• Sonuç bulunamadı

Bir sergi:Fahrünnissa Zeid'in resimleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir sergi:Fahrünnissa Zeid'in resimleri"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

^ Fahrunnissa

sergi

Zeid’in resimleri

Ahmet KOKSAL 4 EYLÜL 1991’de Amman’da ölen Fahrünnissa Zeid’in yurt dışmda ya­ pılmış ve çoğu ülkemizde sergilen­ memiş yapıtları Erol A ksoy Vak- fı’nca Cemal Reşit Rey Salonu’nda biraraya getirildi. 1920 yılında İstan­ bul Güzel Sanatlar Akademisi’nde başladığı eğitimi Paris Rançon Aka­ demisi’nde sürdüren Zeid, 1929 / 30 yıllarında İstanbul akadem isinde Namık İsmail yanında çalıştıktan sonra Avrupa müzelerindeki ustala­ rı incelemişti. Londra ve Paris’te u- zun yıllar kaldıktan sonra 1934’te Ürdün emiri ile evlenerek Amman’a yerleşiyor.

Tanınmış sanatçıların bulunduğu bir ailede yetişen Zeid’in 1948 yfiın- dan 1980’li yıllara uzayan düzenle­ melerinde ilgimizi çeken Doğu’nun soyutlayım geleneği, sıcak parıltılı renk lirizmiyle çağdaş sanatın nonfi- güratif eğilimleri arasmda özün ve ölçülü bir sentez kurmasıdır, içgü­ düsel bir coşkuyla biçimlenen ara­ besk çizgilerle kimi zaman bir nakış ya da mozaikleri andıran arınmış, etkili, orantılı yüzeyler oluşturuyor.

1950 yıllarında Paris’te hazırladı­

ğı yüzeysel çizgi arabeski değerli taşların, mozaiklerin ışıklarını yan­ sıtan soyutlamalarda yaşadığı ülke­ lerin Bizans, Türk, İslam kültür ve sanatlarını özümseyen bir kişilik çö­ zümünde “bir doğulu ruhu taşıma- s ı” nın payı ağır basmaktadır. 1960 yıllarında yapılmış incelikli çizgisel ve lekeci dokular, monokrom renk beğenisiyle biçimlenen soyutlamala­ rı içsel bir yaşantının dışavurumu sayılabilir.

“ İ s t a n b u l’ da B ir K ış G ü n ü ” , “ B ergam a” , “ Ü çüncü M evki Y o l­ cu ları” gibi ilk dönem resimlerinde oldukça renkli, yalın bir figür anla­ tımı 1948 yapımlı “ Ç adırlar” da si­ yah kon tu rlarla çe v rilm iş etk ili renklerle soyutlamaya dönüşüyor. 1980’de yapılmış çok figürlü “ Mevle- viler” le bir kadın portresi, yarı çıp­ lak bir kadm figüründe uzun peintu­ re deneyimlerini içeren özgün bir bi- çem kanıtlanıyor. Fahrelnissa Ze- id’in, “ dünyada varolan ya da o l­ m ayan h e r şe y in titr e ş im le r in i yakalayan ve aktaran bir çeşit i- İetken” olarak tanımladığı resimleri Doğu ile Batı’nuı kültür ve sanatları arasmda ilginç bir bileşim sayılmak­ tadır.

gg-ı,/-,fy

M<r-jrr s-^

a

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu kumaş desenleri, klâsik Türk sanatının minyatürleri, çinileri ve halıları kadar çizgi, renk ve kompozisyon zevki veren eserlerdir.. Esa­ sen, kumaşlarda

Fakat Mevlânâ, Şems’in yokluğunda; öylesine perişan oldu, öylesine gözyaşı döktü ki, oğlu Sultan Veled, Konya'yı temsil eden 20 kişilik bir heyetle

Milattan 2-3 bin sene kadar önce Mısırlılar genellikle payında 1 olan kesirleri kullanır ve diğer kesirleri bunlar cinsinden yazardı.. Bu nedenle payında 1 olan kesirlere

ri olarak Berlin’e gitti, bir yıl sonra Türk devletinin bursunu alarak 1943 yılında ünlü bilimadamı Gerhard. Rodenwatt’in yanında

İstanbul Kültür ve Sanat Vak/i, Kültür Ba­ kanlığı ve Başbakanlık Toplu Konut İdare­ si ’nin büyük desteğiyle şimdi, 2000 iiyılla­ nıl uluslararası sanat,

Ünlü gezgin ve Türk dostu Pierre Loti Aziyade’yi 113 y ıl önce yazmıştı Bir tutkunun romanı.. P ie rre Loti’nin 37 cildi bulan yapıtlarının bir bölümü

Bu ne­ denledir ki, henüz bir yapıtı basılmamış, kendi köşesinde öykü üreten gençlere de, ödül için başvuruda bulunmak hakkı tanınıyor.. Yazarın veya yayıncının

Fuarın bu yılki konuk yazarları ise, geçen yıl da katılan, Sovyetler Birliği’nin yaşayan en büyük ozan­ larından biri Resul Hamzatov ile ülkemizde “ Benden