• Sonuç bulunamadı

Mezar taşları ile demokrasi...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mezar taşları ile demokrasi..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

15 EYLÜ L 1984

ANKARA NOTLARI

MUSTAFA EKMEKÇİ__________

Mezar Taşları İle

Demokrasi...

Yılmaz Güney,

P aris’te öldü. Ö lüm ü haberini sabahın erken saatinde, g a ze te dağıtıcısının ö nün den g e çe rke n öğrendim . Biri, H ü rriye t’teki kocam an b aşlığ a bakarak:

Ya v, Yılmaz Güney ölmüş

dedi.

— N ’apalım ölmüşse, tohumuna para mı saydın?

diye karşı­ lık verdi, g a ze te leri sayıp sıraya koyanı...

U zu n s üred ir hastaym ış Y ılm a z G ü n ey , hastalığını bile bil­ m iyordum . D oğru yanlış, acı tatlı s erü ven lerle g e çe n bir ya­ şam noktalandı. C u m h u riy e t’te

Atilla Dorsay “Sinemacı Gü-

ney'den kalan”\

salı günü anlattı. S o n u n d a yazısının,

“Dileği­

miz, Güney’e bakışımızda toplum olarak bundan böyle belli bir

yumuşamanın, belli bir hoşgörünün egemen olması

ve

artık ya­

şamayan bu tabiisiz sanatçıya kinin ve katı önyargının değil,

anlamaya, eleştirmeye ve çözümlemeye çalışan bir pencere­

den bakılmasıdır’’

dedi.

v

Ç arşam ba günkü M illiyet’te

Mümtaz Soysal, “Yılmaz Güney’’

başlıklı yazısında, "...

İnsanlarımızın garip ve acıklı alınyazısı

üzerinde düşünmeden durmak zor. Görüş ve düşünce ayrılık­

ları niçin düşmanlıklara, karşılıklı öldürmelere, hatta bunlardan

da vahim olarak, dışlamalara ve kopuşlara kadar varıyor? Ni­

çin Türkiye sevgisi üzerinde birleşebilen, itilmeden, kakılmadan,

değişik bir renkliliği, karşılıklı hoşgörüyle ortakça yaşayabilen

insanlar yaratmıyoruz?..."

diyor.

M ü m ta z S oysal’ın yazısı,

“Mezar taşı yazmak zordur

" diye

başlıyordu. Bir,

“Ankara Notları’’nda

d a h a değinm iştim , bü­ yük d e d ele rim d en biti, m e za r ta şla rın a şiirler yazarm ış, güzel de yazm ış olm alı ki, geçim ini m e z a r taşlarına yazdığı d izeler­ den sağlarm ış. Y ıllarca, yurt dışında kalm ış, yetm işinde yur­ da dönm üş. O n a,

“Firenk Mustafendi"

derlerm iş, n a m az filan kılm azm ış.

“Bir bildiği var ki, kılmıyor"

deyip, saygı gösterm iş­ ler. A nam ın dediğine göre, adım d a onun adıym ış. Y azdıkları m eza r taşlarında kalm ış; m e za r taşlarını toplayıp ciltletecek hali d e yok ya! N e re d e bir m eza r taşı görsem , o kum ak g eçer içim den yazıları...

★ ★ ★

S alı akşam ı, B ulgar elçiliğinde, B üyükelçi

Argir Kostantin'-

in kokteyli oldukça kalabalıktı. Kokteyl, B ulgar devrim inin kır­ kıncı yılı dolayısıyla verilm ekteydi. Ç eşitli partilerden politika­ cılar, örneğin Doğruyol Partisi G e n e l B aşkanı Dr.

