• Sonuç bulunamadı

Selçuklular'da Rüşvet

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Selçuklular'da Rüşvet"

Copied!
34
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ERDO~AN MERÇ~L

En eski dönemlerden itibaren toplumda görülen bir olay olan rü~vet al~p vermenin tarifine sözlüklerde pek rastlanm~yor. ~emseddin SamiPnin rü~vet tarifi ki, bugünkü anlam~na uygun dü~mekte olup, ~u ~ekildedir, "Bir memura hakl~~ veya haks~z bir i~~ gördürmek için verilen ücret veya hediye". Bir ba~ka tarife göre', "rü~vet, yapt~r~lmak istenen bir i~te, kanun d~~~~ kolayl~k sa~lanmas~~ için bir kimseye mal veya para olarak sa~lanan menfaat" dir. Bu tarife l~ediyeyi de eklersek genel anlam~yla konumuza daha uygun dü~mektedir.

Selçuklu dönemindeki rü~vet ile ilgili bir çal~~ma, Prof. Ahmet Mumcu3'nun eserinde görülmektedir. Ancak bu çal~~ma Osmanl~~ Devleti'yle ilgilidir ve ad~~ geçen eserde "Selçuklular'da Rü~vet" alt ba~l~~~yla ifade edilmi~~ k~sa bir giri~ten öteye geçememektedir.

Sultan Tu~rul Bey Dönemi

Selçuklular ile ilgili tespit edebildi~imiz ilk rü~vet olay~, Tu~rul Bey döneminde geçmektedir. Arslan Besâsiri'nin isyan~~ s~ras~nda Mervano~lu Nasr el-Devle Ahmed Selçuklu itaatinden ç~k~p, ona yard~mda bulunmu~tu. Bu nedenle ceza olarak onun memleketlerinin ya~malanmas~~ istenmi~, Tu~rul Bey de bunu hakl~~ bulmu~tu. Ancak Mervano~lu, ~stanbul'dan dönen Selçuklu elçisi Ebu'l-Faz1 Nas~r b. ~smail el-Alevi ve Bizans elçisini yollar~n tehlikeli oldu~u bahanesiyle yan~nda al~koymu~tu. Ebu'l-Fa~l ise Selçuklu sultan~na bir mektup yazarak durumu bildirmi~ti. Tu~rul Bey elçisinin bu mektubuyla vassal~~ Mervano~lu'na kar~~~ burukluk duyma~a ba~lad~. Buna mukabil Nasr el-Devle Ahmed sultan~n e~ine (Altuncan Hâtun) de~erli arma~anlarla bir hâdim gönderip ondan," sultandan kendisine bir zarar gelmemesi amac~yla yard~m iste~inde bulundu". Hâtun onun mesaj~n~~ sul-tana arz edip Mervano~lu için ricada bulundu. Tu~rul Bey ise, "Ben, Mer-

I Bk. Kamus-1 Türki, Der Saadet h.1317, s.665.

2 Bk. Örnekleriyle Türkçe Sözlük, Ankara 1996, Cilt 3, s.2384.

3 Bk. Osmanh Devletinde Rü~vet (Özellikle Adli Rü~vet), Ankara 1969. Daha sonra 2005 deki üçüncü bask~da bir ilâve vap~lma~ni~ur.

(2)

446 ERDO~AN MERÇIL

vano~lu'nun beraberindeki hediyeleri almak amac~yla iki elçiyi hapsetti~ini, dü~manlar~m~za yard~mda bulundu~unu ... ö~rendim. Onun bu hareketleri gerçekten affedilmeyecek bir suçtur" dedi. Nasr el-Devle Ahmed'in Hâtun'a gönderdi~i rü~vet bir i~e yaramam~~t~. Ancak Mervano~lu, göz-alt~nda tut-makta oldu~u iki elçiyi, yeni bir rü~vetle, be~~ yüz ipek elbise, at ve sair arma~anla sultana gönderdi. Hatta onun için Emir Hezaresb de sultandan ~efaat diledi. Ancak Tu~rul Bey onun gönderdi~i arma~anlar~~ (yani rü~veti) kabul etmeyip geri yollayarak Mervano~lu konusundaki tutumunu ~srarla sürdürmü~tü. Mervano~lu daha sonra aff~~ konusunda özel bir ulakla ~brahim Y~nal'a ba~vurdu. ~brahim Ymal sultandan kendisi için ~efaat giri~iminde bu-lunaca~~n~~ vaad etti ise de, onun Tu~rul Bey üzerinde etkili olup olmad~~~n~~ bilemiyoruz. Nihayet Nasr el-Devle yüz bin dinar rü~vet kar~~l~~~nda kendisini affettirme~e muvaffak olmu~tu' (h.449/1057).

Tu~rul Bey döneminde ba~ka bir rü~vet olay~~ Hoy ~ehrinde görülmektedir. Hoy ~ehri nal baha ile Selçuklulara teslim olduktan (Kas~m 1062) üç gün sonra ~ehre giren Selçuklu Veziri Amid el-Mülk Kündüri bu-ran~n reisli~ini halk~n ileri gelenlerinden Ebü Sa'id b. Hamaveyh'e verdi. Ebü Sa'id ise aralar~nda dü~manl~k bulunan ~ehrin eski reisi Yusuf b. Mengi-n'i on bin alt~n rü~vet kar~~l~~~nda Amid el-Mülk'ten teslim ald~5. Bu örnekte görüldü~ü üzere rü~vet sadece i~lerin bir menfaat kar~~l~~~nda yap~lmas~yla noktalanmay~ p, insanlar~n varl~~~n~~ sona erdirebilecek sonuçlara da sebep oluyordu.

Sultan Alp Arslan Dönemi

Tu~rul Bey'in ölümüyle (1063), Vezir Amid el-Mülk Ça~r~~ Bey'in o~lu Süleyman ad~na hutbe okuttuktan sona Alp Arslan'a da bir mektup gönderip onu tehdit edip, korkutma~a çal~~m~~, hatta ona "Horasan yönetimiyle ka-naat etmesini" bildirmi~ti. Alp Arslan Amid el-Mülk'ün bu mektubunu kale

4 Bk. Sevim, A., "S~bt ~bnill-Cevzfnin Mir'atü'z-Zaman Fi Tarihi'l-Ayan Adl~~ eserindeki

Selçuklularla ilgili Bilgiler I, Sultan Tu~rul Bey Dönemi", Belgeler, Say~:22 Ankara 1997. s.21-22, 24; ~ bn el-Esir, el-Kan~il fl't-Tarih, n~r. Tornberg, Beyrut 1979, IX, s.630; Trk. trc. çev. A. Ozayd~ n, IX-XI, ~stanbul 1987, IX, s.477; Y~nanç. M.H., Türkiye Tarihi Selçuklular Devri, ~stanbul 1944, s.51-52; Köymen. M. k, Tu~rul Bey ve Zaman~, ~stanbul 1976, s.27.

5 Bk. S~bt, ayn~~ eser, s.81 ve 96. Ancak bu tercümede bir çeli~ki görülmekte, Ebü Said'in

önce Yüsuf un ba~~n~~ kestirmek suretiyle öldiirtni~ii, sonra Yüst~f un hapishanede hayat~n~~ kaybetti~i zikredilmektedir. Ebü Sa'id'in Yüsuf un ba~~n~~ kestirdi~i bir zuhul eseri Türkçe'ye aktanlm~~~ olmal~d~r. Olaylar için bk. Körnen, M. A., Büyük Selçuklu imparatorlu~u Tarihi Alp

(3)

almam~~~ ve sonuçta sultanl~~~~ ele geçirmi~ti. Ancak bu olay Alp Arslan nez-dinde Amid el-Mülk'ün gözden dü~mesine, belki de sultan~n içten içe ona kin beslemesine sebep olmu~tu. Nihayet bir içki meclisinde vezirin, sultan~n bir Türkmen hakk~nda verdi~i ölüm emrini önleme~e çal~~mas~~ Alp Ars-lan'~n Amid el-Mülk hakk~ndaki dü~üncelerini aç~~a v~~rmas~na sebep oldu. Buna mukabil Amid el-Mülk sultan~n güvenini yeniden kazanmak için çareler arama~a ba~lad~. Onun bu konuda ba~vuruda bulundu~u ilk ki~i, ve-zirlik görevine tayin edilen Nizam el-Mülk idi ve kutlapp arma~an olarak be~~ yüz" alt~n takdim etti. Bu onun kurtulmak için harcad~~~~ ilk rü~vet idi. Nite-kim Nizam el-Mülk, "kalbini ho~~ tutaca~~" hususunda ona söz verdi. Ancak bu bir fayda sa~lamam~~~ olmal~~ ki, Amid el-Mülk daha sonra Ni~abur'da bu-luna Alp Arslan'~n Ümmi K~pçak adl~~ hâtunu ve çocu~unun yan~na gitti, "kendisinin aff~~ hususunda sultana mektup yazmas~m diledi ve ona be~~ yüz

alt~n ve bir at hediye etti. Hatun Amid el-Mülk'ü affetmesi hususunda e~i

sul-tana bir mektup gönderdi ise de, bu rü~vetin de faydas~~ olmam~~, belki de Alp Arslan'~ n daha da k~zmas~na yol açm~~t~. Nitekim sultan onun öldürülmesi için Merv el-Rüd'daki görevli Abdürrezzak b. Eb1 Ali'ye bir ha-ber gönderdi. Amid el-Mülk bu durumu ö~rendi~inde Ni~abur reisi Mahmüd b. Ali'yi aff~~ için arac~~ olmas~~ ve sultana bir mektup göndermesi hususunda ikna etti. Ayr~ca Amiri el-Mülk, "sultana pek çok paralar ve-rece~ini, aff~~ konusunda yalvar~p yakarmay~" içeren bir mektup yazm~~t~. Mahmud b. Ali her iki mektubu da sultana yollad~. Amid el-Mülk ise sultan~n kendisini öldürmekle görevlendirdi~i gulama da para vermi~~ ve bir cevap ge-lene dek beklemesini sa~lam~~t~. Sonuçta Alp Arslan onun kesin olarak öldürülmesini istemi~~ ve bu emir yerine getirilmi~ti7.

Görüldü~ü üzere Amid el-Mülk hayat~n~~ kurtarmak için sultana dahi rü~vet teklif etmi~, hatun~ma, Nizâm el-Mülk ve daha alt tabakadaki gulama da rü~vet vermi~se de, ba~ar~l~~ olamam~~~ ve sonunda öldürülmü~tü (1064). Onun ölümünün gerçek sebebi Nizam el-Mülk'ün tahriklerinden ziyade", Arapça metinde (Sevim, A., "S~bt Mir'âtil'z-Zaman Fi Ayan (Kay~p Uyunü't-Tevkih'ten Naklen Selçuldularla ~lgili Bölümler", Belgeler, Say~: 18. Ankara 1992, s.141) be~~ yüz dinar olarak geçmektedir. Ancak Türkçe tercürnede (Sevim, A., "S~bt Mir'âtü'z-Zaman Fi Ayan Adl~~ Eserindeki Selçuklular ile ilgili Bilgiler Sultan Alp Arslan Dönemi", Belgeler, Say~:23, Ankara 1999, s.17) herhalde bir bask~~ hatas~~ sonucu be~~ bin dinar ~eklinde zikredilmi~tir.

7 Bk. S~bt, Belgeler, Say~: 23, 5.16-20; Köymen, Alp Arslan ve Zaman~, Il!, 5.165-172.

8 Bk. Bundari (Histoire Des Seldoucides De L'Irâq par Bonclâri D'ap~-e's Imad ad-Din al-Katib al-Isfahâni, Texte Arabe n~r. M.T.Houtsma, Liede 1889, s.29/Trk.trc. Burslan, K., ~rak ve

(4)

448 ERDO~AN MERÇ~L

Tu~rul Bey'in ölümünden sonra Amid el-Mülk'ün Alp Arslan'a kar~~~ dav-ran~~~~ ve Tu~rul Bey dönemindeki gibi sultana ait baz~~ yetkileri kullanmak is-temesi olmu~tu. Nitekim daha sonra Nizam el-Mülk'ün de sultana ait yetki-leri payla~mak istemesinden dolay~~ Melik~âh ile aras~~ aç~lm~~t~.

