• Sonuç bulunamadı

Lozan Konferansı'nda Nüfus Tartışmaları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Lozan Konferansı'nda Nüfus Tartışmaları"

Copied!
32
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

LOZAN KONFERANSPNDA NÜFUS TARTI~MALARI

MÜMTAZ PEKER

Cumhuriyet yönetiminin, e~itim kurumu arac~l~~~~ ile genç ku~aklara baz~~ ~eyleri iyi ö~retti~i gözlemlenmektedir. Bunlardan ilki Sevr Antla~mas~'mn ulusun yok ol~~~~ belgesi, Lozan Antla~mas~'mn ise kurtulu~~ ve yeniden yap~lanma belgesi oldt~~udur. Ne var ki, her iki anda~maya taraf ülkelerin konferans dönemi ve öncesindeki tutumlar~, davran~~lar~~ konu-sunda genç ku~aklara yeterli bilginin akta~~ld~~~n~~ söylemek güçtür. Öte yan-dan her iki antla~man~ n arka plan~ndaki olaylar üzerine taraflar~n gelecekte yapabilece~i tart~~malar, takmacaklar~~ tutundar üzerine tarihi belgelere da-yal~~ bilgi üretimi de yeterince yap~lmam~~t~r. Bunun günümüzdeki çarp~c~~ örne~i nüfus konusu üzerine yap~lan tart~~malarda görülmektedir.

Günümüzde tart~~man~ n geldi~i nokta iki aç~dan önemlidir: i. Lozan Antla~mas~~ öncesinde on y~l~~ a~an uzun sava~~ döneminde devletlerin, etnik gruplar~n uygulad~klar~~ tarihsel kökleri olal~~ davran~~lar~n~n ve bunlar~n sonuçlar~n~n bir kenara aul~nas~d~r. Tart~~malar bunlar yok kabul edilerek sürdürülmektedir. Bu süreçte Türkiye Cumhuriyeti'nden ise 1915'te Os-manl~~ Ermenilerinden bir bölümünün, ordunun sava~u~~~ bölge gerisinden imparatorlu~un ba~ka bir bölgesine zorunlu göçü (tehciri) esnas~nda kar~~la~t~klar~~ olaylar~~ "bir etnik nüfusun yok edilmesi" ya da "soyk~r~m" ola-rak kabul etmesi ve bundan özür dilemesi istenmektedir. ii. Yüksek do~urganl~k ve ölümlülük h~zlar~n~n egemen oldu~u bir dönemdeki nüfusu; temel kaynaklardaki verilerden uzakla~urarak, farkl~~ kaynaklara gönderme yaparak, nüfus büyüklülderi ve nüfus art~~~ h~z~~ dikkate al~ nmadan tart~~ma e~ilimi öne gkar~lmaktad~r. Böylece ilk nedende sözkonusu edilen soyk~r~m iddias~n~n geçerlili~ine dayanak aranmaktad~r.

Nüfus bilim tarihinde bilinen ilk örnekler ise çok aç~k ve çarp~c~d~r: Bat~da özellikle Kuzey ülkeleri nüfus dinamiklerine ili~kin kilise kay~ tlar~~ güvenilir kabul edil~nektedir. Kaynak gösterilen ki~i Thomas R. Malthus'tur. T.R. Malthus "Nüfus ilkesi üzerine"' adl~~ çal~~mas~nda özellikle kilise kay~ tlar~ndan yararlanmaktad~r. Çal~~mada papaz yard~mc~lar~~ taraf~ndan

(2)

1016 MÜMTAZ PEKER

topland~~~~ belirtilen evlenme, do~um, vaftiz ve ölü gömme olaylar~ na ili~kin köy, kasaba ve kent yerle~melerine ili~kin bilgilerden nüfusun büyümesi ve ikiye katlatima biçi~nleri hesaplanmaktad~r. Öte yandan H~ristiyan cemaattan toplanan vergilerin fakirlere da~~ulmas~ nda kilise yönetimi bu kay~tlar~~ temel almaktad~r.

Avrupa'da 1600-1700 döneminde nüfus dinamiklerine ili~kin tutulan ki-lise kay~tlar~ n~n bu kez devlet örgütleri taraf~ndan; sa~l~k e~itim, askeri ve vergi amaçl~~ tutulmaya ba~land~~~~ görülmektedir2. Uzun y~llara ili~kin bu kay~ t bilgileri daha sonraki dönemde hem devletler hem de bilim çevreleri taraf~ ndan temel kaynak gösterilmektedir. Nüfus bilimde nerede ise ba~lang~ç noktas~~ olarak kabul edilen bu verilerden üretilen kuramsal görü~lerin (demograf~k geçi~~ kuram~ ), kavramlarm (nüfusun ikiye katlan-mas~), kabullenmelerin (günümüzde yeterli bilgi olmad~~~~ zaman do~u~taki kad~ n erkek oran~~ 105 olarak yada 100 kad~na kar~~~ 105 erke~in do~du~u varsay~l~r) belli bir dönem ve etnik gruplar için terk edilmesi, bu konuda farkl~~ verile~in öne sürülmesi çok anlaml~d~r.

Feodal dönem boyunca K~ ta Avrupa's~ nda krall~ k ve imparatorluklar~n ülke ad~~ öne ç~ kar~larak adland~r~lmas~~ temel olgu olarak görülmektedir. Hanedan ad~~ burada önemli de~ildir. Tüm imparatorluklar ve krall~klar ülke ad~n~~ ta~~maktad~ r. Bu ba~lamda Bat~l~~ bak~~, Osmanl~~ imparatorlu~u yerine Türkler ve di~er etnik gruplar~~ öne ç~ karan bir söylem geli~tirmi~tir. Bat~l~~ dü~ünür ve devlet adamlar~~ dü~üncelerini bu anlay~~~ üze~ine temellendir-mektedir. Bu tür bir anlay~~~ ve davran~~~n yal~n örneklerini I. Dünya Sava~~~ öncesinde görmek olas~d~r. Sava~~ sonrasmdaki Sevr görü~melerinde ~ngiltere önderli~indeki devletlerin Osmanl~~ imparatorlu~u delegelerine söylemi çok aç~kt~ r. "Biz, sizin ülkenizin do~usunda Ermeni, bat~s~nda Rum devleti ku-rulmas~~ için l~arbten önce bunlara söz verdik. Bat~'da oldu~u gibi bunlar~~ da etnik temelde gerçekle~tirmek istiyoruz."

Bat~n~n benzer tutumu Lozan Konferans~'nda da görülmektedir. Ne var ki bu görü~melere getirdikleri nüfus verilen i yukarda belirtti~im "kilise - dev-let" ikilisi içindeki temel anlay~~la uyu~mamaktad~ r. Dahas~~ Müttefiklerin gizli sava~~ sözle~melerinde, Türkiye'yi kendi ç~kar bölgelerine ay~rmay~, Er-meni ve Rum nüfusa ili~kin sahte istatistikler düzenleyerek büyük toprak

2 Louis Henry, "Historical Demography" Population and Social Change Edited by D.V.

(3)

LOZAN KONFERANSI'NDA NÜFUS TARTI~MALARI 1017 vermeyi tasarlad~ klar~~ ~ngiliz belgelerinde görülmektedir'. Bu uzla~~~ do~rultusunda Osmanl~~ liman kentlerinde ekonomik hayata egemen olan iki etnik grubun (Rum ve Ermeni) seçkinliklerinin ayr~ l~ kç~~ ve devlet kurma amaçl~~ örgütlenmeleri hemen ba~lam~~t~ r. Örne~in ~zmir'in Yunanl~lar ta-raf~ ndan i~gal edildi~i ilk günlerde "kendi anavatanlar~~ Ermenistan'~~ kurmak, aya~a kald~rmak" amaçl~~ 27 ticaret kolundan 193 Ermeni zenaatkar taraf~ndan ~zmir'de Genel Birlik olu~turulmu~turl

Bu denemenin amac~, Lozan'da yap~lan nüfus tart~~malar~ n~~ kabaca özetlemek ve Türkiye'nin tezlerinin dayand~~~~ nüfus verilerinin kayna~~~ olan Osmanl~~ Devleti istatistik Umumi idaresi bulgulan ile Müttefiklerin verile-rini taru~makur. Bu tür bir kar~~la~t~rma zaman boyutunda yap~ l~rken nüfus bilimin geli~tirdi~i baz~~ kuramlara gönderme yap~larak konferansa sunulan verilerin geçerli~i kabaca sorgulanacak ve bir yarg~ya var~lacakt~r.

Lozar~'dalti Tart~~malar: Türk heyeti Lozan Konferans~ 'na gitme

haz~rl~~~~ içinde iken Bakanlar Kurulu burada izlenecek stratejiyi kabaca be-lirlemi~tir. Nüfus aç~s~ndan ilgimizi çeken noktalar ~unlard~r:

-Do~u s~ n~r~: Ermeni Yurdu sözkonusu olamaz. Olursa görü~meler kesi-lecektir.

-~rak s~n~r~~ : Süleymaniye, Kerkük ve Musul livalarm~~ kapsayacak biçimde çizilecektir.

-Adalar: Duruma göre dawarulacak, k~yalar~ m~za pek yak~n olan adalar ülkemize kaulacakur.

-Az~nl~klar: Temel olan nüfus mübadelesidir.

Türk Hükümeti kapitülasyonlar ve topraklar~ nda Er~neni yurdu kurul-mas~~ konular~nda sava~~~ göze alabilecek kadar kesin kararl~d~r. Lozan'da, Türkiye'den "Er~neni Yurdu" için toprak istenirse, Anadolu'dan toprak ko-panlmaya kallu~~l~rsa, görü~meler derhal kesilecektir. Ankara'dan yeni tali-

3 G. Jaeschke, Kurtulu~~ Sava~~~ ile ilgili ~ngiliz Belgeleri C:1, s:105, Tarih-Kültür Dizisi, ~stanbul, 2001.

"I Uluslar aras~~ Amerikan Koleji Ara~t~rma Komitesi, Izmir'de Baz~~ Sosyal Ko~ullar Hakk~nda Bir Ara~t~rma, ~zmir, 1921, s:23-24. Çeviren: A. Candemir, Izmir Büyük~ehir Belediyesi Kent Kitapl~~~~ ~zmir, 2000.

(4)

1018 MÜMTAZ PEKER

mat istemeye bile gerek görülmeyecektir. Heyet ba~kan~~ ~smet Pa~a bu ko-nuda hükümete dan~~~nadan görü~meleri kesmeye yetkili k~l~nm~~t~r'.

20 Kas~m 1922 günü ba~layan Lozan Konferans~~ 24 Temmuz 1923'te imzalanan Bar~~~ Antla~mas~~ ile sonlanm~~t~r. Lozan Konferans~'nda nüfus tart~~malar~~ a~a~~daki konularda yap~lm~~t~r.

-Yunan ve Türk halklar~n~n mübadelesi, sivil rehineler ile sava~~ tutsak-lar~n~n de~i~imi.

-Türkiye s~n~rlar~~ içinde "Ermeni Yurdu" kurulmas~. -Trakya s~n~r~n~n ve s~n~r çizgisindeki nüfusun saptanmas~.

-Süleymaniye, Kerkük ve Musul livalanndaki nüfusun etnik yap~s~. Günümüze yans~malar' ve etkileri aç~s~ndan ilk iki tart~~ma bu deneme içinde yer almaktad~r. Di~er iki konu hakk~ nda taraflar~n sunduklar~~ nüfus bilgileri çok farkl~d~r. Türk heyeti tarihi kökleri ve yönetim gelene~i olan Osmanl~~ ~mparatorlu~u'nun 1906 ve 1914 tarihli verilenni sunarken, ~ngiliz ve Yunan heyetleri kayna~~~ farkl~~ verilen toplant~ya getirmi~lerdir. Özellikle Osmanl~~ ve ~ngiliz verilen aras~nda nüfus bilim kuram~~ aç~s~nda~~~ aç~klanarnayacak farkl~l~klar görülmektedir. Buna kar~~l~k Osmanl~~ ve Yunan verilen aras~nda konferans s~ras~nda da belirtildi~i gibi çok büyük farkl~l~k yoktur. Bir noktada Yunan heyeti, Osmanl~~ ~mparatorlu~u'nun 1914 verile-rini kendilerine göre baz~~ düzeltmeler yaparak toplant~ya sunmu~tur.

Yunan ve Türk HaRdarnun Mûbadelesi, Sivil Rehineler ile Sava~~ Tutsak-lar~n~n De~i~imi: Lozan Konferans~'nda nüfus konusu aç~s~ndan öncelikli

sorun Türk ve Yunan sava~~ tutsaklan ile her iki ülkede ya~ayan farkl~~ etnik gruptaki nüfus de~i~imidir. Sorun ilk olarak 1 Aral~k 1922 Cuma °turu-munda tart~~~lmaya ba~lanm~~t~r.

