• Sonuç bulunamadı

AYDIN YÖRESİNDE HİPERTANSİYONUN BAZI EPİDEMİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE HİPERTANSİYONA İLİŞKİN BİLGİ, TUTUM VE UYGULAMALAR

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "AYDIN YÖRESİNDE HİPERTANSİYONUN BAZI EPİDEMİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE HİPERTANSİYONA İLİŞKİN BİLGİ, TUTUM VE UYGULAMALAR"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1)

Adnan Menderes Üniversitesi T›p Fakültesi Aile Hekimli¤i Anabilim Dal›, Aile Hekimli¤i Uzman›, Yard. Doç. Dr.

2)

Adnan Menderes Üniversitesi T›p Fakültesi ‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal›, ‹ç Hastal›klar› Uzman›, Yard. Doç. Dr.

3)

Ayd›n Yeniköy Sa¤l›k Oca¤›, Pratisyen Hekim

4)

Ayd›n SSK Hastanesi, Pratisyen Hekim

5)

Ayd›n Kuyucak Sa¤l›k Oca¤›, Pratisyen Hekim

6)

Ayd›n Horsunlu Sa¤l›k Oca¤›, Pratisyen Hekim Girifl

H

ipertansiyon (HT), bütün dünyada yüksek preva-lans gösteren, kardiyovasküler ve serebrovaskü-ler hastal›k riskini art›ran önemli bir halk sa¤l›¤› sorunudur.1-7Ülkemizde de çeflitli çal›flmalarda %20-33 aras›nda prevalans de¤erleri saptanan yüksek kan bas›n-c› (KB), eriflkin sa¤l›¤› için ciddi bir tehdit

oluflturmak-tad›r.1,3,4,6,8,9De¤ifltirilebilir ve önlenebilir bir risk etkeni oluflu, hipertansiyona karfl› savafl›m›n önemini daha da art›rmaktad›r. Toplumdaki hipertansiyonlu bireylerin et-kin bir flekilde belirlenerek antihipertansif sa¤alt›m uy-gulanmas›n›n, inme ve kardiyovasküler hastal›¤a (KVH) ba¤l› ölümlerin azalt›lmas›ndaki yarar› kan›tlanm›fl t›r.6,7,10-13

Türk Aile Hek Derg 1998; 2(3): 118-124

A

AY

YD

DIIN

N Y

ÖR

RE

ES

S‹‹N

ND

DE

E H

H‹‹P

PE

ER

RT

TA

AN

NS

S‹‹Y

YO

ON

NU

UN

N

B

BA

AZ

ZII E

EP

P‹‹D

DE

EM

M‹‹Y

YO

OL

LO

OJJ‹‹K

K Ö

ÖZ

ZE

EL

LL

L‹‹K

KL

LE

ER

R‹‹ V

VE

E

H

H‹‹P

PE

ER

RT

TA

AN

NS

S‹‹Y

YO

ON

NA

A ‹‹L

L‹‹fi

fiK

K‹‹N

N B

B‹‹L

LG

G‹‹,,

T

TU

UT

TU

UM

M V

VE

E U

UY

YG

GU

UL

LA

AM

MA

AL

LA

AR

R

SOME EPIDEMIOLOGICAL ASPECTS OF HYPERTENSION IN THE DISTRICT OF AYDIN (TURKEY) AND KNOWLEDGE, ATTITUDES AND PRACTICES CONCERN‹NG HYPERTENSION

Okay Baflak,1Hulki Meltem Sönmez,2 Celalettin Camc›,2 Recep Baltac›,3H. fiebnem Karazeybek,4 Figen Yazgan,4 ‹smail Ertin,5fi. Ça€layan Çelik6

Ö Özzeett

Bilgi, tutum ve uygulamalar›n de¤erlendirilmesi, hipertansiyonun kontrolünde önemli bir konudur, ancak hipertansiyonun temel bir sa¤l›k sorunu oldu¤u ülkemizle ilgili elimizde çok az veri vard›r. Bu amaçla, Ayd›n bölgesinde yaflayan ve rasgele belirlenen 18 yafl üze-rindeki 1466 kiflinin hipertansiyonla ilgili bilgi, tutum ve uygulama-lar›n› araflt›rd›k. Hipertansiyon (HT) prevalans› tahmini (tarama s›ra-s›nda kan bas›nc› (KB)≥ 140/90 mm Hg ve/ya da antihipertansif ilaç kullanan) olarak %29.6 idi. Hipertansif bireylerin %57.9’u durumla-r›n›n fark›ndayd› ve bunlar›n %82.5’i ilaç kullan›yordu. ‹laç kulla-nanlar›n yaln›zca %19.8’inde HT kontrol alt›ndayd›. ‹laç kullanma-yanlar›n KB ortalamas›, düzensiz (p<0.05) ve düzenli (p>0.05) ilaç kullananlara göre daha düflüktü. Herhangi bir sa¤l›k güvencesine sa-hip olma, bireylerin antisa-hipertansif ilaç kullanma tutumlar›n› de¤ifltirmemekteydi. Önceden fark›nda olsun ya da olmas›n yüksek KB olan kiflilerle KB düzeyleri normal olan kiflilerin hipertansiyon-la ilgili bilgi düzeyleri aras›nda anhipertansiyon-laml› bir fark saptanmad› (p>0.05). Yöremizde hipertansiyonla ilgili tan› ve sa¤alt›m çabalar› yetersizdir ve HT kontrolünü art›rmaya ve hipertansiyondan korun-maya yönelik e¤itim ve giriflim programlar›na gereksinim vard›r.

A

Annaahhttaarr ssöözzccüükklleerr:: Hipertansiyon, prevalans, bilgi, tutum, davra-n›fl, kontrol, e¤itim

S

Suummmmaarryy

Assessment of knowledge, attitudes, and practices is a crucial aspect of hypertension (HT) control, but little information is available in our country where HT is a major health problem. We examined knowledge, attitudes, an practices on HT in a random sample of 1466 adults over 18 years of age living in Ayd›n. The estimated pre-valence of HT (screening blood pressure (BP) ≥ 140/90 mm Hg and/or taking antihypertensive medication) was 29.6%. Overall, 57.9% of hypertensive individuals were aware of their condition. 82.5% of hypertensives were being treated with antihypertensive me-dications, but only 19.8% of treated hypertensives had controlled BP. The mean BP levels of the previously hypertensive subjects ta-king no medication were lower than the mean levels of those on ir-regular medication (p<0.05) and on ir-regular medication (p>0.05). Having any social coverage did not change the attitudes of previous hypertensives on treatment. There was no statistically significant dif-ference between the konwledge levels of normotensives and hyper-tensives, whether aware or unaware of the condition, on HT.In conc-lusion, our data point to the need to maximize the efficiency of HT diagnosis and treatment efforts and to conduct intervention strategi-es toward the prevention of high BP in the region.

