• Sonuç bulunamadı

İslam düşünce tarihinde hatm-i nübüvvet meselesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İslam düşünce tarihinde hatm-i nübüvvet meselesi"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MARMARA

ÜNİV'ERSİTESİ

iLAHiV

AT FAKÜLTE .

.

.

.

DERGI

I

SAYI: 13-14-15

1995-1996-1997

İstanbul

1997

(2)

CERH CLAFIZLARINDAN "MÜNKERÜ'I-HADİS" VE FARKLI KULLANIMLARI

Öğr. Gör.Dr.Ahmet YÜCEL*

"Hadisleri münkerdir" anlamına gelen münkerü'l-hadis terkibinin muhteva ve

kullanımının doğru olarak tesbit edilebilmesi öncelikle münker teriminin manasını

kavramakla yakından ilgilidir. Bu itibarla aşağıda önce münker ve anlamları, daha sorira münkerü'l-hadis, farklı kullanımları, ravinin münker hadis tivayet ettiğine de-lalet eden diğer terimler ve münkerü' I-hadis tabiri ile aralarındaki farklar tetkik edile-cektir.

I. MÜNKER ve ANLAMLARI

Sözlükte bilinmeyen, hoş karşılanmayan gibi anlamlara gelen 1 müriker if' al babından ism-i mef'uldür. Muhaddisler tarafından mazF ve muzari3 şekilleriyle

"doğru bulmadı, son derece yanlış olduğunu söyledi, münker hadis rivayet etmekte-dir" anlamlarında kullanılan kelime, bir terim olarak merv1 hakkında hicr1 üçüncü asırdan itibaren kullanılmaya başlamış ve tarifi de yapılmıştır. Tesbitinüze göre münker terimini bu asırda inerv1 hakkında ilk kullanan muhaddislerden biri İshak b. Rahuye'dir (ö. 238/853)4•

Söz konusu terim merv1 hakkında başlangıçtan itibaren üç farklı anlamda

kul-lanılmıştır.

M. ü.Jlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi.

1 İbn Manzur, Lisanu'l-arab, V, 233-234; Asım Efendi, Kômus, II, 723.

2 Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, babasının Ebu Revk'ın Mesruk'tan semaının sabit olmadığını

J~ ':/1 ;.j,l o}:.;ü ifade etmesi (bkz. Ahmed b. Hanbel, !tel, II, 64) misal olarak verilebilir. 3 Ahmed b. Hanbel'in bazı kimselerin Muhammed b. Sınai'nin Mesruk'tan semaının

bulunmadığını belirtmek için" ~ V"L:.II ~ " demesi, Ebu Hatim'in b~zı ravilerin münker hadis rivayet ettiklerini göstermek üzere" t.J;}.J Lr-~" (İbn Ebu Hatim, el-Cerlı, III, 250; İbn Hacer, Telızfb, II, 224) ifadesini kullanması (bkz. Ahmed b. Hanbel, ile!, II, 265) misal olarak zikredilebilir.

(3)

200 M. Ü. iLAHiYAT FAKüı·ıfisi DERGiSi

1. Zayıf. Ravinin Sika Ravilere Muhalif Olarak· Rivayet Ettiği Hadis

Tesbitimize göre münkeri bu anlamda ilk defa kullanan ve tarifini yapan

İmam Müslim olmuştur. O, hadisteki münkerliğin aHimetini "ravinin hadisinin gü-venilir hafızların rivaye"tlerine muhalif olması''5 şeklinde

1

aç*lamış6, başka bir yerde de Ömer b. Abdullah b. EbG Has'am ve benzerlerinin hafız olarak bilinen sikalara ı:nuhalif rivayetlerinin münker ve zayıf, kabul edildiğini söylemiştir7 Nevevi

(ö.676/1277) münker ile ilgili İmam Müslim'in söz konusu tarifinin bütün muhad-dislerin ortak göı~üşünü yansıttığınİ söylemişse de8 aşağıda görüleceği gibi az da olsa farklı anlamda kullananların bulunduğu bilinmektedir.

Hicd üçüncü asır münekkit rhuhaddislerinden EbG Hatim er-Razı .de (ö. 277/890) Seleme b. Verda'nın sikaraviledn rivayetlerine muhalif hadislerinin ço-ğunu münker bulduğunu söylemiştir9.

MüteahhirGn dönemi muhaddislerinden İbn Haeer, münkerle ilgili yukarıdaki tarifi benimsemiş ve savunmi.ıştur. İbn Hacer, şaz ve münkeri aynLanlamd·a kab~l eden İbnü's-Salah'ı tenkit etmiş, bu iki terim aras_ında güvenilir hafızlara muhalefet

açısından benzerlik, şazzın ravisinin sika, münkerin ravisini·n zayıf olması yönünden ise farklılık bulunduğunu ortaya koyarak münkeri "zayıf ravinin güvenilir ravilere muhalif olarak rivayet ettiği hadis" şeklinde tarif etml.ştir10•

Zayıf ravinin sika ravilere muhalif olarak rivayet ettiği hadis anlamında

kul-lanıldığında, münker diye ifade edilen rivayetin· zayıflığında ve böylesi hadisleri çokça nakleden ravinin metrGk olduğunda ihtilaf yoktur11 •

2~ · R.avinin Td'errüd Ettiği Hadis

Muhaddislerden bir kısmı mllnkeri, muhalefet söz konusu olmaksızın zay.ıf veya sika ravinin teferrü~ ettiği hadis anlamında kullanmışlardır.

Tirmizi'ye göre münker, zayıfravinin teferrüd ettiği hadistir.-Nitekim o sene-dinde iki zayıf ravinin bulunduğu, başka bir tarikten de desteklenmeyen hadisin

5 Müslim, Salıilı. (ınukaddime), I, 7.

6 Burada Itr'ın l:ıir taraftan Tirmizi'nin ınünkeri "herhangi bir muhalefet olmaksızın zayıf ravinin teferrüd ettiği h~distir" (ltr, Muvazene, s. I 92) şeklinde tarif ettiğini kaydederken diğer taraftan onun bu konuda şeyhi Müslim ile aynı görüşte olduğunu (a.g.e., s. 1 94)ifade etmesini çelişkili bulduğumuza dikkat çekmeliyiz.

