• Sonuç bulunamadı

İzmir Arkeoloji Müzesi soyuldu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İzmir Arkeoloji Müzesi soyuldu"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

& a n n k t f s i / A 1 1

m.:n ¡s t!BORNOVAU

OTEL — M OT

— KAMP-

NARDA

MEVSİMLİK

ÜÇ

YILDIZ

BORNOVALİ

BATTANİYELERİNİ

TERCİH

EDİNİZ

(C u m h u riy e t: 8999)

Cumhuriyet

46. yıl, sayı: 16161

KURUCUSU: YUNUS NADİ

Telgraf ve mektup adresi: Cumhuriyet İstanbul — Posta Kutusu: İstanbul No 2 0

Telefonlar: 22

42

90 — 22 42 96 — 22 42 97 — 22 42 98 — 22 42 99

Cuma 25 T em m uz

1969

Köprü Yayınları

H İslam iyet M illiyetçilik Sosyalizm Niyazi H erkes (10 TL.)

# İspanya İç Savaşı - J. Saıuioval (8 TL.)

4) G ünüm üzün İsçi S o ru n la rı

S. Aayönovitch (5 TL.) IH Siyasal İd ealler - B e rtran d Russel (4 TL.)

% D ünya A m erika T ü rk iy e —

İb rah im Ç am lı (S TL.) • Uzak Kom şu R usya - İlh an Selçuk (7 TL.» £ M illiyetçilik — K. G lra rd e t (4 TL.)

K hprıi Y ayınlar» — P.K. 836 İstanbul D a ğ ıtım : İstan b u l: GKDA A nkara

KİBAD E rzu ru m : KİTAPSAK AY R e k la m c ılık (2136) - S095

¿ ¿ Y O L C U L U Ğ U N

B A Ş A R IY A

U L A Ş M A S İ, T A R İH V E

T E K N O L O J İN İN E S E R İD İR y ş

İzmir Arkealoli Müzesi

SOYULDU

İZMİR (Cumhuriyet Bürosu)

İzm ir F u ar sahası İçindeki K ültU rpark A rkeoloji M üzesi dün sab ah a k arşı soyulm uştur. M eçhul Soyguncular, kendilerine bıçak­ la k arşı koyan Müze bekçisini, başına değerli b ir heykelle vurarak ö ldürdükten sonra, değeri m ilyonlarca lira olan H itit, Helen, Rom a ve Bizans devirlerine ait ve çoğu altından yapılm ış 137 p a rç a eseri çalm ışlardır. Olayın duyulm asından sonra b ü tü n T ürkiye’de polis alarm a geçirilm iş, bu ara d a Michel Jean Guenzi ve M arie Claude adlarında iki F ransız tu risti, lztn ir polisinin verdiği eşkal üzerine K eşan'da yakalanarak nezaret altına alınm ışlardır.

Soygun, d ün sabaha k arşı _ (14.30 sıraların d a ceryan etm iştir.

Y apılan ilk so ru ştu rm a la ra göre soyguncuların 3 kişi olduğu ve m üzeden, m avi renkli, k ü ç ü k b ir otom obille k açtık ları sanılm akta­ d ır. N itekim polis, böyle b ir oto­ m obilin, m üzenin bulunduğu m eydanı dönerken b ir ağaca çarp tığını ve b u kazanın da olaydan hem en so n ra olduğunu te s b it e t­ m iştir.

Soygunu önceden p lânladıkları anlaşılan san ık lar, sabaha k arşı otom obille F u a ra gelm işlerdir. A rkeoloji M üzesi önünde, bu sı­ ra d a hava alm ak için d ış a rı çı­ k an gece bekçisi 62 yaşındaki İsm ail A ltıntaş ile k arşılaşm ış­ la r ve ilk m ücadele b u ra d a mey-

(A rkası Sa, 7, Sü. 4 te)

Bekçiyi

öldüren

hırsızlar

118 parça

eşya

çaldılar

Müzede yapılan soygun sırasında öldürülen bekçinin cesedi (köşede siyahlı) ve soyguncularla, bekçi a ra ­

sındaki boğuşm a sırasında k ırılan bazı heykel k aideleri.

adamları

Dünyaya ayak bastı

DiŞ—HAÖERlER SERVİSİ

Çağımızın en büyük macerası ay yolculuğu dün

sona ermiş, dünya sınırlarım aşıp, uzayın sonsuzluk­

larında ay adlı gezegene giden 3 astronot, bu geze­

genin taşıyla toprağıyla, dün dünyamıza dönmüşler,

dir. 1.252.288 kilometrelik yolculuğun sonunda, Apol-

lo . 11 astronotları, atmosfere girmek için, Satürn-5

roketinin son katını, son defa ateşlemişler ve dünya­

nın hava kuşağına, korkunç bir sür’atle girmişlerdir.

Apollo - 11 astronotlarını taşıyan ana kumanda ka­

bini, Türkiye saatleri 18.49’u gösterirken, paraşütlerin

ucunda süzüle süzüle Pasifik Okyanusunun serin dal­

galarına konmuştur.

Apollo • 11 m ü retteb atı Pasifiğe indikten sonra ra ftta o tu ru ­ yorlar. Soldan üçüncü astro n o tları k u rtarm a y a gelen k u r­ bağa adam lardan teğm en H atle B urger'dir. (AP)

DEVLETÇİLİĞİ SAVUNAN İNÖNÜ

AİP.’Yİ SUÇLADI

“İktidar, memleketi

uçuruma götürüyor,,

Lozan A ntlaşm asının yıldönü­ m ü nedeniyle, dün H eybeliada'da- ki evinde C.H.P. İstanbul İl İd a­ re K urulu B aşkan ve üyeleri ile Gençlik K olları teşkilâtı B aşka­ n ı O rhan B irg it'i kabul eden C.H. P. Genel B aşkanı İsm e t İnönü, konuklarıyla p artisin in seçim ha­ zırlıkları üzerinde konuşm uş, ik­ tid arın tutum una değinerek «Memleketi uçurum a götürüyor­ lar» dem

iştir-Ziyaretine gelen partilileri, k a r­ şılayan İnönü. «Seçimleri nasıl görüyorsunuz? S ert b ir seçim olacak mı? Bütün p artiler b irb ir­ leri ile mi uğraşacak, yoksa h er­

kes bizim le mi uğraşacak?» diye so rm u ştu r.