K

Keeyy wwoorrddss:: Hypertension, prevalence, knowledge, attitudes, prac-tices, control, education

(2)

Hipertansiyonla iliflkili hastal›klar›n toplumsal bo-yutlar›, hipertansiyonun evrelerine göre belirlenen rölatif risk oranlar›na ve HT prevalans›na ba¤l›d›r. Çok say›da Risk Etkenine Müdahale Çal›flmas› (MRFIT) için izle-nen popülasyondan elde edilen veriler, koroner kalp has-tal›¤› (KKH) rölatif riskinin optimal kan bas›nc›na sahip olanlara göre evre 1 HT’da 2.3 kat, evre 4 HT’da ise 6.9 kat daha yüksek oldu¤u için, topluma atfedilen riskler evre 1 HT için %25.6 ve evre 4 HT için ise %2.3’tür. KB ile iliflkili topluma atfedilen risk, kan bas›nc›na daha çok ba¤›ml› olan inmede de benzer bir durum göstermekte-dir.7

Bunun yan› s›ra, KB ile KVH riski aras›ndaki iliflki-nin sürekli ve ilerleyici bir özellik tafl›d›¤› ve HT oluflma-s›ndan önce de, hatta normatansif KB de¤erlerinde bile ilgili komplikasyonlar›n geliflebilece¤i ortaya konmufl-tur.7,13 Joint Notional Committee on Detection, Evaluation and High Blood Pressure (JNC V) s›n›flama-s›nda, optimal KB de¤erleri olarak sistolik 120 mm Hg ve diyastolik 80 mm Hg’nin alt› belirtilmifltir. Tüm bun-lar, HT sorunun çözümünde, sa¤lat›m›n önemli ancak yetersiz oldu¤unu göstermektedir. HT sa¤alt›m› ve kont-rolünün optimal sa¤land›¤› koflullarda bile, KB ile iliflki-li KKH riskindeki azalman›n %50’yi geçmeyece¤i öne sürülmüfltür.7,13KB ile iliflkili hastal›klar›n ortadan kald›-r›lmas› amac›na ulaflabilmek için hipertansiyonun tan› ve sa¤lat›m›n›n korunma stratejileriyle desteklenmesi gere-kir. Bu korunma, yüksek risk alt›ndaki gruplara oldu¤u kadar, toplumun genel KB ortalamas›n› düflürmeye yö-nelik de olmal›d›r.13

Hipertansiyondan korunmada, hipertansiflerin, özel-likle de s›n›rda ve hafif yüksek KB de¤erine sahip olan-lar›n HT’a iliflkin bilgi, tutum ve davran›fllar› büyük önem tafl›maktad›r. Halk›n yüksek kan bas›nc›na iliflkin, bilgi düzeyinin yükseltilmesi ve buna yönelik e¤itim programlar›n›n oluflturulmas›, hipertansiyona karfl› yürü-tülen savafl›m›n baflar›s›n› artt›racakt›r. Yap›lan çal›flma-lar, hasta uyumunun ve yaflam biçimi de¤iflikliklerinin sa¤lanmas›n›n, HT giriflim programlar›n›n baflar›s›nda temel oluflturdu¤unu ortaya koymaktad›r.3,4,7,13,14Bunun için varolan durumun saptanmas›n›n ve halk›n bilgi, tu-tum ve uygulamlar›n›n belirlenmesinin önemli oldu¤unu düflünüyoruz. Bu yaklafl›mla, Adnan Menderes Üniversi-tesi T›p FakülÜniversi-tesi Aile Hekimli¤i ve ‹ç Hastal›klar› Ana-bilim Dallar› olarak, Ayd›n yöresinde hipertansiyonun baz› epidemiyolojik özelliklerini saptamak için Mart-May›s 1995 tarihlerinde Ayd›n Hipertansiyon Araflt›rma-s›n›n (AYDINH‹P) gerçeklefltirdik. Bu makalede, bu ça-l›flmadan elde edilen, halk›n hipertansiyona yönelik bilgi tutum ve uygulmalar›na iliflkin verileri sunuyoruz.

Gereç ve Yöntem Ç

Çaall››flflmmaa ttaassaarr››mm››

Üniversitemizin bulundu¤u Ayd›n yöresinde gerçek-lefltirilen tarama, kesitsel bir araflt›rma niteli¤indeydi. Veriler, önceden haz›rlanm›fl anket formlar› kullan›larak ev ve iflyerlerinde yüz yüze görüflme tekni¤iyle elde edil-di. Hepsi hekim olan görüflmeciler, KB ölçümüyle ilgili haz›rlanan standart bir protokole göre önceden e¤itildi. Soru listesi, çal›flmaya kat›lan kiflilerin demografik özel-liklerini, ve hipertansiyonla ilgili bilgi, tutum, uygulama ve bilgi kaynaklar›n› belirlemeye yönelik sorular içeri-yordu.

1990 y›l› nüfus say›m› verilerinin, 1995 y›l›na pro-jeksiyonuyla Ayd›n ilinde 18 yafl ve üzerinde 540.000 eriflkin insan›n yaflad›¤› hesapland›.15Nüfus yo¤unlu¤u ve da¤›l›m› dikkate al›narak Ayd›n ili sekiz co¤rafi böl-geye ayr›ld›. Bu bölgelerde çal›flma yap›lacak kentsel ve k›rsal merkezler rasgele olarak belirlendi. Tarama birim-lerinde çal›flmaya al›nacak kifliler, ev ve iflyeri temeline göre gelifligüzel saptand›. Her araflt›rmac›, çal›flmaya al›nma koflullar›n› yerine getiren 200 kifliyi ziyaret etti ve kat›lmaya davet etti.

Tarama, ilkbahar mevsiminde (mart ay› bafl›ndan ma-y›s ay› sonuna kadar) ve her çal›flma günü sabah 08-11 saatleri aras›nda yap›ld›. Ev ve iflyerlerinde karfl›lafl›lan kifli, o bölge ile ilgili adres, telefon numaras› veremiyor-sa, baflka ilde yaflad›¤›n› söylemiflse, kendisiyle iliflki ku-rulamayacak derecede sakatl›¤› ya da bilinç bozuklu¤u varsa, afl›r› derecede fliflman ve 18 yafl›ndan küçük ise ta-rama kapsam›na al›nmad›.

Ç

Çaall››flflmmaa nnüüffuussuu

Çal›flma ölçütlerini karfl›layan 1600 kifli iflyerlerinde ziyaret edildi ve bunlardan 120’si yap›lan kat›lma datini kabul etmedi. Kat›lmama oran› %7.5 idi. 14 kifli, ve-rilerin analizi aflamas›nda çal›flmaya al›nma ölçütlerine uymad›klar› için çal›flma d›fl› b›rak›ld›. Dolay›s›yla, 653’ü (%44.5) kad›n ve ve 813’ü (%55.5) erkek olmak üzere toplam 1466 kifli çal›flmaya al›nd›. 970 kat›l›mc› (%66) kent merkezlerinde (nüfusu 10.000’in üzerinde) ve 496’s› ise (%34) k›rsal bölgelerde yaflamaktayd›. Ça-l›flma nüfusunun yafla göre frekans e¤risi, ülke genelinin genç nüfus üstünlü¤ünü yans›t›r flekilde hafif sa¤dan ba-s›k olarak saptand›. (baba-s›kl›k (curtosis): -078±0.1 ve çarp›kl›k (skewness): 0.37±0.06) (fiekil 1).