Galiba sultan~n her hangi bir olay nedeniyle k~zd~~~~ ~ah~slar~n canlar~n~~ kurtarabilmek aç~s~ndan ba~vurduklar~~ son çare belki de rü~vet idi. Bu ~ah~slardan biri de Emir Hezaresb idi. Alp Arslan Harezm'de iken kendisine birçok de~erli arma~anlar ve paralar takdim edilmi~ti. Sultan bunlardan bir kese alt~n~~ büyük o~lu Ayaz'a uzatm~~~ o da dizleri üzerinde süratle babas~ n~ n yan~na gidip uzat~lan keseyi alarak ayn~~ ~ekilde geri dönmü~tü. Buna muka-bil sultan Emir Hezaresb'e de bir avuç alt~n uzatt~. Ancak Hezaresb aya~a kalkarak sultana do~ru yürüdü ve altmlan alarak geri döndü. Bu olay sul-tan~n son derecede a~r~na gitmi~~ ve hürmette kusur etti~i için Hezaresb'i hâkimiyet sevdas~yla itham etmi~ti. Daha sonra Alp Arslan'~n Hacib Aytekin'i k~l~c~yla ikiye bölüp Hezaresb'e göndermesi, onun korku ve endi~eye kap~lmas~na sebep oldu. Hezaresb bu durumda Vezir Nizam el-Mülk'e ba~vurmu~~ ona ve sultan~n e~ine paralar vermi~ti. Bu rü~vetler fayda sa~lam~~~ olmal~~ ki, Nizam el-Mülk onu sultan~n huzuruna götürdü. Sonuçta Alp Ars-lan onu affetmi~~ ve serbest b~rak~p yönetti~i ülkeye Huzistan'a geri göndermi~ti (Rebi II. 458/Mart 1066).

Nasr el-Devle Ahmed'in 1061'de ölümünden sonra, Sultan Alp Arslan döneminde Diyarbekir bölgesini yöneten Mervani ailesinden iki karde~~ aras~nda anla~mazl~k vard~. Bunlardan Ebu'l-Hasan Sa'id b. Mervan Diyarbe-kir'i, karde~i Nizâm el-Din Nasr da Meyyafankin (Silvan) 'i yönetmekte idiler. Ancak Nizam el-Din Nasr bütün emirli~e sahip olmak istiyordu. Nitekim o yönetimi ele geçirmek için önce Vezir Nizâm el-Mülk'e pek çok mücevher, para ve de~erli arma~anlar verdi. Bu rü~vet onun Nizam el-Mülk ile sultan~ n huzuruna ç~kmas~n~~ sa~lad~. Nizâm el-Din sultana da pek çok (göz doldu-rucu) para ve hediyeler sundu. Ancak Alp Arslan onlara daha önce Sa'id'i hükümdar yapaca~~~ konusunda ant içti~ini söyledi. Selçuklu veziri, "onu (bu sorunu) bana b~rak" demi~~ ve Alp Arslan ava ç~kt~~~nda Sa'id'i getirtmi~~ ve Horasan Selçuk! ulan Tarihi, ~stanbul 1943, s.28), Nizam el-Millk'ün Amid el-Mülk'iln ba~~ ms~z

hareket etmesini luskand~~~n~, onu tutuldatmak hususunda çareler dü~ündü~ünü zikrediyor. Amid el-Mülk de muhtemelen bu durumu sezmi~, yukar~da belirtti~imiz üzere Nizam el-Mülk'ü ziyaret ederek ona be~~ yüz alt~n b~rakm~~t~. Ancak daha sonra Nizâm el-Mülk sultan' tahrik etmi~ti.

(5)

zincire v~~rdurup zindana aturm~~t~. Avdan dönen Alp Arslan, Nizâm el-Din Nasr'a saltanat hil'atleri verdi ve onu Meyyâfarin'e göndererek Mer-vano~ullar~~ tahtma oturttu°"(h.463/1070- 1071).

Tu~rul Bey'in ölümünün yaratt~~~~ karga~adan yararlanarak isyan eden-lerden biri Saganiyan (Ça~aniyan) Emin i Musa bir kaleye s~~~nd~~ ise de Selçuklu askerleri k~sa zamanda buray~~ zorla ele geçirdiler. Sultan esir al~nan Musa'n~n öldürülmesini emretti. Musa can~n~~ kurtarabilmek için, rü~vet ola-rak, pek çok mal verme~i vaat etti ise de bu bir fayda sa~lamad~. Alp Arslan bu rü~veti "~imdi ticaret zaman~~ de~ildir" diyerek güzel bir cevapla reddetti. Daha sonra emirlerinden birini orada b~ rakarak Merv'e döndü"

(h.456/m.1064).

Sultan Alp Arslan'a rü~vet gönderenlerden biri de Horasan Amidi ola-rak me~hur Muhammed b. Mansûr Nesevi idi. Ancak Nizâm el-Mülk daha sonra Harezm valili~ine atanan Muhammed b. Mansür'u nedense k~skan~yordu (Acaba bu bölgenin valili~ini o~ullar~ndan biri için mi dü~ünmü~tü ?). Nitekim Nizâm el-Mülk bir emin i beraberinde maiyeti ve hizmetkârlar~~ (hadem ve ha~emi) ve onu borçlu gösteren senetler ile (vusulü divaniye) Muhammed'e gönderdi. Vezirin gayesi belki de onun sultan nez-dindeki nüfuzunu k~rmak ve küçük dü~ürmek idi. Ancak Muhammed b. Mansûr bu senetleri getiren ve hepsi de gulam olan maiyeti öldürtüp Cey-hun nehrine att~rd~. O bundan sonra yüz gulam sat~n ald~~ ve her birinin be-line yüz dinar ba~layarak Alp Arslan'a hediye etti (rü~vet). Muhammed ayr~ca sultana bir mektup yazarak, "... gönderilen gulamlar divan~n huku-kunu ihlal ettiler, ben de onun için bana ku~atu~~n k~l~ç ile onlar~n cezas~n~~ verdim..." dedi. Böylece Muhammed b. Mansür, Nizâm el-Mülk'den daha

1° Bk. ~ bn Al-Azraq Al-Far~qi, Târikh n~r. B.A.L.Awad. Beyrut 1974, 5.186- 188, S~bt, Belgeler, Say~: 23, s.47, Köymen, ayn~~ eser, s.161. Öte yandan bir ba~ka rivayete göre Nizam el-Din Nasr'~n Alp Arslan'a takdim etti~i rü~vet (hediye) yüz bin dinar idi. Sultan da onu huzuruna kabul ederek isteklerini yerine getirmi~ti. Ancak Alp Arslan onun bu paray~~ halktan gayr-i me~rü bir ~ekilde toplad~~~n~~ ö~rendi~inde paran~n aynen sahiplerine iadesi için Nasr'a geri vermi~ti. Bk. Bundan, s.37/Trk. trc., s.36; ~e~en, R., "~mad Al-Din Al-Katib Al-Isfahanrnin Eserlerindeki Anadolu Tarihiyle ilgili Bahisler", SAD, III, Ankara 1971, 5.252. Ancak Ahmed b. Mahmüd'a göre (Selçuk-Nâme, Haz. E. Merçil, ~stanbul 1977, I, s.82), Nasr b. Mervan o yüz bin dinar~~ haslar~ndan ve hazinesinden sultan~n hizmetine ula~urnu~t~.

11 Bk. ~bn el-Esir, X, s.34/Trk.trc.X, s.47; Müneccimba~~~ Ahmed b. Lütfullah,

Selçuklular Tarihi, I, Horasan-lrak, Kirman ve Suriye Selçuklular~, Yay., A. öngül,

~zmir 2000, I, s.33- 34.

(6)

450 ERDO~AN MERÇIL

ak~ll~~ davranm~~~ ve rü~vet ile durumu kurtararak sultan taraf~ ndan mazereti kabul edilmi~ti12.

Sultan Alp Arslan'~n karde~i Melik Kavurd ile birle~erek isyan edenler-den biri de Fars hâkimi Fazlüye olmu~tu. Selçuklu sultan' bu durumu ö~rendi~i zaman 1 Muharrem 461/31 Ekim 1068'de önce FazIfiye üzerine yürümek maksad~yla Isfahan'dan ayr~ld~. O ~iraz'a ula~t~~~nda Fazh~ye'nin Hur~eh ad~nda çok müstahkem bir kaleye s~~~nd~~~~ anla~~ld~. Alp Arslan bu durumda Fazluye ile u~ra~mak görevini Nizâm el-Mülk'e b~rakarak kendisi Kirman'a gitti. Sonuçta Selçuklu askerleri Fazluye'yi yakalayarak Nizâm el-Mülk'ün yan~na getirdiler. Vezir kendisine çok para verece~ini bildiren Faz-luye'yi iimitlendirdi ve "sultanla onun hakk~nda konu~aca~~" vaadinde bu-lundu. Nitekim Fazlüye kendisini kurtarabilmek için Nizâm el-Mülk'e be~~ yüz bin (alt~n) dinar verdi'3.

Nizam el-Mülk Fazlüye'yi bu s~rada Kirman'da Berdesir'i ku~atmakta olan Alp Arslan'~ n huzuruna götürdü. Sultan yapt~~~~ konu~madan sonra belki de Nizâm el-Mülk'ün de etkisiyle, Fazlüye'yi affetti. Ancak bu s~ rada sultan~n onunla konu~mas~~ da kanaatimce rü~vet içeren sözler ihtiva etmek-tedir, "~~ledi~in suçlara ra~men seni affettim. Senin ~u duruma gelinen, yani serbest b~rak~p hizmetime almam nedeniyle sarf etti~im paray~~ ver". Nitekim Fazlüye de can~n~~ kurtarmak için sultana para verme~i üstlenmi~, fakat ser-best b~rak~lmayarak Istahr Kalesi'nde hapsedilmi~ti' °.

Öte yandan Sultan Alp Arslan ve karde~i Melik Kavurd ile ilgili iki rü~vet rivayeti vard~r. Bunlardan birincisine göre, Sultan Alp Arslan Malazgirt zafe-rinden sonra (26 A~ustos 1071) Hemedan'dan Isfahan'a yöneldi ve iki gün geçmeden karde~i Melik Kav~~rd'un hâkimiyetindeki Kirman'a ilerledi. Sul-tan Berdesir civar~nda iken Melik Kavurd'un elçisi gelerek Alp Arslan'a tâbi oldu~unu bildirdi. Ayr~ca Kavurd karde~ine hediyeler de göndermi~ti. Muh-temelen o sultan~ n hareketini önlemek ve Kirman'da hâkimiyetini sürdürmek istiyordu. Alp Arslan karde~inin özrünü kabul etmi~~ Kirman'~~ ye-

12 Sadr'udd~n Abu'l-Hasan 'Ali ~bn Nas~r ~bn 'Ali al-Husaini, Ahhâr'iid-Darlat

is.-Saljuguyya, n~r. Muhammed lqbal, Lahor 1933, s.33/Türkçe trc. N. Lügal, Ahbâr üd-Devlet is-Selç~~kiyye, Ankara 1943, s.22-23; Köymen, ayn~~ eser, s.142, 172, 250.

13 Bk. A. Taneri ("Büyük Selçuklu ~mparatorlugunda Vezirlik", TAD, Say~: 8- 9, Ankara 1970,5.169) bu ril~veti elli bin dinar olarak kaydediyor.

Bk. S~bt, Belgeler, Say~: 23, 5.29- 31; Ahbâr, 5.42- 43/Trk. trc. s.29- 30; Köymen, ayn~~ eser, s.47, 63- 64, ~ bn el-Esir (X, s.71- 72/Trk. trc. X. s.76-77) olaylar~~ zikrediyorsa da rü~vet konusunda bir bilgi vermiyor.

(7)

niden Kavurd'a b~rakt~~~n~, hediyeye de ihtiyac~~ olmad~~~n~~ belirterek geri dönmü~tü. Böylece sultan karde~inin teklif etti~i hediyeyi kabul etmemi~, yine de onu yerinde b~rakm~~t~. Ancak sadece Mirhond'5' da tespit ede-bildi~imiz bu rivayetin do~rulu~u kronolojiye uymad~~~~ ve ba~ka kaynakta yer almad~~~~ için ~üphelidir.

Bu iki karde~~ aras~nda zaman-zaman meydana gelen anla~mazl~klarla gili bir rivayet de S~bti"'da görülmektedir. Buna göre Melik Kavurd Halife Kairn bi-Emrillâh'a sultanla aras~ndaki sorunlar~~ çözme hususunda yard~~nc~~ olmas~~ hususunda üç yüz bin alt~n göndermi~ti. Yine ba~ka bir kaynakta tes-pit edemedi~imiz bu rivayet Melik~âh dönemi olaylar~~ içinde zikrediliyor. Ancak sultan~n ismi verilmiyor. Kavurd, karde~inin ölümünü (1072) duyar duymaz Melik~âh'a kar~~~ harekete geçti~ine göre, bu rü~vet olay~~ daha çok isyanlar~n görüldü~ü Alp Arslan dönemiyle ilgili olmal~d~r.

Selçuklu döneminde rü~vet ile i~~ görmek isteyenlerden biri de, daha önce zikri geçen, Huzistan ve Basra çevresini yöneten Emir Hezaresb idi. O Tu~rul Bey'in ölümünden sonra (1066), meydana gelen karga~a ortam~nda Halife Kaim bi-Emrillâh'a gönderdi~i elçi vas~tas~yla kendisine "melik un-yan~" tevcih edildi~i takdirde yüz bin dinar verece~ini iletmi~ti. Ancak halife rü~veti kabul etmeyerek verdi~i cevapta, unvan i~inin Selçuklu hanedan~~ hakk~nda mümkün oldu~unu, bu bak~mdan böyle bir meselenin söz konusu olamayaca~~n~~ bildirmi~ti 17.

