MARMARA
ÜNİV'ERSİTESİ
iLAHiV
AT FAKÜLTE .
.
.
.DERGI
I
SAYI: 13-14-15
1995-1996-1997
İstanbul1997
CERH CLAFIZLARINDAN "MÜNKERÜ'I-HADİS" VE FARKLI KULLANIMLARI
Öğr. Gör.Dr.Ahmet YÜCEL*
"Hadisleri münkerdir" anlamına gelen münkerü'l-hadis terkibinin muhteva ve
kullanımının doğru olarak tesbit edilebilmesi öncelikle münker teriminin manasını
kavramakla yakından ilgilidir. Bu itibarla aşağıda önce münker ve anlamları, daha sorira münkerü'l-hadis, farklı kullanımları, ravinin münker hadis tivayet ettiğine de-lalet eden diğer terimler ve münkerü' I-hadis tabiri ile aralarındaki farklar tetkik edile-cektir.
I. MÜNKER ve ANLAMLARI
Sözlükte bilinmeyen, hoş karşılanmayan gibi anlamlara gelen 1 müriker if' al babından ism-i mef'uldür. Muhaddisler tarafından mazF ve muzari3 şekilleriyle
"doğru bulmadı, son derece yanlış olduğunu söyledi, münker hadis rivayet etmekte-dir" anlamlarında kullanılan kelime, bir terim olarak merv1 hakkında hicr1 üçüncü asırdan itibaren kullanılmaya başlamış ve tarifi de yapılmıştır. Tesbitinüze göre münker terimini bu asırda inerv1 hakkında ilk kullanan muhaddislerden biri İshak b. Rahuye'dir (ö. 238/853)4•
Söz konusu terim merv1 hakkında başlangıçtan itibaren üç farklı anlamda
kul-lanılmıştır.
M. ü.Jlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi.
1 İbn Manzur, Lisanu'l-arab, V, 233-234; Asım Efendi, Kômus, II, 723.
2 Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, babasının Ebu Revk'ın Mesruk'tan semaının sabit olmadığını
J~ ':/1 ;.j,l o}:.;ü ifade etmesi (bkz. Ahmed b. Hanbel, !tel, II, 64) misal olarak verilebilir. 3 Ahmed b. Hanbel'in bazı kimselerin Muhammed b. Sınai'nin Mesruk'tan semaının
bulunmadığını belirtmek için" ~ V"L:.II ~ " demesi, Ebu Hatim'in b~zı ravilerin münker hadis rivayet ettiklerini göstermek üzere" t.J;}.J Lr-~" (İbn Ebu Hatim, el-Cerlı, III, 250; İbn Hacer, Telızfb, II, 224) ifadesini kullanması (bkz. Ahmed b. Hanbel, ile!, II, 265) misal olarak zikredilebilir.
200 M. Ü. iLAHiYAT FAKüı·ıfisi DERGiSi
1. Zayıf. Ravinin Sika Ravilere Muhalif Olarak· Rivayet Ettiği Hadis
Tesbitimize göre münkeri bu anlamda ilk defa kullanan ve tarifini yapan
İmam Müslim olmuştur. O, hadisteki münkerliğin aHimetini "ravinin hadisinin gü-venilir hafızların rivaye"tlerine muhalif olması''5 şeklinde
1
aç*lamış6, başka bir yerde de Ömer b. Abdullah b. EbG Has'am ve benzerlerinin hafız olarak bilinen sikalara ı:nuhalif rivayetlerinin münker ve zayıf, kabul edildiğini söylemiştir7• Nevevi(ö.676/1277) münker ile ilgili İmam Müslim'in söz konusu tarifinin bütün muhad-dislerin ortak göı~üşünü yansıttığınİ söylemişse de8 aşağıda görüleceği gibi az da olsa farklı anlamda kullananların bulunduğu bilinmektedir.
Hicd üçüncü asır münekkit rhuhaddislerinden EbG Hatim er-Razı .de (ö. 277/890) Seleme b. Verda'nın sikaraviledn rivayetlerine muhalif hadislerinin ço-ğunu münker bulduğunu söylemiştir9.
MüteahhirGn dönemi muhaddislerinden İbn Haeer, münkerle ilgili yukarıdaki tarifi benimsemiş ve savunmi.ıştur. İbn Hacer, şaz ve münkeri aynLanlamd·a kab~l eden İbnü's-Salah'ı tenkit etmiş, bu iki terim aras_ında güvenilir hafızlara muhalefet
açısından benzerlik, şazzın ravisinin sika, münkerin ravisini·n zayıf olması yönünden ise farklılık bulunduğunu ortaya koyarak münkeri "zayıf ravinin güvenilir ravilere muhalif olarak rivayet ettiği hadis" şeklinde tarif etml.ştir10•
Zayıf ravinin sika ravilere muhalif olarak rivayet ettiği hadis anlamında
kul-lanıldığında, münker diye ifade edilen rivayetin· zayıflığında ve böylesi hadisleri çokça nakleden ravinin metrGk olduğunda ihtilaf yoktur11 •
2~ · R.avinin Td'errüd Ettiği Hadis
Muhaddislerden bir kısmı mllnkeri, muhalefet söz konusu olmaksızın zay.ıf veya sika ravinin teferrü~ ettiği hadis anlamında kullanmışlardır.
Tirmizi'ye göre münker, zayıfravinin teferrüd ettiği hadistir.-Nitekim o sene-dinde iki zayıf ravinin bulunduğu, başka bir tarikten de desteklenmeyen hadisin
5 Müslim, Salıilı. (ınukaddime), I, 7.
6 Burada Itr'ın l:ıir taraftan Tirmizi'nin ınünkeri "herhangi bir muhalefet olmaksızın zayıf ravinin teferrüd ettiği h~distir" (ltr, Muvazene, s. I 92) şeklinde tarif ettiğini kaydederken diğer taraftan onun bu konuda şeyhi Müslim ile aynı görüşte olduğunu (a.g.e., s. 1 94)ifade etmesini çelişkili bulduğumuza dikkat çekmeliyiz.