7 Müsliın, et-Temyfz, s. 209. 8 Nevevi, Miislim Şerlıi, I, 57.

9 İbn EbG Hatim, el-Cerh, IV, 175; EbG Hatim'in münkeri bu anlamda kullandığına dair ayrıca bkz. İbn Hacer, Niizlıetü'u-nazar, s. 14.

lO ibn Hacer, Niizlıetii'n-nazar, s. 14.

ı ı Münker hadisin zayıf olduğunu ifade eden muhaddislerin görüşleri için bkz. MUslim, Salıilı,

(mukaddime), I, 7; a.mlf., et-Tenıylz, s. 209; İbnü'I-Cürieyd, Suillilt, s. 247, 328; Sa' di el-Haşim!, Ebu Ziir'a, II, 687, 691; 694, 695; İbn EbG Hatim, lle!, I, 57; Zehebi, Mfzan, III, 142.

(4)

CERH LAFIZLARINDAN "MÜ~H<ERÜ'l-HADİS" VE FARKLI KULLANIMLARI 201

münker olduğunu belirtmektedir12• Zeheb1 de saduk ve daha aşağı seviyedeki ravile-rin teferrüd ettiği rivayetlerin münker olduğu görüşündedir13

Hicrl. ikinci asırda Yahya b. Said el-Kattan (ö.l98/813)14, üçüncüasıı-da Ah-med b. Hanbel, Nesa1, Ebu Bekir AhAh-med b. Harun el-Berdic1 (ö. 301/913)15 ve diğer

bazı muhaddisler16, münkqri sika' ra vi nin teferrüd ettiği hadis anlamında kullandıkları kaynaklarda zikredilen17 alimlerdir.

İbn Hacer'in verdiği bilgiye göre hicr1 yedinci asır muhaddislerinden İbnü'l­ Kattan el-Fas} de (ö. 628/1231) münkeri ferd-i mutlak anlamında kullanmaktadır18.

Nevev119 ve Irak120 sika ravin.in teferrüd ettiği hadise bazı muhaddislerin münker dediklerini kaydetmişler; Zeheb1 de bazan saduk olan ravinin tef~ıTüd ettiği

hadise münker dendiğini açıklamıştır21.

3. Mevzu Hadis

Münker, ilel ve mevzuat kitaplarında uydurma hadis anlamında da kullanıl­

mıştır. Bu tür eserlerde münker teriminin hadisin uydurma olduğunu ifad,e eden mevzu

(~.;-o

=

uydurmadır)2

2

, şibhü'l-mevzu (~)ı~= mevzu~a

benzemek-tedir)23, keennehu mevzu

(~.;-o

.v\5 = mevzuya benzemektedir)24, la

a~e

leh

(

.ıJ ~ı ~ =aslı

yoktur)25 , leyse leha asi (

~

1

4J

~

=

aslı

yokturf6,

batıl cJİ'~

= batıldır)27 gibi tabirlerle. birlikte zikredilmesi ilk asırlardan itibaren sözü edilen terimin aynı zamanda uydurma hadisiere delalet etmek . üzere kullanıldığını

gösteıınektedir.

12 ltr, Muvaz.ene, s.' 192; hadis için bkz. Tirmizi, "İsti'ziin", ı I.

ı3 Zehebi, Mlz.an, lll, ı4ı-ı42; zayıf ravinin teferrüd ettiğihadisin yanında bazan sadlik ravinin teferrüdüne de münker denilcliğine dair bkz. Zehebi, el-Mukıza, s. 42. .

ı4 İbn. H~cer, Yahya b. Said el-Kattan'ın tabiinin ileri gelen güvenilir ravilerinden Kays b. Ebu Hazim (ö. 9717 I 'i) hakkında kullandığı "münkerü'l-hadis" ı'afzıyla onun rivayetlerinde

tef~müdünü kastettiğini açıklamıştır. Bkz. İbn Hacer, Tehz.fb, VIII, 388-389; Haldun el-Ahdeb,

EsMbıı ilıtilafi'l-mulıaddisfn, I, 385-386.,

15 İbnu's-Salah, Mııkaddime, s. 80; İbn Receb, Şerlııt ile!, 1, 450; San'ani, Tavzfhıı'l-efkar, II, 270. 16 İbn Hacer, Hedyü's-sarf,s. 610, 63ı; a.ınlf., en-Niiket, 11,674.

ı7 Ayrıca bkz. Zehebf,, el-Mılkıza, s. 77-78. 18 İbn Hacer, Tenz.lb, V lll, 389.

19 Nevevi, Müslim Şerlıi, I, 57. 20 Iraki, E(fiyetü'l-hadfs, s. 87.

21 Zehebl, el-Mukıza, s. 42. Q

22 İbn EbG HaLim, ilelü'l-hadis, ı, 3ı3.

23 A.g.e., I, 297; ll, 54.

24 A.fi. e., I, 43 ı; ll, ı ı 7, 209, 241.

25 A.g.e .. I, 166; rı. 27, 96; İbn EbG Hatiın, ei-Cerlı, VII, 36; Zehebl, Mfz.fuı, lll, 126. 26 İbn EbG Hiitiın, ei-C/n·lı, ll, 126.

27 İbn EbG Hatiın, flelü'/-lıadis, I, 432; CGzekant el-Ebô.til. I, ı69. 21 ı. 240. 272; IL 44. 269; Ali el-Kiirl, elcMasnü, s. 68, 207, 209, 255, 259; SeınhGdi', el-Gumnu1z, s. 27, 32, 35, 61. 193 233, 234; ZehebL Mfzlln. lll, 126.

