• Sonuç bulunamadı

Etik alanındaki alanyazın incelendiğinde etik davranışa etki eden çeşitli faktörle- rin olduğu görülür. Etik davranışları bireysel özellikler, kültür, değer yargıları ve sos- yalleşme şekillendirir.

1.4.1. Bireysel Özellikler

Etik davranışları şekillendiren bireysel özelliklerin başında cinsiyet gelir. Cinsi- yet, etik ile ilgili yapılan araştırmalarda en sık kullanılan demografik değişkenlerden biridir (Özyer ve Azizoğlu, 2010, s.66). Cinsiyetin etik davranışlar üzerindeki etkisi hakkında araştırmacılar farklı görüşlere sahiptir. Örneğin bazı araştırmalarda kadınların erkeklerden daha etik davrandıklarını ifade edilmiştir (Adkins ve Radtke, 2004, s.291; Dawson, 1997, s.1145).

Hoffman (1988, s.73) pazarlama alanında kadın yöneticilerin erkek yöneticilere oranla daha etik davranışlar sergilediklerini belirtir. Cohen, Pant ve Sharp (1998, s.261) tarafından yapılan başka bir araştırmanın bulguları da bu ifadeleri destekler niteliktedir. Nitekim bu araştırma sonucuna göre etik karar alma sürecinde cinsiyet değişkeninin önemli bir değişken olduğu ve kadın katılımcıların erkek katılımcılara oranla etik konu- larda daha hassas oldukları ortaya konmuştur. Buna karşın Fritzche (1988, s.32), erkek- lerin kadınlara oranla daha etik davranışlar sergilediklerini iddia etmektedir. Uzel (2006, s.170) ise bu konuda daha dengeli bir söylemde bulunarak kadınların toplum merkezli, erkeklerin ise ben merkezli yaklaşımlarda bulunduğunu belirtir. Kimi araştırmacılar ise cinsiyetin etik davranışlar üzerinde belirleyici herhangi bir etkisi olmadığını ifade et- mektedir (Dubinsky, Nataraajan ve Huang, 2004, s.302; Serwineck, 1992, s.563).

Bireylerin etik davranışlarını şekillendiren bir diğer kişisel özellik yaştır. Konu ile ilgili yapılan araştırmalar, bireyin yaşı ile etik davranışları arasında bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur (Dawson, 1997, s.1146; Fritzche, 1988, s.33). Nitekim Serwineck (1992, s.565) bireyin yaşının onun etik kararlarını belirlemede en önemli unsur olduğu- nu ifade etmektedir.

Bireyin yaşı ilerledikçe etik davranışlarda bulunmaya daha eğimli hale geldiği çe- şitli araştırmalarda ifade edilmiştir (Ural, 2003, s.49). Pepperas (2002, s.57) da benzer bir sonucu ulaşmış ve işletme yöneticilerinin yaşları ilerledikçe etik davranma eğilimle- rinin arttığını öne sürmüştür. Yaş ile etik davranışlar arasında olumlu bir ilişki olmasına karşın ileri yaştaki çalışanların işyerlerinde etik ilkelere daha radikal yaklaştıkları da bazı araştırmacılar tarafından dile getirilmektedir (Serwinek, 1992, s.564).

Longenecker (1989, s.70) ise genç yaştaki bireylerin etik ile ilgili hususlarda daha keyfi davrandıklarını tespit etmiştir. Üniversite öğrencileri ile yapılan bir diğer araştır- mada ise üst sınıflarda eğitim gören öğrencilerin alt sınıflarda eğitim gören öğrencilere kıyasla etik davranışlar sergilemeye daha yatkın oldukları belirlenmiştir (West, Ra- venscroft ve Shrader, 2004, s.180).

