• Sonuç bulunamadı

Müzik dünyasından tıp dünyasına:Müzik Dostları, Dr.Herman Miskçiyan'ı anlattılar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Müzik dünyasından tıp dünyasına:Müzik Dostları, Dr.Herman Miskçiyan'ı anlattılar"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

M üzisyen dostları, Dr. Herman M iskçiyan’ı anlattılar

Müzik dünyasından tıp dünyasına

EVİN tLYASOĞLU

Müzik dünyamız önceki haf­ ta çok yönlü bir dostunu yitir­ di. Dr. Herman Miskçiyan. Al­ tı yaşında Hazarosyan ile piya­ noya başlamış, uzun yıllar Ce­

mal Reşid Rey’in öğrencisi ol­

muş. Ve müzik dalında kendi kendini yetiştirerek 1952 yılın­ da Londra’da Queen Elizabeth Yarışması’na kadar uzanmış; ilk 24 kişiye girmiş, burs kazan­ mış, ancak babasının hastalığı nedeniyle İstanbul’a dönüp tıp eğitimini sürdürmeyi yeğ tut­ muş. SSCB’deki turneleri, Or­ tadoğu ülkelerinde ve Avrupa’­ nın çeşitli sanat merkezlerinde­ ki konser ve resitalleri yanı sıra İstanbul Devlet Senfoni Orkest­ rasıyla verdiği konserler 1984’e kadar sürmüş. Son konserinde

Gürer Ay kal ile Çaykovski’nin

birinci piyano konçertosunu çalmış.

Müzik dünyası kadar tıp dün­ yası da Herman Miskçiyan’ın kaybını yaşamakta. 1959’d atıp fakültesini bitirip 1963’te çocuk hastalıkları mütehassısı olduk­ tan sonra kendini özürlü çocuk­ ların eğitimine adamış. 1977’de Spastik Çocuklar Eğitim ve Re­ habilitasyon Merkezi’nin kurul­ masına öncülük etmiş, 1983’ten bu yana özürlü çocukların spo­ ru konusunda tıbbi kontrol üs­ tüne incelemeler yapmış.

Prof. Hıfzı Özcan şöyle an­ latıyor Miskçiyan’ı; “ Herman’-

ın özUrlü çocuklar konusunda çok derin bilgisi vardı. Ulusla­ rarası kongreler ve seminerler düzenlerdi. Çok iyi bir organi­ zatör olduğu kadar bu toplan­ tılarda genel kültUrü ve müzik bilgisi ile bizlere ışık tutardı. Ça­ lışma ortamında dostluk ve iş­ birliği yaratırdı. Özürlü çocuk­ lara öğretmen, fizyoterapist ve beslenme uzmanları yetiştirme­ ye çaba gösteriyordu. Türkiye

Özürlüler Spor Federasyonu da­ nışmanı idi.”

Ve Herman Miskçiyan’ın müzik dünyasındaki dostlarını dinledik.

İdil Biret: Kimsenin anlama­

dığı bir deha idi Herman. Eşim­ le birlikte çok uzun konuşup an­ laştığımız bir insandı. Cemal Reşid Rey’in geleneğini müzik­ te sürdürmüştü. Hangi konuyu açsan derinlemesine bilirdi ve doğru bilirdi. Son derece parlak bir piyanistlik kariyeri yapabi­ lirdi. Profesyonele yaklaşmış bir tekniği vardı. Tabii bir sonori­ té ve güzel bir ses vardı

tuşesin-İdil B iret

Cemal

Reşid Rey’in geleneğini

sürdürmüştü.

İçgüdüsel bir Chopin

anlayışına sahipti.

Ayşegül S an ca

Tam

bir İstanbul

beyefendisiydi. Birlikte

4 piyanolu Bach

çalmıştık.

Mete Uğur

Köhne bir

piyanodan harika

sesler çıkaran

Herman’ın müziğini

dinlerdik. İstanbul ne

güzelmiş o günler.

S a y a t Zaman

Her

konserde Chopin’in

müziğini duymak

isterdi. Chopin’in

cümleleri onun için

yaşam kaynağı idi.

de. İçgüdüsel bir Chopin anla­ yışına sahipti. Ayrıca müthiş bir analiz yeteneği. Herhangi bir ic­ raatın zayıf noktasını hemen bulur ve izah ederdi. Komple bir Rönesans adamı. Kendini neye konsantre etse başarmıştı.

Ayşegül Sarıca: Birlikte 4 pi­

yanolu Bach çalmıştık. Titiz, tam bir İstanbul beyefendisi, başka türlü bir insandı. Doğal bir anlatımı vardı. İyi de bir pi­ yano tekniği. Aylarca görüşme­ sek dahi başka türlü bir sıcak dostluğu hissederdiniz.

