• Sonuç bulunamadı

Sosyal bilgiler öğretiminde tarihi romanların kullanımının öğrencilerin akademik başarısı üzerine etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sosyal bilgiler öğretiminde tarihi romanların kullanımının öğrencilerin akademik başarısı üzerine etkisi"

Copied!
106
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İLKÖĞRETİM ANABİLİM DALI

SOSYAL BİLGİLER EĞİTİMİ BİLİM DALI

SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE TARİHİ ROMANLARIN

KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN AKADEMİK BAŞARISI

ÜZERİNE ETKİSİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Taner ÇİFÇİ

Ankara Nisan, 2011

(2)

İLKÖĞRETİM ANABİLİM DALI

SOSYAL BİLGİLER EĞİTİMİ BİLİM DALI

SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE TARİHİ ROMANLARIN

KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN AKADEMİK BAŞARISI

ÜZERİNE ETKİSİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Taner ÇİFÇİ

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Bülent AKSOY

Ankara Nisan, 2011

(3)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE

JÜRİ ONAY SAYFASI

Taner ÇİFÇİ’nin “Sosyal Bilgiler Öğretiminde Tarihi Romanların Kullanımının Öğrencilerin Akademik Başarısı Üzerine Etkisi” başlıklı tezi 10.05.2011 tarihinde, jürimiz tarafından Sosyal Bilgiler Eğitimi Ana Bilim Dalında Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı Soyadı İmza

Başkan: Doç. Dr. Bahri ATA ...

Üye: Yrd. Doç. Dr. Bülent AKSOY (Tez Danışmanı) ...

(4)

ÖN SÖZ

Son yıllarda gelişen ve değişen eğitim anlayışı ile birlikte Sosyal Bilgiler eğitimi de bir değişim ve gelişim içerisine girmiştir. Özellikle derslerde yapılandırmacı eğitime uygun olarak farklı eğitim materyallerini kullanmak bir zorunluluk haline gelmiştir. Sosyal Bilgiler dersinin amaçlarına uygun olarak tarihi romanların derslerde bir materyal olarak kullanılmasının özellikle tarihi konuların öğretilmesinde büyük katkılar sağladığı görülmektedir. Son yıllarda tarihi romanlara artan ilgi ve en çok satan kitaplar arasında tarihi roman özelliği taşıyan eserlerin ilk sıralarda olması bir eğitim materyali olarak tarihi romanların kullanılmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kanıtlamaktadır. Bu araştırmada, ilköğretim 7. sınıf Sosyal Bilgiler dersi Türk Tarihinde Yolculuk ünitesinde tarihi romanların bir materyal olarak kullanılmasının öğrenci başarısına etkisi değerlendirilmiştir. Tarihi romanların Sosyal Bilgiler derslerinde kullanılmasının eğitim-öğretime katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Araştırmanın her aşamasında görüş ve önerileriyle bana destek olan ve yardımlarını hiçbir zaman esirgemeyen, değerli büyüğüm ve tez danışmanım Yrd. Doç. Dr. Bülent AKSOY’a teşekkürü bir borç bilirim.

Araştırma sürecinde değerli fikirlerini ve yardımlarını hiç esirgemeyen değerli dostum Dr. Ömer Faruk SÖNMEZ’e ve her zaman destekleriyle yol gösterici olan değerli hocalarım Yrd. Doç. Dr. Faruk AYLAR ve Yrd. Doç. Dr. Asım ÇOBAN’ a şükranlarımı sunarım.

Son olarak; her zaman yanımda olan kıymetli eşim Mehtap ÇİFÇİ’ye ve manevi desteklerini daima hissettiğim sevgili aileme sonsuz teşekkür ediyorum.

Taner ÇİFÇİ Ankara, Nisan - 2011

(5)

ÖZET

SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE TARİHİ ROMANLARIN

KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN AKADEMİK BAŞARISI ÜZERİNE ETKİSİ ÇİFÇİ, Taner

Yüksek Lisans, Sosyal Bilgiler Eğitimi Bilim Dalı Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Bülent AKSOY

Nisan- 2011, 92 sayfa

Bu araştırmanın amacı ilköğretim 7.sınıf Sosyal Bilgiler dersinin öğretiminde bir materyal olarak kullanılan tarihi romanların, öğrencilerin okul başarısı üzerindeki etkisini belirlemektir.

Araştırmanın çalışma grubunu Ankara ili Ayaş ilçesi Sadullahpaşa İlköğretim Okul’unda öğrenim gören 7. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmada deney (n=30) ve kontrol (n=30) grubu olmak üzere iki sınıf alınmış ve öntest – sontest kontrol gruplu deneysel desen kullanılmıştır. Araştırmada 7/B sınıfı öğrencileri deney, 7/A sınıfı öğrencileri de kontrol grubu olarak intact metodla atanmıştır. 7/B sınıfı olan deney grubuna tarihi romanların bir materyal olarak kullanıldığı yapılandırmacı yaklaşım modeli uygulanırken, 7/A sınıfı olan kontrol grubuna ise tarihi romanlar kullanılmaksızın yalnızca yapılandırmacı yaklaşım modeline uygun öğretim yapılmıştır. Araştırmada veri toplama amacı ile başarı testi kullanılmıştır. Deneysel işlem öncesi ve sonrasında başarı testi her iki gruba da uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS programı yardımıyla analiz edilmiştir.

Araştırmanın alt problemlerinin çözümlenmesinde çift yönlü varyans analizi, tekrarlı ölçümler (repeated measures) yapılmış; frekans, yüzde ve aritmetik ortalama değerleri kullanılmıştır.

Deney ve kontrol grubunun deney öncesi ve deney sonrası öntest ve sontest toplam “Türk Tarihinde Yolculuk” ünitesi başarı testi puanları arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Öğrencilerin Türk Tarihinde Yolculuk ünitesi başarıları ile ilgili olarak,

(6)

öntest – sontest ortalama başarı puanları arasında anlamlı bir fark vardır. İki ayrı öğretim modelinin uygulandığı deney ve kontrol grubu öğrencilerinin “Türk Tarihinde Yolculuk” ünitesi başarı testine ait puanlarının deney öncesinden sonrasına anlamlı farklılık gösterdiği, yani farklı işlem gruplarında (deney ve kontrol grubu) olmak ile tekrarlı ölçümler faktörlerinin “Türk Tarihinde Yolculuk” ünitesi testi başarı düzeyleri üzerindeki ortak etkilerinin anlamlı olduğu bulunmuştur.

“Türk Tarihinde Yolculuk” ünitesi başarı testi puanlarında deney öncesine göre daha fazla artış gözlenen tarihi romanların bir materyal olarak kullanıldığı yapılandırmacı yaklaşım modelinin, tarihi romanların bir materyal olarak kullanılmadığı yapılandırmacı yaklaşım modeline göre öğrencilerin başarılarını artırmada daha etkili olduğu görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Sosyal Bilgiler Öğretimi, Tarihi Romanlar, Öğretim Materyali, Yapılandırmacı Yaklaşım.

(7)

ABSTRACT

The Effect of Using Historical Novels on Students Academic Achievement in Teaching Social Studies

ÇİFÇİ, Taner

Master, Social Studies Department Supervisor: Asst. Prof. Dr. Bülent AKSOY

April- 2011- 92 pages

The purpose of this research is to determine the impacts of historical novels on students' school performance which are used as a material in teaching social studies at elementary 7th grade.

The study group is studying in primary schools in Ankara Ayaş Sadullahpaşa District 7 Grade learners. In the study experimental (n = 30) and control (n = 30) group were taken in two-class pretest - posttest control group experimental design was used. In the study, 7 / B-class students have been appointed as an experimental group. 7 / A-class students have been appointed as a control group by the intact method. While historical novels used as a material of constructivist approach model was applied to the experimental group (7 / B-class), only the constructivist approach teaching model without using of historical novels was applied to the control group (7 / A-class ). Achievement test was used for the purpose of data collection. Both groups took success test before-after experimental process. The data obtained were analyzed using SPSS program.

Two-way analysis of variance (repeated measures) was performed in the analysis of the research’s sub-problems. Frequency, percentage and arithmetic mean values were used.

Between the experimental group’s pre-experiment and post-experiment total achievement scores on “Journey in the Turkish History” unit’s pre-tests and post-tests and those of control group’s, significant differences have been found. There are significant differences between pre-test and post-test average achievement scores in relation to the

(8)

students' achievements scores on “Journey in the Turkish History” unit. Achievement scores of the experimental and control groups’ students who were taught by two different models of teaching on “Journey in the Turkish History” unit test showed significant differences between before and after the experiment. That is to say, the common effects of being in a different process group (experimental and control group) and repeated measures factors on the success levels of Journey in the Turkish History unit test were found significant.

When the pre-experiment and post-experiment test scores of the “Journey in the Turkish History” unit are taken into consideration, it is observed that the constructive approach model, using historical novels as a material, is more effective in enhancing students' achievements than a constructivist approach model, not using historical novels as a teaching material.

Key words: Teaching Social Studies, Historical Novels, Instructional Materials, Constructivist Approach.

