• Sonuç bulunamadı

CAN GÜVENLİĞİ İSTİYORUZ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "CAN GÜVENLİĞİ İSTİYORUZ"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

t ü r k t a b i p l e r i b i r l i ð i

m e s l e k i s a ð l ý k v e g ü v e n l i k d e r g i s i

Türkiye’nin dört bir yanında her gün işçiler can güvenliği olmadan çalışıyor, kazalara maruz kalıyor ve sağlıklarını, hayatlarını kaybediyorlar. Geçtiğimiz yıllarda Davutpaşa patlaması, Tuzla tersaneleri, ma-denler ve kot kumlama; iş kazaları ve meslek has-talıklarının en öne çıktığı örnekleri oluşturdu. 2009 yılında 1171. 2010 yılında 1444 ve 2011 yılında ise 1563 işçi hayatlarını kaybetti… Diğer yandan bu alanda emek ve meslek örgütlerinin verdikleri mü-cadeleler de işçi sağlığı ve güvenliği konusunun so-mutlaşmış örnekleri olmaya başladı.

Bu noktada 2010 yılının sonunda TMMOB İs-tanbul İl Koordinasyon Kurulu, İsİs-tanbul Tabip Odası, DİSK İstanbul Merkez Temsilciliği ve KESK İstanbul Şubeler Platformu bir çağrı yaptı. Birçok akademisyen, basın emekçisi, sosyal bilimci, iş mü-fettişi, mühendis, doktor, işçi aileleri gibi farklı ke-simlerle görüşmelerin de ışığında, iş kazası ve meslek hastalıklarından etkilenenlerin, konuya dair söyleyecek / yapacak bir şeyleri olanların katılabile-ceği daha geniş bir zeminin kurulması gündeme geldi. Böylece kurumsal temsilin esas alındığı ancak bireysel olarak da katılımın gerçekleşebileceği, so-runların gündemleştirileceği bir “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi” fikri ortaya kondu.

Emek hareketinin bağımsız ve birleşik işçi sağlığı ve güvenliği politikası gerekliydi. Çünkü çalışma ya-şamı hızla güvencesizleştirilmekte ve bunun kaçı-nılmaz sonucu olarak işçi ölümleri artmaktaydı.

AKP iktidarı döneminde emekçilerin örgütlenme-lerine karşı baskılar artmıştı. Kanun Hükmünde Kararnameler, Ulusal İstihdam Stratejisi gibi ham-leler emekçileri bekleyen daha da karanlık bir gele-ceğin habercisiydi. Yine şu an TBMM’de bulunan “İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası” piyasalaşmaya açılan işçi sağlığı alanındaki bu uygulamaları derinleştir-meyi hedefliyordu. Son olarak “kader”, “vadeleri dolmuş” gibi söylemler ve dinin bizzat işçi / aile tep-kilerini açığa çıkmadan sönümletmek için işlevlen-dirilmesi emek hareketinin güçlü bir karşı koyuşunu oluşturmayı gerektiriyordu.

Meclisimiz, işçi sağlığı ve güvenliğine dair emek hareketinin dilini oluşturmaya özen gösterdi. İşçi ölümlerinin altında yatan nedeni, sağlıklı ve güvenli çalışmanın bir “maliyet” unsuru olarak görülmesi olarak tanımladı. İşçilerin değil işin sağlığı, işletme-nin verimliliğini ön planda tutan “iş sağlığı” kav-ramı yerine üretimin öznesi olan “işçi sağlığı”nın içeriğini oluşturmaya çalıştı. Paralel olarak tüm iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenebilir oldu-ğunun ve önlenebilir oldukları halde gerçekleştiği için yaşananların “iş kazası” değil “iş cinayeti” ola-rak değerlendirilmesi gerekliliğinin altını çizdi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin attığı ilk adım birkaç yıldır önerilen fakat hayata geçirileme-yen bir web sitesinin kurulması oldu. Web sitesi ih-tiyacı yerel, bölgesel ve saha bilgilerinin merkezileştirilmesi ve kamusallaştırılmasını

amaç-CAN GÜVENLİĞİ

İSTİYORUZ...