7 Müsliın, et-Temyfz, s. 209. 8 Nevevi, Miislim Şerlıi, I, 57.
9 İbn EbG Hatim, el-Cerh, IV, 175; EbG Hatim'in münkeri bu anlamda kullandığına dair ayrıca bkz. İbn Hacer, Niizlıetü'u-nazar, s. 14.
lO ibn Hacer, Niizlıetii'n-nazar, s. 14.
ı ı Münker hadisin zayıf olduğunu ifade eden muhaddislerin görüşleri için bkz. MUslim, Salıilı,
(mukaddime), I, 7; a.mlf., et-Tenıylz, s. 209; İbnü'I-Cürieyd, Suillilt, s. 247, 328; Sa' di el-Haşim!, Ebu Ziir'a, II, 687, 691; 694, 695; İbn EbG Hatim, lle!, I, 57; Zehebi, Mfzan, III, 142.
CERH LAFIZLARINDAN "MÜ~H<ERÜ'l-HADİS" VE FARKLI KULLANIMLARI 201
münker olduğunu belirtmektedir12• Zeheb1 de saduk ve daha aşağı seviyedeki ravile-rin teferrüd ettiği rivayetlerin münker olduğu görüşündedir13•
Hicrl. ikinci asırda Yahya b. Said el-Kattan (ö.l98/813)14, üçüncüasıı-da Ah-med b. Hanbel, Nesa1, Ebu Bekir AhAh-med b. Harun el-Berdic1 (ö. 301/913)15 ve diğer
bazı muhaddisler16, münkqri sika' ra vi nin teferrüd ettiği hadis anlamında kullandıkları kaynaklarda zikredilen17 alimlerdir.
İbn Hacer'in verdiği bilgiye göre hicr1 yedinci asır muhaddislerinden İbnü'l Kattan el-Fas} de (ö. 628/1231) münkeri ferd-i mutlak anlamında kullanmaktadır18.
Nevev119 ve Irak120 sika ravin.in teferrüd ettiği hadise bazı muhaddislerin münker dediklerini kaydetmişler; Zeheb1 de bazan saduk olan ravinin tef~ıTüd ettiği
hadise münker dendiğini açıklamıştır21.
3. Mevzu Hadis
Münker, ilel ve mevzuat kitaplarında uydurma hadis anlamında da kullanıl
mıştır. Bu tür eserlerde münker teriminin hadisin uydurma olduğunu ifad,e eden mevzu
(~.;-o
=uydurmadır)2
2, şibhü'l-mevzu (~)ı~= mevzu~a
benzemek-tedir)23, keennehu mevzu(~.;-o
.v\5 = mevzuya benzemektedir)24, laa~e
leh(
.ıJ ~ı ~ =aslı
yoktur)25 , leyse leha asi (~
14J
~
=aslı
yokturf6,batıl cJİ'~
= batıldır)27 gibi tabirlerle. birlikte zikredilmesi ilk asırlardan itibaren sözü edilen terimin aynı zamanda uydurma hadisiere delalet etmek . üzere kullanıldığınıgösteıınektedir.
12 ltr, Muvaz.ene, s.' 192; hadis için bkz. Tirmizi, "İsti'ziin", ı I.
ı3 Zehebi, Mlz.an, lll, ı4ı-ı42; zayıf ravinin teferrüd ettiğihadisin yanında bazan sadlik ravinin teferrüdüne de münker denilcliğine dair bkz. Zehebi, el-Mukıza, s. 42. .
ı4 İbn. H~cer, Yahya b. Said el-Kattan'ın tabiinin ileri gelen güvenilir ravilerinden Kays b. Ebu Hazim (ö. 9717 I 'i) hakkında kullandığı "münkerü'l-hadis" ı'afzıyla onun rivayetlerinde
tef~müdünü kastettiğini açıklamıştır. Bkz. İbn Hacer, Tehz.fb, VIII, 388-389; Haldun el-Ahdeb,
EsMbıı ilıtilafi'l-mulıaddisfn, I, 385-386.,
15 İbnu's-Salah, Mııkaddime, s. 80; İbn Receb, Şerlııt ile!, 1, 450; San'ani, Tavzfhıı'l-efkar, II, 270. 16 İbn Hacer, Hedyü's-sarf,s. 610, 63ı; a.ınlf., en-Niiket, 11,674.
ı7 Ayrıca bkz. Zehebf,, el-Mılkıza, s. 77-78. 18 İbn Hacer, Tenz.lb, V lll, 389.
19 Nevevi, Müslim Şerlıi, I, 57. 20 Iraki, E(fiyetü'l-hadfs, s. 87.
21 Zehebl, el-Mukıza, s. 42. Q
22 İbn EbG HaLim, ilelü'l-hadis, ı, 3ı3.
23 A.g.e., I, 297; ll, 54.
24 A.fi. e., I, 43 ı; ll, ı ı 7, 209, 241.
25 A.g.e .. I, 166; rı. 27, 96; İbn EbG Hatiın, ei-Cerlı, VII, 36; Zehebl, Mfz.fuı, lll, 126. 26 İbn EbG Hiitiın, ei-C/n·lı, ll, 126.
27 İbn EbG Hatiın, flelü'/-lıadis, I, 432; CGzekant el-Ebô.til. I, ı69. 21 ı. 240. 272; IL 44. 269; Ali el-Kiirl, elcMasnü, s. 68, 207, 209, 255, 259; SeınhGdi', el-Gumnu1z, s. 27, 32, 35, 61. 193 233, 234; ZehebL Mfzlln. lll, 126.