Sultan Melik~'ah Dönemi

Sultan Alp Arslan'~n ölümünden sonra genç ya~ta tahta oturan lik~âh'a kar~~~ ç~kanlardan birisi de amcas~~ Melik Kavurd idi. Kavurd, Me-lik~âh ile saltanat mücadelesine giri~ebilmek için Rey ve Hemedan aras~ndaki yörelerde bulunan Türkmenler'den yard~m almak istiyordu. Onun bu giri~im ve faaliyetini haber alan Sultan Melik~âh ve Vezir Nizâm el-Mülk Rey kalesinde bulunan be~~ yüz bin dinar (alt~n), be~~ bin giysi ve silâhlar~~ alarak Kavurd'dan önce Türkmenlere gittiler ve söz konusu para ile giysileri onlara da~~tt~lar. Böylece bir ölçüde rü~vet ile onlar~~ kendi taraf-'ama çekme~i ba~ard~lar. Bu durum Melik Kavurd'un Melik~âh kar~~s~nda

15 Bk. Mirhond, Tarih Ravzat el-Safa, Tahran h~. 1339, IV, s.271.

Bk. Sevim, A., "S~bt iffinü'l-Cevirnin Mir'atü'z-Zaman Fi Tarihi'l-Ayan Adl~~ Eserindeki Selçuklular ile ilgili Bilgiler, III, Sultan Melik.~âh Dönemi", Belgeler, Say~: 24, Ankara 1999, s.15.

(8)

452 ERDO~AN MERÇIL

ma~lubiyetine sebep oldu (Nisan 1073)18. Rü

~vet bir hükümdar~n yerini

sa~lamla~unrken, bir di~erinin mücadeleyi kaybetmesine yol aç

~yordu.

Nizâm el-Mülk'ü luskananlar zaman-zaman Melik

~âh'a ~ikâyette

buluna-rak onunla Selçuklu sultan~n~n aras~n~~ açma~a çal~~makta idiler. Bu

~ah~slardan biri de Divan-~~ in~a Sahibi (Divan-~~ Resâil)Kemâl el-Mülk'ün

o~lu Seyyid el-rüesâ Ebu'l-Mehas

~n idi. Ebu'l- Mehasm divanda babas~n~n

na-ibi olup, ayn~~ zamanda Nizâm el-Mülk'ün damad

~~ ve Melik~âh'~n da nedimi

idi. Belki de o statüsünden yararlanarak sultana, "Nizâm el-Mülk ile

adam-lar~n~~ bana teslim et, ben de onlardan al

~p bir milyon dinarl" vereyim. Çünkü

onlar, "hazine ve halk~n mal~n~~ yiyorlar, baz~~ ~ehir ve köyleri kendilerine

tah-sis ediyorlar" dedi. Bu olay~~ duyan Nizâm el-Mülk hemen kar

~~~ harekete

geçti, gulamlann~n da kat~ld~~~~ büyük bir ziyafet tertipledi. Bu ziyafete

Me-lik~âh geldi~i zaman Nizâm el-Mülk, "Ben sana, babana ve dedene hizmet

et-tim. Benim hizmet hakk~m vard~r. Bana ula~an haberlere göre mahn

~n onda

birini ald~~~m söyleniyor. Mal~n~~ ald~~~m do~rudur" diyerek bu mallar

~~

sul-tan için harcad~~~n~, yoksa bu paralar~~ hazinesinden vermesi gerekti

~ini

ifade etmi~i. Burada S~bt20'~n rivayeti do~ru ise, Nizân

~~ el-Mûlk sultan~n

gözünü doyuracak kadar mücevher, para ve mallar yani rü

~vet takdim edip

"Hep bunlar sultarund~r ve onun için hazinede saldanm

~~ur" diyerek ayr~ca

kendisi hakk~nda dedikodu yapanlardan da pek çok para alaca

~~~ hususunda

ona güvence verdi. Melik~âh, belki de bu rü

~vetin veya onun hissi

konu~mas~n~n etkisiyle Ebu'l-Mehas~n ve öteki ilgili kimseleri yakalaup ve

gözlerine mil çektirerek Save Kalesi'nde hapsettirdi21.

