• Sonuç bulunamadı

Üç şiirde üç İstanbul: lirik tahayyülün sonu (bir sosyoloji denemesi)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Üç şiirde üç İstanbul: lirik tahayyülün sonu (bir sosyoloji denemesi)"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

AJ<adernik Ara�tirmalar Dergisi, Say, 4 7-48, 20I0-2011, s. 191-202

iic Siirde iic istanbul:

Lirik Tahayyiiliin Sonu

(Bir Siir Sosvoloilsi Denemesl)

Hilmi Yavuz*

istanbul'un tarihi, sosyolojik, iktisadi, antropolojik, cografi vd. ince­ lemeler ic;in bir zihin mekam olarak kullamld1gma ili§kin c;ok sayida c;a­ h�malar s6z konusu. Bu c;ah§malar istanbul'u ku§atlc1 bilgilerle bize bir biiyiik metropoliin gec;mi§ten bugiine ya§anan d6nii§iimiinii veriyor.

Bu c;ah§mada, istanbul'un d6nii§iimiinii, bu defa verili okumalarm d1�mda, §iirlerle, bir zihinsel mekan olarak kavramayi deneyecegiz. Mithat Cemal Kuntay'm 'Uc; istanbul' adh romamnm adm1 6diinc; ala­ rak, istanbul'un iic; donemini, iic; ayn §iirle okumaya c;ah§acag1z: Bu iic; �iirden ilki Orhan Veli Kamk'm 'istanbul'u Dinliyorum'u; ikincisi Se­ zai Karakoc;'un 'istanbul'un Hazan Gazeli'; Uc;iinciisii de Ahmet Muhip Diranas'm 'Yagma' ba§hkh §iiridir. Bu §iirler, istanbul'un belirli tarihi donemlerine tekabiil eden hayat §ekillerinin dilegetirili§inde tipik or­ nekler olarak sec;ilmi§lerdir.

,.

1.0rhan Veli'nin •jstanbul'u Dinliyorum' §iiri §oyledir: jstanbul'u dinliyorum gozlerim kapalz;

Once hafiften bir riizga.r esiyor; Yava§ yava§ sallamyor

Yapraklar agac;larda: Uzaklarda, c;ok uzaklarda,

Sucularm hie; durmayan c;mgzraklarz; istanbul'u dinliyorum, gozlerim kapalz. istanbul'u dinliyorum, gozlerim kapalz; Ku§lar gec;iyor, derken;

Yiikseklerden siirii siirii, c;zglzk c;zglzk. Aglar c;ekiliyor dalyanlarda;

Bir kadzmn suya degiyor ayaklarz; istanbul'u dinliyorum, gozlerim kapalz.

(2)

U<; �iirde U<; istanbul: Lirik Tahayyulun Sonu (Bir �iir Sosyolojisi D enernesi)

jstanbul'u dinliyorum, gozlerim kapalz; Serin serin Kapalu;ar§1;

Civil civil Mahmutpa§a; Giivercin dolu avlular.

<;eki<; sesleri geliyor doklardan,

Giizelim bahar riizgarmda ter kokular1; jstanbul'u dinliyorum, gozlerim kapalz. jstanbul'u dinliyorum, gozlerim kapalz; Ba§mda eski alemlerin sarho§lugu, Lo§ kay1khaneleriyle bir yalz; Dinmi§ lodoslarm ugultusu i�inde jstanbul'u dinliyorum, gozlerim kapalz. jstanbul'u dinliyorum, gozlerim kapalz; Bir yosma ge�iyor kaldzrzmdan;

Kiifiirler, §arkzlar, tiirkiiler, laf atmalar. Bir §ey dii§iiyor, elinden yere;

Bir giil olmalz;

jstanbul'u dinliyorum, gozlerim kapalz. jstanbul'u dinliyorum, gozlerim kapalz; Bir ku§ �zrpm1yor eteklerinde,

Almn szcak m1, degil mi biliyorum; Dudaklarm zslak mz, degil mi biliyorum; Beyaz bir ay doguyor,ftstiklarm arkasmdan Kalbinin vuru§undan anlzyorum;

jstanbul'u dinliyorum.