(9)

İÇİNDEKİLER

Sayfa

JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI...i

ÖN SÖZ ...ii ÖZET ...iii ABSTRACT...v TABLOLAR LİSTESİ...ix ŞEKİLLER LİSTESİ ...x GRAFİKLER LİSTESİ...xi

KISALTMALAR LİSTESİ ...xii

BÖLÜM-I ...1 GİRİŞ ...1 1.1.Problem Durumu...1 1.2. Araştırmanın Amacı ...3 1.3. Araştırmanın Önemi...4 1.4. Varsayımlar ...5 1.5. Sınırlılıklar ...6 1.6. Tanımlar ...6 BÖLÜM-II...7 KAVRAMSAL ÇERÇEVE...7

2.1. İlköğretimde Sosyal Bilgiler Dersi...7

2.1.1. Sosyal Bilgilerin Tanımı ...7

2.1.2. Sosyal Bilgiler Öğretimi...9

2.2. Eğitimde Araç – Gereç Kullanma ...12

2.2.1. Öğretim ve Araç Kullanma ...12

2.2.2. Eğitimde Araç Kullanma İlkeleri ...12

2.3. Sosyal Bilgiler Eğitimi Dersinde Kullanılan Araçlar...13

2.4. Sosyal Bilgiler Öğretiminde Araç Kullanmanın Sağlayacağı Yararlar ...14

2.5. Sosyal Bilgiler ve Edebiyat İlişkisi ...15

(10)

2.7. Sosyal Bilgiler Öğretiminde Kullanılabilecek Edebiyat Türleri ...19

2.7.1. Roman ...20

2.7.2. Konularına Göre Romanlar ...20

2.8. Tarihi Romanlar ...22

2.9. Tarihi Roman Türleri ...26

2.10. Sosyal Bilgiler Öğretiminde Tarihi Romanların Kullanılması ...28

2.11. Tarihi Romanları Belirleme Ölçütleri ...32

2.12. Tarihi Romanların Yararları ve Sınırlılıkları ...34

2.13. İlgili Araştırmalar...37

BÖLÜM-III ...39

YÖNTEM ...39

3.1. Araştırma Modeli ...39

3.2. Araştırmaya Katılan Öğrenciler ...41

3.3. Veri Toplama Araçları ...41

3.3.1. Başarı Testi...42

3.3.2. Deneysel İşlem Basamakları ...50

3.4. Verilerin Çözümlenmesi ...51

BÖLÜM-IV...54

BULGULAR VE YORUM...54

4.1. Alt Problemlere İlişkin Bulgular ve Yorumlar...54

BÖLÜM-V ...58 SONUÇ VE ÖNERİLER...58 5.1. Sonuçlar...58 5.2. Öneriler...60 KAYNAKÇA...61 EKLER ...65

EK–1 ARAŞTIRMA İÇİN İZİN YAZISI...65

EK–2 TÜRK TARİHİNDE YOLCULUK ÜNİTESİ BAŞARI TESTİ...66

EK–3 DERSLERDE KULLANILAN ÖRNEK TARİHİ ROMANLAR ...76

(11)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Sosyal Bilgiler Dersinde Kullanılabilecek Sözlü ve Yazılı Edebi Ürünler…...…19 Tablo 2. Türk Tarihinde Yolculuk Ünitesi Ön Uygulama Testi Madde Analizi..………...43 Tablo 3. Ön Uygulama Başarı Testi Sonucunda Öğrencilerin Aldıkları Puanlar, Başarı Testinin Varyans (Sx2) ve Standart Sapma (S) Değerleri………....46 Tablo 4. Ön Uygulama Başarı Testi Sonucunda Elde Edilen Güçlük İndeksi ve KR20 Güvenirlik Katsayısının Hesaplanması……….49 Tablo 5. Öğrencilerin Türk Tarihinde Yolculuk Ünitesi Başarı Testinden Aldıkları Öntest-Sontest Ortalama Puan ve Standart Sapma Değerleri...54 Tablo 6. “Türk Tarihinde Yolculuk” Ünitesi Öntest - Sontest Başarı Puanlarının ANOVA Sonuçları………...55

(12)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Öntest -Sontest Kontrol Gruplu Desen ……….…..40 Şekil 2. Öntest- Sontest Kontrol Gruplu Desende Gözenekler………..…...53

(13)

GRAFİKLER LİSTESİ

Grafik 1. Deney ve Kontrol Grubu Öğrencilerinin Türk Tarihinde Yolculuk Ünitesine İlişkin Öntest-Sontest Başarı Puanlarını Gösteren Diyagram………...57

(14)

KISALTMALAR akt. : Aktaran çev. : Çeviren D : Ayırt Etme Q : Madde Güçlük İndeksi F. : Frekans % : Yüzde

İ.Ö.O. : İlköğretim Okulu K.T. : Kareler Toplamı K.O. : Kareler Ortalaması MEB : Milli Eğitim Bakanlığı N : Öğrenci Sayısı

P : Anlamlılık Düzeyi

Ö.S.K.D : Ön test- Son test Kontrol Gruplu Desen S : Standart Sapma

T.T.K.B : Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı vb. : Ve Benzeri

vd. : Ve Diğerleri Χ : Aritmetik Ortalama

(15)

BÖLÜM- I GİRİŞ

Bu bölümde araştırmanın problemine, amacına, önemine, varsayımlara, sınırlılıklara ve tanımlara yer verilecektir.

1.1. Problem Durumu

Sosyal Bilgiler öğretimi son yıllarda önemli bir değişim ve ilerleme göstermektedir. Geleneksel ve ezbere dayalı bir eğitimin yerini; yapılandırmacı (Constructivist), öğrenci merkezli bir eğitim almaktadır.

Sosyal Bilgiler dersi tarih konularının öğretiminde, davranışçı olarak nitelenen öğretmen merkezli yaklaşımın yanı sıra, daha keşfedici olan, öğrenci merkezli metot ve etkinliklerin birlikte kullanılması daha doğrudur (Köstüklü, 2006: 35). Bazı öğretmenler tarafından anlaşılmayan yeni program Sosyal Bilgiler dersinin öğretiminde ve kalıcılığında büyük engel oluşturmaktadır. Sosyal Bilgiler dersinin öğretiminde, geleneksel öğretim yöntem ve tekniklerinden hâlâ vazgeçilmemesi, sadece ders kitabı kullanımı, Sosyal Bilgiler öğretiminde bu durumu destekler niteliktedir. Dersin öğretiminde göz ardı edilen araçlar arasında özellikle edebi ürünler ve yazılı materyaller dikkat çekmektedir. Bunlardan biri olan ‘Tarihi Romanlar’ da Sosyal Bilgiler dersi tarih konularının öğretiminde kullanılabilecek edebi ürünlerden biri olarak gösterilebilir.

Ülkeler için en değerli ve sağlam kaynak insanlardır. Bu durum ülkemiz için de böyledir. O halde eğitim sistemimizde de bilgiyi anlamlandıran ve biçimlendiren onu çeşitli formlara sokarak değişik ortam ve şartlarda kullanabilen bireylerin yetiştirilmesi şarttır (Keskin, 2008: 1).

(16)

Sosyal Bilgiler insanları ve yaşamları konu alır. Kendi kendimizi ve diğerlerini daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Sosyal Bilgileri tanımlamak, coğrafya ya da tarih gibi bir disiplini tanımlamaktan daha zordur çünkü sosyal bilgiler disiplinler arası ve çok disiplinli bir alandır. Bununla birlikte sosyal bilgilerin iki temel ayırıcı özelliği, vatandaşlık yeterliliklerini kazandırmak için oluşu ve bütüncül, disiplinler arası bir alan oluşudur (Doğanay, 2004: 205).

Öğrenciler açısından kritik dönem olan ilköğretim çağında, öğrencilerin bilgiyi kullanmaları ve kalıcı hale getirmeleri geleneksel eğitim yöntemleriyle çok zor olacağı bir çok araştırmacı tarafından dile getirilen bir konudur. Bu bilgiler ışığında, öğrencilerin akademik başarılarını artırmalarında önemli bir yere sahip edebi ürünlerden biri olan “Tarihi Romanlardan” yararlanılmaya çalışılacaktır.

Türkiye'de daha ilköğretim sıralarında öğrencilerin zihinlerini kompartımanlara böldüğümüz bir gerçektir. Bu bağlamda interdisipliner bir eğitim veremediğimiz de ortadadır. İlköğretim 6.sınıftan sonra, Sosyal Bilgiler ya da Tarih derslerinde, Tarih öğretmeni, Edebiyat ya da Türkçe öğretmenin yaşam alanına girmek istemez, ya da Türkçe-Edebiyat öğretmenine atıfla bir şeyler anlatır. Maalesef eşgüdümlü bir eğitim için gerekli olan zümre toplantıları da okullarımızda etkili bir şekilde çalışmamaktadır (Ata, 2000: 159).

Burada özellikle öğretmenler arası iletişimsizlik ve bilgi alışverişin azlığı eleştirilmektedir. Okullarımızın temel problemlerinden olan bu engeller bir bütün çalışmayı engellemektedir.

Öztürk’e (2003: 36) göre; edebiyatla eğitim arasında sıkı bir ilişki vardır ve edebiyat, öğretim bakımından, insana çok çeşitli duyma, düşünme, hareket etme örnekleri verir. Edebiyat eserlerinin insanın; yurt, yaşama ve doğa sevgisiyle insanın iç dünyasını yumuşattığı, iyilik, dostluk, hoşgörü, bağışlama, dayanışma, çalışkanlık, dürüstlük gibi insana özgü tutum ve değerleri geliştirip pekiştirir. (Öztürk, 2003: 7). Açıklamalardan anlaşıldığı gibi edebiyat, akademik başarıyı ve duyuşsal davranışı kazandırmada etkilidir.

Bu açıklamalar şunu gösteriyor ki; derslerde edebi ürünlere daha çok yer verilmelidir. Öğretmenlerinde edebi çalışmaları ve materyalleri sıklıkla kullanması, ders

(17)

ortamına taşıması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu edebi ürünlere örnek olarak; şiir, masal, efsane, destan, biyografi, günlük, menkıbe, cenkname, siyasetname, seyahatname ve romanlar gösterilebilir.

Argunşah’a (1990: 384) göre; tarihsel romanlar aracılığıyla toplumda bazı kavramların yerleştirilmesi, bazı değerlerin telkin edilmesi, bazılarının ise hicvedilmesi mümkündür. Bu sebepten tarihsel roman, bir misyonu yüklenmiş olması ile didaktiktir.

Tunçay’a (2000: 5) göre; “Romancının kötü bir oyun oynaması çok daha önemli, çünkü ortaokulda okuduğu tarihi herkes unutuyor, ama romanda okuduğu taş gibi sağlam kalıyor”. Bu açıklamadan anlaşılacağı üzerine öğrenci öğrendiği bilgileri, kendi düşüncesini de katarak yorumlayabilirse, bilgi daha anlamlı ve kalıcı olur.

1.2. Araştırmanın Amacı

Sosyal Bilgiler dersinin öğretiminde öğrencilerin tarihsel bilgiyi anlamlandırabilmesi, soyut kavramları algılayabilmesi, tarihi olaylarda yer-zaman ve sebep-sonuç ilişkilendirmeleri ve düşünme becerilerinin geliştirilebilmesi ve bunlara paralel olarak olumlu tutum-değerleri içselleştirmeleri yeni ve modern Sosyal Bilgiler programının anlaşılıp benimsenmesiyle ilgilidir. Öğretmenlere öğrenci merkezli yeni programların uygulanmasında önemli görevler düşmektedir. Daha çok öğrenci katılımı ve etkin öğrenme yaşantıları ile öğretmenler öğrenme kalıcılığını ve derse ilgiyi artırabilirler.