202 M. Ü. iLAHiYAT FAKÜLTESi DERGiSi
Münker teriminin merv1 hakkındaki farklı kullanurtları konusuna son verme~
den önce İbıi.ü' s-Salah' ın münker ile ş az arasında herhangi bir ayırım yapmadığına, her ikisinin de aynı manaya geldiğini ileri sürdüğüne, ancak münkerin şazdan farklı
olarak sika ve mütkın olmayan ravinin teferrüdü olmasını şart koştuğuna28 burada
işaret etmeliyiz. İbnü's-Salah'ın bu görüşünü Nevev129, İbn Kes]r30 ve Irak131 de
benimsemişlerdir.
Verilen bilgilerden münk~rin ilk dönemlerden itibaren "zayıf ravinin si ka ravi-lere muhalif olarak rivayet ettiği hadis", "zayıf veya sika ravinin teferrüd ettiği hadis" ve "mevzü hadis" olmak üzere üç farklı anlamdakullanıldığı anlaşılmaktadır. Ancak ilk kullanımının yaygın, son ikisinin ise daha az olduğunu söylemek mümkündür.
Münkerin farklı anlamlarda kullanımlarını tesbit ettikten sonra '~hadisl~ri
münkerdir" manasma gelen münkerü'l-hadis tabirini tetkik edebiliriz .
.
II. MÜNKERÜ'l-HA,.DİS
Hadisleri münker, çols.ça münker hadis rivayet eden kimse manasma gelen münkerü' 1-hadisin ortaya çıkışı ve farklı anlamlarda kullanımı aşağıda ayrı başlıklar altında incelenecektir.
A. ORTAYA ÇIKIŞl
.Tesbitimize göre münkerü'l-hadis tabirini ilk defa kullanan hicrl ikinci asır
muhaddislerinden Yahya b. Said el-Kattan (ö.I98/813) olmuştur. Ancak daha önce
işaret edildiği gibi İbn Hacer'in tesbitine göre Yahya el-Kattan bu tabiri cerh lafzı
olarak değil, ravinin rivayetinde teferrüd ettiğine delalet etmek üzere kullanmıştır32. Hi cd üçüncü asırdan itibaren ise ra vi hakkında aynı zamanda cerh lafzı olarak
kulla-nılmıştır.
B. KULLANILDIGI YERLER
Münkerü'l-hadis tabiri münkere verilen anlamlara göre üç farklı manada
kul-lanılmıştır.
1. Rivayetlerinde Teferrüd Eden Raviler
. Kaynaklarda Yahya b. Sai'd el-Kattan33, Ahmed b. Hanbel, Nesa! ve diğer bazı muhaddislerin34 söz konusu tabiri rivayetinde teferrüd eden raviler hakkında
kullan-dıkları kaydedilmektedir.
28 İbnu's-SaHl.h, Mukaddime, s. 80-82. 29 Suyfitt, Tedrfb, I, 236.
30 İbn Kes1r, ihtisilruulumi'l-lıadfs, s. 49.
31 Irak!, E(fiyetü'l-lıadfs, s. 87. 32 İbn Hacer, Telızfb, VIII, 388-389. 33 İbn Hacer, Telız'ib, VIII, 388-389.
CERH LAFIZLARINDAN "MÜNKERÜ'l-HADİS" YE FARKLJ KULLANIMLARI 203
2. Zayıf Raviler
Yaygın olmasa da söz konusu lafzın zayıf ra vi ler hakkında kullanıldığı
ol-muştur. Nitekim Ebı1 Zür'a er-Razi (ö.264/878) münkerü'l-hadis'tabirini ravinin
za-yıflığına deHUet eden yüktebü had1sühı1li'l-i'tibar ( J~)1J ~..~>- ~ =hadisi araş tırmak için yazılır)35 terimi ile birlikte kullanmıştır. Ebu Hatim (ö.277 /890) ise bu
lafzı
yüktebuhad1sühı1
(.ı..it~ ~
=hadisiyazılır)
36,
yüktebühad1sühı1li'1-i'tibar
(
J~')U .ı..itJ> ~=hadisi araştırmak
içinyazılır)
37,
yüktebühad1sühı1
vela yuh-teccü bih1 (.ı-ı ~
"'i.J~w~..> ~
= hadisiyazılır
fakat delil olarakkullanılmaz)
38 terimleriyle birlikte; bir yerde la yüşteğalü bi-hadlsihll.eyse fi vezni men yüşteğalü bi-had1sih1 yüktebü had1sühı1.ı..itJ> ~ .ı..it~ ~ \J-4 ~j.J ı.) ~ .ı..it~ ~ 'i = hadisiyle meşgul olmaya değmez, hadisiyle meşgul 9lacak seviyede değil fakat hadisi y:izılır)39
tabiriyle, iki
ayrı
yerde de münkerü;l-hadis cidden (t~ l!..t~l?
.