Bu §iirde, son iki dizeye gelinceye kadar anlat1c1, istanbul'u gorme

duyusu d1§mda oteki ii

i;

duyuyla (i§itme, Dokunma, Koklama) algil

a

­

mayi one

i;

1kanyor. Tatma duyusuna ili§kin bir gonderme yok.

i§itme ('istanbul'u Dinliyorum'), oteki ii

i;

duyunun algdarma gor.�

daha belirgin. Bu belirginlik, •jstanbul'u Dinliyorum'un

§iir boyunca

s

rekli olarak tekrar edilmesinden kaynaklamyor. Anlat1c1, i§itme duyu­

sunu §ehrin bir zihinsel mekan olarak idrakinde, birincil kaynak olar

a

k

kullamyor: 'Suculann hi

i;

durmayan

i;

mgiraklan'; 'doklardan gelen ��­

ki

i;

sesleri'; 'ku§lann

i;

1ghklan'; 'kiifiirler, §arkilar, tiirkiiler, laf atmalar,

'civil civil Mahmutpa§a', 'lodoslann ugultusu' ve 'kalbin vuru§' sesi. �o­

kunma duyusu'na gonderme yapan dize par

i;

alan da §Oyle: 'serin

s

enn

Kapah

i;

ar§1'; 'dudaklarm 1slak11g1', 'almn s1cak11g1'. Koklama duyusuy

sa

.

(3)

Yd: 12, S0y1: 47-48 Kas1m 2010-Nisan 2011

d

C

e bir dize parc;asmda dilegetiriliyor: 'Giizelim bahar riizgannda ter

sa e

kokulan.'

i�itme duyusunda, dogal sesler ('lodoslann ugultusu'; 'kalbin vuru§'

. i 'ku§larm c;1ghklan'), mekanik sesler (suculann c;mg1rak sesleri,

e

�ardan gelen c;ekic; sesleri') ve insan sesleri ('kiifiirler, §arkilar, tiir­

k�Ier, Iaf atmalar'; 'clVll �lVll Mahmutpa§a') sozkonusu. Bu durum, Or­

ban Veli'nin 'dinledigi' Istanbul'da, dogal seslerin, mekanik seslere ve

·nsan seslerine gore daha ag1r bast1g1m gosteriyor. Koklama duyusunda

:se, deyi§ yerindeyse negatif bir ahmlama sozkonusu: 'Giizelim bahar

riizgarmda ter kokulan' deyi§indeki 'giizelim' kelimesi, bahar riizganna

kan�an' ter kokulan'mn giizel bir koku olarak alg1lanmad1gma i§aret

e

diyor; 'bahar riizgan' ile 'ter kokulan'mn bir kontrast (kar§Ithk) olu§­

turup 'ter kokulan'nm olumsuzlanmas1, §ehrin dogal c;evresinin kirlen­

mekte olduguna gonderme yap1yor olabilir: 'Ter kokulan'nm, 'doklar­

dan gelen c;ekic; sesleri'ni c;1karanlardan geliyor olmas1, dogal c;evrenin

sanayi at1klanyla degil, i§c;ilerin 'ter kokulan' ile kirlenmeye ba§lad1g1

giirii�iinii peki§tiriyor.

Alg1larmm bu verilerinden yolac;1karak istanbul'u §iir yoluyla sosyo­

lojik bir okumaya tabi tutabiliriz. Orhan Veli'nin 'istanbul'u Dinliyorum'

§iiri, i�itselligin one c;1kt1g1 bir §ehri i§aret ediyorsa, bu, istanbul'un,

giiriiltiiniin degil, Doga'nm seslerinin hakim oldugu bir §ehir oldugu

anlamma gelir.

'Uzaklarda, c;ok uzaklarda/Sucularzn hi<; durmayan qzngzraklarz'nm

i§itiliyor olmas1, c;mg1rak sesi gibi akustik baglamda

�ok hafif ve yumu§ak sayilabilecek seslerin bile, 'uzaklardan, c;ok uzak­

lardan' duyqlabildigini gosterir.

�iirin ad1 da bu konuda belirleyicidir:

•jstanbul'u Dinliyorum'.

Colin

Wilson,

'Beyond the Outsider'de

(Wilson, 80-81), 'gozleri goren ve gor­

meyen ( kor olan) iki insan, s1rayla, zifiri karanhk bir odaya konulsa ve

her ikisinden odayi, odadaki e§yayi ayrmtilanyla tasvir etmeleri istense,

acaba bunlardan hangisi odayi, gerc;eklige en yakin bic;imde tasvir eder?'

diye sorar ve cevab1m verir: 'Elbette, kor olan!' Zira kor, dokunma du­

yusunu kullanmaktaki ah§kanhg1 ile yapacakt1r bunu .. .'

