• Sonuç bulunamadı

Karabekir'in -Uğur Mumcu'nun izin verdiği kadar- anlattıkları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Karabekir'in -Uğur Mumcu'nun izin verdiği kadar- anlattıkları"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

7 T 5 ) & n

«

-'¿¿mm

J& L i '¿¿¿21

Ç~L

- VL

Karabekir

’in -U ğ u r

M u m cu ’nun İzin

V e rd iğ i K adar-

Anlattıkları

KAZIM KARABEKİR’in, geçtiğimiz

Haziran ayında Cumhuriyet gazetesin­ de tefrika edilen anıları kitap halinde de çıktı. Bu kitabın 89-91’inci sayfala­ rında özetlenen bir bölümünü, Dündar Akünal dostumuz üç buçuk -dört yıl önce Tarih ve Toplum 'a, kendi yorum ve açıklamalarıyla yayımlamıştı: “ Kâ­ zım Karabekir Paşanın Başvekilliği” (Sayı 36, Aralık 1986, s.23-26). Biz de o yazının önüne, E .J. Zürcher’in bir makalesinden çevirdiğimiz bir parçayı koymuştuk.

Uğur Mumcu, kitabın üstünde ken­ disine “ yayına hazırlayan” gibi alçak­ gönüllü bir sıfat biçmiş; ama bizim der­ gide D.Akünal’ın yaptığı gibi, onun üstlendiği görev de bu kavramın sınır­ larını hayli aşıyor. Bir Atatürk muha­ lifinin söylediklerini sansürsüz, tevilsiz yayınlamayı gözü kesmemiş. U.Mum­ cu, bir Sunuş’tan sonra, 20 bölüm ha­ linde düzenlediği kitabını (Karabekir’- in İnkılâp Hareketleri Neden Oldu? Na­

sıl Oldu? Nasıl İdare Olundu?'sunu de­

ğil, kendi kitabını - çünkü Karabekir’- in yapıtından verdiği seçme alıntılardan önce, kendisi üç bölüm “ giriş” , o alın­ tıları bitirdikten sonra da üç bölüm “ çıkış” kaleme almış; aradaki ondört bölümde de Karabekir’den çok, Mum­ cu anlatıyor) “ Evet, biz gazeteci olarak görevimizi yapmaya çalıştık, şimdi söz artık tarihçilerindir” diye sonuçlandır­ makta. Ama “ tarihçiler” e söyleyecek söz bırakmamış; gazete ilânlarında de­ diği gibi, “ derlemek” le kalmamış, “ araştırmış” - “ yazmış” - “ yargıla­ mış” ; ikisi de ilericiydi, ama Atatürk devrimciydi, Karabekirse evrimciydi; devrimci evrimciyi yedi. (Yazarın pek iyi bildiği üzere, bu bir doğa yasası de­ ğildir; bazen de devrimcileri yerler; ama her iki durumda da, kendilerini devrim­ ci sayanların, karşılarındakileri “ geri­ ci” diye nitelemeleri değişmez!) Üste-56 • 2 4 8

KAZIM KARABEKİR

lik, eski resmî baştarihçimiz Prof. En­ ver Ziya Karal’m 1945’te -o zamanki Millî Eğitim Bakanı Haşan Âli Yücel’- in isteği üzerine- Karabekir’in yüzüne karşı yaptığı reddiyenin raporunu da eklemiş (hepsi merhum). Bundan öte­ si, can sağlığı.

Kitabın redaksiyonu çok kötü. Meh­ ter yürüyüşü gibi iki ileriye bir geriye atıflar yüzünden bozulan zamandizim kafa karıştırıyor. Ayrıca dizgi yanlışları bol, izafet terkipleri birçok yerde hatalı, Türkçeleştirmeler eksik, notlar yetersiz. (Örneğin, Karabekir’in anlatısında mer­ kezî bir önem taşıdığı sezilen, ona Mu­ sul’u fethettirme tasarısının, asıl Cafer Tayyar (Eğilmez) Paşa ile ilgisi olduğu halde, bu nokta hiç kurcalanmamış.)

Vaktiyle, Fethi Okyar’ın anılarını da ailesi Cemal Kutay’a yayımlatmıştı. Ne­ rede anı sahibi konuşuyor, nerede Ku- tay lâfa giriyor, ayrılamadığı için, son­ radan kızı, Fethi Beyin anılarını (sade­

ce TBMM tutanakları ve notlar ekleye­ rek) tek başına yeniden bastırdı. Elbet­ te, Uğur Mumcu’yu Cemal Kutay’la bir tutmuyorum. Ama yine de, Karabekir’­ in damadı Prof. Özerengin’e aynı şeyi -âcizâne- tavsiye edeceğim. Paşa tam olarak ne yazmış, Mumcu’nun gölgesi olmadan, bir öğrenelim.

Zürcher Tarih ve Toplum’da. çeviri­ si çıkan yazısında, Karabekir’in İstik­

lâl Harbimiz’ini “ anti-Nutuk” diye ni­

teliyordu. İnkılâp Hareketleri, haydi haydi öyle olmalı. Korkmayın, bundan bütün gerçeklerin Mustafa Kemal’de değil, Karabekir’in anlatısında olduğu sonucu çıkmayacaktır. Ama şimdiye kadar dogmatik bir tekyanlılıkla bize anlatılanların, başka yönlerinin de bu­ lunduğunu görmek, gerçeğin tamamı­ na erişebilmek için çok yararlı olur.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bilanço esasına göre vergilendirilen mükellefler ise yevmiye defteri, Defteri kebir ve envanter defteri tutmak zorundadırlar (VUK Madde 182). Yukarıda sayılan defterlerden

This study attempts to answer the question: do preservice elementary teachers identify the necessary and sufficient conditions for a rhombus.. Forty-five elementary

Üreme araflt›rmac›lar›, meni ak›nt›s› içinden yüksek kaliteli spermleri seçmek için yeni bir yöntem belirlediler: Elektrik ak›m› kullan- mak.. Sa¤l›kl›

Her mezarın içini görüyormuşçasına pencereleri Abbasağa Mezarlı­ ğına bakan Beşiktaştaki Madam Mari pansiyonundan yıllarca bir türlü ay- rılmaımasile,

“Aydın” sıfatıyla özdeşleştiği kişiler, komünist geçmişten başka kendisiyle çok az ortak yanı olan büyük, kocaman isimler, Aragon, Pavese, Malraux,

Limanla rıh­ tım boyu arasındaki, ta on üçüncü a- sırdan kalma, çok garib biçimli ya - pıya bakıyorum, Nuovo denen bu kış- lamsı saray ve şatomsu

Tam bir demokrasinin şartların­ dan biri de ademi merkeziyettir: Ülkenin muhtelif mıntaklarına ve bilhassa bizde köy ve belediye şeklinde görünen komünlere

Günümüzde Talas, Kentsel, Arkeolojik, Tarihi sit alanları olarak ilan edilip korunan tarihi doku, bu dokunun hemen yanıbaşında yer alan ve geçmiş tarihli