Kemâl el-Mülk bu olay~~ duydu~u zaman Nizâm el-Mülk'ün evine s

~~~nd~~

ve iki yüz bin dinar rü~vet vererek ölümden kurtulabildi. O Divan-

~~ tu~ra ve

in~a'dan da azledildi, yerine Müeyyid el-Millk b. Nizâm el-Mülk tayin edildi.

19 Bk. S~bt, Belgeler, Say~: 24, s.2; Merçil, ayn~~ eser, s.29. öte yandan sava

~tan sonra Melik~âh'~n askerleri Nizâm el-Millk'e ba~vurarak kazand~klar~~ büyük zafere kar~~l~k, iktâ ve maa~lar~n~n fazIala~ur~lmas~n~~ istemi~ler, bu yap~lmad~~~~ takdirde Ravurd 'u tahta ç~karacaklann~~ ima etmi~lerdi. Selçuklu askerleri kazand~klar~~ galibiyet kar~~l~~~nda bir ölçüde rü~vet isteyerek Melik~kh'~~ tehdit etmi~lerdi. Ancak bu rü~vet iste~i Ravurd'un ölümüne sebep olmu~tu, bk. Merçil, ayn~~ eser, 5.35.

19 Bk. Taneri ("Vezirlik", s.139)ye göre, yüz bin dinar teklif etmi ~ti. 2° Bk. Belgeler, Say~: 24, s.56.

21 S~bt'a göre (ayn~~ yer), Ebu'l-Mehas~n önce Save'ye gönderilmi

~, sonra iki gözü b~çakla oyularak sultarun önündeki av köpeklerine yediril~ni~ti.

(9)

Bir di~er rivayete göre22, o~lunun gözden dü~mesiyle Kemâl el-Mülk (Devle) de itibar~n~~ kaybetti, mal~ndan sultan hazinesine üç yüz bin alt~n verme~e mecbur edildi (476 ~evval/~ubat 1084). Görüldü~ü gibi bu olayda hem Me-lik~âh hem de Nizâm el-Mülk rü~vet alnu~lard~r.

Selçuklu ordusu Mervani Emirli~i'ne son vermek üzere faaliyette iken Mervâno~lu Nasr el-Devle Mansür buna engel olma~a çal~~t~. Melik~âh karde~i Teki~'in isyamyla me~gul oldu~u s~rada, Mansür Selçuklu sultan~n~n karargâhma kadar gelerek de~ersiz bir at ve alt~n e~yalar getirip, rü~vet ola-rak, bunlar~~ Melik~âh'a ait çad~rlara koydu, fakat hiç kimse merak edip bun-lara bakmad~. O daha sonra sultan~n hâtununa (Terken Hâtun) çok az arma~anlar getirdi. Fakat bunlar~n makbule geçmedi~i ve bir fayda sa~lamad~~~m gören Mansür aradan be~~ gün geçmeden Ayaz el-Nizami'den bin alt~ n borç alm~~, hattâ arac~l~ k yapan Iranl~~ bir kad~na borç para bul-mas~n~~ emretmi~ti. Ancak Melik~âh faizle borç al~nbul-mas~n~~ yasaklad~~~~ için hiç kimse ona borç vermemi~ti. Bu arada Fahr el-Devle ~bn Ciiheyr'clen Diyar-bekir bölgesinde dört kalenin (Siirt, Erzen, Bitlis ve Ahlat) ele geçirilmi~~ oldu~u, Silvan halk~n~n da ~ehri teslim edece~i hususunda bir mektup geldi. Buna mukabil Mansür Silvan'~~ muhafaza etmek arzusundan vazgeçmemi~, son olarak Melik~âh'~n k~zlar~ndan biriyle evlenme kar~~l~~~nda, altm~~~ bin alt~n çeyiz verece~ini ileri sürmü~tü. Bunun üzerine ona, "Sen faizle borç ar~yorsun, senin alt~n~n nereden olacak" denildi. Böylece Mansür rü~vet yo-luyla ülkesine sahip olmak istedi ise de, zaten paras~~ da olmad~~~ndan, bir sonuç elde edememi~ti (1085)23.

Diyarbekir bölgesinin fethi s~ras~nda bir rü~vet olay~~ daha zikrediliyor. Meyyâfar~kin (Silvan) ~~ ku~atan Selçuklu ordusunu yöneten Hacip Altuntak, Meyyâfar~kinliler'den rü~vet almakta bu nedenle ~ehrin ku~atmas~m özellikle uzatmakta idi. Onun ani ölümüyle geride b~rakt~~~~ ~eyler (tereke) aras~nda halktan gelen mektuplar bulundu, böylece onun Silvanl~lar'dan rü~vet ald~~~~ aç~kça ortaya ç~kt~~ (1084)21.

22 Fazla bilgi için bk. Bundan, s.60/Trk.trc.s.61. ~bn el-Esir, X, s.131/Trk. trc. X, s.123; S~bt, ayn~~ eser, s.56; Ahmed b. Mahmüd , Selçuk-Nine, I, s.142-144; Müneccimba~~, Trk. trc. I, s.55; Kafeso~lu, ~., Sultan Melik~âh Derrinde Büyük Selçuklu imparatorlu~u, ~stanbul 1953, s.198.

23 S~bt, Belgeler, Say~: 24, s.63-64; Y~nanç, Türkiye Tarihi, s.147; Kafeso~lu, ayn~~ eser, s.53. 2'1 Bk. S~bt, ayn~~ eser, s.66; Ymanç, ayn~~ eser, s.149; Mumcu, ayn~~ eser, s.76.

(10)

454 ERDO~AN MERÇIL

Selçuklu ordusunun Diyarbekir bölgesini fethi s~ras~ nda bir ba~ka rü~vet olay~~ daha görülmektedir. Selçuklu ordusu bu bölgeye geldi~inde (1084 ba-har~ ), Mervani Emin Nasr el-Devle Mansür Musul Emin i ~eref el-Devle Müslim b. Kurey~'i yard~ma ça~~rm~~u. Ancak Selçuklu ordusunda yer alan Artuk Bey idaresindeki Türkmenler bu birle~ik Arap askerlerinden iki kat fazla idi. Diyarbekir önünde bulunan Müslim b. Kurey~~ bu durumda Mansür ile beraber ~ehre s~~~nmaktan ba~ka çare bulamam~~t~. Daha sonra geli~en olaylar kar~~s~nda Müslim, ~ehirden ç~kabilmek için Artuk Bey'e, "Arzu etti~i miktarda para verece~ini" bildirdi. Artuk Bey de olumlu bir cevap gönderdi. O zaten Selçuklu ordusunu yöneten ~bn Cüheyr ile anla~am~yordu. Bu bak~ mdan Türkmenler'in büyük bölümüyle Diyarbekir önünden ayr~ld~. Böylece Selçuklu kuvvetlerinin büyük bir k~sm~n~n çekilmesiyle Müslim Di-yarbekir'den ayr~larak (29 Temmuz 1085) Rakka'ya gitti ve söz verdi~i para-dan daha fazlas~n~~ Artuk Bey'e gönderdi. Müslim b. Kurey~~ verdi~i rü~vet ile kendisini tehlikeli bir durumdan kurtarabilmi~ti25.

Sultan Melik~âh döneminde bir rü~vet isteme olay~~ Suriye fatihi Ats~z ta-raf~ndan gerçekle~tirilmi~tir. Ats~z, Mirdaso~ullan emirli~ine ait Rafaniyye'yi ald~ ktan sonra buran~n hâkimi Halep Emin i Nasr b. Mahmud'a haber gönderip, "Babas~~ Emir Mahmud'un b~rakt~~~~ paralardan bir k~sm~n~~ kendi-sine göndermesini, ayr~ca k~z karde~iyle de evlenmek istedi~ini ve nihayet Haleb'in kendisine teslimini" bildirmi~ti. Ancak Nasr ona on be~~ bin alt~n

rü~vet vermi~, Ats~z'~ n da buna raz~~ olmas~yla ikisi aras~ ndaki sorun

çözülmü~tü2" (468/107- 1076).

Süleyman ~âh'~n ölümünden (1086) sonra bir süre Türkiye Selçuklu Devleti'ni onun vekili Ebul-Kas~m yönetmi~~ ve Sultan Melik~âh'a tam olarak itaat etmeyerek Bizans ile de i~birli~i yapm~~t~. Sultan Melik~âh bu durumda önce Emir Porsuk ard~ndan da Bozan'~~ Anadolu'ya gönderdi. Bozan'~ n gel-mesiyle durumun nezaketini anlayan Ebu'l-Kas~m Anadolu'yu yönetebilmek için izin almak maksad~yla beraberinde alt~n yüklü on be~~ kat~r ile Selçuklu sultan~ n~ n yan~ na gitti. O bu rü~vet ile (hoping that bribe... ) gayesine ula~abilece~ini ve Emir Bozan'~~ geri çektirebilece~ini ümit ediyordu. Ebu'l-

25 Bk. S~bt, ayn~~ eser, s.58-59; Kafeso~lu, ayn~~ eser, s.51. Y~nanç'a göre (s.141), Artuk Bey Müslim'e haber göndererek muayyen mal ve para kar~~l~~~ nda ku~atmadan vazgeçece~ini bildirmi~ti.

2(' Bk. S~bt, ayn~~ eser, s.15; Sevim, A., Suriye ve Filistin Selçuklulan Tarihi, Ankara 1983,

(11)

Kas~m sultam Isfahan yak~n~nda buldu ise de ~ahsi görü~me talebi redde-dildi, gönderdi~i arac~lar~n da bir faydas~~ olmad~. Melik~âh, "Ben otoriteyi bir kere ve bütünüyle Emir Bozan'a verdim. Onu oradan azletme~i istemiyo-rum... Ebu'l-Kas~m bu paray~~ Bozan'a götürsün. Bozan neye karar verirse benim karar~m olacakt~r" dedi. Ebu'l-Kas~m uzunca bir süre Isfahan'da bek-ledi ve ~zt~rab çekti ise de bir sonuç elde edemeden Bozan'~~ bulmak için ha-rekete geçti. Ancak yolda Bozan'~n adamlar~~ taraf~ndan yakaland~~ ve yay kiri~iyle bo~duruldu. Böylece Ebu'l-Kas~m'~n kendisini kurtarmak ve yerinde kalmak için teklif etti~i alt~n yüklü on be~~ kafir rü~vet bir i~e yaramann~t~27 .

Sultan Melik~âh zaman~nda vukü bulan bir olay da muhtemelen rü~vetle ilgilidir. Basra mültezimi çok zengin bir Yahudi ~bn Allan ile Vezir Nizâm el-Mülk'ün aras~~ çok iyi olup, onun ileri gelen adamlar~~ aras~ndayd~. Bu ikisinin aras~n~n bu kadar iyi olmas~n~n sebebi ne idi? Kanaatimce ~bn Allan zaman-zaman hediye yoluyla vezire rü~vet vermi~~ olmal~d~ r. Öte yandan Emir Sa'd el-Devle Gevherâyin ve Humartegin el-~arabi'nin Vezir Nizâm el-Mülk ile aralar~nda dü~manl~k vard~. Bu ikisinin tahrikleriyle Sultan Melik~âh ~bn Al-lan'~n öldürühnesine karar verdi. Ancak sultan önce ondan dört yüz bin di-nar28 ald~, sonra da yakalat~p öldürttü (h.472/m.1079)29. Sultan Melik~âh bu dört yüz bin dinar~~ müsadere yoluyla ~n~~ yoksa ~bn Allan'~ n can~ n~~ ba~~~lamak için mi ald~? Kaynaklarda fazla bir bilgi bulunmad~~~~ için bu du-rumu tespit etmek mümkün görünmemektedir.

Nizâm el-Mülk'ün bu olaydan sonra can~~ s~k~lm~~~ ve üç gün evinden d~~ar~~ ç~ kmam~~t~. Ancak daha sonra ortaya iki rivayet ç~ k~yor. ~bn el-Esir'inkine göreg", Nizâm el-Mülk sultan için büyük bir ziyafet haz~ rlay~p bu-rada Melik~âh'a pek çok hediyeler sundu. Sultan vezirini üç gün huzuruna ç~kmamas~ndan dolay~~ k~nad~. Nizam Mülk de özür diledi. Nizâm el-Miilk'ün bu ziyafette sundu~u hediyeler belki de sultana kar~~~ davran~~~ndan dolay~~ özür dileme aç~s~ndan bir rü~vet kabul edilebilir mi?. S~bt'a görem, Nizâm el-Mülk ~bn Allan için düzenlenen ve birçok kimsenin kat~ld~~~~ dua

27 Bk. The Alexiad of Anna Comnena, Translated from the Grek by E.R.A. Sewteer, Peng~~i~~~ Boks, Bungay, Suffolk 1969, s.207; Kafeso~lu, ayn~~ eser, s.105- 106; Turan, O.,

Selçukl~~lar Zaman~nda Türkiye, ~stanbul 1971, s.87.

28 S~bt (Belgeler, Say~: 24, s.36) ve Ahmed b. Mahmud'a göre (Selçuk-Nâme, I, s.137), dört yüz bin dinar idi. Ancak ~bn el-Esir (X, s.116/Trk. trc. X, s.111) yüz bin dinar olarak zikrediyor.

Bk. S~bt, ayn~~ yer.; ~bn el-Esir, ayn~~ yer.

3() Bk. ~bn el-Esir, ayn~~ yer.

(12)

456 ERDO~AN MERÇ~L

törenine Isfahan'a dönmü~~ olan sultan~~ da davet etti ve onu ~bn Allan'~~ öldürttü~ü için ay~play~p k~nad~. Melik~âh da istemeyerek de olsa ona, gönlünii alan bir cevap verdi.

Bir rivayete göre32, "Sultan Melik~âh bir ihtiyaç için iki haftada iki yüz bin dirhem tedarik etmesini emrederek Nizâm el-Mülk'ü Isfahan'a yol-lam~~n. Nizam el-Mülk bu yolculu~u s~ras~nda bir köy a~as~n~n (dihkan) evinde misafir oldu. Bu dihkan Nizâm el-Mülk'ün yolculu~unun gayesini ö~rendi~inde, az-çok okuma-yazma ö~renmi~~ olan o~lunun devlet hizmetine kabul edildi~i takdirde der hal paray~~ verebilece~ini söyledi. Bu tekliften memnun olan vezir, derhal olay~~ sultana bildirdi. Fakat ananeye muhalif olan bu rü~vet teklifi Melik~ah'~~ fevkalade sinirlendirmi~. Dihkan~n mal~na ihtiyac~~ olmad~~~n~, onun ehliyetsiz çocu~unu Müslümanlar üzerine tayin etti~inde o lay~k olmayan ve be~enilmeyen i~ler yapt~~~nda Melik~âh rü~vet

ald~~ diye ay~plarlar demi~~ ve Nizam el-Mülk'e de k~zarak ona mezun oldu~u i~i yerine getirmesini yazm~~t~. Çünkü avam ve köylü çocuklar~n~ n biraz oku-yup yazma ö~renerek memuriyet s~n~f~na girmeleri ananeye uymamakta idi.

Selçuklu Devleti'nin ileri gelen ve ba~ar~l~~ devlet adamlar~ndan biri de Müstevfi ~eref el-Mülk Ebü Sa'd Muhammed b. Mansür el-Harezmi (öl.494/1100- 1101) idi. O Sultan Alp Arsan ve Melik~âh dönemlerinde görev alm~~~ ve önemli imar faaliyetlerinde bulunmu~tu". ~eref el-Mülk'ün katlinden ve Melik~âh'~n ölümünden bir süre önce divandan ayr~ lmak is-temi~~ ve sultana yüz bin dinar (rü~vet) takdimle istifas~~ kabul edilmi~ti34.

Melik Tutu~~ beraberinde Aksungur, Bozan ve Ya~~s~yan gibi emirler bulundu~u halde Celal el-Mülk b. Ammar'~n yönetimindeki Trablus-~am'~~ ku~atu (1091 y~l~~ sonlar~). Celal el-Mülk ise Tutu~'un ordusunun ~ehir önünden ancak hile yoluyla uzakla~t~r~labilece~ini anlam~~t~. Bu bak~mdan Tutu~'un yan~ndaki emirlere haber gönderip, onu bu i~ten vazgeçirme~e te~vik etmelerini istedi. Fakat emirlerden bu konuda bir istek görmedi. Öte yandan Kas~m el-Devle Aksungur'un yan~nda Zerrin Kemer adl~~ bir veziri

32 The Tadhluratu 'Sh-Shu 'ara ("Memoirs of The Poets") of Dawlat Shâh Bin Alâ ~~~ 'd-Dawla Bakhtishâh M-Gazi of Samargand, n~r. E.G. Browne, London 1901, s.180-181.Kr~. Köprülii, M.F., Bizans Miiesseselerinin Osmanl~~ Müesseselerine Tesiri, ~stanbul 1981, 5.169.

33 Bk. Bundan, Trk.trc., s.31-32, 60-61 ,64; Al~bâr, s.69/Trk. trc.s.47; ~bn el-Esir, X, 54,

326/ Trk. trc. X, s.63 ve 268.

34 Bk. ~bn el-Esir, X, s.326/Trk.trc.X, s.268; Abbas ~ kbal; Vezâret der ahd-~~ selâtin-i buzurg-~~ Selcbuzurg-~~ki, Tahran h~. 1338, 5.54-55.

(13)

vard~. ~bn Ammâr ona elçi gönderip hediye ve para (rü~vet) vererek ku~atman~n kald~r~lmas~na yard~mc~~ olmas~n~~ istedi. O da efendisi Aksungur ile beraber Tutu~'un ku~atmaya son verip oradan ayr~lmas~~ için gayret gösterdi. ~bn Ammâr Aksungur'a otuz bin dinar para ile bir o kadar da he-diye gönderdi. Ayr~ca Sultan Melik.~âh'~n Trablus-~am'~n idaresini kendisine b~rakt~~~n~~ bildiren men~urlar~~ gösterdi. Böylece Aksungur için bahane ç~km~~~ oldu ve Tutu~'a, "Ben elinde böyle men~urlar bulunan biriyle sava~mam" dedi. Tutu~~ ona bu sözleri için çok k~zd~~ ise de, bu bir fayda sa~lamad~. Aksungur ertesi gün oradan ayr~ld~. Bu durumda Tutu~~ da Trab-lus-~am'dan uzakla~mak zorunda kald~. Böylece ~bn Ammâr rü~vetle ku~atrnadan kurtulmu~~ oldu".

Sultan Berkyaruk Dönemi

Sultan Melk~âh'~n ölümüyle (1092) ba~layan taht mücadelesinde küçük ya~taki o~lu Mahmûd'u sultan yapmak maksad~yla harekete geçen Terken Hâtun'un bu gayesini gerçekle~tirebilmek için ba~vurdu~u çarelerden en önemlisi rü~vet idi. O önce Selçuklu emir ve askerlerini kendi taraf~na çekebilmek için devlet hazinesinden rü~vet olarak, Melik~âh'~n yan~nda bu-lunan, bir milyon dinar gibi büyük miktarda paray~~ da~~tm~~t~36.

Öte yandan Nizâm el-Mülk taraftarlar~~ (Nizamiye) da Berkyaruk'u sultan ilân ettiler. Berkyaruk ve beraberindekilerin Rey yak~n~ndaki Taberek kale-sini ele geçirmeleri üzerine Terken Hatun askerlerine üç milyon dinar gibi büyük miktarda rü~vet da~~tarak harekete geçirdi. Ancak Bürücird'de 17 Ocak 1093'teki sava~~~ Berkyaruk kazand~. Sava~~~ kaybeden Terken Hâtun ve o~lu Mahmud Isfahan'a çekildiler. Berkyaruk bu ~ehirde onlar~~ uzun süre =hasara etti. Terken Hâtun bu ku~atmay~~ k~rabilmek için askerlerine bol miktarda para da~~tma~a devam etti. Sonuçta iki taraf aras~ ndaki antla~man~n maddelerinden biri de ku~atmadan vazgeçmesi kar~~l~~~nda Berkyaruk'a (babas~n~n miras~ndan) be~~ yüz bin dinar verilecekti37. Terken

35 Bk. ~bn el-Esir, X. s.202-203/Trk.trc., s.175- 176; Kafeso~lu, Melik~âh, s.100; Sevim,

Suriye Selçuklulart, 5.135-136; Özayd~n, A., Ammaro~ullan mad., D~A

n~~ Bk. Bundan, s.82/Trk.trc., s.84; Ahmed b. Mahmud, ayn~~ eser. II, s.30; Özayd~n, A.,

Sultan Berkyaruk Devri Selçuklu Tarihi (485-498/1092-1104), ~stanbul 2001, s.15 ve 170. Bir

rivayete göre, Terken Fratun o~lu Mahmud'a biat edilmesini sa~lamak maksad~yla Halife Muktedrye yüzbin alt~n göndermi~ti, bk. Anadolu Selçuklulart Devleti Tarihi, III, T~plubas~m ve Türkçe trc., F. Nafiz Uzluk, Ankara 1952, s.18/Trk. trc., s.10.

37 Bk. Ravendi, Muhammed b. Ali b. Süleyman. Rahat-Us-Sudür ve Ayet-Üs-Sûr0r, n~r.

(14)

458 ERDO~AN MERÇ~L

Hâtun ise o~lunu tahta geçirebil~nek h~rs~ndan bir türlü vazgeçmiyordu. O bu maksatla Azerbaycan hâkimi ~smail b. Alpsungur Yakutrye bir ittifak teklif etti. Terken Hâtun Berkyaruk'un bertaraf edilmesi kar~~ l~~~ nda ~smail'e ka-naatimce ba~ka türlü bir rü~vet teklifinde bulunuyor, bu iste~i gerçekle~ti~inde onunla evlenme~i vaat ediyordu. ~smail ye~eni Berkyaruk'a kar~~~ olan bu teklifi kabul etti. Daha sonra Terken Hâtun ~smail ad~ na hutbe okutup o~lu Mahmüd ile ad~na para bast~rd~. Ancak Terken Hâtun't~ n bütün bu çabalar~~ sonuç vermemi~, neticede olaylar Berkyaruk lehine geli~mi~ti38.

Bu dönemde rü~vet veren devlet adamlar~ndan biri Vezir Tac el-Mülk Ebu'l-Ganaim idi. O taht mücadelesinin ba~lang~c~nda Terken Hâtun ile be-raberdi. Bürücird Sava~~'ndan sonra Terken Hâtun'un yan~ ndan kaçan Tc el-Mülk yakalan~p Isfahan'~~ ku~atmakla me~gul olan Berkyaruk'un ka-rargâh~na götürüldü. Berkyaruk onun kabiliyetini bildi~i için vezir tayin et-mek istedi. Tâc el-Mülk bu durumda kendisine kar~~~ olan Nizâm el- Mülk'iin önde gelen gulamlarm~n gönlünü almak için harekete geçerek onlara e~ya ve mallardan ba~ka iki yüz bin dinar rü~vet da~~tt~. Ba~lang~çta bu rü~vet i~e yarad~~ ise de, daha sonra Nizârn nâibi Osman gulamlar~~ tahrik ederek Tc el-Mülk'ü öldürttü (12 ~ubat 1093)3 .

Sultan Berkyaruk Aral~k 1094/Ocak 1095 tarihinde Müeyyid el-Mülk b. Nizâm el-Mülk'ü vezir tayin etmi~ti. Ancak Nizâm el-Mülk'iin bu kabiliyetli o~lunun vezirli~i uzun sürmedi"). Berkyaruk'un annesi Zübeyde Hâtun ile devlet adamlar~ ndan Müstevfi Mecd el-Mülk sultan~~ Mileyyid el-Mülk aleyhinde k~~k~rtt~lar. Bu ikisine vezirlikte gözü olan Nizâm el-Mülk'f~ n öteki o~lu Fahr el-Mülk de dâhildin. Berkyaruk sonuçta 1095 y~ l~~ içinde Miieyyid el-Mülk'ü görevinden azletti. Selçuklu sultan' onun yerine karde~i Fahr el-

Müstevfi Kazvini, Tarih-i Güzide, n~r. 'Abd el-Hüseyin Neval, Tahran h~. 1336-1339, s.440; Mirhond, IV, s.30; Özayd~n, ayn~~ eser, s.19; Taneri'ye göre (Vezirlik”, s.169) bu miktar elli bin dinar idi.

38 Bk. Ravendi, s.141-142/Trk. trc. I, s.138; Özayd

~ n, aym eser, s.21-22.

Bk. ~bn el-Esir, X, s.616/Trk. trc., X, s.185-186; Özayd~ n, ayn~~ eser, s.20-21. Öte yandan Abbas Ikbal'e göre ( Vezaret der Ahd-1 Buzulg-1 Selçuk!, s.95) Tc el-Mülk vezir olma kar~~l~~~nda iki yüz bin dinar verecekti. Ancak vezirli~in Nizam el-Mülk hanedamndan ba~kas~ na gitmesini istemeyen Nizâm el-Mülk taraftar~~ (Nizâmiye) ayaklanarak Tc el-Mülk'ü öldürdüler.

"'Abbas Ikbare göre (ayn~~ eser, s.127) iki aydan biraz fazla vezirlik yapm~~ t~ . [bn el-Esir'e göre (X, s.252/Trk. trc., X, s.212) iki karde

~~ aras~nda babalar~~ Nizam el- Mülk'ün miras olarak b~rakt~~~~ mücevherat dolay~s~yla dü~manl~ k vard~.

(15)

Miilk'ü atam~~ t~. Bu ataman~ n kar~~l~~~~ verilen rü~veti ~u ~ekilde s~ ralayabiliriz42, "Atlastan ota~lar, Cehremi çad~r, güzel silahlar, k~ymetli ta~lar kak~lm~~~ e~er ve ko~um tak~mlar~, kolal~! ba~lamm~~ Arap atlar, zagnos ku~lar~, silah deposu gibi pek çok sava~~ malzemesi".

Müeyyid el-Mülk daha sonra Muhammed Tapar'~n yan~ na gitmi~~ ve onu isyana te~vik etmi~ti. Sultan Berkyaruk ve karde~i Muhammed Tapar aras~ndaki ikinci sava~~ 5 Nisan 1101 tarihinde gerçekle~ti. Bu sava~~ s~ras~nda Muhammed Tapar ma~lup oldu ve veziri Müeyyid el-Mülk esir dü~tü. Berk-yan~k esir dü~en Müeyyid el-Miilk'ün yüz bin dinar (alt~ n) kar~~l~~~nda vezir

tayin edilme iste~ini uygun gördü ve onun paray~~ verdi~inin ertesi günü ve-zirlik hokka tak~~n~ n~ n önüne konulaca~~~ kararla~t~ r~ ld~. Ancak hazine görevlileri ile onun aras~nda paran~n cinsinden dolay~~ anla~mazl~k ç~ kmas~~ ve bu konuda titizlenmesi nedeniyle ödeme ertesi güne kalm~~t~ . Ertesi gün Berkyaruk ö~le vaktinde çad~r~nda dinlendi~i s~rada bir ta~darm Selçuklular aleyhindeki sözleri üzerine elinde k~sa bir k~l~çla ota~~ndan ç~ km~~~ ve Müeyyid el-Mülk'ü ça~~ rtarak boynunu kesmi~ti43.

Sencer'in meliklik dönemindeki ilk veziri Kiya Mücir el-Devle Ebu'l-Feth Ali b. Huseyn Erdistani idi. Sultan Berkyaruk Sencer'e Horasan'~~ ikta olarak verdikten sonra ad~~ geçeni vezir tayin etmi~ti (n.490/m.1097). Ancak onun vezirli~i uzun sürmemi~, Fahr el-Mülk b. Nizam el-Mülk Sencer'in annesi (Tc el-Din Seferiyye Hatun)" ve Emir Erku~~ (Bozku~~ veya iimeraya) birçok mal rü~vet vererek (emval-i vafir be-rü~vet clâcl) vezirli~i ele geçirmi~ti '5.

Melik Sencer'in Horasan'daki rakibi Emir-i Dad Habe~i b. Alt~~ntak idi. Nitekim bu bölge için yap~lan hakimiyet mücadelesinde Berkyaruk da

<12 Ravencli, Rahat-Üs-Sl~dür ve Ayet-Üs-Stilin., s.143/Trk. trc.. I, s.140; ~ b~l el-Esir, X,

s.252/Trk. trc., X, 5.212; Abbâs ikbâl, ayn~~ eser, s.204- 205; Özayd~n, ayn~~ eser, s. 48, 56, 170, 197.

13 Bk. Ravendi, s.17/Trk.trc., I, s.144; Muhammed b. Muhammed Huseyni Yezdi, el-Ur-aza Fi'l-Hikayet el-Selc~~kiyye, ~~~r. Karl Süsseheim, Kahire h. 1326, s.80; Merçil, E.,

"Selçuklular'da Ta~dâr Müessesesi", Praf:Dr. Ismail Aka Arma~an~ , ~zmir 1999, s.57; Mumcu

(Osmanl~~ Derleti'nde Rü~vet, s.76), Müeyyid el-Mülk'ün tekrar vezir oldu~unu zikredip,

muhtemelen paran~ n tam olarak ödenmesinden dolay~~ sultan taraf~ ndan öldürüldü~ünü belirtiyorsa da, olay yukar~da aç~ klad~~~= ~ekilde gerçekle~mi~tir.

Sencer ve Muhammed Tapar'~n annesi için bk. ~ br~~ el-Esir, X, s.593/Trk. trc., X, s.469; Abbas ~kbal, Vezaret, 5.118.

.15 Bk. ~bn el-Esir, X, s.265, 378/Trk. trc., X, s.221 ve 306; Nâs~r el-Din Mün~iy-i Kirmanl,

Nesâiln el-Eshar, n~r. Mir Celil el-Din Muhaddis, h~. 1338 Tahran, s.57; Abbas ~kbal, ayn~~ eser,

(16)

460 ERDO~AN MERÇIL

Habe~i b. Altuntak'~~ destekliyordu. ~ki taraf aras

~ndaki sava~ta Melik Sencer

rakiplerini ma~lup etti. Habe~i sava~~ sonras~~ kaçma~a muvaffak olduysa da

bir grup Türkmen taraf~ndan yakaland~, o hayat~n~n ba~~~lanmas

~~ için

Türkmenlere yüz bin dinar verdi. Fakat bu rü

~vet bir fayda sa~lanmad~~ ve

Türkmenler onu Emir Bozku

~'un huzuruna götürdüler. O da Habe~rnin

derhal öldürülmesini emretti" (1100).

Öte yandan Melik Sencer'in en büyük emin Bozku

~~ h.494/m.1101- 1101

y~l~nda Batmiler üzerine sefer tertiplemi

~~

ve onlar~n hâkimiyetindeld Tabes'i

ku~atm~~u. Selçuklu kuvvetleri bu

~ehri manc~n~kla ta~~ ya~muruna tutarak

surlar~n büyük k~sm~n~~ tahrip etti. Tabes halk

~~ güç durumda kald~, Emir

Bozku~~ kaleyi ele geçirmek üzere idi. Fakat Batmiler çok miktarda rü

~vet

gönderip kendilerinden istenilen

~eylerden vazgeçmesini istediler. O da

ald~~~~ rü~vet nedeniyle ku~atmay~~ kald~rarak Tabes'den ayr

~ld~. Belki de bu

sebeple daha sonra Batmiler Melik Sencer ve Emir Bozku

~'u birbirine

dü~ürmek için onlara mektuplar b

~ rakt~lar. Bu durumda Emir Bozku~~

Batmiler üzerine ikinci bir sefer tertipledi (h.497/m.1103- 1104)47.

Sultan Muhammed Tapar Dönemi

Sultan Muhammed Tapar Batmilere kar