Anlatic1 ozne, istanbul'u 'gozleri kapah' olarak dinlerken, gerc;ekli­

gin tasvirinde (betimlenmesinde) Wilson'un orneginde oldugu gibi do­

kunma duyusunun degil, i§itme duyusunun verilerini kullamyor. Arada

bir fark yok: Wilson'un kor adam1 'dokunma duyusunu kullanmaktaki

ah�kanhg1 ile' gerc;ekligi tasvir ediyorsa, §iirdeki anlat1c1 ozne de i§itme

duyusunu kullanarak gerc;ekligi tasvir ediyor. Her iki durumda da, gor­

me duyusunun gerc;ekligin tasvirinde yamltic1 ve giivenilemez oldugu

anlayi§l hakimdir.

(4)

Oi;

5iirde

Oi;

istanbul: Lirik Tahayyulun Sanu (Bir 5iir Sosyolajisi Denernesi)

Anlat1C1 oznenin dokunma duyusuna da ba§vurdugu g6riiliiyo D

kunma duyusu, George Berkeley'in Essay Towards a New Theo~ o-Vision'unda (Warnock, 44-57) dokunma duyusuna, onu 6teki du~] of

dan farkh lulan ontolojik bir ayncahk atfedilir. Berkeley, bir objenin ar-c;ek uzakhk (distance), biiyiikliik (size) ve konumunun (situation) an ge~-dokunma duyusuyla belirlenebilecegini vurgular ve aslmda, goriile~~ doku~abildigimiz §eyin bir 'i§aret'i ('sign') oldugunu soyler. Anlat m, ozne, Istanbul §ehrinin tasvir ederken, goriilenin degil, i§itilenle birlik~ci

dokunulabilenin gen;ekligini de one c;1karm1§ oluyor. e

Anlatic1 oznenin gerc;ekligini tasvir ettigi istanbul §ehri, gelenekse! bir §ehirdir.Sucularm, sokaklannda c;mgirak c;alarak dola§hklan ve bu c;mgirak seslerinin uzaklardan bile duyulabildigi geleneksel bir ~ehir. Scott Lash, §ehirlere ili§kin 'mekansal paradigmalar'a i§aret ettigi

'Soci-ology of Postmodernism' de (Lash, 33) bu paradigmalarm, ister Modern

ya da Postmodern, ister Gotik, Barok veya Antik (Yunan) olsun, ~ehir diizenlenmelerinin, kiiltiir ya da 'anlam rejimleri'yle yapdand1klarm1 bildirir. Bu 'anlam rejimleri, metaforlarla dilegelir. Mesela, bir gelenek-sel §ehir ornegi olan Gotik §ehir, Lash'm deyi§iyle, 'mistik Hiristiyanh-gm sembolizmi ile yapilanmt§tlr. Metaforu ise, labirent'tir.

~imdi, Orhan Veli'nin §iirinde duyu algilanyla tasvir edilen gele-neksel istanbul'un, nas1l bir 'anlam rejimi' ile yapiland1gm1 gostermeye c;ah§acag1z. Lash'm atifta bulundugu '§ehir diizenlemesi' baglammda istanbul'un Siinni islamm sembolizmi ile yapiland1g1m one siirebiliriz. Geleneksel istanbul'un bu yapilanmasmm metaforu da ,'Ev'dir.

Osmanh §ehrini evler in§a eder. Evler, Doga'nm ve Kiiltiir'iin uyumlu birlikteligini temsil ederler. Turgut Cansever'in 'Osmanlz Evi' adh

ma-kalesinde (Cansever, 136) dilegetirdigi gibi, 'Osmanh evi, Osmanh ~ehir ve diinya tasavvurunun bir iiriinii olarak §ehri, c;evredeki biitiin kiiltiir degerlerini, tabiatl, diinyayi yiicelten bir nitelige sahipti[r].'

2. istanbul'u okuyacag1m1z ikinci §iir, Sezai Karakoc;'un 'istanbul'un Hazan Gazeli' adh §iiridir. ~iir §Oyledir:

Ne yapacakszn plaj yerlerini,

Gidelim Kagzthane'ye Sadabad harabelerine $fid etmek i~in Nedim'in ruhunu

Agzzmzzz dayayalzm kurumu§ ~e§melerine 'Sinemaya gidiyorum' de annene,

Cuma namazzna gidelim onun yerine

(5)

Hilrni Yavuz Yd: 12, Say1: 47-48

Bakalzm hayranlzkla Siileymaniye'ye Sultanahmed kubbe ve minarelerine Sahaflarda kitaplarzn sonbaharznda Erelim gec;mi§ baharlarzn menek§elerine istanbul'un gec;mi§ tarihini tabiatznz