CHP’nin kuvveti

K onuşm asını, «Şöyle, böyle d erler am a C.H.P.'nin kuvvetini bilirler» diye sü rd ü ren Genel Baş­ kan İsm et İnönü, «K ırk yıldan- b e ri devletçi» olduklarını bildire­ rek, «Politika tartışm asın d a hep so ra rla r (neyi devletleştireceksi­ niz), (neyi devletleştireceksiniz söyleyin) derler. B en de şunu söylerim : (K ırk yıldanberi iste­ m ediğiniz hangi şey devletleştiril- (Arkası Sa. 7, Sü. 3 te)

Uzay

çalışmaları

bir çok yeni

buluşlara

yol açtı

H O U STO N , (a.a.) — Uzay devrinin açılm asına yardım eden bulu şlard an en önem li­ si hiç şüphesiz T ran sisto r’- d ü r. Uzay uçuşlarını m üm ­ kün kılan «Elektronik beyin» T ra n sisto r sayesinde yapıl­ m ıştır. Uzay çalışm aları ise elektronik beyinlerin gelişti­ rilm esine yardım etm iştir.

ö rn e ğ in , m inyatür elektrik devrelerine ihtiyaç hissedil­ m esi elektronik beynin daha küçük ve. daha kullanışlı ha­ le getirilm esine yol açm ıştır, şim d i bu n lard an renkli tele­ vizyon, radyo ve telefonlarda

faydalanılm aktadır.

(A rkası Sa. 7, Sü. 6 da)

Uzay adamları, Neil Armstrong, Edwin Aldrin, Michael

Collins, Hornet uçak gemisinin güvertesinde tecrit

vagonuna kadar ancak 12 adım atmışlar ve bastıkları

yerler derhal dezenfekte edilmiştir.

(Radyofoto: UPI)

Karantinada

21 gün kalacak

olan

Astronotların

Mısır-İsrail

uçakları

görülmemiş

şiddette

çarpıştılar

[D IŞ HABERLER SERV İSİ] M ısır ve İs ra il H ava K u v ­ v e tle ri, dün Süveyş K analı ü zerin d e, 1967 savaşından b e ri görülm em iş şid d ette ça­ tışm ışla rd ır.

H ava h a r e k â t ı hak k ın d a Mısır u l u s u n a geniş bilgi v eren Baş­ k a n Nasır, İsrail u ç a k la rın ın Mısır mev zile rin e iki kez sal­ dırması üzerine 40 uçakla m isil­ leme y a p tı k la r ım ve S in a ’daki İsra il füze üsleri ile top m evzi­ lerin in şiddetle bom balandığ ını söylem iştir.

Başk an Nasır, İsra il saldırıla ­ rın ın u ç a k - s a v a r bataı-yaları t a ­ ra f ın d a n p ü s k ü r tü ld ü ğ ü n ü , bu a rad a iki İsrail je tin in d ü ş ü r ü l ­ d ü ğ ü n ü açıklam ıştır. T el-A viv ise, çatışm a ile ilgili haberinde altı Mısır je tin in düşürülü p, ikisine de isabet kaydedildiğ ini öne sü r m ü ş t ü r.

Öte y a n d a n Başkan N â s ır ’ın önceki g ü n k ü «savaş n u tk u n u » y o r u m la y a n İs rail S a v u n m a B a­ k a m Moşe Dayan, «Mısırlıların yenid en savaşa girip Tel-A viv'i bo mbal ay ab ilecek lerin i» söyle­ miştir. N â s ır’ın İsrail ile yeni bir savaşa başladığına inandığı­ nı b e lirte n Dayan, «İsrail, Nâ- s ı r ’ın girişebileceği h e r t ü r l ü teşebbüse kars ı hazırlıklı olm a ­ lıdır» demiştir.

mikrop getirip getirmedikleri araştırılacak

» flo C

.... ... ' T i ... ...

...-4 0 m

e " '

Us

«İnsan için küçük bir adım,

insanlık için büvük bir adım.»

insan için büyük bir adım,

insanlık . in küçük bir adım...

İn iş sırasın d a ana k ap sü l de nizde ters dönm üştür. H ouston Uzay M erkezi yetkilileri, suya inerken te rs dönen Apollo - 11 an a kapsülünün 6 dakika içinde düzeltildiğini açıklam ıştır.

İlk a stro n o t Türkiye saati ile 18.49’da kendisini H o rn et uçak gem isine götürecek «66» n u m ara­ lı helikoptere alın m ıştır. Bu a ra ­ da salda b u lunanlardan b iri de­ nize düşm üşse de, b unun a stro ­ n o tlard an b iri m i yoksa h ir k u r­ b ağa adam m ı olduğu anlaşıla­ m am ıştır. B irinci a stro n o tu n he­ m en arkasından ikinci ve üçüncü a stro n o t helikoptere alınm ıştır- Bu işlem , tanı 5 dakika sü rm ü ş ve helikopter H o rn et uçak gem i­ sine doğru yol alm aya başlam ış­ tır.

Collins, inişten hem en sonra «Hepimiz gayet iyiyiz» dem iş ve üzerlerinde dolaşan h elik o p terler den birine «Aceleniz ne?..» diye sitem etm iştir.

Güvertede

A stronotları getiren helikopte­ rin (TSİ 19.57’de> H o rn et uçak gem isinin güvertesine konm asın­ dan sonra, helikopter pilotları aşağı atlam ışlar, fakat astro n o t­ la r helikopterden çıkm am ışlar­ d ır. B u sırad a gemi bandosu «Ok­ yanus incisi Columbia» m arşını

çalm

ıştır-Ancak astro n o tların , H ouston uzay m erkezindeki k aran tin a la- ( Arkası Sa. 7, Sü. 1 de)

Federal Büro Şefinin

yeğeni 1,5 milyonluk

esrarla yakalandı

İZ M İR , (C u m h u riy e t B ü ­ ro s u ) — İz m ir’de yeni k u r u ­ lan N a rk o tik B üro, Mafia Çe te s i’ n in b ir elem anı olduğu sa n ıla n A m erik alı b ir genci, 1,5 m ilyon lira değerinde, A fganistan e sra rı ve afyonu ile ele g eçirm iştir.

(A rkası Sa. 7, SÜ. 6 da)

D A K İ K A :

Korkulur

Sayın İnönü «Biı günde (dün için) d ö rt bayram birden k u t­ luyoruz» demiş.

B unlardan biri Basın Bayra- m t, b iri İşçi B ayram ı, biri E r­ zurum ve Lozan andlaşm aları- nııı ayni güne rastlam ası bay­ ram ı, b iri de Ayda dolaşan as­ tro n o tların dünyaya dönüşü bayram ı.