Yukar~daki tarih için da~~t~lan çal~~ma program~nda olmamas~na kar~~n Lord Curzon (~ngiltere) sava~~ tutsaklar~~ yan~~ s~ra geciktirilmeyecek bir so-runu (nüfus mübadelesi) tart~~mak üzere komisyon toplant~s~n~~ açm~~t~r. Böyle bir uygulamaya yaln~zca ~smet Pa~a "önceden bildirilmi~~ resmi gündemde bulunmayan bir konunun oturum program~na al~nm~~~ oldu~unu görmekle hayret etti~ini" belirtmi~tir. Öteki temsilciler, L. Curzon'un prog-

5 Bilal ~im~ir, (Yapma haz~rlayan), Lozan Telgraflan, Cilt Il, s:XI, Türk Tarih Kurumu

(5)

LOZAN KONFEFIANSINDA NÜFUS TARTI~M.ALAR1 1019

ram de~i~ikli~ine hiç ses ç~ karmanu~lard~ r. Dahas~~ L. Curzon program de~i~ikli~i yan~~ s~ra nüfus mübadelesi konusunda daha önce deneyimi olan Dr. Nansen'e Müttefik Devletlerin, Milletler Cemiyeti arac~l~~~~ ile haz~ rlatt~~~~ raporu oturumda taraflara sunaca~~n~~ belirtmi~tir".

L. Curzon'un aç~klamalar~ na göre Dr. Nansen, Türk ve Yunanl~~ yetkililer ile görü~mü~tür. Ancak gerek Türk heyetinin aç~ klamalar~~ gerekse di~er aç~ klamalardan anla~~ld~~~~ kadar~~ ile Dr. Nansen incelemelerini ~stanbul Hükümeti ile s~ n~ rl~~ tutmu~tur. Ankara Hükümeti ile resmi düzeyde görü~meleri olmam~~ur.

Dr. Nansen ko~nisyona sundu~u raporunda nüfus mübadelesinin gerek-lili~ini a~a~~daki nedenlere dayand~ rmaktad~ r: i. Büyük ölçüde emik yer de~i~tirmelerin yaraum~~ oldu~u a~~ r ekonomik sorunlara h~zl~~ ve etkin çözüm getirilmelidir. ii. Mübadele ilgili ülkelerin yarar~ na oldu~u kadar, Av-rupa bar~~~ na katk~s~~ bak~ m~ ndan da çok istenmeye de~er bir ~ey oldu~u kan~s~~ Konferansa kat~lan tüm devlet heyederinde olu~mu~tur. iii. Nüfus mübadelesi ne kadar iyi yürütülürse yüriltülsün, iki taraftan da mübadele konusu olacaklarm pek ço~una kaç~n~lmaz büyük ac~lar yüldeyecektir. On-lar~n çok büyük ölçekte yoksulla~masma yol açacakur. Fedakarl~ klar ne kadar büyük olursa olsun, milbadele yap~lmad~~~~ zaman, ayn~~ halklar~n gelecekte katlanacaklar~~ ac~lar ise daha çok olacakt~r.

Dr. Nansen bunlara ek olarak, mübadelenin gönüllü - zorunlu olmas~, s~ n~ rlar~~ ve bunu uygulayacak kurulu~un belirlenmesi için taraflar~ n alt ko-misyonda çal~~ma yapmas~n~~ önermi~tir.

Konferansta sava~~ tutsaklar~~ ve mübadeleye konu olacak nüfus verileni üzerine önemli tart~~malar yap~ lm~~t~r. Türk Heyeti sava~~ tutsaklar~~ konu-sunda ayr~nt~l~~ bilgi verirken, mübadele edilecek nüfus üzerinde de~i~en ko~ullardan ötürü güvenilir nüfus verilen i olmad~~~n~~ savunmu~tur. Buna kar~~l~k L. Curzon uzun süren sava~lar öncesine ili~kin nüfus yenilerini gündeme getirmi~tir. Verinin kayna~~~ ise L. C~~rzon'un belirtti~ine göre ABD istatisnkleridir. ~leri sürülen sava göre 1914'te Küçük Asya'da say~lar~~ 1.600.000 olal~~ Rum nüfus bulunmaktad~ r. Osmanl~~ uyruklu Rum nüfus içinden sürülmü~, kaçm~~, ölmü~~ ve kay~ plar d~~~ nda halen Küçük Asya'da

6 Seha Meray, (Çeviren ve yay~ na haz~ rlayan), Lozan Bar~~~ Konferans~, Tutanaklar, Belgeler, Yap~~ Kredi Yay~nlar~, Istanbul, 1981.

(6)

1020 mümTAz PEKER

500.000 ki~inin kald~~~n~, kendileriyle ilgilenilmesi gerekenlerin bunlar oldu~unu vurgulam~~ur7.

L. Curzon, ~stanbul'da ya~ayan Rum nüfus konusunda ise ~u bilgileri ak-tarmaktad~r: "1914 y~l~nda ~stanbul'da ya~ayan Rum nüfus 300.000 do-lay~ndad~r. Bu y~llardaki göçlerden ötürü Rum nüfus artm~~~ ve halen

~stanbul'da ya~ayan Rum nüfus 400.000'e ula~m~~ t~ r". ~stanbul'da ya~ayan

Rum nüfusun mübadele d~~~~ tutulmas~n~~ isteyen L. Curzon'un gerekçesi

~udur: Böylesi bir göçün ekonomik ve endüstriyel bak~mdan Türkiye için

büyük bir kay~p olaca~~~ ortadad~r. Rum nüfusun ~stanbul'un varl~~~~ için ha-yati bir rol oynad~~~n~~ belirten L. Curzon, e~er antla~ma bunlar~~ içerirse,

~stanbul'un etkisini, varl~~~n~~ ve ticaretini yitirece~ini saw~nmu~tur.

L. Curzon mübadele içinde dü~ünmedi~i Do~u Trakya'daki Rum nüfus için ise, "sava~~ ko~ullar~ndan ötürü her türlü varl~~~n~~ b~rakarak ~imdiden Yunanistan'a göç edenlerin say~s~~ 320.000 civar~ndad~r" ~eklinde bilgi vermi~tir. L. Curzon'un Lozan'daki iddialar~na göre Osmanl~~

~mparatorlu~u'ndaki Rum nüfus ne kadard~r? Yukardaki aç~klamalara göre

Küçük Asya'da (1.600.000) ~stanbul'da (300.000) ve Do~u Trakya'da (320.000) olmak üzere büyük sava~~ öncesi dönemde Osmanl~~

~mparatorlu~u'nda kabaca 2.220.000 civar~nda Rumun ya~amakta oldu~unu

L. Curzon heyet üyelerinin bilgisine sunmu~tur.

Yunanistan'da ya~ayan ve mübadele edilecek Müslüman nüfus ise ne ka-dard~r? L. Curzon Yunanistan'da ya~ayan Türk nüfusu ikiye ay~rmakta ve ilk grubu mübadele d~~~~ tutmaktad~r. Mübadele d~~~~ tutulacak bu grup Bat~~ Trakya'da ya~ayan ve say~lar~~ 1914 verilerine göre 124.000 civar~nda olan Müslümanlard~r. L. Curzon Bat~~ Trakya'da ya~ayan Müslüman Türkler hakk~nda bu kez nedense ABD istatistiklerini de~il, güvenilir oldu~unu söyledi~i Yunanistan verilerini kullanmaktad~r. Ayr~ca bir bilgisini daha aç~klayarak, Yunanistan'~n bunlar~~ s~n~r d~~~~ etmeyece~ini bildi~ini söylemektedir. ~kinci grubu ise mübadele edilecek nüfus olu~turmaktad~r. Yunanistan'~n de~i~ik yerle~melerinde ya~ayan Yunan uyruklu bu grubun nüfusunu L. Curzon 360.000 olarak belirtmektedir. ~lk günkü tart~~malara resmi programda olmad~~~~ için Türk Heyeti nüfus konusunda veri sun-mam~~t~r. Ancak L. Curzon'un Osmanl~~ ~mparatorlu~u'nda ya~ad~~~n~~ sa-vundu~u Rum nüfusun abart~l~~ oldu~unu ~smet Pa~a aç~kça vurgulam~~ur.

(7)

LOZAN KONFEFtANSFNDA NÜFUS TARTI~MALARI 1021

Komisyon; sava~~ tutsaklan ve rehinelerin geri verilmesini içine almak üzere, Yunanistan ile Türkiye aras~nda nüfus mübadelesi sorununun alt ko-~nisyonda incelenmesine, Dr. Nansen'in de burada dinlen~nesine karar vermi~tir'.

M. Montagna (~talya) ba~kanl~~~ ndaki alt komisyona aktar~lan sorunlar burada yo~un biçiminde taru~~lm~~ur. Tart~~malar a~a~~daki ana ba~l~klarda olmak üzere yap~lm~~t~ r. a. Sivil rehinelerin geri verilmesi. b. Sava~~ tutsak-lann~n de~i~imi, c. Nüfus mübadelesi.

Bunlardan ilk iki sorun üzerinde taraflar hemen uzla~m~~t~ r. Ancak üçüncü sorun üzerinde çetin tart~~malar yap~lm~~t~r. Tart~~~lan konular ka-baca ~u ~ekilde özetlenebilir. i. Mübadele zorunlu mu yoksa gönüllü ~nü ola-cakt~r. Delegeler gönüllülük ilkesini benimsemelerine kar~~n dan~~man Dr. Nansen'in zorunlu mübadele konusundaki görü~lerinde ~srar etmesi sonucu mübadelenin zorunlu olmas~~ kabul edilmi~tir. ii. Mübadelenin nerelerdeki nüfusu kapsayaca~~~ konusunda özellikle Türk Heyeti ~stanbul do~umlu ve burada ya~ayanlar konusunda önemli sak~ncalar~~ ileri sürmü~tür. Türk He-yeti, Istanbul'da Rum nüfus b~ralunan~ n imkans~z oldu~unu, onlar~ n yerine Yunanistan'dan gelecek Müslüman halk~n bir k~sm~n~~ burada yerle~tirmek is-tedi~ini belirtmi~tir. Buna kar~~l~ k Yunan Heyeti kendi verilerine dayanarak Yunanistan'a s~~~nmak üzere bir milyona (L. Curzon bir önceki toplant~da bunlar~n say~s~n~~ 600.000 - 900.000 aras~ nda oldu~unu belirtmi~tir) yak~n Anadolu göçmeninin geldi~ini belirterek, Istanbul'dan gelecek Rumlar~n kabul edilmeyece~ini belirtmi~tir". Sonuçta taraflar "~stanbulluluk üzerine yeni bir içerikte anla~maya varm~~ur. Istanbul'daki Rum nüfus belli tarih ve s~n~rlar içinde olmak ko~ulu ile mübadele d~~~~ tutulmu~tur.

Mübadeleye konu Müslüman nüfusun ya~ad~~~~ yerle~melerde din içerikli bir örgütlenmesi yoktur. Buna kar~~l~ k Rum nüfusun Istanbul'da kökü uzun y~llara dayanan "Evrensel" Patriklik kurumu vard~ r '°. Türk Heyeti bu kurumun da mübadele ile birlikte Istanbul'dan ayr~lmas~n~~ istemektedir. Bu görü~e Yunanistan'~ n yan~~ s~ ra öteki devlet temsilcileri de kar~~~ ç~km~~lard~r. Kar~~~ ç~k~~~ n dinsel temelli sannunas~~ ~öyledir. "Evrensel" Pat-riklik, Istanbul'u b~rak~p gitmek zorunda kal~rsa, Rum Ortodoks toplulu~u

8 Seha Meray, a.g.e., Birinci Tak~m, Cilt. 1, Kitap 1, s.129.

9 Seha Meray a.g.e. Birinci Tak~m Cilt 1, Kitap 1. s. 336.

I° Fener Patrikhanesinin evrensellik iddias~~ Türkiye taraf~ndan hiçbir zaman kabul edil- memi~tir.

(8)

1022 MÜMTAZ PEKER

ruhani ba~~n~~ yitirmi~~ olacakt~r. Böyle bir durum dinin asl~ ndan ayr~lmas~~ ve ki~inin aforoz edilmesi için yeterli nedeni olu~turacakur. Konferansa kat~lan heyetler yan~~ s~ra gözlemci H~ ristiyan kökenli devlet heyetleri de bu savun-may~~ benimsemi~~ ve desteklemi~tir. Sonuçta "Evrensel" Patriklik'in ~stanbul'da kalmas~n~~ Türk Heyeti kabul etmi~tir.

23 Ocak 1923 tarihinde TBMM Hükümeti ile Yunan Hükümeti iki halk~n mübadelesine ili~kin sözle~meyi imzalam~~t~ r. 19 maddeden olu~an sözle~meye göre mübadele zorunlu olacakt~r. Mübadele i~le~nlerine 1 May~s 1923 tarihinde ba~lanacakur. ~stanbul'da oturan Rumlar ile Bat~~ Trakya'da oturan Türkler mübadele d~~~~ kalacakt~r. Mübadele zaman boyutunda 18 Ekim 1912 tarihinden sonra göç edenleri de kapsayacak ve bunlar~n hak-lar~n~~ koruyacak ~ekilde geni~letilmi~tir. Mübadeleye tabi olanlar bu tarihten sonra yeni yurtta~l~k kimli~i ile tan~nmaya ba~lanm~~urn.