Kas1m 2010-Nisan 2011

Son kez tadalzm ba§lamadan ahiret seferine

sezai Karakoc;'un bu §iirindeki anlatic1 oznenin, Orhan Veli'nin ak-sine, duyu verilerine ait alg1lar yerine, hatiralar one c;1kiyor. Gorme duyusuna yananlamsal olarak gonderme yapan bir tek edim var bu ~iirde: Bakmak! Burada 'bakmak', 'hayranhkla' ile birlikte,'gorme'yle degil, tema§a ile (contemplation) veya teemmiil1 ile ilgili. Anlat1c1 ozne, istanbul'un bugiin'iinii, istanbul'un diin'iiyle (gec;mi§iyle) birlikte kav-nyor; Alg1 ile hatiralarm birlikteligi sozkonusu burada. Duyu verilerine ait algdar, sadece gec;mi§in hatirlanmasma vesile olduklan ic;in, ikincil bir i§leve sahipler. Siileymaniye'ye, Sultanahmed'in kubbe ve minare-lerine 'bakmak' nasil, islam estetiginin tema§as1 ic;in bir vas1taysa, son dizedeki 'tatmak' da istanbul'un Tarihi'ni ve 0Doga's1m teemmiil etmek i~in bir vas1ta. Tema§a ve teemmiil ise, hatirlamanm getirdigi hayranhk ve lezzetle veya hazla ('son kez tadalzm') somutlamyor.

Orhan Veli'nin 'istanbul'u Dinliyorum' §iiri istanbul'un 194o'larm

o giiniinii veriyor idiyse, Sezai Karakoc;'un §iiri istanbul'un hem bugii-niinii hem de diin'iinii veriyor. istanbul'un §imdi'si, ancak gec;mi§inin Tarih'ine ve Doga'sma atifta bulundugu miiddetc;e bir anlam kazamyor.

,

.

Karakoc;, Lash'm kavramsalla§tlrmas1m kullamrsak, Istanbul'un 'anlam rejimi'ni, istanbul'un gec;mi§i iizerinden in§a ediyor.

Dikkat edilirse, Orhan Veli'nin §iirinde, istanbul'un gec;mi§ine ili§kin hi~bir gonderme yoktur. 'Ba§znda eski alemlerin sarho§lugu' dizesi, bu

anlamda bir gonderme sayilsa bile Karakoc;'un §iirinde oldugu gibi, be-lirli bir 'anlam rejimi'ne ac;1kca atifta bulunuyor degildir: 'Eski alemlerin sarho§lugu'nun, olsa olsa, dolayh yoldan istanbul'un zevk ve eglence ha-yatm1 ima eden bir anlam rejimine atfedilebilecegini onesiirmek miim-kiindiir. Sezai Karakoc;'un 'Sadabad' ve 'Kag1thane harabeleri'nden soz edi§ini de, §iirde bugiiniin eglence mekanlanm temsil eden 'plaj yerleri' ve 'sinema' ile kar§1tla§tirarak anlamland1rmak gerekir. Bu

kar§1tla§tir-ma,

Nedim'in

izin alub cum'a namazzna deyu maderden Gidelim serv-i revamm yiirii Sadabad'e

(6)

Oc; Siirde Oc; istanbul: Lirik TahayyOIOn Sonu (Bir Siir Sosyolojisi De . nemes1)

beytiyle kurdugu tersine bir metinleraras1hk ili§kisidir. Karakoc;, 'Sinemaya gidiyorum' de annene,

Cum'a namazzna gidelim onun yerine

B~~iyle Ne~im'i t~rsin~ c;evirir : Lal~ ?evrin?e _Sadabad'a gidebil-mek 1c;m annesmden, cum a namazma g1d1yorum d1ye izin alabile .c~k, Cumh~riyetv~o?e?Iinde :~um'a ~amazm~ gidebilmek ic;in'

a~~~~

~memaya g1deceg1m d1yerek 1zm alabilmekted1r. Bu, Sezai Karako<;' Istanbul'a hangi 'anlam rejimi' baglammda bakt1g1m gosteren tipik bu_n

··

k •

Ir

orne t1r.