Eğitim düzeyi, bireylerin etik davranışlarını şekillendiren bir diğer kişisel özellik- tir. Bireyin eğitim düzeyi arttıkça etik davranışlar sergilemeye daha eğimli oldukları ve

eğitim durumunun bireyin eylemlerinde önemli bir yere sahip olduğu ifade edilmiştir (Ziegenfus, 1999). Buna karşın Ural (2003, s.50) ve Serwineck (1992, s.565) eğitim durumu ile etik davranışlar arasında kuvvetli bir ilişki olmadığını öne sürmüştür.

Bireylerin etik davranışlarını şekillendiren bir diğer kişisel özellik dine olan inancı ve dini değerlere olan bağlılığıdır. Yapılan araştırmalarda kendisini dindar olarak nite- leyen bireylerin etik davranışlar göstermeye daha eğilimli oldukları ortaya konmuştur (Kennedy ve Lawton, 1998, s.193). Gerçekten de dini kurallar bireyin davranışlarını belirlemesinde dayanak noktası olmakta ve ahlak kurallarına uymaya teşvik etmektedir (Ay, 2005, s.35).

1.4.2. Kültür

Bireyin etik davranışlarını etkileyen önemli faktörlerden birisi de kültürdür. Kül- tür, etik ilkelerin oluşturulmasında en temel unsurlardan biridir (Ay, 2005, s.32). Daha önce de belirtildiği üzere etik ilkeler toplumdan topluma değişir. Bu nedenle kültürün, etik ilkeleri barındırdığı söylenebilir.

Kültür, sadece bir milletin din, ahlak, hukuk, estetik, dil, iktisat, felsefe ve fen ile ilgili yaşayışlarının uyumlu bir toplamıdır (Gökalp, 1997, s.25). Bu nedenle etik olarak doğru veya yanlış kabul edilen davranışlar sadece toplumun kültürü ile ilişkilendirilerek açıklanabilir. Toplum içerisinde bireylerin ve grupların davranışlarını şekillendiren inançlar, tutumlar ve alışkanlıklar kültür olarak değerlendirilir (Erdem ve Dikici, 2009, s.204). Barlı’ya (2008, s.452) göre kültür, bir toplumun hayat tarzını gösteren, daha ön- ce denenmiş davranışlar bütünüdür.

Arvasi’ye (2013, s.239) toplumun kültürel değerleri ile olan bağının zayıflaması- nın etik davranışların azalmasına, suç oranının artmasına, intihar vakalarının yaygın- laşmasına ve ruh hastalıklarının artmasına neden olacağını ileri sürmektedir.

1.4.3. Değer Yargıları

Değer kavramı alanyazında farklı şekillerde tanımlanmıştır. Değer, ahlaki açıdan iyi olarak tanımlanan ve bireyin ahlaki ihtiyacını gideren bir olgu olarak açıklanabilir

(Çevikbaş, 2005, s.267). Bir başka ifadeyle değer, bireyin davranışlarını belirleyen ilke ve tercihlerdir (Çevik, 2006, s.7). Değerler bireyin başka bireylerle, içinde bulunduğu toplumla ilişkilerini düzenler ve bu ilişkileri sistemli hale getirir (Kuçuradi, 1996, s.181). Bu tanımlara göre bireyin hayatındaki tüm etkinliklerin değerler tarafından şekil- lendirildiği söylenebilir. Başka bir ifade ile bireyin tavır ve davranışlarının şekillenme- sinde değerlerin oldukça etkili olduğu görülür (Coughan, 2005, s.47).

Değer yargıları bireye bağlı olarak ortaya çıkan olgulara yönelik verilen hükümler olarak tanımlanır. Bu nedenle değer yargıları bireyden bireye farklılık gösterebilir.

