• Sonuç bulunamadı

Ortaokullarda çalışan okul yöneticileri ile öğretmenler arasında yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin yönetici algıları (Denizli ili Merkezefendi ilçe örneği)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ortaokullarda çalışan okul yöneticileri ile öğretmenler arasında yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin yönetici algıları (Denizli ili Merkezefendi ilçe örneği)"

Copied!
48
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI

EĞİTİM YÖNETİMİ, DENETİMİ, PLANLAMASI VE EKONOMİSİ BİLİM DALI

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJESİ

ORTAOKULLARDA ÇALIŞAN OKUL YÖNETİCİLERİ İLE

ÖĞRETMENLER ARASINDA YAŞANAN İLETİŞİM SORUNLARINA

İLİŞKİN YÖNETİCİ ALGILARI

(DENİZLİ İLİ MERKEZEFENDİ İLÇE ÖRNEĞİ)

Mehmet Ali ATİK

Denizli-2017

T.C.

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI

EĞİTİM YÖNETİMİ, DENETİMİ, PLANLAMASI VE EKONOMİSİ BİLİM DALI

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJESİ

ORTAOKULLARDA ÇALIŞAN OKUL YÖNETİCİLERİ İLE

ÖĞRETMENLER ARASINDA YAŞANAN İLETİŞİM SORUNLARINA

İLİŞKİN YÖNETİCİ ALGILARI

(DENİZLİ İLİ MERKEZEFENDİ İLÇE ÖRNEĞİ)

Mehmet Ali ATİK

Denizli-2017

T.C.

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI

EĞİTİM YÖNETİMİ, DENETİMİ, PLANLAMASI VE EKONOMİSİ BİLİM DALI

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJESİ

ORTAOKULLARDA ÇALIŞAN OKUL YÖNETİCİLERİ İLE

ÖĞRETMENLER ARASINDA YAŞANAN İLETİŞİM SORUNLARINA

İLİŞKİN YÖNETİCİ ALGILARI

(DENİZLİ İLİ MERKEZEFENDİ İLÇE ÖRNEĞİ)

Mehmet Ali ATİK

(2)
(3)

T.C.

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI

EĞİTİM YÖNETİMİ, DENETİMİ, PLANLAMASI VE EKONOMİSİ BİLİM DALI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJESİ

ORTAOKULLARDA ÇALIŞAN OKUL YÖNETİCİLERİ İLE

ÖĞRETMENLER ARASINDA YAŞANAN İLETİŞİM SORUNLARINA

İLİŞKİN YÖNETİCİ ALGILARI

(DENİZLİ İLİ MERKEZEFENDİ İLÇE ÖRNEĞİ)

Mehmet Ali ATİK

Danışman

(4)

iii

Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı – Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Mehmet Ali ATİK tarafından hazırlanan “Ortaokullarda Çalışan Okul Yöneticileri ile Öğretmenler Arasında Yaşanan İletişim Sorunlarına İlişkin Yönetici Algıları (Denizli İli Merkezefendi İlçe Örneği)” başlıklı Tezsiz Yüksek Lisans Projesi tarafımdan okunmuş, kapsamı ve niteliği açısından Tezsiz Yüksek Lisans Projesi olarak kabul edilmiştir.

Yard. Doç. Dr. Fatma ÇOBANOĞLU Danışman

Pamukkale Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu’nun ……… tarih ve ………sayılı kararıyla onaylanmıştır.

Prof. Dr. Şükran TOK Enstitü Müdürü

(5)

iv

TEŞEKKÜR

Eğitimcilik ve hayata yaklaşımıyla bizlere örnek olan, bilgisini ve deneyimlerini her zaman cömertçe bizlerle paylaşan hocam sayın Prof.Dr. Abdurrahman TANRIÖĞEN’e,

Proje çalışmamın planlanma, araştırma, yürütülme ve oluşumunda ilgi ve desteğini esirgemeyen, engin bilgi ve tecrübelerinden yararlandığım, yönlendirme ve bilgilendirmeleriyle çalışmamı bilimsel temeller ışığında şekillendiren hocam ve danışmanım Sayın Yrd.Doç.Dr. Fatma ÇOBANOĞLU’na,

Çalışmalarım boyunca yardımını hiç esirgemeyen değerli meslektaşlarım İbrahim KILIÇ ve Osman Fatih SOLAK’a, yüksek lisans eğitimimim boyunca bilgilerinden istifade ettiğim bütün hocalarıma, anketleri eksiksiz ve içtenlikle dolduran okul yöneticisi arkadaşlarıma,

Maddi ve manevi hiçbir yardımı esirgemeden her zaman yanımda olan sevgili babam İsmail ATİK’e ve annem Emine ATİK’e, beklentisiz gösterdikleri sevgi ve anlayıştan dolayı Daucılı Ahmet Güdücü Ortaokulu’ndaki öğrencilerime,

Tüm kalbimle teşekkür ederim.

(6)

v

Pamukkale Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, tez yazım kurallarına uygun olarak hazırladığım bu tez çalışmasında;

• Tez içindeki bütün bilgi ve belgeleri akademik kurallar çerçevesinde elde ettiğimi, • Görsel, işitsel ve yazılı tüm bilgi ve sonuçları bilimsel ahlak kurallarına uygun

olarak sunduğumu,

• Başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda ilgili eserlere bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunduğumu,

• Atıfta bulunduğum eserlerin tümünü kaynak olarak gösterdiğimi, • Kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapmadığımı,

• Bu tezin herhangi bir bölümünü bu üniversitede veya başka bir üniversitede başka bir tez çalışması olarak sunmadığımı beyan ederim.

(7)

vi

ÖZET

ORTAOKULLARDA ÇALIŞAN OKUL YÖNETİCİLERİ İLE ÖĞRETMENLER ARASINDA YAŞANAN İLETİŞİM SORUNLARINA İLİŞKİN YÖNETİCİ

ALGILARI ( DENİZLİ İLİ MERKEZEFENDİ İLÇE ÖRNEĞİ )

Mehmet Ali ATİK

Bu çalışmada Denizli ili Merkezefendi ilçesinde ortaokullarda çalışan okul yöneticileriyle öğretmenler arasında yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin yönetici algıları ve görüşleri incelenmiştir. Bu amaçla, söz konusu ortaokullarda çalışan okul yöneticileri ile öğretmenler arasında yaşanan iletişim sorunlarını yöneticilerin nasıl algıladıkları ve bunun farklı değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığına bakılmıştır.

Araştırmada “betimsel nitelikte tarama tekniği” kullanılmıştır. Araştırmanın evreni 2015–2016 eğitim-öğretim yılı Denizli ili Merkezefendi ilçesinde ortaokullarda çalışan okul yöneticilerinden oluşmaktadır. Söz konusu evrendeki 44 okul müdürü ve 83 müdür yardımcısına ulaşılarak ölçeği eksiksiz dolduran 37 okul müdürü ve 43 müdür yardımcısı olmak üzere toplam 80 okul yöneticisinden veriler toplanmıştır. Araştırmanın verileri, Ersoy (2006) tarafından geliştirilen “Yönetici-Öğretmen Değerlendirme Anketi” aracılığıyla toplanmıştır. Anket sorularının analizinde istatistiksel yöntemlerden referans dağılımları, korelasyon, t-testleri kullanılmıştır.

Araştırmada; katılımcıların çoğunluğunun erkek, 15 yıl üzerinde kıdeme sahip ve lisans mezunu olduğu görülmüştür. Denizli ili Merkezefendi ilçesinde ortaokullarda çalışan okul yöneticileri ile öğretmenler arasında yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin yönetici algılarının “Yöneticiler, sözlü ve yazılı mesajları öğretmenlere zamanında ulaştırırlar.” önermesine “Her zaman” şeklinde en yüksek derecede katılım gösterirken, “Yönetici ve öğretmenler, iletişim sırasında kendilerini birbirlerinin yerine koyarak, anlamaya çalışırlar.” ve “Yönetici ve öğretmenler ders dışı sosyal içerikli toplantılarda bir araya gelirler.” önermelerine ise “Çoğu zaman” şeklinde en düşük düzeyde katılım gösterdikleri tespit edilmiştir. Genel ortalamanın ise “Çoğu Zaman” düzeyinde olduğu görülmüştür. Buradan hareketle yöneticilerin öğretmenlerle yaşadıkları iletişim sorunlarına ilişkin algılarının “Çoğu zaman” düzeyinde olduğu iletişimle ilgili olumsuz olarak sorun ve sıkıntı yaşamadıkları ve olumlu düşündükleri yargısına ulaşılmıştır.

(8)

vii

algılarının cinsiyet, kıdem ve branş değişkenlerine göre farklılık göstermezken eğitim düzeyine değişkenine göre farklılık gösterdiği tespit edilmiştir.

(9)

viii

İÇİNDEKİLER

Sayfa

PROJE ONAY SAYFASI --- iii

TEŞEKKÜR --- iv ETİK BEYANNAMESİ --- v ÖZET --- vi İÇİNDEKİLER --- viii BİRİNCİ BÖLÜM– GİRİŞ --- 1 1. Giriş --- 1 1.1. Problem Durumu --- 2

1.1.1. Problem Cümlesi ve Alt Problemler --- 3

1.2. Araştırmanın Amacı --- 3

1.3. Araştırmanın Önemi --- 4

1.4. Sayıltılar --- 4

1.5. Sınırlılıklar --- 4

1.6. Tanımlar --- 5

İKİNCİ BÖLÜM - ALAN YAZIN TARAMASI --- 7

2.1. İletişim Kavramı ve Tanımı --- 7

2.2. Örgütsel İletişim --- 8

2.3. Örgütsel İletişimin Amaçları --- 10

2.4. Örgütsel İletişim Kanalları --- 11

2.5. Örgütsel İletişimde Karşılaşılan Engeller --- 12

2.6. Okul Yönetimi ve İletişim --- 15

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM – YÖNTEM --- 16

3.1. Araştırmanın Modeli --- 16

3.2. Evren ve Örneklem --- 16

3.2.1. Katılımcılara İlişkin Betimsel Bilgiler --- 16

3.3.Veri Toplama Aracı --- 18

(10)

ix

4.1. Alt Problemlere İlişkin Bulgular --- 20

4.1. 1. Birinci Alt Probleme İlişkin Bulgular --- 20

4.1. 2. İkinci Alt Probleme İlişkin Bulgular --- 24

BEŞİNCİ BÖLÜM – TARTIŞMA, SONUÇ. VE ÖNERİLER --- 28

5.1. Tartışma ve Sonuç --- 28

5.2. Öneriler --- 29

KAYNAKÇA --- 30

EKLER --- 34

(11)

1

BİRİNCİ BÖLÜM

GİRİŞ

Eğitim bireyin hayatında önemli bir yer tutan, sosyal bir süreçtir. Başka bir ifade ile eğitim; bedensel, duygusal, zihinsel ve sosyal yönden gelişimin bağlı bulunan topluma en uygun şekilde gerçekleştirilmesi olarak tanımlanabilir.