~~~ harekete geçerek onlar~n

önemli kalelerinden biri olan ~ahdiz'i ku~atm~~t~. Batmiler bu ku

~atma

so-nucu çok zor durumda idiler. Öte yandan Isfahan'

~n büyükleri ve ileri

gelen-leri sultan~n veziri Sa'd el-Mülk-i Abryi Baunilikle itham ediyorlar,

Muham-med Tapar'~n ona tam bir itimad~~ oldu~undan onlara inanm

~yordu. Ancak

vezir Batmilere yiyecek ve ihtiyaç duyduklar

~~ malzemeleri yollamakta idi.

Muhammed Tapar ise son derece hararetli bir tabiata sahipti, bu nedenle

her ay kan ald~m& Sa'd el-Mülk

~ahdiz'deld Baunileri kurtarmak

mak-sad~yla sultan~n kan alan hacamatç

~s~~ ile anla~t~~ ve ona Muhammed Tapar'~~

öldürmek için bin dinar" rü

~vet ve zehire baur~lm~~~ bir ne~ter verdi. Fakat

46 Bk. ~bn el-Esir, X, s.297/Trk.rrc., X, s.246; Abbas

~kbal, Vezaret. s.284- 295; (»ayd~n,

BerLy~eruk. s.64- 65. Buna mukabil Sadr el-Din Huseyni (Ahba-r, s.88/Trk.trc., s.61), Habe~i b.

Altuntak'~n yakalan~p Sencer'in önüne getirildi~ini, onun da yüz bin dinar ald~ktan sonra Habe~i'yi öldürdü~ünü zikrediyor.

Bk. ~bn el-Esir, X, s.324, 378/Trk. t~r., X, s.266 ve 306; B. Lewis, Ha~i~iler, Trk. trc., Aktan, ~stanbul 1995, s.45; ~zayd~n, "Sultan Berkyaruk Devrinde (1092- 1104) Batnülerle Yap~lan Mücadeleler", Prof Dr. Fikret I~~ltan'a 80.Do~um Y~h Arma~an~,

~stanbul 1995, s.183-184.

"Taneri ("Vezirlik", 5.178 not 452), Mumcu (ayn~~ eser, s.75) ve (»ayd~n, A, (Sultan

Muhammed Tapar Devri Selçuklular Tarihi (498,511/1I05-1118), Ankara 1990, s.81) verilen bu

ril~veti on bin dinar olarak gösteriyorlar. Ancak onlar~n bu konuda gösterdi~i kaynaklardan Ravendi (s.160/Trk. trc., I, s.55), el-Uraza (s.89) ve Resid el-Din'in eserinde (Cami' Al-Tavârih,

(17)

Sa'd el-Mülk'ün hacibinin kar~s~n~n bu suikast tertibini sevgisine aç~ klamas~, durumun sultana kadar ula~mas~na sebep olan olaylar~~ ba~latm~~t~. Sonuçta rü~vetle sultan~~ öldürmek isteyen Vezir Sa'd el-Mülk ve hacamatç~~ ayn~~ ak~bete u~rayarak öldürüldüler t".