Öğrencilerin Sosyal Bilgiler öğretimindeki tarihi konulara bakış açısı, değer yargıları, algılamaları, öğrenme kalıcılıkları ve olumlu tutumlarında tarihi romanlar bir öğretim aracı olarak kullanılabilir. Bu araştırmada tarihi romanların kullanımıyla öğrencilerde olumlu yada olumsuz ne gibi değişikler gerçekleşeceği, elde edilen bulgu ve bilgiler çerçevesinde Sosyal Bilgiler dersinde tarihi konuların öğretilmesinde akademik başarılarına katkısına yönelik çıkarımlarda ve önerilerde bulunmak amaçlanmıştır.

(18)

Bu araştırmanın temel amacı, “ İlköğretim 7. sınıfta Sosyal Bilgiler dersi öğretiminde tarihi romanların bir öğretim materyali olarak kullanılmasının öğrencilerin akademik başarıları üzerine etkisi var mıdır?” sorusuna cevap aramaktır.

Bu çerçevede araştırmamızda şu alt amaçlara cevap aranacaktır:

1. Tarihi romanların materyal olarak kullanıldığı yapılandırmacı yaklaşıma göre öğretim yapılan deney grubu öğrencileri ile bu materyalin kullanılmadığı yapılandırmacı yaklaşıma göre öğretim yapılan kontrol grubu öğrencilerinin 7. sınıf Sosyal Bilgiler dersi “Türk Tarihinde Yolculuk” ünitesi akademik başarı puanları gruplara göre (deney-kontrol) farklılaşmakta mıdır?

2. Tarihi romanların materyal olarak kullanıldığı yapılandırmacı yaklaşıma göre öğretim yapılan deney grubu öğrencileri ile bu materyalin kullanılmadığı yapılandırmacı yaklaşıma göre öğretim yapılan kontrol grubu öğrencilerinin 7. sınıf Sosyal Bilgiler dersi “Türk Tarihinde Yolculuk” ünitesi akademik başarı puanları ölçümlere göre (ön test- son test) farklılaşmakta mıdır?

3. Tarihi romanların materyal olarak kullanıldığı yapılandırmacı yaklaşıma göre öğretim yapılan deney grubu öğrencileri ile bu materyalin kullanılmadığı yapılandırmacı yaklaşıma göre öğretim yapılan kontrol grubu öğrencilerinin 7. sınıf Sosyal Bilgiler dersi “Türk Tarihinde Yolculuk” ünitesi akademik başarı puanları gurup (deney kontrol) ve ölçüm (ön test-son test) faktörlerinin ortak etkisine göre farklılaşmakta mıdır?

1.3. Araştırmanın Önemi

Sosyal Bilgiler dersinin öğretimde farklı yöntem, teknik ve araç kullanmanın gerekliliği ve tarihi romanlarında bu araçlardan biri olması bu çalışmanın yapılmasının en önemli sebeplerinden birisidir.

(19)

“Tarihçiler ve kamu gözlemcileri eserlerini daha çok siyasal hayatla sınırlı tutarken, romancılarımız topluma daha geniş açıdan bakabilmişler ve gerek örf ve âdetlerdeki, gerekse Braudel’in ‘maddi uygarlık’ dediği karmaşık bütünlükteki evrimi daha iyi anlamamıza yardımcı olmuşlardır” (Timur, 2002: 10-12).

Tarihi romanların eğitim için önemli olduğunu, derslerde kullanılmasının öğrencilerin bir bütün gelişimini desteklemesi bakımından bu araştırma Sosyal Bilgiler dersinin öğretiminde faydalanılabilir bir çalışma olmaktadır.

Bu araştırma, Sosyal Bilgiler dersinde tarihi romanlardan çok az yararlanılması, tarihi romanların eğitimsel değerinin yeterince fark edilememesi ve öğretmenlerin bu konuda yeterli bir bilgiye sahip olmamalarından dolayı daha farklı bir anlam kazanmaktadır.

Yapılan literatür taramalarında Sosyal Bilgiler öğretiminde tarihi romanların bir ders aracı olarak kullanıldığı birkaç araştırma dışında başka bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Araştırma Sosyal Bilgiler alanında var olan boşluğu dolduracağı düşüncesinden yola çıkılarak tarihi romanların bir materyal olarak Sosyal Bilgiler öğretiminde kullanılması ile ilgilidir.

1.4. Varsayım

Bu araştırmada aşağıdaki varsayımlardan hareket edilmiştir;

1. Deney ve kontrol grubu öğrencileri, uygulanan ders işleniş yöntemi ile ilgili sorulan sorulara içtenlikle, hiçbir dış etkenden etkilenmeden cevap vermiştir.

2. Deney ve kontrol grubu öğrencileri, araştırma sürecince aynı ölçüde güdülenmişlerdir.

(20)

1.5. Sınırlılıklar

Bu araştırma;

1. Ankara ili Ayaş ilçesi Sadullahpaşa İlköğretim Okulu 2009–2010 eğitim öğretim yılı 7/A ve 7/B sınıfı ile,

2. 7. Sınıf Sosyal Bilgiler programında yer alan “ Türk Tarihine Yolculuk” ünitesi ile,

3. Uygulama süresi olan 4 hafta ile,

4. Araştırmada veri toplama aracı olarak kullanılan derse yönelik akademik başarı testi ve materyal olarak kullanılan tarihi romanlar ile sınırlıdır.

1.6. Tanımlar

Tarihi Roman: Hoffman’a göre , “konusu, tarihî olaylar ve kişilerle ilgili olan” romandır (Ata, 2000: 161).

Öğretim Yöntemi: Öğretmenin öğretme, öğrencinin öğrenme çabalarını ele alınacak konunun gereklerine duyulan ihtiyaca, belirlenen amaca ve türlü psikofizik koşullarına uygun olacak tarzda örgütlendirmenin, en sağlam ve en uygun araçlarla çalışarak başarılı sonuçlar elde etmenin tekniğidir (Kemertaş, 2001: 136).

(21)

BÖLÜM – II

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.1. İlköğretimde Sosyal Bilgiler Dersi 2.1.1. Sosyal Bilgilerin Tanımı

Değişen ve gelişen Dünya’da artık eğitim kurumları da önemli işlevler görmeye başlamıştır. Bu işlevlerden biri de etkin ve üretken vatandaş yetiştirmektir. Eğitim kurumları çocuğun içinde bulunduğu toplumun kültürünü, kurumlarını, tarihini, sosyolojik yapısını tanıtarak bunları içselleştirmesini ve toplumla kolay entegre olmasını sağlamalıdır. Bu şekilde bir çocuk uyum problemlerini aşarak etkin ve üretken bir vatandaş olabilir. Bu aşamada öğrencilerin bu bilgi ve becerileri kazanabileceği ders olarak karşımıza Sosyal Bilgiler çıkar. İlköğretim 4. 5. 6. ve 7. sınıflarda okutulan Sosyal Bilgiler dersi öğrencilerinden kritik dönem olarak kastedilen yaşlarına denk gelir. Bu yaşlarda öğrencilerde düşünme, karar verme, duyuşsal beceriler daha çok ön plana çıkar. Sosyal Bilimlerin disiplinlerinden yararlanılarak bu beceriler kazandırılmaya çalışılmaktadır.

Sosyal Bilgiler; insanları ve yaşamlarını konu alır, kendi kendimizi ve diğerlerini daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Sosyal Bilgileri tanımlamak, Coğrafya ya da Tarih gibi bir disiplini tanımlamaktan daha zordur; çünkü Sosyal Bilgiler disiplinler arası ve çok disiplinli bir alandır. Bununla birlikte; Sosyal Bilgilerin iki temel ayırıcı özelliği bulunmaktadır: bunlardan ilki; vatandaşlık yeterliliklerini kazandırmak ikincisi ise; bütüncül disiplinler arası bir alan oluşudur (Doğanay, 2004: 205).

Bu bilgiler ışığında; “Sosyal Bilgiler, ilköğretim okullarında iyi ve sorumlu vatandaş yetiştirmek amacıyla Sosyal Bilimler disiplinlerinden seçilmiş bilgilere dayalı olarak, öğrencilere toplumsal yaşamla ilgili temel bilgi, beceri, tutum ve değerlerin kazandırıldığı bir çalışma alanı” olarak tanımlanabilir ( Öztürk ve Dilek, 2002).

(22)

Milli Eğitim Bakanlığı, 2004 yılında taslak uygulamasını yaptığı yeni Sosyal Bilgiler programında Sosyal Bilgileri, “bireyin toplumsal varoluşunu gerçekleştirebilmesine yardımcı olması amacıyla; Tarih, Coğrafya, Ekonomi, Sosyoloji, Antropoloji, Psikoloji, Felsefe, Siyaset Bilimi ve Hukuk gibi Sosyal Bilimleri ve Vatandaşlık bilgisi konularını yansıtan; öğrenme alanlarının bir ünite ya da tema altında birleştirilmesini içeren; insanın sosyal ve fizikî çevresiyle etkileşiminin geçmiş, bugün ve gelecek bağlamında incelendiği; toplu öğretim anlayışından hareketle oluşturulmuş bir ilköğretim dersi” olarak tanımlamıştır (MEB, 2004: 95).

Türkiye’de ve dünyada Sosyal Bilgiler alanında yapılan literatür taramalarından Sosyal Bilgiler dersine yönelik tanımlarının ortak noktaları şöyle özetlenebilir:

- Sosyal Bilgiler dersinin en genel amacı etkin, üretken ve demokratik vatandaş yetiştirmektir.

- Sosyal Bilgiler dersi, ilköğretim programlarında yer alan temel ve önemli bir derstir.

- Sosyal Bilgiler dersinin içeriği, disiplinler arası bir yaklaşımla bütünleştirilerek oluşturulmuştur.

- Sosyal Bilgiler, bilginin yanında tutum, düşünce, duygu ve davranışların oluşmasında da önemli bir alandır.

- Sosyal Bilgiler bireylerin toplumsallaşmasına, kültürel birikimine ve sosyal hayatına katkı sağlar.

Yapılan bu tanımlar çerçevesinde Sosyal Bilgiler dersinin ne kadar önemli ve gerekli olduğu bir kez daha ortaya konmuştur. Bu açıdan incelendiğinde sosyal bilgiler öğretiminin ne kadar ciddi ve zor iş olduğu görülmektedir.

(23)

2.1.2. Sosyal Bilgiler Öğretimi

Dünya’da ki gelişime ve değişime paralel olarak Türkiye’de de son yıllarda özellikle eğitim alanında önemli mesafeler kaydedilmiştir. Araştırmalar ve incelemeler bu gelişimin hala istenilen standartlarda olmadığını gösterse de yenilenen öğretim programları ile bu gelişme sağlanmaya çalışılmaktadır. Sosyal Bilgiler dersi de bu değişim ve gelişmelerden etkilenmiştir.

