• Sonuç bulunamadı

Kamu yönetiminde uyulması gereken temel etik ilkeler, kamu çalışanına görevi esnasında amaçlarını belirlemesinde, bu amaçlara uygun hareket etmesinde ve kararlar almasında rehberlik yapar. Kamu çalışanı görevlerini icra ederken doğru ve yanlış ey- lem ve davranışları bu etik ilkeler sayesinde değerlendirebilirler. Bu etik ilkeler uzun süren tecrübelerin sonucunda ortaya çıkmıştır (Uluğ, 2009, s.5).

Birçok ülke kamu hizmet ve ürünlerinin kalitesinin arttırılması, toplumun devlete olan güven ve itimadının geliştirilmesi amacıyla kamu çalışanları için bazı etik ilkeler ortaya koymuşlardır. Belirlenen etik ilkeler toplumdan topluma değişebileceği kabul edilmekle birlikte birçoğu evrensel bir nitelik taşımaktadır (Arslan ve Berkman, 2009, s.32). Kamu çalışanlarının uyması gereken etik ilkeler şunlardır.

2.4.1. Hesap Verilebilirlik

Hesap verilebilirlik tüm kamu çalışanlarının uyması gereken etik ilkelerden biri- dir. Kamu yönetimi alanında yaşanan yolsuzluk, israf, kalitesizlik gibi sorunların yay- gınlaşması ve bu sorunların üstesinden gelme isteği hesap verilebilirlik kavramının gündeme gelmesinde etkili olmuştur. Bu nedenle 1980’li yıllardan itibaren vatandaşın devlete karşı hesap vermesi gerektiği gibi devlet de vatandaşlara karşı hesap verebilme sorumluluğunu üstlenmiştir (Kılınç ve Urhan, 2012, s.5).

Kamu çalışanının yaptığı eylem ve davranışlardan ötürü başka kişi ya da topluma açıklamada bulunması anlamında gelen (Mulgan, 2003, s.1) hesap verilebilirlik kavramı son yıllarda kamu yönetimi alanında sıklıkla kullanılmaktadır. Eryılmaz ve Biricikoğlu (2011, s.22) hesap verilebilirliği hesap veren (kamu çalışanı) ile hesap soran (vatandaş) arasındaki karşılıklı ilişki ve iletişim olarak değerlendirir. Kamusal işlemler bu tanımda hesap verme ve hesap sormaya konu olan asıl unsurlardır.

Hesap verilebilirlik kavramına başka bir açıdan yaklaşan Yatkın (2015, s.197), kamu çalışanlarının görevlerini icra ederken toplumdan gelen istek ve eleştirileri dikkate alarak hareket etmeyi ve karşılaşılan herhangi bir başarısızlık durumunda sorumluluğu kendi üzerine alabilmeyi bu kavram kapsamında değerlendirir. Hesap verilebilirlik aynı zamanda kamu çalışanlarının görevlerini yerine getirirken yetki ve sorumluluklarını doğru bir şekilde kullanmalarına rehberlik eden bir ölçüt olarak da tanımlanabilir (Erim, 2018, s.26).

Hesap verilebilirlik ilkesi demokratik yönetimler tarafından bir çağdaşlık ve de- mokratik yönetim kriteri olarak değerlendirilmektedir. Gerçekten de demokrasinin en temel özelliklerinden birisi de kamu yöneticilerinin vatandaşlara karşı sorumlu olmaları, eylem ve davranışları açısından hesap vermeleridir (Yaman, 2013, s.83). Hesap verilebi- lirlik ilkesi ülkemizde Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri hakkındaki yönetmelikte yöneticilerin hesap verme sorumluluğu olarak yer alır (Yatkın, 2015, s.198).

2.4.2. Şeffaflık

Son yıllarda giderek yaygınlaşan kamu yönetimi anlayışı, hesap verilebilirlikle birlikte şeffaflığı da ön plana çıkarmaktadır. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri, İn- giltere, Hollanda, Fransa, İsveç ve Norveç gibi gelişmiş batılı ülkelerde yönetimin şef- faflığı konusunda büyük ilerleme sağlanmıştır. Buna karşın gizlilik ve kapalılık anlayı- şına göre kurgulanan Türk kamu yönetimi şeffaflık ilkesinin uygulanması hususunda çeşitli zorluklarla karşılaşmıştır (Akpınar, 2011, s.237).

Şeffaflık yönetim ve vatandaşın karşılıklı bilgi üretme, anlamlandırma ve iletişim süreci olarak tanımlanır (Saylı ve Kızıldağ, 2007, s.234). Eken’e (1994, s.25) göre yö- neticilerin yaptıkları tim işlemlere vatandaşlarını ulaşabilmesini şeffaflık olarak ifade eder. Şeffaflık aynı zamanda vatandaşların resmi bilgi ve belgelere ulaşabilmesine ola- nak sağlar. Eryılmaz (2002, s.217) vatandaşların kamu kurumlarının toplantılarına din- leyici olarak katılabilmesini ve karar alma süreçlerinde vatandaşların katılımının sağ- lanmasını şeffaflık ilkesi içerisinde ele alır. Günümüzde demokratik yönetimlere şeffaf- lık, denetim mekanizmasının en etkili unsurlarından biri olarak kabul edilir (Yatkın, 2015, s.154).

2.4.3. Tarafsızlık

Tarafsızlık ilkesi kamu çalışanlarının din, dil, cinsiyet, yaş, ekonomik statü gö- zetmeksizin görevini yerine getirmesi olarak tanımlanır (Baydar, 2004, s.42). Aydın’a göre (2002, s.50) ise tarafsızlık bireyin kişi ve nesneleri kendi istek ve korkularından ayırarak olduğu gibi görebilmesidir.