K

Kaann bbaass››nncc›› ööllççüümmüü

Ev ve iflyerlerinde karfl›lafl›lan ve çal›flma için uygun olan bireylere önce listedeki sorular soruldu. Yan›tlar gö-rüflmeci taraf›ndan kayda geçirildi. En az 5 dakika din-lenmeleri sa¤land›ktan sonra, her kat›l›mc›n›n önceden test edilmifl bir aneroid KB ölçüm aletiyle, yaklafl›k iki dakika arayla, oturur durumda ve sa¤ koldan iki kez KB ölçüldü ve ortalamas› kaydedildi. Çal›flmada kullan›lan sekiz KB ölçüm aletinin do¤ruldu¤u, metal bir

(3)

T-ba¤lan-t›s›yla standart bir cival› KB ölçüm aletine ba¤lanarak farkl› bas›nç düzeylerinde kontrol edildi.16,17Kola sar›lan eriflkin tipi manson (23x13 cm boyutlar›nda balonu olan), önce nab›zla belirlenen sistolik bas›nc›n 30 mm Hg üstüne kadar fliflirildi ve 2 mm Hg/sn’den h›zl› olma-yacak flekilde söndürülürken ilk sesin duyuldu¤u faz I dikkate al›narak sistolik KB ve seslerin kayboldu¤u faz V dikkate al›narak diyastolik KB ölçüldü. KB ölçümle-rinde WHO/ISH tavsiyelerine uyuldu.11

‹‹ssttaattiissttiikk ddee¤¤eerrlleennddiirrmmee

Tüm bilgiler kodlanm›fl halde bilgisayara aktar›ld›. Kaydedilen bilgilerin ifllenmesi, Statistical Package for Social Sciences (SPSS for windows) istatistik progra-m›yla yap›ld›. Anlaml›l›k düzeyi 0.05 kabul edilerek ya-p›lan istatistiksel de¤erlendirmede frekans, çaprak tablo-lama, Levene testi, ba¤›ms›z örnekler t-testi, varyans analizi (ANOVA), kovaryans analizi (ANCOVA) ve Tu-key-HSD testi kullan›ld›.18

Sonuçlar G

Geenneell bbuullgguullaarr

Çal›flmaya kat›lan 1466 kiflinin 653’ü (%44.5) kad›n ve 813’ü (%55.5) erkektir. Kat›l›mc›lar›n yafl ortalamas› 47.6±15.0 ve medyan 44 (yafl aral›¤› 18-87) bulunmufltur (kad›nlarda 44.9±17.0 ve 43, erkeklerde 46.2±15.2 ve 45). %63’ü 18-50 yafllar› aras›nda olan çal›flma nüfusu-nun yafl da¤›l›m› fiekil 1’de gösterilmifltir. Taranan kifli-lerin ancak %34’ü ilkokul sonras› okul e¤itimi alm›flt›r (Tablo 1) ve %42’si sigara kullanmaktad›r. %31’i ev ha-n›m› olan kat›l›mc›lar›n %12’si serbest meslek sahibi, %20’si çiftçi, %18’i memur (silahl› kuvvetler d›fl›nda), %11’i iflçi ve %8’i iflsizdir. %32’sinin herhangi bir sa¤-l›k güvencesi bulunmazken, %25’i Emekli Sand›¤›, %18’i Ba¤-Kur, %24’ü Sosyal Sigortalar Kurumu ve %1’i Yeflil Kart güvencesi alt›ndad›r.

K

Kaann bbaass››nncc›› bbuullgguullaarr››

Çal›flma sonuçlar›m›za göre Ayd›n yöresinde yüksek KB prevalans› %29.6 olarak tahmin edilmifltir (140 mm Hg ≤ sistolik KB olan ve / ya da 90 mmHg diyastolik KB olan ve/ya da antihipertansif ilaç kullanan). Bu rakam kad›nlarda %34.1 ve erkeklerde %26.0’d›r. HT prevalan-s› kad›nlarda erkeklerden anlaml› ölçüde daha yüksektir. (X2= 11.12 ve p=0.000). E¤itim düzeyi düflük olan (or-taokul ve afla¤›s›) kiflilerde (133.5±28.3 / 79.1±15.8 mm Hg) e¤itim düzeyi yüksek olan (lise ve üstü) kiflilere gö-re (119.6±20.6 / 76.3±12.8 mm Hg) daha yüksek KB dü-zeyleri saptanm›flt›r (sistolik KB için t=10.09 ve p=0.000 ve diyastolik KB için t=3.24 ve p=0.001). Yafl›n etkisi-nin ortadan kald›r›ld›¤› kovaryans analizinde ve çoklu karfl›laflt›rma iflleminde, ev han›mlar›nda ve iflsizlerde di-¤er sosyoekonomik gruplara göre anlaml› ölçüde daha yüksek KB düzeyleri saptanm›flt›r (ANCOVA, p=0.000 ve Tukey-HSD testi, alfa düzeyi 0.05). Ev han›mlar›n›n KB ortalamas›, di¤er çal›flan kad›nlar›n KB ortalamas›n-dan da anlam› ölçüde daha yüksektir (t=8.57, p=0.000 ve t=4.86, p=0.000).

Y

Yüükksseekk kkaann bbaass››nncc››nnaa kkaarrflfl›› ttuuttuumm vvee uuyygguullaammaallaarr Kat›l›mc›lar›n %19’u (284 kifli), daha önce HT tan›s› alm›fl olduklar›n› bildirmifltir. HT tan›m›nda 140 mm Hg ve/ya da 90 mm Hg sistolik ve diyastolik KB de¤erleri dikkate al›nd›¤›nda, hipertansif bireylerin %57.9’u du-rumlar›n›n fark›ndad›r. Fark›nda olanlar›n %82.5’i dü-zenli ya da düzensiz olarak antihipertansif ilaç kullan›r-ken, ilaç alanlar›n yaln›zca %19.8’inde yüksek KB kont-rol alt›ndad›r. Eski hipertansiflerin %27’si (77 kifli) hiç-bir antihipertansif ilaç kullanmamaktad›r; %30’u (84 ki-fli) düzensiz ilaç kullan›rken yaln›zca %43’ü (123 kiki-fli) ilaçlar›n› düzenli olarak almakta oldu¤unu ifade etmifltir. Hiç ilaç kullanmayan 77 hipertansif bireyin 32’sinde ve düzenli ya da düzensiz ilaç kullanan 207 hipertansif bi-reyin 41’inde, tarama s›ras›nda ölçülen KB düzeyleri normal s›n›rlarda ç›km›flt›r. Yap›lan ölçümlerin normal de¤erlerde olmas› bak›m›ndan ilaç kullanmayanlar lehi-ne olan fark istatistiksel olarak anlaml›d›r (c2= 13.33 ve p=0.000). Tek yönlü varyans analizinde, eski hipertan-siflerin ilaç kullanma durumlar›na göre belirlenen alt gruplar›n›n sistolik ve diyastolik KB ortalamalar› aras›n-daki fark istatistiksel olarak anlaml› bulunmufltur (F2.281= 5.05 ve p=0.007); F2.281= 3.91 ve p=0.021). Tablo 2’de de görüldü¤ü gibi bu anlaml›l›k, hiç ilaç kullanmayanlar-23.1 18.1 21.9 22.0 19.8 21.8 13.6 16.1 15.5 17.1 Kad›n % Erkek % 4.0 3.9 2.1 0.9 18 29 30 39 40 49 50 59 60 69 70 79 80 ve üstü 25 20 15 10 5 0 fi fieekkiill 11