Çağdaş dünyada artık bireylerin kendilerine verilen bilgiyi olduğu gibi kabul etmesi değil; bu bilgileri hayatının her alanında kullanması ve içselleştirmesi istenmektedir. Tüketen bir toplum yapısından hızla sıyrılarak bilgiyi üreten ve kullanan bir toplum yapısına geçilmek istenmesiyle beraber sosyal bilgiler dersi de buna uygun olarak yapılandırılmıştır.

Sorumlu, bilinçli, etkin, üretken, sosyal, katılımcı, vatandaşlık haklarını, sorumluluklarını ve özgürlüklerini bilen vatandaşlar yetiştirmek her devlet için vazgeçilmez bir hedeftir. Ancak böyle yetişen vatandaşlarla büyük hedeflere ulaşılabileceğini bilen devletler için Sosyal Bilgiler öğretiminin önemi bir kat daha artmıştır. Ülkemizde ders açısından ele alındığında ise bireylere bu özellikleri kazandırma işinin büyük bir kısmı ilköğretim 4. 5. 6. ve 7. sınıflarda okutulan Sosyal Bilgiler dersleri tarafından gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır.

2005–2006 eğitim-öğretim yılı itibarı ile MEB yapılandırmacı anlayışla ders programlarını düzenlemiştir. Buna uygun olarak eski Sosyal Bilgiler programı yürürlükten kaldırılmış ve programlar yeniden oluşturulmuştur.

2005 Sosyal Bilgiler öğretim programı, Türk milli eğitiminin genel amaçlarına paralel olarak, Sosyal Bilgiler dersine özgü şu amaçları belirlemiştir:

1. Özgür bir birey olarak fiziksel, duygusal özelliklerinin; ilgi, istek ve yeteneklerinin farkına varır.

(24)

2. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, vatanını ve milletini seven, haklarını bilen ve kullanan, sorumluluklarını yerine getiren, ulusal bilince sahip bir vatandaş olarak yetişir.

3. Atatürk ilke ve inkılâplarının, Türkiye Cumhuriyetinin sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmasındaki yerini kavrar; laik, demokratik, ulusal ve çağdaş değerleri yaşatmaya istekli olur.

4. Hukuk kurallarının herkes için bağlayıcı olduğunu, tüm kişi ve kuruluşların yasalar önünde eşit olduğunu gerekçeleriyle bilir.

5. Türk kültürünü ve tarihini oluşturan temel öğe ve süreçleri kavrayarak, milli bilincin oluşmasını sağlayan kültürel mirasın korunması ve geliştirilmesi gerektiğini kabul eder.

6. Yaşadığı çevrenin ve dünyanın coğrafi özelliklerini tanıyarak, insanlar ile doğal çevre arasındaki etkileşimi açıklar.

7. Bilgiyi uygun ve çeşitli biçimlerde (harita, grafik, tablo, küre, diyagram, zaman şeridi vb.) kullanır, düzenler ve geliştirir.

8. Ekonominin temel kavramlarını anlayarak, kalkınmada ve uluslar arası ekonomik ilişkilerde ulusal ekonominin yerini kavrar.

9. Meslekleri tanır, çalışmanın toplumsal yaşamdaki önemine ve her mesleğin gerekli olduğuna inanır.

10. Farklı dönem ve mekânlara ait tarihsel kanıtları sorgulayarak insanlar, nesneler, olaylar ve olgular arasındaki benzerlik ve farklılıkları belirler, değişim ve sürekliliği algılar.

(25)

11. Bilim ve teknolojinin gelişim sürecini ve toplumsal yaşam üzerindeki etkilerini kavrayarak bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanır.

12. Bilimsel düşünmeyi temel alarak bilgiye ulaşma, bilgiyi kullanma ve üretmede bilimsel ahlakı gözetir.

13. Birey, toplum ve devlet arasındaki ilişkileri açıklarken, sosyal bilimlerin temel kavramlarından yararlanır.

14. Katılımın önemine inanır, kişisel ve toplumsal sorunların çözümü için kendine özgü görüşler ileri sürer.

15. İnsan hakları, ulusal egemenlik, demokrasi, laiklik, cumhuriyet kavramlarının tarihsel süreçleri ve günümüz Türkiye’si üzerindeki etkilerini kavrayarak, yaşamını demokratik kurallara göre düzenler.

16. Farklı dönem ve mekânlardaki toplumlararası siyasal, sosyal kültürel ve ekonomik etkileşimi analiz eder.

17. İnsanlığın bir parçası olduğu bilincini taşıyarak, ülkesini ve dünyayı ilgilendiren konulara duyarlılık gösterir (TTKB, 2004: 9).

Genel olarak incelendiğinde, Sosyal Bilgiler öğretiminde öğrenciye kazandırılması gereken çok yönlü hedefler olduğu görülmektedir. Bunlar özellikle bilişsel ve duyuşsal hedeflerdir. Bu bilgilerden anlaşılacağı üzere; Sosyal Bilgiler öğretimi, bireyin gelişimi, toplumsallaşması, manevi değerlere bağlılık, genel kültür, demokratikleşme ve insan haklarını içselleştirmesi ve kavraması açısından çok büyük önem arz etmektedir.

(26)

2.2. Eğitimde Araç – Gereç Kullanma

2.2.1. Öğretim ve Araç Kullanma

Öğrenme, hatırlama ve etkili öğrenme konularında yapılan araştırmalar ortaya koymaktadır ki bir öğretim faaliyeti ne kadar çok duyu organına hitap ederse öğrenme o kadar kalıcı izli ve hızlı olmaktadır.

Eğitim-öğretimde, öğrenmenin kalitesini arttırmak büyük oranda eğitim araçlarına bağlıdır. Bunun için etkinlikleri sürdürürken hangi yöntemleri kullanırsak kullanalım öğretimin çeşitli araçlarla desteklenmesi gereklidir (Taşlı, 2000:104).

Öğretim araçları, bilginin öğrenene ulaştırılabileceği farklı yollar ve ortamlar olarak tanımlanabilir. Öğretim aracı bir iletişim kanalı, kaynakla (öğretmen), öğrenciler (alıcılar) arasında bilgi paylaşımına anlam sağlayan ortamdır (Yeşil, 2001: 91).

Sosyal Bilgilerde soyut konuların öğretimi bir çok öğretmen için büyük sıkıntı oluşturur. Ders kitaplarına bağlılık ve öğretimi çeşitli araçlarla zenginleştirememek Sosyal Bilgiler öğretimini daha da karmaşık hale getirmiştir. Yapılandırmacı eğitime ve kazanımlara uygun olarak seçilecek araçlarla bu sorunlar bir nebzede olsa aşılabilir.

2.2.2. Eğitimde Araç Kullanma İlkeleri

Eğitimciler kullanacağı materyallerin, eğitimsel yönünün belirledikten sonra derse yönelik temel amaçların gerçekleştirebilmesi için aşağıda sunulan temel ilkeleri göz önünde bulundurmalıdırlar:

(27)

— Araçlar, en somut olanından başlanılarak, soyut olana doğru sıra ile ele alınmalıdır.

— Eğitim araçlarını kullanmaya, ünite planının ayrılmaz bir parçası olarak bakmak gerekir.

— Çocuklar eğitim araçlarını kullanmaya hazır hale getirilmeli ki öğrenme en üst düzeyde gerçekleşsin.

— Araçlarla yapılan çalışmalar dikkati temel fikirlere doğru götürmelidir.

— Araçlar, problem çözme yönteminin her safhasında kullanılacak ve pekiştirilecek şekilde seçilmelidir (Taşlı, 2000:106).

Yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda eğitim araçlarının ele alınması öğrenmeyi kalıcılaştırma da önemli bir rol oynayacaktır.

2.3. Sosyal Bilgiler Eğitimi Dersinde Kullanılan Araçlar

Dersin kazanımına uygun olarak birçok araç kullanılabilir. Özellikle kazanımlara uygun olarak şu araçlar kullanılabilir:

a) Yazılı kaynak materyaller; ders kitapları, gazeteler, sağlanmış önemli sözler, dokümanlar, günlükler ve dergilerdeki makaleler vb.

b) Resimli kaynak materyaller; fotoğraflar, grafikler, resimler, taslaklar, maskeler, pullar, haritalar, kartonlar.

c) Sözel kaynak materyaller; şiirler, halk şiirleri, mitolojiler, öyküler, söyleşiler, her türlü müzik ve şarkıların sosyal bilgilerdeki kullanımı.

(28)

d) Fiziksel kaynak materyaller; madalyalar, bozuk paralar, heykelcikler, mutfak eşyaları, silahlar, döviz, giysiler vb.

e) Sınıf dışı materyaller; müze ziyaretleri, meydan savaşı yerleri, anıtlar vb. f) Görsel – işitsel materyaller; yazı tahtası, tepegöz asetatları, slâytlar, bantlar ve film şeritleri, video filmleri, bilgisayar ve dijital teknolojiler (Yüksel, 2006).

Açıklamalardan anlaşılacağı Sosyal Bilgiler eğitiminde kullanılacak araçlar kapsam bakımından çok geniştir. Sosyal Bilgiler dersinde konuya ve hedeflere uygun olarak bu araçlar kullanılabilir.

2.4. Sosyal Bilgiler Öğretiminde Araç Kullanmanın Sağlayacağı Yararlar Eğitimde araç, öğrencinin öğrenmesini, öğretmenin etkili bir öğretme sağlayabilmesi için özel olarak hazırlanmış öğrenme-öğretme yardımcılarıdır. Gereç ise daha çok basılı ve yazılı öğrenme-öğretme anlamındadır. Eğitim araç-gereçlerinin kullanılmasında şu kazanımların elde edildiği bütün eğitimciler tarafından bilinmektedir.

• Araçlarla yapılan bir iletişim etkinliği yalnız başarıyı artırmakla kalmaz, olguların akılda uzun süre ve kapsamlı biçimde kalmasını sağlar.

• Araçlar ilgiyi uyandırır ve ilgiyi devam ettirirler.

• Kitabın verdiği monotonluğu ve sıkıntıyı dağıtır, sınıfa canlılık getirir. • Öğrencilerin kelime dağarcığını geliştirir, daha çok okuma arzusu uyandırır. • İnançları, görüşleri, tavırları, alışkanlıkları pekiştirir veya değiştirebilir.

