• Sonuç bulunamadı

Başkandan

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başkandan"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

başkan’dan

Sevgili Meslektaşlarım,

Dergimizin bu sayısında öncelikle Ekim-Kasım/2012 tarihlerinde yapılan Baro seçimleri sonucu yeni seçilen, yeniden seçilen Baro Baş-kanlarımızı, Yönetim, Disiplin ve Denetleme Kurulu Üyelerimizi kut-luyor, kendilerine başarılar diliyorum.

Dergimizin bu sayısında son günlerde ülkemiz gündemine taşı-narak tartışmaya açılan “kuvvetler ayrılığı ilkesine, üzerinde çalışılan yen anayasa taslağında yer verilmemesi” yönündeki görüş ve öneriler hakkındaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hepimizin çok iyi bildiği üzere Avrupa’da mutlakiyetçi yönetim-lerin gerilemesi ile birlikte, devlet gücünün dizginlenmesi ve denet-lenmesi konusunda yararlanılabilecek teknikleri arama çabaları sonu-cunda doğan ve modernizmin ürünü olan anayasa kavramının özü; devletin temel örgütlenmesinden daha çok devlet iktidarının kurallara bağlanması, birey hak ve özgürlüklerini korumak amacıyla siyasi ik-tidarın sınırlandırılması ve bu suretle bir yandan birey hak ve özgür-lükleri yönünden en büyük tehdit ve tehlike olan güç/iktidar temer-küzünün, yani gücün/ iktidarın bir kişinin, bir kurulun, bir meclisin veya bir partinin elinde toplanmasının önüne geçilmesi, diğer yandan siyasal alanda keyfiliğin önlenmesi düşüncesine dayanır.

Aristo’dan, siyasi sistemlerle ilgili görüşünü normatif yargılar-dan hareketle geliştiren Locke’a ve yine siyasal sistemlere yönelik önerilerini tamamen deneysel bulgulara dayandıran Montesquieu’a kadar uzanan oldukça uzun bir tarihsel kesit içinde; anayasal devle-ti kurumlaştırma yolundaki arayışlara bağlı olarak gelişen, 1776 yı-lında kabul edilmekle dünyanın ilk yazılı anayasaları olan Virginia,

(2)

Başkan’dan

8

Maryland ve Pennsylvania Anayasaları’nı izleyen 1787 tarihli Ame-rikan Bildirisi’nin 16.maddesinde yer alan ‘hakları ve kuvvetler ayrı-lığını güvence altına almamış bir toplumun anayasası yoktur’ ifadesi ile güçlenen “kuvvetler ayrılığı” ilkesi, siyasal iktidarın kullanımının paylaşılmasının bir aracı olarak modern anayasacılığın da temelini oluşturur.

Yine Amerikan Anayasası’nı izleyen 1791 tarihli ilk Fransız Anayasası’nı hazırlayanların anayasa kavramından anladıkları da, kra-lın iktidarını sınırlayan hukuki ve siyasi bir metindir. Nitekim iktidar temerküzünün önüne geçilebilmesinin ve bu amaçla iktidarın sınırlan-dırılmasının bir aracı olarak Fransız Anayasası’ndan önce hazırlanan 1789 Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’nin 16.maddesi ‘Hakların güvence altına alınmasını sağlamayan, kuvvetler ayrılığı ilkesini benimsen-meyen toplumlar, asla bir anayasaya sahip değildirler’ hükmünü ortaya koymuştur.

Aynı şekilde Amerikalı siyaset bilimci ve hukukçu M.J.C. Vile “Constitutionalism and Separation of Powers/Anayasacılık ve Kuv-vetler Ayrılığı” isimli eserinde: “KuvKuv-vetler ayrılığı öğretisi, yüzyıllar boyunca özgür toplumların kurumsal yapılarını, özgür olmayan top-lumların kurumsal yapılarından ayırt etmeye yarayan yegane ana-yasal kuram olmuştur” demek suretiyle, kuvvetler ayrılığı ilkesinin anayasal önemi ve değeri ile siyasal özgürlüğe olan katkısına vurgu yapmaktadır.

Diğer taraftan özü itibarıyla bir siyasi ve hukuki değerler ile he-defler dizisi olan anayasal demokrasi, anayasacılık kurumunu işlev-sel kılan ve onun ayrılmaz parçasını oluşturan kuvvetler ayrılığı ilkesi gereğince yasama, yürütme ve yargı erklerinin hiç birisi bir diğerinin üstünde değildir.