(5)

202 M. Ü. iLAHiYAT FAKÜLTESi DERGiSi

Münker teriminin merv1 hakkındaki farklı kullanurtları konusuna son verme~

den önce İbıi.ü' s-Salah' ın münker ile ş az arasında herhangi bir ayırım yapmadığına, her ikisinin de aynı manaya geldiğini ileri sürdüğüne, ancak münkerin şazdan farklı

olarak sika ve mütkın olmayan ravinin teferrüdü olmasını şart koştuğuna28 burada

işaret etmeliyiz. İbnü's-Salah'ın bu görüşünü Nevev129, İbn Kes]r30 ve Irak131 de

benimsemişlerdir.

Verilen bilgilerden münk~rin ilk dönemlerden itibaren "zayıf ravinin si ka ravi-lere muhalif olarak rivayet ettiği hadis", "zayıf veya sika ravinin teferrüd ettiği hadis" ve "mevzü hadis" olmak üzere üç farklı anlamdakullanıldığı anlaşılmaktadır. Ancak ilk kullanımının yaygın, son ikisinin ise daha az olduğunu söylemek mümkündür.

Münkerin farklı anlamlarda kullanımlarını tesbit ettikten sonra '~hadisl~ri

münkerdir" manasma gelen münkerü'l-hadis tabirini tetkik edebiliriz .

.

II. MÜNKERÜ'l-HA,.DİS

Hadisleri münker, çols.ça münker hadis rivayet eden kimse manasma gelen münkerü' 1-hadisin ortaya çıkışı ve farklı anlamlarda kullanımı aşağıda ayrı başlıklar altında incelenecektir.

A. ORTAYA ÇIKIŞl

.Tesbitimize göre münkerü'l-hadis tabirini ilk defa kullanan hicrl ikinci asır

muhaddislerinden Yahya b. Said el-Kattan (ö.I98/813) olmuştur. Ancak daha önce

işaret edildiği gibi İbn Hacer'in tesbitine göre Yahya el-Kattan bu tabiri cerh lafzı

olarak değil, ravinin rivayetinde teferrüd ettiğine delalet etmek üzere kullanmıştır32. Hi cd üçüncü asırdan itibaren ise ra vi hakkında aynı zamanda cerh lafzı olarak

kulla-nılmıştır.

B. KULLANILDIGI YERLER

Münkerü'l-hadis tabiri münkere verilen anlamlara göre üç farklı manada

kul-lanılmıştır.

1. Rivayetlerinde Teferrüd Eden Raviler

. Kaynaklarda Yahya b. Sai'd el-Kattan33, Ahmed b. Hanbel, Nesa! ve diğer bazı muhaddislerin34 söz konusu tabiri rivayetinde teferrüd eden raviler hakkında

kullan-dıkları kaydedilmektedir.

28 İbnu's-SaHl.h, Mukaddime, s. 80-82. 29 Suyfitt, Tedrfb, I, 236.

30 İbn Kes1r, ihtisilruulumi'l-lıadfs, s. 49.

31 Irak!, E(fiyetü'l-lıadfs, s. 87. 32 İbn Hacer, Telızfb, VIII, 388-389. 33 İbn Hacer, Telız'ib, VIII, 388-389.

(6)

CERH LAFIZLARINDAN "MÜNKERÜ'l-HADİS" YE FARKLJ KULLANIMLARI 203

2. Zayıf Raviler

Yaygın olmasa da söz konusu lafzın zayıf ra vi ler hakkında kullanıldığı

ol-muştur. Nitekim Ebı1 Zür'a er-Razi (ö.264/878) münkerü'l-hadis'tabirini ravinin

za-yıflığına deHUet eden yüktebü had1sühı1li'l-i'tibar ( J~)1J ~..~>- ~ =hadisi araş­ tırmak için yazılır)35 terimi ile birlikte kullanmıştır. Ebu Hatim (ö.277 /890) ise bu

lafzı

yüktebu

had1sühı1

(

.ı..it~ ~

=hadisi

yazılır)

36

,

yüktebü

had1sühı1li'1-i'tibar

(

J~')U .ı..itJ> ~=hadisi araştırmak

için

yazılır)

37

,

yüktebü

had1sühı1

vela yuh-teccü bih1 (

.ı-ı ~

"'i.J

~w~..> ~

= hadisi

yazılır

fakat delil olarak

kullanılmaz)

38 terimleriyle birlikte; bir yerde la yüşteğalü bi-hadlsihll.eyse fi vezni men yüşteğalü bi-had1sih1 yüktebü had1sühı1

.ı..itJ> ~ .ı..it~ ~ \J-4 ~j.J ı.) ~ .ı..it~ ~ 'i = hadisiyle meşgul olmaya değmez, hadisiyle meşgul 9lacak seviyede değil fakat hadisi y:izılır)39

tabiriyle, iki

ayrı

yerde de münkerü;l-hadis cidden (

t~ l!..t~l?

.

= hadisleri gerçekten münkerdir) dedikten sonra yüktebü had1sühı1 veHi yuhteccü bihl

(.ı-ı ·~

"'i.J

.ı..itJ> ~

= hadisi

yazılır

fakat delil olarak

kullanılmaz)

40 ve leyse

bi'l-~etrı1k

(

~.J:rl~· ~.J

=

metrı1k değildir)

41 ifadelerini kullanarak,

ayrıca

yüktebü

had1sühı1 ale'd-da'fi'ş-şedid

( --4J..!JI

~~

ıJ.s:. .ı..it'J> ~

= zabt

bakımından

son derece zayıf olmasına rağmen hadisi yazılır)42 şeklinde ravinin zayıflığına delalet eden biT ·başka terirole beraber, bazan da ravinin metrfik olduğunu ifade eden diğer lafızlarta birlikte kullanmıştır.