(29)

• Öğrencilerin problem çözebilmelerine yardım eder. • Doğru beceri kazandırmaya yardım eder.

• Gözlenmesi uzun zaman gerektiren olay ve olguları daha kısa süre içinde izlenebilir hale getirir.

• Anlamların karıştırılmasını önler.

• Öğrencilerin konuya etkin olarak katılmasını sağlar. • Eğitimin verimini yükseltir.

• Eğitimde ekonomiklik sağlar.

• Yaşantıları zenginleştirir (Alkan ve d., 1987:83-84).

Sosyal Bilgiler öğretiminde araç kullanımın öğrencilerde öğrenme kalıcılığını artırmada önemli işlevleri vardır. Özellikle dersin içeriğine uygun olarak kullanılacak araçlarla dersler daha zevkli hale getirilebilir. Böylece öğrencinin ilgisi canlı tutulup derse katılması teşvik edilebilir.

2.5. Sosyal Bilgiler ve Edebiyat İlişkisi

Son yıllarda Sosyal Bilgiler araştırmacıları, edebi ürünlerin Sosyal Bilgiler dersinin öğretimine önemli katkılarının olduğunu kabul etse de bunu uygulamada problemler olduğu görülmektedir. Sosyal Bilgiler, Edebiyat veya Türkçe ilişkisi tam olarak sağlanamamıştır. Bazı Sosyal Bilgiler ders kitaplarının içerisinde kısa edebi okuma parçaları dışında ilerleme kaydedilememiştir.

(30)

Bazı araştırmacılar edebi ürünlerin Sosyal Bilgiler dersinde kullanılmasının önemini vurgulamış ve bu önemi şöyle açıklamışlardır.

Okunacak araçlar/yazılı edebiyat ürünleri, Sosyal Bilgilerde birçok önemli öğrenmelere yol açabilirler. Çocuklar, okuma yaşantıları yoluyla kendisini başkalarıyla karşılaştırabilirler, başka ülkelerdeki insanların yaşama şekillerini takdir eder, yeni kavramlar ve anlayış kazanır, okuma ve çalışma becerileri gelişir ve güçlenir. (Sağlamer,1980:168).

Sever’e (1998:4) göre ise; Çocuğun, gencin edebi metinlerle kurduğu iletişim, her şeyden önce bir duygu ve düşünce eğitimidir. Bu süreç, bir duyarlık oluşumuna, zenginliğine; kültürel bilinçlenmeye olanak sağlar. Edebiyat, demokratik kültür dokusunu oluşturan davranışların, yaşatılarak, sezinleterek kazandırılmasını sağlayan bir süreçtir.

“Edebiyat bütün toplumlarda kültürel kimliklerin üretilmesinde olumlu bir etken rolünü oynar ve oynamıştır” (Çeri, 2000:25).

Açıklamalardan da anlaşılacağı üzere edebi ürünler öğrenciler üzerinde derin izler bırakmaktadır. Özellikle Sosyal Bilgiler dersinin kazanımları ile ilgisi yakın olan edebi ürünlerin bu derste kullanılması gereklilik haline gelmiştir. İnsanları etkileme farklı edebi metin ve araçlarla sağlanabilir. Bu etkileme, kültürel ürünlerimizden rahatlıkla yararlanabileceğimiz ve bunları sınıf ortamına rahatlıkla getirebileceğimiz ürünler yazılı edebiyat ürünleridir.

Sonuç olarak, sosyal bilgiler ve edebiyat ilişkisi büyük önem arz etmektedir. Sosyal Bilgiler dersinde milli duygu ve tutumları yansıtan, kültürel değerlere önem veren, tarihi ve coğrafyası hakkında gerçekçi bilgiler veren, edebi eserler kullanılmalı ve bu eserlerden üst düzeyde yararlanılmalıdır.

(31)

2.6. Sosyal Bilgiler Dersinde Edebi Ürün Kullanımı

Edebiyat ve eğitim ilişkisi incelendiğinde birçok araştırmacı bu iki kavramın birbirini tamamlayıcı özellikleri olduğunu vurgulamaktadır. İkisi de insanı temele alır, eğitim bir davranış değiştirme biçimi olarak ele alınırken edebiyat estetik ve sanatsal yönleriyle özellikle bireylerin duyuşsal yönlerini etkilediği görülmektedir. Bütünüyle bakıldığında eğitim ve edebiyat insana hizmet eder ve insanı hayata hazırlar.

Tarih öğretiminde edebi ürünlerin kullanımına ilişkin çocuğun tarihi kavramasına bağlı olarak; Alman pedagog Erich Andraess'in üç gelişim basamaklı açıklaması yaygınlaşmıştır. Andraess'a göre 3-8 yaş arası çocuğun "Masal Yaşı"dır. 8–12 yaş arası çocuk realite uygun konularla masal şeklinde karşılaşmak ister. Robinson Kruze, Güliver'in Seyahati bu yaş için karakteristik hikâyeler olarak görüldüğü için bu döneme " Robinson Yaşı" demiştir (Baymur, 1964:25).

Ferhan Oğuzkan ülkemizde ise, özellikle erkek çocukların, 13 ve 14 yaşlarında tarihî romanları zevkle ve heyecanla okuduğunu belirtmektedir (Oğuzkan, 1987:98).

Çocuğun, erken dönemde, yaş gelişimi ve ilgisine uygun edebiyat eserleri ile karşılaşması, onu dil, zihin, duygu ve sosyal gelişim açısından olumlu yönde etkileyecek; çocuk kelime hazinesini ve dinleme yoluyla taklit yeteneğini, hayal gücünü ve belleğini geliştirecek, olumlu olumsuz ifadeleri, sıfatları, zamirleri tanıyacak, yaratıcı düşünmeye çalışacak, dikkatini yoğunlaştırmayı ve sabırla dinlemeyi öğrenecek, okumaya ilgisi uyanacak, kavramları kitap yoluyla öğrenmenin kolaylığını ve hazzını kavrayacak, sayı, renk, şekil ilişkilerini kurmaya çalışacak, anadilini geliştirecek, resimden yazıya geçişte kolaylık elde edecek, hatta işittiği soyut sözcükleri kitaptaki resimlerle somutlaştıracaktır.

( Senemoğlu, 1988:387).

Görüldüğü üzere öğrencilerin yaşına ve düzeyine uygun edebi ürünlerin kullanılması hem öğrencinin gelişimi açısından hem de kazandırılmak istenen davranışlar bakımından önemlidir. Burada öğretmenlere büyük görevler düşmektedir. Kullanacağı edebi ürünü ilk önce kendisi okumalı ve gözden geçirmelidir. Buna paralel olarak anlaşılamayacak yerleri ve kelimeleri belirleyip gerekli açıklamaları yapmalıdır. Aksi takdirde istenmeyen davranışlar oluşabilir.

(32)

“Edebiyatın, çocuğun duygusal gelişimine etkisi ya da katkısı açısından, çocuk ya da genç için yazmak, ona özenli bir dil, anlatım konu ve kahramanlar seçmek, kolayca bir seçim olmamaktadır. Kimi çocuk ya da genç, zamanla okuduğu, izlediği ya da dinlediği eserin ana kahramanlarıyla özdeşlemek istemekte ve bir vahşete neden olabilmektedir” (Can, 2003:156).

Öğrencinin okuduğu kitaplardaki kişi ve konularla özdeşleştiği, bilimsel bir gerçek olarak kabul edilip Sosyal Bilgiler dersinde de edebi ürün kullanırken dikkatli ve seçici olunmalıdır.

Sonuç olarak Peyami Safa’nın (1970:53) dediği gibi; “Edebiyatın doğrudan doğruya gayesi güzel olmak, dolayısıyla faydalı olmaktır. Şüphesiz güzel olmak onun gayesi, faydalı olmak da neticesidir”. Bu doğrultuda edebi ürünleri Sosyal Bilgiler dersinde kullanmak ve oluşturmak ideal olanıdır.

(33)

2.7. Sosyal Bilgiler Öğretiminde Kullanılabilecek Edebiyat Türleri

Aşağıdaki tabloda Sosyal Bilgiler dersinde kullanılabilecek sözlü ve yazılı edebi ürünleri verilmiştir.

Tablo 1: Sosyal Bilgiler Dersinde Kullanılabilecek Sözlü ve Yazılı Edebi Ürünler Düz Yazı Şiir Türleri

Roman Lirik Masal Pastoral Deneme Epik Sohbet Didaktik Günlük Dramatik Biyografi Mektup Tiyatro-Trajedi

Halk Şiirleri (Türküler)

Mitler, Mitoslar (Efsaneler, Söylenceler) Yaşam Öyküleri Atasözleri Bilmeceler Öyküler Seyahatnameler Destanlar-Halk Hikâyeleri Fabl

Tablo 1: Otluoğlu ve Öztürk (2002) tarafından verilen tablolardan faydalanılarak düzenlenmiştir.

Tabloda verilen Sosyal Bilgiler dersinde kullanılabilecek edebi ürünlerden roman ve daha sonrada bir alt dalı olan tarihi romanın açıklamalarına yer verilecektir.

(34)

2.7.1. Roman

Edebi ürünler arasında en çok ilgi çeken ve gösterilen türlerin başında “Roman” gelir. Romanların birçok tanımı yapılmıştır. Kısaca bu tanımlara bakıldığı zaman farklı tanımlar gibi gözükse de ortak birçok değer taşımaktadırlar.

Bilinen tanımı ile kısaca roman; yaşanmış ya da yaşanması mümkün olayların anlatıldığı edebi türdür.

Özdemir’e (2000:6) göre; roman belirli uzunluğa sahip, içinde geçmiş veya çağdaş zamanlardaki gerçek hayatın temsilcileri olan kişilerin ve olayların az ya çok bir kompleks plân içinde canlandırıldığı kurgusal mensur anlatım veya hikâyedir.

Bir başka tanımda ise roman kendisinden önce var olan destan, romans, pikareks, tarih, biyografi vb. yazı türlerinden faydalanarak gelişmiş, sınırları son derece geniş bir edebi türdür (Öztürk, 1992:7).

Sonuç olarak tanımların ortak noktaları şöyle ifade edilebilir: 1) Anlatılan olay, kişiler, yaşamdan veya kurgusal olarak verilir, 2) Olay ve kişiler ayrıntılı anlatılır ve tasvir edilir,

3) Bir ana olay etrafında bir çok küçük olaya yer verilir.