Okul, amaçlarına uygun olarak kendilerini sürekli olarak yapılandırma ve buna uygun olarak varlıklarını sürdürme çabasında olan eğitim örgütüdür. Eğitim hizmetlerini üretmek ve sürdürmek için insan gücünü kullanır. Bu insan gücünün önemli bir bölümünü yöneticiler ve öğretmenler oluşturmaktadır. Bu iki unsurun ilişkilerinin iyi olması eğitimin kalitesinin artmasını sağlayacaktır.

Küreselleşme ile beraber hızlı bir teknolojik gelişme yaşanmakta. Bu hızlı değişim, örgüt ve okul yapılarını daha da karmaşık hale getirmektedir. Bu durumda, paydaşlar arasında etkili bir iletişimi oluşturan okullar amaçlarına ulaşabilirler. Özellikle devlet okullarının önemli kısmının istenilen başarıyı elde edememesinin sebeplerinden biri olarak iletişim sorunları (örgütsel çatışma) görülmektedir. Okullarda yaşanan iletişim sorunları hakkında yönetici, öğretmen ve öğrenci görüşleri ağırlıklı değerlendirmeler yapıldığı görülmektedir. Oysa okullarda okul yöneticileri, paydaşlarla en fazla iletişime giren bir unsurdur.

Örgütler ve özellikle de eğitim örgütleri giderek karmaşık bir hal alırken onu oluşturan bireyler de çeşitli açılardan karmaşık bir yapıya sahip olarak karşımıza çıkmaktadır. Durum bu iken bireysel ve örgütsel karmaşık yapı, birbirleri ile ancak etkili bir örgütsel iletişim sayesinde uyumlu ve sistemli bir şekilde bütünlük oluşturabileceği düşünülmektedir. Bir bakıma “örgütsel unsurlar arasındaki dayanışma ve koordinasyon, bireyler arasındaki uyum ve iyi ilişkilere temel oluşturan iletişimle” (Halis, 2000, s.218) mümkündür denilebilir. Örgütsel iletişimin etkili olması bireylerin bilgiye ulaşmasını sağlar. Örgüt üyelerinin amaç doğrultusundaki çalışmalarının fark edilmesine ve bu çalışmaların takdir edilmesine yol açar. Böylelikle bireylerin motive olması ve koordineli hareket etmeleri gerçekleşir. Örgüt üyeleri ve yöneticiler arasında ortak bir anlayış birliği yaşanır. Örgütsel amaçlara ulaşma konusunda işbirliği ön plana çıkar. Örgüt üyeleri ve yöneticiler arasındaki etkili iletişimin etkisi bireylerin toplumsal ilişkilerinde de olumlu anlamda yansıdığı görülmektedir.

(12)

Bu araştırmada okul yöneticilerinin iletişim sorunları hakkında görüşleri değerlendirilecektir. Çalışmanın en önemli hedeflerinden biri ise, ortaokullarda çalışan okul yöneticileri ile öğretmenler arasında yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin yönetici algılarının tespit edilerek alınacak önlemlerin ortaya konulmaya çalışılmasıdır.

1.1. Problem Durumu

İletişim, emirlerin enformasyonu, düşüncelerin, açıklamaların ve sorunların bireyden bireye, gruptan gruba aktarılması, iletilmesi sürecidir. Bir başka ifadeyle, iletişim bireyler arası etkileşim sürecidir (Aydın, 1992, s.146).

Toplum içinde yaşayan her birey, yaşamını devam ettirebilmek ve ihtiyaçlarını karşılamak için diğer insanlarla iletişim kurmak zorundadır. Bu mecburiyet insanların toplum olarak bir araya gelmelerine ve daha sonra da toplum içinde ihtiyaçlarına göre farklı kurumlar oluşturmalarına neden olmuştur. Sosyal bir varlık olan her insan, sorunlarını çözebilmek ve gereksinimlerini gidermek için birçok birey ve kurumla işbirliği yapmak zorundadır ( Başaran, 1989, s.87).

İnsan toplumsal bir varlık olması sebebiyle ihtiyaçlarını karşılayabilmek için işbirliği yapmaktadır. Bu işbirliği ve iletişim kurma gerekliliği, örgütlenme zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır.

Bireylerden örgütsel amaçlara yönelik belirli katkılar sağlaması beklenir. İletişim olmadan örgüt çalışanlarının ortak amaçlar doğrultusunda katkı sağlaması beklenemez. Okullarımızın beklenen hedeflere ulaşması, etkili insan ilişkileri ve yönetici-öğretmen arasında sağlıklı bir iletişim kurmakla mümkün olur. Başarılı örgütlerin en önemli özelliği, çalışanlar arasındaki olumlu iletişimdir. Okullarda gerçekleştirilen eğitim-öğretim faaliyetleri iletişime dayanmaktadır. Bundan dolayı hem etkili bir okul yönetimi hem de akademik başarı için iletişim temel gerekliliktir. Ayrıca okul, kurum içersinde olduğu kadar bulunduğu toplum içersindeki konumu açısından da etkili iletişim kanallarını kullanılmalıdır. Günümüzde okullar sadece kurum içersinde yapılan faaliyetlerle sınırlı kalmaktadır. Gerçekleştirilen etkinlikler hakkında okul dışındaki bireyler bilgilendirilmediğinden veya dahil edilmediklerinden etkinlikler çok sayıda insana ulaşamamaktadır. Bunda da en önemli unsur etkili iletişim eksikliğidir.

Okul yöneticilerinin sahip oldukları nitelikler kurumdaki yaşanan iletişim sorunlarının aşılması açısından önemlidir. Okul yöneticileri iletişim kanallarını her zaman açık tutmalıdır. Okulun hedeflerine ulaşması için etkili bir iletişim ağı kurmalıdır.

(13)

3

Yönetici ve çalışanlar arasındaki iletişim örgütteki performansı da etkileyen bir unsurdur. Çalışanların kurumlarına aidiyet duygusuyla bağlanması ortak hedeflere ulaşmada önemli katkı sağlamaktadır. Kısacası iletişim toplumsal yaşamın bir gereği ve zorunluluğudur. Hızlı değişimlerin yaşandığı günümüzde varlıkları sorgulanmaya başlayan okulların, çağın gereklerine uygun nitelikli bireyler yetiştirmeleri için öncelikle etkili bir iletişim ağına sahip olmaları gerekmektedir.

Bu araştırmada Denizli ili Merkezefendi ilçesindeki ortaokullarda okul yöneticileriyle öğretmenler arasında yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin yönetici algılarının neler olduğu araştırılmıştır.

1.1.1. Problem Cümlesi ve Alt Problemler

Bu çalışmanın problem cümlesi, “Ortaokullarda Çalışan Okul Yöneticileri ile Öğretmenler Arasında Yaşanan İletişim Sorunlarına İlişkin Yönetici Algıları nedir? şeklinde oluşturulmuştur.

Ele alınan alt problemler ise şunlardır:

1) Ortaokullarda çalışan okul yöneticilerinin öğretmenlerle yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin görüşleri nelerdir?

2) Ortaokullarda çalışan okul yöneticilerinin öğretmenlerle yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin görüşleri;

a) Cinsiyet b) Eğitim Düzeyi c) Kıdem

d) Branşlarına göre değişmekte midir?

1.2. Araştırmanın Amacı

Bu araştırma, Denizli ili Merkezefendi ilçesindeki ortaokullarda çalışan okul yöneticileri ile öğretmenler arasında yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin yönetici algılarının tespit edilmesi, sorunların ve çözüm önerilerinin tespit edilerek önerilerini saptama amaçlanmıştır.

(14)

1.3. Araştırmanın Önemi

Ülkelerin gelişmesi, kalkınması ve küresel dünyada varlığını devam ettirmesi için nitelikli işgücüne ihtiyaç vardır. Söz konusu nitelikli bireylerin yetiştirilmesinde eğitim örgütü olan okullar ön plana çıkmaktadır. Okullarda, amaçlara ulaşmak ve çağın gereklerine uygun bireyler yetiştirmek için etkili bir iletişim ortamı gereklidir. Bu yüzden okulların yöneticilerine ve öğretmenlerine çok fazla görev düşmektedir.

Tüm bu değerlendirmeler ışığında ortaokullarda çalışan okul yöneticileri ile öğretmenler arasında yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin yönetici algılarının tespit edilerek sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesiyle problemlerin tespiti ve çözümlenmesi, okul ve eğitimin nitelik olarak iyileşmesi ve kalitenin artmasına dönük çalışmalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

1.4. Sayıltılar

Araştırmamızın planlanıp yürütülmesinde aşağıdaki sayıltılardan hareket edilmiştir. 1. Araştırmaya katılan okul yöneticileri ölçüm araçlarına doğru ve içtenlikle cevap vermişlerdir.

2. Araştırmamıza katılan okul yöneticileri iletişim sorunları ve çözüm önerileriyle ilgili bilgileri yeterlidir.

3. Ölçme aracı araştırmanın amacını ortaya çıkarabilecek niteliktedir.

1.5. Sınırlılıklar

1. 2015-2016 Eğitim Öğretim yılında Merkezefendi ilçesinde görev yapan okul yöneticilerinin görüşleriyle sınırlıdır.

2. Araştırma, konu ile ilgili literatür taraması ve okul yöneticilerinin ölçme aracına verdikleri cevaplarla sınırlıdır.

3. Araştırma, veri toplama aracının istatistiklerinden elde edilen bilgiler ile sınırlı tutulmuştur.

(15)

5

1.6. Tanımlar

Bu araştırmada geçen bazı kavramların tanımları aşağıda verilmiştir.