Yıldırım Av­

cı,

S O D E P G enel Sekreteri

Hicri Fişek,

G enel Başkan Y ard ım ­ cılarından

Atila Sav,

S O D E P ’Iİ

Deniz Baykal,

A N A P ’tan

Halil

Şıvgın,

H alkçı Parti eski G enel B aşkan Y ardım cısı

Niyazi Araş,

görüp konuştuklarımda A nkara eski Sıkıyönetim Kom utanı şim­ di G e n e lk u rm a y H are kâ t B aşkanı K orgeneral Sabri Y irm ibe- şoğlu, Lojistik D airesi D airesi B aşkanı K oram iral ile d a h a ba­ zı ge n eraller de vardı. Böyle ulusal günlerde, ülkeler, karşılık­ lı protokol ilkelerine titizlikle uyarlar; örneğin, C um huriyet Bay­ ra m ım ızda, 29 E kim ’de S o fya ’d a B ulgar yöneticilerinden, as­ kerlerden kim ler bulunm uşsa, A n k a ra ’d a d a buna uyulur...

Y in e salı akşam ı,

Turgut Özal,

S uudi A rabistan B aşbakan Y ardım cısı Prens A bdullah Bin A bdü laziz onu ru n a bir kokteyl verm işti. Kokteylde,

Erdal İnönü

de bulundu. Erdal Bey, P ren­ se:

Başbakan Sayın Özal’la görüşmelerinizi izliyoruz. Görüş­

tüğünüz konuları, Başbakan Özal bize anlatır, biz de öğreniriz!

dedi. Turgut Ö zal güldü...

Ç a rş am b a sabahı, otobüsle Ç a n k a y a ’dan K ızılay’a inerken, yolda Erdal İnönü’yü görüverdim , yürüyordu. H em en otobüs­ ten inip, yanına vardım :

Erdal Bey,

dedim ,

bir gün başbakan olduğunuz zaman,

yine yolda yürüyecek misiniz? Yoksa sizi artık göremeyecek mi­

yiz?

Başbakan olmam uzak bir olasılık ama, görebilirsiniz. Yü­

rümek iyi oluyor...

karşılığını verdi. S atır arasında, ince espri­

ler yapıyordu...

Celal Bay ar, 1950’de sanıyorum bir kez tramvaya mı, oto­

büse mi ne bindi. Ancak sonra onu otobüste kimse görmedi.

Bana kalırsa, yöneticiler otobüse bindikleri zaman, ben demok­

rasiye kavuştuğumuza inanacağım!

Öyle,

dedi, Erdal B ey....

Y olboyu, yanım ızdan geçenler, dönüp bakıyorlardı. Basının içinde bulunduğu sorunları sordu, anlattım . M e şru tiye t’in kö­ şesine gelince ayrıldık....

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

3i-Kongre Gazetesi Sponsorluğu 5.000.-EURO Kongre süresince organizasyon komitesi tarafından hazırlanacak olan kongre gazetesinde sponsor firmanın görselleri

Ö zhan ile birlikte). S eçkin ile

Bose SimpleSync™ teknolojisi ile Bose SoundLink Flex hoparlörünüzü bir Bose Akıllı Hoparlör veya Bose Akıllı Soundbara bağlayarak aynı şarkıyı farklı odalarda aynı

Boru ve Boru Elemanlarının Alın Kaynağı Protokol Föyü Yerin üstünde Yerin altında.

FRONT. A.I.M 2 Akt f / Inakt f VIDEO UYUMU FRONTEL A.I.M ALARM IZLE MERKEZ AYARLARI. APN

(5) İktibas edilen kısmın alındığı yer (sayfa numarası) belirtilmelidir (m.35/5). 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 71’inci maddesinin birinci fıkrasının

-Sinir kaydırma egzersizleri için resimde görülen sıraya uyunuz, her bir hareketi 5-7 sn boyunca ve yavaşça yapınız?. -Bu hareketleri 10 kez belirtilen

Bu sayede ulaşmak istediğiniz asıl hedef kitlenin , ürününüzle doğrudan buluşmasını sağlıyor ve tüketicinizin ürününüzü denemesi için fırsat yaratmış oluyoruz..