda gerçekleşen uygulamaların etik ilkeler açısından değerlendirmesi önem arz etmektedir.

Bu kapsamda tezin konusunun belirlenmesinden sonuçlanmasına kadar tüm aşa-malarda vana destek olan, görüş ve önerileriyle çalışmanın şekillenmesine ve tamam-lanmasına katkıları olan çok değerli Sayın Hocam Prof. Dr. Ali ŞAHİN ve bölümümüz-deki diğer akademisyenlere teşekkürlerimi sunarım.

(6)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğre n cin in

Adı Soyadı Adem ÇİÇEK

Numarası 174228001014

Ana Bilim / Bilim Dalı Kamu Yönetimi Anabilim Dalı / Kamu Yönetimi Bilim Dalı

Programı Tezli Yüksek Lisans (X) Doktora ()

Danışmanı Prof. Dr. Ali ŞAHİN

Tezin Adı

Türk Kamu Yönetiminde Etik Uygulamalar ve Kamu Çalışanlarının Etik İklim Algısı:

Konya İl Millî Eğitim Müdürlüğü Örneği

ÖZET

Milli Eğitim Bakanlığında çalışan kamu personelinin, kamu etiği konusundaki al-gı ve görüşleri ile ilişkili faktörlerin çok yönlü incelendiği araştırmada betimsel ve iliş-kisel tarama yöntemleri kullanılmıştır. Bu kapsamda nicel araştırma desenlerinden be-timsel tarama yöntemiyle katılımcıların kamu etiği algı, düşünce ve tutumları objektif bir yaklaşımla saptanmaya çalışılmıştır. Araştırma örneklemini Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğünde çalışan 254 personel oluşturmaktadır. Araştırma verilerinin ölçülmesin-de ‘Kamu Etil Algısı Anketi’ kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, katılımcıların üçte birsi kurumlarında çalışan personelin eğitim hizmeti sunarken etik dışı davranışlar-da bulunduğuna şahit olduğunu ifade etmiştir. Araştırma bulgularındavranışlar-dan bir diğeri ise katılımcıların en az yarısının “Veli veya öğrenci kendisinden yasal olmayan bir menfaat talebinde bulunduğu zaman veya etik dışı bir davranış talep ettiği zaman” bu durumu şikayet edeceğini ifade etmiştir. Katılımcı görüşlerine göre etik/ahlak dışı davranışlar Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kurumlar içerisinde en fazla bakanlıkta, özel okullarda

(7)

ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde gerçekleşmektedir. Araştırma katılımcıları okul yönetimi ve öğretmenlerin kendi kurumuyla iş yapan iş adamlarıyla veya velileri ile arkadaşlık etme durumuna katılmadıklarını ifade etmiştir. Ayrıca katılımcılar bir kamu çalışanı olarak, kamu çalışanına tahsis edilen kamu kaynaklarının özel işlerde kullanıl-masını doğru ve etik bulmadıklarını ifade etmişlerdir. Katılımcılar son zamanlarda ül-kemizde etik dışı davranışların (organize yolsuzluklar gibi)” yaygın bir şekilde gerçek-leştiğini düşünmektedir. Katılımcılar daha çok sırasıyla; dürüst-doğru olmak için, kişisel sorumluluktan dolayı, güven duygusundan dolayı, amaç ve misyona bağlılık, yasalar ve yönetmeliklerden, işe bağlılık duygusu, mesleki ve kurumsal kurallardan dolayı bir eği-timcinin kamu hizmeti sunarken etik davranması gerektiğini düşünmektedir. Buna kar-şın katılımcı görüşlerine göre kamu hizmeti görevini yaparken okul yönetimi ve öğret-menlerin etik davranmamasının başta gelen nedenleri öncelikli olarak çalışanının liya-katsiz olması, kişinin ahlak anlayışı, ve kişisel güç kazanma isteği olarak sıralanmıştır. Tüm bunlara ilişkin araştırma örneklemindeki katılımcılar eğitim kurumlarında iş etiği-nin/ahlakının yerleşmesi için öncelikli olarak atamaların adil ve eşit olması, şeffaflık ve açıklık, yasaların herkese eşit uygulanması, ödüllerin adil olması, sorumlulukların pay-laşılması, personelin eğitimi, kurumsallaşma, hesap verebilirlik, okulda ortak alınan kararlara uyulması, zihniyet değişikliği ve öğretmenlerin teşvik edilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir.

(8)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğre

n

cin

in

Adı Soyadı Adem ÇİÇEK

Numarası 174228001014

Ana Bilim / Bilim Dalı Kamu Yönetimi Anabilim Dalı / Kamu Yönetimi Bilim Dalı

Programı Tezli Yüksek Lisans (X) Doktora ()

Danışmanı Prof. Dr. Ali ŞAHİN

Çalışmanın İngilizce Adı

Ethical Applications in Turkish Public Administra-tion and Ethical Climate PercepAdministra-tion of Public Emp-loyees: A Case of Konya Provincial National Edu-cation Directorate

SUMMARY

Descriptive and correlational survey model were used in the study where the per-ceptions and opinions of public personnel working in the Ministry of National Educa-tion on public ethics were examined in a multidimensional way. In this context, the per-ception of public ethics, thoughts and attitudes of the participants was determined with an objective approach by using descriptive survey model which is one of the quantitati-ve research designs.The sample of the study consists of 254 personnel working in Kon-ya Provincial Directorate of National Education. Public Ethics Perception Questionnaire was used to measure the research data. According to the findings of the research, one third of the participants stated that they witnessed unethical behaviors while providing education and training services.Another finding of the study stated that at least half of the participants would complain about this when “the parent or the student requests an illegal benefit from him or an unethical behavior”. According to participant views, ethi-cal / immoral behaviors are mostly realized in ministry, private schools and District

(9)

Na-tional Education Directorates within the institutions affiliated to the Ministry of Natio-nal Education. The research participants stated that they do not agree in making friends with business people or individuals doing business with their own institution.In addi-tion, as a public employee, the participants stated that they do not find the right and et-hical use of public resources allocated to public employees in private works.The partici-pants think that unethical behaviors (such as organized corruption) have been widesp-read in our country recently. The participants were; In order to be honest-right, because of personal responsibility, because of trust, commitment to purpose and mission, laws and regulations, sense of commitment to work, professional and institutional rules, an educator should act ethically when providing public service. On the other hand, accor-ding to the participant opinions, the main reasons why school administrators and teac-hers do not behave ethically while performing public service duties are listed primarily as the lack of merit of the employee, one's moral understanding, and the desire to gain personal strength. Participants in the research sample states that as a priority for the es-tablishment of business ethics in educational institutions: fairness and equality of appo-intments, transparency and openness, equal application of laws to all, fair rewards, sha-ring of responsibilities, training of staff, institutionalization, accountability, compliance with joint decisions at school, change of mindset should be ensured and teachers should be encouraged.

(10)

İÇİNDEKİLER

BİLİMSEL ETİK SAYFASI ... Hata! Yer işareti tanımlanmamış. YÜKSEK LİSANS TEZİ KABUL FORMU ... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

ÖNSÖZ ... iii

ÖZET ...iv

SUMMARY ...vi

İÇİNDEKİLER ... viii

TABLOLAR LİSTESİ ... xii

GİRİŞ ... 1

BİRİNCİ BÖLÜM ETİK KAVRAMI 1.1. Etik İle İlgili Temel Kavramlar ... 6

1.1.1. Etik ... 6

1.1.2. Ahlak ... 9

1.1.3. Etik ve Ahlak Arasındaki Fark ... 9

1.2. Etik Teorileri ... 10 1.2.1. Teleolojik Etik ... 11 1.2.2. Bireyci Yaklaşım ... 11 1.2.2. Faydacı Yaklaşım ... 12 1.2.3. Deontolojik Etik ... 13 1.3. Etik Türleri ... 13 1.3.1. Betimleyici Etik ... 14 1.3.2. Normatif Etik ... 14 1.3.3. Meta Etik ... 15 1.3.4. Uygulamalı Etik... 16 1.3.5. Meslek Etiği... 17 1.3.6. İş Etiği ... 18 1.3.7. Yönetsel Etik ... 20

(11)

1.4. Etik Davranışları Etkileyen Faktörler ... 21 1.4.1. Bireysel Özellikler ... 21 1.4.2. Kültür ... 23 1.4.3. Değer Yargıları ... 23 1.4.4. Etik İklim ... 24 1.4.4.1. Bireysel Yaklaşım ... 25 1.4.4.2. İlkelilik Yaklaşımı... 27

1.5. Eğitim Kurumlarında Etik ... 28

1.6. Eğitim Kurumlarında Uyulması Gereken Etik İlkeler ... 29

İKİNCİ BÖLÜM KAMU YÖNETİMİ VE ETİK 2.1. Kamu Yönetimi ... 32

2.2. Kamu Yönetimi Etiği ... 33

2.3. Kamu Yönetiminde Etiğin Önemi ... 36

2.4. Kamu Yönetiminde Etik İlkeler ... 38

2.4.1. Hesap Verilebilirlik ... 38 2.4.2. Şeffaflık ... 39 2.4.3. Tarafsızlık ... 40 2.4.4. Eşitlik ... 40 2.4.5. Adalet ... 41 2.4.6. Profesyonellik ... 41 2.4.7. Nezaket ve Saygı ... 42 2.4.8. Hukukilik ... 42

2.5. Kamu Kurumlarında Etik Dışı Davranışlar ... 42

2.5.1. Rüşvet ... 43

2.5.2. Politik Yolsuzluk ... 44

2.5.3. Kayırmacılık ... 46

2.5.4. Zimmet ... 46

(12)

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

EĞİTİM KURUMLARINDA ETİK

3.1. Eğitim Kurumlarında Etik ... 48

3.2. Eğitim Kurumlarında Etik İklim ... 49

3.2.1. Bireysel Yaklaşım ... 51 3.2.1.1. Şahsi Çıkar ... 51 3.2.1.2. Kurum Çıkarı ... 52 3.2.1.3. Yeterlilik/Verimlilik ... 52 3.2.1.4. Yardımseverlik Yaklaşımı ... 52 3.2.1.5. Dostluk ... 53 3.2.1.6. Ekip Çıkarı ... 53 3.2.1.7. Sosyal Sorumluluk ... 53 3.2.2. İlkelilik Yaklaşımı ... 53