= hadisleri gerçekten münkerdir) dedikten sonra yüktebü had1sühı1 veHi yuhteccü bihl(.ı-ı ·~
"'i.J.ı..itJ> ~
= hadisiyazılır
fakat delil olarakkullanılmaz)
40 ve leysebi'l-~etrı1k
(~.J:rl~· ~.J
=metrı1k değildir)
41 ifadelerini kullanarak,ayrıca
yüktebühad1sühı1 ale'd-da'fi'ş-şedid
( --4J..!JI~~
ıJ.s:. .ı..it'J> ~
= zabtbakımından
son derece zayıf olmasına rağmen hadisi yazılır)42 şeklinde ravinin zayıflığına delalet eden biT ·başka terirole beraber, bazan da ravinin metrfik olduğunu ifade eden diğer lafızlarta birlikte kullanmıştır.Ebı1 Hatiin münkerü'l-hadis hükmünü verdiği divilerden ikisini aynı zamanda . hadisiyle meşgul ~lmaya değmez veya hadisiyle meşgul olunacak seviyede değil ve son derece zayıf diyerek tavsif etmektedir. Ayrıca bunlar hakkında yüktebü hadlsühı1
( .ı..itJ> ~· = hadisi yazılır) demesi; söz konusu ravilerin zabt bakımından son
de-rece zayıf_ olduklarını, ancak hadislerinin fezail konusunda veya adı d aramak üzere
ya-zılabileceğini göstermektedir. Ebı1 Hatim'in bu nevi kullanımının sadece iki ravi
hakkında olması,
sözü edilen durumunistisnailiğin
igösterebileceği
gibi "~
" ke-limesi nin başırdan istinsah esnasında yanlışlıkla "'i "nın düşürüldüğü ihtimalini dedüşündüımektedir. ,
35 Sa'di el-Haşim!, Ebli Zür'a, III, 809; IV, 302. '
36 İbn Ebu Hatiın, el-Cerlı, III, 530; IV, 133; V, 23; VII, 217; VII, 275. 37 İbn Ebu Hatim, el-Cerlı, V, 39 ı.
38 İbn Ebu Hatim, a.g.e., VII, 217. 39 A.g.e., V, 103.
40 İbn Ebu Hatiın, el-Cerh, V, 23; VIII, 275. 41 A.g.e., II, 133; VII, 228.
204 M. Ü. iLAHiYAT FAKÜLTESi DERGiSi
Gerek Ebu Zür'a'nın gerekse Ebu Hatim'in sözü edilen tabiri zayıf raviler
hakkında kullanmalarının yaygın olmadığına ve. yukarıda zikredilenterin dışında başka örneklerine rastlanılmadığına da burada .işaret edilmelidir.
3.. Metrôk Raviler
Başta Ebu Zür'a er-Raz-I ve Ebu Hatim olmak üzere İbn .Nümeyr (ö. 2341749), Ahmed b. Hanbel, Aınr b. Ali el-Fellas (ö. 249/864), Buhar!, Fesevi gibi hicrl üçün,cü asır münekkitmuhaddislerinin43 bu terimi terekuhu
co.;!,;
=onu ter-. kettiler), türike hadlsühu ( ~..\:>~.;=hadisi terkedilmiştir)veya tereke'n-nasü hadl-sehu ( ~..\:> V"'L:JI ~,; = insanlar hadisini terkettiler)44 , şeblhün bi'l-metruk,(
~_,_,;14 ~
= metruk ravilerdenfarksızdır)
45,
fi haddi't-terk (~.rJI
..\:>~
=
terkedilecek seviyededir)46 , la yu'beü bi had,lsihl kane. yekzibu (
Y~ ~lS'~~~
':J =yalancıydı,
hadisine hiç önem verilmez)47 , leyse bişey'in
(
U..!..ı ~
=o, hiçbirşey ~eğildir)
48,
zahibü'l-hadis (~J.:L.I ~~~
=sakıttır)~
9,
metrukü'l-hadis ( ~J.:L.I ~.,,.,.:..o = hadisi terkedilmiştir)50, la yüktebü hadlsühu(~..\:> ~
':J =hadisi hiçbirşekilde yazılmaz)
51,ı.a
yüktebü hadlsühu illa li'l-ma'rifeti (~.,...U
':ll~..\:> ~
':J = hadisi ancakuydur~a
veya çokzayıf
olduğunu · anlatmak amacıyla yazılır)52, la yuktebü hadlsühu kezzab
( yl.l! ~..\:> ~ ':J = hadisi yazılmız çünkü yalancıdır)53, la yenbeğl en yektübe hadlsehu ( ~-..\:> ~ ~1 ~ ':J =hadisini yazmaya değmez)54, la y_üşteğalü bi hi ( 4.! ~ .':J = onunla meşgul olmaya değmez)55, la yüşteğalü
bi-43 Hicri.dördüncü asır münekkit ınuhaddislerinden Darekutn!'nin (ö: 385/995) ınünkçrü'l-hadis
lafzı ile tavsif ettiği ravilerl diğer münekkit muhaddislerin y(.lS" (Zehebi', Mfziln, I, 184, 272),
~1 ~ ~ ~1 ~.bo~ J.:...t ~ (İbn Hibban, Mecruhfn, I, 138; Zehebi', Mfziln, I,
177), ll!ı ~ (Zehebi', Miziln, I, 192, 273,364), ~..ı.ıl.lı!.!_,..,.:..o (Zehebi', Miztin, I, 422) gibi
şiddetli cerh 1afızlarıyla tenkit etmeleri, onun da söz konusu lafzı ınetruk raviler hakkında
kullandığım göstermektedir. ·
44 Buhar!, et-Ttirflıu'l-kebir, II, 345; V, 20; VI, 137; VII, 130; İbn Ebu Hatim, el-Cerh, II, 126; III,
167; VIII, 234; IX, 81. .
45 İbn Ebu Hatim, a.g.e., VI, 281. 46 A.g.e., VIII, 268.
47 A.g.e., Vlll, 395.
48 Buhar!, et-Tilrlhu'l-kebfr, VI, 130-131, 380; İbn Ebu Hatim, a.g.e., I, 332; III, 354; IV, 437; VII, 154.
49 Buhar!, et-Tarilıu '1-kebtr, ll, 343; İbn Ebu Hatiın, a.g.e., III, 324; V, 46.
50 İbn Ebfı Hatiın, a.g.e., III, 92, 283, 559; V, 71, 176; VII, 48; Vlll, 90; IX, 268; İbn Adiy, el-Kômil. l, 326.
