i ■.
i
G A I £ Elí
" T J '■ ¿3Í4 i &i ?
IER
uş ressamı Salih Acar’ın Aşiyan’daki evinin bahçesinde ağaçlar ve çiçekler arasında sergilediği 1978 yapıtlarından D a ııs ıa r...
hepsi de doğa ile sımsıkı ke netli bu canlılar, Salih Acar’ın sanatına doğanın bir yansıma sını getirmişlerdi. İnsan fügü- rü yapmaktan şiddetle kaçı nan, natürmort resme sırt çe
viren Salih Acar, yaşayan,
canlı doğaya bağlıydı ve ya pıtlarında sadece yaşam dağı
tan varlıklara yöneliyordu.
Belki de gelecek yılki sergi sinde ağaçlar, bitkiler, çiçek ler; ama bunların canlı olan
ları, solup açanları, yeşerip
dökülenleri yer alacaktı.
BURAM BURAM TÜTEN DOĞA TUTKUSU
Salih Acar’ın geçmiş yıllarda ki yapıtlarında olduğu gibi, bu yılki tablolarında da yine bu ram buram tüten doğa tutku sunu, yaşama sevincini bula biliyoruz. Hem sanat anlayı şında, hem de özel yaşamın da doğa ile kucak kucağa olan sanatçı, balık, böcek ve kele bek tablolarında yine bir dina mizm sergiliyor. Donmuş, ha reketsiz ölü ve anlamsız bir doğa parçasını boşuna arama yın tablolarında. Balık olsun, böcek, kelebek olsun, hepsi de kuşlarda, yaban hayvanla rında olduğu gibi yine bir cüm büş içinde, sanki raksın, heye
canın senfonisini sergiliyor
lar.
3 MİLYON CANLI TÜRÜ, 1 MİLYON BÖCEK VAR
Aşiyan’daki evinin bahçesin de doğayla kucak kucağa yer leştirdiği doğa canlılarına iliş kin sergisinde görüştüğümüz Salih Acar, neden öbür res samların konularına ilgi duy-
mayıp, kuşlarla, böceklerle,
balıklarla uğraştığını şöyle a- çıkladı:
«Yeryüzünde 3 milyon canlı türü var. 1 milyona yakın da
böcek türü saptanmış. Hal
böyle iken neden pek çok res sam, heykelci, yazar, sanatçı hâlâ bu mliyonların içindeki bir tek canlı türü olan insanı incelemekte, neden pek çok canlı türünün kuşağı tükenip yokolurken bunlarla ilgilen mek gereğini duymamakta, bu soruların yanıtı bulunursa, be nim de kuşlar ve böceklerle neden bu denli ısrarla uğraş tığım da ortaya çıkmış ola caktır. Oysa yeryüzünde gö rülmeyen, ya da dikkat edil
meyen, önemsenmeyen pek
çok canlı yaratık ve bunların da bir evreni olduğu unutul mamalıdır. İşte ben o evreni canlandırmayı, görmeyenlerin, görmek istemeyenlerin önüne bir gerçek olarak sunmayı a- maç edindim kendime. İnsan
lara sevmediklerini sevdir
Yazan: Gürkan HAN ürk Resim Sanatı’nda
T
25 yıllık yeri olan ve en az 15 yıldır kuş resim leri ile tanıdığımız Sa lih Acar, yeni sergisini geçti ğimiz yaz Rumelihisarı, Aşi- yan Müzesi yanındaki evinin bir ormanı anımsatan bahçe sinde açtı. Bu yılki sergide kuşlar yoktu ama, doğanın başka canlıları vardı. Sergi tü müyle balık, böcek ve kele beklere ayrılmıştı. Geçen yılkı yaban hayvanları sergisi
denemesinden sonra Salih A
car’ın doğaya bakış açısı de ğişmiş, tüm doğa canlılarını sanatına ortak etme eğilimi ağırlık kazanmıştı. Artık Salih Acar, dar anlamda bellediği miz sadece bir «Kuş Ressa mı» değildi, daha geniş an lamda gördüğümüz bir «Doğa
Ressamı» olma yolundaydı.
Salih Acar, uzun süredir dü şündüğü bir işlemi gerçekleş tirmiş, yıllardır içinde sıkışıp kaldığı dar çemberi en sonun da aşıp, çok boyutlu bir ala na ulaşmıştı. Kuşlar, sonra ya ban hayvanları, şimdi de ba lıklar. böcekler, kelebekler,
Aşlvan'dakl Doğa sergisinde 1978 ürünü bir yapıt: Kelebekler.
