• Sonuç bulunamadı

Akademide ne öğretilir?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Akademide ne öğretilir?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A

SÀN4Î BAHİSLERİ

Akademide ne öğretilir ?

Yetmiş yıldan- J beri memlekete f

pek çok sanatkâr yetiştirmiş otan bir müessesenin ne öğrettiğini, ne

öğretebileceğim merak eden bir in sanın yapacağı bir iş vardır. Doğ­ rudan doğruya Akademi idaresi­ ne başvurarak programlan hak­ kında bilgi edinmek ve atölyeleri gezerek hocalarla ve öğrencileri ile görüşmek. Bunun kolay ve ba­ sit olduğu kadar, en doğru bir vol olacağını zannediyorduk. Meğer herkes için böyle değilmiş..

Bir arkadaşımız, bu yolu daha güç bulduğu için olacak, karşısı­ na çıkan herhangi bir gencin söz­ lerine inanmış: «Güzel Sanatlar A - kademisinde ne öğretilir?» diye, soruyor ve yakından tanımadığı bu eski müessese hakkında kat'ı ve menfî hükümlere varıyor. 3ir meselenin aslını kaynağından öğ­ renmeğe vakti olmıyan yazarların, o mesele hakkında, pek de zeki olmadığı anlaşılan kimselerin söz­ lerine inanarak kalem yürütme­ si, doğru bir usul olmasa gerektir. Arkadaşımız: «Güzel Sanatlar A - kademisinde gençlere resim yap­ mak öğretilir» dedikten sonra, ya nıldığını ifade ediyor. İşi başın­ dan aştığı için olmalı, arkadaşı­ m ız hakikaten yanılıyor. Çünkü Akademide yalnız resim öğretil­ mez, Akademide resim, heykel, mimarlık, Türk ve garp süsleme şubeleri vardır. Süsleme bölüm­ lerinde; iç süsleme sanatından, seramik, afiş ve moda ressamlığı­ na kadar çeşitli sanatlar ve tez­ hip, minyatür, yazı, ciltçilik gibi eski sanatlarımız da öğretilmek­ tedir. Meselâ; kumaş ressamlığı öğretilen bir atölyeden yetişçn bir gençten «yerde ayaklarını :1- tına almış oturan bir adam rr«m;« yapması istenirse, o genç bunu yapamamakta, mazurdur.

Vâkıâ Akademide Mimarlık Şu­ besinden başka bütün diğer şu­ belerin ilk sınıflarında rsim dersleri vardır. Lâkin onlardan bir ressamın yapacağı iş istene­ mez. Hattâ bir mimardan da bu­ nu istiyemeyiz. Fakat; san’ata is­ tidadı olan gençler, muharrir ar­ kadaşımızın da dediği gibi, orta okulda iken, oturmuş, yürüyen ve koşan adam resimleri yapmağı becerirlerken, Akademiden mezun olduktan sonra, eskisi kadar da bir şey yapamazlarsa, bunda A - kademi hocalarının günahı olma­ sa gerektir. Esasen Akademide; yii rüyen adam böyle yapılır, çömel- miş adam da şöyle yapılır diye klişeler öğretilmez. Resmin ken­ edine mahsus umumî kaidelerin­ den bahsedilir, öğrenci eserleri ü- zerinde ayrı ayrı tenkidler yapı­ lır. H er hocanın bir sanat anlayı­ şı ve zevki olmakla beraber, bü­ tün san’at eserlerinde müşterek olan bilgiler ihmal edilmez.

B ir fıkra dinlemiştim: Falcılık veya rem il öğreten bir usta, çıra­ ğına her şeyi, sanatının bütün sırlarını, usul ve kaidelerini öğ­ rettikten sonra bir gün imtihan etmek düşüncesiyle; parmağında­ ki yüzüğü avucunun içinde saklı- yarak, bunun ne olduğunu bilme­ sini ister. Çırak uzun boylu hesap lar yapar, öğrendiği kaideleri tat bik eder ve «Avucunuzda ortası delik b ir şey var» der. Ustanın «Peki ama bu ortası delik olan nedir?» sualine karşı da, biraz düşündükten sonra «Değirmen

ta-zunu genç, arka­ daşınızın hayâ­ linde yaşatılma­ mış ise, Resim ve ya Haykel Şubele rinden mezun o l­ ması ihtimali yoktur. On sekiz y ıl danberi hocalık ettiğim bu mües- seseden bugüne kadar, bu kadar beceriksiz ve iz’ansız bir insan me zun olmamıştır. Akademi mezun­ larının hepsinin iyi ressam olduk larını iddia edemem. Bununla be­ raber muhakkak olan bir şey var­ sa o da. Akademi atölyelerinden, Ankara caddesini memnun edecek ressamlar yetişmesinin mümkün olmadığıdır. Çünkü Akademi (plâstik sanatlar) öğretilen yük­ sek bir müessesedir. Bu zevkle ye­ tişen gençlerin yapacakları illüst­ rasyonlar da Ankara caddesinde beğenilmez. Ankara caddesiniz beğeneceği ressamlar, muharrir at kadaşın genci gibi, Avrupa mec­ mualarından kopyalar yaparak, kendi kendilerine yetişirler. İyi de ederler. Çünkü bir tarafta sa­ nat varsa, öte yanda da canavar gibi bir (yaşama ihtiyacı) vardır.

Yanlış teşhis yüzünden ölüme sebep olan bir doktoru bahane e- derek Tıp Fakültesini suçlu say­ mak mümkünmüdür? Öyle Hu­ kuk Faültesi mezunlan vardır ki, okulun arka kapısından çıkmağa muvaffak olmuşlardır. Fakat (hu­ kuk) bilgisine yabancı kalmışlar­ dır.

Akademi Resim Şubesinden me zun olduğu halde resim yapması­ nı bilmiyen bir genç mevcut ise,

bu gencin ve hiçbir şey öğretmi- yen hocasının adı açıklanmalıdır. Aksi takdirde bunu, Akadem iyi kötülemek maksadiyle uyudurul- muş bir hikâye gibi telâkki

ede-Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği T a h a To ros Arşivi

V..

Yazan

:---CEMAL TOLLU

J

. şıdır» cevabmı verir. Muharrir arkadaşın görüştüğü genç de, boy le yüksek bir zekâ (!) sahibi ol­ malıdır.

Akademide nazarî ve tatbikî bir çok bilgiler öğretilir. Fakat zekâ ve dirâyeti ancak Alah verir.

A ltı y ıllık bir tahsil süresinde gençler çeşitli hareketlerde, canlı modelden etüdler yapmışlardır. Ayrıca hafızalarının da yardımı ile yapılması mümkün olan kom­ pozisyonlar, meydana getirmeleri istenmiştir. Böyle bir kompozis­ yon neticesinde diploma 'alabilir­ ler. Bunlar; desen, renk, ışık ve gölge, çizgi âhengi vesaire bakı­ mından ortanın üstünde bir başarı eseri ise kabul edilirler. Böyle ol­ makla beraber herkes, herhangi bir resmi model kullanmadan vap mağa müstaid olamaz. Koca Cé­ zanne sağ olsaydı da muharrir ar­ kadaş ondan; mecmuasında neş­ redilmek üzere çömelmiş bir adam resmi istemiş olsaydı, yirminci asır sanatının kapılarım açan o mübarek adam da «yapamam» ce­ vabını verecekti.

Böyle küçük b ir iş için; hafıza­ sı zayıf, fakat aklı başında bir gen cin yapacağı iş, kendisine beş on dakika modellik yapacak bir ar­ kadaş bulmaktan ibaretti. Hattâ, yolunun üzerindeki camilerden birinin kapısından bakmakla, yüz­ lerce dizleri üzerinde, ayaklat mı altına almış insanlar görecek v ı

faydalanacaktı. Orada çizeceği u- fak bir kroki patronunu tatmin e- derdi.

Referanslar

Benzer Belgeler

Aslı Zülal http://www.eurekalert.com/ Mongoloid Fare Vericiden alınan embriyo hücresi Döllenmemiş fare yumurtası DNA uzaklaştırılır Kopya fare Yeniden programlanmış

TARİHÎ BAHİSLER.

Mekke'de inen bu ayette ve başka ayetlerde Kur'ân için yazılı şey anlamına 'Kitap' denilmesi ise, onun iner inmez, aynen indiği gibi vahiy katiplerince yazıya

Kanunen bu eski yazılı mektubu kabul etmemeleri gereken posts memurları, kolaylıkla yerini bulması için zarfın üzerine yeni yazı ile “ Hürriyet Gazetesi,,

Şeker Ahmet Paşa’nıo Pa­ ris ’ten döndüğü yıl olan 1871'de İzlenimci ressamların birliği dağılmıştı, ama ressamı­ mız hocaları Léon Gérome’dan ve

Yunanistan’ la P ortekiz’den sonra, NATO üyesi dahi olmadığı halde liberalleşme zo­ runda kalan Ispanya’nın arkasından, Türkiye’nin yeniden dikta rejimine

Since there is limited literature regarding patient safety and prevention of infection while doing surgery in the prone position during COVID-19 pandemic, we would like to

The aim of the present study was to evaluate the effects of cryopreservation at different dilution rates on ram sperm motility, acrosome and plasma membrane