• Sonuç bulunamadı

Barış kenti:2000 yılında bir Uyumkent kurulacak

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Barış kenti:2000 yılında bir Uyumkent kurulacak"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1 MAYIS 1988

• Yazar Aziz Nesin, davetli olarak

katıldığı Moskova'daki UNESCO

toplantısında, BM ülkelerinin devlet

başkanlarına sunulan çağrıyı açıkladı

“ 2000 yılında

bir Uyumken!

kurulacak”

DİZİ YAZILAR

çağrıyı açıklayan yazar, bunu Türk yöneticilere de

şöyle sundu: "İşbu yazı, başta Devlet Başkanı, Baş­

bakan, Devlet bakanları, Kültür Bakanı, Eğitim Baka­

nı olmak üzere bütün bakanlara ve Türkiye

Cumhuriyeti’ni simgeleyen bütün devlet yetkilile­

rine sunulur. Aziz Nesin"

S

OVYETLER Birliği Kültür Ba­kanı Zaharov im zasıyla, UNESCO’nun Sovyetler Birli­ ği Komitesi adına bir çağrı telgrafı almıştım. Telgrafta, UNESCO’nun, dünyanın on yıllık kültürel gelişmesinin planının hazırlığı için açılış tö­

reninde bulunmam isteniyordu. Çağrılı oldu­ ğum bu toplantı (26-28 Şubat 1988), Mosko­

va’da üç gün sürecekti.

Katıldığım toplantıya 20 ülkeden 40 bilim ­ ci, düşünür, sanatçı, yazar ve UNESCO tem­ s ilc ile ri katılmıştı.

Dünyanın on yıllık kültür gelişmesi planını hazırlamak için yapılan bu ilk toplantıdan sonra, ikinci toplantının Atina’da, üçüncü top­ lantının da Paris’te yapılacağı bildirildi.

Böyle uluslararası toplantıların her zaman bir ya da iki yıldızı olur. Örneğin benim otuz yıldan bu yana katıldığım birçok uluslarara­ sı toplantılarda, yazar takımından anımsaya­ bildiğim yıldızlar şunlardır: Austrias, Anna Seghers, Pablo Neruda, Fedin, Sartre, Seng- hor, Nicolas Guillen vb. Bu toplantının yazar yıldızı da Graham Greene’di (Bu yazıyla ses­ lendiğim sayın kişilerin, bunlardan hangile­ rini tanıdığını bilemiyorum).

Toplantıya katılanlar, dünyanın gelecek on yıllık kültür gelişmesinin izlencesini ha­ zırlamaya başlayacaklar ve gelecek toplantı­ larda bu çalışmalar sürerek, UNESCO'nun uy­ gulayacağı somut bir kültür planı ortaya çı­ kacaktı. Konunun ne oranda önemli olduğu sanırım anlaşılıyor.

Toplantının üç günlük programını tarih sı­ rasına göre anlatmadan önce, programın son günü sunulan bir öneri çağrısını burada açık­ lamak istiyorum. Önce, son günkü bu çağrı­ yı sunduktan sonra, ilk gününden başlayarak çok önemli saydığım bu toplantıyı anlatma­ ya çalışırım. Niçin ilk gününden değil de, son günkü çağrıdan başlayarak toplantıyı anlatı­ yorum? Çünkü, bu toplantının en önemli olayı bir öneri niteliğindeki bu çağrıydı. Bu yazımı, başta Devlet Başkanı olmak üzere, devleti simgeleyen yetkililere sunduğuma göre, on­ ların işlerinin çokluğu yüzünden belki yazı­ mın hepsini okumaya zamanları olmayabilir düşüncesi ve hiç olmazsa kendilerine adan­ mış bu yazının bu ilk bölümünü olsun okur­ lar umuduyla, toplantının son günü dağıtılan, öneri niteliğindeki çağrıyı yazımın başına alı­ yorum. Ayrıca, bu çağrı, bütün dünya dev­ let başkanlarına seslenmektedir,

işte söz konusu çağrı:

2000 YILI İÇİN ÇAĞRI

“Sayın Baylar, (* *)

Bütün dünya insanlığının daha da geliş­ mesi sorumu size ve öteki devlet başkanla- nna emanet edilmiş olduğu için, bizler bu çağrımızı saygıyla incelem elerinize su­ nuyoruz.