Mübadele Sonu Nüfus Verilen: Zorunlu göç nedeni ile aile ve ülkelerin

kayb~n~n büyük olaca~~~ tarihsel bilgilerimiz aras~nda yer almaktad~r. Zorunlu göçler tüm ya~~ gruplar~ndaki nüfusa kapsad~~~~ için, bu nüfusun yar~~~ nok-tas~ndaki bar~nma, çevre ko~ullar~, iklim de~i~ikli~i ve yeni sosyal sisteme uyum v.b. sorunlardan ötürü kay~plara yüksek olmaktad~r. Özellikle her ya~~ ve cinsiyette ölümler, kalk~~~ noktas~na göre artmaktad~r. Türk ve Yunan halk-lar~n~n mübadelesinde de ayn~~ olgu ile kars~las~lm~sur. Fakat mübadele tarihi ile ilk genel nüfus say~mlar~n~ n yap~ld~~~~ tarih aras~ ndaki sürenin k~sal~~~ndan ötürü bunun önemli bir engel olu~turmad~~~~ varsay~ma alt~nda a~a~~daki analiz yap~lm~~t~r.

Türk ve Yunan halklar~~ aras~nda yap~lan mübadele konusunda nüfus bi-lim tarihinde bir çok ara~urn~ac~ n~n ula~t~~~~ farkl~~ say~sal bulgular vard~r. Ara~t~rmac~lar~n bulgular~~ ve aradaki farkl~l~~~~ vurgulamak yerine her iki ülkenin istatistik örgütlerinin yay~nlar~n~~ kullanarak bir analiz yapmak daha tutarl~~ bir yakla~~md~r. Yunanistan'da 1928 y~l~nda yap~lan genel nüfus say~m~~ sonuçlar~na göre bu ülkeye göç edenlerin geldikleri yer ve tarih aç~s~ndan da~~l~m~~ ~öyledir (Çizelge 1). Burada kaba bir s~n~flama yaparak Anadolu, Do~u Trakya, Pontus ve Istanbul'dan göç edenler, Türkiye'den olan göçler olarak görülmü~tür. Göçmenlerin Yunanistan'a yar~~lar~~ ise "Anadolu Boz-gunu'ndan önce ve sonra" ~eklinde ayr~lm~~t~r. Böylece tüm göçmenleri kap-sayacak bir veri seti olu~turulmu~tur. Anadolu Bozgunu öncesi ve sonras~~

(9)

LOZAN KONFERANSI 'NDA NÜFUS TARTI~MALARI 1023

Türkiye'den göç edenlerin say~s~~ 1.104.216'd~ r. Konferans görü~meleri s~ras~nda ~ngiltere ve Yunanistan heyetlerinin verdikleri rakamlar~n ne denli yanl~~ ve abart~l~~ oldu~u burada aç~kça görülmektedir. Sözgelimi daha konfe-rans s~ ras~nda yaln~zca Anadolu'dan bir milyona yak~ n göçmen geldi~ini, Do~u Trakya'dan gelen 320.000 s~~~nmac~~ ile birlikte toplam say~n~n artt~~~n~~ belirtenle~-in, Istanbul'dan gelecek Rum nüfusun mübadelesini ka-bul edemeyiz ~eklindeki savunmalar~n~~ anlamak zordur.

Çizelge 1: Yunanistan'a Göç Edenlerin Geldikleri Ülke ve Geli~~

Dönemine Göre Da ~l~mlar~~

Ülke

Anadolu Bozgununclan

Önce Anadolu Bozg~mundan Sonra Toplam

Anadolu 37,728 589,226 626,954 Trakya 27,057 229,578 256,635 Pontus 17,528 164,641 182,169 ~stanbul 4,109 34,349 38,458 Bulgaristan 20,977 28,050 49,027 Kafkasya 32,421 14,670 47,091 Rusya 5,214 6,221 11,425 S~rbistan 4,611 1,446 6,657 Arnavutluk 1,600 898 2,498 Dodekanes 355 383 735 Romanya 266 456 722 K~br~s 25 32 57 M~s~r 1 7 8 TOPLAM 151,892 1,069,957 1,221,849

Kaynak: Syonoros, A. : Yunanistan Nüfusu ye Yunanistan Nüfus Say~mlan, DIE yay~n~, Ankara, 1935, s.22.

(10)

1024 MfJMTAZ PEKER

~ngiltere ve Yunanistan delegelerinin konferans s~ras~nda istanbadaki Rum nüfus için ileri sürdükleri veriler ~öyledir. istanbuPda 1914'de 300.000 olan sonraki y~llarda ise olu~an göçlerle Rum nüfusun 400.000'e ula~t~~~~ sa-vunulmu~tur. Türkiye ve Yunanistan nüfus say~nn verilen i bunlar~~ ne dere-cede do~rulamaktad~r? Türkiye'de Cumhuriyet döneminde ilk genel nüfus sar~n~~ Belçikal~~ bir uzman~n yönetiminde 1927'de yap~lm~~t~r '2. Sar= veri-lerine göre istanbt~l'da ya~ayan Rum nüfus 110.000 olarak saptanm~~t~r. 1928 Yunanistan genel nüfus sarm~na göre ise ~stanburdan de~i~ik tarihlerde 38.458 ki~inin Yunanistan'a göç etti~i belirtilmektedir. Ko~ullar~n zor oldu~u bu y~llarda ~stanbul Rumlar~ ndan baz~lar~~ Yunanistan d~~~nda bir yere göç etmi~~ olabilir. Baz~lar~~ da ~stanbul'daki say~m s~ras~nda Rum kimli~ini sak-lam~~~ olabilir. Bu iki grubun say~s~~ tahmin edilemez. Fakat konferans s~ras~nda ~ngiliz ve Yunan delegelerinin söyledikleri rakamlara, iki ülke veri-leri yan~~ s~ra son iki olay (göç ve kimli~ini saklama) dan olu~acak rakamlarla t~la.~~nan~n güçlü~ü ortadad~r.

Konferans s~ras~nda söylenen ~stanbul Run~~ nüfusuna ili~kin veriler iki aç~dan önemlidir. i. istar~burda H~ristiyanl~~~n önemli iki merkezi kurumu vard~r. Ayr~ca ~stanbul'un Müttefik Devletlerce i~gal edilmesinden ötürü Osmanl~~ belgelerine ula~amama gibi bir sorunlar~~ da yoktur. ~z~nir'de oldu~u gibi kilise kay~tlar~n~~ yok eden bir yang~n da olmam~~t~r. Buna göre tüm belgeleri elinde bulunduran Müttefik Devletler konferansa abart~l~~ nüfus verilen i sunmakla, ba~ta de~indi~imiz kilise - devlet ikilisinin uzun y~llara dayanan "güven" gelene~ini zedelemi~lerdir. ii. Osmanl~~ imparatorlu~u verilerine sürekli eksik, yanl~~~ gözü ile bakan ve buna kar~~n "ABD istatistikleri", "Kilise kay~ tlar~", "Müttefik Devletlerin Say~m' (Musul örne~inde oldu~u gibi)", "Gezginlerin gözlemi" nin güvenilir oldu~unu ileri sürenlerin ~u sorulara yan~t vermesi gerekir: Rum "Evrensel" Patrikli~inin merkezindeki Rum nüfusa ili~kin veriler bu denli yanl~~~ ise, merkezden uzakla~ukça kilise kay~tlar~n~n güvenirli~i ne ölçüde geçerlidir? Benzer soru Ermeni nüfus için de geçerlidir. Müttefik Devletler, Musul ve civar~ndaki da~~mk yerle~im yerlerinde zor ko~ullarda yapt~klar~n~~ belirttikleri nüfus sap-tamas~n~, ko~ullar~n daha uygun oldu~u ~stanbul'da daha uzun zaman dili-minde niçin yapmad~klar~n~~ aç~klamal~d~ rlar. Hiç ~üphesiz bu sorulara güvenilir yan~ t verilmeyecektir. Ancak ~stanbul Rumlar~~ için konferansa su-

(11)

LOZAN KONFERANSI'NDA NÜFUS TARTI~MALARI 1025

nulan rakamlann abart~l~~ oldu~u her iki ülkenin (Türkiye 1927, Yunanistan 1928) nüfus say~mlannda görülmektedir.

Müttefiklerin, Yunanistan'daki Müslüman nüfus için söyledikleri ile mübadele sonunda gerçekle~en rakamlarda da bir yanl~l~k oldu~u görülmektedir. Mübadelenin sürdü~ü dönemde Türkiye'de "Ay~n Tarihi", "Türkiye Hilal-i Ahmer Mec~nuas~", "Cumhuriyet" v.b. günlük, ayl~k yay~n on-ganlannda göçmenlerle ilgili de~i~ik rakamlar verilmi~tir. Sözgelimi 1924 y~l~~ Ekim ay~na kadar mübadele edilen Müslüman nüfus 370.000 olarak gösterilmektedir. Yunanistan'~n özellikle da~~ köylerindeki Müslüman nüfusun göçü ile bu say~~ daha sonra artm~~ur. Devlet istatistik Enstitüsü yay~nlar~nda göçmen say~s~n~n 456.729'a ula~t~~~~ görühnektediru. Bu ko-nuda çal~~an ara~t~rmac~lar, mübadele kapsam~na giren, fakat mübadele edilmeyi beklemeden Yunanistan'dan s~~~nmac~~ olarak gelen Müslümanlar~n say~s~n~~ 50.000 olarak tahmin etmektedir". Göçmen nüfus üzerine çal~~an dönemin nüfus bilimcisi Yuceulu~~ göç verilerini y~llara göre dûzenlemi~tir. Göçmenlerin geldikleri yere göre bir da~~l~m~m vermektedir. Ancak 1923 ve onu izleyen ilk üç y~l içinde ülkemize gelen göçmenlerin kalk~~~ noktas~~ Yu-nanistan a~~rl~kl~d~r. Türkiye daha sonraki y~llarda Balkan ülkeleri ve öteki kom~u ülkelerle göç antla~mas~~ im~alam~~ur. Buralardan Müslüman ve H~ristiyan (Gagauz Türkleri) nüfusun göçü olmu~tur. Bu bilgiler ~~~~~nda yukar~daki iki veriyi birlikte ele ald~~~m~zda ~u sonuçlar ortaya ç~kmaktad~r. D~E verisi (mübadele edilen nüfus) ile s~~~nmac~lar birlikte dü~ünüldü~ünde 516.700 rakam~na ula~~lmaktad~r. Ayn~~ y~llar~~ içeren (1923-1927) Yuceulu~'un verilen ise 504.964 düzeyindedirls.

Burada dikkatimizi çeken nokta, gerçekle~en mübadil Müslüman nüfusun büyüklü~ünün, Lozan'daki tart~~malar s~ras~nda ~ngiltere ve Yuna-nistan delegelerinin ileri sürdükleri rakamlar~n yüzde 60 üzerinde oldu~udur. Kabaca ~ngiltere ve Yunanistan delegeleri, konferansa kat~lanlara Yunanistan'daki Müslüman nüfus konusunda yanl~~ ve eksik bilgi sunmu~lard~r. Osmanl~~ verilen ile, Müttefiklerin konferansa kat~lan heyet üyelerine sunduklar~~ Rum nüfus verileri aras~nda nas~l bir ili~ki vard~r? Biraz

13 Devlet istatistik Enstitüsü, istatistik »Il~g] (1929-1930) , Ankara, 1990,5.101.

14 Kemal Ar~, Büyük Mü badele, Türkiye'ye Zorunlu Göç (1923-1925), Istanbul, 2000, s.92. 15 Ratip Yikeulug, Sava~~ Sonu Nüfus Meseleleri: Türkiye üzerine incelemeler ~r Fikirler,

Ankara, 1944, s.150.

(12)

1026 MÜMTAZ PEKER

önce sözüne etti~imiz yanl~l~k 1885-1914 dönemi Osmanl~~ verilen kar~~s~nda da görülmekte midir?

Osmanl~~ Nüfus Sistemine Göre Nüfusun Da~~hm~~ (1885-1914): Osmanl~~ imparatorlu~u nüfus sistemine ili~kin belgeler yerli ve yabanc~~ tarihçiler ta-raf~ndan yo~un biçimde incelenmi~tir. Buna göre imparatorlu~un son otuz y~l~n~~ içeren nüfusun etnik gruplara göre da~~l~m~~ çizelge 2'deki gibidir.

Nüfusun etnik gruplara göre da~~l~m~~ yirmi y~l (1885-1906) içinde önemli bir de~i~ime u~ramam~~nr. Ba~ka bir anlat~mla etnik gruplann nüfus art~~~ h~z~~ ve toplam içindeki yüzdeleri aras~nda anlaml~~ bir fark olu~mam~~ur. Bulgulann yirmi y~ll~k örüntüsü bize nüfus bilimdeki "nüfus geçi~~ kuramma" uygunlu~unu göstermektedir. Kurama göre do~um ve ölüm h~zlarm~n yüksek oldu~u bir dönemde çok az bir nüfus art~~~~ (r) olmaktad~r. Nüfusun k~sa dönemde art~~~~ do~al art~~tan gerçekle~mektedir. Bunun d~~~nda nüfusta görülen beklenmeyen azah~~ ve art~~~~ ancak göç aç~klayabilmektedir. Bu kuramsal bilgiler ve veriler bize imparatorlu~un söz konusu y~llardaki nüfusunun "nüfus geçi~~ kuram~n~n" ilk evresini ya~amakta oldu~unu göstermektedir. imparatorluk nüfusu yüksek do~um ve ölüm h~zlanna sahip, ancak dü~ük bir nüfus art~~~n~n gerçekle~ti~i kararl~~ bir nüfus yap~s~~ vard~r. Buna göre 1914 y~l~~ Osmanl~~ verisi Rum nüfus ile konferansa getirilen Rum nüfus aras~nda 500.000'ni a~an bir farkl~l~k görülmektedir. Kararl~~ bir nüfus yap~s~n~n oldu~u ülkede bunu aç~klamak güçtür.