Çal›flma nüfusunun yafla göre da¤›l›m s›kl›¤›

T Taabblloo 11

Çal›flma nüfusunun e¤itim durumu

Okula gitmemifl ‹lkokul Ortaokul Lise Yüksek okul

190 13.0 782 53.3 Say› % 129 8.8 226 15.4 139 9.5 n=1466

(4)

la düzensiz ilaç kullananlar›n KB ortalamalar› aras›nda-ki farktan kaynaklanmaktad›r (Tukey-HSD testi, 0.05 al-fa düzeyi).

Hipertansiyonlu olduklar› halde hiç ilaç kullanmama gerekçeleri soruldu¤unda, daha önceden HT saptanm›fl kiflilerin %69’u gerek görmedi¤ini, %27’si önemsemedi-¤ini ifade etmifl, yaln›zca %4’ü olanaks›zl›k nedeniyle kullanmad›¤› yan›t›n› vermifltir. Düzensiz ilaç kullanan-lar›n ise %78’i hastal›¤›n› önemli görmezken, %22’si önemsemedi¤i için tedavisine dikkat etmemektedir. Dü-zenli ya da düzensiz antihipertansif ilaç ald›¤›n› ifade eden eski hipertansiflerin kulland›klar› ilaçlar›n da¤›l›m› fiekil 2’de verilmifltir. Görüldü¤ü gibi bu kiflilerin %52’sinin elinde etkin fakat pahal› antihipertansifler bu-lunmaktad›r.

Önceden hipertansiyon tan›s› alm›fl 284 kat›l›mc›n›n sa¤l›k güvencesine sahip olmalar›yla kan bas›nc›n› düflü-rücü ilaç kullanmalar› aras›nda anlaml› bir iliflki saptan-mam›flt›r (p>0.05, Tablo 3). Öte yandan Tablo 4’te gö-rüldü¤ü gibi, Emekli Sand›¤›, Ba¤-Kur ya da SSK

gü-vencesine sahip olmayla ilaç kullanma durumu aras›nda da anlaml› bir iliflki yoktur (p>0.05). Sa¤l›k güvencesi olmayanlarla herhangi bir sa¤l›k güvencesi olan eski hi-pertansiflerin diyastolik KB düzeyleri aras›ndaki güven-cesi olanlar lehine olan fark istatistiksel olarak anlaml› bulunmazken (t=1.89 ve p=0.061), sistolik KB düzeyleri aras›ndaki fark istatistiksel olarak anlaml›d›r (t=3.86 ve p=0.000). Sa¤l›k güvencesi sa¤layan kurumlara göre saptanan KB ortalamalar› Tablo 5’te gösterilmifltir. Gö-rüldü¤ü gibi sistolik KB ortalamalar› aras›ndaki anlaml› fark, herhangi bir güvencesi olmayan ve Ba¤-Kur ve SSK güvencesi alt›nda olan hipertansiflerin KB ortala-malar›yla Emekli Sand›¤› güvencesinde olanlar›n KB or-talamas› aras›ndaki farktan kaynaklanmaktad›r.

Daha önceden HT tan›s› konan kiflilerde, ilaç kullan-ma durumu ile tuz k›s›tlakullan-mas› yapkullan-ma aras›nda anlaml› bir iliflki saptanm›flt›r (c2 2dt= 31.91 ve p=0.000). Düzen-li ilaç alanlar tuz k›s›tlamas›na daha çok uymaktad›rlar.

H

Hiippeerrttaannssiiyyoonnaa iilliiflflkkiinn bbiillggii ddüüzzeeyylleerrii

Tarama s›ras›nda kat›l›mc›lara, hipertansiyonla ilgili bilgi düzeylerini belirlemeye yönelik sorular da sorul-mufltur. “Normal sistolik ve diyastolik KB kaçt›r” soru-suna (yöre halk› büyük ve küçük tansiyon diye tan›mak-tad›r) çal›flmaya kat›lanlar›n %41’i do¤ru (normal sistolik KB için 100-140 mm Hg aras› ve normal diyastolik KB için 60-90 mm Hg aras› do¤ru kabul edilmifltir). %21’i yanl›fl yan›t vermifl ve %37’si ise herhangi bir rakam söy-leyememifltir. Hipertansiyonu olanlarla olmayanlar›n normal KB de¤erini bilme düzeyleri aras›nda istatistiksel olarak anlaml› bir fark bulunmam›flt›r (p>0.05).

30 % 25 20 15 10 5 0 ACE inhibitörü Kalsiyum kanal blokeri Beta bloker

Diüretik Rezerpin Di€er Kombine

fi fieekkiill 22

Eski hipertansiflerin kulland›klar› ilaçlar T

Taabblloo 22

Eski hipertansiflerin ilaç kullanma durumlar›na göre ortalama kan bas›nc› düzeyleri Olgu say›s› (%) Ortalama SKB±SD Ortalama DKB±SD ‹laç kullanmayanlar Düzensiz kullananlar Düzenli kullananlar 77 (27) 84 (30) 123 (43) * 149.7±30.6 * 165.3±28.3 * 156.3±33.1 * 85.6±15.5 * 93.0±17.8 * 89.9±16.6 n=284

SKB: Sistolik kan bas›nc›, DKB: Diyastolik kan bas›nc›, SD: Standart deviasyon. * Tukey-HSD testi, alfa düzeyi 0.05. Tek yönlü varyans analizindeki anlaml›l›k, hiç ilaç kullanmayanlarla düzensiz ilaç kullananlar›n KB ortalamalar› aras›ndaki farktan kay-naklanmaktad›r.

T Taabblloo 44

Sa¤l›k güvencesi sa¤layan kurulufllara göre ilaç kullanma durumu (%)* Emekli Sand›€› BA⁄-KUR Sat›r Toplam› ‹laç kullanm›yor ‹laç kullan›yor Sütun toplam› 19 57 76 (36) 17 52 69 (32) SSK 25 43 68 (32) 61 (28) 152 (72) 213 (100) χ2=testi, p>0.05.

* Yeflil kartl›lar al›nmam›flt›r.

T Taabblloo 33

Eski hipertansiflerde sa¤l›k güvencesine sahip olma ile ilaç kullanma durumu aras›ndaki iliflki

Sa€l›k güvencesi yok Sa€l›k güvencesi var Toplam (%) ‹laç kullanm›yor ‹laç kullan›yor Toplam (%) 15 53 68 (24) 62 154 216 (76) 77 (27) 207 (73) 284 (100) χ2=testi, p>0.05.

(5)

Kat›l›mc›lar›n %85’i hipertansiyonun bulafl›c› bir hastal›k olmad›¤›n› belirtirken, %5’i bulafl›c› oldu¤unu ve %10’u ise bilmedi¤ini ifade etmifltir. Hipertansiyonun zarars›z bir hastal›k oldu¤unu söyleyen kat›l›mc› oran› yaln›zca %2’dir. Çal›flmaya kat›lanlar›n %48’i HT hasta-s›n›n üç, %7’si alt› ay arayla düzenli olarak doktora kont-role gitmesi gerekti¤ini söylerken, %34’ü yaln›zca ya-k›nmalar› olunca doktora gidilmesi gerekti¤ine inanmak-tad›r. “Böbrek hastal›¤› hipertansiyona neden olabilir mi” sorusuna %33’ü evet, %12’si hay›r yan›t›n› vermifl ve %54’ü ise bilmedi¤ini belirtmifltir. Kat›l›mc›lar›n %82’si hiperansiyonlu kiflilerin zay›flamas› gerekti¤ini söylemifltir. %91’i hipertansiyonla ilgili herhangi bir ki-tap okumam›flken, hipertansiyonla ilgili bir TV program› izlemifl olanlar›n oran› ise %68’dir. Hipertansiyonun yapt›¤› organ hasar› konusunda, taranan kiflilerin %45’i hipertansiyonun göz, böbrek, beyin, kalp ve damarlar›n hepsine, %25’i yaln›zca beyne ve %14’ü de yaln›zca kal-be zarar verdi¤ini ifade etmifltir. Önceden fark›nda olsun ya da olmas›n yüksek KB olan kiflilerle KB düzeyleri normal olan kiflilerin hipertansiyonla ilgili yukar›da veri-len bilgi düzeyleri aras›nda anlaml› bir fark saptanma-m›flt›r (p>0.05).

Tart›flma

Bu çal›flma, yöremizde yüksek kan bas›nc›n›n baz› epidemiyolojik özelliklerini, prevalans tahminlerini ve halk›n hipertansiyonla ilgili bilgi, tutum ve uygulamala-r›n› belirlemeye yönelik kesitsel bir araflt›rmad›r. Elde et-ti¤imiz verileri tart›flmadan önce, çal›flma tasar›m›ndan kaynaklanan ve özellikle yap›lan KB ölçüm sonuçlar›n› etkileyecek nitelikteki baz› noktalara aç›kl›k getirmek is-tiyoruz. Birincisi, çal›flma kapsam›nda taranan kifliler, ifl yerlerinde ya da evlerinde de¤erlendirilmifl ve herhangi bir izlem yap›lmam›flt›r. Tek bir ziyarette yap›lan ölçüm-ler, klinik bir karar olan kontrolde HT

de¤erlendirmele-rini ve yüksek KB prevalans tahminlede¤erlendirmele-rini etkilemifl ola-bilir. ‹kincisi, tarama ölçümlerinde tek tip manflonu olan aneroid KB ölçüm aletleri kullan›lm›flt›r. 12-23 cm bo-yutlar›nda balonu olan eriflkin tipi küçük manflonlar›n kullan›lm›fl olmas›, afl›r› fliflmanlar›n çal›flmaya al›nma-m›fl olmas›na karfl›n, ölçülen de¤erleri oldu¤undan yük-sek gösterici niteliktedir.16,17,19Ancak, taramada kullan›-lan sekiz KB ölçüm aletinin, uluslararas› HT örgütlerinin tavsiye ettikleri bir düzenekle önceden test edilmifl olma-s›, yap›lan ölçümlerin geçerli ve güvenilir olmas›n› sa¤-lam›flt›r.16,17Son olarak, çal›flma nüfusunun seçimiyle il-gili s›n›rlamalar olabilir. Nüfus yo¤unlu¤u ve k›rsal-kentsel yerleflim a¤›rl›¤› dikkate al›narak rastgele sekiz co¤rafi bölge belirlenmifl olmakla birlikte, her bir bölge-deki kat›l›mc›lar›n gelifligüzel seçilmifl olmas›, çal›flma nüfusunun halk›n genelini temsili konusunda kuflkular yaratabilir. Bununla birlikte, k›r-kent da¤›l›m›n›n genel nüfustaki da¤›l›ma uygunlu¤u ve çal›flma nüfusunun yafl da¤›l›m grafi¤inin, Türkiye’nin genel nüfusundaki genç insan egemenli¤ini yans›t›r flekilde sa¤dan sola hafif ba-s›k oluflu, çal›flmada sunulan prevalans tahminlerinin ge-nelleme gücünü artt›rmaktad›r.15,20Yine de, tüm bunlar-dan dolay› sonuçlar›m›z dikkatle yorumlanmal›d›r.

Hipertansiyonun uzun süre belirtisiz kalabilmesi, hat-ta hat-tan› kondukhat-tan sonra da uzun y›llar ciddi herhangi bir belirti vermeden sürebilmesi ve büyük ölçüde tedavi edi-lebilir olmas›, hastal›¤›n halk aras›nda ve hatta bir ölçü-de hekimler aras›nda fazla ciddiye al›nmamas›na yol aç-maktad›r.3,4,7,13,21-23Oysa hipertansiyonun tan› ve sa¤alt›-m›n›n, ciddi komplikasyonlar›n oluflmas›n›n önlenme-sinde etkili oldu¤u kan›tlanm›flt›r.6,7,10-13ABD’de son 30 y›l içinde hipertansiyonun fark›na var›lma, tedavi edilme ve kontrol alt›na al›nma oranlar›ndaki düzelmeler, hiper-tansiyona ba¤lanabilen mortalite ve morbiditede büyük azalmalar sa¤lanmas›na katk›da bulunmufltur.24