3.2.2.1. Kişisel Etik Kurallar ... 54

3.2.2.2. Kurumsal Etik Kurallar ... 54

3.2.2.3. Kanunlar ve Mesleki Etik İlkeler ... 54

3.3. Bireysel ve Kurumsal Etik ... 54

3.4. Etik Okul İklimi Yaratmak ... 56

3.5. Eğitim Kurumlarında Uyulması Gereken Etik İlkeler ... 57

3.6. Milli Eğitim Bakanlığı Kamu Görevlileri Etik Sözleşmesi ... 59

3.7. Kamu Yönetiminde ve Eğitim Kurumlarında Etik Konusunda Araştırmalar ... 61

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM TÜRK KAMU YÖNETİMİNDE ETİK UYGULAMALAR VE KAMU ÇALIŞANLARININ ETİK İKLİM ALGISI: KONYA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ ÖRNEĞİ 4.1. Araştırmanın Konusu ve Önemi ... 65

4.2. Araştırmanın Amacı ... 67

4.3. Varsayımlar ... 68

4.4. Araştırmanın Sınırlılıkları ... 68

(13)

4.6. Verilerin Analizi ... 69 4.7. Bulgular ... 69 4.8. Sonuç ve Öneriler ... 97 KAYNAKÇA ... 107 EKLER ... 119 ANKET FORMU ... 119 ÖZGEÇMİŞ ... 132

(14)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Etik İklimin Boyutları ... 25

Tablo 1. Etik İklimin Boyutları ... 50

Tablo 2. Katılımcıların Demografik Özelliklerine Göre Dağılımı ... 69

Tablo 3. Katılımcıların Meslek/Görevlerinin İncelenmesi ... 70

Tablo 4. Katılımcıların “Son zamanlarda sizin ya da ailenizden birinin aşağıda belirtilen kurumlardan hangisine veya hangilerine işi düştü?” Sorusuna Verdikleri Cevapların Dağılımı ... 72

Tablo 5. Katılımcıların Eğitim Hizmeti Sunarken Etik Dışı Davranışlar ile İlgili Görüşlerinin İncelenmesi ... 72

Tablo 6. Katılımcıların “Veli veya öğrenci sizden yasal olmayan bir menfaat talebinde bulunduğu zaman veya etik dışı bir davranış talep ettiği zaman ne yaparsınız?” Sorusuna Verdikleri Cevapların Dağılımı ... 73

Tablo 7. Katılımcıların “Sizce okul müdürleri ve öğretmenler vatandaşlara hizmet verirken ne kadar eşit ve adil davranmaktadırlar?” Sorusuna Verdikleri Cevapların Dağılımı ... 74

Tablo 8. Katılımcıların Aylık Gelirlerini Yerli Bulma Durumlarının İncelenmesi ... 74

Tablo 9. Katılımcıların “Sizce, eğitim kurumlarından hangisinde etik/ahlak dışı davranışlar daha yaygındır?” Sorusuna Verdikleri Cevapların Dağılımı ... 75

Tablo 10. Katılımcıların Milliği Eğitim Teşkilatlarından ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinden Memnuniyet Düzeylerinin İncelenmesi ... 75

Tablo 11. Katılımcıların “Çocuklarınızın eğitimci (kamu/özel) mi olmasını istersiniz, yoksa başka bir meslek sahibi mi olmasını istersiniz?” Sorusuna Verdikleri Cevapların İncelenmesi ... 76

Tablo 12. Katılımcıların Meslekleri ve Ek İş Yapma Konusu ile İlgili Görüşlerinin İncelenmesi ... 76

Tablo 13. Katılımcıların “Herhangi bir kamu kurumunda bir işiniz olduğunda aşağıda yazılı olan kurum ve kişilerden hangisi size yardımcı olmaktadır?” Sorusuna Verdikleri Cevapların Dağılımı ... 77

(15)

Tablo 14. Katılımcıların Okul Yönetimi ve Öğretmenlerin Kendi Kurumuyla İş Yapan İş Adamlarıyla veya Velileri ile Arkadaşlık Etmeleri

Konusundaki Görüşlerinin İncelenmesi ... 78 Tablo 15. Katılımcıların “Siz, vatandaşların iş sonunda kendi istekleri ile

verdikleri hediyelerin (parasal ya da diğer) kamu görevlileri tarafından kabul edilmesini nasıl karşılıyorsunuz?” Sorusuna Verdikleri

Cevapların Dağılımı ... 79 Tablo 16. Katılımcıların “İşinizin düştüğü kamu kurumunda işlerinizi

hızlandıracağı veya işinizin hallolacağı kanaatine varırsanız görevlilere hediye vb. maddi bir menfaat teklif eder misiniz?”

Sorusuna Verdikleri Cevapların Dağılımı ... 80 Tablo 17. Katılımcıların “Bir kamu çalışanı olarak, kamu çalışanına tahsis edilen

kamu kaynaklarının özel işlerde kullanılmasını nasıl değerlendirirsiniz?” Sorusuna Verdikleri Cevapların Dağılımı ... 80 Tablo 18. Katılımcıların “Son zamanlarda ülkemizde etik dışı davranışların

(organize yolsuzluklar gibi) ne kadar yaygın olduğunu düşünüyorsunuz?” Sorusuna Verdikleri Cevapların Dağılımı ... 81 Tablo 19. Katılımcıların Bir Eğitimcinin Kamu Hizmeti Yaparken Etik

Davranmasını Gerektiren Değerlerin Önceliğine İlişkin

Görüşlerinin İncelenmesi ... 82 Tablo 20. Katılımcıların “Sizce kamu hizmeti görevini yaparken okul yönetimi

ve öğretmenlerin etik davranmamasının nedenleri neler olabilir?”

Sorusuna Verdikleri Cevapların İncelenmesi ... 83 Tablo 21. Katılımcıların “Sizce, eğitim kurumlarında iş etiğinin/ahlakının

yerleşmesi için önemli olan faktörler nelerdir?” Sorusuna

Verdikleri Cevapların İncelenmesi ... 85 Tablo 22. Katılımcıların “Sizce, bugüne kadar ülkemizde görülen ve çözülmesi

gereken etik/ahlak dışı davranışlar nelerdir?” Sorusuna Verdikleri

(16)

Tablo 23. Katılımcıların “Sizce eğitim kurumlarında görülen ve çözülmesi gereken etik/ahlak dışı davranışlar nelerdir?” Sorusuna Verdikleri

Cevapların İncelenmesi ... 87 Tablo 24. Katılımcıların Farklı Eğitim Kurumlarına Duydukları Güven

Algısı Düzeyleri ... 88 Tablo 25. Katılımcıların “Eğitim kurumlarında işe girmek isteyenlerin

başvurularının nasıl değerlendirildiğini düşünüyorsunuz?”

Sorusuna Verdikleri Cevapların Dağılımı ... 89 Tablo 26. Katılımcıların “Aşağıda verilen ifadelere katılıp katılmadığınızı

lütfen belirtir misiniz?” Sorusuna Verdikleri Cevapların Dağılımı ... 90 Tablo 27. Katılımcıların “Milli Eğitimdeki üst düzey bürokratların yakınlarının,

onlar istemeseler dahi, kamu görevlileri tarafından korunup

kollandığını düşünüyor musunuz?” Sorusuna Verdikleri Cevapların

Dağılımı ... 91 Tablo 28. Katılımcıların “Bir meslektaşınızın kamu görevini yaparken etik/ahlak

dışı bir davranışını gördüğünüzde ne yaparsınız?” Sorusuna

Verdikleri Cevapların Dağılımı ... 92 Tablo 29. Katılımcıların “Kamu görevlilerinin meslektaşlarında gördükleri

etik/ahlak dışı davranışlarla ilgili olarak hiçbir şey yapmamalarının

nedeni sizce ne olabilir?” Sorusuna Verdikleri Cevapların Dağılımı ... 92 Tablo 30. Katılımcıların “Çalıştığınız Milli Eğitim Kurumunda personel

alımlarında, terfi, yer değiştirme ve lojman tahsisi gibi konularda sizce kurallar tüm personele eşit uygulanmakta mıdır?” Sorusuna

Verdikleri Cevapların Dağılımı ... 93 Tablo 31. Katılımcıların “Kurumunuzun değerlerini, çalışma prensiplerini

ve kamu görevinizi yerine getirirken uymanız gereken etik ilkeleri

ne derece biliyorsunuz?” Sorusuna Verdikleri Cevapların Dağılımı ... 93 Tablo 32. Katılımcıların “Etik konusunda hiç hizmet içi eğitim aldınız mı?”

(17)

Tablo 33. Katılımcıların “Çalıştığınız eğitim kurumda amirleriniz etik/ahlaki davranışların geliştirilmesine ne derece öncelik verip bu konuda

çalışmalar yapmaktadırlar?” Sorusuna Verdikleri Cevapların Dağılımı ... 94 Tablo 34. Katılımcıların “Kamu görevinizi yaparken etik bulmadığınız şeyleri

yapmak zorunda kalıyor musunuz?” Sorusuna Verdikleri Cevapların

Dağılımı ... 95 Tablo 35. Katılımcıların “Etik sorumluluktan ne anlıyorsunuz?” Sorusuna

Verdikleri Cevapların Dağılımı ... 95 Tablo 36. Katılımcıların “Sizce çalıştığınız eğitim kurumunda etik dışı davranış

var mı?” Sorusuna Verdikleri Cevapların Dağılımı ... 96 Tablo 37. Katılımcıların “Çalıştığınız kurumda en çok hangi etik dışı davranışa

rastlıyorsunuz?” Sorusuna Verdikleri Cevapların Dağılımı ... 96 Tablo 38. Katılımcıların “Çalıştığınız eğitim kurumunda çalışanlar arasında

ayrımcılık (yaş, cinsiyet, fiziki özellikler, kültürel, sosyo-ekonomik farklılıklar, vs.) yapıldığını düşünüyor musunuz?” Sorusuna

(18)

GİRİŞ

Etik, bireyin diğer bireylerle olan ilişkilerinde doğru ve toplumsal değerlere uy-gun kararları kendi başına alabilmesini öğretmeyi hedeflemektedir. Etik iyi ve doğru olan şey nedir sorusunu cevaplamaya çalışır. İyi ve kötünün, doğru ile yanlışın ne oldu-ğunu belirlemeye çalışan etik, bireyin tercihlerine ve davranışlarına yön verebilecek ilke ve kuralları ortaya koymayı amaçlar (King, 2008, s.27).