Muhammed Tapar dönemindeki bir di~er olay da yine vezir ile ilgilidir. Sultan~n veziri Hace Ziyâ el-Mülk Ahmed b. Nizam el-Mülk Hemedan reisi 'Ala el-Devle'nin atas~~ Seyyid Ebû Ha~im el-Huseyni'ye muhtemelen dü~man idi ve aleyhinde çal~~ma~a ba~lam~~t~. Nitekim o Seyyid'i kendi eline teslim etmesi ~art~yla sultana be~~ yüz bin dinar kazand~rmay~~ taahhüt etmi~ti. Sultan bu rü~vet teklifine olumlu cevap vermi~~ olmal~~ ki, daha Seyyid'i yakalamak için hiç kimse Hemedan'a gitmeden önce o bu durumu haber ald~~ ve derhal harekete geçerek bilinmeyen bir yoldan bir haftada Isfahan'a ula~t~. Gece vakti kendisini Muhammed Tapar'~n yan~na götürecek sultan~n havas~ndan bir hizmetkâr (hadim) arad~. Ona Lala Karategin'i önerdiler, Seyyid hayat~n~~ kurtarabilmek için rü~vete kar~~~ ayn~~ silahla mücadeleye ba~lam~~, Karategin' e kendisini bu gece gizlice sultan~n huzuruna götürmesi kar~~l~~~nda on kese içinde on bin dinar rü~vet teklif etmi~ti, Karategin bu iste~i yapmay~~ kabul etti, ayn~~ gece onu sultan~n huzuruna ç~kard~50. Bu s~rada sultan~n e~i Kutlug-'Han da orada idir". Seyyid sultana e~i bulunmayan bir büyük inci getirmi~ti ve a~-layarak, "Bir süreden beri Hace Ahmed benim oca~~m~~ y~kmak istiyor. Duydum ki, beni be~~ yüz bin dinara sat~n alm~~t~r... onun benim elimle b~rak~lmas~~ ~art~yla kulunuz bu be~~ yüz bin dinar~~ sekiz yüz bil-152 yapacakt~r" dedi. Sultan bu rü~vet teklifini, kayna~~n ifadesiyle", paraya dü~künlü~ü sebebiyle kabul ve vezirini de feda etmi~ti. Nitekim Seyyid Ebû Ha~im Hemedan'a geri döndü, paray~~ haz~rlad~ktan sonra seksen tane sand~ k yap~ld~~ ve Buhara kuma~~ndan torbalar dikildi. Her bir torbaya on bin dinar

II. Cild 5. cüz Selçuklular Tarihi, Yay. Ahmed Ate~, Ankara 1960, s.73) bin dinar olarak geçiyor. ~bn el-Esir (el-Kâmil, X, s.437/Trk. trc., X, s.346 ve devam~.) bu olay~~ zikretmiyor. Hamdullâh Müstevfi (Tarih-i Güzide, s.445), paradan bahsetmiyor. Buna mukabil Handmir (Dustür

el-Vüzerâ, n~r. Said Nefisi, Tahran h~. 1317, s.184) bu rakam~~ üç bin dinar olarak kaydediyor. 49 Bk. Ravendi, s.160/Trk. tr. I, .155; el-Urazâ, s.89; Re~id el-Din, s.72; Hamdullah Müstevfi, s.445; Handmir, ayn~~ eser, s.184; (kayd~n, Muhammed Tapar, s.80- 81.

59 Baz~~ emirlerin öldüklerinde geride b~rakt~klar~~ yüklü miktardaki servetin nedenlerinden biri de bu tip rü~vetler olmal~d~r.

51 Bk. Ravendi, s.163/Trk. trc. I, s.159.

52 Bk. Ravendi, ayn~~ yer; el-Urazâ, s.92- 93; Hamdullâh Müstevfi, s.446- 447. Buna mukabil Bundan i (s.98/Trk. trc. s.100) bu miktar~~ yedi yüz bin dinar olarak gösteriyor.

53 Bk. Ravendi, s.164/Trk. trc., I, s.159. Yine Ravendi sultan için servet ve mal toplama~a dü~kf~nlü~ü vard~~ demektedir.

(18)

462 ERDO~AN MERÇIL

konularak sand~ldara yerle~tirildi. Her iki sand~k bir kat~ra yüklendi. Böylece k~rk kat~ra sekiz yüz bin dinar yüklenerek paray~~ alma~a gelmi~~ görevli gulam" ile yola ç~kar~ld~. Seyyid ayr~ca gulama da bin dinar vermi~ti55. Sultan para eline ula~t~~~nda, Vezir Ziya el-Mülk Ahmed'i Seyyid'i~~~ eline verdi. O da intikam~n~~ ald~. Vezir, Seyyid için ne dü~ündü ise kendi ba~~na geldi. Burada kazançl~~ ç~kan sekizyüzbin dinar rü~veti alan Muhammed Tapar olmu~tur.

Her ne kadar Ravendrnin verdi~i bilgiye göre Seyyid, Ziya el-Mülk'den intikam~n~~ ald~~ görünüyorsa da, Mumcu (s.75- 76)'nun iddia etti~inin ak-sine, öldürttü~ü hususunda bir bilgi vermiyor. Çünkü Ziya el-Mülk'iln ölümü hakk~nda farkl~~ rivayeder vard~r57. Burada Bundarrnin 58 verdi~i bir bilgiden yararlan~rsak, muhtemelen Seyyid onun azline sebep olmu~~ ve i~ten el çektirildikten sonra Ziya el-Mülk on iki y~l hapiste kalm~~t~. ~bn el-Esir"" ise, Sultan Muhammed Tapar'~n h.500 ~evval ay~nda/May~s-Haziran 1107'de Sa'd el-Mülk Ebu'l-Mehas~n'~~ vezirlikten azletti~ini ve yerine Ahmed b. Nizâm el-Mülk'ü tayin etti~ini belirtiyor. Ayn~~ müellife göre Ahmed b. Nizam el-Mülk'ün vezirlikten azli h.504/m.1110- 1111 y~l~ndad~r. O daha sonra Ekim 1112'de Halife Müster~id'e vezir tayin edildi60. Yakla~~k bu on iki y~ll~k süre Bundarrnin verdi~i bilgiye uygun dü~üyorsa da ~bn el-Esir'in rivayetini göz önüne al~rsak o azlinden sonra Ba~dat'a gelerek bu ~ehirde ya~am~~~ ol-mal~d~r.

Öte yandan Seyyid Ebü Ha~im öldükten sonra onun servetinden sul-tan~n hazinesine iki yüz elli bin dinar nakledildi. Muhammed Tapar Heme-dan'~n reisli~ini onun o~luna verdi. Belki de bu para Seyyid'in o~lunun ~ehrin reisli~ine tayin için verilen rü~vetten ba~ka bir ~ey de~ildi"°.

S'i Bundari'ye göre (s.98/Trk.trc. s. 100) bu görevli Enu~irvan b. Hâlid idi. Ravendi

(s.164/Trk. trc. I, s.160) ve el-Urazâ (s.93)'da bu görevli ~~hney-i hazine idi. Mirhond (IV, s.309) ise gulân~-~~ ez hazinan olarak zikrediyor.

Handmir (ayn~~ eser, s.186) para vermedi~ini belirtiyor.

Bk. Ravencli, s.162- 165/Trk. trc. I, s.159-161; Bundan, s.98/Trk.trc.s.100; el-Urazâ, s.92-93; Hamdullâh Müstevfi, s. 446- 447; Handmir, Dustür el-Wizerâ, s.185- 186; Mirhond, IV, s.308-309; Mumcu, ayn~~ eser, s.75- 76.

57 Bk. Taneri, “Vezirlik", s.178.

58 Bk. s.102/Trk.trc.s.103.

5) el-Kamil, X, s.438 ve 483/Trk.trc. X, s.351 ve 387.

(3° Bk. ayn~~ eser. X, s.602/Trk.trc. X, s.476. Onun halifenin vezirli~inden azli Temmuz

1123'den sonrad~r (ayn~~ eser, X, s. 615/Trk. trc. X, s.486). Ahmed b. Nizâm el-Mülk'ün ölümü h. 544/m.1149- 1150 tarihinde vuku bulmu~tur, bk. ayn~~ eser, XI, s.I47/Trk. XI, s.132. Ayr~ca bu olaylar için bk. Abbâs Ikbal, Vezâret, s.163- 170.

(19)

Sultan Muhammed Tapar döneminde Isfahan'~n reisi Abdullâh el-Ha-tibi adl~~ hilekâr ve yalanc~~ bir ~ah~st~. Buna ra~men Ba~dad'da zaman-zaman büyüklerle görü~ebiliyordu. O Halife Mustazhir'in karde~i Hasan hakk~nda da dedikodu yapm~~, "Sultan (Muhammed Tapar) ile aram~zda halifenin karde~i Hasan'~n laf~~ geçti. Sultan benden onu sordu" demi~ti. Halife bu de-dikodudan ve karde~ine bir zarar gelmesinden korkmu~~ olmal~~ ki, Hatibrye

rü~vet gönderip, karde~ini diline dolamas~n~~ engellemi~ti"2.

Bir di~er rü~vet olay~~ Nizâm el-Mülk'ün o~ullarlyla ilgili olarak tespit edilmektedir. Ahmed b. Nizâm el-Mülk'ün vezirli~i s~ras~nda ânz el-cey~~ görevi Anu~irvan b. Hâlid'in uhdesinde idi. Vezirin karde~i ~ems el-Mülk ha-zineye iki bin dinar rü~vet vermi~~ ve bu göreve atanm~~t~63.

Öte yandan Haçl~lar da Müslüman kalelerini ku~att~klar~nda bundan vazgeçmek için rü~vet istedikleri olaylar görülüyor. Bunlardan biri h.501/m.1107- 1108'de Sultan Muhammed Tapar döneminde vuku bulmu~tur. Haçl~~ kral~~ I. Baoudouin zikri geçen sene içinde Sur ~ehrine yürüyerek buray~~ bir ay boyunca ku~att~. Ancak Sur valisi yedi bin dinar vere-rek onu çekilme~e raz~~ etmi~, Baudouin bu paray~~ alarak oradan uzakla~m~~t~64.

Sultan Sencer Dönemi

Bir tüccar olan Nizâm Din Togan Beg Muhammed b. Süleyman el-Ka~gari Karahanl~~ hükümdarlar~ ndan birine vezirlik yapm~~, daha sonra Türkistan'dan Merv-i ~âhcân'a gelmi~ti. O burada Sultan Sencer'in yak~nlar~n~n yan~nda kendisine yer buldu. Türkçe bilmesi, ayr~ca mal sarf etmesi ve rü~vet yoluyla sultan~n mizac~na uygun hizmetlerde bulunmas~~ ne-deniyle akranlar~ndan ayr~cal~kl~~ oldu. Togan Bey daha sonra devletin ileri gelenlerinden özellikle Emir Kumaç'a da lay~k hizmetler yapt~. Ebü Tahir Sa'd b. Ali el-Kummi'nin 15 Muharrem 51665/m.12 Mart- 10 Nisan 1112'de ölümünden sonra Emir Kumaç sultan~n vezirli~ini bir milyon (be-hezâr

62 Bk. ayn~~ eser, s.95/Trk. trc.97.

63Bk. ayn~~ eser, s.100/Trk. trc. s.I01. Ayr~ca bk. Özayd~n. Berkyaruk, s.I70, 179. Ancak

burada ~ems el-Mülk'ün karde~i Ahmed'e rü~vet verdi~i zilu-edilmektedir.

<" Bk. ~bn el-Esir, X, s.455- 456/Trk. trc. X, s.364. ~bn el-Esir'in bu rivayetine mukabil, Baudouin 1106'da Sayda'y~~ ku~atm~~~ ve buran~n valisinin kendisine gönderdi~i büyük miktarda para ile bu ~ehri iki y~l süreyle kendi haline b~rakm~~t~, bk. S.Runciman, Haçl~~ Seferleri Tarihi, çev. F. I~~ltan, Ankara 1987, II, s.75.

65 Bundari'nin eserinin Türkçe tercümesinde h. 519 ~eklinde zikredilmi~tir (s.241).

(20)

464 ERDO~AN MERÇIL

hezâr) Ni~abur dinar~na rü~vetle onun için sat~n ald~. Böylece Togan Bey Muharrem ay~nda vezirlik hil'atini giydi. ~ki y~ldan biraz fazla vezirlik yapt~ktan sonra azledildi (h.618 Safer""/20 Mart- 17 Nisan 1124)07.

Sultan Sencer döneminde rü~vede ilgili bir olay Batmiler ile Emir Erku~~ aras~ nda vukü bulmu~tur. Selçuklu sultan~ na ba~l~~ bir grup asker h.528/m.1133- 1134 y~l~nda Emir Erku~~ kumandas~nda Batmiler'in elinde bulunan Horasan'daki Girdküh kalesini ku~atm~~t~. Emir Erku~'un bu ku~atmas~~ Batmileri çok güç durumda b~rakm~~t~~ ve kale ele geçmek üzere idi. Ancak rivayete göre Emir Erku~~ Batmiler'den pek çok para ve de~erli tak~lar alarak ku~atmay~~ kald~r~p gitmi~, kaledekiler de kurtulmu~tu".

