• Sonuç bulunamadı

Musiki behisleri:Bestekar Hafız Ahmet Mükerrem Akıncı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Musiki behisleri:Bestekar Hafız Ahmet Mükerrem Akıncı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Musiki bahisleri i

t

Eserleri sayesinde yaşayan san’atkâr :

Bestekâr Hafız Ahmet

Mükerrem Akıncı

>sj>

Ölümünden sonra eserleri okunan üst ad, yapı­

lan toplantıda anılmaktan ziyade tanıtılmıştır

Yazan: Salih DİZER

Geçen gün Fatih Haikevinde, büyük

bestegâr hafız Ahmet Mükerrem Akm cm m onuncu ölüm yıldönümü müna­ sebetiyle bir ihtifal tertip edildi.

Aziz dostum Vildan Yekerin beni de davet nezaketini gösterdiği boı

sami-desi bakımından damla damla katılan büyük bestegârın eserlerini dinlerken bu nağme çağlıyanından aldığım il. hamla diyebilirim ki; Hafız Ahmet Mükerrem, musikimizin ikbali hakkın da da en doğru hükmü vermiş, ayni mi içtimada bulunmaktan duyduğum zamanda muasır Türk musikisi beste-manevî hazzı hâlâ kaybetmiş değilim,

çünkü bizde sık sık yapılması mutat olan İhtifal merasimlerinin garip ne­ ticesi burada tekrarlanmadı. D a v e t ­

kârlarının yarınını konuşturmuştur. Düne kadar yalnız " Hafız Müker­

rem» olarak tanınan üstadın, büyük bir bestekâr ehliyetini iktisap eyledi­ ler klâsik bir takım methiyeler ve çok • ğini ancak eserlerinin tok ifadesin- kere ihtifal kisvesi altında girişilen j den öğrendik.

hitabet müsabakası yerine büyük bes j Makamların karakter ve seyrine gö tegârın ^anat şahsiyeti ile başfcaşa re .tamamen klâsik bir eda taşıyan bırakıldılar. Onun, oğullan ve talebe- eserler arasında beste, ağır semaî, yü- teri tarafından çalman şarkılarını d in ' rük semaî, gibi parçaların yer alıııa- iediler. imasını seçme saz heyetinin henüz

■amatör safında bulunmalarına ham­ letmek istiyoruz.

★ ★

Büyük bestekâr Hafız Ahmet Çeşitli makamlardan bestelediği e-

serlerini aile muhitinden dışarıya du- yurmıyan ve onları en hassas bir en­ dişe ile saklayan Ahmet Mükerremin altmışı mütecaviz eserinden pek az bir kısmı dile getirildi.

Hayatta iken, asarım neden neşret­ mediğini soran takdirkârlarma:

Mü-— Ben şarkılarımın notasını yazıp

kenemin ilk hocası Kanuni Mehmet beyin Nihavent peşrevinden sonra üs­ tadın:

Etsem de ne var ruyi dilaraya perestiş Her adem eder cenneti alaya perestiş

yazmayı hiç düşünmedim. Biliyorum ki, Türk musikisine ait bir eser ileride, içine peynir sarılan değersiz bir kâğıt parçası telâkki edilecektir.

Diyen Ahmet Mükerrem, meğer ne kadar haklı imiş.. Türk musikisi um -, maıuna gerek güfte, gerek nağme ifa -'

Bu hüsn ile görseydi seni eyleyemezdi Mecnunu melâmetzede Leylâya pe­ restiş

Güfteli Nihavent şarkısını dinledik. ' Merhumun Nihavent makamından bestelediği ikinci eseri de dört mısra-

iıkı

(2)

Mart 28

Musiki bahisleri:

Bestekâr Hafız Ahmet

Mükerrem Akıncı

(Baştarafı 4 üncü sayfada) Mestaııe nigâhınfbeni mesteyledi dilber Kirpikleriniz yare açar kalbime yer yer Reftarım ruhsarau çeşmanım sevdim Mihrü.meleğim bir gece mehtabını

göster Evfer usulündeki şarkı teşkil edi. yordu. Programın birinci kısınma ko. [nulan diğer hicazkâı-, Kürdili hicaz- kâr ve Karclğar şarkılar, fasıl arasın­ da yapılan giriş taksimleri de dahil güzel icra edildi.

Maamafih hem birinci, hem de ikin cl kısımda ayrı ayrı makamlardan se­ çilen şarkıların fasıl sazı ile çalınıp okunması klâsik musikimizin icrasına aykırı sayılmakla beraber, bunu, yu­ karıda da işaret ettiğim gibi icra he­ yetinin amatörlük vasfının bir oriji- j nalitesi diye karşılayabiliriz.

