• Sonuç bulunamadı

Karagözden sonra bir Nasreddin hoca meselesi:Bay Raminin 5000 liralık antika karagözleri çamaşır ocağında nasıl yandı?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Karagözden sonra bir Nasreddin hoca meselesi:Bay Raminin 5000 liralık antika karagözleri çamaşır ocağında nasıl yandı?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

H er gün bir m esele...

Karagözden sonra bir

Nasreddin hoca meselesi..

Bay Raminin 5000 liralık

antika karagözleri çam a­

şır ocağında nasıl yandı ?

Bir zaman- r , lar bir kara-

j

göz meselesi or­ taya çıkmıştı. Karagöz yaşa- ' ||p mış m ı? Yaşa- jp ^ - mamış mı? Şim- ? di de galiba bir Nasreddin ho­ ca meselesi or­ taya çıkıyor. Bundan bir kaç

gün evvel Na.- A vu k a, reddın Koca R am i hakkında gazetelerde bir iki etüd çıktı. Bunlardan biri diyor ki:

«Nasreddin hocanın fıkraları gayet mahduttur. Beş on fıkraya münhasırdır. Bugün anlatılan yüzlerce, binlerce fıkra Nasred­ din hocanın kendisinin değildir.»

Bunun üzerine Istanbuldaki Nasreddin hoca hayranlan topla­ nıp «Karagöz sevenler» cemiye­ ti tarzında bir cemiyet kurmağa karar vermişlerdir.

Bunların başında Karagözcü meşhur avukat bay Rami vardır.

Bay Rami diyor ki:

— Gazetelerde okudum. Nas­ reddin hoca için Amerikalılar bir anıt yaptırmak istiyorlarmış... Halbuki biz herkeeten önce dav­ ranıp Nasreddin hoca için bir anıt güzel, mazbut, bir mezar yaptır­ mak istiyoruz.

Bunun için lâzım gelen hazır­ lıklar da aşağı yukarı tamamlan­ mış gibidir.

Biz Karagözün mezarı için pek çok mermer hazırlamış, bir de mezar yaptırmıştık. Bu büyük bir mermer üzerinde bir karagözle, bir hacivad heykelinden ibarettir. Karagözle, hacivadm heykeli var­ dır.

Karagöz için hazırlandığımız­ dan her şeyimiz tamamdır. Kara­ gözün mezarı İstanbualda duru­ yor, ufak bir tadilât ile bu mezar Nasreddin hoca için pek âlâ yapı­ labilir. Üstündeki karagöz, haci­ vad heykeli eriçıkarılır. Nasred- diu hocanın küçük bir büstü ko­ nulabilir. Amma korkarım ki bu- 1 na da itiraz ederler. Çünkü bu mezarı hazırladık, yaptık, ettik. Tam kuracağımız zaman bir çok Bursalılar:

— Biz bu yapılacak mezarı yı­ karız.. dediler. Biz de vaz geçtik. Korkarım ki Nasraddin hoca için de ayni itiraz karşısında kalaca­ ğız.

Nasreddin hoca tam halk ada­ mıdır. