• Sonuç bulunamadı

1990-1995 YILLARI ARASINDA SELÇUK ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ DOĞUM ve JİNEKOLOJİ KLİNİĞİNE GETİRİLEN HAYVANLARA TOPLU BAKIŞ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "1990-1995 YILLARI ARASINDA SELÇUK ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ DOĞUM ve JİNEKOLOJİ KLİNİĞİNE GETİRİLEN HAYVANLARA TOPLU BAKIŞ"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1990-1995

YILLARI ARASINDA SELÇUK ÜNivERSiTESi VETERiNER

FAKÜLTESi DOGUM

ve

JiNEKOLOJi KLiNiGi'NE GETiRiLEN HAYVANLARA

TOPLU BAKıŞ

ıbrahim Taşall Mehmet Uçar2 Hüseyin Erdem2

Amtlysis or Domestic Animals Brought to Clinic or Obstetrics and Gynaecology Department, Faculty or Veterinary Medicine, University of Selçuk between 1990-1995 Summary: The numbers ol animals brought to the clinit ol Obsletrics and Gynaecology Department between 1990-1995 were ıotally 2623. Disıributions ol animals according lo the species were cattle 89.10%, sheep 3.85%, eats 3.09%, dogs 1.75%, goals 1.44%, horses 0.69%, avian 0.08%. Pregnancy diagnosis (38.48%) was the most common case and the others were mastilis (15.59%), geniıal ıracı examinaıion (11.39%), meırilis (7.20%), leal delecls (6.44%), relenllo secundinarium (4.74%), ovarian cysts (3.73%), dyslocia (2.68%) and ovariohysıerecıomie (2.57%), respeclively. In conclusion, Ihe analysis indic:aıed thaı there was an inerease in the number ol animals broughl to the chnic in every year. This increase was importanı for developing of Faculty of Veterinary Medicine and alsa educatian of the sludents.

Key Words: Reproduclive problems, incidence

Özet: Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Kliniği'ne 1990-1995 yılları arasında ıoplam 2623 hayvan getirildi. Gelen hayvanların ıürlere göre dağılımı, sığır (inek+düve) %89.10, koyun %3.85, kedi %3.09, köpek % 1.75, keçi % 1.44, kısrak %0.69, kanatlı %0.08 otarak belirlendi. Hayvanlann getiriliş sebeplerinden gebetik mu­ ayenesi (0/038.48) ilk sırada yer alırken, bunu sırasıyla masırtis (%15.59), geniıal organ muayenesi (%11.39), meıriıis (%7.20), meme başı bozuklukları (%6.44), reıensiyo sekundinarum (%4.74), ovaryum kislleri (%3.73), güç doğum (%2.68) ve ovariohisterektomi (%2.57) olguları izledi. Kliniğe gelen hayvan sayısında her geçen yıl bir öneeki yıla göre arlış olduğu gözlenirken, bu artışın Veteriner Fakülteleri'nin gelişmesi ve Veteriner Hekim adayı öğrencilerin yetişmesi bakımından yararlı olacağı kanısına varıldı.

Anahtar Kelimeler: Reprodüktil problemler, insidans Giriş

Türkiye'de Veteriner Fakülteleri, hem eğitim gören Veteriner Hekim adaylarının en iyi Şekilde yetişmelerine, hem de hayvancılığımızın ge­ lişmesine yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda o bölgedeki hayvancılığa muayene, teşhis, tedavi, hayvan sahiplerinin eğitimi ve bilimsel katkılarda bulunmak gibi amaçlarla hizmet vermektedir. Bu yüzden kliniklere getirilen hayvan sayısı ve türleri ile hastalıkların insidensi önem taşımaktadır.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Konya Tarım lı

Müdürlüğü'nün 1993 yılı resmi kayıtlarına göre, Konya Merkez bölgesinde bulunan hayvan sa· yılan; inek 40.500, koyun 530.000, keçi 43.000, kedi-köpek 21.000, at 7000 civarında bil­ dirilmektedir. Yine Konya Tarım Iı Müdürlüğü ve­ rilerine göre, ülke genelinde hayvancılığın ge· !işIirilmesi ve damızlık inek ihtiyacının karşılanması amacıyla 1987 ve 1996 yılları arasında 7.794 Hols­ lein ve 341 adet ısviçre Esmeri ırkı olmak üzere toplam 8135 baş ithat ineği n Konya bölgesine gir­ diği ifade edilmektedir.