★ ★

| İkinci kısımda Ahmet Mükerremip Ey sıra sıra dizilen serviler : Söyleyin yârimin yola nerdedir Dereler, dağlar aşayım varayiöı Söyleyin yârimin y*,ÎM »erdedir. Mekânım kalbidir başka yuvam yok

Tutuştu gönlüm bağırdım duyan yok

A i ^ a . benim askı ile uyan yok E yleyin yâr imin yolu nerdedlr. Gönlüm hasretiyle yanar inlerim 'Masalımı söyler kendim dinlerim Onsuz geçen hayatı ben neylerim Söyleyin yârimin yolu nerdcdir.

Güfteli Karcığar şarkısı aslına sa­ dık kalınmak suretiyle okundu. Üç kıtadan müteşekkil bu eserin solo ola tak icrasını müteakip Bayati araban, Rast, Şetaraban ve Acemaşiran ma­ kamından müntehap eserler dinledik.

★ ★

Elimde bulunan programdan ancak üç mütena eserin güftesini okuyucu- larıma nakledebildim. Üstadın aziz «atırasını anmak için tertip edilen konseri dinleyenler benim gibi daha birçok kimselerin vazifelerini ne de­ rece eksik yaptıklarını anlıyacaklar- dır.

Daha hayatta iken nisyana gömü­ len ve seneler geçtikçe tevazuun gü­ zelleştirici sihrine erişen büyük bir bestekârı, ölümünden on yıl sonra bü

tün haşmetiyle meydana çıkarmak kanaatime göre, onu anmak değil ta nıtmaktır.

Altmış beş yıllık bir varlığın mükâ fatını, ölümünü müteakip yine onun eserleri ile vermek her fâniye naşir olmıyan mesut bir tecelli...

Üstadı, ölüm denilen mukadder âk: bete terketmeylp yaşatanlara minnet ve şükranlarımı arzederken yazım» büyük Bestekârın şu sözlerle bitirmek istiyorum.

Hayli demdirki cüdayi ruyi yar oldun gönü Tali-i nagâm elinden zârü zâr oldun gönü] Kalmadı sevku hayatım ihtiyar oldu»

gönih Hake döndüm kendime kendim mezat oldum gönül. SALİH DİZER

BE HAPTA DA BÖYLE GEÇTİ:

En son moda güzellik

(Baş taaafı S inci sayfada) hassıs bu noktayı görür ve güzelliği meydana çıkarır.»

«Sayın bayanlar,

«Bütün dünyaca tanınmış, mütehat sis filanca falan yerdedir, kendisin» müracaat edenlerin güzelliklerini tes- blt edip sertifika veriyor.»

İlânın çıktığı gün koşacaklar bin­ leri geçer, hele ağızdan ağıza yayılın­ ca seyreyleyin artık!. Herkes gidecek kimi burnunun tepesi, kimi baş par­ mağının ikinci büklümü dolayıshe dünyanın en güzel kadım olduğuna dair bir sertifika edinecektir.

Mütehassısın kazancı da artık hac siz hesapsız olur. Gözüm yok, sevap iştir. Nice çirkin, bir nokta güzelliğir den ötürü, dünya güzeli olduğuna k» nl gönül rahatına kavuşacaklar..

Yazımı bitirirken yine söyliyeyim... Mütehassıs bir yana, ihtisasa karış­ mam amma, atamın dediğine g ön lü » yandı bir kere:

Gönül kimi severse güzel odur! Kolay kolay ondan şaşamam.

★ ★

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Birbirine ya- k›n konumda, benzer parlakl›kta çok say›da y›ld›z içeren aç›k y›ld›z kümeleri, bu bölgede çok yo- ¤un.. Bunlar›n bir bölümünün çevresinde

Halbuki, oldukça belirli bir hayat görüşüne sahip olan baba Gio Fran­ çois için ressamlık, bir nev'i boyacılıktan ibaret olan bir çeşit tabiat

diskolara, «ye ye» müziği ses­ leri arasmda karışan Veysel Şatıroğlu’nun şiirleri, bir gerçeği dile getiriyor: O, İs­ lâmlığın kabulünden sonra kendi

(2) Özellikle lenfoproliferatif hastalıklar ve solid tümörler olmak üzere maligniteler, sistemik lupus eritematosus ve diğer bağ doku hastalıkları, Hepatit B, Hepatit C, sifiliz,

Merhum Hakkı Toker ve Merhume Hüsniye Toker'in oğulları, Merhum İsmet İnönü ve Merhume Mevhibe İnönü'nün damatları, Semiha-Mübin Toker'in ağabeyleri,

Haluk Eraksoy, ‹stanbul Üniversitesi, ‹stanbul T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, Çapa, ‹stanbul, Türkiye Tel./Phone: +90

(Bu meziıep İsa’da yalnız Allahlık hüvi­ yeti mevcud olduğunu iddia ederdi.). Hıristiyanlıktan evvel

er-Râzî’nin talebelerinden Tâcuddîn el-Urmevî (ö. İbn Sînâ’nın hacmi küçük olmasına rağmen kendi sahasında önemli bir yere sahip olan eseri,