Müttefiklerin gerek Rum gerekse biraz sonra inceleyece~im Ermeni nüfus için getirdikleri verilerin fazlal~~~~ önemli bir tart~~may~~ gündeme ge-tirmektedir.

(13)

LOZAN KONFERANSINDA NÜFUS TARTI~NIALARI 1027

Çizelge 2: Osmanl~~ Nüfusunun Etnik Gruplara Göre Da~~l~ m~~

1885-1914

Etnik grup Y~ llar

1885 1897 1906 1914 Müslüman 12,585,950 14,111,945 15,518,478 15,044,846 Rum Ortodoks 2,329,776 2,569,912 2,882,773 1,729,738 Ermeni 988,887 1,042,374 1,050,513 1,161,169 Bulgar 818,962 830,189 762,754 - Katolik (Rum-Ermeni) 150,177 120,479 150,647 133,682 Yahudi 184,139 215,425 256,003 187,073 Di~er 307,345 159,983 276,449 263,508 TOPLAM 17,375,225 19,050,307 20,897,617 18,520,016

Kaynak: Shaw, S.J.: The Ottoman Census System and Population, 1831-1914, Int. J.

Middle East Studies (9), London 1978, 5.74.

Osmanl~~ imparatorlu~u içindeki etnik gruplar~n nüfus art~~lar~~ birbirin-den farkl~~ olabilir mi? Bildi~imiz kadar~~ ile farkl~l~~~~ yaratan nebirbirin-denler; kon-trol, aç~ klay~c~~ ve ara de~i~kenlerden olu~maktad~r. Sondan ba~layarak olay~~ inceleyelim. Ara de~i~ken olarak görülen gebeli~i önleyici tekniklerden o dönemde yaln~zca "geri çekme", "sak~~~~~~a" ve "emzirme" geçerlidir. Bu tek-niklerin tüm etnik gruplarda kullan~ m~ n~ n farkl~~ olmad~~~n~~ varsayabiliriz. Aç~ klay~c~~ de~i~ken olarak e~lerin e~itimi en belirleyici de~i~kendir. Ele ald~~~m~z dönemde Osmanl~~ e~iti~n kurumlar~ndaki dönü~ülne bakt~~~m~zda Rum ve Ermeni cemaatin e~itimde daha ba~ar~l~~ oldu~u görülmektedir. K~rsal kesimde yo~-unlukla ya~ayan Müslüman nüfusun e~itiminde ise din ve aile kurumu etkindir. E~itimin bu iki kurumdan ayr~larak ba~~ms~z bir ku-rum olarak ortaya ç~ k~~~~ Rum ve Ermeni etnik gruplar~ nda daha belirgindir 16. Kontrol de~i~keni olarak nüfusun k~ r-kent da~~l~m~~ ve bölgesel geli~mi~lik durumu da önemlidir. Buna göre geli~mi~~ bölgede kentte ya~ayan

(14)

1028 MÜMTAZ PEKER

nüfusun art~~~ h~z~~ az, fakat nüfusun niteli~i yüksek olmaktad~r'''. Bu bilgileri geriye ta~~yacak olursak; Osmanl~~ imparatorlu~u nüfus verileni incelendi~inde belirli kent merkezlerinde Rum belirli kent merkezlerinde ise Ermeni nüfusun toplam kentli nüfus içinde dü~ük oranl~~ a~~ rl~~~~ sözkonusudur (Çizelge 3-5).

Çizelge 3: Rum Nüfusunun Yo~un Oldu~u ~lle~-deki Oransal Da~~l~m~~

1893 Durumu , ~l Ad~~ ~li~~~ Toplam Nüfusu Müslüman Nüfus Oran % Rum Nüfus Oran % Ayd~n 1,410,424 1,119,233 79.4 196,558 13.9 Edirne 836,041 434,366 52.0 267,220 32.0 Ankara 847,182 735,766 86.9 34,915 4.1 Beyrut 568,014 462,034 81.3 54,976 9.7 Hüdavendi~ar 1,335,884 1,132,763 84.8 133,017 10.0 Selanik 989,844 447,504 45. 2 277,237 28.0 Trabzon 1,056,237 857,280 81. 2 155,039 14.7 Kosova 721,087 409,510 56.8 29,393 4.0 Konya 944,042 877,232 92.9 56,561 6.0 Manast~r 664,399 225,534 33.9 227,766 34.3 Yanya 516,477 225,415 43.6 286,304 55.4 ~stanbul 873,565 384,913 44.1 152,741 17.5 Toplam 17,388,562 12,587,137 72. 4 2,179,450 12.5 Kaynak: Kemal H. Karpat, a.g.e. 5:274

Buna kar~~l~k bu ilin k~rsal yerle~melerinde (Kazalar temel al~nd~~~ nda) her iki etnik nüfusa göre Müslüman nüfus daha yo~un olarak görülmektedir". Çizelge 2'deki y~ llar temelinde tüm nüfusun do~al do~urganl~~~~ (çiftlerde cinsel ya~ama herhangi bir denetimin olmad~~~~ du-rum) ya~ad~~~~ görülmektedir. Bunun belirgin örne~i kad~n~n çok do~um

17 Mümtaz Peker, Türkiye'de Do~urganhk Farkl~l~klar~, Yaymlanmami~~ Doktora Tezi,

Hacettepe Üniversitesi 1979.

18 Kemal Karpat, "Ottoman Population Records and The Census of 1881/82-1893", InternationalJo~~rnal of Middle East Studies S. 258-274, London, 1978.

(15)

LOZAN KONFERANSINDA NÜFUS TARTI~MALAR1 1029

yapmas~~ ve tar~ mda çal~~mas~ ndan ötürü erkek nüfusa göre yeti~kin kad~ n ölümlülü~ünün yüksekli~idir. Tüm say~ m bölgelerinde ve tüm etnik grup-larda erkek nüfus, kad~n nüfusa göre ço~unluktad~r. Do~urganl~~~n istenen ve ideal bulunan say~da gerçekle~ti~i sanayi toplumlar~nda bu kez tersi bir durum olu~maktad~ r. Ba~ka bir anlat~mla yeti~kin nüfusta kad~nlar daha faz-lad~ r. Bu ba~lamda son otuz y~lda etnik gruplar~ n nüfus oranlar~ ndaki de~i~imi do~urganl~k ölümlülük ikilisinden öte göçler daha iyi aç~ klayabilir. Buna göre Lozan'da sunulan Rum nüfusa ili~kin verilerin, söz konusu y~llarda Osmanl~ 'dan Rum nüfusun göçü oldu~u dü~ünülürse nedenli yanl~~ oldu~u aç~kça görülmektedir.

Etnik gruplar~n nüfuslarm~n Osmanl~~ sisteminde yanl~, eksik, hatal~~ ve kapsam d~~~~ b~ rak~ ld~~~~ konular~ n~~ ciddiye alabilir ~niyiz? Osmanl~~ ~mparatorlu~u'~lda nüfus verilerini olu~turan örgütün ba~kanl~~~ n~~ son otuz y~l içinde; 1895 Fethi Franko Bey, 1897-1902 aras~ nda M~~~ rd~ç Sinabyan Efendi, 1903-1907 döneminde Rober Efendi ve 1908-1914 döneminde Mehmet Behiç Bey yapm~~t~r'. Bu ki~ilerin mensup olduklar~~ etnik köken nüfusu yanl~~ göstermeleri söz konusu olabilir mi? Farkl~~ dönemde herhangi bir etnik grubun yaz~m~~ eksik ve yanl~~ yap~ld~~~nda, bunun di~er dönem veri-leri ile çeli~mesi gerekmez mi? Nüfus veriveri-lerini zaman boyutunda ince-ledi~imizde dizinin etnik nüfus aç~s~ndan örüntüsü Yahudi nüfus d~~~ nda düzgündür. Yahudi nüfus tüm say~ m y~ llar~na göre önemli dalgalanma göstermektedir. Bunun kayna~~~ göç olabilir. Öteki etnik nüfuslar için yanl~~ ve hatal~~ bir durum olmad~~~~ görülmektedir.

Yerle~im yeri aç~s~ndan ele ald~~~m~z dönem içinde ~stanbul'un nüfusu kararl~~ / dura~an bir görünihnden uzakt~ r. 1885'de 873.655 olan kentin nüfusu 1879'de 1.030,234'e ula~maktad~r. Daha sonraki dönemde ise azal-~ naktadazal-~ r. 1906 yazal-~ lazal-~ nda ise 782,231'e düazal-~mektedir. Kentin nüfusu 1906-1914 döneminde yeniden artmakta ve 14 Mart 1914 tarihinde (I. Dünya Sava~~~ öncesi) yap~ lan son say~mda 909.978'e ula~maktad~r. Burada Müslüman ol-mayan nüfus say~s~~ 1885 de 488,665, 1896 y~l~nda 510.040 ve 1914 y~ l~ nda ise 389.553'tür20. Ermeni ve yabanc~~ nüfusu toplam rakamdan ç~ kard~~~ nnzda Lozan'da, ~stanbul'da ya~ad~~~~ belirtilen Rum nüfustan daha az bir nüfus görülmektedir. Özellikle Rum Ortodoks kilise örgütlenmesinin bulundu~u merkez için böylesi yanl~~ bir veri sunulmas~~ anlan~l~d~r.

19 Kemal H. Karpat a.g.e. 5.251.

(16)

1030 mümrAz PEKER

~stanbul nüfusunun dura~an olmayan bu konumunu ancak iç ve d~~~

göçler aç~klayabilir. imparatorlu~un son otuz y~l içinde geçirmi~~ oldu~u bir dizi olay nedeniyle ~stanbul de~i~ik etnik gruplar~n göçü ile kar~~~ kar~~ya kalm~~t~r. Ancak bu göçlerin belli bir etnik gruba dayand~nlmas~~ yanl~~t~r. Istanbul'a ili~kin verilere baku~~m~zda herhangi bir etnik grubun ba~at göçünü do~rulayan bir bulgu yoktur. Sözgelimi 1890 y~l~nda Rum Ortodoks nüfus 91.884'il erkek, 65.281'i kad~n olmak üzere 157.165 ki~iden olu~maktad~r. Bunlara Rum Katolik nüfusu (9.332) da ekledi~imizde toplam nüfus 166.491'e ula~maktad~r. Ba~lang~ç olarak ald~~~m~z bu nüfusun harb dönemine kadar art~~~~ yine nüfus geçi~~ kuram~na uygundur. ~imdi Müttefiklerin Istanbul'u i~gali ve bu dönemdeki nüfusu Lozan Konfe-rans~'nda kendilerinin belirtti~i gibi 400.000'e ula~t~~~~ iddias~n~~ anlamak mümkün de~ildir.

Burada bir ara de~erlendirme yapacak olursam; Müttefiklerin, Lozan Konferans~'nda sunduklar~~ Rum ve Müslüman nüfusa ili~kin veriler gerek sava~~ sonras~~ Türkiye ve Yunanistan genel nüfus say~m' sonuçlar~, gerekse sava~~ öncesi otuz y~ll~k Osmanl~~ imparatorlu~u dönemi istatistik verilen ile çeli~mektedir. Müttefiklerin sunduklar~~ verilerin geçerli~ini ve güvenirli~ini do~rulayan bir nüfus kuram~~ da yoktur. Buna göre Müttefiklerin sunduklar~~ verilerin yanl~~ oldu~u, bu yanl~l~~~n ise politik tutumlar~ndan ileri geldi~i söylenebilir.

Ermeni Nüfusu ve "Ermeni Yurdu" Tart~~malar~: L. Curzon, Lozan Kon-ferans~'nda az~nl~klar konusu görü~ülürken, bu kez Rum nüfusu yan~s~ra Ermeni, Asuri ve Keldani nüfuslar~n~~ da gündeme getirmi~tir. L. Curzon Ermeni nüfus için "... gelecekleri bak~m~ndan kendilerine özel olarak ve-rilmi~~ sözler yüzünden de özellikle göz önünde tutulmalann~" istemektedir.

Ermeni nüfusu konusunda L. Curzon ~u aç~klamalar~~ yapm~~t~r: i. Eriva-n'a olan göçler nedeniyle buran~n nüfusu 1.250.000'e ula~m~~t~r. Öte yandan Kars, Ardahan, Van, Bitlis ve Erzurum'un Ermeni nüfusu neredeyse yok olmu~tur. ii. Frans~zlar Kilikya'y~~ bo~altuklan zaman, bu vilayetin pani~e kap~lan Ermeni nüfusu onlar~n ard~ndan gitmi~tir. ~imdi de Iskenderun, Halep, Beyrut ~ehirlerinde ve Suriye s~n~r~~ boylar~nda da~~n~k durum-dad~rlar. iii. ~star~burda say~lan 130.000 olan Ermeni nüfus vard~r. iv. Ulusal Ermeni Yurdu kurulmas~na ili~kin olarak gerek Ermenilerce, gerekse

(17)

LOZAN KONFERANSPNDA NÜFUS TARTI~MALARI 1031

dünyan~n her yan~ndaki dostlar~nca öne sürülmü~~ olan ve herkesce bilinen iste~e de~inmek zorunda oldu~unu belirtmi~tir2i.