Çal›flmam›zdan elde edilen veriler, özellikle HT’un sa¤alt›m› ve hipertansiflerin sa¤alt›mla ilgili tutum ve uygulamalar› konusunda önemli s›k›nt›lar ortaya koy-maktad›r. Hipertansif bireylerin tedavi yaklafl›m›ndaki tutum ve davran›fllar›, HT’un kontrol alt›nda tutulmas›n› sa¤lay›c› nitelikte de¤ildir. Antihipertansif ilaç kullan›-m›n›n KB de¤erlerine olumlu etkisi kuflkuludur. ‹laç kul-lanmayan, düzensiz ya da düzenli ilaç kullanan gruplar aras›nda saptanan fark, düzensiz ilaç kullanan grubun KB ortalamas›n›n yüksekli¤inden kaynaklanmaktad›r. Tablo 2’de görüldü¤ü gibi, ilaç kullanmayan grubun KB ortalamas› en düflüktür. Paradoks gibi görünen bu durum iki flekilde aç›klanabilir. Birincisi, ilaç kullanmayan eski hipertansifler, genellikle hafif hipertansiyonlulardan oluflmufl olabilir ya da bu grupta yanl›fll›kla HT tan›s› konmufl olanlar a¤›rl›kta olabilir. Nitekim, tarama s›ra-s›nda yap›lan KB ölçümü normal s›n›rlarda ç›kan eski hi-pertansiflerin say›s›, ilaç kullanmayan grupta düzenli ya T

Taabblloo 55

Hipertansif bireylerin sahip olduklar› sa¤l›k güvencesine göre sistolik ve diyastolik kan bas›nc› düzeyleri

Say› SKB±SDOrtalama † Ortalama DKB±SD Güvence yok Emekli Sand›€› BA⁄-KUR SSK Yeflil kart 68 76 69 68 3 *169.7±34.4 *141.8±26.8 *159.7±27.7 *157.1±32.8 **192.3±5.8 93.3±19.3 86.6±15.0 88.0±15.0 89.8±17.0 109.6±8.0 n=284

Tek yönlü ANOVA, F3,280= 10,65 ve p=0.000.

* Tukey-HSD testi, alfa düzeyi 0.05. Tek yönlü varyans analizindeki anlaml›l›k, Emekli Sand›€› güvencesinde olanlar›n KB ortalamas›yla, herhangi bir gücencesi olmayan ve BA⁄-KUR ve SSK güvencesinde olan hipertansiflerin KB ortalamalar› aras›ndaki farktan kaynaklanmaktad›r.

** Yeflil Kart güvensecinde olanlar say›lar›n›n azal›€› nedeniyle varyans analizine al›nmam›flt›r.

(6)

da düzensiz ilaç kullanan gruba göre anlaml› ölçüde da-ha yüksek ç›km›flt›r. ‹kincisi, tedavi uygulayan, özellikle düzensiz ilaç kullanan hipertansiflerin antihipertansif sa-¤alt›m giriflimleri etkili olmamaktad›r.

Öte yandan, herhangi bir sa¤l›k güvencesine sahip ol-man›n anihipertansif ilaç kullanmay› art›r›c› bir etkisi görünmemektedir (Tablo 3). Çeflitli sa¤l›k sigortalar›na ba¤l› olanlar aras›nda da ilaç kullanma yönünden farkl›-l›k saptanmam›flt›r (p>0.05, Tablo 4). Yani, ilaçlar›n az bir katk› pay›yla sa¤lanabilmesi etkili bir ilaç kullanma-y› beraberinde getirmemektedir. KB ortalamalar› dikka-te al›nd›¤›nda ise, yaln›zca Emekli Sand›¤› güvencesinde olan hipertansifler, di¤erlerine göre daha düflük KB dü-zeylerine sahiptir (Tablo 5). Bu durum, Emekli Sand›-¤›’n›n kendisine ba¤l› memur ve emeklilerine daha dü-zenli olarak ilaç sa¤layabildi¤i fleklinde yorumlanabilir. Ancak, memur ve memur emeklilerinin toplumun daha bilgili ve bilinçli kesimini oluflturduklar› ve bu nedenle bu etkinin tutum ve davran›fllardaki farkl›l›ktan kaynak-lanabilece¤i unutulmamal›d›r.

Eski hipertansiflerin hiç ilaç kullanmama ya da dü-zensiz kullanma nedeni olarak gösterdikleri gerekçeler, sa¤l›k güvencesine sahip olman›n tedavi düzeyini art›r-madaki etkisizli¤ini do¤rular niteliktedir. Büyük ço¤un-lu¤unun ilaç kullanmay› gerekli görmemesi ya da hasta-l›¤›n› önemsememesi, hipertansiflerin sa¤l›k hizmetleri-ne ulaflamama ve ilaç sa¤layamama durumundan çok baflka nedenlerle tedaviye uyumsuz olduklar›n› düflün-dürmektedir.

Çal›flmam›zda düzenli ilaç alanlar›n tuz k›s›tlamas›na daha çok uyduklar›n›n saptanmas› da bunu destekler ni-teliktedir. Hipertansif bireylerin hastal›klar›na karfl› yak-lafl›mlar›n›, doktorlar›n›n izlem ve önerilerinden çok kendi sa¤l›k bilgi ve inan›fllar›n›n belirledi¤i ve belki de hissettikleri rahats›zl›k derecesinin etkili oldu¤u düflünü-lebilir.

HT geliflen kiflilerin çok büyük bir bölümünün, uy-gun yaflam biçimi de¤iflikliklerini yapmad›¤› ve kan ba-s›nc›n› kontrol alt›na alacak flekilde ilaç kullanmad›¤›, yerli ve yabanc› literatürde de s›kl›kla vurgulanm›flt›r. Bilir, hipertansiyonun ne hekimler ve ne de hastalar ve toplum taraf›ndan yeterince önemsenmeyen bir sa¤l›k sorunu oldu¤unu belirtmektedir.4HT epidemiyolojisiyle ilgili olarak ülkemizde yap›lan çal›flmalarda, hipertansif bireylerin bilgi tutum ve uygulamalar› üzerinde fazla du-rulmam›fl olmakla birlikte, antihipertansif sa¤alt›m›n et-kisizli¤i, hastalar›n tedaviye uyum sorunu ve davran›fl de¤ifliklikleri oluflturman›n güçlü¤ü genellikle vurgulan-maktad›r.1,3,6,9

Hipertansiyonun kontrolü aç›s›ndan önemli görülen bilgi, tutum ve uygulamalar› de¤erlendirdikleri bir çal›fl-mada Aubert ve ark., halk›n ço¤unlu¤unun HT ve sonuç-lar›na iliflkin temel bilgilerinin iyi düzeyde olmas›na

kar-fl›n, çok az›n›n HT için uygun ve olumlu davran›fl ve uy-gulamalar gelifltirdiklerini saptam›fllard›r. Onlar ayr›ca, bu durumun bireylerin sahip olduklar› KB düzeylerine ve KB yüksekli¤inin fark›nda olup olmamalar›na göre farkl›l›k göstermedi¤ini, dahas› baflka kardiyovasküler risk faktörlerini de tafl›yan hipertansiflerin, bu faktörlerin y›k›c› etkilerini iyi bilmelerine karfl›n onlar› kontrol etme konusunda çok az fley yapt›klar›n› belirtmektedirler.14 Schweisser-Rieder ve ark., HT üzerine bilgilendirme kampanyas›ndan sonra halk›n hipertansiyonun risk fak-törleri konusundaki bilgi düzeylerinin artt›¤›n› ve toplu-mun hipertansiyonun sa¤l›¤a verdi¤i zararlar konusunda bilgilendirilmesi gere¤ini vurgulamaktad›r.25