Ebı1 Hatiin münkerü'l-hadis hükmünü verdiği divilerden ikisini aynı zamanda . hadisiyle meşgul ~lmaya değmez veya hadisiyle meşgul olunacak seviyede değil ve son derece zayıf diyerek tavsif etmektedir. Ayrıca bunlar hakkında yüktebü hadlsühı1

( .ı..itJ> ~· = hadisi yazılır) demesi; söz konusu ravilerin zabt bakımından son

de-rece zayıf_ olduklarını, ancak hadislerinin fezail konusunda veya adı d aramak üzere

ya-zılabileceğini göstermektedir. Ebı1 Hatim'in bu nevi kullanımının sadece iki ravi

hakkında olması,

sözü edilen durumun

istisnailiğin

i

gösterebileceği

gibi "

~

" ke-limesi nin başırdan istinsah esnasında yanlışlıkla "'i "nın düşürüldüğü ihtimalini de

düşündüımektedir. ,

35 Sa'di el-Haşim!, Ebli Zür'a, III, 809; IV, 302. '

36 İbn Ebu Hatiın, el-Cerlı, III, 530; IV, 133; V, 23; VII, 217; VII, 275. 37 İbn Ebu Hatim, el-Cerlı, V, 39 ı.

38 İbn Ebu Hatim, a.g.e., VII, 217. 39 A.g.e., V, 103.

40 İbn Ebu Hatiın, el-Cerh, V, 23; VIII, 275. 41 A.g.e., II, 133; VII, 228.

(7)

204 M. Ü. iLAHiYAT FAKÜLTESi DERGiSi

Gerek Ebu Zür'a'nın gerekse Ebu Hatim'in sözü edilen tabiri zayıf raviler

hakkında kullanmalarının yaygın olmadığına ve. yukarıda zikredilenterin dışında başka örneklerine rastlanılmadığına da burada .işaret edilmelidir.

3.. Metrôk Raviler

Başta Ebu Zür'a er-Raz-I ve Ebu Hatim olmak üzere İbn .Nümeyr (ö. 2341749), Ahmed b. Hanbel, Aınr b. Ali el-Fellas (ö. 249/864), Buhar!, Fesevi gibi hicrl üçün,cü asır münekkitmuhaddislerinin43 bu terimi terekuhu

co.;!,;

=onu ter-. kettiler), türike hadlsühu ( ~..\:>~.;=hadisi terkedilmiştir)veya tereke'n-nasü hadl-sehu ( ~..\:> V"'L:JI ~,; = insanlar hadisini terkettiler)44 , şeblhün bi'l-metruk,

(

~_,_,;14 ~

= metruk ravilerden

farksızdır)

45

,

fi haddi't-terk (

~.rJI

..\:>

~

=

terkedilecek seviyededir)46 , la yu'beü bi had,lsihl kane. yekzibu (

Y~ ~lS'~~~

':J =

yalancıydı,

hadisine hiç önem verilmez)47 , leyse bi

şey'in

(

U..!..ı ~

=o, hiçbir

şey ~eğildir)

48

,

zahibü'l-hadis (

~J.:L.I ~~~

=

sakıttır)~

9

,

metrukü'l-hadis ( ~J.:L.I ~.,,.,.:..o = hadisi terkedilmiştir)50, la yüktebü hadlsühu

(~..\:> ~

':J =hadisi hiçbir

şekilde yazılmaz)

51

,ı.a

yüktebü hadlsühu illa li'l-ma'rifeti (

~.,...U

':ll

~..\:> ~

':J = hadisi ancak

uydur~a

veya çok

zayıf

olduğunu · anlatmak amacıyla yazılır)52, la yuktebü hadlsühu kezzab

( yl.l! ~..\:> ~ ':J = hadisi yazılmız çünkü yalancıdır)53, la yenbeğl en yektübe hadlsehu ( ~-..\:> ~ ~1 ~ ':J =hadisini yazmaya değmez)54, la y_üşteğalü bi hi ( 4.! ~ .':J = onunla meşgul olmaya değmez)55, la yüşteğalü

bi-43 Hicri.dördüncü asır münekkit ınuhaddislerinden Darekutn!'nin (ö: 385/995) ınünkçrü'l-hadis

lafzı ile tavsif ettiği ravilerl diğer münekkit muhaddislerin y(.lS" (Zehebi', Mfziln, I, 184, 272),

~1 ~ ~ ~1 ~.bo~ J.:...t ~ (İbn Hibban, Mecruhfn, I, 138; Zehebi', Mfziln, I,

177), ll!ı ~ (Zehebi', Miziln, I, 192, 273,364), ~..ı.ıl.lı!.!_,..,.:..o (Zehebi', Miztin, I, 422) gibi

şiddetli cerh 1afızlarıyla tenkit etmeleri, onun da söz konusu lafzı ınetruk raviler hakkında

kullandığım göstermektedir. ·

44 Buhar!, et-Ttirflıu'l-kebir, II, 345; V, 20; VI, 137; VII, 130; İbn Ebu Hatim, el-Cerh, II, 126; III,

167; VIII, 234; IX, 81. .

45 İbn Ebu Hatim, a.g.e., VI, 281. 46 A.g.e., VIII, 268.

47 A.g.e., Vlll, 395.

48 Buhar!, et-Tilrlhu'l-kebfr, VI, 130-131, 380; İbn Ebu Hatim, a.g.e., I, 332; III, 354; IV, 437; VII, 154.

49 Buhar!, et-Tarilıu '1-kebtr, ll, 343; İbn Ebu Hatiın, a.g.e., III, 324; V, 46.

50 İbn Ebfı Hatiın, a.g.e., III, 92, 283, 559; V, 71, 176; VII, 48; Vlll, 90; IX, 268; İbn Adiy, el-Kômil. l, 326.