~smet Pa~a yapt~~~~ uzun konu~mada Osmanl~~ imparatorlu~u'ndaki

az~nl~klara verilen haklardan söz etmi~tir. Az~nl~klar~n hiçbir zaman Os-manl~l~k potas~nda eritilmedi~ini aç~klam~~t~r. Dürüst ve ba~l~l~k gösteren davran~~lar~ndan ötürü Ermenilere, ülkenin yönetiminde önemli görevler verildi~ini, üstelik son y~llarda Osmanl~~ imparatorlu~u'na çok s~k~nt~~ vermi~~ olan Rumlara kar~~, Ermenilerin "Millet-i Sad~ka" s~fat~n~~ da ald~klar~n~~ aç~klam~~t~r. Osmanl~~ imparatorlu~u'ndaki bir dizi iç olaylar~~ özetleyen

~smet Pa~a, Küçük Asya'n~n Yunanl~ larca i~gal edili~inin Ermeniler için yeni

ac~lar ve talihsizliidere yol açt~~~n~~ savunmu~tur. Sözgelimi Ermeniler zorla silah alt~na al~narak Yunan ordusu saflar~na sokulmu~~ ve Türklere ate~~ et-meye zorlanm~~lard~r. Bozgundan sonra ise i~lenmi~~ bütün suçlar~~ Ermenile-rin üzeErmenile-rine atmak için Yunanl~lar~n kas~tl~~ propagandalar yapt~~~n~~ be-lirtmi~tir.

~smet Pa~a, Ermeni nüfus konusundaki itirazlar~n~~ 14 Aral~ k 1922

Per~embe günü az~nl~klar~n korunmas~~ oturumunda da yapm~~t~r. Burada ilk olarak belirtilen üç milyon Ermeni nüfusun imparatorluk s~n~rlar~~ içinde ya~ad~~~~ konusunda esasl~~ bir yanl~~l~k oldu~unu vurgulam~~ur. Ermeni nüfusu konusunda M. Vital Cuinet'in, 1.400.000, Encyclopaedia Britanni-ca'n~n 1.500.000 ve resmi Türk istatistiklerinin de 1.290.000 say~lar~n~~ verdi~ini belirtmi~tir. Bu veriler ~~~~~nda Türkiye'de hiçbir zaman 3.000.000 Ermeni nüfusun ya~amad~~~n~~ savunan ~smet Pa~a, bütün dünyada bile bu kadar Ermeni olmad~~~n~n herkesce bilindi~ini agklam~~t~r22.

Türkiye'nin ulusal s~n~rlar~~ içinde Ermenilere b~rak~lacak yerleri ol-mad~~~n~~ aç~kça belirten ~smet Pa~a, L. Curzon'un yapt~~~~ bir gaf~~ ise net bir

~ekilde yamtlann~ur. "... Türkiye'nin Milletler Cemiyetinden korktu~u hiçbir

vakit söz konusu edilmemi~tir. Yabanc~~ istilas~~ yüzünden yak~l~p - y~k~lm~~~ olan kendi memlekederinde çal~~an Türklerin elleri özellikle temizdir. Bu el-ler, hiçbir vakit, hiçbir yabanc~~ memlekete ne sald~rm~~, ne yabanc~~ bir mem-leketi istila etmi~, ne de yalup - y~lun~~ur. Türklerin ellerinin, bütün ba~ka el-lerle kar~~la~ur~lmaktan çekinecek hiçbir ~eyleri yoktur!..". Böylece Ismet Pa~a konferans s~ras~nda Türklerin, ülkelerindeki hiçbir az~nl~~~~ planl~~

21 Seha Meray, a.g.e, c.1, Kitap.1, s.184.

(18)

1032 MÜMTAZ PEKER

biçimde yok etme gibi bir eylemde bulunmad~~~ n~~ aç~k bir ~ekilde be-lirtmi~tir.

Ermeni Yurdu kurulmas~~ konusu gerek alt komisyonda gerekse di~er oturumlarda yo~un biçimde taru~~lm~~ur. Alt komisyon ba~kan~~ ~talyan Mon-togna; Ermeni, Asuri, Keldani ve Bulgar heyetleri ile ayr~~ ayr~~ görü~meler yapm~~ t~r. Özellikle bu heyetlerle görü~melerinden sonraki konu~malarinda Ermeni heyet yanl~s~~ bir tutum içine girmi~tir. Sözgelimi, Türkiye'deki Er-menilerin bar~~~ içinde ya~amalar~n~~ sa~layacak bir çözümün bütün ülkelerde kamuoyunun Lozan Konferans~'ndan beklemekte oldu~unu vurgulam~~ur. Türkiye'nin herhangi bir yerinde Ermenilerin toplanmas~na izin vermesi ha-linde bunun dünya kamuoyunu tatmin edece~ini belirtmi~tir. Böyle bir çözümün, bunca felaketlere yol açm~~~ bulunan din ve soy konusundaki eski sorunlar~n kesin olarak ortadan kalkmas~n~~ sa~layaca~~n~~ ileri sürmü~tür. Ermeni Yurdunun yönetimi için konacak hükümlerin genel çizgilerinin alt komisyonda incelenmesini, Yurdun yeri seçildikten sonra ayr~nt~lar~n~n da Milletler Cemiyetinde anla~arak, Türk hükümetinin kendisince ka-rarla~urmas~n~~ teklif etmi~tir.

Benzer amaçl~~ bir ba~ka konu~ma ise H. Rumbold (~ngiltere) taraf~ndan yap~lm~~t~r. Türkiye'nin nüfusu ve bunun da~~ l~m~~ üzerine veriler sunan Rumbold, nüfus yo~unlu~unun az oldu~u bölgede Ermeniler için Ulusal Yurt ayr~labilece~ini belirtmi~tir. Daha ileri giderek bunun yeri için "... de-nizden F~rat'a uzanan, Elbistan dolaylar~nda geni~leyen ve yüzölçümü a~a~~~ yukar~~ 19.000 kilometre kare olan bir toprak ~eridinin..." uygun oldu~unu söylemi~tin

Türk Temsilci Heyeti ise Ermeni ve Asuri nüfusu konusunda yap~lan aç~klamalar~~ hayretle dinlediklerini belirtmi~tir. Arkas~ndan bu halklar~~ Türkiye'ye kar~~~ sald~ rmak için politika araçlar~~ olarak kullananlar~n da Müttefik Devletler oldu~unu savunmu~tur. Bu halklar~n kar~~la~t~~~~ felaket-lerin sorumlusu olarak Müttefik Devletleri göstermi~tir. Bu sorunlar~~ görü~ülmez sayd~~~n~~ aç~k bir ~ekilde bildirmi~tir.

Ermeni Yurdu konusu alt komisyonda görü~ültirken, Amerikan Temsilci Heyeti, Ba~kanl~~a bir rapor sunmu~tur. Rapor içeri~i: i. Ermenilere bir s~~~nak hizmeti görecek olan özerk bir bölgenin yarat~lmas~, ABD'de önemli yurtta~~ topluluklarmda derin bir ilgi uyand~rm~~ur. ii. Ermeni Yurdu için tek-

(19)

LOZAN KONFERANSI 'NDA NÜFUS TARTI~MALARI 1033

lif edilmi~~ toprak parças~n~~ ve bölgenin tan~mlanmas~, mali güvenceleri, özel koruma için güvenli~in olu~turulmas~~ ve göç edecek Ermeni nüfusun say~s~n~~ bildir~neleri" ~eklindedir".

Bu raporun yan~~ s~ra "Ermenistan ~çin Amerikan Derne~i" de Ermeniler için ulusal yurt konusunda bir memerandumu, George R. Montgomery im-zas~~ ile komisyon ba~kan~na sunmu~tur. Memerandum ile Amerikan Temsilci Heyetinin raporu aras~nda büyük bir tutarl~l~k görülmektedir. Memeran-dum, Ermeni Ulusal Yurdu konusunda; bölgenin seçimi, mali sorunlar, isti-laya kar~~~ koruma konular~n~~ ayr~nt~l~~ olarak befimlemektedir. Metinde bu-raya yerle~tirilecek Ermeni nüfus konusunda ise ~u bilgiler aktar~lmaktad~r. Istanbul'da ço~unlu~u tar~m i~iyle u~ra~an s~~~nmac~~ 15.000 göçmen, ~zmir ve Küçük Asya'da bulunan 11.000 kadar göçmen, Suriye'de son gelenlerden önce bile 75.000 kadar s~~~nm~~~ göçmen (General Perle bu say~y~~ 100.000 olarak veriyor) bulunmaktad~r. Rusya'da özellikle Kafkasya bölgesinde 400.000'e yak~n s~~~nmac~~ bulunmaktad~r. De~i~ik yerlerde öksüzler yurt-lar~nda a~a~~~ yukar~~ 50.000 çocuk bulunmaktad~r.

Amerika'dan gelen ve ayn~~ imzay~~ ta~~yan telgrafta ise a~a~~daki karar ta-sar~s~n~n Kongreye sunulmu~~ oldu~u belirtilmektedir. "Ermeni Ulusal Yurdu için yeterli büyüklükte bir toprak parças~~ ayr~lmas~~ ~art~yla Ba~kan 20 milyon dolarl~k bir paray~~ Hazineden ödünç vermeye yetkili k~l~nm~~t~r." Böylece "Ermeni Yurdu" nun parasal sorununun çözüldü~ü Konferansa kaulanlara bildirilmektedir.

Alt komisyonda uzun tart~~malardan sonra; gözalu edilmi~~ sivillerin geri verilmesi, sava~~ tutsaklar~ n~n mübadelesine ili~kin Andla~ma ile Nüfus Mübadelesi Sözle~mesi 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanm~~ur. Ayn~~ tarihi ta~~yan ve M. Montagna taraf~ndan L. Curzon'a sunulan alt komisyon rapo-runda ise Ermeni nüfusunun sorunlar~~ üzerinde hiç durulmam~~ur. Yukarda geni~~ özetini verdi~im tart~~malar sonras~~ bu konular bir daha gündeme gelmemi~tir. Konferansa kat~lan Müttefik Devletlerin delegeleri Ermenilerin çekti~i ac~lar~~ söylemekle birlikte hiçbir zaman hiçbir ülke delegesi bugünkü söylem biçimi ve kavramlar~~ konferans boyunca kullanmam~~ur. Kan~mca burada Türk heyetinin Konferans s~ras~ndaki söylem biçimi etkili olmu~tur. Ermenilere I. Dünya Sava~~~ öncesi ve sava~~ s~ras~nda Müttefik Devletler ta-raf~ndan ba~~ms~z bir devlet sözü verilmesi ve bu süreçte binlerce Ermeninin

(20)

1034 MÜMTAZ PEKER

sava~~ ko~ullar~nda ölmesinin sorumlusunun kendileri oldu~u aç~kça vurgu-lannu~ur25. Ayr~ca sava~~ sonras~ nda ana yurdarm~~ benzer vaader ile terkeden Ermenilerden de Türk Devleti'nin sorumlu olamayacak.' belirtilmi~tir. Bu konuda Antep, Urfa, Mara~~ ve Adana dolaylarmda Frans~zlar~ n pe~i s~ ra gi-denler örnek olarak verilmi~tir25.

Lozan Konferans~~ s~ ras~ nda ~smet Pa~a ile Hükümet ve M. Kemal Pa~a aras~nda yo~un bir telgraf haberle~mesi ya~anm~~ur. ~smet Pa~a gerek konfe-rans s~ ras~ nda Türk Heyetine sorulan sorulara cevaplar~, gerekse yabanc~~ bas~nda ç~kan nüfusa ili~kin haberlere düzeltmeyi bu telgraflar arac~l~~~~ ile yap~ru~ur.

~çerikleri aç~s~ ndan bu telgraflar ~öyle özetlenebilir: i. Anadolu'daki H~ ristiyan nüfusa eziyet edildi~i ve bunlar~n yurtlar~ ndan kovulmak için giri~imlerde bulunuldu~u konusundaki iddialara kar~~~ toprak, nüfus, az~ nl~ klar ve s~ n~ r komisyonlarmda yeni devletin böyle bir dü~üncesi ve eyle-minin olmad~~~~ ve olmayaca~~~ aç~ klanm~~t~r, ii. Ermeni nüfusa ili~kin "tehcir ve teb'id" dü~üncesi ve eyleminin gerçek d~~~~ oldu~u vurgulannu~ur, ili. Er-menilerin az~ nl~k haklar~ ndan yararland~ rdaca~i kabul edilmi~tir (Ermeni Ruhani Ba~kanl~~~~ 29 Ekim 1925'de bu haklar~ ndan vazgeçti~ini Türk Hükümetine bildirmi~tir), iv. Ermeni ve Müslüman nüfusun mübadelesi diye bir sorun olmad~~~, bu konuda hiçbir devletin muhatap kabul edilmeyece~i bas~ na ve Konferansa kat~lan heyetkre kesin bir dille anlaulm~~t~r, v. Asmi ve Keldanilerin Türkiye'de yerle~tirilmeyece~i belirtilmi~tir, vi. Trabzon'daki Rum nüfusun tehciri, Kayseri Rumlarm~ n, Mersine do~ru yola ç~kar~lmalan, Istanbul'daki Rumlar~n mallar~n~n sat~~a sunulaca~~~ konusundaki iddialar~, TBMM Hükümeti kesin bir dille redderek bunlar~n do~ru olmad~~~m dünya kamuoyuna aç~klam~~t~ r".