Yirminci yüzyılın sonu ve üçüncü bin yı­ lın başı yaklaşıyor. Doğal olarak, dünyanın bü­ tün insanları 2000 yılının birtakım özellikler­ le bütün insanlıkça kutlanacağını ummakta­ dır. 2000 yılı bizim utkumuzun ve bozgunu­ muzun bir özeti olacaktır ve 2000 yılı, üçün­ cü bin yıl süresince yeryüzünde büyük ve se­ vinçli bir umutla serpilip gelişecek uygarlığı, birleşmeyi, huzuru getirecektir.

Bu umut nasıl gerçekleşecek?

Biz, Uluslararası 2000 Yılı Girişim Kurulu üyeleri olarak inanıyoruz ki, bu jübile yılını en iyi kutlama yolu, insanlığın başarılarının ve birliğinin ve geleceğe olan umudunun sürekli

ve dayanıklı ve canlı simgesi olarak yaratıla­ cak yeni uluslararası bir kenti kurmakla ola­ bilir; toplumsal, ekinsel ve teknolojik ilerle­ menin kenti; yeni ahlakın, barışın, uyumun ve anlaşmanın kenti; barışın ve geleceğin ken­ ti. Bu kente ‘İntercity-Concordia’ adı veri­ lebilir.

BİR ANIT GİBİ...

Bu gerçek ve canlı yapı, bilimin, kültürün, yeni teknolojinin, ticaretin uluslararası ken­ ti, salt bir simge olarak kalmayacak, hem de insan soyunun birliğinin ve onun gelecekte­ ki yücelişinin de en önemli anıtı olacak:

• Bilim ve yeni teknoloji alanında, fizik ve zihin sağlığı sorunlarında uzmanların ulusla­ rarası kurmaylarıyla araştırma merkezleri ku­ rulabilir ve bütün insansal gelişmeler, doğa ve çevresinin gelişmesi ve korunmasında uz­ manlara olabildiğince teknoloji araştırmala­ rı, enerji kaynakları, gereçleri sağlanabilir.

• Kültür alanında, bütün sanat dallarının şenlikleri ve toplantıları için bir ‘complex’ bü­ tünsel yapı yaratılmalı ve burada yeryüzü uy­ garlığı müzesi kurulmalıdır.

• Haberleşme ve iletişim alanında, insan­ lığın gelişiminin sürekli sergilenmesini orta­ ya koyan pavyonların kurulması; bir ulusla­ rarası bilimsel kongre ‘complex’i bütünsel ya­ pısı ve olabildiğince uluslararası çalışan bir iletişim ve haberleşme sistemi, kara, deniz ve uzay teknolojisinden yararlanılması.

• Spor alanında, her türlü spor yarışma ları için bir olempik bütünsel yapı kurulabilir

• Yine bu kentte bütün uluslararası yarış ma ve gelişmeler için devinimlere ve örgüt lere ayrılmış ve çocukların dostluğu ve yara tıcılığı için olabildiğince uluslararası bir mer kez kurulabilir.

• Ticaret ve iş alanında, şirketlerin değerli yapıtlar ortaya koyabilmeleri için çevre çeki­ ci olmalı, yüksek üretimin etkisini geliştirmek için, kentin olabildiğince merkezi yerinde ya­ rarlı ekonomik temel ortaya koymalıdır.

Graham

Greene-top lan tısının yıldızı.

Son UNESCO

• Eğlence ve turizm alanında, hemşerile-

rinin mutluluğu için kent bir model oluşturul­ malı ve ziyaretçiler için de kent çekici ol­ malıdır.

Bütün bu canlı ve bilim, sanat, haberleş­ me, spor, ticaret, iş ve turizmde, kenti olabil­

diğince çekici, çalışmak ve yaşamak için uy­ gun bir yer yapacaktır.

ÜTOPYA DEĞİL

Elbet bu kent, bir ütop kenti olmayacak­ tır; öyle bir gerçek kent ki, çevrebilimsel ve mimari esaslar üzerine kurulmalı, teknolojik ve toplumsal düşüncelere göre, yaşam için de mühendislik üstyapısına sahip olmalıdır.