Yusuf Güler Aksöz: Otuz üç

yıllık dostumdu. Evlerde, yalı­ larda müzik akşamları

yapıldı-Özellikle solo piyano eserlerinin icrasında en çok aradığı şey pi­ yanodan çıkan tınının, ses ren­ ginin değişmesiydi. Orkidelerin­ de de aynı renk değişikliğini arı­ yordu. Yeni renkler, yeni biçim­ ler elde ediyordu... Her konser­ de Chopin’in müziğini duymak isterdi. Chopin’in cümleleri onun için adeta bir yaşam kay­ nağı idi.

Ve apartmanda üst katında oturan ressam Güngör Tamer de Miskçiyan’ı anlatıyor: Şim­ di sonsuz ve sessiz bir isyan du­ yuyorum. İçimde acı, dostluk ve saygı var. Herman artık yok. Biliyorum. Ama yine de sık sık konuşuyorum onunla. Bazen bilimden, bazen sanattan, ye­ mekten, içmekten, çiçekten, bö­ cekten. Bazı sabahlar Chopin çalıyor. Yukarıdan çiziyorum, bozuyorum, o çalmaya devam ediyor, tekrar çiziyorum. Son­ ra bir yerde uzlaşıyoruz: Bütün sanat dallarının ana öğesi mü­ zik değil mi? Yıllarca aynı giriş kapısını, aynı merdivenleri kul­ lanmanın, çoğu zaman yakın es­ tetik anlayışlarda birleşmenin getirdikleri bunlar. Onun ani ölümüyle tüm dostları bir me­ deniyet neferini kaybetti. ğı zamandan beri. Bana eşlik

ederdi, çok iyi bir oda müzikçi- siydi. İç dünyası ne kadar zen­ gindi! Beş parmağında yirmi marifet. İnsancıl, sevecen, gü­ leç.

Mete Uğur: 1958’den beri ta­

nırım Herman’ı. Celal Esat Ar- seven’in evinde ayda bir akade­ mik toplantılar olurdu. İstan­ bul’un en popüler sanatçıları bir araya gelirdi. Köhne bir piyano­ dan harika sesler çıkaran Her- man’ın müziğini dinlerdik. İs­ tanbul ne güzelmiş o günler. Herman’ın evindeki müzik top­ lantılarında bahçe duvarına otu­ rup insanlar müzik dinlerdi.

Herman, Cemal Reşid Rey ile pek çok konser verdi. Hatta radyoda ilk kez Gershwin’in Rhapsody in Blue’sunu Herman seslendirmişti. Boş zamanlarını değerlendirmekte ustaydı. Gob­ len tabloları, eşyaları, triko iş­ leri, yemekleri, on sekiz çeşit pi­ lavı ve orkide seralarıyla. Çok renkli bir dostumuzdu.

Herman Miskçiyan’ın, orkide­ leri dillere destan. İlk kez kül­ türle orkide yetiştirmiş, Fransız- ları şaşırtarak. Uluslararası ya­ rışmalara girmiş, madalyalar kazanmış.

Son zamanlarda öğrencisi olan Savat Zaman söyle diyor:

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Ancak bu parçaları eşit yapmadı: Dünya ile Ay arasındaki küre bir perde, Ay ile Merkür arasında ya- rım perdelik, Merkür ile Venüs arasında yarım perde- lik, Venüs ile

The state ensured the supply of fuel required for glass manufacture, and permission was given for the sale of glass fragments, known as «maya» (yeast) to shop

Bu örnekte olduğu gibi müziğin belli bir yönünü algılamak üzere özelleş- miş beyin bölgeleri bulunmakla birlikte, müzik de- neyimi bir bütün olarak beynin

Sevsay, on yıl sü­ rekli öğrencisi olmuş, ölünceye dek onunla mektuplaşmış, tıp doktoru oldu­ ğu için biryönden de Cemal Bey’in has­ talıklarıyla ilgilenmiş,

www.musicmap.info adre- sinden ulaşabileceğiniz bu web sitesinde, farklı mü- zik türlerinin nasıl ortaya çıktığından detaylı tarihçesi- ne, örnek çalma listelerinden

Bunun yanı sıra, 1 yıldan az süredir “elektronik ödeme alma” altyapısına sahip olan firmalar, bu altyapıyı 5 yıldan daha uzun süredir kullanan firmalara

Bugün var olan, bir yokluktan çıkmadı, dün var oianı değiştirerek, yeni hareketlere uydurarak, daha i- leri bir seyre bazan düz bir yürüyüş, bazan bir

Cebrail’in Kur’ân’ın manala- rıyla Nebi’ye (s.a.s) indirdiği iddiasında bulunduğunu, Resûl’un de bu manaları Arap lugatıyla tabir ettiğini ve böylece seviyesiz