25 Türk Heyetinin görü~leri ile örtü~en fikirler Ermeni cemaati ve sivil toplum

kurulu~lar~n~ n ba~kan~~ A. Aharonyan'~n Müttefik Devlet temsilcilerine sundu~u protesto metninde görülmektedir. 9 A~ustos 1923 tarihinde Paris'te yap~lan protesto metninde; "~tilaf Devletlerinin büyük prensiplerine güvenerek ba~~ms~zl~~~ n~~ elde etmek için sava~a at~lan ve nüfusunun tam üçte birini kaybedeni, bu gün kendisini yaln~z ve ~~~~~~ tulmaya mahkum bir durumda hissetmektedir. Müttefiklerin parlak vaadlerinin sonucu ve say~s~z kurbanlar~ n~n mökafau olarak SCNT Andla~mas~'na Ermenistan'~n varl~~~ n~~ sa~layacak noktalar konulmu~tur..." Ersal Yavi: 1856-1923 Empelyalizm K~skaanda Türkler, Ermeniler ve Kürtler. ~zmir, 2001. s.372-373.

26 Seha Meray, a.g.e., Birinci Tak~m c.1 Kitap 1, s:199-200.

27 Bilal, ~im~ir, (Yay~na haz~ rlayan), Lozan Teki-atlar~, Cilt 1 ve Cilt 2, Türk Tarih Kurumu

(21)

LOZAN KONFERANSI'NDA NÜFUS TARTI~MALARI 1035

Kurtulu~~ - Kurulu~~ Döneminde Ermenilerin Davran~~lar~: M. Kemal Pa~a

ve kadrosu ulusal harekete ba~koydu~unda, temel stratejileri geni~~ cepheli bir birlik olu~turmakt~r. Kurtulu~~ ve kurulu~u bilincinde hisseden her kesimden güçlerle birliktelik temel al~ nm~~t~r. Ermeni liderleri ve parçal~~ Ermeni kentsel gruplan özellikle din adamlann~n etkisi ile 1919'dan itibaren M. Kemal Pa~a ve kadrosu ile birlikteli~e pek s~cak bakmam~~lard~r. Emper-yalist dü~ünceyi iyi analiz edemedikleri için, parçal~~ bir yakla~~mdan hare-ketle I. Dünya Sava~~~ öncesinde ve Sevr'de kendilerine söylenen sözde "Büyük Ermenistan" devletini kurabilecekleri san~s~na kap~lm~~lard~ r. Bu san~~ nedeniyle kimi cephelerde zorla (Yunan ordusu ile birlikte) kimi cephe-lerde gönüllü (Kilikya'da Frans~z ordusu ile), kimi cephecephe-lerde ise milliyetçi duygularla Türk ulusal hareketine kar~~~ sava~m~~lard~r.

Kurtulu~~ ve kurulu~~ hareketi "Do~u Cephesi" inde ba~lam~~t~r. Hareke-tin örgütlenmesi Do~u illerinde biçimlen~ni~tir. Olu~turulan güçler ilk ola-rak Ermenilerle sava~m~~t~ r. Sar~kam~~, Oku ve Kars'ta Ermenilerin geçici egemenli~ine son verilmi~tir. Ordunun örgütlenmesini yapan TBMM'nin ilk askeri zaferi Ermenilere kar~~~ olmu~tur. Ulusal Hükümetin ilk antla~mas~~ olan Gümrü Antla~mas~, Ermenilerle yap~lm~~t~r. Kurtulu~un ilk a~amas~~ olan bu hareketin ne kadar çetin geçti~ini, sorunun sadece sava~~ olmad~~~n~~ iç dinamiklerle de büyük mücadele verildi~ini M. Kemal Atatürk, Nutuk'ta ~öyle anlatmaktad~ r. "... Mondros Ate~kes Antla~mas~ 'ndan beri Ermeniler, gerek Ermenistan içinde, gerekse s~n~ra yak~n yerlerde Türkleri toptan öldürmekten hiç vazgeçmiyorlard~. 1920 y~l~~ sonbahar~nda Ermenilerin yapt~~~~ kötülükler dayan~lmaz bir kerteye geldi.... Ordumuzun Ermeniler üzerine yürüyü~e geçti~i 28 Eylül sabah~, Erzurum'dan elli imzal~~ bir grup Ankara'ya sald~r~ya geçti." Bu olay~~ M. Kemal Atatürk iç ve d~~~ dinamiklerin birlikteli~i olarak görür ve ".... Sanki bu baylar, bize sald~rmak için Ermeni-lerle sözle~mi~" ~eklinde ifade etmektedir28.

Kurtulu~~ Sava~~n~n bitti~i Bat~~ Cephesinde ise Ermenilerin gerek örgütlenme gerekse Yunanl~lar ile birlikte sava~a kat~lmalar~ n~~ M. Kemal Atatürk ve kadrosu her zaman dile getirmi~tir. Sözgelimi ~smet Pa~a bu bir-likteli~in nas~l oldu~unu Lozan'da ~öyle aç~klamaktachr: ".... Bu zavall~~ halk zorla silah alt~na al~nm~~~ ve Yunan ordusu saflar~na kat~l~n~~ur. Ermenilerin Avrupa'daki yöneticileri, yurtta~lar~ n~~ böyle tehlikelerle kar~~~ kar~~ya b~ rakmamas~~ için, Yunan Hükümetine yalvar~ p yakarmaktan usan-

(22)

1036 MÜMTAZ PEKER

mam~~lard~ r. Bu uyarmalardan hiçbirine kulak verilmemi~tir. Ermeniler cepheye gönderilmi~~ ve Türklere ate~~ etmeye zorlanm~~lard~r. Bozgundan sonra çok büyük yak~p y~kmalara giri~ilmi~tir. Üstelik Yunan makamlar~~ bu suçlar~~ Ermenilerin üzerine atmak için kas~tl~~ propagandalar yapmaya ko-yulmu~lard~r...." 29 Ermenilerin Güney'de yapt~klar~~ intikamc~~ davran~~lar ve tahribatlar sonras~, Frans~z birlikleri ile bölgeden ayr~lmalar~n~~ ~smet Pa~a yine Lozan>da ~öyle sorgulanmaktad~r: "... Neden bu mutlu soydan 60.000 - 80.000 ki~i yurtlarm~~ ve ailelerini b~rakarak, ba~ka yerlerde yoksulluk içinde ya~amak üzere Frans~zlann ard~ndan gidip kaçt~lar..." Bu sorulara' yan~t~~ Lo-zan Konferans~~ s~ras~nda Ermeni delegelerinin yay~nlad~~~~ bildirilerde de görülmektedir. Sözgelimi Kilikya'da, Frans~zlara en büyük deste~i kendileri-nin verdi~i ve Türklerle sava~ta ön cephede yer ald~klar~~ vurgulanmaktat~r30.

Ermeni - Rum i~birli~i Pontus Hükümeti kurma iste~inde de görülmektedir. Samsun ve dolaylar~ndaki Rumlar~n say~s~n~~ art~rmak için Rusya'daki Ermeni ve Rumlar~~ Batum'da toplama giri~imleri ba~lam~~t~r. Bunlar~~ silahland~ rarak Samsun'a ç~karm~~lard~r. ~çerdekilerle birlikte bir ara say~lar~~ 25.000'i bulan Rum-Ermeni çetelerle Üçüncü ve Onbe~inci Ko - lordu sava~mak zorunda kalm~~t~r:".

Cephelerdeki bu durum yan~nda Ermenilerin ~stanbul ve öteki liman kentlerinde Müttefik Devletler nezdindeki u~ra~~lan da TBMM Hükümeti ile birliktelikten çok, ba~~ms~z bir devlet kurma amac~nda olmu~tur. Ermeniler sürekli olarak denize aç~lan bir bölgede devlet kurma amaçlar~ n~ n mücadelesini vermi~lerdir. En son olarak da bu konular~~ Lozan Konfe-rans~'na ta~~m~~lard~r. Ermeniler tüm bu sürederde ba~ta ~ngiltere ve ABD'-den büyük destek görmü~lerdir.

Cephe gerisinde Anadolu kasaba ve kentlerinde ya~ayan Ermeni nüfusun davran~~lar~~ da bu süreçte bar~~~~ bozucu a~~rl~kta olmu~tur. Bunun bilinen örnekleri "Saimbeyli" ilçesi gibi yerle~melerdeki çat~~malard~r.

Kurtulu~u gerçekle~tiren kadronun liderleri Mustafa Kemal Pa~a ve ~smet Pa~a, Ermeniler ile olan ili~kilerini yukarda örnekledi~imiz gibi sürekli bir sava~~ ortam~, ülkenin bütünlü~ünü parçalanmas~ n~~ içeren örgütlü güçlerle mücadele ortam~nda sürdürmü~lerdir. Örgütlü güçlerin çat~~mas~n-

29 Seha Meray, a.g.e. Birinci Tak~m c.1, Kitap 1 5.196-197.

Seha Meray, a.g.e. Birinci Tak~m c.1, Kitap 1, s.197.

(23)

LOZAN KONFERANSINDA NÜFUS TARTI~MALARI 1037

dan galip ayr~lmalar~na kar~~n Lozan Konferans~'nda konu bu kez farkl~~ biçimde kar~~lar~na getirilmi~tir. ~lk olarak L. Curzon "Küçük Asya'da ya~ayan üç milyon Ermeni'den Türkiye'de nas~l 130.000 ki~i kald~~~n~~ ve yakla~~k 60.000 Ermenin Frans~zlar~n çekilmesi s~ras~nda Kilikya'dan niçin göç etti~ini?" sormu~, bunlar~n aç~klamas~n~~ istemi~tir".

Sorunu böyle gündeme getirmenin kan~mca ~u amaçlar~~ olabilir: i . Kendi amaçlar~~ için her zaman kulland~klar~~ Anadolu'daki Ermeni nüfusun azalmas~n~n yan~~ s~ra, Ermenilere verdikleri devlet kurabilecekleri sözlerinin gerçekle~memesinden ötürü tüm sorumlulu~u üzerlerinden atmak istemini peki~tirmek, ii. Osmanl~~ imparatorlu~u döneminde 1915 y~l~nda zorunlu göç ettirme sürecindeki olaylar~~ Ermeni iddialar~~ ile birle~tirerek Ermeni nüfusun azal~~~n' bir nedene ba~lamak, iii. Kafkasya'daki Emperyalist emel-lerini sürdürmek için gelecekte bir s~çrama tahtas~~ olmas~~ aç~s~ndan bu bölgeye en yak~n yerde tüm ipleri kendi ellerinde olan "Ermeni Yurdu" nun kurulmas~n~~ sa~lamak. iv. Örgütlü güçlerin çat~~malar~~ s~ras~nda kul-land~klar~~ Ermenilerin, çat~~malar sonras~~ dönemde olan göçlerinden kendi-lerini de~il, Türk hükümetini sorumlu tutarak, bunu tarihe mal edebilmek.

Burada tart~~mam~z gereken ilk nokta L. Curzon>un Küçük Asya'da ya~ad~~~n~~ savlad~~~~ üç milyon Ermeni nüfusun gerçek mi yoksa yanl~~ bir veri mi oldu~u konusudur. Bunun için ilk olarak Lozan Konferans~~ s~ras~nda Türk hükümeti ve heyetinin tan~mad~~~~ fakat kendilerine "Ermeni Heyeti" ad~n~~ veren ki~ilerin yay~mlad~~~~ 2 ~ubat 1923 tarihli bildiriye. balulmal~d~r. Bildiri bize iki önemli ipucu vermektedir. ilki Ermenilerin genel sava~~ içinde

~tilaf Devletlerine yapm~~~ olduklar~~ say~ s~z hizmete kar~~~ Ermeni sorununun ~tilaf Devletleri taraf~ndan yüzüstü b~rak~lm~~~ oldu~unt~~ vurgulamaktad~r. ~kinci olarak "...Bu övülecek davran~~lar, fedakarl~klan ölçülemeyecek

dere-cede çok olan Ermeni milletine çok pahal~ya mal olmu~tur. E~er onlann maddi ve hayati kapplarma bir göz atarsak 1.500.000 Ermeni'nin katliam ve sürgünlerde mahvoldu~u ve 700.000'nin yersiz, yurtsuz dola~t~klann~, 100.000 yetimin hay~r cemiyetten üzerine yük olduklar~n~~ görürüz..."" Kas~m 1922>de yine bu grubun Konferans Ba~kanl~~~na verdi~i muhurada ise "... 1914'den itibaren bir milyondan fazla Ermeni yok edilme, sürgün, zulüm ve haks~zl~klar nedeniyle mahvolmu~" ~eklinde görü~~ belirtilmektedir. Görüldü~ü gibi iki Ermeni kayna~~~ verilen aras~nda anlaml~~ bir fark

" Seha Meray, a.g.e. Birinci Tak~m, c.1, Kitap 1 s:194-197.