Kardiyovasküler hastal›klar›n önemli bir bölümünün, KB optimal düzeyin üzerinde olan, ancak HT kabul edi-lerek tedavi edilecek kadar yüksek de¤erlere ulaflmam›fl bulunan bireylerde geliflti¤inin belirlenmesi, kan bas›nc›-n›n düflürülmesine yönelik toplum genelinde uygulana-cak giriflimlerin önemini art›rm›flt›r.7,13,26 Buradan hare-ketle JNC’nin VI. raporunda yeni olarak, yaflam biçimi de¤ifliklikleriyle yüksek kan bas›nc›n›n önlenmesine du-yulan gereksinim, hipertansiyonun sa¤alt›m›nda dikkatli bir bak›m›n önemi ve hastalar›n sa¤alt›ma uyumunu art›-racak stratejiler vurgulanmaktad›r.26 Korunman›n etkili bir flekilde sa¤lanmas›, halk›n bilgi düzeyini art›r›c› e¤i-tim programlar› ve kampanyalar›n haz›rlanmas›n› gerek-tirmektedir.

Sonuçlar›m›za göre bölge halk›n›n hipertansiyon konusundaki bilgi düzeyinin yeterli oldu¤u söylenemez. Kat›l›mc›lar›n yar›dan fazlas› normal KB düzeyini bil-memektedir. Böbrek hastal›¤›n›n hipertansiyona neden olmas› ve hipertansiyonun yapt›¤› organ zararlar› konu-sunda çal›flma nüfukonu-sundan elde edilen veriler ve hiper-tansiyonla ilgili herhangi bir kitap okuma ya da TV prog-ram› izleme oranlar›, hipertansiyonun önemini kavrama konusunda yeterli görülemez. Dahas› tüm bu konularda do¤ru bilgilere sahip olmak, yüksek KB konusunda du-yarl› olmay› ve hipertansiyonu önleyici yaflam biçimi dü-zenlemelerine uyulmas›n› sa¤lamamaktad›r. KB yüksek olanlarla olmayan bireylerin hipertansiyonun çeflitli yön-leriyle ilgili bilgi düzeyleri aras›nda anlaml› bir fark bu-lunmazken, bilgi düzeyleri yeterli olanlarla olmayan bi-reylerin KB ortalamalar› aras›nda da anlaml› farklar yok-tur.

Hipertansiyona karfl› etkisiz kal›nm›fl olmas›n›n di¤er bir nedeni de ülkemizde hasta izleminin, yani sürekli ba-k›m›n yeterli ve etkili olmay›fl›d›r. Bütün bunlar birinci basamakta ciddi sorunlar oldu¤unu göstermektedir. Eski hipertansiflerin ellerinde a¤›rl›kl› olarak ACE inhibitörü ve kalsiyum kanal blokeri gibi yüksek kan bas›nc›n› dü-flürmede etkili, ancak pahal› ilaçlar vard›r. Oysa yine Ay-d›n bölgesinde yapt›¤›m›z bir çal›flmada, sa¤l›k oca¤› he-kimlerinin antihipertansif tedavide ço¤unlukla diüretik-leri ve beta blokerdiüretik-leri kulland›klar› saptanm›flt›r.27

(7)

Sonuç olarak yöremizde, hipertansiyonla ilgili tan› ve sa¤alt›m çabalar›n›n yetersiz oldu¤u görülmektedir. Hi-pertansiyon nedeniyle yap›lan laboratuvar incelemeleri-ne, hastaneye ve ço¤u yüksek fiyatlara sahip antihiper-tansif ilaçlara harcanan ülke paras›n›n ve eme¤inin bü-yük ölçüde ziyan oldu¤u kan›s›nday›z. Halk›n, sa¤l›¤›n› önemseme ve HT bilincini art›rmaya yönelik sa¤l›k e¤i-timine a¤›rl›k verilmeli, HT kontrolünü art›rmaya ve hi-pertansiyondan korunmaya yönelik e¤itim ve giriflim programlar› oluflturulmal›d›r. Etkili bir sa¤l›k e¤itimi, kendi kendine bak›m›, yani sa¤l›kl› olman›n bilincine varmay› ve sa¤l›¤›n önemsenmesini gelifltirecektir.

Sa¤l›k güvencesi koflullar› gelifltirilmeli ve birinci basamak sa¤l›k hizmetlerinin etkinlik ve yeterlili¤i art›-r›larak, HT hastalar›n› düzenli izleme ve sürekli bak›m koflullar› sa¤lanmal›d›r. Kifliselleflmifl bak›m hasta izle-minin temel dayana¤›d›r.

Halk›n sa¤l›k konusundaki bilgi, tutum ve uygulama-lar›n› daha iyi belirleyecek, özellikle hastan›n sa¤alt›ma uyumunu etkileyen etkenleri araflt›racak yeni araflt›rma-lara gereksinim vard›r.

Kaynaklar

1

1.. OOnnaatt AA,, fifieennooccaakk MM,, ÖÖrrnneekk EE vvee aarrkk..Türkiye’de eriflkinlerde kalp has-tal›¤› ve risk faktörleri s›kl›¤› taramas›: 5. Hipertansiyon ve sigara içimi. Türk Kardiyol Dern Arfl1991; 19: 169-77.

2

2.. AAll--RRoooommii KK,, HHeelllleerr RRFF,, HHoollllaanndd TTvvee aarrkk..The importance of hyperten-sion in the aetiology of infarctive and haemorrhagic stroke. Med J Aus 1992; 157: 452-5.

3

3.. ÇÇööll MM,, ÖÖzzyyuurrddaa FF.. Park Sa¤l›k Oca¤› bölgesinde 40 yafl üzeri nüfusta hi-pertansiyon prevalans›. Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi Mecmuas› 1992; 45(2): 247-62.

4

4.. BBiilliirr NN.. Hipertansiyonun toplumsal önemi ve korunma. Hipertansiyon Bülteni1992; 2(4): 55-8.

5

5.. The Fifth Report of the Joint National Committee on Detection, Evaluati-on, and Treatment of High Blood Pressure (JNC V). Arch Intern Med 1993; 153: 154-83.

6

6.. EErrddiinnee SS.. Türkiye Hipertansiyon Haritas›. ‹stanbul, Hipertansiyon ve Ateroskleroz Derne¤i Yay›nlar›, 1993; 1-101.

7

7.. HHee JJ,, WWhheellttoonn PPKK.. Epidemiology and prevention of hypertension. Med Clin North Am1997; 81(5): 1077-97.

8

8.. TTookkssöözz PP,, ‹‹llççiinn EE.. Diyarbak›r bölgesinde hipertansiyon prevalans› ve bu-nun beslenmeye iliflkin baz› etmenlerle iliflkisi. Beslenme ve Diyet Dergi-si 1992; 21(1): 61-70.