51 Buhar!, et-Tlirllıu'l-kebir, l, 88; VI, 29; İbn·Ebfı Hatiın, a.g.e .. ll, 426; III, 559; VI, 39; VIII, 23;
İbn Adiy, ei-Ktunil. 1, 373. 52 Fesevl, el-Mu 'rife. III. 42, SO. 53 İbn Ebu Hdtıın, a.g.e .. IL 5::!5. 54 Fesevl, el-Ma 'ri{e. llL 53. 55 İbn Ebü Hatim, flelü'l-lwdis, IL 14
CERH LAFIZLARINDAN ''MÜNKERÜ'I-HADİS" VE FARKLI KULLANIMLARI 205
rivayetibi ( ~IJ.r. ~ ~ = hadisiyle uğraşmaya değmez)56 gibi ravinin terkini gerektiren diğer cerh lafızlarıyhı birlikte kullanmaları, ayrıca -Ahmed b. Hanbel'in
yalancı
ra vi lerden meydanage~en
senedi münkerüT-ismid ( ,)l:..,.. )ll _}'...;..o) diye tavsif etmesi, Buharl'nin söz konusu tabiri kendisinden rivayetin caiz olmadığı kimseler hakkında kullandığım açıklaması57 münkerü'l-hadls lfifzıyla genellikle metrOkravilerin kastedildiğini göstermektedir. '
Sonuç olp.rak münkerü'l-hadis teriminin genellikle metrOk, yaygın olma~ makla beraber zayıf ve bazı muhaddisler tarafından da rivayetinde tefeiTüd eden raviler
hakkında kullanıldığı söylenebilir. Terim zayıf raviler hakkında kullanıldığında bu duruma
işaret
etmek üzere yüktebü hadlsühO (~~ ~
=hadisiyazılır) lafzı
da. birlikte zikredilmektedir. Ayrıca isnadın tamamı münkerü'l-hadis diyetavsif olunan ravilerden meydana gelmişse bu durum münkerü'l-isnad ( ,)L:...~I _}'...;..o = bu isnad münkerdir) şeklinde ifade edilmiştir58.III. RA VİNİN RİV AVETLERİNDE MÜNKER HADİS BU-LUNDUGUNU İFADE ETMEK İÇİN KULLANILAN DİGER
TE-RİMLER
ve
MÜNKERÜ'l-HADİS'TEN FARKLARISehavl'nin (ö.902/ı497) nakline göre İbn Daklku'l-Id (ö.702/1320) rivayetle-rinin çoğu münker olan raviler ile bazı rivayetleri münker olanlara dela~et eden tabir::: lerin aynı olmadığına dikkat çekmiştir. Ona göre birinciler "münkerü'l-hadis" diye tavsif edilmekte ve metrOk ravilerden sayılmaktadır. ikincilerin ise bazı rivayetleri münker olmakla birlikte metrOk sayılmamaktadır59.
Münkerü'l-hadls tabirinin değişik kullanımları yukarıda.incelendiğine gö~·e şimdi ravinin rivayetlerinde münker hacMs bulunduğunu ifade eden diğer terimler ve
bunların ra vi nin güvenilirliğine ne derece etki ettiği araştırılabilir.
b k -<'\.;.c, ı!.ı..\> . . 60
Haddese i-mena Ir ( _r-J = münker hadıs rıvayet etmiştir) ,
reva ıfıenaklr ·c ~L:.o ı.SJ.J = münker hadis rivayet etmiştir)61' eta bi-menaklr
( ~L...ç uıl = münker hadis rivayet etmiştir)62, yuhaddisü bi '1-menakir
(
~W~ ı!.ı~
= münker hadis rivayet eder)63, yervi'l-menakir (~Wl ı.SJJ!.
=münker hadis rivayet eder)64 , ye'tl bi'l-menaklr (
.,.$W~ uı'4
= münker hadis"56 İbn Ebfı Hiitim, a.g.e., II, 452; III, 372; VII, 36, 261; IX, 168. 57 Zehebl, Mlzlin, I, 6; II, 202.
58 Ahmed b. Hanbel, İle!, II, 346.
59 Sehiivl, Fetlıu'l-mugis. I, 373'; Leknevl, er-Ref', s. 203. 60 Bkz. Zehebl, Mlu1n, Il, 55; IV., 43.
61 A.g.e., III, JOl, 529. 62 A.g.e., III, 344 .. 63 . A.g.e., II, 597. '
206 M. Ü. iLAHiYAT FAKÜLTESi DERGiSi
rivayet eder)65, ye' tt bi'l-menak!r ahyanen (
l.i~l.r.S'W~ d~
= bazan münker hadis rivayet eder)66, ehad1sühı1 menaklr ( ~l.:..o ~.)6.1 =hadisleri münkerdir)67 , fi had!sihl menaklr ( · ~l.:..o ~~. ı.) = hadislerinde münker olanlar vardır)68, fi hadlsihl ba'dü'l-menaklr(~Wl~~~~
= hadislerindenbazısı
münketdir)69,lehı1 m~naktr
( .,r:S'l.:..o .J = münker rivayetleri var)1°,lehı1
ma yünkeru (A
Lo .J= münker rivayetleri var)71 , indehı1 menaklr ( ~l.;..o o~
=
münker rivayetleri var)72 ' zı1 menaklr ( ~l.;..o .J~ = münker rivayetleri var)73, sahibu menaklr(
~l.;..o ~L:,
=
münker rivayetleri var)74 tabirleri rftvinin rivayetlerindemünker hadis bulunduğunu ifade etmek üzere muhaddisler tarafından kullanılan
terimlerdir75.