Eğitim: Çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine okul içinde veya dışında, doğrudan veya dolaylı yardım etme, terbiye (Türk Dil Kurumu).

Öğretim: Belli bir amaca göre gereken bilgileri verme işi (TDK).

Ortaokul: Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı dört yıllık ilkokuldan sonra ikinci dört yıllık süreden meydana gelen gündüzlü ve pansiyonlu okullardır.

Yönetici: Ortaokullarda görev yapmakta olan okul müdürleri ve müdür yardımcıları.

Öğretmen: Ortaokullarda görev yapmakta olan sınıf öğretmeni ve branş öğretmeni.

İletişim: Kaynak ve hedef arasında davranış değişikliği oluşturmak amacıyla bilgi, fikir, tutum, duygu ve becerilerin anlamlarının ortak kılınması, paylaşılması için gerçeklesen etkileşim sürecidir (Çetinkanat, 1998, s.211).

Kaynak: İletişimi başlatan kişidir.

Mesaj: Bir yaşantıya ait duygu ve düşüncenin kodlanarak sözlü, sözsüz veya yazılı bir anlatımla alıcı kişiye ulaşmasını sağlayan sembollerdir (Batlaş ve Baltaş, 1992, s. 29).

Kanal: Bir sinyal taşıyan herhangi bir fiziksel araç (Mutlu, 1994, s.120).

Alıcı: Mesajı algılayan kimsedir.

Geri bildirim: İletişim sürecinde kaynak, alıcısına gönderdiği mesajların alınıp alınmadığını, alındıysa anlaşılıp anlaşılmadığını, ya da ne denli anlaşıldığını alıcıdan kendisine yönelecek tepkilerden anlayacaktır. İşte alıcıdan vericiye yönelen bu tepkilere “geri bildirim” denilmektedir (Ergin, 1998, s. 202).

(16)

Örgütsel İletişim: Örgütün işleyişini sağlamak ve örgütü hedeflerine ulaştırmak amacıyla, gerek örgütü oluşturan çeşitli bölüm ve öğeler, gerekse örgüt ile çevre arasında girişilen devamlı bir bilgi alış verişine veya bölümler arasında gerekli ilişkilerin kurulmasına olanak tanıyan toplumsal bir süreçtir (Demir, 2000, s.136).

Formal İletişim: Örgütün biçimsel yönü ile ilgili olup, sıra dizinsel yetki çizgisini izleyerek önceden tasarlanmış bilgi akımının sağladığı kanallarla iletilerin ilgililere iletilmesidir (Çeliker, 1986, s.46).

İnformal İletişim: Bireyler arası ilişkilerin doğal sonucu olarak doğan iletişim, belirli bir plan ve amacı olmayan ve kendiliğinden oluşan iletişim türüdür (Sabuncuoğlu ve Tüz, 1998, s.88).

(17)

7

İKİNCİ BÖLÜM ALAN YAZIN TARAMASI

Bu bölümde araştırmanın dayandığı kuramsal temeller, alan yazın taraması sonucu günümüze kadar yapılan eğitimle ilgili araştırmalarda yer alan; İletişim Kavramı ve Tanımı, Örgütsel İletişim, Örgütsel İletişimin Amaçları, Örgütsel İletişim Kanalları, Örgütsel İletişimde Karşılaşılan Engeller, Okul Yönetimi ve İletişim başlıkları altında ortaya konulmuştur.

2.1. İletişim Kavramı ve Tanımı

İletişim olgusu gerçekte çok geniş kapsamlıdır. Düşünce, duygu ve görüşlerin aktarılması, paylaşılması olarak ifade edilebilir. İletişim, katılanların bilgi-sembol üreterek birbirlerine ilettikleri ve bu iletileri anlamaya, yorumlamaya çalıştıkları bir süreçtir. (Dökmen, 2005, s.321). Eğitim açısından ise bir iletişim etkinliği olarak görülebilir.“Birey ile birey, birey-grup, birey-toplum, grup ile grup, grup-toplum ve toplumlar arasındaki düzenlenmiş yaşayış amaçları yönündeki karşılıklı ilişki, etkileşimi içermektedir”(Aşkun, 1989, s.24). Buradan hareketle ortak bir amacı gerçekleştirmek için bir araya gelen bu yapılar için iletişimin, günümüzde çok daha fazla önemli olduğu görülmektedir. Zira insanlar için gerekli olan iletişim, örgütler için varlıklarını sürdürmede en önemli unsurdur. Örgüt içindeki iletişim yapısı hem kararların uygulanmasında çalışanlara bilgi verirken hem de onların psikolojik yapılarını örgüt amaçlarına uyarlamak, değiştirmek, yönlendirmek, güdülemek gibi çok yönlü yararlar sağlamaktadır. Örgüt içindeki sosyal yapının kurulmasında yukarıdan aşağıya, aşağıdan yukarıya ve yatay şekilde işleyen kanalların, etkinliğin gözetilmesi etkilidir (Becerikli, 2000, ss.76-77). İletişim, birçok kişiye ya da nesneye ait olan ve ortaklaşa yapılan anlamlarındaki kavramdan hareketle, yalın bir ileti alışverişinden çok toplumsal nitelikli etkileşimi, değiş tokuşu ve paylaşımı içermektedir (Zıllıoğlu, 2007, s.22). İletişim bilgi, duygu ve düşüncelerin aktarımından çok bunlara ilişkin paylaşım faaliyetini içermektedir. Bu paylaşım aynı düşüncede olmasa da diğerlerinin yaklaşımlarını anlama, buna uygun tavır geliştirebilme ve birlikte hareket edebilme başarısını getirmektedir. Örneklerden anlaşılacağı gibi iletişim kavramının anlam ve kapsamı üzerinde henüz bir görüş birliği oluşmadığından farklı tanımlar yapılmaktadır.

(18)

İletişimin özelliklerinden ilki diğer insanlara bilgi, duygu ve düşünce aktarımıdır. Başka bir ifadeyle, iletişim, bilgi, fikir, duygu ve düşünceleri kapsayan anlamların semboller aracılığıyla vericiden alıcıya aktarıldığı bir süreç olarak ifade edilmektedir (Gökçe, 2002, s.32; Halis, 2000, s.218).

Söz konusu açıklamalar çerçevesinde iletişimin bireyler açısından önemi ortaya çıkmaktadır. Örgütlerde de amaca ulaşmada iletişim becerilerinin yadsınamaz bir gereklilik olduğu görülmektedir. İletişimi bilgi, duygu paylaşımı olarak ifade etmek iletişimin bir özelliğiyle açıklamak olacaktır. İletişimin bir diğer özelliği de ortak bir anlayıştır. İletişim içersinde yer alan bireylerin ortak bir anlayış etrafında hem fikir olmaları gerekir. İletişim toplumsal bir olgudur, bireyler ya da gruplar arasında ve anlamların paylaşımını sağlar, temel amacı, insanların çevrelerindekiler üzerinde etkili olmasını sağlamaktır (Zıllıoğlu,2007, s.21). Farklı bir ifade ile iletişimin amacı anlamdır. Kişinin bir başkasına ya da başkalarına gönderecek bir anlamı yoksa iletişim sürecine de girişmenin bir anlamı ve gerekliliği yoktur. İletişimin oluşması için insanlar arasında ortak bir anlaşma eyleminin olması gerekmektedir (Başaran, 1989, s:283). İnsan amaçlarına iletişim kurarak ulaşabilir. İnsanda iletişim kurma ihtiyacı, çevreyi etkileme isteğinden kaynaklanır. Bu nedenle iletişim, ister bilgiyi yaymak, ister eğitmek, ister eğlendirmek ya da yalnızca anlatmak için olsun, asıl amaç, bilgi verme ve karşısındakini etkilemektir. İletişim her şeyden önce, insanın kendini bir insan olarak gerçekleştirmesi ve sosyal süreçlere girmesi bakımından önemlidir. İletişim sayesinde insanlar zihinlerindeki kavram ve fikirleri açığa vurma, onları paylaşma ve değerlendirme olanağına sahip olurlar (Tutar ve Yılmaz, 2005, s.8). Gerçekte iletişim, oldukça karmaşık ve çok boyutlu bir kavramdır. Bu yüzden duygu ve düşünceler tutarlı bir şekilde aktarılmalıdır (Aydın,1998, s.8).

2.2. Örgütsel İletişim

Bütün toplumsal etkileşimler iletişimi içermektedir. Örgütsel iletişim; birden fazla insanın bir amaç etrafında birleşmesini sağlayan ve onların güç birliği yaparak örgüt amaçlarına ulaşma yönünde etkili bir biçimde çalışabilmeleri için, aralarında gerçekleşmesi gereken işbirliğini ve çevresiyle uyumlarını sağlamada önemli bir rolü bulunan, biçimsel ve biçimsel olmayan yapılardaki anlam yükü taşıyan her türlü insan etkinliğinin paylaşılmasıdır (Ünüvar, 2009, s.57). Gerek örgüt içerisindeki uyum, ortak görüş ve koordinasyon sağlamaya, gerekse de örgüt dışı adaptasyon ve bilgi akışına yönelik bu eylemlerdeki başarı, örgütlerde etkin bir iletişim sistemi oluşturmakta saklıdır (Özarallı,

(19)

9

1997, s.71). Örgütte oluşturulan etkin iletişim sistemi, örgütsel düzenin başarısını da yansıtır. Bu bağlamda örgütlerde etkin iletişimin öneminin arttığı söylenebilir. Örgütlerin giderek büyümesi ve yönetimlerinin karmaşıklaşması, uzmanlaşmanın artması, teknolojik gelişmelerin hızla artması örgütlerde iletişimin önemini arttıran başlıca faktörler arasında yer almaktadır (Arslan ve Arslan, 2003, s.145). Bu gelişmeler aynı zamanda bilgiye duyulan ihtiyacı arttırmıştır. Gerek bireylerin gerekse örgütlerin ihtiyacı olan bilgi, çevre ile uyumlu etkileşimin oluşturulmasında önemli bir role sahiptir. Bilginin paylaşımı etkileşimin temelidir. Hem bireyler hem de örgütler çevreleriyle ilişki kurabilmek ve gelişmeleri takip edebilmek için bilgi alışverişinde bulunmaktadırlar (Gürüz ve Yaylacı, 2004, s.49). Örgütün işleyebilmesi için, örgütte nelerin nasıl yapıldığı, nelerin nasıl yapılacağının doğru bilinmesi gerekir. Örgütte görevler ne kadar iyi düzenlense, görev tanımları ne kadar açık olsa da görevi gerçekleştirecek işgörenler arasındaki iletişim kilit bir rol oynamaktadır. Eşgüdüm ve amaçlara yönelik etkileşimin gerçekleşmesi etkili bir iletişimle sağlanabilecektir. Yöneticilerin örgütte etkili iletişimi sağlayabildiği ve çalıştırabildiği ortamda örgütünde neler yapıldığını anlayabilir ve bu bilgilere dayanarak sağlam, geçerli kararlar verebilir (Gürgen, 1997, s.33).