Bu kent, özgür halk İçin bir özgür kent ola­ caktır. içinde kardeşliğin, dostluğun, özgür­ lüğün, birlikteliğin ve ilerlemenin yalazları ya­ nacak; öyle bir kent ki orada bütün uluslar, ırklar, felsefeler ve kültürler birbirine karışa­ cak, onların her biri, hepsinin zenginleşme­ si için birbirine yardım etsinler diye dünya­ nın bütün ülkeleri, bu kentin çizilişine ve ku­ ruluşuna katılmaya çağrılacaktır. Bu yeni uluslararası kentin yeri üzerine öneriler, top­ rağı veren ve kentin özgür vize statüsü için de güvence veren ve böyle bir kenti kurma­ ya hangi ülkeler katılmak istiyorsa, onlann oy­ larına bırakılır. Bu kent, bir ülkenin içindeki arazide ya da onun sularında ya da güzel bir ada üzerinde yerleştirilebilir.

Zamanımızda yeni bir kentin kurulması duyulmadık bişey değildir. İkinci Dünya Sa- vaşı’ndan sonra biçok başkentin içinde yüz­ lerce yeni kent görülmüştür. Pekçok yeni bi­ lim kentleri kurulmuştur.

Barışın, dostluğun, anlaşmanın ve geliş­ menin doğru simgesi olanl)öyle bir kentin ku­

A z iz Nesih- B ir çağrının sesi.

rulabilmesi için, silah harcamalarındaki, çe- kirdeksel ve uzay silahlanndaki azaltmayla el­ de edilecek paranın kullanılması çok önem­ lidir.

Sonuç olarak, bütün ülkelerde ve özellik­ le NATO ve Varşova Anlaşması Örgütü üye­ lerine bir anlaşmaya varmalarını, karşılıklı ola­ rak askersel harcamalardaki artışları durdur­ malarını ve silahlarda azaltmaya başlamala­ rını, böylece paranın bir bölümünü koruyarak

‘İntercity-Concordia’ (**)nın yapılması için bir fon kurulmasında kullanmalarını salık veririz. Bu yeni kentin yapımı, şimdi her yıl silahla­ ra harcanmakta olan toplam paranın küçük bir parçasına — yüzde bir ya da yüzde iki— mal olacaktır. Paranın artanı, insanlığın ge­ lişmesi amacı için, özellikle gelişmekte olan ülkelerin sorunlarının çözümünde —örneğin bir hastane yapımı izlencesi, evsizler için ba­ rınaklar yapım ı— kullanılabilir.

Bu kent planlanabilir ve gelecek on ya da on iki yıl içinde kurularak, böyle bir fırsatı be­ lirtmek için BM’nin bir toplantısıyla ve dün­ ya çapındaki bir sergi, ulusların şenlikler, olempik yarışmalar ve başka uygun anma olaylarıyla, 2000 yılında kentin açılış töreni yapılabilir.

Uluslararası Mimarlık Akademisi, mimar­ lığın ve kent planlamasının gelişmesi için uluslararası profesyonel merkezi öncü olarak planın düzenlenmesini ve bu uluslararası ken­ tin yapımını üstlenebilir. Bir uluslararası ko­ mitenin önderliği altında Birleşmiş Milletler’ ce kentin açılışı yapılabilir. Planlama ve dü­ zenleme, bu kentin kurulmasının her aşama­ sıyla uğraşan özel komitenin sorumunda ola­ caktır. Bir ülke katılabileceği gibi bir firma, bir şirket, bir kamu işletmesi, bir vakıf, bir fon ya da özel kişiler, Intercity-Concordia’nın ya­ ratılmasına gönüllü olarak katılabilir ve katıl­ manın tipi ve boyutu da yine yardım edenler- ce belirlenmelidir.

İntercity-Concordia, salt bir ülküsel (ide­ alist) program değildir, aynı zamanda yüksek kazançlı bir program olacaktır. Bizler özellikle sermayeyi ve teknik sorunları tedirgin etm i­ yoruz. Biz, güvensizliği, kuşkuyu, içten soğut­ mayı, düşmanlığı ve eski düşüncenin yolu olan ulusal bencilliği engelliyoruz. Birleşmiş Milletler’in devlet üyelerinin önderleri, bu gi­ rişimde bir olumlu yanıt vermeniz ve moral dolu yüreklendirmeleriniz için sizlere ba­ kıyoruz.