S. Murat ÇAKIR

İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi

26

(2)

t ü r k t a b i p l e r i b i r l i ð i

m e s l e k i s a ð l ý k v e g ü v e n l i k d e r g i s i

lamaktaydı. Böylece çalışmalar arasındaki koordi-nasyon da sağlanacaktı. Yani web sitesi işçi sağlığı ve iş güvenliği bilgilerinin görünür hale getirilmesini sağlayacaktı. Sermaye bu alanı görünmez ve doku-nulmaz kılmaya çalışıyordu. Bu yüzden dağınık ve parçalı araştırmalar, sistematik tutulmayan iş kazası ve meslek hastalıkları kayıtları veya yapılmayan araştırmalar önümüzü açmamaktaydı.

www.guvenlicalisma.org / www.yanginkulesi.org isimli bir internet sitesi 14 Haziran 2011 tarihinden itibaren hayata geçirildi. Sitemiz; sistematik, sü-rekli, sürdürülebilir ve farklı kesimleri kapsayabile-cek bir dile sahip biçimde hazırlandı. Her gün yazılı ve görsel basın takip edilerek site güncellendi. Si-temizin içeriğini işkolları ve dünyadan haberler, basın açıklamaları ve etkinliklerimiz, çevre ve halk sağlığı, meslek hastalıkları, işçi aileleri, söyleşi ve ra-porlar, kadın emeği, hukuk, belgesel, kitap ve ya-zarlar bölümleri oluşturmaktadır.

Meclisimizin attığı ikinci adım ise geniş kesim-lere ulaşmak için bir elektronik bülten hazırlanma-sıydı. Bu noktada “Yangın Kulesi” adı verilen bir yayın çıkarılmaya başlandı. Yangın Kulesi adının amacı ise şöyleydi: Yangın kulesinde nasıl sürekli te-tikte bulunulur, şehirde duman var mı tespit edilir ve yangın yayılmadan müdahale edersiniz, işte biz-ler de iş kazalarının yoğun olması muhtemel bölge-lere / sektörbölge-lere bir yangın kulesi gibi dikkat çekecek bir bilgi ağı kurmalıydık. Bu amaçla başla-dığımız elektronik bültenimizi önce haftalık daha sonra aylık periyotlar halinde çıkarmaya başladık. Şu ana kadar toplam 18 bültenimiz yayınlandı.

Meclisimizin attığı üçüncü adım her ay başında bir ay evveline dair dijital, görsel ve yazılı basından derlediğimiz bilgileri sistematize ettiğimiz, çözüm önerileri önerdiğimiz ve bir sektöre özel olarak de-ğindiğimiz “iş cinayetleri raporu”nu basın ve ka-muoyu ile paylaşmak oldu. 2011 yılının Ekim ayından beri bu çalışmayı sürdürmekteyiz. Buradaki temel amacımız işçilerin hayatlarını kaybettiklerini tüm kamuoyuna duyurmaktır. Nitekim 2012 yılında iş cinayetleri raporlarımız basında, emek ve meslek örgütlerinde ve parlamentoda yer bulmaktadır.

Meclisimizin attığı dördüncü adım iş cinayetle-rinin meydana geldiği işyerlerine gidip gözlemde bu-lunmak, araştırma yapmak ve bir rapor hazırlamak oldu. 8 Nisan 2011’de Kağıthane’de bir ilkokul

yı-kımında çalışan 2 işçinin karbon monoksitten ze-hirlenmesi, 20 Eylül 2011’de Tuzla’da bulunan LMA fabrikasındaki patlama sonucu 2 işçinin öl-mesi, 11 Mart 2012’de Esenyurt’ta 11 işçinin yan-ması ve son olarak halen hazırlanma sürecinde olan 5 Nisan 2012’de Ada Tersanesi’ndeki patlama so-nucu 2 işçinin hayatını kaybetmesi ve 26 Nisan’da Ümraniye’de bir patlama sonucu 2 işçinin hayatını kaybetmesine dair raporlar bunlardan bazılarıdır.