İletişim, bilgilerin paylaşıldığı zaman çalışanların iş tatmini ve örgüte olan bağlılıklarını arttırdığı görülmektedir. Örgütsel iletişim yöneticinin gönderdiği mesajın anlamını işgörene anlatması, benimsetmesi ve eyleme geçirmesini de kapsamaktadır. Örgütsel iletişim örgütsel amaçları gerçekleştirmek için yapılan işlem ve eylemlerden geri bildirimle yanıtları da taşımak durumundadır. Böylece hem yöneticinin işgöreni etkilemesi, hem de işgörenin yöneticiye yanıtını içeren çift yönlü bir iletişim süreci olarak gerçekleşir (Gürgen, 1997, s.33-34).

Örgüte yeni üye olan birey kurum kültürünü de bilgi alış verişi ile öğrenebilir. Böylece yeni üye örgütün özelliklerinin neler olduğunu örgütsel iletişim sayesinde öğrenmektedir. Çalışanların sorumluluk alanları, işlerin nasıl, ne zaman ve nerede yapılacağı ve örgütsel statüye bağlı olarak kimden hangi rolün beklendiği, etkin bir örgütsel iletişimle öğrenilebilir. İletişim, örgütün dikkatini başarılması gereken örgütsel amaçlar üzerinde toplamaktadır. Örgüt; üyelerinin kendilerine düşen görevleri yerine getirmeleri için gerekli bilgileri verir, onları motive eder, çalışanların örgüte katkıda bulunmalarını ve bu katkıların amaca yönlendirilmesini sağlar (Yıldırım vd., 1996, s.179). Bu durum iş tatminini, örgütsel bağlılık düzeyini ve sorumluluk alma eğilimini olumlu yönde etkiler. Örgüt dediğimiz karmaşık yapı, birbirleri ile ancak etkili bir örgütsel iletişim sayesinde uyumlu ve sistemli bir şekilde bütünlük oluşturabilirler. Bu bağlamda,

(20)

örgütsel unsurlar arasındaki dayanışma ve koordinasyon, bireyler arasındaki uyum ve iyi ilişkilere temel oluşturan iletişimle gerçekleşebilir.

2.3. Örgütsel İletişimin Amaçları

Örgütsel iletişimin amaçları arasında, çalışanlara kurum kültürü hakkında bilgi sağlaması ve herkesin bu kültürle bütünleşmesine yardımcı olması sayılabilir (Akıncı, 1998, s.113). Örgütsel amaçların başarılması etkin bir iletişime bağlıdır. Amaçlar hem iç hem de dış çevreye göre farklılık arz edeceğinden örgütsel iletişimin amacının çok fazla olduğu söylenebilir. Örgütsel amaçların başarılması, örgütte iş birliğinin, ekip çalışmasının, ortak bilincin, biz duygusunun ve dayanışmanın oluşumu engelleyen örgüt içi ve dışı faktörleri ortadan kaldırabilecek nitelikte etkili bir örgütsel iletişimin gerçekleşmesine bağlıdır. Örgütsel iletişimin amaçlarını aşağıdaki şekilde de sıralamak mümkündür (Varol, 1993; Gökçe,2006):

 Örgütün amaçları, hedefleri ve politikalarının çalışanlarca bilinmesini sağlamak,  Örgütsel politika ve kararların örgüt üyelerine duyurulması yoluyla söylentilere

engel olunarak örgüt ve üye bütünleşmesi sağlamak,

 İş ve işlemlere ilişkin bilgi vermek ve bu yolla iş ve beceri eğitimini kolaylaştırmak,

 Yenilik ve yaratıcığı özendirerek, çalışanları deneyim, sezgi ve akıllarına dayanarak, yönetime bilgi ve geri bildirim sağlamaları konusunda özendirmek,  Örgütün bütçesi, faaliyetleri ve projelerinin ilgililere duyurulması örgütün

tanınmasına ve örgüte olan güvenin sağlanmasına zemin hazırlamak,

 Yeni teknoloji ve yönetim anlayışına ilişkin bilgileri ilgili taraflara aktararak bunlara uyum sağlanmasını kolaylaştırmak,

 Çalışanların iş sırasında veya iş sonrasında örgütü temsil niteliklerini geliştirmek,  Örgüt içinde bir aile ortamının yaratılmasını, dostluk, yardımlaşma, sevgi ve

bağlılık ilişkilerinin geliştirilmesini sağlamak,

 Örgütün faaliyet konusuna ilişkin her türlü mevzuatın örgüt üyelerine duyurarak hatalara engel olmak,

 Örgüt üyelerinin amaçlara yönelik olarak güdülenmesi sağlamak,

 Ast ve üst arasındaki iki yönlü karşılıklı iletişimi özendirmek,

 Üyeler, geleceğe yönelik beklentiler, ilerleme olanakları, ücret ve ödüllendirme gibi konularda bilgilendirmek,

(21)

11  Etkili kararların alınabilmesi, eş güdümün sağlanabilmesi ve kontrollerin

yapılabilmesine katkı sağlamak,

 Bütün bunlar ve iletişim etkinlikleriyle bir örgüt iklimi, kültürü ve kimliği yaratmaya ve bunu sürdürmeye çalışmak.

İletişim ve bilgi teknolojilerindeki gelişmeler örgütlerin işleyişini etkileyerek gerekli güncellenmelerin yapılması ve ihtiyaç duyulan dönüşümün gerçekleştirilmesine zemin oluşturmaktadır.

2.4.Örgütsel İletişim Kanalları

Örgütsel iletişimin, örgütün yapısına göre biçimsel ve biçimsel olmayan iki iletişim sisteminden oluştuğu söylenebilir (Gürüz ve Yaylacı, 2004, s.53). Örgütsel iletişim, örgütü meydana getiren grupların örgüt amaçları doğrultusunda bilgi alışverişi ve düşünce paylaşımını sağlayan bir süreçtir. Biçimsel kanallar genellikle örgüt planlarında açıkça yer almaktadır (Arslan ve Arslan, 2003, s.147). Biçimsel iletişim sistemi, örgütün hiyerarşik yapısı ile ilgili ve çevre ile bilgi akışını sağlayan kanalları gösterirken, biçimsel olmayan iletişim ise, örgütlerde oluşan doğal grupların- arkadaş, aile vb. gereksinimlerini karşılamak üzere işleyen ve kişisel ilişkilere dayanan örgütsel iletişim kanallarını göstermektedir (Gürüz ve Yaylacı, 2004, s.53). Bu kanallar her örgütte az ya da çok ama mutlaka bulunmaktadır. Biçimsel olmayan iletişim kanalları, kaçınılmaz ilişkilerden ortaya çıkan, söylenti ve dedikodularla yayılan haberleri içermektedir. Örgütün işleyişi hakkında üyelerin ne düşündüğünü en iyi öğrenmenin yoludur. Biçimsel iletişim örgütlerin birimleri arasında bilgi alışverişinin sağlanması, emir ve talimatların uygulanması, üyelerin meslekleriyle alakalı olarak yetiştirilmesi gibi hususların gerçekleştirilmesi için büyük önem taşımaktadır (Demiray, 2008, s.256). Biçimsel iletişimin doğru işlemesi örgütlerin belirledikleri hedeflere ulaşması açısından başarılı sonuçlar sağlamaktadır. Biçimsel iletişim kanalları hiyerarşik açıdan dikey iletişim ( yukarıdan aşağıya/ aşağıdan yukarıya), grup içi ve görev bölümü yakın gruplar arasındaki ilişkiler açısından yatay, kademe gözetmeksizin ise çapraz iletişim olarak gerçekleştirilir (Tutar ve Yılmaz, 2002, s.146). Yatay iletişim, örgütlerde aynı hiyerarşik basamak içinde yer alan, düzeyleri eşit bireylerin, örgütsel amaçlar doğrultusunda, iletişimde bulunmasıdır. Söz konusu iletişimle sağlanan üyeler arasındaki birliktelik, sosyal ilişkilerin gelişmesinde ve duygusal tatmin sağlanmasında da oldukça önemlidir.

(22)

2.5.Örgütsel İletişimde Karşılaşılan Engeller

İyi bir iletişimin olmadığı örgütlerde dedikodu ve söylentiler etkili olmaya başlar. Bunun önüne geçilmesi için iletişim engellerini ortadan kaldırmak gerekir. Kurumsal iletişim birtakım engellerle karşı karşıyadır. Bu engeller, bireysel farklılıklardan kaynaklanan kişiler arası engeller olabileceği gibi kurumların yapısı, sistemleri ve süreçlerinden kaynaklanan kurumsal faktörlerden kaynaklanan engeller de olabilir. Eğer örgütlerde arzu edilen düzeyde etkili bir iletişim söz konusu olursa, örgütsel çatışmalar ve örgütsel başarısızlıklar yaşanmayabilir. Bugün birçok örgütün başarısızlığından ya da örgütlerde meydana gelen çatışmalardan söz edilmektedir. Bunun temelinde iletişimsizlik yatmaktadır. Etkili bir iletişimin oluşmasını engelleyen hem örgüt içi hem de örgüt dışı birçok faktör söz konusudur. Örgütsel iletişimi olumsuz yönde etkileyen faktörler arasında genel olarak mesajın içeriği, alıcının yapısı ve iletişimde kullanılan dil vb. unsurlar adlandırılabilir (Gökçe, 2002, s.147). Alıcının yapısından kaynaklanan sorun, aynı zamanda kaynak ile alıcı arasındaki farklılığı ifade etmektedir. Bu farklılığın neden olduğu iletişim engelleri şu şekilde sıralanmaktadır (Tutar ve Yılmaz, 2002, s.69;akt. Uztuğ, 2003, s.195) ;

 İnsanların iletişim ihtiyaçlarının farkında olmamaları,

 İnsanların iletişimin ne olduğunu tam olarak kavrayamamaları,  İletişimin ne kadar önemli olduğunun farkında olmamaları,

 İnsanların etkin iletişim yöntemlerini bilmemeleri ve iletişim kurmakta zorlanmaları,

 İletişim bir yetenek işidir. İletişim için gerekli yetenek ve beceriden yoksun olmak iletişim sorununa yol açmaktadır.