Sencer, veziri Nas~r el-Din Mahmüd b. Muzaffer b. Ebi Buye (veya Ebi Tevbe)'yi azlettikten sonra ona divan-~~ i~raf-~~ memâlik ba~kanl~~~~ görevini vermi~ti. Babas~yla beraber o~lu Hace ~ems el-Din Ali de bu divana dönmü~tü. Öte yandan bu dönemde Sencer'in ileri gelen emirlerinden Cevher müsaadesiz ve tevki'siz bir çok ikta'y~~ gasp etmi~ti. Nas~ r el-Din bu durumu aç~klad~~~nda, Emir Cevher taraftarlar~~ onu engellemek istedilerse de ba~ar~l~~ olamad~lar. Ancak daha sonra Cevher, Emir Ali Cetri'nin yard~m~yla Sencer'e rü~vet olarak çe~itli hediyeler, bir çok mal göndererek sultan~~ rü~vet yoluyla istediklere raz~~ ettiler. Sonuçta Nas~r el-Din ve o~lunu öldürdüler"9.

Belh civar~ nda, Huttelan otlaklar~nda konar-göçer olarak ya~ayan O~uzlar Sencer'in mutfa~~na y~lda yirmi dört bin koyun vermekle mükellef idiler. O~uz isyan~n~n ba~lamas~na sebep olan ilk olay, Selçuklu saray~n~n mutfa~~na bakmakla görevli olan hansalar~n bu i~~ için gönderdi~i tahsildarm (muhass~l) onlara kötü muamele etmesinin yan~~ s~ra O~uzlar'dan rü~vet is-temesi nedeniyle gerçekle~mi~ti. Ravendi'ye göre", "O adam bunlardan rü~vet alaca~~n~~ ümit ediyordu. Mesel, Rü~vet eyaletleri kötüle~tirir, valileri

Bundari>nin eserinin Türkçe tercümesinde (s.242) sadece y~l olarak geçiyor. Arapça metinde (s.267) Safer 518 ~eklindedir.

''7Bk. Bundan, s.267/Trk. trc.s.241- 242; Seyf el-Din Hac~~ b. Nizam Akili, kar el-Vüzera, n~r. Mir Celal Din Hussayni Urmevi (Muhaddis, Tahran 1959, s.236); Handmir, Dustur

el-Vüzera, s.191- 192; Abbas ~kbal, Vezâret, s.252- 253; Taneri, "Vezirlik", s.96.

('8Bk. ~bn el-Esir, XI, s.I7/Trk. trc., XI, s.27. Kr~~ Menuçher Sutude, ~sma'iliyye, Tahran h~. 1345, s.151. Ancak bu eserde rü~vet zikredilmiyor.

69Bk. Nas~r el-Din Mün~i Kirmani, Nesaim el-Eshar, s.69; Akili, kar el-Viizera, 5.252- 253. 7{) Bk. Ravendi, s.177/Trk. trc. I, s.173; Mirhond, IV, s.315 vd.; Köymen, M. A., Büyük

(21)

bozar". Onlar rü~vet vermediler". Böylece tahsildar~ n öldürülmesiyle ba~layan olaylar zinciri Sultan Sencer'in esir edilmesiyle son bulmu~tu (1153).

Öte yandan bu konuda ~bn el-Esir'in ilk rivayeti biraz farkl~d~r. Buna göre7°, Belh ikta'~~ sahibi olan Emir Kumaç onlar~~ ya~ad~klar~~ yerlerden uzakla~t~ rmak istedi, ancak O~uzlar baz~~ arma~anlar vererek onunla anla~t~lar. Emir Kumaç daha sonra tekrar onlar~n üzerine yürüdü ve kendi ~ kta alamndan çekip gitmelerini istedi. O~uzlar direnerek bir araya geldiler. Kumaç ise on bin atl~~ ile onlar~n üzerine do~ru harekete geçti. O~uz beyleri bu kez otlaklar~nda b~rak~lmalar~~ kar~~l~~~nda her aile için kendisine iki yüz dirhem gümü~~ teklif ettiler. Fakat Emir Kumaç bu teklifleri kabul etmemi~, iki taraf aras~ ndaki sava~~~ O~uzlar kazanm~~t~ . Burada ba~lang~çta O~uzlar'dan rü~vet alan fakat ikinci kez yap~lan teklifi kabul etmeyen Emir Kumaç bir ölçüde suçludur. Nitekim o ve o~lu Alâ el-Devle Ebü Bekr O~uzlar ile yapt~klar~~ sava~ta öldürülmü~lerdir. Bu haber Sultan Sencer'e ula~t~~~nda O~uzlar' tehdit ederek ülkesinden ayr~lmalar~n~~ emretti. O~uzlar özür dileyerek otlaklarmda b~rak~lmas~~ kar~~l~~~nda sultana pek çok mal (rü~vet) verme~i teklif ettiler". Sonuçta Sencer ordusuyla O~uzlar'~n üzerine yürüdü ise de ma~lup oldu ve esir dü~tü (1153).

71 Bk. el-Kâmil, XI, s.176 vd./Trk.trc. XI, s.I54- 157.

"Bundari'ye göre (s.282/Trk. trc. s.253) onlar Sultan Sencer'e elli bin at ve deve, iki yüz bin rükni dinar, iki yüz bin Türk koyunu (rü~vet) teklif etmi~lerdi.

(22)

466 ERDO~AN MERÇ~ L

~rak Selçuklular~~

Sultan Mahmud Dönemi

Sultan Muhammed Tapar vefat etti~i zaman (1118), o~lu Mahmud tahta oturtulmu~, ancak Horasan'~~ yöneten amcas~~ Melik Sencer buna itiraz etmi~ti. Her iki taraf aras~ndaki Save Sava~~~ (1119)'n~~ Sencer kazanarak sul-tanl~~~n~~ ilan ederken, Mahmud da sava~~ meydan~ndan kaçm~~t~. Bu s~rada ortaya ç~kan devlet adam~~ K~vam el-Din Ebu'l- Kas~m Ali Dergüzini Enesabadi herkesten önce davranarak, efendisi Mahmud'un i~ini yoluna koymak için Sencer'in yan~na gitti. O Mahmud'un hazinesinden çarpm~~~ oldu~u maldan bir miktar~n~~ beraberinde götürdü, onlar~~ bol- bol da~~tt~~ ve önünde engel gördü~ü her ~eyi rü~vet vererek (mali kesir be-rü~vet be-in ve an dad) ortadan kald~rd~. Bu sayede Sencer ile Mahmud aras~nda arac~l~k yapma~~~ muvaffak oldu". Böylece ~rak Selçuklu Devleti'nin ba~lang~c~nda rü~vetle ilgili olarak iki ~ahsiyet ortaya ç~kt~. Bunlardan birisi Sultan Mahmud'un kendisine vezir tayin etti~i Dergüzini idi.

Mahmud daha sonra Büyük Sultan Sencer'e kar~~~ Halife Müster~id ile bir ittifak olu~turmu~tu. Fakat Sencer'in duruma müdahale ederek bir mek-tup göndermesi üzerine Mahmud Ocak 1127 ba~lar~nda Ba~dad'a gelerek halifeyle sava~t~. Sonuçta iki taraf bir anla~ma yapt~lar. Öte yandan halife, Ba~dat'a ula~madan önce Sultan Mahmud'a bir elçi göndererek ülkenin Dübeys b. Sadaka yüzünden peri~an bir durumda oldu~unu ve geli~ini du-rum düzelinceye kadar tehir etmesini istemi~~ ve bu öneriye uydu~u takdirde bol miktarda para verme~i (rü~vet) vaat etmi~ti7'. Mahmud Rebi I. 521/17 Mart - 15 Nisan 1127 tarihine kadar Ba~dad'da kald~. Halife ona anla~t~klar~~ miktarda para gönderdi~i gibi silah, at ve saire de hediye etmi~ti. Sonuçta sultan halifeden anla~ma kar~~l~~~~ bir miktar para (rü~vet) alm~~t~. Daha sonra hastalanan Mahmud Ba~dad'~~ terk ederek Hemedan'a gitti.

Bu olaylar s~ras~ nda Vezir Dergüzini halifeden rü~vet almak ve Sultan Mahmud'un Ba~dat'tan ç~kmas~n~~ temin etmekle itham edilmi~ti. Mahmud Ba~dad'dan ayr~ld~ktan sonra DergüzinFyi Hemedan'da görevden azl ve hapsetti (Receb 521/Temmuz/A~ustos 1127)75.

73 BE. Bundan. s.126- 127/Trk. trc. s.122; Abbas ~kbal, Vezaret, s.266.

74Bk. ~br~~ el-Esir, X, s.635- 638/Trk. trc., X. s.502- 504; Köymen, 11. imparatorluk, s.90n. 7513k. ~bn el-Esir, X, s.642/Trk.trc.X, s.507- 508; Köymen, ayn~~ eser, s.111; Kayhan, H., hak

(23)

Bir süre sonra Bat~'daki i~leri düzenlemek için Rey ~ehrine gelen Sultan Sencer burada Mahmud ile görü~tü. Ayr~ca Sencer DergüzinVyi destekle-mekte idi ve onun emri ile sab~k vezir serbest b~rak~ld~. Dergüzini önce Sul-tan Mahmud'un e~inin yani Sencer'in k~z~n~n vezirli~ine tayin edildi, sonra da Mahmud ona tekrar vezirlik görevi verdi. Bu göreve tayinde Dergüzini Büyük Hacib Urgan (?)'~~ di~vede kendi taraf~na çekmi~ti. Muhtemelen

Ha-cip Urgan Sultan Mahmud'u etkilemi~, böylece Dergüzini tekrar vezirli~e ta-yin edilmi~ti (24 Muharrem 523/17 Ocak 1129) 76.

Dergüzini, kayr~a~~n ifadesiyle, içi kötülük ve fesadla dolu bir ~ah~s idi. Onun ho~lanmad~~~~ ~ahsiyetlerden biri de Aziz el-Din Isfahani idi. Dergüzini, Sultan Mahmud'a "e~er Aziz'i hapsedecek olursan, kendi mal~mdan üç yüz bin dinar veririm, onu hapse ata~~n gibi mal~~ ödeme~e ba~lar~m" dedi. Bunun üzerine Ba~dad'da iken sultan mala (paraya) meyl etti ve Aziz'i evinden ça~~rtarak muhafaza alt~na al~nmas~n~~ emretti (h. 525 ba~lar~/1131 ba~lar~) 77. Ancak Dergüzini bu rü~veti kendi paras~ndan de~il, yapt~~~~ müsadereler ile parça- parça ödeme~e ba~lam~~, fakat vaat etti~i miktar~~ tamamlayamadan Sultan Mahmud ölmü~tü (10 Eylül 1131).

~rak Selçuklular~~ döneminde rü~vet olaylar~ na kar~~an ikinci ~ah~s

Dübeys b. Sadaka idi". Dübeys Sultan Mahmud'a isyan etmesi için Melik Mes'üd'u k~~k~rtrn~~t~. Fakat Esedâbâd'da iki karde~~ aras~nda yap~lan sava~~~ (14 Haziran 1120) Mahmud kazand~. Bu s~rada Dübeys ~rak'da bulunuyordu ve Halife Müster~id'i de tehdit etmi~ti. Mahmud Eylül-Ekim 1120'de Ba~dat'a ula~t~~~nda, Dübeys kar~s~n~~ pek çok para ve hediyelerle sultan~n yan~na gönderip aff diledi. Onun bu dile~i ~artl~~ olarak kabul edildi. Dübeys ise bu ~artl~~ aff~~ kabul etmemi~t29.

Sultan Mahmud dönemindeki bir di~er olaya gelince, Vezir Kemâl Ebü Talib el-Sumeyremi Batm~ler taraf~ndan öldürüldü~ünde (Safer sonu 516/9

Zubdet, s.151/Trk. s.143; ~bn el-Esir, X. s.652/Trk. trc. X, s.515; Köymen, ayn~~ eser. 3.123- 124; AbbLs Ikbal, ayn~~ eser, 5.268; öte yandan ibn el-Esir ba~ka bir yerde (X, s.642/Trk. trc. X. 5.508) Sencer'in Zilhicce ay~nda (Kas~m- Aral~k 1128) hapisten ç~kar~p tekrar Mahmöd'a vezir tayin etti~ini belirtiyor.

Bk. Zubclet, s.153- 154/Trk. trc. s.145- 146; Abbas ~kbal. ay~u eser, 5.269.

78 Hayat~~ için bk. özayd~n, k, Dübeys b. Sadaka inad.. DIA.

Bk. Biyografilerle Selçuklular Tarihi ~bmil-Adim Bugyettn-taleb fi Tarihi Haleb

(Seç-meler), Çeviri, notlar ve aç~klamalar, Ali Sevim, Ankara 1982, 5.140; ibn el-Esir. X, 565- 566/Trk. irc.X, s.449; Sevim, A.-Merçil, E., Selçuklu Devletleri Tarihi, Ankara 1995, s.233.