T ürkiye, yeryüzünde, cn çok bayram yapan ülkedir. Buna

şüphe yok.

Sayın Pasa, belki, kızar diye m eşh u r sözü burada tekrarla- m ıyaeağım .

Yalnız o söz «... her gün bayram » diye idi. Şim di, gün­ de dörde kadar yükseldiğimiz, sakın, tam zıvanadan çıktığım ı­ zın b ir işareti olmas- ı!

(2)

Cumhuriyet

K A S I N A U L A * . K A S A S I N A

UYMAYI TAAHHÜT ÊOKH

SUhibl + * * * : Cumhuriyet M*tb*»cUık

NAZİME NADİ ve Gareteeilik T.A.8 . «dm»

• G e n e l Y a y ın M ü d ü r ü : R L 'V E T G U R E S t N

• Çorum lu Yanı İşleri M üdürü; OĞUZ SEREN • Basan ve Y ayan CUMHURİYET MATBAACILIK ve • G azetecilik T.A.Ç. - C ağ alo jlu H alkevi sokak No. 3 9 - 4 ]

BÜROLAR

Yener Ap. • 17 57

G lin ts rt -*> K um k B p rü

34. sok No. 40 Adana - _ T e i r l'H ı. « 5 0 • 3034

ANKARA A tatü rk B ulvarj Y eniıehir T elefo n : 13 03 30 * U un 68 - 12 85 44

IZM tH ; F sv rip asa B ulvarı A fşaroğlu 104 - 105 T e l; 3123ü » 2471»

35 İtham

İ l l e

A y a d a m l a r ı

A B O N

E ve

İ L Â N

XuM İçi Yort K151

Senelik 150 270 6 A ylık *0 135

3 A llık 44 67.50 I A ylık 15 22.50

B aslık (M ak tu ) 2.80 L ira 3 Uncu suyla (S a n tim i) 60 • 2. ve 7 nci sayfa (S a n tim i) 55 a

4 — 5 — 6 ncı sa y fa (Santimi) 50 » N isan, N ikâh. Evlenm e, Dokum 88 a

Ö lüm , M e v ı'ld . T eşek k ü r (5 Cra.) 100 »

Ö iıim , M e v lid , T eşek k ü r 2-3 ü n cü (5 Cm.) 150 a

sa

y ısı

50

(Baştarafı 1 İnci sahifede! b o ra tu a n n a gidene k adar içinde kalacakları, «Tecrit Vagonunun» helikoptere yanaştırılm asından so n ra astro n o tlar helikopteri ter- ketm işler, vagona girene kadar gem inin güvertesinde 12 adım a t­ m ışlard ır. A stronotların bastıkla­ rı yerler derhal dezenfekte edil­ m iştir.

Astronotların helikopterden inerek karantina vagonuna geç­ m eleri sırasında, gem ide bulu n an m ü retteb at ve NASA yetkilileri kendilerini alkışlam ışlardır. K a­ ran tin a vagonunun boyu 10,5 m etredir.

A stronotlarla b irlik te, NASA’- n m fizik uzm anlarından Dr. Wil­ liam G arpenter ile m ühendis John H irasaki de kendi arzu lan ile «Tecrit Vagonuna» girm işler­ dir. İki bilim adam ı, 21 gün süre ile karan tin ad a kalacaklardır.

İniş öncesi

A pollo - 11 astro n o tları, uzay­ da g e çird ik leri son gece de b ir televizyon yayını y ap arak , uzay aracın ın sih irli sistem lerini se­ y irc ile re ta n ıtm ışla rd ır.

Bu a ra ç la r sayesinde, b a şa rı­ y a u la ştık la rın ı belirlen astro ­ n o tla r, bu arad a, dünya insan­ la rın a uzaydan son defa seslen­ m işler, b aşarıla rın ın , b ü tü n b a ­ rışse v e r d ünyanın başarısı ol­ d u ğ u n u b e lirtm işle rd ir.

Ay’a ayak basan ikinci insan E dw in Aldrin ise, televizyon program ı için yaptığı konuşm a­ da, «Yolculuğumuz, 3 insanın, Ay’a basm ak içiıı harcadıkları çabanın çok üstünde h arcan an b ir çalışm a ile gerçekleşti» d e ­ m iştir.

Televizyon pro g ram ın ın son konuşm asını uzayın çarı k o m u ­ ta n Neil A rm stro n g y a p m ıştır.

A rm strong, son derece h e y e ­ canlı g ö ründüğü konuşm asında özetle şu n ları sö y lem iştir:

«Bu uçuşun b a şa rıy a u la ş m a ­ sında, en b ü y ü k ro lü oynayan ta r ih ve te k n o lo jid ir. İkinci rol ise A m erikan h alk ın ın uzayı feth etm e yolundaki a rz u s u d u r. A yrıca A m erikan parlâm en to su da, halkın isteğini y erin e g e ti­ re re k , uçuşun b aşa rıy a u la ş m a ­ sın a vardım e tm iştir. N ih ay et u zay gemisinin y ap ım ın a k a tı­ lan ve şu anda bizi d in ley en tüm insanlara te ş e k k ü r etm ek isteriz.»

Atmosfere girdikten so n ra Apollo - 11 kapsülünün ana p a ra ­ şü tü açıldığı vakit, ses duvarının aşılm ası sırasında çıkan sese ben zer büyük bir gürültü duyulm uş­ tu r.

in işi anlatan radyo ve televiz­ yon spikerleri, Apollo’nun g ö rü n ­ m esi üzerine büyük b ir heyecan içinde ayağa fırlam ışlardır.

H ornet. Apollo’nun suya kon­ m ası sırasında kesin b ir dönüş yaparak 14 Km.Tik mesafeyi yu- tarcasın a alm aya başlam ıştır. Bu anda güverteden havalanan h e ­ likopterler. balık ad an ılan ~Apol- lo’ya yetiştirm ek üzere yola çık­ m ışlardır.

Apollo’nun yeryüzü denen ge­ zegene dönmesiyle, insanoğlunun Ay’a ilk yolculuğu d a son bul­ m uştur.

A stronotlar, atm osferin en ü s t tabakasına «vurm adan» önce göz­ lerini b ir anlığına geri çevirerek, birkaç gün önce ziyaret ettikleri Ay’a son b ir nazar daha atfetm iş­ lerdir. K apsül, Türkiye saatiyle 18.35’de, D ünya’dan 121 Km. yük­ seklikte iken atm osfere girm iş ve astro n o tlard an biri bu anda H ouston’a «Sonra görüşürüz» di­ ye seslenm iştir.