Meslek gruplarının tamamı üyelerinin uyması gereken belirli kurallar ve ilkeler be-lirlemiştir. Bu ilkeler bütünü meslek etiği olarak tanımlanır (Elgin, 2006, s.21). Aydın (2003, s.4) meslek etiğini bir meslek grubu tarafından mesleğe ilişkin olarak oluşturulan ve üyelerin uymak zorunda olduğu, meslek içi rekabeti düzenleyen ilkeler olarak tanım-lar. Özmen ve Güngör (2008, s.141) meslek etiğinin bireyin mesleğini yaparken dikkat et-mesi ve hatta içselleştiret-mesi gereken, aynı mesleği icra eden bireylerce kabul gören, ku-rallar, yaklaşımlar, tutum ve davranışlar olduğunu öne sürer. Meslek etiği, iş hayatında kariyer gelişimi amacıyla yapılması gereken, para kazanmak ve adil olanı yapmak ara-sında ikilemleri irdeler ve bu ikilemlere çözüm üretmeye çalışır (Ayboğa, 2001, s.31).

Her meslek dalının kendine has etik kuralları vardır. Bu nedenle meslek sayısı ka-dar meslek etiği olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Buna karşın bazı ilkeler tüm meslek gruplarında kabul görmektedir. Örneğin saygı, dürüstlük gibi değerler tüm mes-lek grupları tarafından uyulması gereken ilkelerdir. Mesmes-lek grubu üyeleri, gerek kendi saygınlıkları gerekse meslek onurunu koruma adına, bağlı bulundukları mesleğin etik kurallarına uymak zorundadır. Aksi takdirde meslek grubunun toplum nezdindeki itibarı kaybolabilir (Aydın, 2003, s.28).

Hatcher (2004, s.358) ise işletmelerde doğru ile yanlış davranışları ayırt etmek, doğru davranışları teşvik etmek amacıyla oluşturulan ilkelerin tümünü iş etiği olarak değerlendirir. Bayraktaroğlu ve Ersoy (2010, s.120) iş etiği tanımında dürüstlük, saygılı olma, sözünde durma, insanlara ve doğaya saygılı olma, haksızlıktan kaçınma değerle-rini temel unsur olarak kullanır. Son yıllarda işletmeler iş etiğine oldukça önem vermek-tedir. Özellikle iş hayatında meydana gelen hile ve aldatmalar, işletmelerin iş etiğini öncelemesine neden olmuştur (Ferrell ve Friedrich, 2005, s.4).

(19)

Hem kamu hem de özel kurumlarda çalışanlar belirli kurallara uymakla yükümlü-dür. Bu kurallar bazı kurumlarda daha sıkı bir şekilde uygulanırken bazı kurumlarda daha esnek olunabilmektedir. Belirlenen kuralların kapsamadığı kimi durumlarda ise bireylerin takdir yetkilerini kullanması gerekir. İşte böylesi durumlarda etiğe duyulan ihtiyaç daha fazla hissedilir (Pustu, 2011, s.44).

Gelişmiş toplumlarda yönetim, çeşitli düzeyleri içine alan bir süreçtir. Yönetim süreci bireylerin yararına kararlar almayı, bu kararları herkesi kapsayacak şekilde uygu-lamayı, ortaya çıkan sorunların bireyin ve kurum/örgütün yararına olacak şekilde çö-zülmesini, ödev ve sorumlulukların adil bir şekilde paylaştırılmasını ve emeğe değer verilmesini gerektirir (Tortop, İsbir ve Aykaç, 1999, s.21). Bu süreç içerisinde yönetsel etik, belirli ilkeler koyarak yöneticiye karşılaşabileceği sorunların çözümünde rehberlik sağlar.

Kamu yönetimi etiği alanyazında iş ahlakı, örgüt kültürü gibi kavramlarla da ifade edilen kamu yönetimi etiği, kamusal hizmetlerin sunulmasında, kamusal kaynakların sevk ve idaresinde, kamusal kararların alımında karşılaşılan etik sorunları ele alan etiğin bir dalıdır (Öztepe, 2013, s.43). Kernaghan (1993, s.16) kamu yönetimi etiği kavramını etik ilkeler boyutunda değerlendirerek, devletin yönetim alanında halkın yararını göze-ten eylem ve davranışları gerçekleştirmek için gereken ilkelerin ifadesi olarak tanımlar. Yüksel (2005, s.64) de bu görüşe katılır ve devletin idare boyutunda belirlediği doğru davranış standartlarını kamu yönetimi etiği olarak adlandırır.

OECD’nin (1996) tanımında kamusal gücün sınırlandırılması dikkati çeker. Buna göre kamu görevlilerinin görevlerini icra ederken kullandıkları kamusal gücü sınırlayan ilkelerin bütünü kamu yönetimi etiği olarak ifade edilir. Kamu yönetimi etiği sadece kamu çalışanlarının görev ve hizmet kalitesi ile ilgili değildir. Bunlarla birlikte idari yapının tüm kurum ve kuruluşlarının standartlarıyla ilgilidir (Chapman, 1993, s.1). Bu sayede etik ilkelerin toplumun geneline yayılması ve eşitlik, adalet, hesap verilebilirlik ve dürüstlük gibi kavramların hayata geçirilmesi sağlanır (Öztürk, 2003, s.208).

Kanunlar ve etik kurallar bireylerin davranışlarını şekillendirmede etkili olurlar. Kamu görevlileri de sorumluluklarını yerine getirirken bir takım yasa ve etik ilkelere

(20)

uymalıdır. Kamu çalışanlarının etik ilkelere uygun davranması, toplumun devlete olan güven ve saygısını artırmasına katkıda bulunur. Aksi takdirde devlete olan güven ve itimat azalır. Böyle durumlarda bireylerin kurallara uyma eğilimi de aynı oranda azalır.

Kamu kurumlarında görevli yönetici ve çalışanların etik ilkelere uygun davranma-ları ve görevlerini icra ederken bu ilkeleri esas almadavranma-ları sadece verilen hizmetlerin kali-tesini artırmakla kalmaz aynı zamanda kamu kaynaklarının da verimli bir şekilde kulla-nılmasına olanak sağlar. Verilen hizmetlerin kalitesi yükselince, toplum nezdinde kamu görevlilerinin saygınlığı da artar (Yatkın, 2009, s.101).

Toplumun tüm kesimine kamu hizmetlerinin eşit bir şekilde ulaştırılması ancak kamu yönetimi etik ilkelerinin hayata geçirilmesi ile mümkün olabilir. Kamu yöneti-minde etik davranış ilkelerine dikkat edilmemesi, hizmet ve ürün kalitesini düşürece-ğinden kalkınma düzeyine olumsuz etkide bulunur (Robinson, 1998, s.14). Ayrıca, ka-mu yönetiminde etik dışı davranışların yaygınlaşması sonucu kaka-mu hizmetlerinin kalite-sinin düşmesi siyasal sisteme de zarar verir ve toplumun yararı tehlikeye girer (Karadağ, 2013). Bu nedenle kamu yönetiminde etik ilkelere uygun davranmak devlete ve kamu çalışanlarına güven duygusunun gelişmesini sağlayacağından, tüm kamu çalışanlarının dikkat etmesi gereken bir husustur.

Kamu yönetiminde uyulması gereken temel etik ilkeler, kamu çalışanına görevi esnasında amaçlarını belirlemesinde, bu amaçlara uygun hareket etmesinde ve kararlar almasında rehberlik yapar. Kamu çalışanı görevlerini icra ederken doğru ve yanlış ey-lem ve davranışları bu etik ilkeler sayesinde değerlendirebilirler. Bu etik ilkeler uzun süren tecrübelerin sonucunda ortaya çıkmıştır (Uluğ, 2009, s.5).

Osapian’a göre (2008: 346) eğitim sektörü, etik değerler açından mekezi bir role sahiptir. Eğitim kurumlarının temel amacı öğrencileri kendilerine ve topluma faydalı iyi vatandaşlar olarak yetiştirmek ve demokratik bir toplumda ihtiyaç duyulan bilgi, beceri, değer ve tutumlarla donatmaktır. (Kılınç, 2015, s.202; Kılınç ve Dere, 2013, s.105). Eğitim kurumlarındaki etik ilkeler ile öğretmenler ve okul idarecilerinin etik yaklaşım-ları yukarıda bahsedilen amaçyaklaşım-ların gerçekleştirilmesinde önemli bir role sahiptir. Bu-nunla birlikte eğitimciler kamuda gerçekleşen etik dışı uygulamaların dışında

(21)

kalamaz-lar. Bu kapsamda hızla değişen sosyo-ekonomik koşullarda etik ilklere açısından önemli rolleri söz konusudur. Kamuda görülen nüfuz sağlama, fırsatçılık, yasadışı yararlar elde etme, kayırmacılık gibi birçok etik davranış eğitim kurumlarında da yaşanmaktadır. Buna göre, etik dışı uygulamalar devletin diğer sektörlerinde olduğu gibi eğitim sektö-rünün bir parçasıdır. Eğitimin kurumsal yapısında yozlaşmış hiyerarşilerin evrimi, etik dışı uygulamalar kültürünü güçlü tutmakta ve korumaktadır.

Etik ilkelere sahip eğitim kurumları, eğitim felsefesine uygun bir vizyona sahiptir. Bu vizyon insan ilişkilerinde ve karar verme süreçlerinde öğretmen ve yöneticilere reh-berlik sağlamaktadır. Eğitim kurumlarında etik iklimin oluşturulmasında okul yönetici-lerine büyük görev düşmektedir. Okul yöneticisinin aldığı kararlar, okulun etik iklimini oluşturur. Bu nedenle eğitim kurumlarında etik iklim oluşturulurken okul yöneticisi okul olarak hedeflerini belirlemeli; okulun, öğretmenlerin ve yöneticilerin öğrencilere ve topluma karşı sorumlulukları tespit edilmeli; yönetici, öğretmen ve öğrencilerin katı-lımı ile okulda uyulması gereken etik ilkeler belirlenmelidir (Toker, 2015, s.22).