(24)

1038 MÜMTAZ PEKER

olu~maktad~r. Burada hangi bilgiye güvenece~iz? Lozan Konferans~'na kat~lan heyetlerin üyelerine da~~t~lan bildiride Ermeniler kendi nüfuslarm~n büyük sava~~ öncesinde üç milyon oldu~unu söylemiyorlar. Belirttikleri rakam 2.3 milyon civar~ndad~r. L. Curzon'un, Konferansta belirtti~i rakam, Ermeni heyetinin yerlerinden 700.000 daha fazlad~r. Ba~ka bir anlat~mla L. Curzon olay~~ yakla~~k 1/3 oran~nda abartarak Konferansa getirmekte bir sak~nca görmemi~tir.

~kinci nokta ise resmi olmayan Ermeni heyetinin nüfus konusunun tart~~~ld~~~~ Alt Komisyon üyelerine (Türkiye buna kat~lmad~) iki yerde Er-meni Yurdu kurulmas~~ ve buralara yerle~tirilecek nüfus konusunda verdikleri bilgilerdir. Resmi olmayan "Ermeni Heyeti" kurulmas~n~~ önerdikleri birinci yurdu Rize-Van hatt~nda istemi~lerdir. Buraya tamam~~ Türkiye Ermeni'si olan 700.000 göçmeni yerle~tirebileceklerini, ikinci yurdu ise Suriye hududu ile F~rat aras~nda kalan Ceyhan, Sis ve Mara~'~~ kapsayan bölgede kurabilecek-lerini, buraya ise 500.000 - 600.000 Ermeni'yi yerle~tireceklerini be-lirtmi~lerdirm.

Yukardaki bilgileri sakl~~ tutarak, Osmanl~~ imparatorlu~u döneminde Ermeni sorununun ba~lad~~~~ y~llara giderek söz konusu bölgelerdeki Ermeni nüfusunun de~i~imine nüfus bilim aç~s~ndan bak~lmal~d~r. Bilindi~i gibi Er-meni meselesi 1878 Berlin Kongresinde gündemdeki yerini alm~~t~r. Abdülhamit'in saltanat döneminde (1895'de) Ermeni nüfusa ili~kin reform çal~~malar~~ için alt~~ il seçilmi~tir. Döneme ili~kin 1897 y~l~~ verilerine bakt~~~m~zda Ermeni nüfusun 1.050.000 civar~nda oldu~u görülmektedir. Reform çal~~malar~n~n ba~layaca~~~ alt~~ ilin toplam nüfusu ve Ermeni nüfusun da~~l~m~~ ise a~a~~daki gibidir (Çizelge 4).

(25)

LOZAN KONFERANS~ NDA NÜFUS TART~~MALAR~~ 1039

Çizelge 4: Ermeni Nüfusla ilgili Reform Çal~~malar~n~n Ba~layaca~~~ Alt~~ ildeki Toplam Nüfus ve Ermeni Nüfusun Oran~~ (1897)

iller Toplam Nüfus Ermeni Nüfus Oran (% olarak)

Sivas 1,086,015 170,433 15.69 Mamuretül Aziz 578,814 69,718 12.04 Erzurum 645,702 134,967 20.90 Bitlis 398,625 131,290 32.94 Diyarbak~r 471,462 79,129 16.78 Van 430,000 80,798 18.79 Toplam 3,610,618 666,335 18.45

Kaynak: Yerasimos, Stefanos (2001) Ermeni Meselesi, Fransa D~~i~leri Bakanl~~~: Diplomatik Belgeler, Paris, 1897 s.62.

S. Yerasirnos'un aktard~~~ na göre Quad d'Orsay'~ n ba~kanl~~~ nda haz~rlanan verilere göre Ermeni nüfusun reform yap~lacak illerdeki yo~unlu~u yüzde 19'a ancak ula~maktad~r. Ermeni nüfusun ya~ad~~~~ bu iller yan~~ s~ra ülkenin öteki illerinde de Ermenilerin ço~unlukta olmad~klar~~ 1881-82-1893 say~ m verilerinde aç~kça görühnektedir35. (Çizelge 5) Say~m sonras~~ y~llarda (1895-1898) Berlin Kongresine kat~lan ülkelerin elçileri Os-manl~~ Ermeni nüfusunun eksik gösterilmesi, yanl~~ yaz~ lmas~~ veya hiç yaz~lmamas~~ gibi konular~~ gündeme getirmemi~lerdir. Ba~ka bir anlaumla özellikle Quad d'Orsay ba~kanl~~~nda haz~rlanan (Fransa) alt~~ vilayetteki Ermeni nüfus için uzla~~~ söz konusudur.

(26)

1040 MÜMTAZ PEKER

Çizelge 5: Ermeni Nüfusun Yo~un Oldu~u illerdeki Oransal Da~~l~m~~ (1893 Durumu)

~l Ad~~ ~li~~~ Toplam Nüfusu Müslüman Nüfus Oran (%) Ermeni Nüfus Oran (%) Ayd~n 1,410,424 1,119,233 79,4 14,131 1,0 Edirne 836,041 434,366 52,0 16,642 2,0 Erzurum 559,055 445,584 79,7 101,138 18,1 Adana 396„49 340,476 85,9 44,799 11,3 Ankara 847,182 735,766 86,9 67,490 8,0 ~zmir 195,669 133,117 68,0 37,220 19,0 Bitlis 276,998 167,054 60,3 101,358 36,6 Halep 787,714 684,599 86,9 52,407 6,7 Hüdavendigar 1,335,884 1,132,763 84,8 57,818 4,3 Diyarbekir 368,964 289,591 78,5 46,823 12,7 Sivas 926,671 766,558 82,7 116,645 12,6 Trabzon 1,056,237 837,280 81,2 41,786 4,0 Elaziz 381,346 300,188 78,7 73,178 19,2 Van 119,860 59,412 49,6 60,448 50,4 ~stanbul 873,565 384,913 44,1 149,590 17,1 Toplam 17,388,562 12,587,137 72,4 1,001,165 5,8 Kaynak: Kemal H.Karpat, a.g.e s:274 (Oranlar taraf~mdan hesaplanm~~t~r).

Ermeni nüfus için reform çal~~malar~n~n yap~laca~~~ 6 ildeki toplam Müslüman ve Ermeni nüfusun 1893 Osmanl~~ genel nüfus say~m~na göre da~~l~m~~ çizelge 6'daki gibidir.

(27)

LOZAN KONFERANSI'NDA NÜFUS TARTI~MALARI 1041

Çizelge 6: Ermeni Nüfusla ilgili Reform Çal~~malar~n~n Ba~layaca~~~ Alt~~ ildeki Nüfusun Da~~l~m~~ (1893).

iller Toplam Nüfus Müslüman Nüfus % Ermeni Nüfus % Sivas 926,671 766,558 82,7 116,545 12,6 Elaziz 381,346 300,188 78,7 73,178 19,2 Erzurum 559,055 445,584 79,7 101,138 18,1 Bitlis 276,998 167,054 60,3 101,358 36,6 Diyarbekir 368,964 289,591 78,5 46,823 12,7 Van 119,860 59,412 49,6 60,448 50,4 Toplam 2,632,894 2,028,387 77,0 499,490 19,0 Kaynak: Kemal H.Karpat: a.g.e. s.274

~ki veride de alt~~ ildeki tüm nüfus içindeki Ermeni nüfusun oran~~ yakla~~k ayn~~ de~eri vermektedir. Ermeni nüfusun kilise kayular~ndan top-land~~~n~~ varsayarak "Kilise - Ermeni cemaati ili~kilerinden ötürü" Fransa D~~~ ~~leri Bakanl~~~~ verilen i geçerli kabul edilmi~tir. Fakat ayn~~ kaynaktaki toplam nüfusta görülen hatan~n nereden kaynakland~~~n~~ aç~klamak güçtür.

Resmi olmayan "Ermeni heyetinin ikinci yurt olarak dü~ündükleri Cey-han-Mara~" hatt~nda ise 1893 nüfus saynn~~ verilerine göre kabaca 150.000 Ermeni ya~amaktad~r. Toplam nüfus içinde ya~ayan Ermeni nüfus ise 1.001.465 dir. Fransa'n~n alt~~ ilde Ermeni nüfus için verdi~i 666.335 ra-kanuni do~ru kabul ederek 1893 Nüfus say~m~ndaki Ermeni nüfustan [ (666.335 / 499.490)=1.33] düzeltme faktörü elde edilmi~tir. Bu düzeltme faktörü tüm ülke nüfusuna uygulanm~~t~r. Buna göre a~a~~daki sorular~n yan~tlanmas~~ güçtür.

Nüfus geçi~~ kuram~n~n ilk evresinin geçerli oldu~u bir ülkede Ermeni nüfusunun k~sa sürede (1895-1914 dönemi içinde) yani büyük harb öncesinde L. Curzon'un belirtti~i üç milyon, Ermenilerin belirtti~i 2.3 mil-yona ula~mas~~ için nüfus art~~~ h~z~n~n (r) tarihte görülenin çok üzerine ç~kmas~~ gerekmektedir. Kuram ve gerçek ya~am ise bunun imkans~z oldu~unu göstermektedir.

(28)

1042 MÜMTAZ PEKER

Lozan'da Ermeni temsilcilerinin sözünü ettikleri 1.500.000 (muhurada bir milyonu a~k~n) Ermeninin katliam ve sürgünlerde mahvoldu~u say~~ Os-manl~~ ~mparatorlu~unda büyük sava~~ öncesi Ermeni nüfusunun 2.3 milyon oldu~u kabullenmesine dayanmaktad~r. Osmanl~~ saym~lar~nda (1914) Er-meni nüfusu 1.2 milyona ula~maktad~r. Düzeltme faktörü ile bu nüfus 1.596.000'e ula~maktad~r. Bu nüfusun yar~s~~ tehcirin oldu~u bölgede ya~amaktad~r. Buna göre Ermenilerin sözünü ettikleri ölümler, yakla~~k 600.000 Ermeni nüfusun ya~ad~~~~ bölgede nas~l gerçekle~mi~ti?

imparatorluk Ermeni nüfusu (1914) ile Ermenilerin ya~ayanlar~ndan (sürgün, yetim ve Anadolu'da kalanlar toplam~~ olan 900.000) bir tahmin yapt~~~m~zda kabaca 300.000 ki~inin bu sürede öldü~ü söylenebilir. Resmi olmayan Ermeni heyeti ise Lozan'da bu rakam~~ farkl~~ vermekte ve Minderi Osmanl~~ imparatorlu~u hükümeti taraf~ndan planlanan bir soyk~r~m politi-kas~~ uygulamas~na dayand~rmaktad~r. Y~llar içinde benzer suçlama gerek Ermeni gerekse Bat~'daki de~i~ik örgütler taraf~ndan yenilenmi~tir. Osmanl~~ hükümetinin Ermenilere yapt~~~~ hareketin dayana~~~ ise nedir?

Do~u Anadolu'da Ermenilerin dirlik ve düzeni bozucu eylemleri (isyan, sabotaj, casusluk, e~kiyal~k), dü~mana çete gruplar~~ arac~l~~~~ ile yard~mlar~~ ve Amerikan sivil toplum örgütlerinin toplad~~~~ para ve silah~~ ayr~l~kç~~ bir devlet kurma giri~iminde kullanmalar~~ Os~nanl~~ yönetimi taraf~ndan tepki ile kar~~lanmaktad~r. Yukardaki tüm olaylar ülke için tehlikeli bir durum yarat-maya ba~lam~~t~r. Bunun üzerine ~çi~leri Bakanl~~~~ bir öneride bulunarak 27 May~s 1915 tarihinde üç maddelik bir yasa ç~karm~~t~r. Yasa, yönetime askeri nedenlere dayanarak casusluk ve hainliklerini hissettikleri bölge hallun~~ tek tek veya toplu olarak memleketin di~er bölgelerine gönderilmesine ve ora-larda oturtulmasma imkan vermektedir.

Yasa tarihinden önce ise (24 May~s 1915) ~dlaf Devletleri "... Osmanl~~ hükümetinin bütün üyelerini ve onlar~n katliamlara kar~~an ajanlar~n~~ ki~isel olarak sorumlu tutacaklarm~..." bir deklarasyonla aç~kça dünya kamuoyuna ilan etmi~lerdir.

Mondros Mütarekesi ko~ullar~na göre ~ngilizler 13 Kas~m 1918'de ~stanbul'a girmi~lerdir. Osmanl~~ yönetimi gözetime al~nm~~t~r. izleyen ay-larda Ermeni tehcirinde sorumlu gördükleri yöneticiler tutuklanm~~t~r. Tu-tuklananlar~n ço~u Malta'ya sürülmü~tür. ~ngilizler, tutuklananlar' yarg~lamak için Osmanl~~ yönetiminin her türlü bilgi ve belgesine kolayca

(29)

LOZAN KONFERANSINDA NÜFUS TARTI~MALARI 1043

ula~m~~t~r. Ancak yap~labilen Nemrut Mustafa Pa~a Divan-~~ Harbinin Talat, Enver ve Cemal Pa~alar~, yokluklar~ nda yarg~lapp idama mahkum etmesidir. Ayr~ca ~stanbul S~k~~ Yönetim Mahkemesi Bo~azlayan Kaymakam' Kemal Be-yin tehcir suçlusu olarak idamma karar vermi~tir.