Denize te rs olarak iniş yapan Apollo -11 kabininin yanındaki balonlar, suya değer değmez şiş­ meğe başlam ış ve kabin kısa sü ­ re sonra norm al şeklini alm ıştır.

Aynı durum «Apollo - 7» a stro ­ n otlarının da b aşın a gelm işti.

Apollo - 11 kabininin suya in­ m esinden sonra, H ornet uçak ge­ m isinden kalkm ış olan keşif heli­ k o p terleri derhal kabinin üzerin­ de uçarak yerini kesinlikle tesbit etm

işlerdir-Az sonra kabin çevresine ge­ len kurbağa adam lar kabinin çev­ resine «yüzdürm e kemerini» ta k ­ m ışlar ve telefon kablolarını bağ. lam ışlardır. Telefon bağlantısının sağlanm asından sonra, kabinin içindeki üç astro n o t sıhhî durum larının m ükem m el olduğunu b il­ d irm işlerd ir. A stronotlar daha so n ra sağlık m uayenesinden geç­ m işlerdir.

Karantina odası

D enizcilik geleneği g ereğin­ ce, astro n o tların b u lu n d u ğ u k a ­ ra n tin a odasının kapısına, «Hor- n et+ 3 » kelim eleri yazılm ıştır. Bu H ornet uçak gem isinin 2200 kişilik subay ve m ü re tte b a tın ­ dan başka 3 yolcu ile geri dö n ­ m ek te olduğunu ifade e tm e k te ­ dir.

A rm strong, A ldrin ve Collins, sağlık m uayenesinden geçerken, k a ra n tin a odası kapısında nö­ b e tç ile r beklem iş ve Deniz K u v ­ v e tle ri B andosu neşeli p arçalar çalm ışlard ır.

Üç astro n o tu n sağlık m u ay e­ n esinden sonra, inişi u çak ge­ m isinin k ap tan köşkünden izle­ y en A m erika B irleşik D ev letle­ r i C u m h u rb aşk an ı R ichard N ixon, k en d ilerin i te b rik etm iş ve «Çok sıh h atli gö rü n ü y o rsu ­ nuz» d em iştir.

B aşkan N ixon, astro n o tlarla, te c rit edilm iş o d aların d a b u lu ­ n a n b ir p en cereden, özel olarak tak ılm ış m ik ro fo n la r vasıtaslyle k o n u şm u ştu r.

Nixon, astronot

eşlerine parti

düzenledi

B aşkan N ixon, son derece r a ­ h atlam ış g örülen astro n o tla ra . «Son derece sıh h a tli g ö rü n ü y o r­ sunuz, g ö ründüğünüz kadar kendinizi iyi hissediyor m u su ­ nuz?» diye sorm uş ve son ge­ çen b irk aç günün d ünya ve k u ­ ru lu ş ta rih in in en önem li h a fta ­ sı olduğunu söylem iş ve şu n la ­ rı ilâve e tm iş tir:

— «Bugün dü n y an ın en m es’ut insanıyım .»

Fişleri ile kon u ştu ğ u n u söy­ leyen B aşkan N ixon şöyle

de-vam e tm iş tir:

— «O nlarla randevulaştım . K en d ilerin i 13 A ğustos ta rih in ­ de tertip ley eceğ im b ir p artiy e d â v e t e ttim ve geleceklerini sö y led iler. A yrıca bu p a rtiy e si­ zin de geleceğinizi bildirdiler.» Sağlık m uayenesinden sonra, te c r it odasına g ird ik leri zam an k o ru y u cu kıyafetlerini ç ık a r­ m ış bulunan ü ç 'a s tro n o t B aş­ k an N ix o n ü n k e n d ile ri ile ko­ nuşm asından ve d aha so n ra y a ­ p ılan kısa b ir âjünden so n ra he­ yecanlı g ö rü n m ü şlerd ir.

Astronotların eşleri

sevinç İçinde

Apollo - 11 astro n o tların ın eş­ leri, bekledikleri anın, Apollo - 11 in Pasifiğe inişi anının başarılı b ir şekilde gerçekleşm esi üzerine ra h a t b ir nefes alm ışlardır.

A stronot eşlerinin evlerinde şam panya şişeleri açılmış, sevinç gözyaşları dökülm üş ve kestane fişekleri p atlatılm ıştır.

Bayan N eil Arm strong, sevinci­ ni kelim elerle tarif edemiyeceği- n i söylem iştir.

Amerika’da sevinç

A p o llo -ll astro n o tların ın sa li­ m en yeryüzüne dönm eleri biltün A m erika’yı m isli görülm em iş b ir sevince garketm iştir.

N ew Y o rk ’tan San F rancisco’- ya k a d a r uzanan bütün şeh irler­ de, Apollo - l l ’in denize indiği an kilise çanları kulakları tırm a ­ layan b ir şekilde çalmaya ve halk büyük b ir n eş’e içinde so k ak lara dökülerek sevinç gösterileri yap­ m aya başlam ıştır. Çok yerde, h a l­ kın kiliseleri doldurarak dua e t­ tiği g ö rü lm ü 'tü r.

S an Francisco’da, sokaklar p a t­ latılan kestane fişeklerinin uğul­ tu s u ile dolm uştur.

M assachusetts’« Boston şeh- ji n d e , T eknoloji E n stitü sü n d e, Apollo . l l ’in yön ve seyir sis­ tem lerin i geliştiren bilginler, b a ­ şarıyı şam panya ile k u tlam ışlar­ dır.

H ayalî rom anlar yazarı Jules V em e’nin kasabası olan A m iens’- te ( F ransa), üç Apollo astro n o tu , kasabanın fahri hem şehrisi ilân edilm iştir.

Merih yolcuları

G azeteciler, A pollo - 11 a s tro ­ notların ın H ornet uçak gem isi­ ne alınm asından sonra A pollo pro jesin d e görev alan d iğ er a s­ tro n o tla rd a n , bun d an so n rak i p ro jen in ne olması g erek tiğ in i öğrenm eye çalışm ışlardır.

