• Sonuç bulunamadı

KALÇA EKLEMİ TUTULUMU İLE BİRLİKTE KEMİĞİN KİST HİDATİĞİ: OLGU SUNUMU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KALÇA EKLEMİ TUTULUMU İLE BİRLİKTE KEMİĞİN KİST HİDATİĞİ: OLGU SUNUMU"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KALÇA EKLEM‹ TUTULUMU ‹LE B‹RL‹KTE KEM‹⁄‹N K‹ST H‹DAT‹⁄‹: OLGU SUNUMU

HYDAT‹D DISEASE OF BONE WITH INVOLVEMENT OF HIP JOINT: CASE REPORT

Halil UÇAN MD*, Lale YILMAZ MD*, O. Hakan GÜNDÜZ MD*, Hatice BODUR MD*, Çi¤dem IRKKAN MD**

* Ankara Numune E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Klini¤i ** Ankara Onkoloji Hastanesi, Patoloji Klini¤i

ÖZET

‹nsanda Ekinokoksik enfestasyonlar›n % 1-2’sinde kemik tutulumu görülür. Kemik tutulumunun yar›s›n› ise vertebral tutulum oluflturur. Femur tutulumu ve kalça destrüksiyonu ise nadirdir. Burada kalça a¤r›s› nedeni ile araflt›r›lan, femur bafl› ve boynunda ve kalça ekleminde Ekinokok enfestasyonu tespit edilen bir hasta sunuldu ve konu ile ilgili literatür gözden geçirildi.

Anahtar sözcükler : Kist hidatik, Ekinokokkus granulosus, Kalça, Kemik SUMMARY

Bone lesions are reported in only 1-2 % of all Echinococcic infestations. Vertebra is affected in about half of the cases, but involvment of femur and destructi-on of hip are rare. We are presenting a patient who admited with hip pain and later diagnosed as hydatid disease of left femur and hip joint, and we rewieved the literature.

Key words : Cyst Hiydatid, Echinococcus granulosus, Hip, Bone

Fiziksel T›p 2000; 3 (1): 57-59

F‹Z‹KSEL TIP

G‹R‹fi

Ekinokokkozis (kist hidatik), Ekinokoklar›n larval formlar› ile insanlarda hastal›k oluflmas›d›r (1). ‹nsanlarda en s›k enfestas-yona E. granulosus ve daha az olarak da E. multilocularis ne-den olur. Parazit en s›k koyun ve s›¤›r yetifltiren ülkelerde; Ka-nada, Avustralya, Güney Avrupa, Kuzey ve Güney Afrika ve Güney Amerika’da bulunur (2).

Hipokrat, Aretaeus ve Galen kist hidati¤i bilmelerine ra¤men ilk olarak 1680’lerde hayvanlardaki hastal›ktan flüphelenilmifl-tir. ‹nsanlarda ilk olarak 1766’da Pallas benzer hidatik kistleri bildirmifltir (1). ‹nsanlarda en s›k olarak karaci¤er ve daha son-ra akci¤er tutulumu görülür. Kemik doku tutulumu enfestas-yonlar›n % 1-2’sini oluflturmaktad›r. Kemik dokusu tutulumu-nun %50’sini ise vertebral tutulum oluflturur. Burada sol kol-lum femoris ve trokanter major yerleflimli kist hidatik olgusu sunuldu ve konu ile ilgili literatür gözden geçirildi.

OLGU:

63 yafl›nda çiftçilik yapan erkek hasta, 4-5 y›ld›r sol kalça, ba-cak a¤r›s› flikayetleri ile klini¤imize baflvurdu. Hastan›n bize baflvurmadan 1 ay öncesine kadar bastonla yürüyebildi¤i, 1 ayd›r da çok fliddetli a¤r›s› oldu¤u ve yürüyemedi¤i ö¤renildi. Hastan›n fizik muayenesinde genel sistem muayeneleri nor-maldi. Kas iskelet sistemi muayenesinde, boyun ve üst ekstre-miteler normaldi. Bel hareketleri her yönde k›s›tl› ve a¤r›l› idi. Sol kalça ve kalça çevresi palpasyonla a¤r›l› idi, hareketler tüm yönlerde k›s›tl› ve a¤r›l› bulundu. Sa¤ kalça hareketleri aç›k ve a¤r›s›z olarak tespit edildi. Hastan›n diz hareketleri aç›k, a¤r›-s›zd›, her iki dizde krepitasyon mevcuttu. Hastan›n yap›lan la-boratuvar incelemelerinde sedimantasyon 45 mm/saat, lökosit 10600/mm3, hemoglobin 16.4g/dl, C- reaktif protein ve roma-toid faktör, Brucella agglütinasyon testleri negatif olarak tespit edildi. Hastan›n çekilen kalça grafisinde sol femur boynunda ve trokanter majorda kistik alanlar ve kollum femoris k›r›¤›na ait hat izlendi (Resim 1). Hastan›n çekilen sol kalça bilgisayar-l› tomografisinde (BT) sol internal obturatuar kas ve sol