Her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması, eşitlikçi ve insan haklarına saygılı davranışlar sergilenmesi eğitim kurumlarında etik iklimin oluşması için bir diğer gerek-liliktir. Eğitimin kalitesi ve sağlanan imkânlar tüm öğrencilere eşit bir biçimde sağlan-malıdır. Öğrencilerin, öğretmenlerin, yöneticilerin ve velilerin birbirine saygı duyduğu ve güvendiği, şeffaf, eşitlikçi ve destekleyici bir okul, öğretmenlerin isteğini, öğrencile-rin başarısını arttırır ve demokratik bir toplumun oluşmasına katkıda bulunur (Cohen, Mccabe, Michelli ve Pickeral, 2009, s.210; Kılınç, 2015, s.203).

Toplumla ilişkilerin geliştirilmesi de eğitim kurumlarında etik iklimin oluşmasına katkıda bulunur. Gerçekten de birçok eğitim kurumunda okul ile ilişkili paydaşların çoğu kendisini kurumun bir parçası olarak görmez. Bu nedenle eğitim kurumu ile top-lum arasında sağlıklı bir iletişim kurulmalıdır. Bu sayede okul ve toptop-lum ortak amaçlar etrafında toplanır ve etik iklim geliştirilmiş olur.

Etik ilkelerin eğitim kurumlarında yerleşmesi, ilkeler tüm kurum paydaşları ile paylaşılması, yasa, yönetmelik ve toplumun değerleri ile çelişmeyen etik ilkelerin haya-ta geçirilmesi oldukça önem arz etmektedir. Bu kapsamda bu tezde Milli Eğitim

(22)

Müdür-lüğü kapsamındaki eğitim kurularında çalışan personelin algı, görüş ve düşüncelerine dayalı olarak kamuda gerçekleşen uygulamaların etik ilkeler açısından değerlendirmesi yapılmıştır.

(23)

BİRİNCİ BÖLÜM ETİK KAVRAMI

1.1. Etik İle İlgili Temel Kavramlar 1.1.1. Etik

Etik kavramını tanımlamaya yönelik ilk çalışmalar, Antik Yunan döneminde ya-pılmıştır. Sokrates, Platon ve Aristo gibi tanınmış filozoflar, ideal bir toplumda bireyle-rin davranışlarına belirli standartlar belirlemek amacıyla etik kavramını tanımlamaya çalışmışlardır (Clark, 2019, s.1002). Özellikle Aristo’nun yaptığı çalışmalar, Etik kav-ramının oluşmasına büyük katkı sağlamıştır (Berryman, 2018, s.642).

Sokrates, her insanın ruhunda iyilik, kötülük ve erdem gibi kavramlara sahip ol-duğuna inanmış ve bireyin sahip olduğu bu kavramlara ilişkin bilgilere ulaşması sonucu toplumsal huzurun gerçekleşeceğini iddia etmiştir. (Dedeoğlu, 2004, s.120). Sokrates’in öğrencisi olan Platon da etik kavramını evrensel değerler bağlamında incelemiştir. Pla-ton, iyinin kaynağı ve ölçüsünün Tanrı olduğunu kabul etmiştir (Özlem, 2010, s.26). Platon’un etik anlayışının temelinde adalet kavramı vardır. Adalet kavramına yapılan vurgu Devlet isimli eserinde açıkça görülür. Nitekim Platon adaletin en yüksek erdem olduğunu, adaletli davranan bir bireyin diğer erdemlere de sahip ideal bir birey olduğu-nu ifade eder (Clark, 2019, 1003). Sofistler ise etik koolduğu-nusunda göreceliği savunmuşlar-dır. Sofistler, her şeyin ölçüsünün insan olduğunu kabul etmişler; hukukun ve ahlaki değerlerin tanrı kaynaklı olmadığını, tam aksine bunların insanlar arasındaki anlaşmalar sonucu ortaya çıktığını iddia etmişlerdir. Sofistler iyi, kötü, doğru ve yanlış gibi kav-ramların insana ait ve insan kaynaklı olduğunu savunmuş, ayrıca bu kavkav-ramların kesin değil göreceli olduğuna inanmışlardır (Atayman, 2004, s.21).

Etik konusundaki düşünceleriyle Aristo, kendisinden önceli sofistler, Sokrates ve Platon’a kıyasla farklılık gösterir. Nitekim Aristo, etik kavramına daha sistematik bir şekilde yaklaşmış ve etik ile ilgili görüşleri sınıflandırmıştır. Bu bakımdan Aristo,

(24)

felse-fi etiğin kurucusu olarak kabul edilmektedir (Pieper, 1999, s.14). Aristo’nun çalışmaları sonucunda etik, giderek ahlaka yönelik felsefe araştırmaları olarak tanımlanmaya baş-lamıştır (Berryman, 2018, s.643).

Etik alanında yapılan çalışmalar antik Yunan döneminde başlasa da son yıllarda araştırmalara konu olmaya devam etmektedir. Özellikle 21. yüzyıldan itibaren farklı bilim dallarında meydana gelen gelişme ve değişimler nedeni ile bu bilim dallarının etik ile ilişkisini inceleyen birçok araştırma yapılmıştır (Capurro, 2018; s.51; Osorio, 2017, s.122; Walker ve Thornton, 2018, s.4). Bilim etiği, araştırma etiği, kamusal etik, meslek etiği, tıp etiği gibi kavramların yaygınlaşması ile birlikte etik kavramı hem günlük haya-tın hem de iş hayahaya-tının bir parçası haline gelmiştir.

Etik kavramına yönelik çalışmaların 2500 yıldan fazla bir tarihi olmasına rağmen, üzerinde anlaşılan ortak bir tanımı yoktur. Bunun temel nedeni etik kavramının soyut bir kavram olması ve çeşitli kavramların yerine kullanılabilmesidir (Bayram, 2005, s.3). Etik kelimesinin temeli Latinceye dayanmaktadır. Latince’de “davranış, alışkanlık, töre ” anlamına gelen “ethos” kelimesinden türetilen etik kavramı, birey, toplum ve kurum-lar açısından bireyin davranışkurum-larını toplumsal kuralkurum-lara uygun bir şekilde düzenlemesi olarak tanımlanmıştır (Wear, 2018, s.230). Yazıcı (2013, s.1013) etik kavramını iyi bir yaşamın özelliklerini açıklayan, bu bağlamda ahlaki davranışların doğasını inceleyerek, iyi ve kötü ile ilgili yargıları ele alan felsefe dalı olarak açıklar. Yıldırım’a (2010, s.23) göre ise etik, bireyin toplum tarafından benimsenmiş kuralları ve değer yargılarını içsel-leştirmesi ve bunları alışkanlığa dönüştürmesi eylemidir. Benzer şekilde etik, bireyin davranışlarını iyi, kötü, doğru veya yanlış olarak değerlendirmesine imkan veren bir kurallar topluluğu olarak tanımlanır (Varinli, 2004, s.45). Sakarya ve Kara (2010, s.57) etiği tanımlarken iyi ve kötü kavramlarına odaklanmış; etiği bireyin diğer bireylerle ve toplumla ilişkilerinde iyi ve kötü kavramlarını araştıran ahlaki ilkeler bütünü olarak tanımlamışlardır.

Bu tanımlara ek olarak etik, bireylerin toplumsal değerler ve ahlak ile olan ilişki-lerini, davranışlarını ve düşüncelerini araştıran bir felsefe dalı (Çalışlar, 1983, s.135), iyi ve kötüyü tanımlamaya çalışan ve bir düşünce, davranış veya inancın doğru veya yanlış

(25)

olarak nasıl tanımlanacağını inceleyen bir disiplin (Gündoğdu, 1999, s.30), bireye gün-lük hayatında neleri yapması veya neleri yapmaması gerektiğini telkin eden değerler bütünü (Türkeri, 2008, s.17) ve ahlaki değerlere yönelik analizler yapan bir felsefe alanı (Pieper, 1999, s.22) olarak da tanımlanır. Tepe’ye (1998, s, 12) göre etik, bireyin davra-nışlarına standartlar getirmez ancak hangi davranışların iyi veya doğru, hangilerinin kötü veya yanlış olduğunu sorgular. Bu bağlamda etik, bir ahlak felsefesi yapma faali-yeti, ahlak kavramını teorik bir şekilde inceleyen bir felsefe disiplinidir.

Yukarıda verilen tanımlar incelendiğinde bireyin uymak zorunda olduğu toplum-sal geleneklere vurgu yapıldığı görülür. Etik kavramı ile ilgili tanımlarda dikkati çeken bir diğer husus ise bireyin doğru davranışlar sergilemesine kılavuzluk yapan ilkelerdir. Etiğin bireyin davranışları ile diğer bireylerle ilişkilerinin temelinde yer alan değerleri incelediği ve toplumsal kuralları ahlaki olarak doğru veya yanlış olarak değerlendiren bir felsefe alanı olduğu söylenebilir. Ayrıca etik, bireylerin davranışlarının amaçlarını, vicdan, ödev ve sorumluluk kavramlarını da ele alır (Pazarlı, 1980, s.35).

Etik, bireyin diğer bireylerle olan ilişkilerinde doğru ve toplumsal değerlere uy-gun kararları kendi başına alabilmesini öğretmeyi hedeflemektedir. Etik iyi ve doğru olan şey nedir sorusunu cevaplamaya çalışır. İyi ve kötünün, doğru ile yanlışın ne oldu-ğunu belirlemeye çalışan etik, bireyin tercihlerine ve davranışlarına yön verebilecek ilke ve kuralları ortaya koymayı amaçlar (King, 2008, s.27). Etik bir yönüyle davranışı doğ-ru ya da yanlış, iyi ya da kötü olarak değerlendirmenin prensiplerini ifade eder. Pieper (1999, s.18) etiğin amaçlarını şu şekilde ifade etmiştir:

 Bireyin davranışlarını ahlaki özellikleri açısından aydınlatmak

 Ahlak tarafından belirlenmiş bir davranış bilinci geliştirmek

 Toplumsal kurallara ve değerlere uygun bir davranışın gerçekleşmesinin bire-yin istemine bağlı olduğunu, keyfi olmadığını göstermek.