A pollo - 11 seferinin a stro ­ n o tla rın d a n Eugene C ernan «Ay sadece b ir başlangıçtır» diyerek d iğ e r uzak gezegenlerin de keş- • fedilm esi g erek tiğ in i b e lirtir­ k en , A pollo - 8 seferin in a stro ­ n o tu W illiam A nders «Başkan Y ardım cısı Spiro Agnevv, yeni h ed efin M erih olm asını isterken benim fik rim e de tercü m an o l­ d a . A ncak bu p ro jey e b ir za­ m an sın ırı koyam ayız. G ene de kendim izi yeni seferlere h a z ır­ lam alı, Ay’ı keşfetm eye devam etm eli ve 1972 y ılm a doğru yö­ rü n g e y e b ir uzay istasyonu sok­ m a p ro jesin e hız verm eliyiz» d em iştir.

G erek C ern an ve gerekse A n­ d ers, zam anı geldiği v ak it

Me-rth gezegenine gitm eye hazır o ld u k la rın ı da k ay d etm işlerd ir.

A ııders, insanoğlunun er geç M erih’e gideceğini b e lirte re k şu n la rı ek lem iştir:

— «llzay p ro g ram ın a devam edilm esi şa rttır. Bu p ro g ram , h a lk ı g u ru rlan d ırd ığ ı k a d a r h alk ı b ir aray a da to p la m a k ta ­ dır.»

A p o llo -ll seferinin k om uta­ nı Thom as S taffo ıd ise, yakın b ir. gelecekte A y’a yedi pilotlu b ir uçuş daha yapılacağım ve he­ m en ark asın d an yörü n g esel u- zay lâ b o ra tu v a rı p ro je sin e geçi­ leceğini söylem iştir.

A.B.D - Rus işbirliği

HORNET UÇAK GEM İSİ, (a a) — A m erika Uzay İdaresinin şefi olan D r. T hom as Paine, «Rusla­ rın 18 ay içinde Ay’a insan gön­ d ererek Am erika’nın b aşarısın ı tekrarlayabilecekleri inancında olduğunu» söylem iştir.

Podgorni tebrik etti

Sovyetler Birliği Prezidyum B aşkam Nicolae Podgorni, Apol­ l o - l l uzay aracının kayda de­ ğ er başarısı, astro n o tların Ay’a ayak basm aları ve salim en Dün­ yaya dönm elerini kutlam ak am a­ cıyla, Amerika B irleşik D evletle­ ri Başkanı Nixön’a b ir teb rik m esajı gönderm iştir. H aber, T ass Ajansı tarafından verilm iş­

tir-P odgorni m esajın d a şöyle d em e k te d ir:

«Samimî tebriklerim izi ve en iyi dileklerim izi cesu r kozm onot­ lara iletmenizi rica ediyoruz.»

Moskova’nın T.V.

yayını

Moskova televizyonu, uzay ta ­ rihinde ilk kez, Apollo - 11 a stro ­ n o tların ın Dünyaya dönüşlerini dün H ornet uçak gem isinin b u -’ Iunduğu noktadan naklen verm iş­ tir.

Moskova televizyonunun b ir eşi ne dahi rastlanm ayan bu jesti, R us - A m erikan ilişkilerindeki yum uşam anın en b ariz belirtile­ rin d en biridir.

Avrupa Televizyon Birliği (Eu- rovision) şebekesine bağlanan M oskova televizyonu, Apollo kap sü lü n ü n denizden alm ışım . Baş­ kan N ixon’un, H ornet uçak ge­ m isinin kaptan köprüsünden a st­ ro n o tla ra el sallayışını ve üç a st­ ronotun güverteye indikten son­ ra k aran tin a arab asın a binişleri­ n i olduğu gibi gösterm iştir.

İzm ir Arkeolo

j i

Müzesi

(Baştandı t Inrt «ahifede) d ana gelm iştir. Bekçi elini ce­ b in e atınca, soyguncular ta ra fın ­ dan zararsız hale getirilm iş ve ağzı m endille, el ve a y a k la n da iple bağlanm ıştır. Hu sıra d a soy­ gunculardan biri, Roma devrin­ de yapılmış küçük b ir heykeli bekçinin başında parçalam ış ve ö ld ü rm ü ştü r.

B ütün b u n ları çok kısa bir sü ­ re içinde tam am layan soyguncu­ lar, hem en m üzenin seksiyonla­ rındaki yükte hafif ancak iarihi kıym eti çok yüksek eserleri ince lem eye başlam ışlardır. Mücevher te ş h ir seksiyonunun 10 ın m ’lik kalınlığındaki cam ı elm asla ke­ silm iş ve altından yapılm ış bü­ tü n tarih i eserler alın m ıştır.

Çalınan eserler

Roma, H elenistik Bizans ve H itit devirlerine a it b u 118 p a r­ ça eser şunlardır:

A ltından yapılm ış hanım alın­ lık süsleri, A ltından yapılm ış E lm asla süslenm iş küpeler, yı­ lan kuş başlı Elm asla süslü altın bilezikler, gerdanlıklar, teç süsü olarak kullanılan A ltın M ersin d a lla n , aşk ilâhı E ro s’un k a b a rt m alarıyla süslü H elenistik devri k raliçelerinin kullandığı büyük A ltın küpeler, E ti’lere a it Y ozgat’ da bulunm uş pişm iş to p rak tan yapılm ış kitabe, seram ikten ya­ pılm ış, ü z e rin d e , kitabe bulunan m ü h ü rler, sihirli kolyeler, Bi­ zans devrinin isim yapm ış ka­ dın ların ın resim lerini taşıyan G üm üş ve A ltın işlem eli kaşık­ lar, A ltın p a ra la r, A ltın tırn a k ­ lar.

En kıymetlileri

14 yıllık evli ve b ir çocuk ba­ bası bekçi İsm ail A ltın ta ş’ı öl­ d ü rd ü k ten so n ra o rtad an

kaybo-ik t id a r

(B aştarafı 1 inci sahifede) di? Sakıncalı nasıl b ir örnek v er­ m işiz?) Onu söyleyin derim söy­ lem ezler? Siyasî p a rtile r am eli ve fiili olarak m em leket hizm etinde neyi yapm aya fırsat b ulm uşlardır ve ne yapm ışlardır. H izm etleri bununla değerlendirilm elidir» de­ m iştir.

İnönü, işbaşına geldikleri ta k ­ dird e «M em leketteki kö tü olay­ la rı b ir günde düzeltm em ekle be­ ra b e r, b ir günde fena gidişi d u r­ durabileceklerini» b elirtm iş ik ti­ darın pahalılık ve ekonom ik b o ­ zukluğa rağm en iyim ser davran­ m asını eleştirm iştir.