Vatandaşların devlete ve kamu kurumlarına olan güven ve saygılarının azalmama- sı için kamu çalışanları tarafsızlık ilkesine dikkat etmelidir. Kamu çalışanları siyasi ola- rak tarafsız davranmalı, herhangi bir parti, birey veya grubun faydasına ya da zararına yönelik eylemlerde bulunmamalıdır (Yüksel, 2005, s.86).

2.4.4. Eşitlik

Türk Dil Kurumu’na göre eşitlik iki veya daha fazla şeyin denk olması, kanunla- rın uygulanması açısından insanlar arasında ayrım yapılmaması durumu olarak tanımla- nır (Türk Dil Kurumu, 2019). Eşitlik ilkesi, tüm vatandaşların din, dil, ırk, cinsiyet, yaş gibi özellikler açısından ayrıma uğramadan eşit muamele görmesi ve kamu hizmet ve ürünlerine aynı oranda ulaşabilmesi olarak ifade edilir (Corey, Corey ve Callanan, 1998, s.12). Eşitlik ilkesi başta anayasa olmak üzere kanun ve yönetmeliklerde açıkça ifade edilmiştir. Örneğin Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 10. Maddesinde eşitlik ilkesi şu şekilde ifade edilmiştir.

Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkek- ler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yü- kümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumla- namaz. Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

Vatandaşların devlete ve kamu kurumlarına olan güven duygusunu zedelememek amacıyla kamu çalışanları görevlerini icra ederken kamu hizmet ve ürünlerinden tüm vatandaşların eşit oranda faydalanmasına dikkat etmelidir. Başka bir ifade ile aynı du- rumda olan tüm vatandaşlar, aynı koşullar altında aynı hizmeti almalıdır.

Eşitlik ilkesi kamu çalışanının keyfi davranmasına engel olurken özellikle deza- vantajlı konumda olan vatandaşların kişilik haklarının korunmasını sağlar (Yüksel, 2005, s.63). Bu nedenle kamu çalışanları fırsat eşitliğini zedeleyecek tavır ve davranış- lardan uzak durmalıdır.

2.4.5. Adalet

Adalet ilkesi eşitlik ilkesinin tamamlayıcısı olarak değerlendirilir. Mahmutoğlu’na (2009, s.228) göre adalet olmadan eşitlik, huzur, mutluluk vb. kavramlardan söz etmek mümkün değildir. Kamu yönetiminde hukukun işletilmesi olarak da tanımlanan adalet, bireyin kendisi gibi olmayanların hak ve çıkarlarını, kendisi gibi olanların hak ve çıkar- ları kadar koruyabilmektir (Karadağ, 2018, s.62).

Kamu çalışanlarının görevlerini icra ederken adil davranması, görev, yetki ve so- rumlulukların adil bir şekilde dağıtılması, kamu hizmetlerinin dil, din, ırk, cinsiyet, yaş, sosyo-ekonomik durum gözetilmeksizin eşit bir şekilde dağıtılması kurumların saygın- lığı ve güvenirliğini arttıracaktır.

2.4.6. Profesyonellik

Kamu çalışanlarının dikkat etmesi gereken bir diğer ilke ise profesyonelliktir. Kamu görevlisi kendi alanında kariyer gelişimine dikkat etmeli, görevleri hakkında uz- manlık bilgisine sahip olmalı ve alanındaki yenilikleri takip etmelidir (Yüksel, 2005, s.88). Bununla birlikte kişisel yaşamı ile iş hayatı arasındaki ayrımın farkında olmalıdır. Kamu çalışanları görevleri gereği sahip oldukları konumlarını şahsi çıkarları için kullanmamalıdır. Aynı zamanda, popülist söylem ve davranışlardan uzak durulması da profesyonellik ilkesinin bir gereğidir. (Karadağ, 2018, s.65).

2.4.7. Nezaket ve Saygı

Kamu çalışanlarının, hem üstlerine hem de astlarına karşı gereken saygıyı göster- meleri ve ilişkilerinde nezaket kurallarına uymaları bu ilke kapsamında değerlendirilir. Grup ve toplumlarda olduğu gibi kamu görevlerinde de insan ilişkilerinin sağlıklı yürü- mesi, karşılıklı nezaket ve saygı kurallarına uyulması ile mümkündür. Bu husus Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelik- te şu şekilde ifade edilir.

Kamu görevlileri, üstleri, meslektaşları, astları, diğer personel ile hizmetten yarar- lananlara karşı nazik ve saygılı davranırlar ve gerekli ilgiyi gösterirler. Konu yetkileri- nin dışındaysa ilgili birime veya yetkiliye yönlendirirler.

Kamu yönetiminde kamu çalışanlarının kendi içlerinde nezaket kurallarına uygun davranmaları önemlidir. Bununla birlikte kamu hizmeti alan vatandaşlara karşı da aynı hassasiyet ve nezaketle davranılması gerekmektedir.

2.4.8. Hukukilik

Kamu çalışanları görevlerini icra ederken eylem ve davranışlarını hukuk kuralla- rına uygun bir şekilde yerine getirmelidir. Bir diğer ifade ile kamu görevini yerine geti- rirken öncelikle anayasaya, kanunlara, yürürlükte olan yürütmeliklere ve diğer tüm ya- sal düzenlemeleri dikkate almakla ve davranışlarının bunlara göre düzenlemekle yü- kümlüdür (Yüksel, 2010, s.63).

Karadağ’a (2018, s.59) hukukilik ilkesi kamu görevlilerinin uyması gereken diğer tüm ilkelerin hayata geçirilmesini sağlayan ve aksi durumlarda cezai yaptırımları gerek- tiren temel ilkedir.

Benzer Belgeler