Meclisimizin attığı beşinci adım iş cinayetlerinde “canı yanan” işçi ailelerinin mücadelelerine destek vermek, koordinasyonlarının sağlanması ve faaliye-timizin en önemli parçası haline getirilmesiydi. Bu noktada ilk olarak Davutpaşa Ailelerinin davala-rına katılım sağladık. Ancak esas olarak “28 Nisan Dünya İş Cinayetlerinde Ölen ve Yaralananları Anma / Yas Günü”nde düzenlediğimiz etkinlikle ül-kemizin dört bir yanında işçi ailelerinin buluşmasını sağladık. Davutpaşa, Ostim/İvedik, Tuzla, Zongul-dak Madencileri, Ev İşçileri, Van Bayram Otel, Uçak Kazası, BEDAŞ İşçileri, Sultanbeyli Tekstil ve Gülseren Yurttaş ailelerinin katıldığı bu etkinlik gösterdi ki; iş cinayetleri sadece bir istatistik ve çözüm önerileri de teknik ve bilimsel değerlendir-meler değildir. İş cinayetleri sosyal bir sorun ve bir taraf olmayı gerektiren olaylardır.

Meclisimizin attığı altıncı adım sağlıklı ve gü-venli çalışmanın çözümlerini oluşturma mücadele-sinin bir emekçi demokrasisi ile ele alınmasını göstermesidir. 14 aydır hayata geçirdiğimiz pratikte yaptığımız toplantılar, açıklamalarımız, pankart, afiş gibi hazırlıklara kadar birçok faaliyetimiz meclis bi-leşeni olan bütün arkadaşlarımızın kolektif emeği ile gerçekleşmiştir. Tam da bu noktada amaç ve araç ilişkisinde diyalektik bir bütünlük sağlanmıştır. Diş teknisyenlerinin slikozis hastalığına yaka-lanması ve bunun kamuoyu ile paylaşılması, top-lantı ve çalıştaylar gibi faaliyetler de sayamadığımız bir bütünün bazı parçalarıdır. Tabi ki emek hareke-tinin bağımsız ve birleşik bir işçi sağlığı ve güvenliği politikasını oluşturma noktasında atmaya çalıştığı-mız bütün adımların eksik kaldığını biliyoruz. Ancak her gün gerçekleşen iş cinayetleri öfkemizi büyütüyor ve kararlılığımızı daha da pekiştiriyor.

İşçi sağlığı ve güvenliğine dair benzer çalışmala-rın ülkemizin dört bir yanında filizlenmesi

umu-duyla...l

27

Referanslar

Benzer Belgeler

İş cinayetlerinin sorumlusu örgütsüzlüğü ve taşeronlaşmayı dayatan sermaye ve AKP iktidarı olduğunu vurgulayan İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi,

MADENLER: Toz ve buhar olarak solunum yolu MADENLER: Toz ve buhar olarak solunum yolu ile alınır..

 Kişisel koruyucu donanımların kullanımı hakkında eğitim verilmeli, talimatlara uygun olarak kullanılmalı ve talimatlar işçiler tarafından

Özel bir amaç, faaliyet veya durumu işaret eden levha, renk, sesli ve/veya ışıklı sinyal, sözlü iletişim ya da el–kol işareti yoluyla iş sağlığı ve güvenliği

İşyerinin niteliğine uygun bir iş sağlığı ve güvenliği iç yönetmelik taslağı hazırlamak, işverenin veya işveren vekilinin onayına sunmak ve iç yönetmeliğin

Bunun yanı sıra gözlemlediği­ me göre yılda 200 TİR çiçek Türkiye’ye dövizle giriyor.” Çiçekçi Kemal Oğurcu'ya gö­ re, bu çiçekler için yılda 6 milyon

• Kömür madenciliğinde mesleki sağlık sorunları kazalardan daha büyük bir sorun, kömür madenciliğinde meslek hastalıkları sosyal ve ekonomik ölçeklerde

Ancak Poulantzas, Lenin’den hareketle yapı- sal belirlenimin yani üretim sürecindeki nesnel sınıfsal konumun bütün boyutla- rıyla (toplumsal işbölümünün siyasi ve