Etik kavramını tanımlamaya yönelik açıklamalar incelendiğinde, etiğin inanç, ah-lak, toplumsal adetler, gelenekler ve kültürlerle ilişkilendirildiği görülmektedir. Bu

(26)

karmaşıklığın temel nedeni etik kavramının soyut olması ve birçok alanı kapsamasıdır (Aras, 2001, s.24).

1.1.2. Ahlak

Ahlak, bireylerin toplum yaşantısında önemli bir role sahiptir. Toplum tarafından kabul edilmiş yazılı olmayan kurallar olarak tanımlanan ahlak, en ideal yaşam tarzını bulmayı amaçlamaktadır. Latince ‘morale’ kökünden gelen ahlak kavramı, bireyin top-lumsal hayatta uymak zorunda olduğu kurallar bütünü olarak tanımlanır (Şirin, 2006, s.55). Başka bir ifadeyle ahlak, bireyin tercihte bulunurken referans aldığı değerler sis-temidir (Pazarlı, 1980, s.36).

Ahlak, bireyin tavır ve davranışlarına yol gösteren, belirli bir zamanda ve mekan-da geçerli olan değer yargıları olarak mekan-da ele alındığınmekan-da ona tarihin her döneminde ve her insan toplumunda rastlandığı söylenebilir (Özlem, 2010, s.22). Bu açıdan değerlen-dirildiğinde ahlakın göreceli olduğu; farklı toplumlarda ve zamanlarda birbirinden ol-dukça farklı şekilde değerlendirilebileceği söylenebilir. Usta (2011, s.42) ahlakı daha çok bireysel açıdan ele almış ve bireyin vicdanına ve duygularına bağlı olarak kendisini denetlemesini sağlayan ve onu iyiliğe yönlendiren içten gelen bir kuvvet olarak tanım-lamıştır.

1.1.3. Etik ve Ahlak Arasındaki Fark

Etik ve ahlak kavramları gündelik hayatta çoğu zaman birbiri yerine kullanılmakta ve kavram olarak karıştırılmaktadır. Her ne kadar etik ve ahlak kavramları bireyin diğer bireylerle olan ilişkisini düzenlemeyi hedeflese de aslında farklı kavramlardır. Latince ethos kelimesinden türetilmiş etik karakter anlamına gelirken, morality kelimesinden türetilmiş ahlak gelenek, adet anlamlarında kullanılmıştır. Türetildikleri kelime kökleri dikkate alındığında etik kelimesinin daha genel, ahlak kavramının ise daha özel olarak kullanıldığı görülür (Erim, 2018).

Etik ile ahlak arasındaki temel fark, ahlak davranışların toplumsal kurallarından meydana gelirken, etik ahlakla ilgili bireyin davranışlarının sebebi ve gerekçelerini

(27)

in-celer (Usta, 2011, s.42). Ahlakın felsefe boyutuyla ilgilenen etik, soyut bir anlam içerir-ken, ahlak somut olarak var olanı ele alır (Pustu, 2010, s.22). Toplumsal adetler, gele-nek-göreneklerle ilgilenen ahlak toplumda topluma değişiklik gösterir. Buna karşın da-ha evrensel ilkeleri ele alan etik ise bir toplumdan diğerine değişiklik göstermez (Erim, 2018, s.11).

Ahlak bireyin tavır ve davranışlarına ilişkin normlar koyarken, etik bireyin hangi davranışının iyi ve doğru, hangisinin kötü ve yanlış olduğu ile ilgili sorular sorar (Tepe, 1998, s.12). Ahlak toplum tarafından iyi ve doğru olarak kabul edilen uygulamalar an-lamında kullanılırken, etik, bireyin karakterini eğitmesi ve davranışlarına karar vermesi anlamına gelir (Terkel, Terkel ve Duval, 1999, s.80). Bu açıdan değerlendirildiğinde etik kavramının daha evrensel olduğu sonucu çıkarılabilir. Pehlivan (1998, s.9) etik ve ahlak arasındaki ilişkiyi benzer şekilde ele almıştır. Pehlivan’a göre (1998, s.9) ahlak bireyin içerisinde bulunduğu toplumda nasıl davranması gerektiğine odaklanırken, etik daha soyut kavramlara dayanır. Her iki kavram birlikte değerlendirildiğinde etik bireyin davranışlarının iyi veya kötü olduğunu ele alan bir davranış teorisi, ahlak ise onun haya-ta geçirilmiş hali olarak değerlendirilebilir (Sayın, 1998, s.8). Başka bir şekilde ifade edilecek olursa ahlak yaşayan ve somut bir olgu, etik ise bu olguyu sorgulayan bir disip-lindir (Tepe, 1998, s.24).

Yukarıda verilen tanımlar ve açıklamalar incelendiğinde etik ve ahlak ilişkisinin daha çok somutluk-soyutluk ve yerellik-evrensellik açılarından ele alındığı görülür. Özetlemek gerekirse etik kavramı soyut olarak incelenirken ahlak kavramı somut değer-lerle ilişkilendirilmektedir. Aynı şekilde etik kavramının evrensel bir nitelik taşırken ahlak kavramının yerel olduğu ve toplumdan topluma değişiklik gösterebileceği vurgu-lanmıştır.

1.2. Etik Teorileri

Günümüzde etik teorileri teleolojik etik ve deontolojik etik olmak üzere iki temel düşünce yaklaşımına dayanır.

(28)

1.2.1. Teleolojik Etik

Teleolojik kavramı bir olayın, davranışın, tutumun sonuçları hakkında rasyonel düşünme anlamına gelmektedir (Erdoğan, 2006, s.7). Teleolojik etik anlayışında göre bir davranış, neden olduğu sonuca göre ahlaki olarak doğru veya değerlidir. Başka bir ifade ile ün fazla yarar sağlayan davranış doğru olarak kabul edilmektedir (Akdoğan, 2005, s.296). Teleolojik etik anlayışı bireyin davranışından ziyade bu davranışın sonuç-larına yoğunlaşır. Bu nedenle bireyin herhangi bir davranışının ahlaki olup olmadığına ancak bu davranışın sonucuna bakılarak karar verilebilir. Örneğin bireyin gerçekleştir-diği bir davranışın sonucunda bir fayda veya haz sağlanmışsa bu davranış doğru olarak değerlendirilir. Buna karşın fayda yerine bir zarara neden olmuşsa ahlaka uymayan bir davranış olarak ele alınır (Sayımer, 2006, s.14).

Temeli Sokrates’e dayandırılan teleolojik etik anlayışına göre ahlaksal bir eylemin değeri, neden olduğu yarar ile doğru orantılıdır (Özlem, 2001, s.348). Bireyin davranı-şının sonucu iyi ise, yapılan eylem doğrudur. Bu bağlamda sonuca ulaşmada kullanılan tüm yolar ve araçlar doğru olarak kabul edilir. Ancak bu noktada iyi sonucun ne olduğu sorusunun cevaplanması gerekmektedir. Teleolojik etik anlayışında iyi sonuç, alınan haz ve fayda ile eşleştirilmiştir (Erdoğan, 2006, s.7).

Teleolojik etik anlayışında iki yaklaşım ön plana çıkar. Bunlardan birincisi Nicco-lo Machiavelli ve Max Weber’in temsil ettiği egoizmi yani bireyin çıkarlarını ahlakın temeli olarak kabul eden yaklaşımdır. İkinci yaklaşım ise Jeremy Bentham ve John Stuart Mill’in faydayı ahlakın temeli olarak kabul eden yaklaşımıdır.

1.2.2. Bireyci Yaklaşım

Bireyci yaklaşıma göre bireye haz veren, onu mutlu eden davranış doğru kabul edilir. Bu nedenle birey kendisine uzun vadede en fazla faydayı sağlayacak davranışı yapmalıdır. Böylece her birey kendi faydasını gözetecek ve sonuçta toplumsal çıkarlar da öne çıkacaktır.

(29)

Bireyci yaklaşımı savunan birçok filozof hazzı sadece bedensel değil, zihinsel ve ruhsal olarak da ele almışlardır. Örneğin Epikuros’a göre zihinsel hazlar bedensel hazla-ra tercih edilmelidir. Ona göre manevi ve ruhsal hazlar da bedensel hazlahazla-ra kıyasla daha kalıcı ve dış etkenlerden bağımsız olduğu için bu hazlara öncelik verilmelidir (Pieper, 1999, s.236).

1.2.2. Faydacı Yaklaşım

Faydacı yaklaşıma göre en doğru davranış en fazla yararı sağlayandır. Çoğunlu-ğun veya toplumun yararı iyi ve doğrunun belirlenmesinde temel etkendir. Akarsu’nun (1982, s.121) ifade ettiği gibi faydacı yaklaşımda çifte ahlaksal erek vardır. Bunlardan birincisi bireysel fayda, ikincisi ise toplumsal faydadır. Bu yaklaşıma göre toplumun faydası bireyin faydasının önünde gelir. Bu nedenle toplumun faydası için yapılan dav-ranışlar doğru kabul edilir (Özlem, 2004, s.64). Bireyin kendi faydası için başkalarının faydasını dikkate alması gerektiği faydacı yaklaşımın temel esaslarından birisidir.

Faydacı etik yaklaşımı yöntem olarak gözlem ve deneyi kullanır. Bireyin doğayı dikkatli bir şekilde gözlemlediğinde insan davranışlarının nihai hedefinin acıdan kur-tulmak ve sevinç duymak olduğunu göreceği faydacı düşünürler tarafından ifade edilir. Nitekim Mill, (1986, s.11) bireyin her davranışının bir amacının olduğunu, bu amacın ise hem nitelik hem de nicelik açısından mümkün olduğunca sevinç duymak olduğunu iddia etmektedir.