Prof.Dr. Walter G.Andrews, Bilkent Universitesi Tiirk Edebiyat Merkezi'nce yayimlanan 'Journal of Turkish Literature' dergisinin 11_ sayis1'nda (2004) yayimlanan 'Stepping Aside' ('Kenara <;ekilmek') ba§hkh makalesinde, Sezai Karakoc;'un §iirinin amacmm, 'Osman-h kiiltiiriiniin ozii[niin] ve sanatm en yiice amac1[nm] bir metafizik merkezin dilegetirilmesi' oldugunu onesiirer. Karakoc;'un 'Fiziki:itesi ve Sanatc;1' ba§hkh bir denemesinde kulland1g1 'Hakikat Medeniyeti' kavramma atifta bulunarak bu kavramm 'merkezle§mi§ (centered) anlamland1ran rejim'i c;agn§tiran giic;lii ve pozitif bir imge' oldu-gunu belirtir; Osmanh edebiyatmm cinsellik, sarho§luk, anlamsiz-hk gibi ogelerinin, manevi [dini,H.Y.] bir yorumu onec;1karma ad1-na gozard1 edil[digini]';Osmanh'nm 'ebedi,sahih ve ozsel' bir temel iizerinden,Tiirkiye'nin bugiiniiniin 'koksiizliigii'ne (rootlesness) kar~1, Sezai Karakoc; tarafmdan bir panzehir olarak sunuldugunu bildirir. Bu-nun di§mda Prof. Andrews'a gore, Sezai Karakoc; §iirinde, 'Tiirk mo-dernitesi anlatismda 'oteki'ni [Osmanh'yi H.Y.] tammlayan ne varsa [zorbahk, kandokiiciiliik, boyun egdirme] ,anzi, onemsiz ve son kerte-de ihmal edilebilir §eyler olarak bir kenara b1rakilmakta ve 'bu siirecin bir parc;as1 olarak bugiinkii Tiirkiye Cumhuriyetini, 'gec;mi§in metafizik kararhl~g1m ve gec;mi§in vaadini gosteren sayis1z i§aretlerle dolu bir mekan olarak yeniden-tahayyiil etmektedir.' Bu tahayyiile 6rnek ola-rak da Prof. An4rews, Kaola-rakoc;'un •jstanbul'un Hazan Gazeli' ba§hkh §iirini veriyor.

Klsaca, Karakoc;'un §iiri bugiin iizerinden gec;mi§'e duyulan nostal-jiyi, bir anlam rejimi ic;inden dilegetirdiyse, Ahmet Muhip Diranas'm 'Yagma' §iiri de, istanbul'un bugiiniinii gelecek iizerinden tahayyiil eden

bir anlam rejimi ic;inden okumaktad1r.

(7)

Hilrni Yavuz Yd: 12, Say1: 47-48 Kas1m 2010 -Nisan 2011

3, Abmet Muhip D1ranas'm 'Yagma' ~iirine gelince: Bogaz'zn bir kzyzsznda, aydznlzk

Pencerelerde- her bulutun yolu-Bir mevsim, seninle ba§ ba§a kaldzk, Ya§adzktz, bir zaman jstanbul'u Akan suda ku§ gibi gemilerle,

Eski evler ve tenha sokaklarla, fiarkz gibilerle, dii§ gibilerle

Sarma§ dola§ ... Olmaz gibi bir diinya. Mutluluklar §ehri bir jstanbul'du, $iirler, bulu§malar, a§klar ... §imdi Ak§am olan bir giin gibi son buldu; Ne §iir kaldz, ne a§k, ne beklenti. Tzg gibi minareleriyle, kendi Kendisinde giizel, tek, yiice, kutlu Bir oliimsiizliikler, zaferler kenti Bu giin yenilgilerle, yasla dolu. Bir songiin hali, bir ta§ ta§ iistiine; Hem mide, hem ruhta a<;lzk, ejder 6rnegi saldzrmada dort bir yone; Toz, duman, inilti, akzntzlar, <;opler ... Ni<;in geri geldik bunca yzl sonra? / Batzk bir iilkeyi aramak gibi.

i§te gen<;ligimiz: ta uzaklara, <;ok uzaklara bak. Orada belki. Arna gizlice bak, olur ki iirker, Ya§antzdanfazla anzlardan kork, Bize giiliimsiiyorsa ge<;mi§ giinler; Belki yalandzr, belki o bile yok. Drda elinde bir simitle, ufak, Siizgiin bir <;ocuk, <;ocuklugum i§te; Naszl ka<;zyor benden, naszl bir bak, Yaban domuzu gormii§ gibi dii§te.

(8)

Oc,; ~iirde Oc,; istonbul: Lirik TohoyyOIOn Sonu (Bir ~iir Sosyolojisi Dene . rnesq

Bogazic;i, daha sagken gomiilmek ic;in donii§mii§ beton mezarlara; Bir hippi kzz, bir deccal, §imdi Bebek Koylarznda ilham, ars1z,farfara. Olebilirsin ha yol ortasznda Yamllp gokyiiziine bakma sakzn. Bir sevi vaktinin bile havasznda Yok artlk o mahrem ortiisii a§kzn.

