düşünce inceleme
araştırma
şah in al pay"
Abdiilhak Adnan ADIVAR
Osmanlı Türklerinde İlim
4. Basım, Haz.: Aykut Kazancıgîl - Sevim
Tekeli, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1982, 243
s.
Dr, A. Adnan Adıvar C1882-195S) bir hekim, siyaset ar damı, bilim tarihçisi ve düşün adamı olarak yiı-minci yüzyıl tarihimizin en İlginç kişiliklerinden biridir. Adıvar, uzun süren bir ayrılıktan sonra yurda döndüğü 1939’dan ölene kadar, 16 yıl süreyle gazetemiz Cumhuriyet'in en etkili ya zarlarından biri olmuştur. Ölüm döşeğinde yazdığı son ma kalesi de 2.7.1955 tarihli Cumhuriyet’te yayınlanmıştır.
Doğumunun 100. yılında başlıca eserlerinden Osmanlı Türklerinde İlim'in 4. basımı vesilesiyle kültür hayatımızın hu seçkin kişisini kısaca tanıtmak istiyoruz.
Adıvar, 1882 yılında Gelibolu’da doğdu. Tıp öğrenimine - 1899’da, İstanbul Mülkiye Tıbbiyesi'nde başladı. İOoa'de, 3. sınıfta iken, daha iyi bir öğrenim görmek amacıyla Al manya’ya gitti ve Eerlin Üniversitesi’rden 1905 yılında mezun oldu. Yurda dönüşünde Türkiye’nin en önde gelen i<3 hastalıkları uzmanlan arasına katılan Adıvar, 1910’da Tıbbiye Müdürlüğüne getirildi. Son Osmanlı Meclis i Ms- busan’ma İstanbul temsilcisi olarak girdi, 1920’de, üç yıl önce evlendiği eşi ünlü romancımız Halide Edip hanımla birlikte İstanbul’dan kaçarak, Mustafa Kemal’in yönettiği milli mücadeleye katıldı.
Birinci Büyük Millet Meclisi ikinci başkanı seçildi ve birinci BMM hükümetinde Sağlık Bakanı olarak görev al tlı. Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasından sonra, 1923 yılında Mudanya mütarekesi ile Lozan Anlaşması ara sındaki dönemde, Ankara hükümetinin İstanbul temsilcili ğini yaptı.
Kasım 1924’de kurulan Terakkiperver Cumhuriyetçi Pırka’nm kurucu ve yöneticileri arasında yer aldı. Bu par tinin kapatılmasından sonra, 1926’da eşiyle birlikte yurttan ayrıldı. 1939’da dönene kadar Ingiltere ve Fransa’da kal dı. Encyclopedia Brittanica’nın 14. basımı için yakın dönem Türk tarihini yazdı. Batı’nın ünlü düşün ve bilim adamla^ nndan bazılarıyla bu arada Ingiliz tarihçisi Arnold J. Toy nbee ile ilişkisi oldu. Felsefe ve bilim tarihi ile ilgilenmeye başladı. 1935’de Bertrand Russell’in Felsefe Meseleleri’ni Türkçeye çevirdi. Başlıca eserleri olan Osmanlı Türklerin de tüm ve Tarih Boyunca İlim ve Din i kaleme aldı.
1939’da yurda dönüşünden ölümüne kadar İslam Ansik lopedisinin yazı kurulu başkanlığını yaptı. 1946-1950 dö neminde yeniden İstanbul milletvekili oldu.
Adıvar’ın kısa bir özetini verdiğimiz bu çok ilginç ha yatı hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler şu kay naklara başvurabilirler:
—* Prof. Ahmet Ateş, «Dr. Abdülhak Adnan Adıvar»,
İstanbul Enstitüsü Dergisi I, İstanbul, 1955, s. 87-107.
*— A. J. Toynbee. Acquaintances (Tanıdıklarım), Ox ford University Press, London, 1967. s. 231-251.
i— Bilgi (Türkiye Muallimler Birliği Dergisi), Sayı 101-
103 (Ağustos - Eylül 1955: Ziya Somar, Haydar Kazgan. Avni Başman, C.O. Tütengil ve Cahit Tanyol’un Adıvar hakkında yazılan.
Adıvar bibliyografyası İçin de Kazancıgil - Solok’un Türk Bilim Tarihi Bibliyografyası’n$ başvurulabilir. (1981,
s, 4 • 5);
Adıvar’m birbirini tamamlayıcı nitelikteki iki temel ese rinden biri olan Osmanlı Türklerinde ilim, 14, yüzyılın baş
Abdülhak Adnan ADIVAB
Ianndan 19. yüzyılın ortalarına kadar Osmanlı Türkiyesi’- nde doğa bilimlerinin tarihini konu alır, ilk kez 1939 yı lında, yurda dönüşünden az önce Paris'de La Colance ehez les Turos Ottomans başlığıyla Fransızca olarak basılmıştır. Türkçe ilk basımı da 1940 da, İstanbul’da yapıldı. Yeni ya yınlanan 4. baskısını hazırlayanlar, ilk yayınlanışından bu yana geçen süre içinde yapılan araştırmalarla elde edilen bilgilen dipnotlarla kitaba eklemiş bulunuyorlar.
Adıvar’ın diğer temel eseri Bilim ve Din (3. Basım, Remzi Kitabevi, İstanbul, J980, 487 s.) ilk kez iki cilt ola rak 1943 ve 1944 yıllarında yayınlanmıştı. Yazarın kendi sözleriyle: «bilim ve felsefenin., dinle çarpışan sorunlarına ilişkin t.arihi»nl anlatan bu çalışma, bu konuda Batı’da ya zılmış çeşitli eserlerden yararlanılarak, iyi bir orta öğrenim görmüş herkese faydalı olacak şekilde kaleme alınmıştır.
Adıvar'ın her Ut» eseri de, ilk yayınlanışlarından bu ya na geçen 40 yıla rağmen, konularında ülkemizde yazılmış başlıca eser olma niteliklerini korudukları gibi, değerlerin den de fazla biı-şey kaybetmemişlerdir.