• Sonuç bulunamadı

Pera Palas ihaleye çıkıyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Pera Palas ihaleye çıkıyor"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

jm ■ ■ ■ ‘ I i f mm

Pera Palas ihaleye çıkıyor

T 7 - b û g S I #

▼ Atatürk ve Agatha Christie’nin oteli Pera Palas’ı, yeni sahibi

Kültür Bakanlığı ihaleye çıkarıyor. İhaleyi kazanan şirket

Pera Palas’m otel - müze olarak işletilmesini yürütecek

mmefk- z

Füsun DEDEHAY1R -firTTİHAK ve Terrakki’den Kur- I tuluş Savaşı’na Atatürk’ten A- JL gath a C hristie’ye İstanbul ta­ rihinin çok önemli bir parçası ve

şu­ bat aymda tapusu Kültür Bâkanlı- ğı’na geçen Pera Palas, artık bir o- tel - müze olarak yaşamını sürdü­ recek. •

Pera Palas’m yeni sahibi Kültür Bakanlığı ihale için yaptığı hazır­ lıkları ise tamamlamak üzere. Ote­ le özellikle yabancı işletmeciler il-, gi gösteriyor. Bakanlık ihaleye ka­ tılacak firmalara ise şu mesajı ve­ riyor: “Bizim amacımız binanın i- yi korunması. Kim iyi korur ve yüksek para verirse Pera Palas’m işletmesini kazanır.”

K ültür Bakanlığının bir diğer mesajı da tarihi Pera Palas’m tar­ tışmalı ve bol mahkemeli kamulaş­ tırma, tapu tescil davalarında kar­ şı tarafı temsil eden üç hayır kura­ mıma. Yıllardır bu otelin gelirleri­ nin yüzde 75’ini alan Verem Savaş Demeği, Darülaceze ve Darüşşafa- ka Cemiyet’leri bu geliri kaybet­ meyecek. Pera Palas’ m gelirlerin­ den eskisi gibi yararlanmaya de­ vam edecek.

T A R TIŞM A LI - Pera Palas’ m şimdiki işletmecisi İstanbul Otelci­ lik ve Turizm’in yüzde, 95’le payla en büyük hissedarı işadamı Mus-. tafa Süzer’in babası Haşan Süzer ise otelin ihaleye çıkarılamayaca­ ğını iddia ediyor. Haşan Süzer, o- telin içindeki eşyaların Kültür Ba­ kanlığına ait olmadığını belirti­ yor, Süzer, oteldeki antik eşyala­ rın eski sahibi Misbah Muhayeş

Vakfı’na, diğer mutfak araçları, karyola, televizyon gibi eşyaların da- kendine ait olduğunu ve mah­ keme kararma göre bunların Kül­ tür Bakanlığı tarafından alınama­ yacağını öne sürüyor. Süzer, “Kül­ tür Bakanlığı buradan eşya ala­ maz. Vakıf ve biz eşyaları çekince otel boş kalacak ve kapanacak” di­ yor.

K ü ltü r Bakanlığı ise otelin en değerli eşyalarının Misbah

Muha-Î

eş tarafından otelde veya başka ir yerde sergilenm esi kaydıyla yıllar önce bağışlandığını belirti­ yor. Bu 480 parçanın antik eşyanın bugün Topkapı Sarayı’nda bulun­ duğunu aktarıyor. Diğer eşyaların alınmaması için de yasal bir enge­ lin bulunmadığını ve kendilerinin oluşturacağı bir komisyonun otele giderek değerli menkulleri tespit e- deceğini, gerekli gördüklerini satm alacaklarını vurguluyor.

T

ARİHİN zor dönem lerine ta­ nıklık eden otelinin kam ulaş­ tırm a sı da uzun, olaylı ve bol tartışmalı oldu. Pera P a la s’ın sahibi M isb ah M u h a ye ş va si­ yetnam esinde kendi adına kur­ duğu vakfa ait otelin işletm esin­ den sağlan an gelirlerinin şu şe ­ kilde dağıtılm asını istedi. Yüzde 2 5 ’i C em al ve Ferit isimli iki ye­ ğenine, kalan yüzde 75’i de V e ­ rem S a v a ş Derneği, Darülace­ ze ve D arü şşafaka Cem iyetle- ri’ne. M isbah M u h a ye ş Vakfı P era P a la s’ın İşletm esi için de İstanbul Otelcilik ve Turizm i- sim li bir şirket kurdu. B u şirket 10 yıllığına otelin işletm esini üst­ lendi. 1978’de bu şirketin Cem il