Ortaçağın karanlık dönemlerinde, 1000 yı­ lına yaklaşırken, bilicilerin (kâhinlerin) her tü­ rü ve vaizler görülür ve bunlar, işlenmiş bü­ yük günahları yüzünden insanlığın sonunu önceden bildirirler. Bugün, 2000 yılına yak­ laşırken, bizler kuşkusuz pekçok günahlar yüklenmiş olarak, ama bizden önce yaşayan­ ların Tanrısal vahyinin tehdidiyle değil, ama çekirdeksel tehdidin vahyiyle, bütün halklar için parlak ve barışçıl bir geleceğe inanıyo­ ruz. Insansoyunun sonu için kehanette bulun­ muyoruz, ama şimdiye dek olandan daha çok dünyanın bütün halklarının uyumlu birliğini umuyoruz ki, bu uluslararası kent Concordi- a’nın planlanması ve yapılması, dünyamızda yeni banşçıl uygarlığın kurulmasında ilk adım olacaktır.

“The Huma 2000 International Initiating Committee.”___________________________

(*) Söz konusu önerge çağrısının İngilizce metni

“ Dear Sirs” diye başlıyor. “ Dear” sözcüğünü, yeri­ ne göre “ sevgili” yerine göre “ sayın” diye çeviri­ yoruz; tam anlamı vermese de... Ama “ Sir” sözcü­ ğünün tam Türkçe karşılığını bulamıyorum. “ Sayın Bay” , “ beyfendi” , “ beyfendi hazretleri” filan gibi, soyluluğa ilişkin bir sözcük. Ben “ Dear Sirs”ü, “ Sa­ yın baylar” diye çevirdim. Ama yine de esasta bir yanlışlık var. Çünkü Birleşmiş Milletler ülkelerinin devlet başkanlarının hepsi de sivil değillerdir ki, on­ lara “ baylar" diye seslenebilelim. İçlerinde general olanlar da vardır. Ve hiçbir zaman generallere, hat­ ta emekli olsalar bile “ bay” denilemez. General, her zaman generaldir. Buyüzden bildirgenin “ Dear Sirs and Generals” diye başlaması daha uygun olacak­ tı. Bunu, çağrı metnini hazırlayan arkadaşlara anım­ satmayı düşünmedim değil. Ancak benim Devlet Başkanı’yla davalı olduğumu bildiklerinden, bunu kişisel bir sorun sanıp yanlış yorumlarlar diye, böy­ le bir öneride bulunmaktan vazgeçtim.

(**)lntercity-Concordia, “Uluslararası Uyum Kenti”

demektir. Türkçe karşılığı Uyumkent olabilir.

YARIN:

BİR DÜŞLEM, BİR İMGE Mİ?

Referanslar

Benzer Belgeler

Sonuç olarak, binicilik sporunun çocuklar üzerinde, zihinsel süreçlerin kontrolü, hareket yapabilme becerisinde artış ve motorsal özellik olarak denge yetilerinde

"Asymptomatic cCMV Infection": Infants with no apparent symptoms at birth (some may develop hearing loss or subtle symptoms later in life).. "Asymptomatic cCMV

• NİPT testi rutin standart bir test değildir. Amniosentez istemeyen seçili bir gruba

Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi. 11/06/2016

– Hekimin tedavi amacına ulaşması için gerekli olan ve denenerek ispatlanmış hekim tecrübesi ve doğa. bilimlerinin o anki ulaştığı düzeyi

Transplacental fetal treatment improves the outcome of prenatally diagnosed complete atrioventricular block without structural heart disease. Prevention and treatment in utero

• Sistolik(p<0.001) ve diastolik (p<0.001) kan basıncları ile 24 saatlik idrardaki protein konsantrasyonları (p=0.029) preeklamptik gebe kadınlarda saglıklı gebe

Guidelines of the American Thyroid Association for the diagnosis and management of thyroid disease during pregnancy and