2.7.2. Konularına Göre Romanlar

Romanlar, konularına göre çeşitlere ayrılır. Bunlar başlıca şöyle sıralanabilir: • Macera romanları: Bu tür romanların temel özelliği, anlatılan olayların ve kişilerin olağanüstü olmasıdır. Alexander Dumas’ın Üç Silahşörler adlı romanı bu türün başarılı bir örneğidir.

(35)

• Tarihi romanlar: Konusunu geçmişten, tarihsel olay ve kişilerden alan romanlardır. Tarihi romanın belirleyici özelliği, geçmişle ilgili olması bugüne getirmesidir ( Namık Kemal’in Cezmi, Mithat Cemal’in Üç İstanbul adlı romanları gibi).

• Tahlil romanı: Buna psikolojik roman da denir. Esas olan, insan ruhunun derinlemesine incelenmesidir. Bizde, Mehmet Rauf’un Eylül, Peyami Safa’nın Dokuzuncu Hariciye Koğuşu birer tahlil romanıdır.

• Yaşamöyküsel roman: Bu romanda öykü, gerçekten yaşamış bir insanın karakteri üzerine temellendirir. Amaç, insanı inana tanımaktır. Oğuz Atay’ın Bir Bilim Adamının Romanı bu türün başarılı bir örneğidir.

• Töre romanı: Bir toplumun belli bir dönem ve çevre içindeki gelenek ve

göreneklerini yansıtan romanlarıdır. Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın romanları genelde bu türdedir.

• Sosyal roman: Bir toplumun sosyal sorunlarını ortaya koyan romanlardır ( Halide Edip Adıvar’ın Sonsuz Panayır, Yaşar Kemal’in İnce Mehmet romanları gibi). • Egzotik roman: Konuları yabancı ülkelerde geçen romanlardır. Refik Halit Karay’ın Nilgün romanı gibi. Egzotik romanlar ülke içindeki azınlıkların hayatını da inceler. Örneğin Osman Cemal Kaygılı’nın Çingeneler’i bunun tipik bir örneğidir (Kavcar ve Oğuzkan,1999: 43).

Konularına göre romanlardan konuya uygun olarak “Tarihi Romanlar” ele alıp incelenecektir.

(36)

2.8. Tarihi Romanlar

Tarih ve edebiyat farklı bilim dalları olarak ayrılmasına rağmen, tarihi roman ile birlikte ortak bir noktada buluşmuşlardır. Böylece her iki bilim dalının verilerinin ortaya konmasıyla, önemli bilgiler içeren bir tür olan tarihi roman ortaya çıkmıştır.

Günümüzde çok tartışılan ve aynı zamanda çok popüler olan tarihi romanlar insanları peşinden sürüklemede ve meraklarını gidermede önemli bir rol oynamaktır. Yayınevlerinin son yıllardaki satış rakamları incelendiğinde en çok tarihi roman türünün satıldığı ve takip edildiği görülmektedir. Bu da bu tür eserlerin daha dikkatli ve titiz bir şekilde oluşturulmasını gerekli kılmaktadır.

2005 yılının Nisan ayında yayınlanan “Şu Çılgın Türkler'' adlı tarihi roman türündeki eserin 375. baskıya ulaştığı ve yaklaşık 1 milyon sattığı göz önüne alınırsa bir tarihi roman türündeki eserin milyonları etkilediği gerçeği ile karşılaşmış olunur. Bu rakamlar ve veriler bile tarihi romanların önemini ortaya koyup göstermeye yetmektedir.

Gelişimini tamamlamış olması tarihsel koşullara bağlılığı ve yazarın özgürlüğü sebebiyle tarihi romanların birçok tanımı yapılmıştır. Tarihi romanlar tanımlarına bir göz atılacak olursa; tarihi roman başlangıç ve sonucu geçmiş zaman içinde gerçekleşmiş olan hadiselerin, devirlerin ve bu devirlerde yasamış olan insanların hikâyelerinin edebi ölçüler içerisinde yeniden inşa edilmesidir (Argunşah, 2002:444).

Tural’a (1991:231) göre; “Yazarı tarafından gözlenememiş bir devri, tarihi hakikatlere sadık kalarak anlatan romanlara tarihi roman adı verilir”.

“Tarih kurulmuş dünya; romansa, kurgulanan dünyadır. Bunun için romanın tarihin paltosundan istifade etmesi kadar doğal bir şey olamaz. “Fert için hâfıza ve şuuraltı ne ise, cemiyetler için târih ile menkıbe ve destan odur. İnsanın şuuraltı ve hâfızası, yaşı ile doğru orantılıdır. Cemiyetin şuuraltını ifade eden menkıbe ve destan ile, hâfızası demek olan târih de, yine, yaşının verdiği bir hak ve zenginliktir” (Tural, 1991:192).

(37)

Hawthorn’a göre tarihi romanlar:

“Tanımlanmış bir tarihi çevre içinde karakterler ve olayların içerdiği roman türüne tarihi roman adı verilir. Hem tarihi, hem de itibari karakterleri ihtiva edebilir. Tarihi romanları diğerlerinden (tarih içinde)seçilmiş bir mekânın görünüş, kurumlar, binalar ve tavırların kabul edilebilir tarifleri ayırır. Bu romanlar genellikle tarihi gerçeklerin özünü nakletmeye çalışırlar” (Yalçın, 2000:233).

Gray’e göre ise tarihi romanlar:

“Tarih içindeki bir zaman dilimindeki bir mekânda geçen romandır. Tarihi bir yer ve olaylara bağlı olaylarla durumu tarif eder. Şahıslar gerçek ve itibari olarak görülebildiği gibi karakterler de görülebilir. 19. ve 20. yüzyılın en popüler türüdür” (Yalçın, 2000:234)

Boynukara (1993:228) ise tarihî romanı söyle tanımlar; yazıldığı zamanla ilişkili olarak, ‘tarihî’ olan bir zaman kesiti içerisine yerleştirilmiş romanlara verilen addır. Anlatımda geçmiş zaman kipi kullanılabileceği gibi, anlatım, eserin geçmişte veya arada bir zamanda yazıldığını ima edecek tarzda, bir başka zaman kipine de dayanabilir. Konusu hem toplumsal, hem de bireysel olabilir. Kahraman ya geçmişte yaşamış gerçek veya geçmiş olayları yaşamış kurgusal bir kişi olabilir.

Tarihi romanlarla ilgili olarak bu tanımda çok dikkat çekicidir.”Hiç kuşkusuz tarihi roman, bir tarihi kanıt veya belge değildir. Zaten bir edebi tür olarak tarihi romanın böyle bir iddiası yoktur. Romanın yazarı geçmişte yaşanan olayları işlerken, onların kahramanlarına edebi kaygılarla farklı bir karakter verebilir, cazip hale getirmek için metni abartılmış aşk ve nefret, erdem ve erdemsizlik, bilgelik ve cehalet ile yiğitlik ve korkaklık gibi motiflerle süsleyebilir. Bununla beraber yine biraz abartılı olsa da, olayların cereyan ettiği dönemin sosyal, kültürel ekonomik ve siyasi koşulları hakkında önemli ipuçları verebilir” (Öztürk ve Otluoğlu, 2003:127).

(38)

Özön (1985:25) ise tarihî romanı şu şekilde tanımlar:

Geçmiş yıllarda oluyormuş gibi birtakım olaylar icat etmek, bu olaylara çerçeve olarak bir çağın olaylarını ve yaşayışını vererek, hayâlî kahramanlara gerçek süsü vermek, böylelikle tarih ve romanın ayrı ayrı uyandıracağı ilgiyi sağlamak demek olan tarihî roman, romantizmin meydana getirip usul, kural ve geleneğini kurduğu bir çeşittir.

Sonuç olarak tarihi romanlarla ilgili birçok tanımdan çıkarılabilecek ortak noktalar şunlar olmuştur:

• Tarihi gerçeklik ile birlikte edebi havanın duygusunu taşır,

• Anlatılan dönemin sosyal- ekonomik- siyasi- kültürel ve dini yapısına ilişkin bilgiler içerir,

• Geçmişteki olaylardan yola çıkarak geleceğe yönelik dersler verir,

• Yazıldığı dönemin karakterlerini tanıtır ve bu karakterlerle ilgili gerçekçi veya abartılı veriler sunar,

• Tarihi olay veya kişilerle ilgili bilinmeyen özellikleri taşır ve anlatır.

Tarihi romanların tarihsel gelişimine bakıldığında ise ilk örneklerinin Avrupa’da verildiği görülmektedir.

Ülkemizde ise ilk olarak Tanzimat döneminde bu türde eserlerin verildiği görülmektedir.

Tarihi romanın kurucusu olarak kabul edilen kişi 1771–1832 yılları arasında yaşayan İskoçyalı Sir Walter Scott’tur. “Vaverley” adlı eseri bu alanda ilk olarak kabul görmektedir. Scott’un romanlarının önemli bir bölümü İskoçya’nın tarihine ait konuları

(39)

işler. O’nu tarihi roman türünün kurucusu yapan İskoçya ile ilgili zengin tarih kültürü, romanlarının konusunu kısa zamanda İskoçya ve İngiltere’nin dışına çıkarmıştır. Romanlarının kısa sürede bütün Avrupalı yazarları etkisi altına aldığını, 1822 yılından itibaren bütün romanlarının Fransızcaya çevrildiğini ve beğenilerek okunduğunu söyleyebiliriz (Yalçın, 2000:236).

İngiltere’de Charles Dickens’in (1812-1870) yazdığı Fransız Devrimi’ni konu alan “İki Şehrin Hikâyesi” ve William M. Thackeray’nin (1811-1863) yazdığı 18. yüzyıl İngiltere’sine dair “Henry Esmond” adlı romanları bu türün örnekleridir. Almanya’da bu türe örnek olarak Goethe’nin (1749-1829) yazdığı, bir kahramanın yaşamın anlatan “Wilhelm Meister” de eğitim tarih anlayışı uyum içindedir. Rusya’da tarih ve roman ilişkisini Alexandre Puşkin (1799-1837) başlatmıştır. Bu ilişkiyle alakalı olarak “Yüzbaşının Kızı”nı yazmıştır. Nicola Gogol’un bir Kazak ailesinin mücadelelerin yazdığı “Taras Bulba”sı (1935) bu türün başarılı örneklerindendir (Öztürk, 2002:31).

Türkiye’de, Battal Gazi’nin hikâyeleri, Malkoçoğlu ve halkın anlayabileceği şekilde yazılmış anonim Tevârih-i Âli Osman’lar olmakla birlikte, Tanzimat döneminde bir yandan yerli tarihi roman yazma çabalarına, bir yandan da çeviri faaliyetlerine rastlamaktayız (Ata, 2000:162).