Diğer bir iletişim sürecinin etkin bir biçimde işlemesine engel olan faktörlerin bir kısmı fiziksel ve teknolojik nitelikte iken bir kısmı ise, sosyo-psikolojik özelliktedir. Bunlar şu başlıklar altında toplanabilir:

 Kişisel engeller,

 Fiziksel ve teknik engeller,  Dil engelleri,

 Statüden kaynaklanan engeller,  Zaman engeli,

(23)

13 Kişisel Engeller: Kaynak ve alıcının görüş çerçeveleri, duygu ve heyecanlar, klişeleşmiş

kavramlar, saplantılar. Mesajları anlamak amacıyla değil de savunucu iletişime geçerek cevap vermek ya da kabul etmemek için sürdürme (Özdemir, 1998, s.84). Kişisel amaçlar, hisler, duygular, değer yargıları ve alışkanlıkları bir yandan mesajı oluşturan sembolleri formüle etmeyi etkilerken bir yandan da belirli kişilerden gelen mesajlara karşı olumsuz ve kayıtsız bir tutum takınmaya neden olabilir (İlgar, 1996, s.47). Örgütlerde empati kurmaya başaramayan yöneticiler için, çalışanlarının duygusal kaynaklı iletişim engelleri sık karşılaşmak zorunda kaldıkları bir durumdur.

Fiziksel ve Teknik Engeller: Fiziksel faktörler, çevresel koşullarla ilgilidir. Gürültü, teknik

arızalar fiziksel faktörlere örnek gösterilebilir (İlgar, 1996, s.47). Örgütlerin birimlerinin ayrı bölgelerde kurulması hatta örgütlerin yurt dışında faaliyetlerini genişletmesi örgüt birimleri arasında karmaşık ilişkiler kurulmasına sebep olmaktadır. Her birime ayrı yönetici ve yardımcıların atanması aynı statüdeki çalışanların sayısının fazlalaşmasına ve birimler arasında yakın pozisyondaki yöneticilerin birbirine emir ve talimatlar göndermesi hususunda sıkıntıların doğmasına sebep olmaktadır (Tutar ve Yılmaz, 2005, s.80).

Dil Engelleri: Semantik faktör mesajı formüle etmek için kullanılan sembollerle ilgilidir.

Bazı sembollerin birden fazla anlamının olması yanında, belirli bir sembol bazı kişiler için farklı anlamlar ifade edebilir (İlgar, 1996, s.47). Konuşma ve yazı dilindeki karışıklık ve inceliklerin neden olduğu farklar ve anlaşmazlıklar (Bursalıoğlu, 2002, s.116). Şive bozuklukları, vurgulama yetersizlikleri, ses tonunu yeterli kullanamama, bazı konumsa özürleri, argo ve anlamı bilinmeyen terimlerin kullanılması bu tür anlaşmazlıklara örnek olarak verilebilir (Tan, 2003, s.38). Örgütsel iletişimin sağlanması açısından ortak bir dil geliştirilmemişse, örgüt içi ve örgüt dışı ilişkilerin aksaması ve örgüt hedeflerinin gerçekleşmemesi gibi sorunlar ortaya çıkar.

Statüden Kaynaklanan Engeller: Örgütlerdeki statü farkları, iletişimi süzgeçleyici ve

bilgileri saptırıcı bir işleve sahiptir. Aralarında büyük statü farkı bulunan astlarla üstler arasındaki iletişimde, bilgiler üstlere genellikle ya onların istediği biçimde iletilir, ya da hiç iletilmez. Bu durum, yöneticilerin örgüt hakkındaki gerçekleri bilmelerini engelleyebilir (Bolat, 1996, s. 78) . Verici ve alıcının sosyal ve formal statüleri, akademik ve mesleksel gelişme farkları (Özdemir, 1998, s.84). Üst ast arasındaki çatışmalar, yetkinin oldukça az

(24)

veya aşırı derecede aktarılması, fazla dar yahut geniş kontrol alanı, düzensiz enformasyon akını gibi durumlar iletişim ortamını olumsuz yönde etkiler (Bursalıoğlu, 2002, s.120).

Zaman Engeli: İletişimin normal kanallarla yapılması belli bir zaman gerektirir. Oysa kısa

sürede sonuç alınması gerektiği durumlarda iletişim süreci içine giren bazı kimseleri dışarıda bıraktığı için uygulamada karışıklığa yol açabilecektir (İlgar, 1996, s:47). Örgütlerde yaşanan aşırı iş yükünden kaynaklı zaman sorunu, sağlıklı iletişimi engellemektedir. Bu engeller yetki devri ile giderilmeye çalışılsa da yeterince hizmet içi eğitim programlarının uygulanmadığı örgütlerde yetkinin devredildiği kişilerin yanlış tutum ve yetersiz bilgilerinden kaynaklı iletişim engelleri örgütler için önemli sorunlar yaşatır. Yöneticilerin yoğun çalışma temposu, işleri önem derecesine göre sıralamalarına neden olur. Bu durumda hem yöneticiler hem de çalışanlar tarafından acil gerçekleştirilecek işlere öncelik verilerek iletişim arka plana atılır (Saban, 2000, s.130). İşten kaynaklanan süre baskıları iletişim kurulması için gerekli ortam sağlanamayacaktır.

Sosyo-Kültürel ve Psikolojik Engeller: Kültürel farklar dil, gelenek ve yaşam

standardından kaynaklı iletişim engelleri yaratır. Farklı kültürlerde sahip bireylerin tutum ve davranışları bu kültürel öğelerden oldukça fazla etkilenecektir. Bilgi birikimleri ve dil yapıları da farklılık gösterdiği için iletişimde ortak noktalarda buluşulamayacaktır. Göndericinin kendi kültür anlayışı ile ilettiği mesaj alıcının kültür birikiminin yarattığı farklı algıyı ortaya çıkaracaktır. Göndericinin yüklediği anlamlar alıcının kültürel farklardan kaynaklı algıları ile yön değiştirecek belki de verilmek istenen mesajın tamamen dışına çıkacaktır. Bölgesel kültürün iyi analiz edilmemesi ve kültürel değer yargılarının örgütün iç ve dış ilişkilerindeki etkisinin iyi bilinmemesi iletişim sorunlarını içinden çıkılmaz hale getirir ve huzursuzluk yaratır (Gökçe, 2006, s.67-68).

Organizasyonun rekabet gücünü arttıran açık ve etkili iletişimi gerçekleştirebilmek belirli koşullara bağlıdır (Yılmaz, 2001, s.361-368).

 Etkin iletişim kanallarının oluşturulması: Yönetim faaliyetlerinin başarısı iletişim sürecinin etkin işlemesine bağlıdır. Yönetimle ilgili verilen kararlar, ulaşılan sonuçlar ilgili kişi ve gruplara aktarılmadıkça bir şey ifade etmez.

 Açık ve şeffaf yönetim anlayışının geliştirilmesi: İşgörene güven, bağlılık ve adalet hissi veren, aktif katılımcı olmalarını sağlayan bir ortam yaratarak, işletmeye olan

(25)

15

bağlılık arttırılmalıdır. Bunu gerçekleştirebilmek çift yönlü iletişimle bilgi akışının sağlandığı açık şeffaf yönetimle mümkündür.

 Katılımcı yönetim anlayışı: İşgörenin katılımı işletmede takım çalışmasına olanak sağlar.

 İç hedef grupların bilgilendirilmesi: İşgörenin işletme amaçlarını gerçekleştirme başarısı iletişim sürecinin sağlıklı işlemesine ve işgörenlerin bilgilendirilmesine bağlıdır.

 İşgörenlerin eğitilmesi ve yabancılaşmanın önlenmesi: Yabancılaşma işgörenin işletme ve çevresi ile iletişimini engellediğinden yönetimin etkinliğini azaltır.

2.6. Okul Yönetimi ve İletişim

Okullar eğitim hedeflerini gerçekleştirmek için kurulmuş örgütlerdir. Eğitimin hedeflerine ulaşmak için etkili ve verimli çalışmaları gerekmektedir. Okuldaki çalışanların işleri ile bütünleşmesi, doyum alması ve bu doğrultuda güdülenmesi çok önemlidir. Bu da ancak okuldaki sağlıklı, olumlu ve etkili iletişim ile sağlanabilir (Demir, 2000, s.168).

Okullarda iletişim engellerini en az düzeye indirmek ve iletişimin etkin olmasını sağlamak için iletişimin merkezinde olan ve iletişimi başlatan kişinin bir takım becerilere sahip olması ve etkili iletişim yöntem ve araçlarından yararlanması gerekmektedir. Günümüzde, oluşan rekabet ortamında, okul içinde çalışanların birbirleriyle, okulla ve dış çevreyle kurmuş oldukları etkili iletişim, başarı olasılığını artıran en önemli etkenlerden biri olarak görülmektedir.(Ersoy, 2006, s.46). Okul içi iletişim; yönetici-öğretmen, öğretmen-yönetici, öğretmen-öğrenci, okul dışı iletişim ise okul-çevre iletişim olarak belirtilebilir. Yönetici-Öğretmen iletişimin niteliği, diğer iletişimlerin gelişmesini ve yapısını önemli ölçüde etkilemektedir. Yapılan bir araştırmada; personel-yönetici iletişiminin, personelin yöneticisi ile olan toplumsal ilişkilerinin niteliğine, yöneticinin iletişim süresinde gösterdiği tutum ve davranışa bağlı olarak gelişme gösterdiği yargısına varılmıştır (Polatoğlu, 1988, s.89).