0 giizelim a§kzn viicudu yagma, $arkls1 ne mahur beste, ne ItrL Tenekeler c;allp c;1gllk c;1gllga Yari bir sevi§me, ayak iizeri. Ve ekmek kapanzn elinde. Hayat HaklI degil: Tanri ve kul ortada. Daragacznda sallananlardan tut Yarg1 kiirsiisiine kadar yiirii, taa ... Her §ey degi§iyor, kalbimiz bile, Arna yiizy1llarla belsi bir §ehir, insan ya§amzndan daha da hzzla Bunca c;abuk nas1l yok olabilir? Hani o masal diinyas1 yalllar, Hani o kay1klar ki kzzca beyaz, Hani o kadznlar ki sevdalllar,

Renk renk §emsiyeler altlnda bin yaz? Ve o istanbullular ... doygun, uc;uk, Sanki bir gelecek tufandan haber Alm1§larcaszna hep, c;oluk c;ocuk,

Goksel gemilere binip gitmi§ler. Gidi§ o gidi§ ... ve kimbilir kac; y1l

Bu goc;,fakiri, zengini elele

Usulca ... ve artlk hie; ... Haya[ meyal Goriinmiiyorlar bulutlarda bile ... Kurabilir misin tekrar, dii§iinsen Hayallerimizi bile yitirdik; Dag1lm1§ bir sofra bu, bitti §Olen. Sona kalm1§larsa biz gibi yenik.

(9)

1ilr11i Yavuz Yd: 12, Say1: 47-48

Ne kadar yalmzzz §U ak§am vakti, Bir selam bile yok artzk verilen Anlamszz turistler gibiyiz §imdi Kapalu;ar§z'da sen, Koprii'de ben. Sayle her dogruyu bilen giizel'im, Sulara vurmu§ gokyiizii mii? Neydi? Uzanzp yzldzzlarz tutsa elim

Bulur muyuz yeniden o cenneti? Ruhumuz Bogaz'da o eski yerde Yeni akzmlarz umursamadan, Bir hayalet gibi pencerelerde Ne denli beklese de ... hi<; bir zaman. Bir Tanrz ve tarih giizeli, tabu; Giine§ ve sular mucizesi, bir giz ... Her zaman sonsuz elbet, jsTANBUL bu. Korelen belki de biziz ... kalbimiz.

Kas1m 2010 -Nisan 2011

Once bir tesbitle ba~layayim: Art1k istanbul iizerine lirik ~iir yazil-m1yor. Ne Orhan Veli'nin 'istanbul'u Dinliyorum'u gibi tasvir edici bir lirizme, ne Sezai Karakoi;'un 'jstanbul'un Hazan Gazeli' gibi gelenek-sel ve dini bir nostaljiye ne de Ahmet Muhip Diranas'm 'Yagma'sz gibi kiitiimser ve ele~tirel bir duyarhga konu olmuyor istanbuI.rnuphesiz, istanbul'u bunlann d1~mda farkh baglamlarda ele alan ~iirler de var: Mesela, Tevfik Fikret'in istanbul'u siyasi bir metafor olarak kulland1g1 'Sis' §iiri ve Vedat Tiirkali'nin 'iyimser bir sosyalist duyarhkla ele ald1g1 'Bekle Bizi istanbul'u gibi.]

istanbul iizerine Yahya Kemal ('Erenkoyii'nde Bahar', 'Bebek Ga-zeli', '<;iibuklu Gazeli', 'Bir Ba§ka Tepeden', 'Hayal $ehir' vd. ); Orhan Veli ('istanbul'u Dinliyorum', 'jstanbul Tiirkiisii' vd.) ve Sezai Karakoi; ~bi ('istanbul'un Hazan Gazeli') istanbul'u lirik bir tahayyiille

temel-llik eden §airlerden sonra, Ahmet Muhip Diranas'm, bu defa istanbul'u retorik bir tahayyiille digetiri§i, istanbul'un geleneksel bir §ehirden modern bir §ehre donii§me buhranlanm ya§ayan bir §ehir olmasmdan do!ayid1r. Scott Lash'a tekrar atifta bulunarak soylersek, Diranas ii;in ·modern'istanbul'un metaforu, 'i;opliik'tiir.

[Ayrai; ii;inde belirteyim: Yahya Kemal, bazen 'riiya-§ehir' istan-bu!, bazen 'hayal-§ehir' olarak atifta bulundugu 'geleneksel' istanbul'u, ~u 'hayal' ve 'riiya' baglammda lirik bir tahayyiille yazd1 ve 'modern' )stanbul'la, bir §air olarak, hii; ilgilenmedi. Onun, 'modern' istanbul'la ilgisi, 'kor kazma' metaforuyla, diizyaz1da kald1.]