Türkiye’de tarihi roman yazıcılığının kökleri de Tanzimat’a kadar inmektedir. Bu türdeki ilk eser, Ahmet Mithat’ın “Yeniçeriler” idir (1872). Sonraki yıllarda, Ziya Gökalp, Ömer Seyfettin, Abdülhak Hâmit, Müftüoğlu Ahmet Hikmet gibi yazarlar konusunu tarihten alan eserler kaleme almıştır (Öztürk ve Otluoğlu, 2003:128).

Ülkemizde özgül anlamıyla tarihi roman denemeleri aşağı yukarı romanın başlangıcıyla çakışır. Bu konuda akla ilk gelen isim, Namık Kemal’dir. Namık Kemal Cezmi (1880) isimli romanında Osmanlı Türk tarihine eğilmiştir. Cezmi’nin şahsında XVI. yüzyılda bir sipahi oğlunu tablolaştıran yazar, kendine göre “Türk Değerleri”ni de betimlemiştir (Timur, 1991:197).

(40)

Cumhuriyetin ilk yıllarından başlamak üzere tarihin çeşitli dönemlerini anlatan edebi eserlerin sayısısın artışına paralel olarak tarihi roman yazan yazar sayısında da önemli bir artış göstermektedir. Bu yazarlarından birkaçı şunlardır: M.Turhan Tan, Ahmet Refik Altınay, İskender Fahrettin, Abdullah Ziya Kozanoğlu, Feridun Fazıl Tübentçi, Reşad Ekrem Koçu, Nizamettin Nazif, Ragıp Şevki, Oğuz Özdeş, Suzan Sözen, Sami Karagöz, H.Nihal Atsız, Kemal Tahir, Tarık Buğra, Mustafa Necati Sepetçioğlu, Yavuz Bahadıroğlu, Bahaddin Özkişi, Safiye Erol, Durali Yılmaz önemli belli başlı tarihi roman yazarlarıdır ( Şirin, 2000:171,172 ).

Son gelinen noktada ise tarihi romanın popülerliğiyle birlikte çok sayıda tarihi roman yazarı da ortaya çıkmıştır. Bu da tarihi romanların çekiciliğini kaybetmeden, daha da güçlenerek devam ettiğini gösterir.

2.9. Tarihi Roman Türleri

Tarihi romanların, türleri hakkında birçok görüş vardır. Bu kısımda türler hakkındaki bazı görüşler ele alınacaktır. Genel olarak bakıldığında da ise bu görüşler, yazıldığı döneme ve ele aldığı kurgusuna göre incelenecektir.

Tarihi romanlar üç gruba ayrılır:

1. Yazarla anlattığı dönemin durumuna göre tarihi romanlar: a) Yazarın şahidi olduğu dönemi anlattığı tarihi romanlar,

b) Yazarın şahidi olmadığı ancak kaynaklar vasıtasıyla edindiği bilgi birikiminin mahsulü olan tarihi romanlar.

2. Konularına göre tarihi romanlar:

(41)

b) Farklı tarihi devirlerdeki olayları birbirleriyle mukayeseli olarak işleyen tarihi romanlar.

3. Konunun islenişine, kurgusuna göre tarihi romanlar:

a) Tarihi konuyu edebi esere dönüştürürken estetik ölçülerin dikkate alındığı tarihi romanlar,

b) Popüler tarihi romanlar (Akt. Öztürk, 2002:43 – 44).

Karakışla ise tarihi romanları dört kategoriye ayırmıştır:

1. Temel olarak alınan tarihi olaylar üzerine kurgusal bir öykü oluşturulur. “Bir Güzel Aşk Hikayesi’ gibi, olmayan karakterler yaratılır ve o günün şartlarına uygun olarak yaratılır. ‘Üç İstanbul’ ve ‘Sultan Hamit Düşerken’ buna örnektir.

2. Tarihi olaylar zinciri olduğu gibi alınarak roman şeklinde tarih anlatılır. “Jönler” romanı örnek olarak verilmiştir.

3. Ele alınan bir tarihsel dönem, arka plan olarak kullanılır ve bunun üzerine kurgu kurulur. Amin Maalouf’un “Semerkant” adlı eseri örnek verilmiştir.

4. Bu kategoride “ideolojik tarihi romanlar” yer almaktadır. Tarihi geçmiş bir temel olarak alınır ve tarih yeniden kurulur veya yorumlanır. “Yavuz Sultan Selim Ağlıyor”, “Bir Fedainin Günlüğü”, “Küçük Ağa”; “Kurt Kanunu”, ve “Kutsal İsyan” gibi örnekler gösterilmiştir (Çeri, 2000:9).

Hoffman’a göre ise, iki tür tarihi kurgu vardır, bunlar:

(42)

“Karen Cushmann’ın Catherine Called Birdy adlı kitabı buna örnektir”.

2. Tarihi kurgudaki ortam ve karakterler olgulara dayanmaktadır. “Patricia Gauch’nin Thunder at Gettyburg adlı kitabı buna örnektir” (Akt:Ata, 2000:162).

Bütün görüşler incelendiğinde tarihi romanların türü konusunda ortak bir noktada buluşmak zordur. Günümüzde de tartışmalı bir konu olan tarihi romanların, tanımında bile birçok farklı görüş olduğuna göre türleri konusundaki bu farklılık normal karşılanmaktadır.

2.10. Sosyal Bilgiler Öğretiminde Tarihi Romanların Kullanılması

Yapılan araştırmalar göstermektedir ki, edebi ürünlerin sosyal bilgiler dersinde kullanılmasının öğrencilerin derse karşı olan ilgilerini artırdığı ve bu yolla öğrenilen bilgilerinde kalıcılığının yüksek olduğu vurgulansa da Sosyal Bilgiler dersinin öğretiminde hâlâ dersin öğretmenleri tarafından bunun yeterince anlaşılamadığı ve önemsenmediği dikkat çekmektedir. Ayrıca Sosyal Bilgiler ders kitaplarında bulunan kısa okuma parçaları da ihtiyaca cevap vermekten uzaktır.

Özellikle Sosyal Bilgilerin tarihi konularının öğretiminde edebi ürün olarak tarihi romanlar önemli rol oynamaktadır. İçerdiği bilgiyle ve anlatıldığı döneme ilişkin önemli ipuçları veren tarihi romanların ders içi ve ders dışı etkinliklerde kullanılması bir gereklilik haline gelmiştir. Bu gereklilik aşağıda verilmiş olan açıklamalarla bir kez daha ortaya konmuştur.

Sosyal Bilgiler ders kitapları daha çok bilgi içerir. Ama edebi ürünler güzel bir yaşam alanının, gizemli ve heyecanlı bir dünyanın kapılarını aralar öğrencilere. Bu yüzden edebi ürünler sadece bir bilgi paketi değil, bilginin günlük hayatta kullanılabilir yaşam örnekleridir (Tekgöz, 2005:5).

(43)

Öğrenme zihinsel bir süreçtir. Roman okuyucusu da zihinsel bir etkinlik içerisinde olduğundan, yüksek düzeyde ve anlamlı bir öğrenme gerçekleşmektedir. Tarih öğretiminde tarihi romanın kullanılmasıyla öğrenciye, zihinsel bir sürece katılma fırsatı verilmiş olacak; aynı zamanda öğrenci tarihi romandaki konunun geçtiği dönemin insanı gibi düşünmekle, tarihsel imgelem ve tarihsel duygudaşlık (empati) gerçekleştirmektedir. “Tarihsel duyarlılık, olaylara günümüz bakış açısından değil, geçmişin içinde bulunduğu şartlar açısından bakmayı gerektirir” (Dilek, 2001:87).

Sosyal Bilgiler dersinin öğretiminde öğrencilerin geçmişiyle bir bağlantı kurmasının bir aracı olarak görülen tarihi romanlar aynı zamanda geleceğe de bir köprü vazifesi görmektedir. Tarih öğretimin temel prensiplerinden biri olarak kabul edilen olayların yaşanıldığı döneme göre değerlendirilmesi ilkesi ve tarihi romanlarla daha iyi kazandırılabilir.

Sosyal Bilgiler dersinde kullanılacak tarihi romanların seçiminde titiz olunmakla beraber gerçekliğe dayanmasına dikkat edilmelidir. Aksi takdirde istenmeyen yan ürünler veya fikirler ortaya çıkabilir. Belli bir ideolojiden uzak, tarafsız ve objektif eser seçimine özellikle dersin öğretmenleri dikkat etmelidir.

Çocuk için seçilecek eserlerdeki kahramanların olumlu özelliklerinin öne çıkarılması, iyi davranışlarının ödüllendirilmesi şeklindeki motifler çocuğun doğru toplumsal değer yargılarını geliştirmek açısından yararlı olabilir (Şirin, 1994:177).

Öğretmen, edebi ürünlerin öğrencilerle yapılacak etkinlikler için uygun olup olmadığına karar verirken, şu soruları sorup uygun bir analiz yapabilir:

1. Konu, bu öğrencilerin ilgisini çekecek bir nitelikte mi?

2. Öğrenciler konuyu kavrayabilir mi? Verilen örnekler yerinde ve yararlı mı? 3. Sunulan materyal, motivasyon ve başarma azmini arttırıcı nitelikte mi? Veya yazı anlaşılabilir mi?

(44)

4. Yazılı ve grafik materyal toplumun farklı kesimlerinden gelen öğrenciler için cazip mi?

5. Konu hem kız hem de erkek öğrencilerin ilgisini çekebilecek mi? Veya içerik yalnız bir cinsiyete mi yönelik?

6. Zenginleştirici etkinlikler, farklı entelektüel ve gelişimsel yeteneklere sahip öğrencilere cazip gelir mi?

7. Seçilecek araçlar, üniteye ve çocukların okuma becerisi düzeylerine uygun mu? 8. Materyal çevresel ihtiyaçlara cevap verebilir mi?

9. Eğitim araçlarında bulunması gereken temel niteliklere sahip mi?

10. Metnin can sıkıcı, tartışmalı, yorumlara açık bir konuyla ilgili olmadığından emin olunabilir mi? Ders plânının aksamasına yol açabilir mi?

11. Seçilen materyalle, verilmek istenen mesajın ulaşacağı, kazandırılmak istenen davranışın gerçekleşeceği söylenebilir mi? (Öztürk-Otluoğlu, 2003:92).