Hayvanlarda Şekillenen reprodüktif prob­ lemlerin insidensini ortaya koyan bir çok araştırma

Geliş Tarihı: 01.10.1997

I. Y.Y.O. Veteriner Fakültesi. Doğum ·YC Jinekotoji Anabilim Dalı, VAN. ı. s.O. Veleriner FakUlıesi. Dogum ve Jinekoloji Anabilim Dalı. KONYA.

(2)

T AŞAL. UÇAR. ERDEM

yapılmıştır (Alaçam, 1974; Borsberıy ve Martin, 1980; Allenstein, 1981; Youngquist ve Bierschwal, 1985; Youngquist ve Brown, 1986; Bohme ve ark., 1988; Stevenson ve CaU, 1988; aıds, 1990; Admed ve ark., 1992; Kalkan ve ark., 1995).

Kalkan ve ark. (1995) Fırat Üniversitesi Ve­ teriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Kliniği'ne getirilen hayvanların analizi üzerine yaptıkları ça­ lışmada, hayvanların % 97' sinin sığırlardan oluş­ tuğunu ve kliniğe gelen hayvan sayısının her geçen yıl azaldığını bildirmektedirler. Ayrıca hay­ vanların en fazla gebelik muayenesi (%48) ama­ cıyla getirildiğini ve bunu sırasıyla diğer prob­ lemlerden metrilis (%12.8), mastitis (%9.2), retensiyo sekundinarum (% 4.1) ve ovaryum kist­ lerinin (%3.8) izlediğini ifade etmektedirler.

Bu konu üzerine yapılan diğer bir çalışmada, Youngquist ve Bierschwal (1985) Orta Amerika bölgesinde sül ineklerinde yaygın karşılaşılan rep­ rodüktif problemlerden, kislik ovaryurnlara % 11.2-29.4, repeal breeder olgusuna %5.0-22.1, re­ tensiyo sekundinaruma %2.5-13.7 oranlarında rastladıklarını bildirmektedirler. Yine Amerika böl­ gesinde çeşilli inek sürülerinde yapılan bir araş­ tırmada Stevenson ve CaU (1988), %5.8 güç doğum, %9.4 retensiyo sekundinarum, %12.3 ovaıyum kistleri, %5.5 anovulasyon ve %21.3 metritis olguları ile karşılaştıklarını ifade et­ mektedirler.

Borsberıy ve Martin (1980) ise Ingiltere'de 5 değişik Holstein-Friesian sürüsünde yaptıkları ça­ lışmada, %13.4 endometritis, %7.5 hipokalsemi, %6.7 ovaryum kistleri ve %1.3 oranında da re­ tensiyo sekundinarum tespit ettiklerini bil­ dirmektedirler.

Aynı amaçla yapılan diğer araştırmalarda Bohme ve ark. (1988) Almanya'da birden fazla doğum yapan 2842 baş inekte reprodöktif. prob­ lem olarak %2.5 güç doğum, %1.4 abortus, %3.3 retensiyo sekundinarum, %9.2 postpartum anöst­ rus, %1.9 inaktif ovaryum, %2.6 folliküler kist ve %3.7 repeat breeder olgularını gözlediklerini ak­ tarmaktadınar.

Alaçam (1974) 1963-1973 yılları arasında An­ kara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Doğum ve

Ji-nekoloji Kliniği'ne getirilen hayvanlarda güç doğum nedenleri üzerine yaptığı bir araştırmada, güç do­ ğumların %24.6'sIOln anaya ait, %75.4'ünün ise yavruya ait nedenlerden ileri geldiğini ifade et­ mektedir.

Sunulan araştırmada ise, Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Kliniği'ne 1990-1995 yılları arasında muayene için getirilen hayvanların türlerine, ırkıanna, sayılarına ve hay­ vanlarda gözlenen hastalıkların insidensine göre dağılımlarının değenendirilmesi ve ileride yapılacak çalışmalara ışık tutulması amaçlandı.

Materyal ve Metot

Araştırma mateıyalini Selçuk Üniversitesi Ve­ teriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Kliniği'ne 1990-1995 yılları arasında muayene için getirilen 2154 ine k, 183 düve, 101 koyun, 38 keçi, 81 kedi, 46 köpek, 18 kısrak ve 2 kanatlı olmak üzere top­ lam 2623 hayvan oluşturdu (Tablo 1).

Kliniğe getirilen hayvanların yıllara, aylara, ırk­ lara göre dağılımları ve getiriliş sebepleri, teşhis edilen reprodüktil problemler tablo ve grafikler ha­ linde sunuldu. Bazı önemli bulgular hakkında kısa açıklamalar yapıhrken, reprodüktif problemlerin te­ davi ve sonuçları üzerinde durulmadı.

Bulgular

1990-1995 yılları arasındaki kayıııar esas alı­ narak yapılan bu araştırmada, sığırlar (inek+dQve) (%89.10) en çok muayene edilen hayvan türü ola­ rak belinenirken, bunu sırasıyla koyun (%3.85), kedi (%3.09), köpek (%1.75), keçi (%1.44), kısrak (%0.69) ve kanatlı (%0.08) türlerinin izlediği tespit edildi (Tablo 1).

Inek ve düvelerin ırkıarı incelendiğinde (Tablo 3), 6 yıl s9resince kliniğe getirilen en yaygın ırkın HoJstein (%65.43) olduğu, bunu sırasıyla ısviçre Esmeri (%20.62), melez (%8.64) ve yerli (%5.31) ırkıarın takip eUiOi belinendi. Ayrıca kliniğe getirilen hayvan sayısında her yıl bir önceki yıla oranla artış

(3)

olduğu (Tablo 1, Şekil 1) tespit edildi.

Hayvanların geliş sebeplerinin %38.48'ini ge­ belik muayenesinin oluşturduğu, bunu sırasıyla mastitis (%15.59), genital organ muayenesi (%11.39), metritis (%7.20), meme başı bo­ zuklukları (%6.44), retensiyo sekundinarum (0/04.74), ovaryum kistleri (%3.73), güç do{ıum (%2.68) ve ovariohisterektomi (%2.57) olgularının izlediği belirlendi (Tablo 4).

Hayvan sayıları aylara göre incelendi{ıinde, ilkbahar ve sonbahar aylarında klini{ıe getirilen hayvan sayısının di{ıer aylara göre daha fazla 01-du{ıu tespit edildi (Tablo 2, Şekil 2).

Tartışma ve Sonuç

Ülkemizde evcil hayvanlarda oluşan rep­ rodüktif problemlerin insidensi ve da{ıılımı üze­ rinde yeterli araştırma ve bilgi bulunmamaktadır. Bu konuya kısmen katkı saOlamak amacıyla, 1990-1995 yılları arasında Selçuk Üniversitesi Ve­ teriner Fakültesi Do{ıum ve Jinekotoji Klini{ıi'ne getirilen hayvanların 6 yıllık kayılları incelenmiştir.

Hayvanların büyük bir bölümünü (%89.10) inek ve düvelerin oluşturdu{ıu belirlenmiştir (Tablo 1). Konya Tarım lı Müdürlü{ıü 1993 yııı verilerine göre Merkez bölgede koyun ve keçi sayılarının fazla olmasına ra{ımen, bu hayvanların kllni{ıe ge­ lişinin az olduğu tespit edilmiştir (Tablo 1). Koyun, keçi gibi hayvanların ktiniğe geliş oranlarının az ol­ masının nedeni, bu gibi hayvanlarda reprodüktil problemler ve meme hastalıkları oluştuğunda, ya­ pılacak olan muayene ve tedavi giderlerinin eko­ nomik olmaması ve hayvan sahiplerinin' bu gibi durumlarda kesimi tercih etmeleri olabilir. Ayrıca ktiniğin şehir merkezinde olması kırsal kesimlerde sürü bazında yetiştirilen koyun ve keçi gibi hay­ vanların ktiniğe geliş sayılarının az olmasını aynı oranlarda etkileyebilir.

Konya bölgesinde kedi ve köpeklerin evlerde bakım ve beslenmesi, di{ıer büyük kenilere göre az olduğu için, bu !ür hayvanların kliniğe getirilen hayvanlar arasındaki oranı' %4.84 olarak be­ lirlenmiştir (Tablo 1). Genel olarak ktinlğe getirilen

hayvan oranları ele alınırsa, Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Kliniği'nin ağırlıklı olarak inek ve düve türü hayvanlara hizmet verdiOl düşünülebilir.

Konya Tarım Iı MüdürlüOü kayıtlarına göre, 1987 ve 1996 yılları arasında 8135 baş ithal ineğin Konya bölgesine girdiği ve Holstein ırkının sayı ola­ rak daha fazla ithal edildiği bildirilmektedir. Su­ nulan bu araştırmada, kllni{ıe getirilen inek ve dü­ velerin ırkıarı incelendi{ıinde Holstein ırkının (%65.43) en fazla olduğu ve bunu sırasıyla isviçre Esmeri (%20.62), melez (%8.64) ve yerli (%5.31) ırkıarın takip ettiğ:i tespit edilmiştir (Tablo 3). Bu oranlara göre, Konya bölgesi halkının dam ızlı k özellikleri iyi ve süt verimi yüksek olan Holstein ırkı hayvanları tercih ettiği, yurt dışından ithal edilen bu hayvanların ülkemiz koşullarına belli bir dönem uyum sağlayamamasından dolayı reprodüktif prob­ lemlerin ve meme hastalıklarının yo{ıun olarak Şe­

killendiği düşünülmektedir.

Hayvanların kliniğe getirildikleri aylar in­ celendiğinde, ilkbahar ve sonbahar aylarında hay­ van sayısında artış olduğu belirlenmiştir (Tablo 2, Şekil 2). Bu durumun, bazı hayvanların (inek, düve, koyun, keçi) doğumlarının bu dönemlerde yoğunlaşması (Kalkan ve ark., 1995), postpartum dönem öncesi ve sonrası Şekillenen reprodüktil problemlerin bu aylarda artmasından dolayı kay­ naklandığı kanısına varılmıştır. Kış ve yaz mev­ simlerinde ktiniğe getirilen hayvan sayısında olu­ şan azalma, kışın hava koşullarının kötü olmasına ve yaz aylarında ise kırsal kesime hasat için göç yapılmasına bağlı olabileceğini göstermektedir.

Yıllara göre ktiniğe gelen hayvan dağılımı in­ celendiğinde (Tablo 1, Şekil 1), hayvan sayısında her yıl düzenli bır artışın olduğu tespit edilmiştir. Bu artışın ktiniğe kazandırılan ultrason cihazının erken gebelik tanısında ve bazı olguların teşhisinde ra­ hatlıkla kullanılmasından, di{ıer muayene, teşhis ve tedavilerin bilimsel yöntemlere dayandırılarak ya­ pılmasından ve sonuç alınmasından kay­ naklanabileceği düşünülmektedir. Bununla birlikte Veteriner Doğum ve Jinekolojl alanında daha bi­ limsel ve olumlu çalışmalar yapılabilmesi için, kli­ niğin bu alanda. kullanılan başka modern alet ve ci­ hazlarla donalılmasının faydalı olacağı ve bu

(4)

TAŞAL. UÇAR. ERDEM

sayede gelen hayvan sayısının daha da artacaQı kanısına varılmıştır.

Sütçü ineklerde, reprodüldil olgular ve meme hastalıklarına baQlı oluşan problemlerden dolayı hayvanların sürülerden çıkarılması söz konusu ol­ maktadır (Danuser ve Gai1lard, 1990). Chang (1988) Taiwan'da yaptığı bir araştırmada, sütçü hayvanların % 1'.31'inin meme hastalıklarına bağlı olgular nedeniyle, %24.98·inin ise rep­ rodüktif probıemlerden doıayı sürülerden Çl­ karıldıklarını ve reprodüldif problemlerden in­ fertilitenin bu konuda ilk sırada yer aldığını bildirmektedir. Weigler ve ark. (1990)'da Ame­ rika'nın Calilornia bölgesinde yaptıkları bir ça­ lışmada, sütçü ineklerde meme hastalıklarının te­ davi masraflarının ortalama olarak hayvan başına 49.85 $, reprodüktil problemlerin ise 38.03$ ol­ duğunu ifade etmektedirler.

Sunulan çalışmada, kliniQe getirilen hay­ vanlarda tespit edilen olgular arasında mastitis %15.59, meme başı bozuklukları ise %6.44 oran­ larında belinenmiştir (Tablo 4). Mastitis olgularının %80'inin Holstein, %11 'inin isviçre Esmeri, %9'unun ise diQer inek ırkıarında şekillendiği tes­ pit edilirken, hayvanlarda subklinik mastifislerin (%34) daha fazla oluştuğu ve bu olguyu sırasıyla kronik (%26), akut (%24) ve subakut (%16) mas· litislerin izlediği tespit edilmiştir. Mastilis ol­ gusunun Holstein ırkı hayvanlarda daha fazla oluşmasının nedeni, bu hayvanların yüksek sül veriminden ileri gelebileceği ve ayrıca hayvanların bulunduğu çevrenin hijyenik olmaması, bakım ve idarede meydana gelen eksiklikler, saQım öncesi ve sonrası gerekli temizlik kurallarına dikkat edil­ memesi gibi faktörlerin etkili olabileceği du­ şünulmektedlr. Bunun yanı sıra, sütçu iş­ letmelerde ekonomik kayıp oluşturan mastitislerin insidensini azaltabilmek amacıyla, bu olguların be· lirli masıiıis kontrol programları içerisinde ele alın­ ması ve hayvan sahiplerine koruma ve kontrol için bilgilerin aktarılmasının gerekli olduQu kanısına va­ rılmıştır.

Hayvanlarda ekonomik kayıplara neden olan sorunlardan bir Ianesi de infertilitedir. ineklerde bu sorun daha fazla önem taşımaktadır. Sunulan ça­ lışmada, kliniğe gelirilen hayvanlarda infertilite

ne-deni olarak meIrilis %7.20, retensiyo se· kundinarum %4.74, prolapsus uteri %0.72, ovar­ yum kistleri %3.73, vaginitis %0.71 oranlarında be· linenmiştir (Tabla 4). Elde edilen yüksek oranlar, konunun önemini bir kez daha vurgulamakıa ve oluşan ekonomik kayıpların önüne geçilebilmesi için hayvan sahiplerinin bilinçlendirilmesi ve bu konu üzerine bilimsel çalışmaıarın artırılması ge­ rekmekledir.

Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Kliniği'ne getirilen hayvanlar üzerinde yapılan çalışmada (Kalkan ve ark., 1995), kliniQe getirilen hayvanların %97'sini sığırların oluşturduQu belirtilmektedir. Yapılan çahşmada ise, bu oranın %89.10 olduğu belirlenmiştir (Tablol). Ayrıca ge­ tirilen hayvanlarda tespit edilen reprodüktif prob­ lemler karşılaştırıldığında her iki klinilde sırasıyla reıensiyo sekundinarum (%4.1, %4.74), ovaryum kislteri (%3.8, %3.73), prolapsus vagina (%1.0, %1.05) ve operasyon sezaryen (%0.7, %0.94) gibi olgular hemen hemen aynı oranlarda iken, geberik muayenesi (%48, %38.48), masıiıis (%9.2, %15.59), melritis (%12.8, %7.20). güç doğum (% 1.1, %2.68), ovartohislereklomi (%0.1, %2.57) ve meme başı bozuklukları (%2.7, %6.44) gibi ol· gular da ise belirgin bir farkın bulunduğu tespit edilmiştir. iki kliniOe gelen sığır sayısındaki larkın, bölgeler arasında hayvancıhkla uQraşan kesime göre deOişebileceği gibi, Elazığ Bölgesindeki hal­ kın daha çok tarım ve büyükbaş hayvancıhkla geçim saQlamasından kaynaklanabileceQi, rep­ rodüklif problemlerin ise bölgelerde var olan ve kli­ nikiere getirilen hayvan ıürlerine göre larklı ola­ bileceği düşünülmektedir.

Sonuç olarak, Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Kliniği'ne getirilen hayvanların büyük bir bölümünü inek ve düve (%89.10)'lerin oluşturduğu, hayvanların getiriliş se­ beplerinden gebelik muayenesi (%38.48)'nin ilk sı­ rada yer aldlQı, bunu mastitis (%15.59) olgularının ve diğer reprodOktif problemlerin izlediği be­ lirlenmiştir. Ayrıca hayvan sayısında gözlenen yıllık artışın, bölge hayvancılığının gelişimi ile paralellik gösterdiği tespit edilirken, bu durumun gerek li­ sans, gerekse lisans üslü eğilim yönünden ve Ve­ teriner Doğum ve Jinekoloji alanında bilimsel ak· tivitenin artırılabUmesi açısından önemli olduğu kanısına varılmıştır.

(5)

Tablo 1. Doğum ve Jinekoloji Kliniği'ne getirilen hayvanların ve sayılarının ylJlara göre dağılımı. Yıllar 1990 1991 1992 1993 1994 1995 Toplam % Inek 300 279 322 367 39B 4BB 2154 82.12 Dave 16 28 31 31 41 36 183 6.9B Koyun Keçi 14 10 16 6 17 4 23 4 19 6 12 8 101 38 3.85 1.44

Kedi Köpek Kısrak Kanatlı

11 3 3 O 18 4 2 O 16 5 4 O 17 11 4 2 14 7 2 O 5 16 3 O 81 46 18 2 3.09 1.75 0.69 0.08

Tablo 2. Doğum ve Jinekoloji Kliniği'ne gelirilen hayvan sayılarının aylara göre dağılımı.

Toplam % 357 13.61 353 13.46 399 15.21 459 17.50 487 18.57 568 21.65 2623 100

Yıllar Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eyıaı Ekim Kasım Aralık Toplam % 1990 15 25 1991 19 29 1992 21 17 1993 43 34 1994 36 46 1995 38 33 Toplam 172 184 % 6.56 7.01 37 30 49 41 31 31 40 52 41 41 43 64 241 259 9.19 9.87 37 37 48 30 39 33 54 33 27 35 53 77 258 245 9.84 9.34 17 28 52 39 23 49 208 7.93 34 31 31 30 47 50 223 8.50 25 32 35 17 34 38 37 40 54 68 53 47 238 242 9.07 9.23 30 11 44 23 33 26 167 6.37

Tablo 3. Doğum ve Jinekoloji Kliniği'ne gelirilen inek ve dCrveleıin ırkıara göre dağılımı.

YilLAR Inek DOVe Inek+Dave Toplam % Holsıein %

1990 1991 1992 1993 300 279 322 367 1994 398 1995 488 Toplam 2154 % 92.17 16 28 31 31 41 36 lB3 7.83 316 307 353 39B 13.52 13.14 15.10 17.04 439 18.78 524 22.42 2337 • 100 160 \B2 226 2B1 50.63 59.28 64.02 70.60 319 72.67 361 68.89 1529 65.43 Esmer % Melez % 72 22.78 71 23.13 80 22.66 82 20.60 93 21.18 84 16.03 4B2 20.62 49 15.51 35 11.40 31 8.79 23 5.78 19 4.33 45 8.59 202 8.64 38 357 15 353 28 399 34 459 36 487 35 568 186 2623 7.09 Yeı1i % 35 11.08 19 6.19 16 4.53 12 3.02 8 1.82 34 6.49 \24 5.31 13.61 13.46 15.21 17.50 18.57 21.65 100

(6)

TAŞAL. UÇAR. ERDEM

Tablo 4. Doğum ve Jinekoloji Kliniği'ne getirilen hayvanlarda tespit edilen olgular ve aylara göre dağılımı.

Olgular ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz AOustos EyLüL Ekım Kasım Aralık Toplam %

Gebelik(+) 41 36 47 58

Gebelik(-) 31 26 48 52

Maslitis 24 13 32 44

Gıniıal organ muıyınesi 24 25 26 32

Melntis 7 LO 25 24 Retenıı,o sekunainaıum 8 13 14 10 Prolapsus uteri Prolapsus vagina GCıç OOOum Operasyon sezaryen Ovaryum kistler! Vaginitis Meme Odemt Aboı1us Masere lOtus Acaibat Fötolomi Torsio uteri Ovariohisterektoml 4 2 4 9 7 Meme başı bozuklukları 9 Diğer 5 23 2 9 2 5 • " 5 7 5 3 '8 7 '0 3 8 4 • 3 2 7 13 9 4 9 53 46 3. 27 '5 '8 5 7 7 2 9 24 • 48 4. 42 37 14 12 • 2 9 3 4 2 31 2 TOPLAM % 174 192 267 270 260 261 6.29 6.94 9.66 9.76 9.40 9.44 40 30 5' 30 '5 12 3 2 '0 3 5 7 12 7 229 8.28 40 33 57 23 19 14 2 '0 4 4 5 17 7 238 8.54 .3 50 42 24 17 12 5 8 2 2 4 18 7 .3 60 29 28 16 • 2 3 12 2 3 9 16 2 33 35 37 13 19 4 2 2 9 2 7 '0 2 4' 36 21 2. '8 8 3 • 2 4 8 4 571 493 ", 315 19. 13' 20 29 74 2. '03 20 32 8 4 2 2 71 '78 55 257 254 176 189 2765" 9.29 9.19 6.37 6.64 20.65 17.83 15.59 11.39 7.20 4.74 0.72 1.05 2.68 0.94 3.73 0.71 1.16 0.29 0.14 0.04 0.07 0.07 2.57 6.44 '.99 '00

. Bazı hayvanlar bırden fazta sebeple kfiniğe geldiğinden dolayı toplam sayı hayvan sayısından fazla çıkmaktadır .

••

••

'''"'

Şekil 1. Doğum ve Jinekoloji Kliniği'ne getirilen hayvan

sayılarının yıllara göre dağılımı.

• tl"),· .. s.�"i ,,,. •• •• • • • ,L-______ --' , 3 • S 5 8 8 10 11 12 ,,..,

Şekil 2. Doğum ve Jinekoloji Kliniği'ne gelirilen hayvan sayılarının aylara göre dağılımı.

(7)

Kaynaklar

Alaçam, E. (1974), 1963·1973 yılları arasında kliniğimize getirilen güç doğumlann sebepleri, uygulanan kurtarma yöntemleri ve alınan sonuçlar, A. Ü, Vel. Fak, oerg., 21, 3-4, 243-248.

Allensıein, L.C. (1981). Reproductlve problems in the managemant of dairy cattle. Can. Vel. J., 22, 184-188. Admed, K" Deka, K.C. and Sorgohain. B.N. (1992). Reproductive disorders in cattla In Assam. J. The Assam Vet. CounciL., 2, 72·73.

Bohme. W., Polenez, 1., Eulenbe"ger, K. and Richter, A.

(1988). Analysis of faelors adversly aff8Cting lertility at a dairy cattla breeding station. Tierzueht., 42,1, 26-29. Borsberry, S. and Manin, S.W. (1980). Intenelationships between production and reproductıve dlSeases in HoIs·

teın cows: Age and seasonal panems. J. oairy Sci., 63,

11. t918-1924.

Chang, C.l. (1988). Removal reasons and herd life of eows from Holstein-Friesian dairy herds in Taiwan. J of Taiwan Livestock Aeseareh. 21,1, 11·21.

Danuser. J .. Gaillard, C. (1990). Diseases and reasons for eulllng In Swiss dairy breeds. 2. Culling and relations

betwean diseases and milk prodlJCtion. Sehweizer Archiv furTiemeilkunda, 132, 6.301·310.

Kalkan, C .. 6cal, H .• Devaci. H .. Apaydın. A.M. Çetin, H. ve Kaygusuzoğlu. E. (1995). Fırat Üniversiıesi Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Kliniği'ne getirilen hay­ vanların analizi üzerine bir çalışma. Türk Vel. Hek. Derg. 7, 1,61·65.

OIds. D. (1990). Wiewpoints on dairy herd fertility. JAVMA, 196, 5, 726-727.

Stevenson, J.S. and CaJl, E.P. (1988). Reproductive dl· seases in the periparturienı dairy eows. J. Oairy Sel., 71. 9, 2572·2583.

Weigler, B.J., Hird. D.w .• Sischo, W.M., Holmes. J.C., Da­

naye Elmi, C., Palmer, C.w., Utterbaek, W.w. (1990). Ve·

terinary and non-veterinary COSIS of disease in 29 ca·

lifomia dalnes par1icipaling in the Natıona! Animal Heahh

Monitoring System from 1988 ıo 1989. JAVMA, 196, 12.

1945-1949.

Youngquisı, A.S. and Bierschwal, C.J. (1985). CfinicaJ managemenı of reproductive problems in dairy cows. J.

oairy Sei .• 68, 10,2817·2826.

Youngqulsı. A.S. and Brown. W.F. (1986). Management of infertility in the cow. JAVMA. 189.4, 411·414.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ayrıca ulusal (Farabi Değişim Programı adı verilen Yükseköğretim Kurumları Arasında Öğrenci ve Öğretim Üyesi Değişim Programı, üniversite ve yüksek

A novel cluster-based malicious node identification method using the combination of cluster key and cluster head was suggested by Gopalakrishnan et al.[36]..

INTENSIVE CARE CONGRESS WITH INTERNATIONAL PARTICIPATION

lerde kan incelemeleri yapıldığı, vakaların tümünde Ca-Mg sevi- yesi ile postmortem geçen süreç arasında bir bağ bulunamadığı, hem Ca hem de Mg seviyesinin kalpte ve

Thoumie P, Le Claire G, Beillot J, Dassonville J, Chevalier T, Perrouin-Verbe B, Bedoiseau N, Busnel M, Cormerais A, Curtillon A,Mathe JF, Motet F, Nadeau G, Tanguy E: Restoration

Santral sinir sistemi tutulumu genellikle baflka bir odaktaki enfeksiyona sekonder olarak geliflir ve en s›k serebral apse fleklinde ba¤›fl›kl›k sistemi bask›-..

Deprem ve akabinde gerçekleşen tsunami olayının Fox TV ana haber programında haber olarak sunumu esnasında toplam 77 farklı içerikte görsel kullanılmakta ve bu görseller

Sonuç olarak, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Kliniğinde karşılaşılan meme sorunları bu kliniğe gelen tüm olguların