1.4.4. Etik İklim

Ahlaki iklim, etik atmosfer ve etik iş iklimi olarak da adlandırılan etik iklim teori- si, Bart Victor ve John Cullen tarafından 1988 yılında geliştirilmiştir. Etik iklim kavra- mı, örgütlerin kural, politika ve uygulamalarının etik olduğuna dair çalışanların ortak algısı olarak tanımlanır (Victor ve Cullen, 1988, s.102). Bir diğer tanıma göre etik ik- lim, örgütte doğru ve yanlış olarak kabul edilen eylemleri tanımlayan kurumsallaşmış işlemlerdir (Parboteeah, Cullen, Victor ve Sakano, 2005, s.461). Jaramillo, Mulki ve Solomon (2006, s.272) tanımında örgütün halihazırdaki ilke, değer ve uygulamalarının etik olduğuna dair algılarını etik iklim olarak tanımlar. Tüm bu tanımlar incelendiğinde etik iklimin bir örgütte doğru ve yanlış olarak kabul edilen davranışların ne olduğu algı- sı ile etik sorunlarla nasıl baş edileceği konularını içerdiği görülür (Özgener, 2004, s.27).

Etik iklim, kurum çalışanlarının karşılaştıkları sorunların çözümünde rehberlik sağlar. Bu bağlamda karşılaşılan etik ikilemlerin nasıl ele alınacağı, değerlendirileceği ve ne şekilde çözüm üretilebileceği etik iklim tarafından belirlenir (Martin ve Cullen, 2006, s.190). Etik iklim, bireyin çalışma arkadaşlarıyla uzlaşamadığı durumlarda olayla- rı farklı açılardan değerlendirme imkanı sağlayarak, çalışma ortamında doğru ve yanlış olarak nitelenebilecek davranışları ayırt etmesinde faydalı bir araç olarak kabul edilir (Özyer, 2010, s.9).

Kurumun sahip olduğu etik iklim kurumun yönetim kalitesini etkiler. Ayrıca çalı- şanların kuruma duyduğu aidiyet bağını geliştirir. İş tatmin düzeyi ile sosyal sorumluluk düzeyleri de kurumun etik ikliminden büyük ölçüde etkilenir (Weber ve Seger, 2002, s.70).

Victor ve Cullen (1988, s.101-125) tarafından geliştirilen etik iklim kavramı teo- rik olarak Kohlberg’in ahlak kuramına benzer. Etik iklimin boyutları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Tablo 1. Etik İklimin Boyutları Analiz Düzeyi Eti k Ö lçü tl er

Bireysel Kurumsal Evrensel

Bencillik (Egoizm) Şahsi fayda Kurumun çıkarı Yeterlilik/Verimlik

Yardımseverlik Dostluk Ekip ruhu Sosyal Sorumluluk

İlkelilik Kişisel etik kurallar Kurum etik kural- lar

Kanunlar ve mes- leki etik ilkeler

Kaynak: Victor ve Cullen, 1988, s.101-125.

Yukarıdaki tabloda etik iklime ilişkin iki boyut gösterilmektedir. Etik iklimin ilk boyutunu karar alırken dikkate alınan etik ölçütler, ikinci boyutunu ise analiz düzeyi oluşturmaktadır. Tabloda görüleceği üzere etik iklim toplam dokuz boyuttan oluşmakta ve üç etik ölçüte göre değerlendirilmektedir.

1.4.4.1. Bireysel Yaklaşım

Bireysellik (Egoizm) etik iklimi değerlendiren etik ölçütlerin ilkidir. Etik düşün- me sürecinin bireyin çıkarlarına göre değerlendirildiği ahlaki egoizm felsefesini esas alır (Barnett ve Vaicys, 2000, s.351). Bu yaklaşım Hobbes’in ahlaki eylemlerin temelinde egoizmin yattığı düşüncesini kabul eder. Egoist yaklaşımın temel amacı bireyin çıkarını en üst düzeye yükseltmektir (Loo, 2002, s.490). Bireysel etik iklimi üç analiz düzeyinde değerlendirilir.