Sosyal bilgiler dersinde tarihi romanları kullanırken ilk olarak çocuklara, Ata’ ya ( 2000:163) göre, şu sorular yöneltilebilir:

1. Romandaki bütün karakterlerin olayın örgüsünü anlatmada bir rolü ve amacı var mı?

2. Romanda anlatılanlar, tarihi olgulara dayanmakta mıdır? 3. Kullanılan kelimeler çalışılan döneme uygun mudur?

(45)

Yine Ata’ya (2000:163:164) göre öğretmenlerin yapabileceği etkinliklerin bazıları şöyledir:

1. Önce, sözü edilen tarihi olayla ilgili olarak, ne bildiklerini çocuklarla tartışınız. 2. Daha sonra tarihi olaya ilişkin okudukları tarihi kurgudan ne öğrendiklerini sorunuz.

3. Bu tarihi olayla ilgili 4–5 dakika içinde serbest olarak bir şeyler yazmalarını isteyiniz.

4. Konuya ilişkin olayla ilgili olgu toplamaları için bir araştırma yaptırınız.

5. Kurgu yazarının, hikâyeyi hangi olgular etrafında yazdığının listesini yaptırınız. 6. Kurguda okudukları yer isimlerini atlasta bulmalarını sağlayın. Ya da Robinson Kruze de olduğu gibi, romanda verilen bilgilere göre, kahramanın yaşadığı adanın haritasını çizdiriniz.

7. Örneğin, Kolomb’un tayfaları için, onların görünümü, aksanı, hareketleri, hedefleri, çevreleri ile ilgili ayrıntıları önemsemeleri gerektiğini hatırlatınız.

8. Tarihi romana ilişkin öğrenciler ne biliyor? Ne öğrenmek istiyor? Ne öğrenmişler? Gibi soruların cevaplandığı birer kart, öğrencilerle birlikte hazırlanabilir.

9. Tarihi romandaki kelimelerin kökeni ve etimolojisi inceletilebilir. 10. Tarihi romana ilişkin zaman şeridi hazırlatılabilir.

11. Tarihi romanın geçtiği döneme ilişkin bir poster veya resim gösterilip, o günkü insanların nasıl giyindiğine dikkat çekilebilir, kendilerinin bir kurgu yazmaları istenebilir.

(46)

12. Tarihi olaya ilişkin diğer kurgusal olmayan kitaplar önerilebilir.

Sonuç olarak okul kütüphanelerinde ve sınıf kitaplıklarında mutlaka öğrenci düzeyine uygun tarihi romanlar bulundurulmalıdır. Öğrencilere de bunları okumaları yönünde öğretmenler tarafından rehberlik yapılmalıdır. Ders dışı etkinliklerle de bu okuma çalışmaları geliştirilmeli ve öğrenci maksimum seviyede teşvik edilmelidir.

2.11. Tarihi Romanları Belirleme Ölçütleri

Tarihi romanların seçiminin çok önemli bir husus olduğunu araştırma boyunca çeşitli örneklerle açıklanmaya çalışılmıştır. Bu bölümde ise tarihi romanların seçiminde hangi ilkelere dikkat edilmesi açıklanacaktır.

Blof tarih öğretiminde tarihi roman seçerken, tarihi romandan yararlanabilmenin anahtar faktörünü “doğru roman” seçebilmek olarak belirtmiştir. Doğru roman; tarihi kayıtları çarpıtmadan tarihi insancıllaştıran, ilgi çekici ve hayal gücünü ateşleyen romandır (Öztürk, 2002: 68).

Ata (2000:163), tarihi roman belirleme kriterlerini; ortam, stil, tema, karakter seçme açısından değerlendirmektedir;

Ortam:

1. Zaman ve mekâna yerleştirilmeli. Her açıdan ortam otantik olmalıdır. 2. Ortam, ayrıntıyla tasvir edilmeli, hikâye ile birlikte işlenmelidir. Stil:

(47)

2. Figuratif bir dil kullanılmalı. 3. Günlük ve gazeteler kullanılmalı. 4. Macera unsurlarını içermeli. Tema:

1. Cesaretin fiziksel güçten daha önemli olduğu. 2. İnsanların her türlü engeli aşabileceği.

3. Nefretin bir düşman olduğu. 4. Yurt sevgisi.

5. Cahilliğin ve önyargının yıkıcı olduğu.

6. Fiziksel eksikliklerin insanı insanlığından edemeyeceği. 7. Herkesin kahraman olabileceği.

Karakter Seçme:

1. Karakterler gerçekçi olarak resmedilmelidir.

2. Hareket, düşünce ve görüşleri yaşadıkları dönem için doğru olmalı.

3. Bilindiği gibi, çocuklar, tarih ders kitaplarında nadiren görünmektedir, tercih ederken, kahramanın da çocuk olduğu kurgular seçilebilir.

(48)

Bunların yanı sıra aşağıdaki noktalara dikkat edilmelidir;

1. Tarihi kayıtlarla çatışmayan iyi anlatılmış bir hikâye olmalıdır. 2. Hikâyeye, tarihi olgular sanatla kaynaştırılmalıdır.

3. Resimlemesi doğru bilgi sunmalıdır.

4. Azınlıklara ilişkin kalıp yargılar ve mitlerden sakınılmalıdır. 5. İnanılır olmalıdır (Ata, 2000:162-163).

Bütün bu verilerden yola çıkarak seçilecek tarihi roman öncelikle tarihi gerçeklere uygun olmalıdır. Öğrenci seviyesine yönelik ve aynı zamanda öğrencinin ilgisini çekebilecek tarihi romanlara öncelik verilmelidir. Kullanılacak tarihi roman mutlaka çeşitli araç ve gereçlerle desteklenmeli ve öğrenciyi aktif kılmalıdır.

2.12. Tarihi Romanların Yararları ve Sınırlılıkları

Tarihi romanların yararları konusu son yıllarda gündeme daha çok gelmeye başlamış ve tartışılmıştır. Ama bu tartışmalarla birlikte yararları konusunda birçok araştırmacı ortak bir tavır almıştır. Eğitimde bu tarihi romanları kullanmakta artık kaçınılmaz bir hale gelmiştir. Birçok yararı olan bir türün eğitimde etkin bir şekilde kullanılması ve uygulanması öğrenciler üzerinde önemli etkiye sahip olacaktır. Sosyal Bilgiler dersi de bu konuda öğretmenler için tarihi romanları uygulaması konusunda çok önemli fırsatlar sunmaktadır. Dersin kazanımları ve kalıcılığı, dikkatli seçilmiş ve öğrenci seviyesine uygun eserlerle büyük ölçüde sağlanabilir.

(49)

Tunçay, (2000: 5) “Romancının kötü bir oyun oynaması çok daha önemli, çünkü ortaokulda okuduğu tarihi herkes unutuyor, ama romanda okuduğu taş gibi sağlam kalıyor” diyerek tarihi kullanımın ne kadar önemli ve gerekli bir uygulama olduğu vurgulamaktadır.

Ata’ya (2000:164) göre derslerde tarihi romanın kullanılmasının yararları şu şekilde sıralanabilir;

1. Geçmişteki günlük hayatı tasvir eden tarih, çocukların ilgisini çekebilir. 2. Roman ile tarih öğretimi, tozlu geçmişe hayat vermeyi başarır; sultanların, köylülerin ve askerlerin yaşayışlarını canlı olarak anlatabilir.

3. Halkın bir grubunun, yaşam tarzının günlük ayrıntılarını edinmeyi güçlendirebilir.

4. Tarihi roman, tarihi figürleri ders kitaplarına göre daha gerçekçi yapar. 5. Sınıfta tarihi romanlar; dünyayı, kültürlerini ve kendi uluslarının tarihlerini öğretmede kullanılabilir.

6. Yazarın eğilimlerini, olgu ile düşünce arasındaki farkı öğretmek için kullanılabilir.

7. Tarihi roman, eğlenceli bir şekilde tarihi olguları öğretebilir. 8. Çocuklarda yurt ve ulus sevgisi uyandırır.

9. Çocukların, okuma ve yazma becerilerini geliştirir.

10. Derslerde, tarihi romanın kullanımı, çocukların geçmişte yaşamış kimselerin neşe ve üzüntülerini hissetmelerine yardım eder. Dolayısıyla onların empati becerisini geliştirir.

Şekil

Tablo 2: Türk Tarihinde Yolculuk Ünitesi Ön Uygulama Testi Madde Analiz Tablosu         TERCİH  Madde  No
Tablo 3: Ön Uygulama Başarı Testi Sonucunda Öğrencilerin Aldıkları Puanlar,  Başarı Testinin Varyans (Sx2) ve Standart Sapma (S) Değerleri
Tablo 4: Ön Uygulama Başarı Testi Sonucunda Elde Edilen Güçlük İndeksi ve KR20  Güvenirlik Katsayısının Hesaplanması
Şekil 2: Öntest-Sontest Kontrol Gruplu Desende Gözenekler
+4

Referanslar

Benzer Belgeler

Karacadağ yöresi ezgilerinin kaynak kişilerinin tecrübe-kıdem durumlarına göre dağılımları Tablo 4.11’de incelendiğinde, kaynak kişilerin beşinin 1-15 yıl

Kugelmas’ın (4) serum çinko seviyesi normalin altında olan, haftada 3 kez veya daha sık gerçek kas krampı gelişen 12 si- rozlu hastaya oral çinko sülfat (440 mg/gün)

Etik ne- denlerden ötürü maymunun hayatına 20 saat sonra son verildiğini belirten Canavero insanlar üzerinde kafa nakli yapmaya hazır olduklarını iddia ediyor. Yapılmalı

monnieri bitkisinin in vitro çoğaltımı için nodal eksplantlarını 0,01-0,30 mg/L BAP içeren ortamda kültüre almış ve en yüksek sürgün sayısını 41.2 ± 2.54 adet olarak

Mobil öğrenme ortamında kavram karikatürleriyle deyim öğretiminin yapılacağı DG öğrencileriyle geleneksel öğretim yönteminin uygulanacağı KG

1994 Teşvikiye Sanat Galerisi Karma Resim Sergisi, İSTANBUL 1995 Teşvikiye Sanat Galerisi Karma Resim

Popüler Kültür, Tüketim Psikolojisi ve İmaj Yönetimi: Türkiye (1950-1980), Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Kurumsal İmaj ve

Şekil 1: Araştırmanın Genel Modeli.. Yukarıdaki genel modele dayalı olarak oluşturulan ayrıntılı modelde toplamda 12 değişken bulunmaktadır. Bunlardan birinci