Söz konusu terimlerin, ravinin münker hadis rivayet ettiği hususunu ifade etmesi açık, rivayet edilen münker hadislerin niceliğine delaleti ise müphemdir. Aşa ğıda verilecek misallerde görüleceği üzere söz konusu tabirler sika, .zayıfve metrı1k
raviler hakkında kullanılmaktadır. Hakkında sözü edilen tabirlerden biri kullanılan
ravi sika i~y münker rivayetlerinin az, metrı1k ise çok olduğu anlaşılacaktır. Aşağıda
söz konusu tabirlerin si ka, zayıf ve metrı1k ra vi ler hakkıntla kullanımları ayrı başlık
lar altında incelenecektir.
1. Güvenilir .Raviler Hakkında Kullanımları
Sika ravinin bazı rivayetlerinin münker olduğu söz konusu tabirlerden biriyle ifade edilmiştir. NiteJ<im Ali b. Medini sika ravilerden Fadl b. Musa es-Sinan! el- .
Merv~zt76 ve Osman b. Muhammed el~Ahnesl'nin77, Yahya b. Main (ö. 233/848) "leyse bihl be's" diye tavsif ettiği Aiz b. Nesir'in78 bazırivayetlerinin münker
oldu-ğunu reva ehadis menaklr ( .~l.:..o ~.)6.1 ı..S.J.J ); Darekutni (ö. 385/995) sika kabul .
ettiği Süleyman b. Şurahbil 'In münker rivayetlerinin bulunduğunu (bkz. Sehavl, I, 347), Zehebl de Said b. Keslr'in (ö. 226/841) rivayetlerinden bir kısmının münker-"
liğini lehı1
ma yünkeru (A
Lo .jJ )79 tabirleriyle ifadeetmişlerdir. Ayrıca
Zehebi, hakkında bu tabirler kullanılan ravilerin mutlaka zayıf olması gerekmediğine
65 A.g.e., I, 51. 66 A.g.e., IV,
67 A.g.e., II, 510; IV, 395. 68 A.g.e., I, I 10. 69 A.g.e., I, 50. ·
70 A.g.e., I, 78, 1 18, 126; II, 440; III, 483, 493. 71 A.g.e., I, 166; IV, 302.
72 A.g.e., I, 67; IL 43, 49, 161, 192, 254; IV, 218. 73 A.g.e.,I,291.
74 A.g.e., I, 235; Il, 102, 307; III, 450. 75 Ayrıca bkz. Leknevl, er-Re_(, s. 210. 76 Zehebl, Mfziin, III, 360.
77 A.g.e., III, 52. 78 İbn Main, Tarih, IL 291. 79 A.g.e., II, 155.
CERH LAFIZLARINDAN "MÜNKERÜ'l-HADİS" VE FARKLI KULLANIMLARI 207 1
"her münker rivayet eden zayıf olmayabilir"80 şeklindeki ifadesiyle açıklık
getirmiştiı·8 1•
2. Zayıf Raviler Hakkında Kullanımları
Zayıf ra viierin münker hadis rivayet etmeleri halinde de bu durum aynı
terim-lerle ifade edilmiştir. Nitekim Ali b. Medinl, Husayn b. Ömer'in zayıf olduğunu göstermek üzere leyse bi'l-kaviyyi (
I.S.;AJ~ ~
=
kavldeğil)
dedikten sonra, münker rivayetlerinin bulunduğunu ifade etmek için reva ebadis münkere~~ ~,)6-II.S.J.J = münker hadisler rivayet etmiştir) lafzını kullanmış82, Ahmed b. Hanbel de Hasif b. Cahdar'ın zayıflığını belirttikten sonra münker rivayetlerinin bulunduğunu lehu ehadis menfikir ( ~l:..o ~,)l>l .ıJ = münker rivayetleri vardır) terimiyle açıklamıştır83.
3. Metrôk Raviler Hakkında Kullaiumları
Met~uk ravilerin aynı zamanda münker rivayetlerinin de bulunduğu sözü edi-len terimlerleifade edilmiştir. Böylece raviriin münkel· hadis rivayet etmiş olması tek.
başına onun metruk sayılmasının sebebi değildir. Bu durum metruk kabul edilen ra-vinin aynı zamanda münker rivayetlerinin de bulunduğunu tesbit etmekten ibarettir. Zira ra vi nin metruk olması münker hadis rivayet etmesi sebebiyle olduğunda muhad-disler bunu belirtmek için rivayetlerinin çoğu münkerdir anlamına gelen münkerü'l-hadis ( ~..ıJ-1
_?..:..o )
tabirini kullanmışlardır. Burada Ali b. Medini'nin böylesikullanımı misal olarak vermekle yetineceğiz. O, birçok münekkit muhaddisin84 metruk olduğunu söylediği, kendisinin de aynı kanaatte olduğunu açıklamak üzere
hakkında dalfun dalfun ( ~ ~ ) ifadesini kullandığı Abdullah b. Ziyad b. Süleyman b. Sem'an el-Mahzuml'nin münker hadisler de rivayet ettiğini reva ehadls menfikir ( .r.$l:..o ~,)6.1 ı.$.J.J ) terimiyle ifade etmiştiı·85.
Sonuç olarak sözü edilen tabirler ravinin hadis rivayetine ehil olup olmadığı konuslında bir hüküp-ı ifade etmek için değil, rivayetlerinde münker hadislerin
bulun-duğunu tesbit etmek amacıyla kullanılmışlardır. Dolayısıyla bu tabirler, hakkında kullanılan ravinin münker hadislerinin bulunduğunu, ancak onun terkini gerektirecek seviyede olmadığını ifade etmektedirler. Ravinin, terkini gerektirecek seviyede mün-ker hadis rivayet etmesi daha önce zikredilen münmün-kerü'l-hadis tabiriyle ifade edilmek-tedir.
80 A . .f?.e., I, ı 88.
81 Sözü edilen tabirlerin sika riiviler hakkında kullanımlarına dair diğer misaller için bkz. Zehebl,
Mfziin, II, 585-586, Ili, ıoı, 640. 82 Hatib, Tôrfhıt Baifdôd, Vlll, 264.
83 Ahmed b. Hanbel, ile!, ll, ı 65; söz konusu terimierin zayıf riiviler hakkında kullanıldığına dair
diğer misaller için bkz. Zehebl, Mfuln, III, 344; IV, 160. 84 Bkz. İbn Hacer, Te/ız/b, V, 2ı9-221.
85 İbn Hacer, Tehz'ib, V, 22ı; Söz konusu terimierin metrGk riiviler hakkında kullaıumlarının diğer
misalleri için bkz. Buhar!, et-Tlirlhu'l-keblr, llL 337; Vlll, ı 15; Sa' d! el-Hiişiml, Ebtt Z(ir'a, II,
208 M. Ü. iLAHiYATFAKÜLTESi DERGiSi
Konuya son vermeden önce bir hadis
hakkında
enkerü ma reva (-ı..SJJ Lı
.fol=
rivay~tledn en münkeri) tabiri kullanıldığında bununla o ravinin en zayıfrivayetinin bu olduğunun ifade edilmek isten~iğini, bu. ifadenin ·ravinin rivayet ehliyetiyle ilgili ç;>lmadığını86, ayrıca ra vi nin rivayetlerinde münker hadis
bulunmadığının
dala era fi hadtsiht i nkaren ( 1)5:;1 .ı..it.,ı.:,. ı.) ,.s) 'i = hadisAlde münkerlik görmüyorum) terimiyle87 ifade edildiğinin belirtilmesi gerekmektedir.. 1 .
IV. SONUÇ
. Tesbitierimize göre "münker" terim olarak başlangıçtan beri "zayıf veya sika ravinin teferrüd ettiği hadis", "mevzO hadis" ve "zayıf ravinin sikalara muhalif olarak rivayet ettiği hadis" olmak üzere üç farklı anlamda kullanılmıştır. Söz konusu terim mütekaddimOn uleması tarafından aynı yaygınlıkta olmasa da her üç anlamda da
kul-lanılırken, müteahhirOndan sayılan alimler tarafından çoğunlukla "zayıf ravinin sika-lara muhalif osika-larak
rivay~t ettiği
hadis"manasıyla kab~l edilmiş, ~evzOat
kitapla-rında ise "mevzO hadis" anlamında zikredilmiştir.
Münkerü'l-hadis terimi, çokça münker hadis rivayet eden kimse anlamında
cerh lafzı olarak çoğunlukla metrOk, yaygın olmasa da· zayıf raviler hakkında
kulla-nılmakla birlikte rivayetlerinde teferrüd eden ravilere delalet etmek üzere de kullanıl mıştır.
Ravinin sika, zayıf veya metrOk olduğuna bakılmaksızın, rivayetlerinde mün-ker bulunduğunu ifade etmek için farklı terimler benimsenmiştir. İsnadın tamamı
münkerü'l-hadis
ile
tavsif olunan ravilerden meydana gelmişse bu durum münkerü'l-isnad şeklinde ifad~ edilmiştir.***
86 . İbn Adiy'in Büreyd b. Abdullah b. Ebu Bürde (İbn Adiy, el-Kamil, II, 496) Zehebl'nin ise Musa _b. Hilal (Zehebl, Mfu1n, IV, 226) ile Velid b. Müslirri (Zehebl, a.g.e., IV, 347) hakkında
kullanımları misal olarak zikredilebilir. 87 Misal için bkz. İbn Ebu Hatiın, el-Cerh, IX, 167.
BİBLİYOGRAFYA
Ahmed b. Hanbel, Kitabu'l-flel ve ma'rifetü'r-ricill (thk. Talat Koçyiğit-İsmail · Cerrahoğlu), I~II, İstanbul 1987.
Ali el-Karl, Nureddin Ali b. Sultan Muhammed el-Herevl, el-Masnu'
fi
ma'rifeti'l-lıadisi'l-nıevzu (thk. Abdülfettah Ebu Oudde), Kahire 1404/1984. ·
Asım Efendi, Kamus Tercemesi, I-IV, İstanbul 1305.
Beluşl, Abdülgaffir Abdülhak Hüseyin Bür el-BelOşl, el-Imam fslıak b. Rahuye ihrahim b.
Malıled el-Hanzalf el-Mervezi ve kitabulıu'l-Müsned, Medine 141111990. Buhar!, Ebu Abdullah Muhammed b. İsmall b. İbrahim el-Buhar! el-Cu'fi, Ki tab u
't-Tarilıu'l-keblr, I-IX, HaydarabM I 943.
• . . 1
Cüzekanl, Ebu Abdullah Hüseyin b. Ihrahim el-Cuzekani, el-Ebatil ve'l-menakir
ve's-. s
ılıalı ve' l-nıeşalıir (thk. Abdurrahman b. Abdülcebba,r el-Feryuval), Riyad 141511994.Fesevl, Ebu Yusuf Ya'kub b~ Süfyan, Kitabü'l-Ma'r~fe ve't-tarilı (thk. Ekrem Ziya el-Ömer!), I-IV, Medine 1410.
Haldun el-Ahdeb, Esbabu ilıtilafi'l-mulıaddisin, I-11, Cidde 1407/1987.