51 Buhar!, et-Tlirllıu'l-kebir, l, 88; VI, 29; İbn·Ebfı Hatiın, a.g.e .. ll, 426; III, 559; VI, 39; VIII, 23;

İbn Adiy, ei-Ktunil. 1, 373. 52 Fesevl, el-Mu 'rife. III. 42, SO. 53 İbn Ebu Hdtıın, a.g.e .. IL 5::!5. 54 Fesevl, el-Ma 'ri{e. llL 53. 55 İbn Ebü Hatim, flelü'l-lwdis, IL 14

(8)

CERH LAFIZLARINDAN ''MÜNKERÜ'I-HADİS" VE FARKLI KULLANIMLARI 205

rivayetibi ( ~IJ.r. ~ ~ = hadisiyle uğraşmaya değmez)56 gibi ravinin terkini gerektiren diğer cerh lafızlarıyhı birlikte kullanmaları, ayrıca -Ahmed b. Hanbel'in

yalancı

ra vi lerden meydana

ge~en

senedi münkerüT-ismid ( ,)l:..,.. )ll _}'...;..o) diye tavsif etmesi, Buharl'nin söz konusu tabiri kendisinden rivayetin caiz olmadığı kimseler hakkında kullandığım açıklaması57 münkerü'l-hadls lfifzıyla genellikle metrOk

ravilerin kastedildiğini göstermektedir. '

Sonuç olp.rak münkerü'l-hadis teriminin genellikle metrOk, yaygın olma~ makla beraber zayıf ve bazı muhaddisler tarafından da rivayetinde tefeiTüd eden raviler

hakkında kullanıldığı söylenebilir. Terim zayıf raviler hakkında kullanıldığında bu duruma

işaret

etmek üzere yüktebü hadlsühO (

~~ ~

=hadisi

yazılır) lafzı

da. birlikte zikredilmektedir. Ayrıca isnadın tamamı münkerü'l-hadis diyetavsif olunan ravilerden meydana gelmişse bu durum münkerü'l-isnad ( ,)L:...~I _}'...;..o = bu isnad münkerdir) şeklinde ifade edilmiştir58.

III. RA VİNİN RİV AVETLERİNDE MÜNKER HADİS BU-LUNDUGUNU İFADE ETMEK İÇİN KULLANILAN DİGER

TE-RİMLER

ve

MÜNKERÜ'l-HADİS'TEN FARKLARI

Sehavl'nin (ö.902/ı497) nakline göre İbn Daklku'l-Id (ö.702/1320) rivayetle-rinin çoğu münker olan raviler ile bazı rivayetleri münker olanlara dela~et eden tabir::: lerin aynı olmadığına dikkat çekmiştir. Ona göre birinciler "münkerü'l-hadis" diye tavsif edilmekte ve metrOk ravilerden sayılmaktadır. ikincilerin ise bazı rivayetleri münker olmakla birlikte metrOk sayılmamaktadır59.

Münkerü'l-hadls tabirinin değişik kullanımları yukarıda.incelendiğine gö~·e şimdi ravinin rivayetlerinde münker hacMs bulunduğunu ifade eden diğer terimler ve

bunların ra vi nin güvenilirliğine ne derece etki ettiği araştırılabilir.

b k -<'\.;.c, ı!.ı..\> . . 60

Haddese i-mena Ir ( _r-J = münker hadıs rıvayet etmiştir) ,

reva ıfıenaklr ·c ~L:.o ı.SJ.J = münker hadis rivayet etmiştir)61' eta bi-menaklr

( ~L...ç uıl = münker hadis rivayet etmiştir)62, yuhaddisü bi '1-menakir

(

~W~ ı!.ı~

= münker hadis rivayet eder)63, yervi'l-menakir (

~Wl ı.SJJ!.

=

münker hadis rivayet eder)64 , ye'tl bi'l-menaklr (

.,.$W~ uı'4

= münker hadis

"56 İbn Ebfı Hiitim, a.g.e., II, 452; III, 372; VII, 36, 261; IX, 168. 57 Zehebl, Mlzlin, I, 6; II, 202.

58 Ahmed b. Hanbel, İle!, II, 346.

59 Sehiivl, Fetlıu'l-mugis. I, 373'; Leknevl, er-Ref', s. 203. 60 Bkz. Zehebl, Mlu1n, Il, 55; IV., 43.

61 A.g.e., III, JOl, 529. 62 A.g.e., III, 344 .. 63 . A.g.e., II, 597. '

(9)

206 M. Ü. iLAHiYAT FAKÜLTESi DERGiSi

rivayet eder)65, ye' tt bi'l-menak!r ahyanen (

l.i~l.r.S'W~ d~

= bazan münker hadis rivayet eder)66, ehad1sühı1 menaklr ( ~l.:..o ~.)6.1 =hadisleri münkerdir)67 , fi had!sihl menaklr ( · ~l.:..o ~~. ı.) = hadislerinde münker olanlar vardır)68, fi hadlsihl ba'dü'l-menaklr

(~Wl~~~~

= hadislerinden

bazısı

münketdir)69,

lehı1 m~naktr

( .,r:S'l.:..o .J = münker rivayetleri var)1°,

lehı1

ma yünkeru (

A

Lo .J

= münker rivayetleri var)71 , indehı1 menaklr ( ~l.;..o o~

=

münker rivayetleri var)72 ' zı1 menaklr ( ~l.;..o .J~ = münker rivayetleri var)73, sahibu menaklr

(

~l.;..o ~L:,

=

münker rivayetleri var)74 tabirleri rftvinin rivayetlerinde

münker hadis bulunduğunu ifade etmek üzere muhaddisler tarafından kullanılan

terimlerdir75.

Söz konusu terimlerin, ravinin münker hadis rivayet ettiği hususunu ifade etmesi açık, rivayet edilen münker hadislerin niceliğine delaleti ise müphemdir. Aşa­ ğıda verilecek misallerde görüleceği üzere söz konusu tabirler sika, .zayıfve metrı1k

raviler hakkında kullanılmaktadır. Hakkında sözü edilen tabirlerden biri kullanılan

ravi sika i~y münker rivayetlerinin az, metrı1k ise çok olduğu anlaşılacaktır. Aşağıda

söz konusu tabirlerin si ka, zayıf ve metrı1k ra vi ler hakkıntla kullanımları ayrı başlık­

lar altında incelenecektir.

1. Güvenilir .Raviler Hakkında Kullanımları

Sika ravinin bazı rivayetlerinin münker olduğu söz konusu tabirlerden biriyle ifade edilmiştir. NiteJ<im Ali b. Medini sika ravilerden Fadl b. Musa es-Sinan! el- .