(24)

468 ERDO~AN MERÇIL

May~s 1122)80, Mahmud onun yerine yedi yüz bin dinar (rü~vet) veren ~ems el-Mülk Osman b. Nizam el-Mülk'ü tayin etmi~ti8'.

~mâd el-Din Zengrnin Musul ve çevresine vali atanmas~yla ilgili olay-larda da rü~vet teklifi rol oynam~~~ olmal~d~r. Musul hâkimi ~zz el-Din Mes'iid b. el-Porsukrnin öliimiiyle (521/1127), yerine küçük karde~i geçti. Ülkeye ise Aksungur'un Çavl~~ ad~ ndaki memlfikii hâkim olmu~ tu. Çavl~~ Sultan Mahmud'a elçi gönderip ülkeyi Porsukrnin o~luna vermesini istedi ve bu i~~ için ona pek çok mal vermeyi vaat etti. Ancak Çavl~ 'mn bu i~~ için gönderdi~i elçiler Sultan Mahmud'a aralar~nda ~mâd el-Zengrnin bulundu~u birkaç ki~iden bahsettiler Ayr~ca "Sultan~n hazinesine yakla~mak maksad~ yla ~mâd el-Din ad~ na pek çok mal (para) verme~i vaat ettiler". Bunun üzerine Mah~nfid, Zengi'nin vali tayin edilmesini kabul etti82.

Bir ara Haleb'de kar~~~kl~klar ç~kt~. Haçl~lar bu haberi duyunca Joscelin askerleriyle Haleb'e hareket etti. ~ehir halk~~ ona biraz para verip anla~m~~, Josceli~~~ de geri dönmü~tü (takriben Ekim- Kas~ m 1128) 83.

Melik Tu~rul ile Dilbeys de birle~erek ~rak Selçuklu taht~ n~~ ele geçirmek istemi~, fakat ba~ar~l~~ olamayarak Sultan Sencer'e s~~~ nmak zorunda kalm~~lard~. Bundarrye göre", daha sonra devlet ileri gelenleri, "Emir Dübeys'den rü~vet ald~lar ve onu Irak'a gönderdiler". Tabii o Sultan Mahmud ile beraber harekete geçerek Irak'a gelmi~ ti (1129). Sultan Mahmud, amcas~~ Sencer'in talimanyla, onu Halife Milster~id'e aff ettirmek, ayr~ca Zengrnin yerine Musura atanmasm~~ sa~lamak istiyordu. Ancak halife Dübeys'in aff~na ve Zengrnin yerine atanmasma kar~~~ ç~ kt~ , hatta buna engel olmak için yüz bin alt~ n (rü~vet) vermeyi önerdi". Atabeg Zengi de

80 Bk. ~bn el-Esir, X, s.601/Trk. trc.X, s.475. Buna mukabil Anonin~~ Müc~nel Te~ wrih (n~r. Melik el-~u'ara Bahar, Tahran h~. 1318, s.414)'e göre, bu olay Safer 515/Nisan-May~s 1121>de vuku bulmu~tur.

81 Bk. MücrneJ el-Tevârih, s.414. ~bn el-Esir, ayn~~ yer. Ancak bu eserde rü~vet zikredilmiyor. 82Bk. ~bn el-Esir, X. s.643- 645/Trk. trc.X, s.508-509. Alptegin, C., The Reign of Zangi

(521- 541/1127-1146), Erzurum 1978, s.28; ~m'ad el-Din Halil, Imâd Zengi, Beyrut 1971,

s.42- 44.

"Bk. ~bn el-Esir, X, s.650/Trk. trc. X, s.514. Runciman'a göre (Haçl~~ Seferleri, II, s.148) bu olay 1127 olarak verilirken, para söz konusu edilmiyor.

HtBk s.121/Trk. trc.s.118.

(25)

Dübeys'in Musul'a atanaca~~n~~ ö~rendi~inde, o da bu tayini engellemek için Sultan Mahmud'a yüz bin alt~n (rü~vet) vermi~ti.

Daha sonra geli~en olaylar sonucu ve Mahmud'un a~~r bir ~ekilde hasta-lanmas~, Dübeys'in arad~~~~ f~rsat~~ bulmas~na ve sultan~n küçük o~lu Fer-ruh~âh'~~ da yan~na alarak Hille'ye yürümesine sebep oldu. O hiçbir direni~le kar~~la~madan eski ba~kenti Hille'ye girdi (A~ustos-Eylül 1129). Dübeys, Mahmud'un Hemedan'dan Ba~dad'a geldi~ini haber ald~~~~ zaman, sultana bol miktarda hediyeler, alt~n nall~~ üç yüz at ve iki yüz bin dinar gönderip on-dan ve halifeden aff diledi. Fakat Sultan Mahmud onun bu iste~ini kabul etmedi".

Bir süre sonra D~ma~k atabeyi Böri Dübeys'i tuza~a dü~ürerek ele geçirdi. Durumu ö~renen Zengi dü~man~~ olan Dübeys'i, elinde tutsak bulu-nan Böri'nin o~lu Sevinç ve baz~~ emirleri serbest b~rakmak ve elli bin alt~n kar~~l~~~~ 88 Böri'den (rü~vetle ?) sat~n ald~~ (Kas~m 1131)81. Burada kaynaklar~n de~i~ik ifadeleri kar~~s~nda bu olay~~ bir rü~vet olarak kabul edebilirmiyiz?. Azimi; Böri'nin Dübeys'i o~lu Sevinç'in fidyesi kar~~l~~~nda atabeye verdi, ~eklinde bir ifade kullan~yor. ~bn el-Adim'in ifadesi ise, satmak veya sat~ n al-mak ~eklindedir. ~bn el-Esir'e göre, Böri Dübeys'i tehditle Zengrye göndermi~ti.

Sultan Il Tu~rul Dönemi

II. Tu~rul, Sultan Sencer taraf~ndan h.526 Cumada II/Nisan-May~s

1132'de ~rak Selçuklu tahuna oturtuldu. Sencer ayr~ca Dergüzinryi ona vezir tayin etmi~ti". Daha sonra Halife Müster~id, Köymen'e göre1>1, Ba~dad'a gi-rebilme ~artlar~n~~ bildirmek üzere II. Tu~rura elçiler gönderdi. Selçuklu ve-ziri onlar~~ so~uk bir ~ekilde kar~~lam~~~ yüzlerine kar~~~ münasebetsiz sözler

8813k. ~bn el-Esir, X, s.654/Trk. trc.X, 5.517; Köymen, ayn~~ eser, s.137; Alptegin, ayn~~ eser,

s.33.

87Bk. ~bn el-Esir, X, s.655/Trk. trc. X, s.518; Köymen, (ayn~~ eser, s.147n.2). Köymen

S~bt'dan naklederek, sultana 55 Arap tay~, üç kaur yükü para (emval)-200.000 dinar, Halife'ye de 3000 cins at verilece~ini zikretmektedir; Sevim-Merçil, Selçuklular Tarihi, s.240.

88Bir rivayete göre Zengi yüz bin alt~n vererek onu alm~~t~, bk. Biyografilerle Selçuklular

Tarihi, 5.144 ve 152.

8813k. ~bn el-Esir, X, s.668/Trk. trc. X, s.527; özayd~n. Dübeys b. Sadaka mad., DIA;

Alptekin, Zengi mad., ~A

Bk. Bundan, s.160/Trk. trc.150; ~bn el-Esir, X, s.678/Trk. trc. X, s.534; Köruen, ayn~~ eser, 5.197-198

(26)

470 ERDO~AN MERÇIL

söylemek terbiyesizli~ini göstermi~ti. Bundari"2, "rü~vet tamah~~ ile" onun düzgün olan i~i bozdu~unu zikrediyor. Bu sebeple halife ile sultan aras~nda hiçbir anla~ma kararla~unlmadan elçiler geri gitmi~lerdi. Belki de vezir ha-life taraf~ndan, sultanla aras~nda arabuluculuk yapmas~~ için, kendisine he-diye (rü~vet) gönderilece~ini ümit etmi~, dü~ündü~ü gerçekle~meyince de elçilere kötü davranm~~u.

Sultan Mes'üd Dönemi

Ra~id halifelikten azledildikten sonra, yerine geçecek biri arand~~~ nda, Vezir ~eref el-Din Zeynebi bu konuda etkili olmu~~ ve Sultan Mes'üd'a Ra~id'in amcas~~ Ebü Abdullah'~~ önermi~ti. Sultan Mes'üd ile vezir daha sonra huzuruna girip onunla anla~t~lar. Vezir ikisi aras~nda kabul edilen anla~ma maddelerini karara ba~lay~p aç~klad~. Böylece 18 A~ustos 1136'da Ebü Abdullah "el-Muktefi li-emrillah" lakab~yla halife ilan edildi". Ebu'l-Fe-rec'e göre", bu anla~ma s~ras~nda, Muktefi sultana yüz on iki bin dinar ver-dikten sonra tahta oturmu~tu.

Sultan Mes'üd Kas~m 1138 tarihinde vezirli~e Kemal el-Din Muhammed Hazin'i tayin etti. Yeni vezir gayet ba~ar~l~~ olup, devlet i~lerini düzene sokmu~tu. Ayr~ca o Mes'ii d'u Azerbaycan'~~ yöneten Atabeg Karasungur'un bask~s~ndan kurtarma~a çal~~t~~ ve gizlice bu konuda sultanla anla~t~. Buna göre Karasungur veziri ~zz el-Mülk Ebü ~zz el-Bürilcintryi teslim edecek olursa ona be~~ yüz bin dinar verilecekti. Belki de sultan ve Kemal el-Din, Ka-rasungur'un bu yard~mc~s~n~~ bertaraf etmekle onu zor durumda b~rakmay~~ planlam~~lard~. Bir di~er ihtimale göre, ~zz el-Mülk DergüzinUnin arkas~na takm~~~ oldu~u ~eytanlardan biri olup birçok insan~n emlakini zabt etmi~ti. Sultan Mes'üd ve Kemal el-Din onun kötülüklerini önlemek istemi~lerdi. Ancak Karasungur bu teklifi kabul etmemi~~ ve vezirini mal kar~~l~~~nda feda etrnemi~ti"5.

Sultan Mes'üd zamanla Hasbeg Belengeri adl~~ emirin mevkiini yükseltmi~ti. Bu olay sultan~n yan~nda bulunan öteki emirlere a~~r geldi ve durumu En-an ve Azerbaycan'~~ yöneten Çavl~~ Candâr'a ~ikayet ettiler. Çavl~~

92Bk. Zt~bdet, s.160/Trk. trc., s.150.

"Bk. Bundan, s.183/Trk.trc. s.169; ~bn el-Esir, XI, s.142- 143/Trk. trc. XI, s.47. "Bk. Abtil-Farac Tarihi, Cilt Il, Türkçe çvr. Ömer R~za Do~rul, Ankara 19872, s.372. 95Bk. Bundan, s.186/Trk. trc. 5.171,179; ~bn el-Esir, XI, s.64/Trk. trc.XI, s.65. Ancak ~bn el-Esir, rü~veti zikretmiyor. Sevim-Merçil, ayn~~ eser, 5.253- 254.

Referanslar

Benzer Belgeler

Eğer aynı idarenin kişilik veya yapısında, yasama erki yürütme erkiyle birleşmişse, hiçbir şekilde hürriyet yoktur.. Çünkü aynı monarkın veya aynı senatonun,

Geçmifl zamanlara ait yunus fosillerin- de görülen arka üyelerin, günümüz yunuslar›nda bu flekilde aniden ortaya ç›k›fl› da bir atavizm örne¤i kabul edi- liyor..

Türk Ticaret Bankası, Emeklilik Sandığının, geçen sene aç';ığı, Adana'da bir banka şube binası müsabakasında 1 - 3 üncüye kadar derece alan projeleri bu

Büyükdere Prese

Bunun içindir ki, bu stadyumun ilk esas kısmını teşkil eden, asıl müsabaka yeri, diğer ikinci kısımlık temrin ve spor yerlerinden yüksek olarak inşa edilmiş ve bu

Di¤er nedenler olarak konstipasyon 26 olgu, üriner sistem infeksiyonu 15 olgu, giardiasis 15 olgu, ailesel akdeniz atefli 6 olgu ve çölyak hastal›¤› 3 olgu olarak bulundu.. Bir

Kataraktl› hastalarda hümör aközde IgG de¤erleri bireyler aras›nda farkl›l›k göstermekle birlikte, ortalama IgG de¤erleri ile yafl, cinsiyet ve katarakt olgunlu¤u

Amonyak üretiminde kullanılan ham madde- ler aşağıdaki tabloda elde edilen amonyağın içindeki saf azot miktarına göre verilmiştir.. Gelişmekte olan ülkeler ve Doğu Avrupa'-