(26)

16

YÖNTEM

Bu bölümde, araştırma modeli, evren, örneklem, veri toplama aracı, verilerin toplanması ve çözümlenmesinde kullanılan istatistiksel işlemler incelenmiştir.

3.1. Araştırmanın Modeli

Araştırma betimsel nitelikte olup tarama modelinde yapılmıştır. Tarama modelleri, geçmişte veya hali hazırda mevcut olan bir durumu (olay, kişi, nesne) kendi şartları içinde olduğu gibi tanımlamayı amaçlayan araştırma modelleridir. Genel tarama modelleri, çok sayıda elemandan oluşan bir evrende, evren hakkında genel bir yargıya varmak amacıyla, evrenin tümü ya da ondan alınacak bir grup, örnek ya da örneklem üzerinde yapılan tarama düzenlemeleridir (Karasar, 2005, s. 77-79).

3.2. Evren ve Örneklem

Araştırmanın evrenini, 2015–2016 eğitim-öğretim yılında Denizli ili Merkezefendi ilçesi ortaokullarında çalışan okul yöneticileri oluşturmaktadır. Denizli ili Merkezefendi ilçesinde 44 adet (27 adet resmi ve 17 adet özel öğretim) ortaokullarda çalışan; 44 okul müdürü ve 83 müdür yardımcısı bulunmaktadır. Araştırma evreninin tamamına ulaşılarak ölçeği eksiksiz dolduran 37 okul müdürü ve 43 müdür yardımcısı olmak üzere toplam 80 okul yöneticisinden elde edilen veriler toplanmıştır.

Aşağıda anket sorularına cevap veren okul yöneticilerine ilişkin bilgilere yer verilmiştir.

3.2.1. Katılımcılara İlişkin Betimsel Bilgiler

Araştırmaya katılarak anket sorularının tamamına cevap veren 80 katılımcıya ilişkin bulgular aşağıda verilmiştir.

(27)

17

Tablo 3.1.

Katılımcılara İlişkin Betimsel Analiz

Değişkenler Kategori n % Cinsiyet Kadın 11 13,8 Erkek 69 86,3 Alan Sosyal Bilgiler 13 16,3 Görsel Sanatlar-Teknoloji Tasarım 9 11,3 Fen ve Tek-Matematik 9 11,3 İngilizce 10 12,5 Beden Eğitimi 11 13,8 Türkçe 14 17,5 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 14 17,5 Kıdem 0-15 Yıl 30 37,5 16-25 Yıl 34 42,5 26-40 Yıl 16 20,0 Eğitim Düzeyi Ön Lisans 3 3,8 Lisans 72 90,0 Lisansüstü 5 6,3

Tablo 3.1’e ayrıntılı bir şekilde incelendiğinde katılımcılardan 11 katılımcının (%13,8) kadın, 69 katılımcının (%86,3 ) erkek olduğu, alanlarına göre incelendiğinde 13 katılımcının(%16,3) Sosyal Bilgiler öğretmeni, 9 katılımcının (%11,3) Görsel Sanatlar-Teknoloji Tasarım, 9 katılımcının (%11,3) Fen ve Tek-Matematik, 10 katılımcının (%12,5) İngilizce, 11 katılımcının (%13,8) Beden Eğitimi, 14 katılımcının (%17,5), Türkçe ve 14 katılımcının (%17,5), Din Kültürü alanında olduğu görülmüştür.

(28)

Kıdemlerine göre 30 katılımcının (%37,5) 0-15 yıl, 34 katılımcının (%42,5) 16-25 yıl ve 16 katılımcının (%20) 26-40 yılları arasında görev yapmakta olduğu tespit edilmiştir. Eğitim Düzeyine göre 72 katılımcının (%90) lisans mezunu, 3 katılımcının (%3,8) ön lisans ve 5 katılımcının (%6,3) lisansüstü eğitim mezunu olduğu görülmüştür.

3.3. Veri Toplama Aracı

Çalışmada Ersoy (2006) tarafından geliştirilen ve “İlköğretim Okullarında Yönetici ve Öğretmenler Arasındaki İletişim Sorunları (Van İli Örneği)” adlı yüksek lisans tezi çalışmasında kullanılan “Yönetici-Öğretmen İletişimini Değerlendirme Anketi” kullanılmıştır. Araştırmada kullanılan anket iki ana bölümden oluşmaktadır. Anketin birinci bölümü kişisel bilgilerden oluşmuş ve

1. Cinsiyet 2. Eğitim Düzeyi 3. Meslekteki Kıdem

4. Branş sorularına cevap aranmıştır.

Anketin ikinci bölümü; iletişim kavramına ilişkin yargıları anlatan sorulardan oluşturularak, 5’li likert ölçeğe uygun olarak Hiçbir Zaman (1), Nadiren (2), Bazen (3), Çoğu Zaman (4), ve Her Zaman (5) şeklinde derecelendirilmiştir. Uygulanan anket üzerinde yapılan geçerlik ve güvenirlik çalışması sonucunda, 25 soruluk anket veri analizi için hazır hale getirilmiştir. Ersoy’un (2006) çalışmasında ölçeğin Cronbach’s Alpha’ya göre faktör analizi sonucunda, tüm anket maddelerinin tek boyutta dağıldığı ve faktör ortak varyanslarının bütün maddelerde 0,43 ve üzerinde gerçekleştiği görülmüştür. Yine bütün maddelerde faktör yük değerleri 0,49 ve üzerinde gerçekleşmiştir. Anketin tek boyutlu olarak açıkladığı toplam varyans % 48; anketin toplam güvenirlik katsayısı ise % 95 olarak hesaplanmıştır.

Bu sebeple, elde edilen sonuçlar, ölçeğin oldukça yüksek derecede güvenilirliğe sahip olduğunu göstermektedir. Ayrıca madde analizi yoluyla ölçme aracının geçerliği 0,95 bulunmuştur.

(29)

19

3.4.Verilerin Analizi

2015-2016 Eğitim Öğretim Yılında Denizli ili Merkezefendi ilçesindeki ortaokullarda çalışan okul yöneticilerinin anket sorularına verdikleri cevaplar SPSS 20 istatistik paket programına kodlanarak yüklenmiştir.

Yönetici Davranışları Ölçeğindeki 4 aralık 5 seçeneğe bölünmüş (4: 5= 0.80) bulunan sayı seçenekleri temsil eden en alt sayıdan itibaren ilave edilerek:

1.00 – 1.80 Hiçbir Zaman, 1.81 – 2.60 Nadiren, 2.61 – 3.40 Bazen, 3.41 – 4.20 Çoğu Zaman,

4.21 – 5.00 Her Zaman şeklinde yorumlanmıştır.

Anket sorularının analizinde istatistiksel yöntemlerden referans dağılımları, korelasyon, t-testleri kullanılmış, sonuçlar tablolarla ifade edilmiştir.

Yorumlamalarda grup aritmetik ortalamaları ve “p” anlamlılık değeri (,05) dikkate alınmıştır.

(30)

20

BULGULAR VE YORUMLAR

Bu bölümde görüşmenin uygulanması sonucu araştırma sorularına cevap vermek amacıyla toplanan verilerin analizi ve bu analizlere dayalı bulgulara ve yorumlara yer verilmiştir. Araştırmanın alt problemlerine ilişkin bulgulara ve yorumlara aşağıda yer verilmiştir.

4.1. Alt Problemlere İlişkin Bulgular

“Ortaokullarda çalışan okul yöneticilerinin öğretmenlerle yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin görüşleri nelerdir? Ortaokullarda çalışan okul yöneticilerinin öğretmenlerle yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin görüşleri; a. Cinsiyet, b. Eğitim Düzeyi, c. Kıdem, d. Branşlarına göre değişmekte midir?” olmak üzere 2 alt probleme ilişkin bulgulara yer verilmiştir.

4.1.1. Birinci Alt Probleme İlişkin Bulgular

Araştırmanın birinci alt problemi “Ortaokullarda çalışan okul yöneticilerinin öğretmenlerle yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin görüşleri nelerdir?” biçiminde belirlenmiştir. Bu alt probleme cevap verebilmek amacıyla toplanan veriler analiz edilerek Tablo 4.1’de gösterilen bulgular elde edilmiştir.

Tablo 4.1.

Ortaokullarda Çalışan Okul Yöneticilerinin Öğretmenlerle Yaşanan İletişim Sorunlarına İlişkin Görüşlerinin Analizi

ÖNERMELER n SS KATILIM

DÜZEYİ 1. Yöneticiler, sözlü ve yazılı mesajları

öğretmenlere zamanında ulaştırırlar. 80 4,43 ,708 Her Zaman

2. Yöneticiler, öğretmenlere emir ve görev verirken öğretmenlerin özelliklerini dikkate alırlar.

(31)

21

3. Yöneticiler, öğretmenler arasında ayrım

yapmazlar (adil davranırlar). 80 4,18 ,823 Çoğu Zaman

4. Yönetici ve öğretmenler karşılıklı olarak

birbirine saygı gösterirler. 80 4,11 ,656 Çoğu Zaman

5. Yöneticiler, öğretmenleri ilgilendiren

konularda öğretmenlerin görüşlerini alırlar. 80 4,10 ,648 Çoğu Zaman 6. Yönetici ve öğretmenler birbirlerinin olumlu

davranışlarını öne çıkarmaya çalışırlar. 80 4,10 ,704 Çoğu Zaman 7.Yöneticiler öğretmenler arasında dayanışmayı

teşvik ederler. 80 4,08 ,742 Çoğu Zaman

8. Yönetici ve öğretmenler, aralarında yüz yüze

iletişime önem verirler. 80 4,06 ,817 Çoğu Zaman

9. Yöneticiler okulda öğretmenler arasında

sağlıklı bir iletişim ortamı sağlarlar. 80 4,04 ,754 Çoğu Zaman 10. Yönetici ve öğretmenler aralarındaki

iletişimde iyi birer dinleyicidirler. 80 4,00 ,729 Çoğu Zaman

11. Yöneticiler öğretmenleri okulla ilgili

alınacak kararlara katarlar. 80 3,96 ,683 Çoğu Zaman

12. Yönetici ve öğretmenler aralarındaki siyasi

görüş, kültür vb. farklara karşı hoşgörülüdürler. 80 3,94 ,891 Çoğu Zaman 13. Yönetici ve öğretmenler özel sorunlarını

aralarındaki resmi ilişkilere yansıtmazlar. 80 3,93 ,808 Çoğu Zaman 14. Yöneticiler öğretmenlerle ilişkilerine statü

farklılıklarını yansıtmazlar. 80 3,88 ,986 Çoğu Zaman

15.Yönetici ve öğretmenler sorunlarını karşılıklı

olarak paylaşırlar. 80 3,86 ,759 Çoğu Zaman

16. Yönetici ve öğretmenler, aralarında yakın ilişki sürdürme konusunda içten bir çaba gösterirler.

80 3,86 ,775 Çoğu Zaman

17. Yönetici ve öğretmenler karşılıklı olarak

birbirlerine güvenirler. 80 3,85 ,731 Çoğu Zaman

18. Yönetici ve öğretmenler başarılarını karşılıklı

(32)