(2)

pek-Uçan ve ark.

tineusta s›ras›yla 7x9 cm ve 7x5 cm boyutlar›nda non-homojen kitleler, sol eks-ternal obturatuar ve iliop-soas kaslar›nda ekspanse ve nonhomojen görünüm izlendi. Kemik yap›da sol kollum femoriste k›r›k hat-t›, bunun komflulu¤unda kemik fragman›, trokanter majorde yayg›n destrüksi-yon ve korteks harabiyeti, asetabulum medial kesi-minde destrüksiyon, sol pubis gövdesinde litik alan tespit edil-di (Resim 2). Hastada tümöre ba¤l› patolojik k›r›k düflünüldü. Opere edilen hastada operasyon s›ras›nda çok say›da gri-be-yaz renkli kistler görüldü ve hastaya kalça protezi uyguland› (Resim 3). Lezyonun büyük olmas› nedeni ile tamamen ç›ka-r›lmas› mümkün olmad›. Histopatolojik incelemede kemik spi-külleri aras›nda avasküler lameller yap›da kitinöz materyal,

ki-tinöz materyal iç yüzünde germinal tabaka izlendi. Jelaki-tinöz materyallerden haz›rlanan kesitlerde lamellar kitinöz materyal ve bu materyale karfl› geliflmifl yabanc› cisim iltihabi reaksiyo-nu ve fibrozis izlendi (Resim 4). Bu bulgularla kist hidatik ola-rak de¤erlendirildi. Hastaya mebendazol tedavisi uyguland›. Rehabilitasyon program›na al›nan hasta bastonla ambule edil-di.

TARTIfiMA

Yetiflkin E. granulosus köpeklerin ince barsak mukozas›na ya-p›fl›k yaflar. Köpeklerden at›lan yumurtalar koyun, keçi, deve, domuz, öküz veya insan gibi uygun ara konaklar taraf›ndan al›n›nca duedonumda aç›l›r, embriyolar ç›kar ve barsak duva-r›na geçip mezenterik venüllere girerler ve çeflitli organ ve do-kulara da¤›l›rlar. U¤rad›klar› ilk ve en önemli organ karaci¤er-dir ve insanlardaki enfestasyonlar›n yaklafl›k %70’ini oluflturur. Larvalar e¤er karaci¤er ve akci¤erde filtre edilmezlerse, genel sirkülasyona kar›fl›r ve beyin böbrekler, kemikler ve di¤er do-kularda tutulurlar.

Hidatid kistin insan vücudundaki hasar› ana olarak mekanik yollad›r. Ancak vital organlarda kistin geliflmesi organ›n fonk-siyonlar›na engel olur ve hatta ölümle sonuçlanan hasarlar oluflabilir. E¤er kist y›rt›l›rsa anaflaksiye neden olur (1). ‹nsanda osseöz hidatid, ekinokok enfestasyonlar›n›n %1-2’sini oluflturmaktad›r (1,2,4). Kemikte enfestasyonun görülmesi embriyolar›n karaci¤er ve akci¤erlerde filtre edilmemesi sonu-cu oluflur (2). Vertebral kolon, pelvis, uzun kemikler ve kafa-tas› en s›k tutulan tutulan kemiklerdir (4). Kemik tutulumunun %50’si de vertebral kolondad›r. Ekstremitelerin tubuler kemik-lerinde daha az s›kl›kta görülür ancak tipik olarak femur boy-nunu tutar, ileri safhalar›nda sklerozla çevrili multipl kistik gö-rünüme neden olur (5). Bizim olgumuzda femur boynu ve tra-kanter major tutulmufltu. Patolojik k›r›k oluflmufl, eklem ve çevre dokulara yay›lm›flt›.