Faydacı etik yaklaşımı savunan düşünürler bireyin bedeni arzularının peşinde koşmasını eleştirirler. Bu eleştiri, bireyin hangi tür zevkleri amaçlaması gerektiği soru-sunu da ortaya çıkarır. Bu sorunun cevabı ise yüksek hazları yani entelektüel ve toplum-sal faydayı önceleyen davranışların hedeflenmesi gerektiğidir (Akarsu, 1982, s.139). Bu yaklaşıma göre bireyin yaptığı bir eylemin ahlak açısından iyi ve doğru olarak kabul edilebilmesi için, eylemin sağladığı toplam faydanın, bireyin yapacağı başka bir eyle-min sağlayacağı toplam faydadan daha büyük olması gereklidir.

(30)

1.2.3. Deontolojik Etik

Deontolojik etik anlayışında bir davranışın ahlaki olarak doğru/iyi olması, bu dav-ranışın temelinde olan istekle ilgilidir. Bu yaklaşımda davranışların sonuçları dikkate alınmaz, buna karşın etik açıdan davranışın kendisini değerlendirir (Gök, 2009, s.130). Eğer davranışın temelinde iyi olanı yapma isteği varsa, o davranışın doğru olduğuna karar verilir.

Sorumluluk, ödev, ilke, kanun, kural ve irade kavramları deontolojik etik anlayı-şının temelinde yer alır. Birey üzerinde düşen sorumlulukları yerine getiriyorsa veya yapması gereken eylemleri gerçekleştiriyorsa doğru davranmakta, sorumlulukların yeri-ne getirilmemesi ise yanlış olarak değerlendirilmektedir (Karagöz, 2000, s.3). Sorumlu-luğu, ödev veya ilkenin bir ürünü olarak kabul eden deontolojik etik anlayışı davranışla-rı, bu davranışlara temel olan iyi niyet, ödev, sorumluluk ve ilkeler gibi niteliklere göre doğru ya da yanlış olarak kabul eder (Gök, 2009, s.131).

Usta’ya (2011, s.44) göre deontolojik yaklaşımda doğru olan davranış ile iyi olan davranış aynı değildir. Davranışı sonuçlarına göre değerlendiren ve en fazla faydayı veya hazzı sağlayan davranışı doğru davranış olarak kabul eden teleolojik etik anlayışı-nın aksine, deontolojik yaklaşım davranışın dayandığı nedenlere göre değerlendirir.

Özaydın (2010, s.31) aynı hususa vurgu yaparak deontolojik etik anlayışının dav-ranışı, sonuçlarına odaklanmaktan ziyade dayandığı ilke ve kurallara göre değerlendir-diğini belirtir. Buna göre doğru davranış ancak doğru ilkeleri ve kuralları izlemekle ve bunlara uygun araçları kullanmakla gerçekleşir.

1.3. Etik Türleri

Etik alanında yapılan çalışmalar incelendiğinde, etiğin dört ana başlık altında in-celendiği görülür. Bu başlıklar şunlardır:

 Betimleyici Etik

(31)

 Meta Etik

Uygulamalı Etik

1.3.1. Betimleyici Etik

Bireyin davranışlarının büyük çoğunluğu ahlak kavramı ile ilişkilidir. Nitekim bu davranışların sonuçları, iyi ya da kötü olarak değerlendirilmesi toplumun ahlak anlayışı ile ilgilidir. Bu nedenle bireyin davranışlarının ahlak kurallarına uygun olup olmadığı-nın belirlenmesi gereklidir (Kesgin, 2009). Bilimsel yaklaşımın ahlak alaolmadığı-nına uygulan-ması olarak ifade edilen betimsel etik, ahlak kuralları çerçevesinde olan veya oluygulan-ması beklenen olguları ele alır (Pieper, 1999, s.224). Bu bağlamda betimleyici etik, mevcut ahlaki kuralları belirleyen ve bu kuralların hem psikolojik hem de sosyolojik yönleri ile ilgili araştırma yapan bir etik türüdür (Kesgin, 2009).

Betimleyici etik, toplumların ahlaki yönelimlerini herhangi bir yargıda bulunma-dan inceleyen bir ahlak felsefesi dalıdır. Nitekim betimleyici etik, herhangi bir toplulu-ğun ahlaki değerlerini ve uygulamalarını sadece betimler, herhangi bir eleştiride ya da sonuç çıkarma çabasında bulunmaz (Yaman, 2013, s.14).

Betimleyici etik, ahlaki kurallar ya da normlar oluşturmak yerine bireyin davra-nışlarını inceleyerek onun eylemlerinin sonuçlarını betimler (Cevizci, 2008, s.6). Bire-yin halihazırda nasıl davrandığını ve bu davranışların altında yatan nedenleri araştırır (Savran, 2007, s.10). Ayrıca bir toplumda hangi davranışların doğru hangilerinin yanlış olduğunu belirlemeye çalışan betimleyici etik, haz duygusunu psikolojik olarak değer-lendirirken iyi-kötü değerlendirmesinde bulunmaz. Çünkü herhangi bir yargılama yap-mak betimleyici etik anlayışı ile uyuşmaz.

1.3.2. Normatif Etik

Ahlak kuralları bireyin davranışlarının belirlenmesinde önemli rol oynar. Nitekim her bir birey ahlak kurallarının olduğu bir toplumda yaşar ve bu kurallar sürekli bireyin davranışlarında belirleyici olur (Hazlitt, 2006, s.6). Normatif etik, bireyin nasıl yaşaması

(32)

gerektiğini açıklayan ahlak kurallarını ele alır (Berkman, 2010, s.17). Bireyin hangi davranışlarda bulunması gerektiği, sahip olması gerekli özelliklerle ilgilenir.

Betimleyici etiğin aksine Normatif Etik, toplumsal istek ve normları betimlemez, bunları bir gerekçeye bağlayarak temellendirmeye çalışır (Pieper, 1999, s.224). Norma-tif etik, halihazırdaki durumu tasvir etmekten ziyade, önceden tanımlayıcı ve çözüm üretici bir yol sunar (Yaman, 2013, s.15). Bir diğer ifade ile toplumsal hayat için kural-lar koyar ve ona müdahale eder (Ülken, 2001, s.14). Bu sayede bireyin davranışkural-larına rehber olur ve bir insanı ahlaki açıdan iyi olarak tanımlayan değerleri gösterir (Cevizci, 2008, s.7).

Normatif etik, bireylere iyi ve kötüyü açıklayarak hangi davranışlarının doğru hangilerinin yanlış olduğunu bildirir. Böylece toplumsal yaşantılarında neleri yapıp ne-leri yapmamaları gerektiği konusunda yol gösterir. Ayrıca toplumsal hayatlarını ne şe-kilde sürdürmeleri konusunda bilgi vererek ahlaki eylemleri hakkında düzenleyici normlar ortaya koyar (Önen ve Yıldırım, 2014, s.110).

Cevizci’ye (2008, s.7) göre normatif etik, bireyin toplumsal hayatta nasıl davran-ması gerektiği ile ilgili ahlak kurallarını araştırır. Normatif etik ayrıca bireyi iyi olarak tanımlayan nitelikleri sorgular ve ideal bir toplumun hangi özelliklere sahip olması ge-rektiğini inceler. Normatif etik tüm bu değerlendirmeleri yaparken bireysel davranışları tümevarım yolu ile ele alarak genel kuralları belirler ve sonrasında bu kuralları tekil olgulara uygular (Kesgin, 2009).

Normatif etiğin en büyük dezavantajı, dogmatik bir şekilde ele alındığında, bire-yin davranışlarının nasıl yapılması gerektiği ile ilgilendiğinden kolaylıkla bir ideolojiye dönüşme riski taşımasıdır (Yaman, 2013, s.15). Buna karşın bireyin ahlaki yönden eksik kısımlarını tamamlaması ile ayrı bir önem kazanır.

1.3.3. Meta Etik

Ahlak felsefesinde çağdaş yaklaşımı temsil eden ve kimi zaman analitik veya eleştirel etik olarak da ifade edilen meta etik ilk olarak Anglo-Sakson felsefe

(33)

çevrelerin-de ortaya çıkmıştır (Özlem, 2004, s.142). Dilin mantıksal analizini, diğer bir ifaçevrelerin-de ile kavram çözümlemesini görev edinen meta etik, normatif etik tarafından ortaya konulan ahlak kurallarını inceleyerek, bu kurallarda yer alan bazı kavramları, bunların fonksi-yonlarını, ve birbirleri ile olan ilişkilerini ele alır (Önen ve Yıldırım, 2014, s.110).

Meta etik görüşe göre filozoflar insanların davranışlarına yol gösteren temel ahla-ki ilkeleri sağlamak yerine, ahlaahla-ki yargıları analiz etmek, ahlaahla-ki davranış ölçülerini tar-tışmak ve bu kavramları anlam açısından incelemekle görevlidir (Cevizci, 2008, s.9). Etik kavramların anlamlarını inceleyen meta etik, şu tür sorular sorar:

 İyi veya kötü, doğru veya yanlış etik kavramların doğasında var mıdır?

 Ahlaki doğrular ne tür doğrulardır?

 Ahlaki doğruların kaynağı nedir?

 Etik kavramlar sadece duyguların dışa vurulmasından mı oluşur?

 Doğru olarak kabul edilen etik kavramlar mutlak anlamda mı doğrudurlar ya-hut bireylere, toplumlara ve kültürlere göre farklılık gösterirler mi?

Etik kavramların göreceli olup olmadığı, bireylerin salt kendi faydaları amacıyla davranıp davranmadığı konusundaki tartışmalar da meta etik kapsamında değerlendiri-lir. Nitekim meta etik, etik kavramların doğası ve gerekçelendirilmesi hakkında araştır-ma yapar. Kısacası meta etik, etik için bir ilk adım veya etik yaparaştır-ma yolu olarak değer-lendirilir (Özlem, 2004, s.143).