9

9.. OOnnaatt AA,, DDuurrssuunnoo¤¤lluu,, SSaannssooyy VV vvee aarrkk..Türk eriflkinlerinde kan bas›nc›n-da yeni e¤ilimler: TEKHARF çal›flmas› 1990-1995 verilerinin analizi. Türk Kardiyol Dern Arfl1996; 24(2): 73-81.

1

100.. BBaannnnaann LLTT,, BBeeeevveerreess DDGG,, JJaacckkssoonn SSHHDD.. ABC of blood pressure mana-gement: detecting hypertensive patients.Br Med J1982; 282: 1211-13. 1

111.. ZZaanncchheettii AA,, CChhaallmmeerrss JJ,, AArraakkaawwaa KKvvee aarrkk..Guidelines for the mana-gement of mild hypertension. Memorandum from a WHO/ISH meeting. ISH Hypertension News. Special edition, 1993; 1-20.

1

122.. PPoouulltteerr NNRR,, ZZooggrraapphhooss DD,, MMaattttiinn RR,, SSeevveerr PPSS,, TThhoomm SSMM.. Concomi-tant risk factors in hypertensives: a survey of risk factors for cardiovascu-lar disease amongst hypertensives in English general practices. Blood Press1996; 5(4): 209-15.

1

133.. National High Blood Pressure Education Program Working Group Report on Primary Prevention of Hypertension. Arch Intern Med1993; 153: 186-208. 1

144.. AAuubbeerrtt LL,, BBoovveett PP,, GGeerrvvaassoonnii JJPP,, RRwweebbooggoorraa AA,, WWaaeebbeerr BB,, PPaaccccaauudd F

F.. Knowledge, attitudes, and practices on hypertension in a country in epi-demiological transition.Hypertension 1998; 31(5): 1136-45.

1

155.. DDeevvlleett ‹‹ssttaattiissttiikk EEnnssttiittüüssüü.. “‹statistik Göstergeler 1923-1992”. Ankara, 1994; 14.

1

166.. PPeettrriiee JJCC,, OO’’BBrriieenn EETT,, LLiittttlleerr WWAA,, ddee SSwwiieett MM.. Recommendations on blood pressure measurement. British Hypertension Society. Br Med J 1986; 293: 611-5.

1

177.. KKiirrkkeennddaallll WWMM,, FFeeiinnlleeiibb MM,, FFrreeiiss EEDD,, MMaarrkk AALL.. Recommendation for human blood pressure determination by sphygmomanometers. Circulati-on 1980; 62: 1145A-55A.

1

188.. NNoorruussiiss MMJJ.. SPSS for Wondows Base System User’s Guide Release 6.0, Chicago, U.S.A., SPSS Inc., 1994.

1

199.. OO’’BBrriieenn EETT,, PPeettrriiee JJCC,, LLiittttlleerr WWAAvvee aarrkk.. Blood Pressure Measure-ment. Recommendations of the British Hypertension Society. BMJ Pub-lishing Group Plymouth1997; 1-27.

2

200.. SSaa¤¤ll››kk BBaakkaannll››¤¤››.. HÜ Nüfus Etüdleri Enstitüsü ve Macro International Inc. Türkiye Nüfus ve Sa¤l›k Araflt›rmas› 1993. Ankara, 1994; 5. 2

211.. MMaanndd››rraacc››oo¤¤lluu AA,, DDoo¤¤aann FF.. Yafll›larda hipertansiyon prevalans›. Ege T›p Dergisi 1993; 32(3-4): 499-501.

2

222.. GGrreeeenn MMSS,, PPeelleedd II.. Prevalence and control of hypertension in a large co-hort of occupationally-active Israelis examined during 1985-1987: The Cordis Study. Int J Epidem1992; 21: 676-82.

2

233.. BBoottttii GG,, FFaavvaarroo LL.. The campaign against arterial hypertension. G Ital Cardiol 1983; 13(4): 225-31.

2

244.. BBuurrtt VVLL,, CCuuttlleerr JJAA,, HHiiggggiinnss MMvvee aarrkk..Trends in the prevalence, awa-reness, treatment, and control of hypertension in the adult US population: data from the health examination surveys, 1960 to 1991. Hypertension 1995; 26: 60-9.

2

255.. SScchhwweeiisssseerr--RReeiiddeerr AA,, KKuunnzzee UU.. Blood pressure awareness in Austria: in-dicators of an increasing information deficit. Wien Klin Wochenschr 1995; 107(16): 493-9.

2

266.. The Sixth Report of the Joint National Committe on Prevention, Detecti-on, EvaluatiDetecti-on, and Treatment of High Blood Pressure. Arch Intern Med 1997; 157: 2413-46.

2

277.. BBaaflflaakk OO,, SSöönnmmeezz HHMM,, PPaayyzzaa EE.. Birinci basamakta hipertansiyon yöne-timi. Aile Hek Derg1997; 1(3): 148-52.

Gelifl tarihi: 05.01.1998 Kabul tarihi: 28.03.1998 ‹‹lleettiiflfliimm aaddrreessii:: Yard. Doç. Dr. Okay Baflak Cumhuriyet Mah. Çine Cad. 3. Sok. No:48 B2 Blok D: 11

09030 AYDIN

Referanslar

Benzer Belgeler

Her iki grup aras›nda spontan soluma ve LMA ç›kar›l- ma süreleri aras›nda anlaml› farkl›l›k bulunmazken, göz açma, sözel uyar›lara yan›t, kifli, yer ve zaman

Ayr›ca ilginç bulu- nana bir nokta ise, hafif persistan ast›m grubu ile orta persistan ast›m grubu aras›nda total IgE de¤erleri ara- s›nda istatistiksel olarak anlaml› bir

Çal›flmam›zda adenozis, bazal hücre hiperplazisi, atrofi ve yüksek P‹N vakalar›nda da yer yer boyanmama veya kesintili veya yama tarz› boyanma izledik. Boyanman›n

Emanuela ve ark.’n›n yapt›klar› çal›flmada leptin de¤erlerinin ta- lasemia major hastalar›nda düflük olmas›n›n nedeni olarak bu hastalarda görülen

Bizim çal›flmam›zda preterm eylem tan›s› alan hastalarda orta- lama serum magnezyum de¤erleri normal gebelere göre istatistiksel olarak anlaml› derecede düflük bulun-

Atatürk Üniversitesi T›p Fakültesi Klinik Bakteri- yoloji ve ‹nfeksiyon Hastal›klar› Poliklini¤i’nin ta- kibinde olan, 30 kronik hepatit B’li (serumda HBsAg alt› aydan

Türkiye’de cinsel e¤itimin okullarda henüz iste- nen düzeyde verilmemesi, ailelerin cinsel konu- larda konuflmaya kapal› olmalar›, ilk iliflki yafl›n›n önceki

Meningokoksemi ile meningokokseminin efllik etmedi¤i menenjit grubu karfl›laflt›r›ld›¤›nda; yafl, yat›fl süresi, atefl bafllang›c› ile hastaneye baflvuru aras›nda