Merv~zt76 ve Osman b. Muhammed el~Ahnesl'nin77, Yahya b. Main (ö. 233/848) "leyse bihl be's" diye tavsif ettiği Aiz b. Nesir'in78 bazırivayetlerinin münker

oldu-ğunu reva ehadis menaklr ( .~l.:..o ~.)6.1 ı..S.J.J ); Darekutni (ö. 385/995) sika kabul .

ettiği Süleyman b. Şurahbil 'In münker rivayetlerinin bulunduğunu (bkz. Sehavl, I, 347), Zehebl de Said b. Keslr'in (ö. 226/841) rivayetlerinden bir kısmının münker-"

liğini lehı1

ma yünkeru (

A

Lo .jJ )79 tabirleriyle ifade

etmişlerdir. Ayrıca

Zehebi, hakkında bu tabirler kullanılan ravilerin mutlaka zayıf olması gerekmediğine

65 A.g.e., I, 51. 66 A.g.e., IV,

67 A.g.e., II, 510; IV, 395. 68 A.g.e., I, I 10. 69 A.g.e., I, 50. ·

70 A.g.e., I, 78, 1 18, 126; II, 440; III, 483, 493. 71 A.g.e., I, 166; IV, 302.

72 A.g.e., I, 67; IL 43, 49, 161, 192, 254; IV, 218. 73 A.g.e.,I,291.

74 A.g.e., I, 235; Il, 102, 307; III, 450. 75 Ayrıca bkz. Leknevl, er-Re_(, s. 210. 76 Zehebl, Mfziin, III, 360.

77 A.g.e., III, 52. 78 İbn Main, Tarih, IL 291. 79 A.g.e., II, 155.

(10)

CERH LAFIZLARINDAN "MÜNKERÜ'l-HADİS" VE FARKLI KULLANIMLARI 207 1

"her münker rivayet eden zayıf olmayabilir"80 şeklindeki ifadesiyle açıklık

getirmiştiı·8 1•

2. Zayıf Raviler Hakkında Kullanımları

Zayıf ra viierin münker hadis rivayet etmeleri halinde de bu durum aynı

terim-lerle ifade edilmiştir. Nitekim Ali b. Medinl, Husayn b. Ömer'in zayıf olduğunu göstermek üzere leyse bi'l-kaviyyi (

I.S.;AJ~ ~

=

kavl

değil)

dedikten sonra, münker rivayetlerinin bulunduğunu ifade etmek için reva ebadis münkere

~~ ~,)6-II.S.J.J = münker hadisler rivayet etmiştir) lafzını kullanmış82, Ahmed b. Hanbel de Hasif b. Cahdar'ın zayıflığını belirttikten sonra münker rivayetlerinin bulunduğunu lehu ehadis menfikir ( ~l:..o ~,)l>l .ıJ = münker rivayetleri vardır) terimiyle açıklamıştır83.

3. Metrôk Raviler Hakkında Kullaiumları

Met~uk ravilerin aynı zamanda münker rivayetlerinin de bulunduğu sözü edi-len terimlerleifade edilmiştir. Böylece raviriin münkel· hadis rivayet etmiş olması tek.

başına onun metruk sayılmasının sebebi değildir. Bu durum metruk kabul edilen ra-vinin aynı zamanda münker rivayetlerinin de bulunduğunu tesbit etmekten ibarettir. Zira ra vi nin metruk olması münker hadis rivayet etmesi sebebiyle olduğunda muhad-disler bunu belirtmek için rivayetlerinin çoğu münkerdir anlamına gelen münkerü'l-hadis ( ~..ıJ-1

_?..:..o )

tabirini kullanmışlardır. Burada Ali b. Medini'nin böylesi

kullanımı misal olarak vermekle yetineceğiz. O, birçok münekkit muhaddisin84 metruk olduğunu söylediği, kendisinin de aynı kanaatte olduğunu açıklamak üzere

hakkında dalfun dalfun ( ~ ~ ) ifadesini kullandığı Abdullah b. Ziyad b. Süleyman b. Sem'an el-Mahzuml'nin münker hadisler de rivayet ettiğini reva ehadls menfikir ( .r.$l:..o ~,)6.1 ı.$.J.J ) terimiyle ifade etmiştiı·85.

Sonuç olarak sözü edilen tabirler ravinin hadis rivayetine ehil olup olmadığı konuslında bir hüküp-ı ifade etmek için değil, rivayetlerinde münker hadislerin

bulun-duğunu tesbit etmek amacıyla kullanılmışlardır. Dolayısıyla bu tabirler, hakkında kullanılan ravinin münker hadislerinin bulunduğunu, ancak onun terkini gerektirecek seviyede olmadığını ifade etmektedirler. Ravinin, terkini gerektirecek seviyede mün-ker hadis rivayet etmesi daha önce zikredilen münmün-kerü'l-hadis tabiriyle ifade edilmek-tedir.

80 A . .f?.e., I, ı 88.

81 Sözü edilen tabirlerin sika riiviler hakkında kullanımlarına dair diğer misaller için bkz. Zehebl,

Mfziin, II, 585-586, Ili, ıoı, 640. 82 Hatib, Tôrfhıt Baifdôd, Vlll, 264.

83 Ahmed b. Hanbel, ile!, ll, ı 65; söz konusu terimierin zayıf riiviler hakkında kullanıldığına dair

diğer misaller için bkz. Zehebl, Mfuln, III, 344; IV, 160. 84 Bkz. İbn Hacer, Te/ız/b, V, 2ı9-221.