Hatib el-B.ağdadi, Ebu Bekr~ Ahmed b. Ali b, Sabit,. Tarllıu Bağdad, I-IXX, Beyrut, ts. Irak!, Ebü'l-Fazl Zeynüddin Abdurrahlm b. Hüseyin el,.Irakl, Elfiyetü'l-lıadis (thk. Ahmed
Muhammed Şakir), Kahiı·e 140811988.
ltr, Nureddin, el-lnıanıü 't-:Tirmizi ve' l-nıuvazenetü beyne Camii/ıl ve beyne' s-Sahllıayn,
Beyrut 140&'1988.
İbn Adiy, Abdullah b. Adiy el-Cürdnl, el-Kamil
fi
zuafai'r-rical, I- VIII, Beyrut 1404-140511984.İbn Ebu Hatim, Ebu Muhammed Abdurrahman b. Ebu Hatim Muhammed b. İdrls b. el-Münzir et-Temlml el-Hanzell er-Razi, Kitabu'l-Cerh ve't-ta'dfl, I-IX, Beyrut 137111952.
İbn Hacer el-Askalanl; Şihabuddin Ebü'l-Fazl Ahmed b. Ali b. Hacer, Hedyü 's-sarf
nıukaddinıetü Fethi'l-barf, Beyrut 141011989.
_ _ _ , en-Wüket ala kitabi fbni's-Salah (thk. Rebi' b. Hadi Umeyr), I-Il, Riyad 1408/1988.
_ _ _ , Nüzhetü'n~nazar şerhu Nuhbeti'l-fiker
fi
nıustalahati elıli'l-eser, Kahire 135211934._ _ _ , Telızibu 't-telızfb, I-XII, Haydarabad 1325/1907.
İbn Hibban, Ebu Hatim Muhammed b. Hibban b. Ahmed et-Temlml el-Büstl, el-Mecrulıfn nıine'l-nıulıaddisin ve'd-duafa ve'l-nıetrukfn (thk.'Mahmud İbrahim Zayed), I-III, Haleb, ts.
İbn Keslr, Ebü'l-Fida İriıadüddin İsmail b. Ömer, 1/ıtisarü'l-ulumi'l-hadfs (el-Baisü'l-hasis
ile birlikte), Kahiı·e 1 ~99/1979.
İbn Main, Yahya b. Main, Kitabu't-Tarfh (nşr. Ahmed Muhammed Nur Seyf), I-IV, Mekke . 1399/1979.
İbn Manzur, Ebü'I-Fadl Cema.Iuddin Muhammed b. Mükerrem b. Maniur el-Ifı·ikl el-Mısrl,
Lisanü'l-Arab, I-XV, Beyrut, ts.
İbn Receb, Zeynüddin Abdurrahman b. Ahmed b. Receb el-Hanbell, Şerlut fleli't-Tirniizi
210 M. Ü~ İLAHİY AT FAKÜLTESi DERGiSi
İbnü'l-Cüneyd, Sua!G.tü fbni'l-Ciineyd Ebü fslıak fbralıim b. Abdullah ei-Huttelf li Ebü Zekeriyya Yalıyil b. Main (thk. Ahmed Muhammed Nur Seyf), Medine
1408/1988.
• . . 1
lbnü's-Salah, Ebu ümer Osman b. Abdurrahman eş-Şehrczurl, UWmu'l-lıadfs (mukaddimc) (thk. Nureeldin Itr), Dımaşk 140611986.
Leknevl; Ebü'l-Hasenat Muhammed Abdülhay ei-Leknevl el-Hindl, er-Rej' ve't-teknıil_ fi'l-cerlıi ve't-ta'dfl (thk, Abdi.ilfettah Ebu Gudde), Beyrut 140711987.
Mi.islim, Ebü'l-Hüseyin Müslim b. Haccac. ci-Kuşeyrl en-Nisaburl, Sahilıu Müslim
(mukaddime), I-lll, İstanbul 1981.
, Kitlibu't-Temyfz (thk. Muhammed Mustafa el-A'zaml), Riyad 140211982. Nevevl, Ebu Zekeriyya Yahya b. Şeref, Şerint Müslim (Müslim'in es-Salıi!ı'i ile birlikte),
K ahi re 1392/1972.
Sa'di el-Haşim!, Ebli Zür'a er-Rtızf ve ciilıudiilıü .fi's-sünneti'n-Nebeviyye, I-III, Medine 140911989.
San'anl, Muhammed b. İsınail el-Emir. Tavdflıu'/-e.fldir li-meôni Tenkfhi'l-enziir, I-II (thk. Muhammed Muhyiddin Abdülhamid). Beyrut 1366.
Sehavl, Şemseddin Muhammed b. Abdurrahman, Fetlıu'l-mugfs şerlut Elfiyeti'l-hadis, I-III, Beynıt 140311983.
Semhfıdl, Ebü'I-Hüseyin Nureeldin Ali b. Abdullah b. Ahmed, ei-Gwnmaz ale'l-lümmtız fi '1-mevzttliti '1-meşMirôt (thk. Muhammed Abdülkadir Ata), Beyrut 1406/l986. Süyutl, Celaleelelin Abdurrahman b. Ebu Bekr, Tedrfbü 'r-riivf fi şerizi Takrf.bi'n'-Nevevf
(thk. Abdülvehhab Abclüllatif), I-ll, Medine 1 392/l97;2.
Tirmizi, Ebu Isa Muhammed b. Isa b. S evre, ei-Climiu 's-sa/ıl/ı, 1-V, İstanbul 1981. Zehebf, Şcmseddin Ebu Abdullah Muhammed b. Ahmed b. Osman b. Kaymaz et-Tilrkmanl,
el-Mılkıza fi ilmi nı.ustalalzi '1-/ıadis, Beyrut ı 4 ı 2. _ _ _ _ , Mfzlinii'l-i'tidiil fi nakdi'r-rictı!, I-IV, Beyrut ı 382.