• Sonuç bulunamadı

Bir sanatkarın ölümü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir sanatkarın ölümü"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bir sanatkarın ölümü

Hattatlık, bizde belki de ilk önce bir sanat olarak değil, sanat mah - rumiyeti içinde bir teselli gibi baş­

lamıştır. Sonradan, muhakkak,

Türklerin elinde sanatın tâ kendisi olmuştur. Talik İran yazısı diye maruftur. Fakat onu en iyi yazan Mir Ammat Buharalı, Yesariler ve Sami Efendi iki İstanbullu Türk - tüler.

Sülüs Arap yazısıdır, denilir. Fa­ kat ona da en büyük estetik kıy - meti veren kalemler Şeyh, Mahmut Celâlettin, Rakım, Hafız Osman, Şefik, Sami, İzzet ve nihayet evelki güp ölen Kâmil Akdik hep Türk - tüler.

Arap harfleriyle hattatlık o ka­ dar Türk sanatı idi ki bizde yeni harflerin kabulü üzerine Mısır’da, Suriye ve Irak’ta bir nevi güzel ya­ zı buhranı baş göstermiştir, dersek inanabilirsiniz.

Hattatlığın bir nevi resim arar - ken müstakil bir sanat olduğuna şüphe etmiyorum. Rakım’ın leylek

#/%lM

IHI HAR.

şeklinde istif edilmiş bir yazısı ile kim olduğunu hatırlamadığım bir hattatın sakallı bir adam tasviri vü­ cuda getiren çifte A li’si, az çok, buna delâlet edebilir.

Kendisini bizim verdiğimiz adla anayım, rahmetli Hacı Kâmil Efen­ diyi, ilk defa BabIâli’nin Divanı Hümayun kaleminde, rahmetli mu­ siki üstadı Rauf Yekta Beyin de - lâleti ile tanımıştım. Eğer kitap ve kâğıtlarımdan bir kısmını kaybet­ miş olmasaydım, onu zaman zaman bana yazıp verdiği bir iki parça ya­ zı da şimdi birer rahmet vesilesi olarak elimde olacaktı. Güzel bir istifle bana yazmış olduğu kart dövizitlerden bir kaç tanesini sak­ larım.

Hacı Kâmil Efendi, hattat Sami Efendinin talebesi idi. Sami Efen­ di, bizim köylü idi; çocukluğumda kendisine yetişmiştim. Onun sonra­

dan anladığım yazıları hakkında bi­ raz bir şey söylemem mümkündür; fakat huyunu, suyunu bilmiyorum.

Fakat Hacı Kâmil efendi kamış kalem kadar narin, sülüs elif gibi doğru ve nesih vavı kadar mütevazi bir sanatkârdı.

Onun ölümiyle Türk sanatının asırlarca tesellisi olmuş olan hat - tatlığın son devri kapanmış ve ye­ rini resme bırakmış oluyor. Hacı Kâmil Efendi, yerini kıymetli bir ressam olan oğluna bıraktığı gibi...

***

Bir ölüm ve bir resim

karşısında..

Osmanlı polisine, Şehislâm kapı­ sına ve taassuba meydan okuyarak ilk defa sahneye çıkmak cesaretini gösteren kadın sanatkârımız A fi -

f e ’nin ölümünü teessürle okumuş,

... .

acımıştım.

Dün gelen İstanbul gazetelerin - den birisinde çıkan bir resimde bu sanat öncüsünün tabutiyle cena - zesinde bulunan cemaati görünce

zavallıya bir defa daha acıdım.

Çünkü bu cemaat, iki sahne sanat­ kârı, bir çocuk, bir de belki kadm- cağazın akrabasından bir zattan ibaretti.

Fakat bu resim karşısında, bil • mem ki, ölene mi, ondan sonra sağ kalan kalabalık sanatkârlarımıza mı acımak gerekti?

İran şairlerinden birisinin bir mısrağını hatırladım:

Ne ber mürde, ber zinde bayed glrist ***

Yarının şehirleri !

Bir muharririmiz soruyor:

Yarının şehirleri nasıl olma­

lıdır?

Bu başlığı okuyunca gazetelerin öteki sütunlarında sık sık rastla - nan hava bombardımanlarını dü - şündüm de içimden şu temenni gel­

di:

İnşallah bugünün şehirlerin

den farklı olurlar!.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

A strip of aponeurotic flap, 8 cm long and 2cm wide, was elevated proximally from the median raphe of gastrocnemius, and twisted 180 degrees on itself from medial sides, so its

Özerk benliğe göre daha düşük seviyedeki ilişkisel benlik yapısı açısından da, kadın ve erkek katılımcıların niteliksel tanımlamalarından sonra kendilerini sosyal

Bu süre içinde birçok şeyi birlikte paylaşırken, kim bilir nice ilginç ayrıntılar yakala­ yıp daha önce üstünkörü geçtiğimiz nice tartışmaları artık

Derinleştirilen anamnezinde yaygın eklem ağrısı, halsizlik, gece terlemesi, bulanık görme şikayetleriyle birlikte taze pey- nir yeme ve ailede bruselloz öyküsü olması

Kırkı aşkın roman olmak üzere öy­ kü, oyun, anı, tartışma, çeviri türlerinde alt­ mış kitabı ardında bırakan Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın hayatının

cezası istemiyle yargılandığı tarihlerde, 15 tarihi bina­ yı yerle bir eden Beyoğlu Belediye Başkanını böylesi- ne konuşturan güç kendini tam bir ay sonra Yüksek

«tSolenm hançer gibi ortalığı ikiye, Koşarım haykırarak şehrin

Impediments on the pathway to business success need to be overcome by all entrepreneurs, but, as discussed in this article, more significant impediments face