12 yıl süren kamulaştırma hikayesi

M u h a ye ş’e ait olan hisselerini H a şa n Sü ze r aldı. Böylece şir­ ketin yüzde 601 ve doğal olarak P era P a la s’ın işletm esi H a şan Süzerie geçti. Tartışm alı olaylar da bundan son ra başladı. 1982 yılında otelin “otel - m üze” ola­ rak korunm ası am acıyla bir ka­ m ulaştırm a kararı alındı. Altında da Turizm ve Kültür Bakanlı­ ğ ın ın im zası bulunuyordu. Z a ­ ten, Pera P a la s 1972 yılında alı­ nan bir kararla 1. derece kültür varlığı olarak tescil edilmişti. M ahkem eler de -1982 yılında alı­ nan kam ulaştırm a kararından son ra başlıyor. M isb a h M u h a­

ye ş Vakfı Kültür B akanlığı’na çeşitli davalar açıyor. K am ulaş­ tırma kararına karşı çıkıyor, ka­ m ulaştırm a bedeline karşı çıkı­ yor. B u arada otelin Ferit M u h a­ y e ş’e ait olan hisselerinin yüzde 30 luk bölüm ü de önce yüzde 10’luk paylar halinde H a şan Heybetli, Faruk G erçek ve Te­ kin P arm aksız’a, son ra da yüz­ de 3 0 ’un tam am ı Mehm et Ö z- m en’e geçiyor. D a h a so n ra bu h isseler de H a şa n S ü z e r tara­ fından alınıyor. Turizm ve kültür iki bakanlığa ayrılıyor. 1991’de A N A P ’lı bakan Ilhan Aküzüm ’ün onayı olan bir yazıyla Turizm

Bakanlığı kam ülaş-tırm adan vazgeçtiğini bildiriyor. O ysa, ka­ m ulaştırm adan tek bir bakanlı­ ğın vazgeçm esi m üm kün değil. 1992’de S H P Turizm Bakanı Abdülkadir A te ş ile Kültür B a k a ­ nı Fikri Sa ğla r arasınd a yapılan bir protokolle P era P a la s Kültür B akanlığı’na geçişine kesinlik kazandırılıyor. Böylece bu sorun ortadan kalkıyor. Sonuçta 1984’te kam ulaştırm a kararı ke­ sinleşiyor. 1988116 1 m ilyar 550 milyon lira artırılm ış kam ulaştır­ m a bedeli vakfa verilm ek üzere banka hesabına yatırılıyor. Yine aynı yıl Turizm ve Kültür Bakan­ lığı adına istenen tapu tescili 24 Şubat 1994’te kesinleşiyor.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

ta Mithat Paşa, tüm Yeni Osmanlılar, İngiliz Parlamentosu’nun coşkun âşık- landırlar ve Westminister’in kopyası­ nı vatana getirmek isterler?. Bu konu­ da

Sayfa ortasında (aşağıda) görüntüleme için hazırlanmış bir DNA molekülünün etrafına sarmal halde dolanmış altı DNA molekülünden oluşan DNA lifinin yapısını gösteren

Orhan Kemal’in yaşamı boyunca olduğu gibi ölümünde de yanında olan ve cenazesini Sofya’dan İstanbul’a getiren Necati Cumalı, dostu Orhan Kemal üzerine

Ayr›ca ilet- kenlerin büyük ço¤unlu¤undaki elektronlar›n davran›fllar›n›n, relativistik olmayan kuantum mekaniksel etkileflimlerle aç›klanabilmesine kar-

Varyans analizi sonuçlarına göre glutensiz makarna örneklerinin protein miktarı üzerinde glutensiz un karışımları açısından istatistiki olarak p<0.01 düzeyinde

H ep aynı şeyleri söyler sa­ nırsınız, oysa H erakleitos’un de­ diği gibi, iki kez dalam azsınız onun düşünce ırm ağının suları­ na, onu h er

Resimde olsun, öteki sanat dallarında olsun, rastlantı olarak bir araya gelmiş toplulukların bir ekol, bir akım olabil­ mesi için derli toplu koşullar,

"İşte bu maksatla Enver Paşa (Erzurum'daki) 9. O r­ du'yu mümkün mertebe çok silah ve teçhizatla takviye­ ye önem vermiştir ve hakikaten Harbin sona erdiği