TÜRKİYE’DE

ZEHİRLİ

GAZ YOKMUŞ

A NK A RA , (C um huriyet B ürosu) A m erikan üslerinde stok e d il­ m iş bulunan ve bu arada bir kaçak sebebiyle O kinaw a A da­ sında 24 kişinin zehirlenm esine sebep olan sin ir (zehirli) gazla­ rının T ürkiye'de bulunm adığı D ışişleri Bakanlığı tarafın d an açıklanm ıştır.

Şim diye k ad ar Japonya, B. Al­ m anya ve Filipinlerde stok old u ­ ğu öğrenilen zehirli gazların T ü r kiye’de de olup olm adığı şek lin ­ deki sorum uz, Dışişleri yetkilile­ r i tarafından (T ürkiye’de sin ir gazı sto k la n y o k tu r) şeklinde ce vaplandırılm ıştır.

A L T I N

C n m h o riy e t 127.50 128.— R eşat 197.— 198.— H am it 143.— 144.— Aziz 131.— 132.— N apolyon 157.— 158.— 24 â v a r külçe 18.90 18.93

Her eve bir Singer

Buzdolabı

Singer 1754 M 2 Modeli

9 »yek — Peşinat yalnız 175 TU aylık tak*l» 175 TU

en a z taksit

en a z peşinat

en uzun vad e

Yalnız Singer'de

Singer 1756 Modeli

13 ayak — Peşinat yalnız 235 TU aylık taksit 215 TU

Singer 1755 M 2 Modeli

11,5 ayak — Peşinat yalnız 210 Tt. aylık taksit 195 TL.

24 AYA KADAR VADE

4 AYRI RENK

GENİŞ HACİMLİ BUZLUK PEYNİR VE TEREYAĞ İÇİN SOĞUKLUK DERECESİ AYARLANMIŞ KAPAKLI ÖZEL BÖLMELER BÜYÜK SEBZE GÖZLERİ

ÖZEL ET DİNLENDİRME KABI MODERN TECRİT TEKNİĞİ MUTFAĞINIZA YER TASARRUFU SAĞLAYACAK ÖLÇÜLER

EN TATMİNKÂR GARANTİ SİSTEMİ CAZİP, İÇ AÇICI VE S A Ğ U M

İÇ GÖVDE YEKPARE HAKİKİ EMAYEDİR

BÜTÜN YUR1TA GARANTİLİ BAKIM VE SERVİS

SİNGER

SİNGER MAfiHZR VE YETKİLİ SATICILARI EMRİNİZOEDlR

S (M orart : 1488/8998)

lan soyguncuların eserler hakkın (ia geniş bilgisi olduğu sanılm ak­ tad ır. İlgililerin belirttiğine göre, binlerce eserin teşh ir edildiği müzede sadece hiç b ir m üzede bulunm ayan eserlerin bulunduğu, seksiyon soyulm uştur. Soyulan bu seksiyondaki eserler M ila tta n tince 12’nci a sra k ad ar gitm ek­ tedir. Yozgat’ta bulunan pişm iş to p rak tan yapılm ış kitabede, Hi­ t i t ’lerin k ah ram an lık ları anla­ tılm ak tad ır. Bu kitabe MÖ 12’n ­ ci a sırd a yazılm ıştır.

Ç alınan eserler, yurdun çeşit­ li yerlerinde yapılan kaçak ka­ zılarda b u lu n m u ştu r. Roma, H e­ lenistik ve Bizans devirlerine ait 24 ay ar A ltından yapılm ış, inci vo elm aslarla süslenm iş 90 p a r­ ça eser, 1935 yılında Foça’nın Kozbeyli köyünde bulu n m u ştu r. M üzedeki k ayıtlara göre, Ali adlı köylü, ta rlasın d a bulduğu eserleri, 1936 yılında parça-parça İzm ir’de satark en yakalanm ış­ tır. E serler teker-teker toplan­ m ış, 1960 yılında d a K ü ltü rp ark A rkeoloji M üzesinde yapılan sek siyonda te şh ir edilm iştir. E ti k i­ tabesi de Yozgat’ta 1930 yılında bulunm uş, İzm ir güm rüğünden y u rt d ışına çıkarılm ak istenirken ele geçirilm iştir.

Deliller

Olaya el koyan Savcı O sm an K ırkyaşaroğlu ile polis şefleri, bazı deliller ele geçirildiğini söy­ lem işlerdir. V erilen bilgiye göre, bekçi İsm ail A ltıntaş, h ırsızlarla kahram anca m ücadele etm iştir. Bekçinin tırn a k ara la rın d a sanık­ la ra a it olduğu sanılan saçlar bulu n m u ştu r. K aatil soyguncular, bekçiyi ö ldürdükten so n ra kanlı elleriyle eserleri tu tm u şlard ır. B u sayede kaatil sanıkların p a r­ m ak izleri te s p it edilm iştir.

Olayın m eydana çıkm asından so n ra İz m ir’e girip-çıkan b ü tü n karayolları. Çiğli H avaalanı ve U m a n k apısı polis tarafın d an tu tu lm u ştu r. Olay ayrıca înter- p o l’e d u y urulm uştur.

Müze müdürü

ne diyor ?

İz m ir Müzesi M üdürü H akkı GUltekin, eserlerin çalınm asıyla T ü rk m üzelerinde büyük bir boş­ lu k olacağım söylem iş, «Çalman eserlerin b ir benzeri daha yok­ tu r. E serlerin beham ahal bulun­ m ası şarttır» d em iştir. M üdür ayrıca, m üzenin soyulm asında gece bekçisinin hatası olduğunu, kapıyı m esai saatinden önce aç­ tığım öne sü rm ü ştü r.

Müze M üdürlüğü yetkilileri o- layla İlgili olarak şu n ları söyle­ m işlerdir:

«lasos, K nidos, Foça ve Ber- gam ada son yapılan kazılarda an tik devir m ezarlarından çıka­ rıla n ve F u a r A rkeoloji Müze­ sinde üç vitrinde te ş h ir edilen firuze, z ü m rü t ve elm aslarla sü s­ lü kolye, küpe ve yüzükler ile çeşitli süs eşyası çalın m ıştır. Ça­ lınan süs eşyasının m addi de­ fleri 500 bin liraya yakındır. Bıı eşyaların e n lik değerleri m ilyon­ larca liradır.

H ırsızlar, an tik değeri olan heykel gibi diğer ta rih i eserlere el sürm em işlerdir.»