1.3.4. Uygulamalı Etik

20. yüzyılın sonlarında yukarıda açıklanan etik türlerine ek olarak, çeşitli alanlar-da özel olarak ortaya çıkan sorunların incelenmesi, bu sorunların çözümü amacıyla normlar oluşturulması ve bu normların davranışa dönüştürülmesini amaçlayan yeni bir etik türü ortaya çıkmıştır (Özmen ve Güngör, 2008, s.141). Günlük yaşantıda karşılaşı-lan ahlak sorunlarıyla ilgilenen uygulamalı etik, farklı meslek dallarında ortaya çıkan

(34)

etik sorunların, normların, tercihlerin ve ahlak teorileri ile kavramların belirli bir alana uygulanmasını ele alır (Resnik, 2004, s.37). Her meslek dalının kendine has ilke ve de-ğerleri olduğu için uygulamalarda farklılıklar görülmesi doğal kabul edilir.

Uygulamalı etik, günlük hayatta karşılaşılan problemlere normatif etik teorilerinin uygulanması olarak da tanımlanabilir. Uygulamalı etiğin çeşitli uzmanlık alanlarına yönelik sorunları inceleyen alt dalları vardır. Meslek etiği bu alt dallardan birisidir.

1.3.5. Meslek Etiği

Meslek bireyin hayatını devam ettirebilmek için profesyonel olarak yaptığı iş ola-rak tanımlanır (Sökmen ve Taola-rakçıoğlu, 2013, s.35). Kurumsallaşmış bir değerlere sa-hip olması herhangi bir uğraşın meslek sayılabilmesi için gerekli bir unsurdur (Elgin, 2006, s.20). Her meslek için meslek mensuplarının bir takım kişisel ve mesleki nitelik-lere sahip olması gerekir. Bu nitelikler hem bireyin hem de meslek dalının gelişimi için gereklidir.

Meslek gruplarının tamamı üyelerinin uyması gereken belirli kurallar ve ilkeler belirlemiştir. Bu ilkeler bütünü meslek etiği olarak tanımlanır (Elgin, 2006, s.21). Aydın (2003, s.4) meslek etiğini bir meslek grubu tarafından mesleğe ilişkin olarak oluşturulan ve üyelerin uymak zorunda olduğu, meslek içi rekabeti düzenleyen ilkeler olarak tanım-lar. Özmen ve Güngör (2008, s.141) meslek etiğinin bireyin mesleğini yaparken dikkat etmesi ve hatta içselleştirmesi gereken, aynı mesleği icra eden bireylerce kabul gören, kurallar, yaklaşımlar, tutum ve davranışlar olduğunu öne sürer. Meslek etiği, iş hayatın-da kariyer gelişimi amacıyla yapılması gereken, para kazanmak ve adil olanı yapmak arasında ikilemleri irdeler ve bu ikilemlere çözüm üretmeye çalışır (Ayboğa, 2001, s.31).

Her meslek dalının kendine has etik kuralları vardır. Bu nedenle meslek sayısı ka-dar meslek etiği olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Buna karşın bazı ilkeler tüm meslek gruplarında kabul görmektedir. Örneğin saygı, dürüstlük gibi değerler tüm mes-lek grupları tarafından uyulması gereken ilkelerdir.

(35)

Meslek grubu üyeleri, gerek kendi saygınlıkları gerekse meslek onurunu koruma adına, bağlı bulundukları mesleğin etik kurallarına uymak zorundadır. Aksi takdirde meslek grubunun toplum nezdindeki itibarı kaybolabilir. Meslek etiğinin faydaları şun-lardır (Aydın, 2003, s.28):

Bireyin meslektaş baskısı nedeni ile etik davranışlar göstermesini sağlar.

Meslek ile ilgili doğru ve iyi olarak kabul edilen davranışlar konusunda rehberlik eder.

Bireyin karmaşık veya belirsiz durumlarda nasıl davranması gerektiği konusun-da rehberlik sağlar.

Mesleğin sosyal ve toplumsal sorumluluklarını belirler.

Mesleğin gelişimine katkıda bulunur.

Meslek etiği sadece meslek erbabının davranışlarını değil aynı zamanda üretilen mal ve hizmetin niteliklerini de etkilemektedir.

Meslek etiği ile ilgili kurallar meslek üyelerinin katılımları ile belirlendiği takdir-de mesleki etik ilkelere uyum da artacaktır. Bu sayetakdir-de meslek icra edilirken karşılaşıla-bilecek muhtemel bazı sorunlar ortaya çıkmadan önlenebilir (Özbek, 2003, s.30).

1.3.6. İş Etiği

İş etiği kavramının yaygınlaşması 1960’lı yıllarda Amerika Birleşik Devletle-ri’nde başlamıştır. 1980’li yıllarda ise tüm büyük şirketlerde etik ilkeler belirlenmiş ve etik komiteleri oluşturulmuştur (Doğan, 2009, s.180). Sosyal ve toplumsal hayattan ayrı olarak düşünülemeyen işletmeler, faaliyet yürüttükleri toplumların kültürleri, gelenek ve görenekleri ve ahlak anlayışından etkilenir (Ülgen ve Mirze, 2004, s.449).

İş etiği en genel tanımıyla iş hayatında doğru ve yanlış olarak kabul edilen davra-nışlar olarak tanımlanabilir (Arıkan, 1995, s.173). Özgener (2002, s.177) göre iş etiği, bireyin iş hayatının ve ekonominin sağladığı imkanlar doğrultusunda sağduyulu ve

(36)

doğ-ru seçimler yapmasına rehberlik sağlayan ilke ve değerleri inceleyen bir disiplindir. Ars-lan (2005, s.4) ise iş etiğini iş hayatında karşılaşıArs-lan ahlaki sorunları ele aArs-lan uygulamalı ahlak bilgisi olarak tanımlamaktadır. Hatcher (2004, s 358) ise işletmelerde doğru ile yanlış davranışları ayırt etmek, doğru davranışları teşvik etmek amacıyla oluşturulan ilkelerin tümünü iş etiği olarak değerlendirir. Bayraktaroğlu ve Ersoy (2010, s.120) iş etiği tanımında dürüstlük, saygılı olma, sözünde durma, insanlara ve doğaya saygılı ol-ma, haksızlıktan kaçınma değerlerini temel unsur olarak kullanır.

Son yıllarda işletmeler iş etiğine oldukça önem vermektedir. Özellikle iş hayatın-da meyhayatın-dana gelen hile ve alhayatın-datmalar, işletmelerin iş etiğini öncelemesine neden olmuş-tur (Ferrell ve Friedrich, 2005, s.4). Bununla birlikte

Küreselleşme sonucu işletmelerde farklı ırk ve kültürlerden gelen insanların ça-lışmaları sonucu ortaya çıkan etik sorunların çözümü

Çalışanların birbirlerinin kültürlerine saygı göstermesinin gerekliliği

Etnik köken, cinsiyet, din, dil gibi konularda ayrımcılık yapılmasının önlenmesi

Küresel ısınma ve çevre kirliliği gibi nedenlerle işletmelerin doğaya saygılı dav-ranmasının gerekliliği

Yolsuzlukla mücadele edilmesi

Biyolojik ve askeri teknolojilerdeki gelişmelerin insan ve doğal hayatı tehdit et-mesinin önlenmesi

gibi nedenlerle iş etiğine yönelik ilgi artmış ve iş etiğinin gerekliliği tüm iş dünyası tara-fından kabul edilmiştir (Arslan, 2005, s.10-11). Ülkemizde iş etiğinin yaygınlaşması ve kurumsallaşması adına çeşitli kurumlar faaliyet göstermektedir. İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği, Tüketici Koruma Derneği, Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği, Türkiye Etik Değerler Merkezi Vakfı bu kurum ve kuruluşlardan bazılarıdır.

(37)

1.3.7. Yönetsel Etik

Yönetim insanları idare etme ve onları yönetme sanatı olarak tanımlanır (Eryıl-maz, 2007, s.3). Koçel (2015, s.12) yönetim kavramını başkaları aracılığıyla iş görmek olarak ifade ederken, Karadağ (2018, s.33) çeşitli amaçların hayata geçirilmesi amacıyla insan birikiminin kullanılması olarak tanımlar. Tanımlarda üzerinde durulan en önemli husus yönetim sürecinin birden fazla kişi gerektirdiğidir.

Hem kamu hem de özel kurumlarda çalışanlar belirli kurallara uymakla yükümlü-dür. Bu kurallar bazı kurumlarda daha sıkı bir şekilde uygulanırken bazı kurumlarda daha esnek olunabilmektedir. Belirlenen kuralların kapsamadığı kimi durumlarda ise bireylerin takdir yetkilerini kullanması gerekir. İşte böylesi durumlarda etiğe duyulan ihtiyaç daha fazla hissedilir (Pustu, 2011, s.44).

Yönetsel etik, herhangi bir kurum içerisinde yöneticinin doğru kabul edilen dav-ranışlara ulaşmak amacıyla uyması gereken ilke ve standartlar olarak tanımlanır (Pehli-van, 1998, s.17). Kılavuz (2002, s.58) yönetsel etiği ahlakın belirli bir kurum içerisinde o kurumca belirlenmiş kurallarla beslenerek ortaya çıkmış hali olarak açıklar. Yönetsel etik yöneticilerin ahlaki kararlar almalarına ve ahlak dışı davranışlarda bulunmalarının önlenmesine odaklanır. Ayrıca yöneticilerin karşılaştıkları sorunları çözümlemede etik ilke ve standartların oluşturulması ile ilgilenir. Dolayısıyla yönetsek etik, yöneticileri doğru ve yanlışı ayırt etmeyi, karar alırken doğru olanı seçmeye yönlendirir (Saylı ve Kızıldağ, 2007, s.233).

Gelişmiş toplumlarda yönetim, çeşitli düzeyleri içine alan bir süreçtir. Yönetim süreci bireylerin yararına kararlar almayı, bu kararları herkesi kapsayacak şekilde uygu-lamayı, ortaya çıkan sorunların bireyin ve kurum/örgütün yararına olacak şekilde çö-zülmesini, ödev ve sorumlulukların adil bir şekilde paylaştırılmasını ve emeğe değer verilmesini gerektirir (Tortop, İsbir ve Aykaç, 1999, s.21). Bu süreç içerisinde yönetsel etik, belirli ilkeler koyarak yöneticiye karşılaşabileceği sorunların çözümünde rehberlik sağlar.