Öte yandan Osmanl~~ Hariciye Naz~r~~ 18 ~ubat 1919 günü Danimarka, Hollanda ~spanya ve ~sveç hükümetlerine ba~vurarak, tel~cir konusunu ara~uracak tarafs~z bir komisyon kurulmas~n~ n dü~ünüldü~ünü ve komisyona iki~er temsilcinin görevlendirilmesini istemi~tir. Ne var ki ~ngiliz i~gal kuvvet-leri ilgili devletkuvvet-lerin komisyona kat~lmalar~ n~~ engellemi~tir. Söz konusu y~llarda Ermeni tel~ciri konusunda suç ve suçlu aran~a çabalar~~ sonuçsl~z kalm~~ur36.

Ermenilerin "manda" isteklerini dikkate alan ABD Ba~kan~~ Wilson, Gnr. Harbord ba~kanl~~~ ndaki komisyonu yerinde inceleme yapmak üzere görevlendirmi~tir. Komisyon, ne Amerikan Konsoloslar~nda ne de bölgede iddia edilen türde belgeye rastlam~~ur". Bunlar~ n ötesinde Istanbul'daki Ermeni Pat~ikli~inin kilise kay~ tlar~~ da ~ngilizlerin ellerindedir. Dahas~~ Er-meni nüfusa yöneltildi~i savunt~lan trajik olaylar~~ gören, bilen veya bunlar-dan kurtulanlar hayattad~ r. Osmanl~~ hükümeti zorunlu göç yasas~ n~~ ç~karmadan önce bunun uygulamas~ n~~ yanl~~~ yapan sorumlular~ n ceza-land~r~laca~~n~~ aç~klayan ~tilaf Devletleri, Malta duru~~nalar~nda niçin bu tür canl~~ tan~klar~n bilgisine ba~vurmam~~ur? Ermeni cemaati ve sivil toplum ku-rulu~lar~~ böyle ki~ileri ve Kilise kay~ tlar~n~~ niçin Malta'ya götürmemi~lerdir? Bilindi~i gibi ~ tilaf Devletleri yarg~ lamas~nda savc~ l~ k, Ermenilerin düzenlenmi~~ katliam~na ili~kin kan~ t bulunmad~~~n~~ beyan euni~~ Malta tu-tuklulan serbest b~ralulm~~ur38.

Sonuç ve De~erlendirme: Lozan Konferans~~ görü~melerinde dönemin

merkez ülkesi konumunda olan ~ngiltere, I. Dünya Sava~~~ öncesi verdi~i sözleri tutma gayreti içindedir. Bu nedenle kendi manda yönetimi içine al-mak istedi~i Musul, Kerkük ve Süleymaniye bölgesi~~i Konferans görü~melerinden ç~kararak buralann sorununu Milletler Cemiyetine ta~~m~~t~r. Devlet kur~na sözü verdi~i Rum ve Ermeni toplumlar~~ için ise

36 Ergün Aybars, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay~n~~

~zmir, 1984, s. 88.

37 Seçil Akgün, General Harbord'~~n Anadolu Gezisi ve Raporu. ~stanbul, 1981.

38 Georges Maleville, "1915 Osmanl~~ - Rus Ermeni Trajedisi" 1856-1927 Empe~yaliz~n K~skac~nda Türkler, Ermeniler re Kürtler içinde, ~zmir, 2001 s:197-198.

(30)

1044 MÜMTAZ PEKER

ko~ullar çok de~i~mi~tir. De~i~en ko~ullar içeri~inde soruna farkl~~ çözüm önerileri getirmekte bir sak~nca görmemi~tir. Getirilen önerileri Rum ve Ermeni nüfus için de~erlendirelim.

~ngiltere merkez devlet konumunda oldu~u süre içinde politikas~ n~, Yu-nanistan'~n Türkiye'ye kar~~~ hareket alan~n~~ geni~letme üzerine kurmu~tur. Bunun çarp~c~~ örnekleri Yunanistan'~n kurulu~undan sonra Osmanl~~ ~mparatorlu~u'ndan toprak ve nüfus kapma yar~~~ nda görülmektedir. Bu yar~~~ 1830'da Mora'n~n Yunanistan'a kat~lmas~~ ile ba~lam~~t~r. Ege'deki yedi ada 1865'de Yunanistan'a b~rak~lm~~t~r. 1881'de ~stanbul Antla~mas~~ ile Te-salya ve Epir'in bir k~sm~~ Yunanistan'a verilmi~tir. Selanik, Güney Makedonya ve Girit 1913 Londra Antla~mas~~ ile Yunanistan'a b~rak~lm~~t~r. Ayn~~ y~l Bükre~~ Antla~mas~~ ile Epir'in tümü ve Güney Makedonya'n~n geri kalan k~sm~~ verilmi~tir. 1919'da Neuilly Andla~mas~~ ile Bat~~ Trakya, Yunanistan topraklar~na kat~lm~~t~ r. Kabaca 1830'dan sonra Yunanistan'~ n toprak büyüklü~ü ve nüfusu yukarda sözünü etti~imiz politik birliktelik ile büyütülrnü~tür. Bunun son halkas~~ ise Küçük Asya ve Pontus olarak görülmektedir. Bunda ba~ar~~ sa~lanamaymca ya da u~rarulan "Anadolu Boz-gunu" sonras~nda yukardaki süreç içinde Yunanistan topraklar~ na kat~lan yerle~melerdeki Müslüman nüfus ile Anadolu'da de~i~ik yerle~melerde ya~ayan Rum nüfusun mübadelesi için zemin haz~ rlay~c~~ çal~~malar yap~lm~~t~r. Bu ba~lamda rnübadele konusunda daha önce deneyimi olan Yunanistan'~n özellikle kendi ülkesindeki az~nl~klar sorununu çözüm için ~ ngiltere öncülü~ünde Dr. Nansen'e Milletler Cemiyeti ad~ na çal~~ ma yapur~lm~~t~r. Burada dikkatimizi çeken nokta, mübadele edilecek Rum ve Müslüman nüfus verilerinin yanl~~ (Rum nüfusun fazla, Müslüman nüfusun az) gösterilmesidir. Nüfus verilerinin yanl~~ sunulmas~~ ya da de~i~tirilmesi iki aç~dan dikkat çekicidir. ~lk olarak Anadolu'da böylesi bir Rum nüfusun, nüfus geçi~~ kuram~n~n ilk evresinin ya~and~~~~ sürede gerçekle~mesi im-kans~zd~r. ~kinci nokta ise "~star~bul'daki Rum ve Ermeni nüfus konusundaki veriler Kilise kay~tlar~n~~ zedelemi~tir" iddiam~z~n yaratt~~~~ etik tart~~mas~d~r. Bu tutumlar~~ ile Müttefikler nüfusbilimde yüzy~llarm güveni olan geçerli Ki-lise kay~tlar~n~~ bir anl~k ihtiraslar' sonucu bir noktada silip atma noktas~na gelebilmi~lerdir. Nüfusbilimde Kilise kay~ tlar~n~ n geçerli ve güvenilir oldu~unu söyleyenler, burada bir parantez açarak Lozan Konferans~'ndaki Istanbul'a ili~kin verilerin bunun d~~~nda oldu~unu vurgulamal~d~r.

(31)

LOZAN KONFERANSI'NDA NÜFUS TARTI~MALARI 1045

Müttefiklerin böylesi bir tutum ve davran~~~~ "Bat~n~n iki yüzü" oldu~unu bize aç~kça göstermektedir. Bu yüzü görmerniz ve arkas~ndaki dü~ünceyi an-lama= da, nüfusbilimin geli~tirdi~i kuram ve onun kavramlar~~ yol gösterici olmaktad~r.

M. Kemal Pa~a ve kadrosu, Kurtulu~~ dönemi boyunca farkl~~ cephelerde sava~t~klar~~ ve k~t kaynaklar~n~n vurucu güç olarak kullan~m~n~~ engelleyen Ermeni nüfusa kar~~~ ho~görülü davranarak "Ermeni Yurdu" nun özerk ola-rak kurulmas~n~~ Lozan'da kabul edebilirler miydi? Bu soruya olumlu yan~t verilmesi güçtür. ~lk olarak "Kurtulu~~ ve Kurulu~" u gerçekle~tiren kadro ço~u arkada~~n~~ Ermenilerle yap~lan sava~larda yitirmi~tir. Bu çarp~~malar s~ras~nda zor anlar ya~anm~~ur. Kimi hassas dengelerden ötürü b~ça~~n üzerinde yürünmü~tür. ~kinci olarak Müslüman nüfus özellikle savunmas~z oldu~u konumlarda Ermeni güçler taraf~ndan büyük ölçekte can ve mal kayb~na Ligi-at~lm~~t~r. Anadolu'nun s~n~r boylar~~ ve iç kesimlerinde Ermeni-ler taraf~ndan toplu öldürmeErmeni-lere varan çok say~da olay ya~annu~ur. Örgütlü bir ordu düzenlemesi ile yeni sosyal dengenin kuruldu~u ortamda böyle bir etnik grubun özerk biçimde sosyal sistem içinde yer almas~~ yeni çat~~malar~~ do~urabilirdi. Özellikle her türlü ileti~imin sözel kültüre dayal~~ oldu~u top-lumlarda farkl~~ etnik gruplar~~ böylesi olaylardan sonra ayn~~ sistem içinde tutman~n sak~ncalar~~ olabilecektir. Kald~~ ki 1920% y~llar~n ko~ullar~nda belli bir cepte toplanm~~~ d~~~ destekli alt etnik kimlikli cemaatin, sürekli olarak üst kimli~in söylemini kabul edece~ini kimse garanti edemezdi. Türkiye kurdu~u ve ideolojisini yaratt~~~~ denge içinde k~sa zamanda yeni aray~~lara zorlan~rd~. Üçüncü olarak M. Kemal Pa~a ve kadrosu ulusal s~n~rlar konu-sunda nerede durulmas~~ gerekti~ini çok iyi saptam~~ur. Bu kararlar~~ alan TBMM'nin bir macera aray~~~~ yoktur. Sözgelimi o meclisi olu~turan üyelerinin baz~lar~n~n do~um yeri olan Selanik, Yanya, Bosna, Magosa, Gümülcine, Batum, Rodos, Filibe, Tuna, Piri~tine, Köstence, Lefko~e ve Girit gibi yerle~meleri de bu s~n~rlara katma giri~iminde bulunmanu~lard~r. Kur-tulu~'un ba~~nda s~n~r~~ çizilmi~~ ve uluslar aras~~ sözle~mesi imzalanm~~~ andla~malar~~ yok kabul etmemi~lerdir. Daha sonraki bir konferansta Ermeni Yurdu kurulmas~n~~ kabul etmeleri ise bunlar~~ red ve SSCB ile kurulan bar~~~ ortam~n~n bozulmas~n~~ istemek olurdu. Bilindi~i gibi söz konusu y~llarda iki ulusun ili~kileri tarihlerinde çok ender görülen bar~~~ üstüne olmu~tur. Son olarak böyle bir kabullenme, sava~~lan Emperyalizme, emellerini gerçekle~tirmek için s~çrama tahtas~~ haz~rlanmaktan ba~ka neye yarard~?

Referanslar

Benzer Belgeler

Camie geliş törenle olur ve gerek devlet ricali, gerek saray mensupları muayyen yerlerde bulunurlardı Na­ mazdan sonra tören bitmiş sayıldığından, hükümdar,

Büyük ressamın 35 inci sanat yılında kendi eserlerinden seçilmiş 300 tabloyu, Güzel Sanatlar Akade­ misinde açmış olduğu sergide, re­ sim meraklılarının

Pu ullm mo on ne err kko on nu uss ç çö ökkü ükkllü ü¤ ¤ü ü:: Pulmoner artere az kan giden Fallot tatralojisi ve pulmoner atrezi gibi sa¤-sol flantl› siyanotik

Bunun üzerine Frashëri ve Arnavutluk makamları, Müslüman Arnavutları mübadele dışında tutabilmek için Milletler Cemiyeti ile Muhtelit Mübadele Komisyonu

Osmanlı topraklan üzerinde ku­ rulan dünyanın en büyük ilk darp­ hanesinden sonra, bugün İstanbul’ daki madeni para makinelerinde her gün bir milyon adet

Bu talebe karşılık, 4 Şubat 1923 tarihinde Müttefik devletlerin temsil heyetlerine İsmet Paşa tarafından gönderilen mektupta, Türk hükümeti barışın yapılmasına

İkinci dünya harbinin son senelerinde, İn- giliz hükümeti her nevi inşaat meselelerinin halli için nâmü- tenahi araştırmalarda bulunmuştu, ikinci dünya harbinde bina

Paşa’nın, Türkiye tarihinde sahip olduğu saygın yer, aslında hilafetin kaldırılmasını bir türlü hazmedemeyen ve çağdaş hilafeti cemaatler vasıtasıyla