85 İbn Hacer, Tehz'ib, V, 22ı; Söz konusu terimierin metrGk riiviler hakkında kullaıumlarının diğer

misalleri için bkz. Buhar!, et-Tlirlhu'l-keblr, llL 337; Vlll, ı 15; Sa' d! el-Hiişiml, Ebtt Z(ir'a, II,

(11)

208 M. Ü. iLAHiYATFAKÜLTESi DERGiSi

Konuya son vermeden önce bir hadis

hakkında

enkerü ma reva (-

ı..SJJ Lı

.fol

=

rivay~tledn en münkeri) tabiri kullanıldığında bununla o ravinin en zayıf

rivayetinin bu olduğunun ifade edilmek isten~iğini, bu. ifadenin ·ravinin rivayet ehliyetiyle ilgili ç;>lmadığını86, ayrıca ra vi nin rivayetlerinde münker hadis

bulunmadığının

dala era fi hadtsiht i nkaren ( 1)5:;1 .ı..it.,ı.:,. ı.) ,.s) 'i = hadisAlde münkerlik görmüyorum) terimiyle87 ifade edildiğinin belirtilmesi gerekmektedir.

. 1 .

IV. SONUÇ

. Tesbitierimize göre "münker" terim olarak başlangıçtan beri "zayıf veya sika ravinin teferrüd ettiği hadis", "mevzO hadis" ve "zayıf ravinin sikalara muhalif olarak rivayet ettiği hadis" olmak üzere üç farklı anlamda kullanılmıştır. Söz konusu terim mütekaddimOn uleması tarafından aynı yaygınlıkta olmasa da her üç anlamda da

kul-lanılırken, müteahhirOndan sayılan alimler tarafından çoğunlukla "zayıf ravinin sika-lara muhalif osika-larak

rivay~t ettiği

hadis"

manasıyla kab~l edilmiş, ~evzOat

kitapla-rında ise "mevzO hadis" anlamında zikredilmiştir.

Münkerü'l-hadis terimi, çokça münker hadis rivayet eden kimse anlamında

cerh lafzı olarak çoğunlukla metrOk, yaygın olmasa da· zayıf raviler hakkında

kulla-nılmakla birlikte rivayetlerinde teferrüd eden ravilere delalet etmek üzere de kullanıl­ mıştır.

Ravinin sika, zayıf veya metrOk olduğuna bakılmaksızın, rivayetlerinde mün-ker bulunduğunu ifade etmek için farklı terimler benimsenmiştir. İsnadın tamamı

münkerü'l-hadis

ile

tavsif olunan ravilerden meydana gelmişse bu durum münkerü'l-isnad şeklinde ifad~ edilmiştir.

***

86 . İbn Adiy'in Büreyd b. Abdullah b. Ebu Bürde (İbn Adiy, el-Kamil, II, 496) Zehebl'nin ise Musa _b. Hilal (Zehebl, Mfu1n, IV, 226) ile Velid b. Müslirri (Zehebl, a.g.e., IV, 347) hakkında

kullanımları misal olarak zikredilebilir. 87 Misal için bkz. İbn Ebu Hatiın, el-Cerh, IX, 167.

(12)

BİBLİYOGRAFYA

Ahmed b. Hanbel, Kitabu'l-flel ve ma'rifetü'r-ricill (thk. Talat Koçyiğit-İsmail · Cerrahoğlu), I~II, İstanbul 1987.

Ali el-Karl, Nureddin Ali b. Sultan Muhammed el-Herevl, el-Masnu'

fi

ma'rifeti'l-lıadisi'l-nıevzu (thk. Abdülfettah Ebu Oudde), Kahire 1404/1984. ·

Asım Efendi, Kamus Tercemesi, I-IV, İstanbul 1305.

Beluşl, Abdülgaffir Abdülhak Hüseyin Bür el-BelOşl, el-Imam fslıak b. Rahuye ihrahim b.

Malıled el-Hanzalf el-Mervezi ve kitabulıu'l-Müsned, Medine 141111990. Buhar!, Ebu Abdullah Muhammed b. İsmall b. İbrahim el-Buhar! el-Cu'fi, Ki tab u

't-Tarilıu'l-keblr, I-IX, HaydarabM I 943.

• . . 1

Cüzekanl, Ebu Abdullah Hüseyin b. Ihrahim el-Cuzekani, el-Ebatil ve'l-menakir

ve's-. s

ılıalı ve' l-nıeşalıir (thk. Abdurrahman b. Abdülcebba,r el-Feryuval), Riyad 141511994.

Fesevl, Ebu Yusuf Ya'kub b~ Süfyan, Kitabü'l-Ma'r~fe ve't-tarilı (thk. Ekrem Ziya el-Ömer!), I-IV, Medine 1410.

Haldun el-Ahdeb, Esbabu ilıtilafi'l-mulıaddisin, I-11, Cidde 1407/1987.

Hatib el-B.ağdadi, Ebu Bekr~ Ahmed b. Ali b, Sabit,. Tarllıu Bağdad, I-IXX, Beyrut, ts. Irak!, Ebü'l-Fazl Zeynüddin Abdurrahlm b. Hüseyin el,.Irakl, Elfiyetü'l-lıadis (thk. Ahmed

Muhammed Şakir), Kahiı·e 140811988.

ltr, Nureddin, el-lnıanıü 't-:Tirmizi ve' l-nıuvazenetü beyne Camii/ıl ve beyne' s-Sahllıayn,

Beyrut 140&'1988.

İbn Adiy, Abdullah b. Adiy el-Cürdnl, el-Kamil

fi

zuafai'r-rical, I- VIII, Beyrut 1404-140511984.

İbn Ebu Hatim, Ebu Muhammed Abdurrahman b. Ebu Hatim Muhammed b. İdrls b. el-Münzir et-Temlml el-Hanzell er-Razi, Kitabu'l-Cerh ve't-ta'dfl, I-IX, Beyrut 137111952.

İbn Hacer el-Askalanl; Şihabuddin Ebü'l-Fazl Ahmed b. Ali b. Hacer, Hedyü 's-sarf

nıukaddinıetü Fethi'l-barf, Beyrut 141011989.

_ _ _ , en-Wüket ala kitabi fbni's-Salah (thk. Rebi' b. Hadi Umeyr), I-Il, Riyad 1408/1988.

_ _ _ , Nüzhetü'n~nazar şerhu Nuhbeti'l-fiker

fi

nıustalahati elıli'l-eser, Kahire 135211934.