19. Yönetici ve öğretmenler arasında, formal iletişimin yanında informal iletişim kanalları da açıktır.

80 3,83 ,759 Çoğu Zaman

20. Yönetici ve öğretmenler bilgilerini karşılıklı

olarak paylaşırlar. 80 3,81 ,695 Çoğu Zaman

21. Yönetici ve öğretmenler arasında, dedikoduya izin vermeyen, olumlu bir iletişim ortamı vardır.

80 3,80 ,892 Çoğu Zaman

22. Yönetici ve öğretmenler, eğitim ve okulun

amaçlarını aynı şekilde anlar ve yorumlar. 80 3,78 ,900 Çoğu Zaman 23. Yönetici ve öğretmenler, birbirlerine karşı

eleştiriye açıktırlar. 80 3,54

1,01

8 Çoğu Zaman

24. Yönetici ve öğretmenler, iletişim sırasında kendilerini birbirlerinin yerine koyarak, anlamaya çalışırlar.

80 3,44 ,912 Çoğu Zaman

25. Yönetici ve öğretmenler ders dışı sosyal

içerikli toplantılarda bir araya gelirler. 80 3,44 ,912 Çoğu Zaman

Yönetici ve Öğretmen İletişimi 80 3,92 ,481 Çoğu Zaman

Tablo 4.1’e ayrıntılı bir şekilde incelendiğinde; “Yöneticiler, sözlü ve yazılı mesajları öğretmenlere zamanında ulaştırırlar.” önermesine ( =4,43) ortalama ile “Her zaman” şeklinde en yüksek derecede katılım gösterirken, “Yönetici ve öğretmenler, iletişim sırasında kendilerini birbirlerinin yerine koyarak, anlamaya çalışırlar.” ve “Yönetici ve öğretmenler ders dışı sosyal içerikli toplantılarda bir araya gelirler.” önermelerine ise ( =3,44) ortalama ile “Çoğu zaman” şeklinde en düşük düzeyde katılım göstermişlerdir.

Ersoy (2006) çalışmasında yöneticilerin, sözlü ve yazılı mesajları öğretmenlere ulaştırmayı en yüksek düzeyde katılım olarak bulmuştur. Bu da okul yöneticilerin formal iletişimi etkili bir şekilde kullandıklarını göstermektedir. Ayrıca öğretmenlerin zamanında bilgilendirilmesi okullarda söylenti veya dedikoduların yaşanmasını azaltacağı düşünülebilir.

Ersoy (2006) ve Kelce (2009) yapmış oldukları çalışmalarında “Yönetici ve öğretmenler, iletişim sırasında kendilerini birbirlerinin yerine koyarak, anlamaya çalışırlar.” ve “Yönetici ve öğretmenler ders dışı sosyal içerikli toplantılarda bir araya gelirler.”

(33)

23

önermelerini en düşük katılım düzeyinde olduğunu tespit etmişlerdir. Ersoy’a (2006) göre yönetici ve öğretmenler, iletişim sırasında empati kuramamakta ve yöneticilerin resmi işlere önem vermesi, insan ilişkileri ve iletişim konusuna yeterince ağırlık vermemesine yol açmaktadır.

“Yönetici ve öğretmenler sorunlarını karşılıklı olarak paylaşırlar.” önermesine ( =3,86 ) ortalama ile “Çoğu Zaman”, “Yönetici ve öğretmenler başarılarını karşılıklı olarak paylaşırlar.” önermesine ( =3,84) ortalama ile “Çoğu Zaman”, “Yönetici ve öğretmenler karşılıklı olarak birbirine saygı gösterirler.” önermesine ( =4,11) ortalama ile “Çoğu Zaman”, “ Yöneticiler öğretmenlerle ilişkilerine statü farklılıklarını yansıtmazlar.” önermesine ( =3,88) ortalama ile “Çoğu Zaman”, “Yöneticiler, öğretmenlere emir ve görev verirken öğretmenlerin özelliklerini dikkate alırlar.” önermesine ( =4,23) ortalama ile “Her Zaman”, “Yönetici ve öğretmenler karşılıklı olarak birbirlerine güvenirler.” önermesine ( =3,85) ortalama ile “Çoğu Zaman”, “ Yöneticiler, öğretmenleri ilgilendiren konularda öğretmenlerin görüşlerini alırlar.” önermesine ( =4,10) ortalama ile “Çoğu Zaman”, “Yönetici ve öğretmenler, birbirlerine karsı eleştiriye açıktırlar.” önermesine ( =3,54) ortalama ile “Çoğu Zaman”, “ Yönetici ve öğretmenler aralarındaki siyasi görüş, kültür vb. farklara karsı hoşgörülüdürler.” önermesine ( =3,94) ortalama ile “Çoğu Zaman”, “Yönetici ve öğretmenler, aralarında yüz yüze iletişime önem verirler.” önermesine ( =4,06) ortalama ile “Çoğu Zaman”, “Yönetici ve öğretmenler bilgilerini karşılıklı olarak paylaşırlar.” önermesine ( =3,81) ortalama ile “Çoğu Zaman”, “Yönetici ve öğretmenler özel sorunlarını aralarındaki resmi ilişkilere yansıtmazlar.” önermesine ( =3,93) ortalama ile “Çoğu Zaman”, “Yöneticiler, öğretmenler arasında ayrım yapmazlar (adil davranırlar).” önermesine ( =4,18) ortalama ile “Çoğu Zaman”, “Yönetici ve öğretmenler arasında, dedikoduya izin vermeyen, olumlu bir iletişim ortamı vardır.” önermesine ( =3,80) ortalama ile “Çoğu Zaman”, “Yöneticiler öğretmenleri okulla ilgili alınacak kararlara katarlar.” önermesine ( =3,96) ortalama ile “Çoğu Zaman”, “Yöneticiler okulda öğretmenler arasında sağlıklı bir iletişim ortamı sağlarlar.” önermesine ( =4,04) ortalama ile “Çoğu Zaman”, “Yöneticiler öğretmenler arasında dayanışmayı teşvik ederler.” önermesine ( =4,08) ortalama ile “Çoğu Zaman”, “ Yönetici ve öğretmenler arasında, formal iletişimin yanında informal iletişim kanalları da açıktır.” önermesine ( =3,83) ortalama ile “Çoğu Zaman”, “ Yönetici ve öğretmenler, aralarında yakın ilişki sürdürme konusunda isten bir çaba gösterirler.” önermesine ( =3,86) ortalama ile “Çoğu Zaman”, “Yönetici ve öğretmenler, eğitim ve okulun amaçlarını aynı şekilde

(34)

anlar ve yorumlar.” önermesine ( =3,78) ortalama ile “Çoğu Zaman”, “Yönetici ve öğretmenler birbirlerinin olumlu davranışlarını öne çıkarmaya çalışırlar.” önermesine ( =4,10) ortalama ile “Çoğu Zaman”, “Yönetici ve öğretmenler aralarındaki iletişimde iyi birer dinleyicidirler.” önermesine ( =4,00) ortalama ile “Çoğu Zaman” düzeyinde katılımın olduğu görülmüştür.

Genel ortalamanın ise ( =3,92) ortalama ile “Çoğu Zaman” düzeyinde olduğu görülmüştür. Dolayısıyla yöneticilerin öğretmenlerle iletişim algılarının “Çoğu zaman” düzeyinde olduğu ve olumlu düşündükleri sonucuna ulaşılmıştır.

Söz konusu bulgu ülkemizde yapılan okullardaki iletişim sorunlarıyla ilgili araştırmalar ile uyumluluk gösterdiği söylenebilir. Ersoy (2006) ve Kelce (2009) yapmış oldukları çalışmalarda; yöneticiler, öğretmenlerle ilişkilerini yansıtan tüm ifadeleri öğretmenlerden daha olumlu görüş belirtmişlerdir. Öğretmenler ise genelde bir çok ifadeye düşük düzeyde katılım göstererek, yöneticilerle aralarındaki iletişimi yeterli ve etkili olmadığını belirtmişlerdir (Ersoy, 2006, s. 91).

4.1.2. İkinci Alt Probleme İlişkin Bulgular

Araştırmanın ikinci alt problemi “Ortaokullarda çalışan okul yöneticilerinin öğretmenlerle yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin görüşleri; a. Cinsiyet, b. Eğitim Düzeyi, c. Kıdem, d. Branşlarına göre değişmekte midir?” biçiminde belirlenmiştir. Bu alt probleme cevap verebilmek amacıyla toplanan veriler analiz edilerek aşağıda tablolarla gösterilen bulgular elde edilmiştir.

Tablo 4.2.

