OKTAY
AKBAL
Yasar
Kemal
Icin...
1969'c!a Konrad Lorenz, 1970’de Jean Anouilh, İ971'de Ignazio Silona, 1972’de Victor Woisskopf, 1973'dç Jean Guehenno, 1974'de Andrei Sakharov. 1975'de Alejo Carpentier, 1976’da Lewis Munford, 1977'de Germaine Tillion, 1978'de Leopold Södar Sen- ghor, 1979'da Jean Hamburger, 1930'de Jorge Luis Borges, 1981’de Ernst Junger... 1982'de ise Yaşar Ke mal...
Cmo del Duca ödülünün 14.’cüsü bir Türk ya- zarına verildi. Bunu bilmeyen yok. 200 bin frank — 5 milyon TL.— tutarındaki ödülü 'hümanist bir bildiriyle yüklü yapıtlarından ötürü' Yaşar Kemal kazandı. Del Duca ödülünün seçici kurulunda yer alan kişilerin adlarını öğrenince Yaşar Kemal’in ba şarısının önemi kat kat artıyor. Fransız Akademisi Genel Sekreteri Jean Mistier, Fansız Akademisi üye- rinden Jean Bernard, rahip Robert Garrö. Jean De lay, eski Başbakanlardan Edgar Faure. Jean d'Or-
messon, Maurice Rheims, Maurice Schumann, Etien ne Wolf; Bilimler Akademisi üyesi J. François De nişse, Gencourt Akademisinden Jean Cayrol, yazar
Michel Mohrt...
Türkiye açısından, özellikle çağdaş Türk yazım açısından büyük bir olaydır ou.. Türkiye'nin 'resmi' çevreleri, böyle bir gerçeğe sırt çevirseler de, Yaşar Kemal'i bir kutlama telgrafiyle olsun anım- samasaiar da, Türkiye'deki kültür toplantılarına onur konuğu olarak çağırmasaîar da, ödül töre nine Elçiliğimiz katılmasa da ona ‘Devlet Sa natçısı' sanım vermeseler de. hiç bir şey değiş mez. Adana'nın Kadirli ilçesi Gökçeli köyünden bir Kemal Sadık Gökçeli, yazın dünyasında bilinen adıyla Yaşar Kemal bütün güçlükleri, engelleri aş mış, Türk ulusunun bir temsilcisi olarak uygar dünya önünde hak ettiği onuru elde etmiştir. Bu onurda ulus olarak hepimizin payı vardır, olroar lıdır.
Ben Yaşar Kemal'i daha «Kemal Sadık Gökçeli» imzasıyle şiirler yayınlarken tanıdım. 1940 yıllarıy dı. SO'lerde İstanbul'a geldi, gazetemizde röportajlar yazmaya başladı. Hiç bir yazarın yükselişi Yaşar’ın- ki kadar hızlı, çarpıcı olmamıştır. Daha ilk uzun öyküsü 'Bebek' 'Cumhuriyette yayınlanırken, çağ daş öykücülüğümüzün sevilen, aranan bir yazarı oluvermişti bu genç yazar... Birbiri ardına yayın ladığı yazılar, övküler. röportajlarla güçlü kişili ğini kısa zamanda okurlara, aydınlara kabul ettir,
mışti. Aradan geçen otuz yıl içinde, yalattığı yeni yapıtlarla önce Türkiye'nin, sonra da dünyanın ön de gelen yazarlarından biri olduğunu kanıtladı.
Del Duca Seçici Kurulu Başkanı d’Ormesson’un deyimiyle -Son otuz yılın en büyük en güzel kitap larından biri olan 'tnce Memed' yazarının kökleri 'kendi ulusunun derınliklerinde»dir. Kemal Sadık Gökçeli ilk gençlik yıllarında ırgatlık, amelebaşılık, kunduracı çıraklığı, arzuhalcilik öğretmen vekilliği gibi çeşiti işlerde deneyim kazanarak, Kozan tutuk evinde çile çekerek yaşamı, halkı, Anadolu insanı nın yüzlerce yıldır çektiği acılan, duyduğu sevinç leri, o insanlardan biri olarak duymuş, yaşamış, bu (Arkası 11. Sayfada)
Taha Toros Arşivi