Bu a ra d a polis yetkilileri de, çalm an m ücevherlere, verilen fo toğraflardan kendi ek sp erlerin ­ ce yapılan tetk ik te, m addî değer olarak 100 b in lira te s b it edildi­ ğini ve b ir şek er k u tu su n u dol­ d u racak m ik ta rd a olduğunu söy­ lem işler, «Fotoğrafları te k s ir e- dip b ü tü n vilâyetlere gönderece­ ğiz. Olay m ücevher hırsızlığıdır. Y abancıların yapm ış olm asına im kân yoktur. M üzede ta rih i kıy m eti ve ta rih î değeri m ilyonlarca lira o lan eserlere el sürülm em iş­ tir» dem işlerdir.

Olay’m yankılan

İzm ir F u a r sah asın d ak i A rke­ oloji M üzesinin soyulm ası İs ta n ­ b u l’da da büyük a k is le r yapm ış­ tır.

Olay gerek tarih î e se r uzm an­ la rı ve gerekse E m niyet teşkilâtı tarafın d an büyük ç a p ta b ir gangs terlik o larak n itelen d irilm iştir.

İstan b u l A rkeoloji Müzesi Mü­ d ü rü N ecati Dolunay, İz m ir’deki m üzenin dünyadaki sayılı m üze­ le r ara sın d a olduğunu söylem iş, şöyle dem iştir:

«Biitün Ege hâzineleri bu m ü­ zede to p lan m ıştır. Yeni b ir m ü­ ze binasına taşın m a d urum u ba­ his konusu olduğu için oradaki pek çok değerli eserin depoda olm ası lâzım . Olay çok üzücü­ dür.»

Koruma yetersiz

İstan b u l Tıp T arih î P rofesö­ rü ve ta rih î eserler üzerinde ö- nem li ara ş tırm a la rı bu lu n an Prof. Süheyl Ü nver de şu n ları söylem iştir:

«Müzelerimiz gerekli korunm a te rtib a tın a sahip değildir. İzm ir A rkeoloji Müzesinde Selçuklu­ lardan, Elen ve R om a m edeniye­ tinden kalm a birçok önemli eser vardır. B unlar küçük p a rç a la r halinde bulunduğu için çalınm a­ sı kolaydır. Bugün A vrupa m ü­ zelerinin çoğunda, T ü rk iy e’den alınıp g ötürülm üş ese rle r bulun­ m aktadır. E ser T ürkiye’den çalı­ nıp götürüldükten so n ra b ir m üd det evde m uhafaza edilm ekte, d a ­ lı» so n ra büyiik p a ra la r k arşılı­ ğı çeşitli yabancı m üzelere sa tıl­ m aktadır. B irkaç yıl önce de Aya sofya M üzesinin Bizans zam anın­ dan k alm a kapısı çalınarak gö­ türülm üştür.»

Polis olayla ilgili o larak d ö rt kişinin ifad esin i a lm ıştır. A y rı­ ca. m ü zen in soyguna u ğ ra y a n b ö lü m lerin d ek i hey k el ve v it­ rin le rd e ra stla n a n p a rm a k izle­ rin in d e ğ erlen d irilm esi y a p ıl­ m ış ve b u n la r, 2. Şube a rşiv in ­ deki 200 bine y ak ın p a rm a k izi ile k arşıla ştırılm a y a b a şla n m ış­ tır.

Soygun olay ın ın İlk zan lıları İse M ichel Je a n G uenzl ad ın d a ­ ki F ransız tu r is t ile kız a rk a ­ daşı M arie C laude olm uşlarcfır. Ç an ak k ale’den E c e a b a t’a g eçtik ­ ten sonra, İzm ir Polisinin v e r­ diği eşkal üzerine K eşan'da ne­ zarete alm an F ransızbır. soy­ gun ve cin ay etle hiçbir ilg ile ri­ nin olm adığım sö ylem işlerdir. Z a n lıla rın , R enault m ark a oto­ m o b illerin d e y a p ıla n aram a da h e rh a n g i b ir ip u cu v erm em iş­ tin,

uzayda birinci

ayda birinci

lüzumlu

olduğu her yerde

birinci

O IOMEGA

m

-Genel Mümessillik: Halaskar Gazi Cad. 34 Harbiye Tel: 47 75 68

(M o ra n : 1494/8.994)

Federal Büro

(Baştarafı 1 inci sahifede) İz m ir’den «T ruva» fe rib o tu ile y u r t d ışın a çıkm ak is te rk e n 25 k ilo e s r a r ve 1 k ilo afy o n la ya- k a la n a n 22 y a şın d a k i J a m e s H. M enton, F e d e ra l B ü ro n u n M ia- m i B ölgesi Ş efi A lbay Jo h n M en to n 'u n yeğeni old u ğ u n u sö y lem iştir.

P o lise ,'M a fia çetesine m ecb u ­ r e n d a h il o ld u ğ u n u açık lay an A m e rik a lı kaçakçı, ifad esin d e şu n la rı sö y lem iştir:

«A m cam , M iam i F e d e ra l B ü­ ro Ş efid ir. Ben B oston ş e h rin ­ d ek i b ir k u m arh an ed e b ü tü n se rv e tim i k a y b e ttim ve 10 bin d o la r b orçlandım . K u m a rh a n e ­ n in sah ip leri borenm n d erh al ödem em i, aksi halde ö ld ü rü le ­ ceğim i sö y led iler. Bu a ra d a , A f­ g a n ista n ’dan e s r a r getirm em k o n u su n d ak i iste k le rin i kabul etm ek z o ru n d a kaldım

M asraflarım için 5 bin d o lar v e rip beni A fg an istan ’a gön­ d e rd ile r. İn g ilte re ’den aldığım otom obil ile 23.5.1969’da T ü rk i­ y e ’den A fg an istan ’a geçtim . M afia’y a a it e s r a r v e afyonu şebekeden alıp a ra b a m a y a p ı­ lan özel b ölm elere y e rle ş tir­ dim . B ir a y önce T ü rk iy e ’ye geldim . B ana v erilen ta lim a t T ü rk iy e ’de hiç d u rm a m a k tı. An cak n iy etim E ge’de fe lek ten b ir gün ç alm ak tı. U rla civ arın d ak i b ir ta til köyüne y erleştim . D ün de fe rib o tla T ü rk iy e ’yi te rk e - d e rk e n yakalandım ...»

İz m ir N ark o tik B üro, d u ru m u în te rp o l’e b ild irm iştir. Şebeke m en su p la rın d a n M iam i’de 5, A f­ g a n ista n 'd a 4. İ r a n ’da 3, îz m ir- de 2 A m erik alın ın yakalanm ası İçin adı geçen ü lk elere bilgi v e ­ rilm iştir.