(10)

Oc;

5iirde

Oc;

istanbul: Lirik Tahayyulun Sonu (Bir 5iir Sosyolojisi D .

enernes,)

Diranas'm §iirine donelim: mesela Baudelaire'de, Paris'in'm d , .

kente donii§mesi, Ahmet Mubip Diranas'ta goriilenin aksine 0

.. e~n

b~~

ziinle dilegetirilmi§tir. Ger<;ekten de Baudelaire, Ernest Robert'c§1~. e ,hu. da belirttigi gibi, 'Le vieux: Paris n'est plus; laforme d'une ville} C~us un plus vite,helas, que le coeur d'un mortel'('Eski Paris yok artik heyh ang_e

§ebrin bi<;imi, bir oliimliiniin k~lbinden daha b1zh degi§iyor') dizet1'. bt

yakimr (Curtius,253). 'Modern' Istanbul i<;in bu yakinmayi, Ahmet

~1,

e

Diranas, tastamam Baudelaire'in deyi§leriyle 'Yagma' §iirinde §oyle u ip

~aktir: 'Her!jey de{Ji!jiyor, kalbimiz bile/Ama yiizyzllarla besli bu

§:~~a-Insan ya!jammdan daha da hzzlz/ Bunca qabuk naszl yok olabilir?' / 'Modern' istanbul'un, 'geleneksel' kentte t~melliik edilebilir olan J'.

rik tabayyiile imkan tammad1g1m, 'modern' Istanbul'da bir 'dii§iinii 1_

gezer' ('flaneur') olunamayacagm1 onesiirerek kamtlamak miimkiindiir Bu onesiirii§, lirik tabayyiiliin 'modern' kentlerde ancak 'dii§iiniirgeze~: olmakla yeniden iiretilebilecegi varsayimma dayamyor. Oysa 'modern' kentte, dii§iiniirgezer'in, Eagleton'un deyi§iyle, §ebri 'baki§lanyla este-tize edebilecegi'2 bir konumda bulunmasm1 imkans1z kilan bir 'anlam rejimi' ve bu rejimi belirleyen bir mekan diizenlemesi yiiriirliiktedir.

Walter Benjamin, 'Pasajlar'da, (Benjamin, 87, 115 vd.) 'dii§iiniirgezer'in

('flaneur') 'kalabahklann insam' oldugunu soyler, ama 'yolu, ba§ka ka-labahklarca t1kand1gmda', dii§iiniirgezerligin imkdnszzlzgzm vurgu-lamadan edemez. Baudelaire de, Briiksel' den s6z ederken §oyle der: 'Briiksel'de dii§iiniirgezerlik yapmak imkans1z. Goriilebilecek hi<; bir §ey yok, caddelerden yararlanabilmek sozkonusu degil.' Orhan Veli'nin §iirinde lirik tabayyiil, dii§iiniirgezerligin imkanlanyla ger<;ekle§irken, Diranas'm §iirinde lirik tabayyiiliin yerini, ba§at (hakim, dominant) bir tabayyiil olarak retorik tabayyiil alm1§tlr. Diranas'm §iirinde

dii§iiniir-gezerligi imkans1z kilan, lirik tabayyiiliin kaybolu§udur. ,

Diranas'm §iiri, bu anlamda Orban Veli'nin 'istanbul'u

Dinliyo-rum'unun tastamam kar§1tmda yer ahyor. Orban Veli'de '<;1ghk <;1ghga' ile ku§lara aftta bulunulurken, D1ranas'ta bu 'tenekeler'in niteligine do-nii§iiyor. Eski a§klarla klasik mus1kimizin birlikteligi, yerini 'ayakiistii sevi§meler'in tenekeler gibi <;1ghk <;1ghga' olan birlikteligi alm1§tir. Doga ve ge<;mi§ ya§antl, sadece bir bat1ra olarak vardir Diranas'm §iirinde;-t1pki Tarib'in ve Din'in Sezai Karako<;'ta bir batira olmas1 gibi. Karako<;

da Diranas da, merkeze Doga,Tarib ve 'Ge<;mi§ Ya§ant1'yi ('Diin' ii) alan

nostaljik bir anlam rejimi i<;inden yazmaktad1rlar.Oysa Orhan Veli'de, Doga'mn ve Ya§antmm Bugiin'ii vardir.

Oyleyse §U: Orban Veli'nin 'istanbul'u Dinliyorum'undan Ahmet

Mubip Diranas'm 'Yagma'sma dogru goriilen 'anlam rejimi' farkhh-g1, geleneksel istanbul'un, modern bir §ebre donii§iimden kayn~kl.a-nan bubranlan a§amayarak kimliksizle§meye ba§lad1gmm i§aretidlf.