Kemikte bulunan uniloküler kistlere osseöz hidatid denir (1). Kemi¤in hidatid hastal›¤›n›n tan›s› genellikle zordur. Çünkü, bu nispeten az rastlanan bir durumdur ve ayr›ca kemi¤in tü-berküloz, artrit, fibröz displazi ve basit kemik kisti gibi hasta-l›klar›n› taklit edebilir (3). Biz de olgumuzda öncelikle kemik tümörü düflündük.

Osseoz hidatidin semptomlar› deformite, patolojik fraktürler, sekonder enfeksiyon (özellikle stafilokoklar), intrapelvik

(3)

59 Kalça eklemi tutulumu ile...

y›l›m ile mesane, kolon, uterus ve vajinaya bas›d›r (2,4). Eki-nokoksik eklem hastal›¤› genellikle komflu kemikten yay›l›ma sekonder geliflir (2). Olgumuzda da ekleme yay›l›m mevcuttu. Vertebral enfestasyonda spinal korda rüptür, paraparezi ve pa-rapleji, osseoz kollapsla ve deformite ile birlikte transartiküler yay›l›m, dura ve araknoid membranlar›n tutulumu ile kranial lezyonlar ve menenjit görülür (2,4).

Radyolojik özellikler kemikteki patolojik de¤iflikliklere daya-n›r. Hidatid hastal›kta ilk önce spongioz kemik tutulur. Kemi-¤in ekspansiyonu ile lusent lezyonlar görülür ve korteks ince-lir. Bu bulgular›n oldu¤u hastalarda yumuflak doku kalsifikas-yonu hidatid hastal›¤› düflündürmelidir (3). Kistin kal›n lami-nal› d›fl tabakas› ve ince germinal iç tabakas› süngerimsi görü-nümden balpete¤i veya üzüm salk›m›na kadar de¤iflen multipl kistik yap›lara neden olur. Bu de¤ifliklikler tipik olarak pelvik kemiklerin tutulumunda görülür. E¤er lezyon yumuflak doku-ya doku-yay›l›rsa görünüm karaci¤er ve akci¤erdeki gibidir. Bazen kalsifikasyon oluflabilir. Vertebral kolonun basit tutulumu d›-fl›ndaki tüm lezyonlar kemikte multipl destrüktif de¤iflikliklere yol açar. Erken safhalarda skleroz veya periostal reaksiyon yoktur. Erozyon ilerledikçe özellikle ileri safhalarda osteoskle-roz görülebilir ancak periostal reaksiyon patolojik fraktür olufl-mad›kça izlenmez (5). Olgumuzda da izledi¤imiz gibi kalça eklemi destrüksiyonu nadirdir, pelvik ve femoral kemikler tu-tulursa görülebilir (2). BT lezyonu daha aç›k olarak gösterir, ayr›ca lezyonun uzan›m› da varsa izlenebilir. BT ile küçük lez-yonlar›n görülme flans› daha fazlad›r (5). BT ve Magnetik Re-sonans Görüntüleme gibi modern araflt›rma teknikleri kalsifi-ye olmayan kistleri göstererek kemik lezyonundan ayr›lmas›-na yard›m eder. BT operasyon sonras› takipte ve hastal›¤›n tekrar›n›n tespitinde faydal› bir yöntemdir (3). Olgumuzda BT’de lezyonun kistik ve yumuflak dokuya ve ekleme yay›lan yap›s› izlendi. Ancak operasyon öncesi kist hidatik tan›s› akla gelmedi.

Tan› genellikle karakteristik radyolojik görünüm ile konulur. Di¤er bölgelerde kistlerin araflt›r›lmas›na gerek yoktur, çünkü genellikle bir kemik veya bir iskelet bölgesinde tutulum olur (2). Eozinofili yaln›zca %25 vakada görülür bu da nonspesifik-tir ve sürekli devam etmez (3). Cilt testi (Casoni testi) nonspe-sifiktir ve karaci¤er ya da akci¤er hastal›¤› yoksa s›kl›kla nega-tiftir (2).

Spesifik tan› kemikten kürete edilen materyalde tipik laminal› membran›n, skolekslerin ve/veya hookletlerin görülmesi ko-nulur (6).