Ortaokullarda Çalışan Okul Yöneticilerinin Öğretmenlerle Yaşanan İletişim Sorunlarına İlişkin Görüşlerinin Cinsiyet Değişkenine Göre Analizi

Değişken Kategori n Ss t p

Cinsiyet Kadın 11 4,0691 ,51040 1,094 0,277*

Erkek 69 3,8986 ,47540

*p>,05

Tablo 4.2’ye bakıldığında yapılan Bağımsız Örneklem T- Testi sonucuna göre eğitim yöneticilerinin öğretmenlerle yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin görüşlerinin cinsiyet değişkenine göre farklılık göstermediği tespit edilmiştir. Dolayısıyla eğitim yöneticilerinin cinsiyeti ne olursa olsun öğretmenlerle yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin

(35)

25

algılarının aynı/benzer olduğu söylenebilir (t=1,094; p>,05). Ersoy (2006), Kelce (2009) ve Sancar’ın (2010) çalışmalarında da cinsiyet değişkenine göre yönetici ve öğretmenler arasındaki iletişim sorunlarına ilişkin olarak belirtilen tüm görüşler arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunamamıştır.

Tablo 4.3.

Ortaokullarda Çalışan Okul Yöneticilerinin Öğretmenlerle Yaşanan İletişim Sorunlarına İlişkin Görüşlerinin Eğitim Düzeyi Değişkenine Göre Karşılaştırması

Öğrenim Durumu Sıra Toplamı Sd Sıra Ort. F p Fark

Guruplar arası 2,105 2 1,053 5,021 ,009* 1-3; 2-3

Gurup içi 16,144 77 ,210

Toplam 18,249 79

*p< ,05 1: Ön Lisans 2: Lisans 3: Lisansüstü

Tablo 4.3’e dikkatle incelendiğinde yapılan One Way Anova Testi ile Analizi sonucuna göre eğitim yöneticilerinin öğretmenlerle yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin algılarının eğitim düzeyi değişkenine göre farklılık gösterdiği görülmektedir (F=5,021; p<,05).

Dolayısıyla bu farkın hangi gruplar arasında olduğunu tespit etmek amacıyla Post Hoc Scheffe gerçekleştirildiğinde eğitim yöneticilerinin öğretmenlerle yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin en az katılım düzeyi lisansüstü mezunlarına ait olduğu ( Xy=3,29) ve bunu ön lisans mezunlarının takip ettiği (Xö=3,89) ve en yüksek katılım düzeyinin ise lisans mezunlarına ait olduğu görülmüştür ( Xl=3,96). Ayrıca ön lisans mezunlarıyla lisansüstü mezunlarının ve lisans mezunlarıyla lisansüstü mezunlarının algılarının farklı olduğu görülmüştür. Buna göre, lisans ve ön lisans mezunu yöneticilerin, lisansüstü mezunlarına oranla daha iyi iletişim kurdukları söylenebilir. İl merkezindeki okul yöneticilerinin çoğunluğunun 15 yılın üzerinde kıdeme sahip, lisans mezunu olmaları ile söz konusu okullardaki öğretmenlerin de kıdemlerinin yüksek ve lisans mezunu olmalarının etkisi olduğu ifade edilebilir. Lisansüstü mezunu yöneticilerin kıdemleri daha düşük ve yönetmelikleri, okul kurallarını uygulamada daha hassas davranmaları öğretmenler ile kurulan iletişimde sorunlar yaşamalarına yol açtığı söylenebilir.

(36)

Tablo 4.4.

Ortaokullarda Çalışan Okul Yöneticilerinin Öğretmenlerle Yaşanan İletişim Sorunlarına İlişkin Görüşlerinin Kıdem Değişkenine Göre Karşılaştırması

Kıdem Durumu Sıra Toplamı Sd Sıra Ort. F p Fark

Guruplar arası ,133 2 ,067 ,284 ,754*

Gurup içi 18,116 77 ,235

Toplam 18,249 79

* p> ,05 1. 0-15 Yıl 2. 16-25 Yıl 3. 26 Yıl ve üstü

Tablo 4.4’e dikkatle incelendiğinde yapılan One Way Anova Testi ile Analizi sonucuna göre eğitim yöneticilerinin öğretmenlerle yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin algılarının kıdem değişkenine göre farklılık göstermediği söylenebilir (F=0,284; p>,05).Buradan hareketle eğitim yöneticilerinin kıdemi ne olursa olsun eğitim yöneticilerinin öğretmenlerle yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin algılarının aynı/benzer olduğu söylenebilir. Dolayısıyla kıdem değişkeninin eğitim yöneticilerinin öğretmenlerle yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin algılarında herhangi bir farklılık oluşturmadığı söylenebilir.

Kelce’ye (2009) göre kıdem seviyesi anlamlı bir fark yaratmamaktadır. Benzer sonuç Ersoy (2006) tarafından yapılan araştırma içinde geçerlidir. Ersoy (2006) tarafından yapılan araştırmada, yönetici ve öğretmen arasındaki iletişimi yansıtan ifadelere genelde hizmet süreleri 1-3 yıl ile 8-11 yıl arası olan yönetici ve öğretmenlerin katılım düzeyleri göreceli olarak daha yüksek çıkmıştır.

Tablo 4.5.

Ortaokullarda Çalışan Okul Yöneticilerinin Öğretmenlerle Yaşanan İletişim Sorunlarına İlişkin Görüşlerinin Branş Değişkenine Göre Karşılaştırması

Kıdem Durumu Sıra Toplamı Sd Sıra Ort. F p Fark

Guruplar arası ,245 6 ,041 ,166 ,985*

Gurup içi 18,004 73 ,247

Toplam 18,249 79

* p> ,05 1.Görsel Sanatlar 2. Tek. Tas 3.Fen ve Tek.

4. Matematik 5.İngilizce 6.Beden Eğitimi

7. Rehberlik 8. Türkçe 9.Din Kültürü ve A.B.

(37)

27

Tablo 4.5’e bakıldığında yapılan One Way Anova Testi ile Analizi sonucuna göre eğitim yöneticilerinin öğretmenlerle yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin algılarının branş değişkenine göre farklılık göstermediği söylenebilir (F=0,166; p>,05). Buradan hareketle eğitim yöneticilerinin branşı ne olursa olsun eğitim yöneticilerinin öğretmenlerle yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin algılarının aynı/benzer olduğu söylenebilir. Dolayısıyla branş değişkeninin eğitim yöneticilerinin öğretmenlerle yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin algılarında herhangi bir farklılık oluşturmadığı söylenebilir.

(38)

28

TARTIŞMA, SONUÇ ve ÖNERİLER

5.1. Tartışma ve Sonuç

Denizli ili Merkezefendi ilçesinde ortaokullarda çalışan okul yöneticileri ile öğretmenler arasında yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin yönetici algılarının incelendiği bu çalışmada;

 Katılımcıların çoğunluğunun erkek olduğu, branş olarak Türkçe, Din Kültürü Ahlak Bilgisi ve Sosyal Bilgiler branşında olduğu, 16 yıl ve üzerinde kıdeme sahip oldukları, lisans mezunu olduğu görülmüştür.

 Araştırmaya katılan yöneticilerin öğretmenlerle iletişim algılarının “Çoğu zaman” düzeyinde olduğu ve olumlu düşündükleri yargısına ulaşılmıştır. Ersoy (2006) ve Kelce (2009) öğretmenlerin de görüşlerinin alındığı çalışmalarında; yöneticiler, öğretmenlerle ilişkilerini yansıtan tüm ifadeleri öğretmenlerden daha olumlu görüş belirtmiş, öğretmenler ise genelde bir çok ifadeye düşük düzeyde katılım gösterdiklerini ifade etmişlerdir. Buradan hareketle yöneticilerin, öğretmenler ile etkili iletişim kurdukları düşüncesine sahip oldukları görülmüştür. Ayrıca yöneticilerin iletişim sorunlarından daha az etkilendikleri de söylenebilir.

 Yöneticiler en yüksek katılımı “Yöneticiler, sözlü ve yazılı mesajları öğretmenlere zamanında ulaştırırlar.” önermesine göstermiştir. Yöneticilerin formal iletişime önem verdikleri ortaya çıkmaktadır. Öğretmenlerin zamanında bilgilendirilmeleri örgütsel bağlılığın artmasına, örgüt kültürünün oluşmasına katkı sağladığı ifade edilebilinir.

 “Yönetici ve öğretmenler, iletişim sırasında kendilerini birbirlerinin yerine koyarak, anlamaya çalışırlar.” ve “Yönetici ve öğretmenler ders dışı sosyal içerikli toplantılarda bir araya gelirler.” önermelerine yöneticiler en düşük düzeyde katılım gösterdikleri tespit edilmiştir. Yöneticilerin her zaman öğretmenler ile iletişimlerimde empati kuramadıkları ve gezi, sportif faaliyetler, konferans gibi etkinlikleri gerçekleştiremedikleri görülmektedir.

 Ortaokullarda çalışan okul yöneticilerinin öğretmenlerle yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin algılarının cinsiyet değişkenine göre farklılık göstermediği belirlenmiştir. Okul yöneticilerin çoğunluğunun erkeklerden oluştuğu ancak bu durumun öğretmenlerle yaşanan iletişim sorunlarına ilişkin algılarda bir farklılık ortaya çıkarmadığı tespit edilmiştir.

Referanslar

Benzer Belgeler

So, a total of six sheets (one for each editor) containing 180atom trees for each criterion are maintained. Further investigation is carried out based on these maintained records

Tablo 4.2.17’ye göre; sekiz yıllık zorunlu eğitime geçilmesiyle uygulanmaya başlayan İngilizce dersinin 4.sınıftan itibaren uygulanışında problem olduğunu düşünen

Araştırmacılar analizler sonucunda okul yöneticileri ile öğretmenler arasındaki iletişimin nasıl olması gerektiğiyle ilgili olarak; iletişim karşılıklı

➢ Fazla kilolu çocuk ve ergenlerin arkadaşları tarafından daha az seçildiği, daha az sevildiği, daha fazla reddedildiği ve daha fazla sosyal izolasyona uğradıkları

2006年的時代雜誌(Time Magazine)所選出來的年度風雲人物(Person of the

維持理想體重:體重過重或肥胖的病患﹐減輕體重應是首要目標﹐通常減輕 5~10%

Okul müdürlerinin ortalamaları okul örgütünü geliştirme kapasitesi ( = 4.60) ve okul paydaş sorumluluğu ( = 4.52) en yüksek iken, müdür yardımcılarının ortalamaları

Saracaloğlu ve diğerlerinin (2009) “Ortaöğretim Sosyal alanlar öğretmenliği tezsiz yüksek lisans öğrencilerinin öğretmenlik mesleğine yönelik yeterlikleri,