(11)

,jiJITli Yavuz Yil: 12, Say1: 47-48 Kas1m 2010 -Nisan 2011

1 yisiyla, istanbul i<;in yazilacak §iirler ( eger yaz1lacaklarsa ! ), olsa olsa

vo

a et Muhip Diranas'mki gibi, §ehrin yok olmu§ 'geleneksel' kimligi-. kimligi-.\h~aialmi§ hiiziinlii ag1tlar ve kimkimligi-.liksizle§meye lanetler okuyan retorik neh yYiile dayah §iirler olacaktir. Istanbul i<;in lirik tahayyiil miimkiin

1~ aadigmdan, Yahya Kemal'in 'aziz'le§tirdigi 'geleneksel' istanbul'un

~

~ni, §iirlerde Diranas'm muhte§em bir ret?rikle '<;opliik'e <;evirip de-t:nonize ettigi, '§imdi'nin siradanla§tmlm1§ Istanbul'u alacaktir.

Dipnotlar

, Bilkent Universitesi.

Colin Wilson'm 'hemen-alg1s1'nm ('immediacy- perception') yam s1ra 'anlam

1 algisi'ndan ('meaning -perception') aynm1, bu metinde bizim yaptJg1m1z 'duyu

algis1' ('sense-perception) ile 'tema§a' ve 'teemmiil' dolayimmda kurdugumuz ikili kra§Ithga tekabiil etmktedir.

2 Benjamin, Pasajlar'da (87) 'Bu [baki§m]kendi ya§am bi!;imi biiyiik kent

insamnm art1k e§ikte olan kapkara ya§ama bir;imine heniiz baz1 panltJlar kata-bilen flaneur'iin baki§1' oldugunu bildirir.

Kaynalu;a

Benjamin, W., Pasajlar, (<;ev. Ahmet Cerna}), Yap1 Kredi Yaymlan, istanbul,1993.

Cansever, T., Osmanlz $ehri, Tima§ Yaymlan,istanbul,2010.

Curtius, E.R., Essai Sur La France, (tr. J. Benoist-Mechin, Librerie de Bernard Grasset, Paris, 1941).

Lash, S., Sociology of Postmodernism, Routledge, London, 1992. Warnock, G.J., Berkeley,Penguin Boks, London, 1953.

Wilson C., Beyond the Outsider, Pan Boks Ltd. London, 1965.

ABSTRACT

Three Faces of Istanbul in Three Poems: End of Lyric Imagination

(An Attempt of Poetical Sociology)

In this study, we aim to conduct a study on urban sociology departing from three poems written between 1940 and 1970. We aim to show what kind of a change the perception of Istanbul has gone through during its transformation from a tradi-tional city into a modern one by referring to sense data uttered in poems. The article Puts forward the connection between this change and disappearance oflyric imagi-nation regarding Istanbul.

Key words: Istanbul, sense data, traditionalism, modernity

Referanslar

Benzer Belgeler

Hatta İstanbul, sahip olduğu Cevahir, Sandal ve Galata bedestenleri ile ticari anlamda üç bedestene sahip olan yegâne merkez

Gülhane Parkı’nın Soğuk Çeşme’den Topkapı Sarayı’nın yaldız kapısına kadar olan birinci bölümünün inşasının bitmesinden sonra İstanbul Şehre- mini Cemil

Literatürde, çocuklar› yo¤un bak›m ünitesinde ya- tan ebeveynler için stres kaynaklar› olarak; yo¤un bak›m ortam› ve sesler, çocu¤un görünümü, ço- cu¤a

Eger Adem levme (cezaya) mlistahak olmasayd1, o da biz de, Allah'm iskan ettigi §ekilde cennette olur- duk Halbuki Allah onu ceza olarak oradan ~lkatttl Onu, hakkmda

Bizans’ın gücünü kaybetmesine neden olan ve Batı’nın Doğu’ya karşı hiç değişmeyen bakış açısının en ciddi sonu- cu olan Latin istilası ve arkasından kurulan

Gül, divan şiirinin önemli bir çiçeği olduğu gibi aslında Sezai Karakoç için de birçok şeyi ifade eder.. Karakoç, bu kavramı değişik vesilelerle muhtelif şiirlerinde

Plutarkhos, Galba’da herhangi bir kaynaktan bahsetmezken, Otho’da kimi anlatılarının kay- nağı olarak tarihçi Cluvius Rufus’u ve Otho’nun sekreteri (ab epistulis)

Çatışmaların çözümünün heykellerin varlığı üzerine yönelen gerilim ağları içinde gerçekleşemeyeceği çok açık ama dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde