• Sonuç bulunamadı

Genetik danışma ve klinik önemi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Genetik danışma ve klinik önemi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Perinataloj! Dergisi 2: 10-62, 1994

GENETİK DANIŞMA

VE

KLİNİK ÖNEMİ

Nurettin

BAŞARAN

Eskişehir

Osmangazi Üniv.

Tıp

Fak.

Tıbbi

Genetik Bilim Dalı Başkanı

ve Genetik Hastalıkları DO,~umöneesi

Tanı

Merkezi (GENTAM) Müdürü

Genetik danı§ma, bir ailedeki genelik hastalıkların ortaya çıkması ya da ortaya çıkma risklerine ilişkin sorunları ele alan bir iletişim sürecidjr, Bu süreç, genetik danışma amacıyla eğitilmiş bir ya da birden fazla kişinin, aile ya da kişi­ lere yardımcı olmak amacıyla giriştikleri gayretleri içermektedir. Genetik danışmada genelolarak şu üç ana hedef amaçlanmaktadır: i) Hasta olgulaı'a ilişkin genetik danışma, 2) Ailelere ilişkin genetik danışma ve 3) Toplum sağlığı­ na yönelik genetik danışma. Genetik danışma süresi ise aile öyküsünün alınması ve pedigri çizimi, fizik muayene, laboratuvar bulguları ve tanı, risklerİn hesaplanması ve genetik öğüt ile izleme ve destek aşamalarını içermektedir. Genetik danışma pek çok yaş grubundaki ve pek çoz özel durumdaki kişi ya da ailelere uygulanmaktadır, fakat eğer bu kişiler çocuk yapmayı düşünecek olurlarsa, hamilelikten önce ve hamilelik sırasında mutlaka genetik danışma al­ maları gerekir. Diğer bir deyişle, prenatal tanı uygulanacak ailelere kesinlikle genetik danışma verilmesi gerekmekte­ dir. Onun için genetik danışma verilen kişiler arasında en önemli grubu prenatal tanı amacıyla genetik danışma yapı­ lan kişiler oluşturmaktadır. Bu grupta genetik danışmaya paralelolarak prenatal tanı endikasyonları da saptanır ve bu endikasyonlar a) gebelik öncesinde belirlenenler ve b) gebelik sırasında ortaya çıkanlar olmak üzere iki grup altında toplamrlar. Her iki endikasyon grubunda da kromdzom düzensizlikleri temel roloynamaktadır. Kromozom düzensiz­ Iiklerindeki genetik damşma, kuııanılan prenata! tam teknikleri ve endikasyonları kişi ya da ailedeki prognozu değişik durumlara göre farklılıklar göstermektedir.

BIOCHEMICAL SCREENING FOR FETAL ABNORMALITIES

Mark I. Evans, M.D.

Professor and Vice-Chief of Obstetries and Gynecology Professor of Molecular Biology&Geneties Profes­

sor of Path ology Director, Division ofReproductive Genetfes and Centerfor F etal Diagnosis and Therapy

Despite the fact that it has been known for decades that there is a conelation between maternal age and the incidence of chromosome abnorma!ities such as Down syndrome, approximately 80 % of all babies with ehromosome abnor­ malities are bom to women under age 35. It has been approximately LO years since the chance association of low ma­ temal serum alpha-fetoprotein value s with an inereased risk of Down syndrome, was fir,t noted by Merkatz et aL. Us­ ing appropriate adjustments for gestational age, maternal age, raee, diabetic status, and multiple pregnaney, it is possibte to detect between 40 % and 50 % of the Down syndrome cases in total, whieh comprises the 20 % over age 35 who will be offered invasive procedures on the basis of age alone, plus about 30 % of the remaining 80 % that oc­ cm to women under age 35. In an effort to further increase the detection frequency, other markers have been added, the two most notable of which are ~-HCG and unconjugaıed estrio! (E3). It is uniformly agreed that of the three mar­ kers, AFP, ~-HCG and E3, that HCG is by far and away the most sensitive. AFP and E3 are comparable, but AFP is aIready use d for neural tube defeets, so the question is what marginal effect does E3 add? Studies have been conflict­ ing with approximately half suggesıing a benefiı and a half not. Altered forms of HCG, for example free bela and nicked beta, have been suggested to confer higher sensitivity rates, but these parameter, are 80mewhat Iabile. Other markers such as PAPPP-A, SPI, and alkaline phosphatase are be ing investigated and may have specifie advantages at differing gestational ages, or under differing circumstanees.

Referanslar

Benzer Belgeler

• Yerel halk ve turistler için deneyim yaşatmak. • Mali

Bununla beraber yapılan ampelografik çalışmalar ülkemiz zengin asma gen kaynaklarının tespitinde yeterli olmayıp, bağ bölge ve yörelerine adapte olmuş üzüm

Çünkü gelen X-ışınının veya hızlı elektronun enerjisi fotoelektronu ortaya çıkarabilmek için gerekli olan E b enerjisinden çok büyükse tüm enerji

Ancak Neolitik dönemde özellikle bitkilerin ve hayvanların evcilleştirilmesi süreci de insanların genetik çalışmalarının başlangıcı olarak düşünülebilir... 

Maddenin yapısı , atomlar moleküller, elementler, bileşikler, tepkime ,sentez kavramları2. Mol kavramı, Stokiyometri,

Daha zayýf genetik predispozisyonu olan kadýnlarda ise, sadece androjen yapýmýnýn artmasý veya oral kontraseptiflerin içindeki progesteron gibi.. androjen benzeri ilaçlarýn

 Bir aileye tüp bebekle sağlıklı gebelik elde ettirme çalışmasına sokup sokmamak..

KPK’ya sunulan bir memorandumda Dışişleri Bakanlığı, Türkiye ve Yunanistan’ın Kıbrıs konusunda uzlaşmalarının mümkün olmadığını belirterek