Bu bağlamda, “seçilmişlerin atanmışlara üstünlükleri” ilkesi üze-rine kurulu olan klasik demokrasi anlayışının aksine, anayasal demok-rasilerde, başta yasama, yürütme ve yargı olmak üzere anayasal ve ka-musal yetki kullanan her organ, kendisine verilmiş olan yetkiyi, başta anayasa olmak üzere yasalara, hukukun üstün ve evrensel kurallarına bağlı olarak kullanabilir.

(3)

Başkan’dan

9

Anayasal demokrasilerde, kuvvetler ayrılığı ilkesini ayakta tu-tacak ve bu ilkenin etkili biçimde işlemesini sağlayacak ve her türlü iktidar gücü üzerinde iç ve dış denetimler oluşturmak suretiyle hak ve özgürlükleri koruyacak olan en etkili mekanizma, Amerikalıların “check and balance” diye isimlendirdikleri “denetleme ve dengeleme” sistemidir.

Her türlü güç/iktidar kötüye kullanılabilir. Kullanılmıştır da. Ama dünya siyasi tarihi bize göstermiştir ki, en çok kötüye kullanılan güç “yürütme iktidarı”dır. Zira yürütme gücü subjektif olmakla, hemen her yerde ve bütün zamanlarda keyfi kullanılmış, birey hak ve özgür-lükleri konusunda en büyük tehdit ve tehlike hep siyasi iktidarlardan gelmiştir. Bu tehlikenin önüne geçecek en önemli araç anayasayı bir fren mekanizması olan “denetleme ve dengeleme” ilkesi üzerine inşa etmektir.

Bizim anayasal sistemimizde olduğu gibi, kuvvetler ayrılığı il-kesinin özgün biçiminin değil de, onun yumuşatılmış, sulandırılmış biçimi olan “kuvvetlerin işbirliği” ilkesinin işlevsel kılındığı ülkeler-de, yasama çoğunluğunu elinde bulunduran yürütme erkinin yasama organına da hükmettiği düşünüldüğünde, mevcut kuvvetler içinde denetleme ve dengeleme işlevini yerine getirecek, bu bağlamda birey hak ve özgürlüklerini/insan haklarını güvence altına alacak ve koru-yacak olan kuvvet, yargı erkidir. Bu gücün de bir başka tehlike olan “judiocracy”ye, yani “yargıçlar yönetimine” dönüşmemesi ve kendi sınırları içinde kalması gerekir.

Arz ettim!

Saygılarımla.

Av. V. Ahsen Coşar Türkiye Barolar Birliği Başkanı

Referanslar

Benzer Belgeler

Kuvvetler ayrığı ilkesi hukuki bir anlamdan ziyade siyasi açıdan değerlendirilmesi gereken bir ilkedir. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin ortaya koyduğu çerçeve,

Etnobotanik çalışmalar sonucu du nya ilaç piyasasına sunulan Gu ney Afrika’da yerli halk arasında dizanteri, tu berku loz, u st solunum yolu enfeksiyonları ve

Bunlardan birincisi; FMR1 genindeki CGG trinükleotit mutasyonları (full mutasyon), ikincisi bu FMR1 genin promotörünün metilasyonu, üçüncüsü ise FMR1 genin- deki

Sağlık Bilimleri Dergisi (Journal of Health Sciences) 2014 ; 23 (1) 60 SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ JOURNAL OF HEALTH SCIENCES Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Sonuç olarak yoğun bakım ünitelerindeki GSBL oranlarının düşürülmesi ve kontrol altına alınabilmesi için Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesinin daha etkin

Nardan (karanlık) ve nurdan perdeler aşılmadan sevgiliye ulaşmak mümkün görünmemektedir. Varlık sahnesine çıkarılarak elest meclisinde kendisinden söz alınan

Beşinci bölümde; çift boyutlu Öklid uzayında kendine benzer Frenet eğrileri incelendi.. Altıncı bölüm çalışmanın orijinal kısmı olup bu bölümde Kendine benzer

İlk ve orta öğ- retimde iyi ve güzel Türkçe yanında felsefe, mantık, sosyoloji gibi hu- kuka yakın bilim dallarına önem verildiği günlerde, hukuk fakültele- rini