Şahsi Çıkar

Bireyin kendi öz benliğini her şeyin üzerinde tuttuğu, tamamen kendi şahsi çıkar- larına odaklandığı boyuttur. Bu boyuttaki bir birey karar alırken başkalarının ihtiyaçla- rını dikkate almaz; önceliği kendi ihtiyaçlarının giderilmesine verir. Bu bağlamda şahsi çıkarlarını destekleyecek alternatif arayışlara girer.

Kurum Çıkarı

Şahsi çıkar boyutunun bir üst seviyesidir. Bu boyutta temel amaç kurumun fayda- sıdır. Bu nedenle alınacak kararların kurumun çıkarına olmasına dikkat edilir. Şirketin çıkarı, ortak kar, rekabet avantajı kurum çıkarına örnek olarak verilebilir.

Yeterlilik/Verimlilik

Bireysel yaklaşımın en üst düzey boyutu olarak değerlendirilir. Evrensel anlamda bir fayda, sosyal veya ekonomik çıkar temel amaçtır. Bu boyuta örnek olarak ülke çıka- rı, tüm insanlığın çıkarı verilebilir.

Yardımseverlik Yaklaşımı

Yardımseverlik yaklaşımı İngiliz filozof Cumberland’ın herkes için iyilik istemek anlayışını esas alır. Yardımseverlik etik ikliminin olduğu kurumlarda bireyler başkaları- nın faydasını gözetecek kararlar alır. Karar aşamasında herkesin çıkarı göz önünde tutu- lur, şahsi çıkar ikinci planda kalır. Başka bir ifadeyle bireysel ihtiyaçları tam olarak gi- derilmese de tüm grubun ihtiyaçlarını giderecek seçenek tercih edilir (Weber ve Seger, 2002, s.73). Yardımseverlik etik iklimi üç analiz düzeyinde incelenebilir.

Dostluk

Analizin kişisel boyutunda bireyin şahsi çıkarları değil, örgütsel arkadaşlık yer alır. Karar alma sürecinde birey, başla insanları düşünür.

Ekip Çıkarı

Bu boyutun esasını ekip ruhu ve/veya ekip çalışması oluşturur. Yapılan eylem ve davranışlarda esas alınan grubun çıkarıdır.

Sosyal sorumluluk

Analizin evrensel boyutunda yardımseverlik karar alma sürecinde müşteriler, sos- yal paydaşlar gibi diğer bileşenlerin düşünülmesi olarak tanımlanır (Elçi ve Alpkan, 2006, s.146).

1.4.4.2. İlkelilik Yaklaşımı

İlkelilik yaklaşımında analiz ölçütü karar alma süreçlerinde bireyin dikkate aldığı kural ve yönetmeliklerdir (Weber ve Seger, 2002, s.73). Karşılaşılan etik bir ikilemde bireyin kurallara ve yönetmelikleri referans alması önerilir. İlkeci etik iklimde karar alır- ken dikkat edilen kriterlerin eylemi yöneten çeşitli ilkelere bağlılık üzerinde yoğunlaştığı kabul edilir (Victor ve Cullen, 1988, s.115). Bu yaklaşım, zaman ve şartlara göre değiş- meyen evrensel doğruların olduğunu iddia eden ahlak felsefesinin deontolojik yaklaşımı- na dayanır (Barnett ve Vaicys, 2000, s.351). İlkelilik etik iklimi üç boyuttan oluşur.

Kişisel etik kurallar

Analizin bireysel boyutunda ilkeler birey tarafından belirlenir. Bireyin bu boyutta kabul ettiği kişisel etik kurallara göre karar vermesi beklenir.

Kurumsal etik kurallar

Bu boyutta karar alırken kişisel etik kurallar değil, kurumun belirlediği ve esas al- dığı etik ilkeler dikkate alınır.

Kanunlar ve mesleki etik ilkeler

Bu boyutta kararlar alınırken dikkat edilmesi gereken etik ilkeler kanunlarca veya meslek örgütlerince belirlenmiştir. Birey karar alırken kurum dışından gelen etik kod- lardan büyük oranda etkilenir.

Benzer Belgeler