10
VERİRİ
DOĞAVA
BIRAKTI
mek, tanımadıklarını tanıtmak istiyorum. Doğaya aşık, doğa yı sanatına katmış bir kişi i- çin bu hiç de zor olmasa ge rek. Yeryüzünde canlı gördü ğümüz her şey, doğanın ürü nüdür. Bu ürünü sanat yoluy la sergilemekle bana düşen bir işlevi de yerine getirmiş oluyorum.»
KENDİNİ YENİLEYEN SANATÇI
Salih Acar, her yıl kendini ye nileyen, kendini aşan bir sa natçı. Yeni sergisini görenler, balıklarda olsun, böceklerde ve kelebeklerde olsun, kuşla rı anımsatan çizgiler, hatta renkler bulduklarını söylese ler, hatta «Bunlar tıpatıp Sa lih Acar kokuyor» deseler bi le, bunlar yine de yepyeni bir düzenlemenin yorumunu geti riyorlar. Olağanüstü derece deki bir serbestlik içinde, fi gürden soyutlanmış, ama non-
figüratife de tam anlamıyla
yönelememiş bir yeni anlayı şın sancılarını taşıyorlar. Sa lih Acar, bu sergisinde, sanat yaşamında her yıl alışılagel miş bir geleneği de bir yana atıyor. Yapıtlarını eskiz yap madan oluşturmanın deneme sini sergiliyor. Daha önceki yapıtlarında olsun, kuş tablo larında ve yaban hayvanlarda
olsun, her zardan siyah-beyaz, ya da renkli eskiz kullanmayı gelenek haline getiren sanat çı, bu son sergisinde, duyula rım, bakışını, sezişini hiç es
kiz kullanmadan, doğrudan
doğruya tuvale dökmeyi ba
şarmış bulunuyor. Bu yeni
yöntemi iyice benimseyen ve bundan sonraki çalışmaların da da uygulamak istediğini be lirten Salih Acar «Böylece es kiz yaparken yitirdiğim heye canı, şimdi doğrudan doğruya
yapıtlarıma katarken, daha
başarılı olduğumu anlıyorum» diyor. Tablolarında donukluk tan sıyrıldığını belirtiyor.
SANATÇININ DOĞAL YAŞAMI KORUMA ÇALIŞMALARI
Artık «Doğa Ressamı» olarak
anılmağa başlanan Salih A-
car, bir yandan sanatıyla do ğaya hizmet etmeğe çalışır ken, bir yandan da doğaya ve
rilen zararları yerinde göre
rek, 1968 yılından bu yana do ğal yaşamı koruma çalışma larıyla ilgilenmeğe başladı. Önce Manyas Gölündeki Kuş Cenneti'nde her yıl güney ül kelerinden bu yöreye gelen
ve yavruladıktan sonra kış
mevsiminde yeniden geldikle ri yere giden göçmen kuşlan
«markalama» işini başlattı.
Salih Acar'ın ayaklarına mar ka taktığı kuşlardan bazıları, aylar sonra Afrika'da Nil vadi sinde bulundu. Kuşları marka lama işinden yüreklenen sa natçı, bu kez doğasever arka daşlarını ve eşini de yanına
alarak 1975 yılında «Doğal
Hayatı Koruma Derneği» adın da bir dernek kurdu. Dernek
adına bir gazete yayımladı.
Soyu tükenmekte olan göç
men kuşlardan Kelaynak’ın ya şatılması için Urfa’nın Birecik ilçesinde başlatılan kampan yaya öncülük etti. Her yıl bu yörede bir «Kelaynak Festiva
lin in yapılışına katkıda bu
lundu. Kurduğu derneğe Kel- aynak’ı amblem olarak seçen Salih Acar’ın evinde, Turizm Bakanlığı tarafından kendisi ne armağan edilen değeri çok yüksek bir Kelaynak kuşu bu
lunmaktadır. Sayıları ancak
yeryüzünde 35-40 tane kalan
Kelaynak kuşları için şimdi
Birecik’te koruma yerleri ya pılmış, yaşamlarını sürdürme leri için büyük çaba harcan makta, yabancı doğa bilimci leri de bu çalışmalarla yakın dan ilgilenmektedir.
Doğanın kucağında açılan sergiden bir yapıt. Kabuklu böcek.
Bu yıl ressam Salih Aca. yapıtları arasına böcekler ve kelebekleri de ortak etti. İşte yeni sergisinde yer alan ARI...
11