U z a y

ç a lış m a la r ı

(Baştarafı 1 inet sahifede) Apollo uzay araçları için geliştirilen uçuş kontrol sis­ tem leri şimdi uçaklara yer­ leştirilm ekte ve A tlantik aşı­ rı u çuşlarda mesafe tayininde hâtS payı kilom etrelerden m etrelere düşm ektedir.

Yine uzay çalışm aları, yeni m adeni bileşim ler, çok kuv­ vetli yapıştırıcılar, te c rit m ad deleri bulunm asına jen era­ tö r ve batary aların geliştiril­ m esine yol açm ıştır. Gelecek yıldan İtibaren b ir çok oto­ m obilde — Uzay ajan sı pro­ jelerinden y ararlanılarak — patlam alara karşı dayanıklı plâstik yakıt depoları kulla­ nılacaktır. E lektrik telieri tec rit m alzemesi ve yangına da­ yanıklı m addeler de uzay ça­ lışm alarının sonucudur. Ve netice olarak uzay projeleri­ nin babası Von B rau n ’ın de­ diği gibi, bütün bıı çalışm a­ ların hedefi, Ay’da altın bu­ lup bu cevheri dünyaya taşı­ m ak değil, yeni m etodlar, ye­ ni bilgiler, yeni usullerle bi­ lini ve ekonomiyi geliştirm ek, genci olarak teknolojik iler­ lemeyi sağlamaktı:-.

DUYURMA SERVİSİ HABERLERİ

(TEL: İst. - 225169 — A hk. - 184451 — İzm. - 39916) D u y u rm a: 69/8979

SİNGER’İN

AY

PROJESİNDEKİ

HİZMETİ

İnsanın A y’a basışı şüphesiz insanlığın ve asrım ızın ileri teknolojisinin büyük başarısı­ dır.

Bilindiği gibi bu b a ş a n yıl­ la rc a sü re n teknik çalışm aların sonucunda gerçekleşm iştir.

Bu çalışm alarda Singer Şirke- t i ’nin bünyesindeki G PE L ink’- in büyük payı vardır. Feza a- ra ş tırm a la rın d a ve Ay seyaha­ tinin hazırlanm asında Singer’ in 12 ayrı şirk etin in geniş öl­ çüde teknik çalışm aları olm uş­ tu r.

Ay’a gidiş, m odülün A y’a ini­ şi ve kalkışı, insanın A y'da do­ laşm ası defalarca tecrü b e edil­ m iştir. Bu denem eler m odülün ve A pollo-ll'in teknik yönden ayni şekilde teçhiz edilm iş si- m ulâtörleri içinde yapılm ıştır. K um anda kapsülünün tam am en benzeri olan sim ü lâtö rd e kum an da aletleri, yiyecek, soğutm a tertib atı ve diğer gerekli teknik teçhizat astro n o tla ra aynen te ­

m in edilm iştir.

Feza araçların ın benzeri olan sim u lâtö rlerin önem i büyük o- lup herhangi b ir aksaklık, Ay seyahatinde de başarısızlığa se­ bep olabilirdi.

S inger’in kolu olan G PE L ink’ in teknik teçhizatım hazırladığı sim u lâtö rler hiç b ir arızaya y er b ırak m am ış ve k o nrollü, dik­ k atli çalışm alar neticesinde Ay seyahatinin başarılı geçmesinde büyük payı olm uştur.

Uzay u çu şların d a astro n o tla­ rın giydiği özel elbiselerin son derecede dikkat ve hassasiyet­ le hazırlanm ası gerekm ektedir. Feza elbiseleri de beklenen yük­ sek sta n d a rtla ra göre Singer’le dikilm iştir.

Böylece Singer, Ay seyahati’ nin teknik yönünün hazırlanm a­ sın d a ve a stro n o tların uzay k ı­ yafetleri konusunda titiz ve ka­ liteli çalışm ası ile İnsanlığın bu büyük başarısında hisse sahibi o lm u ştu r.

Türkiye Kızılay Derneği

Genel Merkezinden

80 adet m alû l arab ası ih ale su retile y a p tırıla c a k tır. Buna ait şa rtn a m e le r A n k a ra 'd a G enel M erkez'den, İs ta n b u l’da K IZILAY İsta n b u l M üdü rlü ğ ü n d en tem in edilebilir.

T ek lifler en geç 5.8.1969 salı günü saat 16'ya k a d a r G enel M erkez’e v erilm iş olaca k tır.

P o stad a v âk i gecik m eler nazarı d ik k a te alınm az. D erneğim iz 2490 sayılı k an u n a tâ b i değildir.

(C u m h u riy e t: 8996)

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

( ) Tesiste aktif sayaç, ampermetre, voltmetre mevcutsa kondansatör gücü reaktif güç kontrol rölesini devreye bağlarken çok yüksek akımların ölçümlerinin kolayca

kuyruğunu kemiren Cama vurulmuş güneş kırıldı Nar daneleri döküldü suya Yandım diye bağırıyorum Ama bu kırkayak oynunda Öyle yakın ki ölümle oğlum Uyak oluvermişler

• Bu derste öğrenciye doğru akım ve alternatif akımda devre çözümlerini yapma, elektrik akımı elde etme ve etkileri ile ilgili temel esasları uygulama

Makalede incelenen Milas ör- neğinde olduğu gibi katmanlı bir- çok kentte, karşılaşılan kentsel arke- olojik alanlar bir kent sorunsalı ol- maktan çok mimari yapılaşmalar-

Transistörün iletken olabilmesi için; NPN tipi bir silisyum transistörün beyzine yaklaşık olarak +0.6 V, PNP tipi bir silisyum transistörün beyzine ise yaklaşık

4-Üniversite içinden başvuran akademisyenler mevcut kullanıcı adı ve şifresini kullanarak (1. Akademisyen) seçeneğini seçmelidirler. Atama Bilim Jüri Üyesi ise MSKÜ

Bilgi sinyaline göre taşıyıcı sinyalin genliği frekansı ve fazı sabit kalmak şartı ile değiştirilmesine genlik modülasyon (GM) denir.. Bilgi sinyaline göre taşıyıcı

çoban olmak gelmiş. Hemen kendisine bir kepenek bulmuş, eline uzun bir değnek almış. Gerçek çobandan hiç farkı yokmuş. “Kılığım gibi sesimi de benzetmeliyim.’’ demiş.