Tedavinin ana temeli cerrahidir ve bunu takiben hasta onko-lojik prensiplerle takip edilmelidir. Çünkü osseoz hidatid kist malign tümörler gibi büyür. Kemik ve yumuflak dokunun lez-yonsuz doku dahil olarak ç›kar›lmas› zorunludur. Lokalize formlarda kistin larvisidal ajanlarla irrigasyonu ve sonra ç›ka-r›lmas› en iyi yöntemdir. Ço¤u vakada lezyonun tam olarak ç›-kar›lmas› mümkün de¤ildir, bunlara yayg›n küretaj uygulan-mal› ve çok iyi takip edilmelidir (7). Yüksek doz mebendazol (40 mg/kg/gün) veya albendazol (10 mg/kg/gün) ile baflar›l› tedavi nadiren bildirilmifltir. Medikal tedavi, cerrahi tedavide yay›l›m riskini azaltmak veya yayg›n tutulumda cerrahi tedavi mümkün de¤ilse eklenmelidir.

Bu olgu nedeniyle kemi¤in tümör ve enfeksiyonlar›n›n ay›r›c› tan›s›nda kist hidati¤in de düflünülmesi gerekti¤ini vurguluyo-ruz.

KAYNAKLAR

1. Beaver P, Jung RC, Cupp EW. Clinical Parasitology. Philadelphia: Lea & Febiger 1984.

2. Belzunegu› J, Maiz O, Plazaola I, et al. Hydatid disease of bone with adjacent joint involvement. A radiological follow-up of 12 Years. Br J Rheumatol 1997; 36: 133-35.

3. Booz MY. The value of plain film findings in hydatid disease of bone. Clin Radiol 1993; 47: 265-68.

4. Resnick D, Niwayama G. Osteomyelitis, Septic Arthritis and Soft Tis-sue Infection: Organisms. In: Resnick D. Diagnosis of Bone and Joint Disorders, 3rd ed. Philadelphia: W.B. Saunders Company, 1995: 2445-558.

5. Rong SH, Nie ZQ. Hydatid disease of bone. Clin Radiol 1985; 36: 301-5.

6. Fyfe B, Amazon K, Poppiti RJ, et al. Intraosseous Echinococcosis: A rare manifestation of Echinococcal disease. South Med Journal 1990; 83:66-8.

7. Akhaddar A, Gourinda H, El Alami Z, et al. Hydatid cyst of the sac-rum. Rev Rheum 1999; 66: 289-91.

Referanslar

Benzer Belgeler

Türk sivil mimarîsi, Anadolu içinde ve dışında, çok eski köklere uzanan konut geleneklerinin, Türk toplumunun Ana­ dolu'da kurduğu sosyokültürel düzenin

LCH’de akci¤er tutulumu olan has- talar›n akci¤er radyolojisinde artm›fl akci¤er volümü, kostofrenik aç›larda silinme daha çok akci¤erin üst yar›- s›n›

Küçük hücreli akci¤er kanseri, kemik ili¤ine s›kl›kla yay›l›m yapt›¤› için tüm hastalara kemik ili¤i biyopsi- sinin rutin evreleme amac›yla yap›lmas›

Bu çal›flmada SSK Süreyyapafla Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahisi Merkezine yat›r›larak tetkik edilen, yeni geliflen ak- ci¤er tüberkülozu ile yeni geliflmekte

G uillain-Barré sendromu (GBS) periferik sinir sisteminin akut başlangıçlı, bağışıklık bozukluğuna bağlı ola- rak ortaya çıkan simetrik, tipik olarak alt ekstremitelerden

ETSET: Enhanced Tiny Symmetric Encryption Techniques to Secure Data Transmission among IoT DevicesS. Alexander Suresh SDB a

Bronkosentrik granülomatozis spesifik klinik, radyolojik ve immüno- lojik özellikleri olmayan tanısı morfolojik olarak biyopsi ya da rezeksiyon yapılmış akciğer dokusunun

Katalog- da, Sovyetler Birli~i ve öteki ülkelerde bulunan, Büyük Selçuklu Devleti'ne ait tüm sikkeler tan~rr~lanmakta, A~kabat, Ta~kent, Bakü ve Devlet Ermitaj müzesi