(38)

Yönetsel etik, kişisel uygulamalar ve ahlaki sorunlar, mesleki eylemler ve günlük yönetim işleri olmak üzere üç ana bölümde ele alınır. Yöneticilerin kişisel çıkarlar sağ-lamasını sağlayan etik dışı davranışlar kişisel uygulamalar ve ahlaki sorunlar bölümü içerisinde ele alınır. Çıkar çatışmaları, cinsel taciz ve kaynakların yanlış kullanımı bu tür davranışlara örnek olarak verilebilir.

Yöneticilerin meslekleri ile ilgili konularda yaptıkları etik seçimler mesleki ey-lemler bölümünde ele alınır. Adam kayırma bu bölüm için en sık karşılaşılan etik dışı davranışlardan biridir. Günlük yönetim işleri ise yönetme gücünün kullanımı, kurum ve çalışanların şekillendirilmesi, yetkinin adil bir şekilde kullanımı ve yapılan seçimler ile ilgilenir (Pehlivan, 1998, s.19).

Yönetsel etik kavramı günümüzde üzerinde önemle durulan bir kavramdır. Özel-likle demokrasi anlayışının toplumda yaygınlık kazanmasını isteyenler, hukuk devleti-nin güçlenmesini isteyenler ve toplam kalite yönetimi anlayışını savunanlar kurum yö-netiminde etik ilkelere uyulmasının gerekliliğini vurgulamaktadır (Sayın, 1999, s.9). Kurumun başarılı bir şekilde faaliyet gösterebilmesi için yönetsel etik ilkeler ilk olarak üst düzey yöneticiler olmak üzere tüm kurum çalışanları tarafından benimsenmelidir.

1.4. Etik Davranışları Etkileyen Faktörler

Etik alanındaki alanyazın incelendiğinde etik davranışa etki eden çeşitli faktörle-rin olduğu görülür. Etik davranışları bireysel özellikler, kültür, değer yargıları ve sos-yalleşme şekillendirir.

1.4.1. Bireysel Özellikler

Etik davranışları şekillendiren bireysel özelliklerin başında cinsiyet gelir. Cinsi-yet, etik ile ilgili yapılan araştırmalarda en sık kullanılan demografik değişkenlerden biridir (Özyer ve Azizoğlu, 2010, s.66). Cinsiyetin etik davranışlar üzerindeki etkisi hakkında araştırmacılar farklı görüşlere sahiptir. Örneğin bazı araştırmalarda kadınların erkeklerden daha etik davrandıklarını ifade edilmiştir (Adkins ve Radtke, 2004, s.291; Dawson, 1997, s.1145).

(39)

Hoffman (1988, s.73) pazarlama alanında kadın yöneticilerin erkek yöneticilere oranla daha etik davranışlar sergilediklerini belirtir. Cohen, Pant ve Sharp (1998, s.261) tarafından yapılan başka bir araştırmanın bulguları da bu ifadeleri destekler niteliktedir. Nitekim bu araştırma sonucuna göre etik karar alma sürecinde cinsiyet değişkeninin önemli bir değişken olduğu ve kadın katılımcıların erkek katılımcılara oranla etik konu-larda daha hassas oldukları ortaya konmuştur. Buna karşın Fritzche (1988, s.32), erkek-lerin kadınlara oranla daha etik davranışlar sergiledikerkek-lerini iddia etmektedir. Uzel (2006, s.170) ise bu konuda daha dengeli bir söylemde bulunarak kadınların toplum merkezli, erkeklerin ise ben merkezli yaklaşımlarda bulunduğunu belirtir. Kimi araştırmacılar ise cinsiyetin etik davranışlar üzerinde belirleyici herhangi bir etkisi olmadığını ifade et-mektedir (Dubinsky, Nataraajan ve Huang, 2004, s.302; Serwineck, 1992, s.563).

Bireylerin etik davranışlarını şekillendiren bir diğer kişisel özellik yaştır. Konu ile ilgili yapılan araştırmalar, bireyin yaşı ile etik davranışları arasında bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur (Dawson, 1997, s.1146; Fritzche, 1988, s.33). Nitekim Serwineck (1992, s.565) bireyin yaşının onun etik kararlarını belirlemede en önemli unsur olduğu-nu ifade etmektedir.

Bireyin yaşı ilerledikçe etik davranışlarda bulunmaya daha eğimli hale geldiği çe-şitli araştırmalarda ifade edilmiştir (Ural, 2003, s.49). Pepperas (2002, s.57) da benzer bir sonucu ulaşmış ve işletme yöneticilerinin yaşları ilerledikçe etik davranma eğilimle-rinin arttığını öne sürmüştür. Yaş ile etik davranışlar arasında olumlu bir ilişki olmasına karşın ileri yaştaki çalışanların işyerlerinde etik ilkelere daha radikal yaklaştıkları da bazı araştırmacılar tarafından dile getirilmektedir (Serwinek, 1992, s.564).

Longenecker (1989, s.70) ise genç yaştaki bireylerin etik ile ilgili hususlarda daha keyfi davrandıklarını tespit etmiştir. Üniversite öğrencileri ile yapılan bir diğer araştır-mada ise üst sınıflarda eğitim gören öğrencilerin alt sınıflarda eğitim gören öğrencilere kıyasla etik davranışlar sergilemeye daha yatkın oldukları belirlenmiştir (West, Ra-venscroft ve Shrader, 2004, s.180).

Eğitim düzeyi, bireylerin etik davranışlarını şekillendiren bir diğer kişisel özellik-tir. Bireyin eğitim düzeyi arttıkça etik davranışlar sergilemeye daha eğimli oldukları ve

(40)

eğitim durumunun bireyin eylemlerinde önemli bir yere sahip olduğu ifade edilmiştir (Ziegenfus, 1999). Buna karşın Ural (2003, s.50) ve Serwineck (1992, s.565) eğitim durumu ile etik davranışlar arasında kuvvetli bir ilişki olmadığını öne sürmüştür.

Bireylerin etik davranışlarını şekillendiren bir diğer kişisel özellik dine olan inancı ve dini değerlere olan bağlılığıdır. Yapılan araştırmalarda kendisini dindar olarak nite-leyen bireylerin etik davranışlar göstermeye daha eğilimli oldukları ortaya konmuştur (Kennedy ve Lawton, 1998, s.193). Gerçekten de dini kurallar bireyin davranışlarını belirlemesinde dayanak noktası olmakta ve ahlak kurallarına uymaya teşvik etmektedir (Ay, 2005, s.35).

1.4.2. Kültür

Bireyin etik davranışlarını etkileyen önemli faktörlerden birisi de kültürdür. Kül-tür, etik ilkelerin oluşturulmasında en temel unsurlardan biridir (Ay, 2005, s.32). Daha önce de belirtildiği üzere etik ilkeler toplumdan topluma değişir. Bu nedenle kültürün, etik ilkeleri barındırdığı söylenebilir.

Kültür, sadece bir milletin din, ahlak, hukuk, estetik, dil, iktisat, felsefe ve fen ile ilgili yaşayışlarının uyumlu bir toplamıdır (Gökalp, 1997, s.25). Bu nedenle etik olarak doğru veya yanlış kabul edilen davranışlar sadece toplumun kültürü ile ilişkilendirilerek açıklanabilir. Toplum içerisinde bireylerin ve grupların davranışlarını şekillendiren inançlar, tutumlar ve alışkanlıklar kültür olarak değerlendirilir (Erdem ve Dikici, 2009, s.204). Barlı’ya (2008, s.452) göre kültür, bir toplumun hayat tarzını gösteren, daha ön-ce denenmiş davranışlar bütünüdür.

Arvasi’ye (2013, s.239) toplumun kültürel değerleri ile olan bağının zayıflaması-nın etik davranışların azalmasına, suç orazayıflaması-nının artmasına, intihar vakalarızayıflaması-nın yaygın-laşmasına ve ruh hastalıklarının artmasına neden olacağını ileri sürmektedir.

1.4.3. Değer Yargıları

Değer kavramı alanyazında farklı şekillerde tanımlanmıştır. Değer, ahlaki açıdan iyi olarak tanımlanan ve bireyin ahlaki ihtiyacını gideren bir olgu olarak açıklanabilir

Şekil

Tablo 1. Etik İklimin Boyutları  Analiz Düzeyi
Tablo 4. Katılımcıların Meslek/Görevlerinin İncelenmesi
Tablo 6. Katılımcıların Eğitim Hizmeti Sunarken Etik Dışı Davranışlar ile İlgili  Görüşlerinin İncelenmesi
Tablo 7. Katılımcıların “Veli veya öğrenci sizden yasal olmayan bir menfaat  talebinde bulunduğu zaman veya etik dışı bir davranış talep ettiği zaman
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Postmodernizmi savunanlar aklın bireyleri özgürleştireceği savına karşı çıkmış, tek gerçek anlayışını eleştirmiş ve birden çok gerçek olabileceğini

Etik ilke ihlâli iddiaları için en az genel müdür veya eşiti seviyedeki kamu görevlileri hakkında Etik Kurula, diğer kamu görevlileri hakkında ise kurumların yetkili

• Ahlak, kültürel değerler ilgili doğruları, yanlışları, bunlara uygun olarak nasıl davranılması gerektiğini ortaya koyan toplumda kabul görmüş yazılı olmayan

• İnsan hakları yaşamak, eşitlik, özgürlük, kişi güvenliği, siyasal haklar ve mülkiyet hakları gibi birincil haklar; ekonomik, sosyal ve kültürel nitelikli

In this analysis to identify that Bayesian Network algorithm create the hugeamount of correct classified data compared to the Naïve Bayes algorithm. Rana Alaa El-Deen Ahmed,

Keywords: energy forecasting; solar energy prediction; artificial neural network; global solar radiation; average

Deontolojik yaklaşıma göre ahlaki ilkeler ve değerler kamu görevlisine kazandırılmışsa; birey karar verirken bunlara dayalı olarak karar verecektir.. Kısacası

Gerçekleştirilen çalışmanın amacı; Milli Eğitim Bakanlığına bağlı devlet okullarında ve merkez teşkilatında görevli olan yönetici ve öğretmenlerin etik