_ _ _ , Telızibu 't-telızfb, I-XII, Haydarabad 1325/1907.

İbn Hibban, Ebu Hatim Muhammed b. Hibban b. Ahmed et-Temlml el-Büstl, el-Mecrulıfn nıine'l-nıulıaddisin ve'd-duafa ve'l-nıetrukfn (thk.'Mahmud İbrahim Zayed), I-III, Haleb, ts.

İbn Keslr, Ebü'l-Fida İriıadüddin İsmail b. Ömer, 1/ıtisarü'l-ulumi'l-hadfs (el-Baisü'l-hasis

ile birlikte), Kahiı·e 1 ~99/1979.

İbn Main, Yahya b. Main, Kitabu't-Tarfh (nşr. Ahmed Muhammed Nur Seyf), I-IV, Mekke . 1399/1979.

İbn Manzur, Ebü'I-Fadl Cema.Iuddin Muhammed b. Mükerrem b. Maniur el-Ifı·ikl el-Mısrl,

Lisanü'l-Arab, I-XV, Beyrut, ts.

İbn Receb, Zeynüddin Abdurrahman b. Ahmed b. Receb el-Hanbell, Şerlut fleli't-Tirniizi

(13)

210 M. Ü~ İLAHİY AT FAKÜLTESi DERGiSi

İbnü'l-Cüneyd, Sua!G.tü fbni'l-Ciineyd Ebü fslıak fbralıim b. Abdullah ei-Huttelf li Ebü Zekeriyya Yalıyil b. Main (thk. Ahmed Muhammed Nur Seyf), Medine

1408/1988.

• . . 1

lbnü's-Salah, Ebu ümer Osman b. Abdurrahman eş-Şehrczurl, UWmu'l-lıadfs (mukaddimc) (thk. Nureeldin Itr), Dımaşk 140611986.

Leknevl; Ebü'l-Hasenat Muhammed Abdülhay ei-Leknevl el-Hindl, er-Rej' ve't-teknıil_ fi'l-cerlıi ve't-ta'dfl (thk, Abdi.ilfettah Ebu Gudde), Beyrut 140711987.

Mi.islim, Ebü'l-Hüseyin Müslim b. Haccac. ci-Kuşeyrl en-Nisaburl, Sahilıu Müslim

(mukaddime), I-lll, İstanbul 1981.

, Kitlibu't-Temyfz (thk. Muhammed Mustafa el-A'zaml), Riyad 140211982. Nevevl, Ebu Zekeriyya Yahya b. Şeref, Şerint Müslim (Müslim'in es-Salıi!ı'i ile birlikte),

K ahi re 1392/1972.

Sa'di el-Haşim!, Ebli Zür'a er-Rtızf ve ciilıudiilıü .fi's-sünneti'n-Nebeviyye, I-III, Medine 140911989.

San'anl, Muhammed b. İsınail el-Emir. Tavdflıu'/-e.fldir li-meôni Tenkfhi'l-enziir, I-II (thk. Muhammed Muhyiddin Abdülhamid). Beyrut 1366.

Sehavl, Şemseddin Muhammed b. Abdurrahman, Fetlıu'l-mugfs şerlut Elfiyeti'l-hadis, I-III, Beynıt 140311983.

Semhfıdl, Ebü'I-Hüseyin Nureeldin Ali b. Abdullah b. Ahmed, ei-Gwnmaz ale'l-lümmtız fi '1-mevzttliti '1-meşMirôt (thk. Muhammed Abdülkadir Ata), Beyrut 1406/l986. Süyutl, Celaleelelin Abdurrahman b. Ebu Bekr, Tedrfbü 'r-riivf fi şerizi Takrf.bi'n'-Nevevf

(thk. Abdülvehhab Abclüllatif), I-ll, Medine 1 392/l97;2.

Tirmizi, Ebu Isa Muhammed b. Isa b. S evre, ei-Climiu 's-sa/ıl/ı, 1-V, İstanbul 1981. Zehebf, Şcmseddin Ebu Abdullah Muhammed b. Ahmed b. Osman b. Kaymaz et-Tilrkmanl,

el-Mılkıza fi ilmi nı.ustalalzi '1-/ıadis, Beyrut ı 4 ı 2. _ _ _ _ , Mfzlinii'l-i'tidiil fi nakdi'r-rictı!, I-IV, Beyrut ı 382.

Referanslar

Benzer Belgeler

 MÜNKER (Zayıf ravinin kendinden iyi olan raviye aykırı rivayet ettiği hadis).  METRÜK (Adalet ve Zabt kusuru bulunan ravinin rivayet ettiği hadis) Metnin

Girişimcilik kavramını Wieser, “işletmenin iktisadi lideri olarak girişimciliğin tanımında girişimci kârı, liderliğin pirimi olarak ifade etmektedir ve liderlik prensibini

yüzyıla kadar süren ikinci dönemin “İslâmî Türk Tefekkürü” veya “ümmet tefekkürü”, Tanzimat'tan biraz önce başlayan ve hâlen devam etmekte

Türk Düşünce/Felsefe Tarihi yazıcılığında uygulanacak metod için, önce sınır ve çerçevenin belirlenimi, ardından kaynakların ortaya konulması ve

Zayıf bir ravinin sika ravilere veya sika bir ravinin kendisinden daha sika olan ravilerin rivayetlerine aykırı hadis nak- letmesi (muhalefet• ), sika olarak bilinen

YÖK, 17 Kasım 2008 tarihinde yayımladığı genelgede üniversite öğretim elemanlarının kamu kuruluşları veya meslek kurulu şlarının yönetim veya denetim organlarından

Ayniygün öylenden sonra mevzilerimizin yer değiştirmesi durumunda kaldığımız için. Bu kez de makineli tüfek mevzisine girdim. Bu arada karşılıklı ateş· bütün •

Örneğin binlerce yıl önce Norveç’te eski bir bataklık üzerine kurulu bir köy- de yaşayan biriyseniz, evinizin arka bahçesinde toprağı ekmek için kazı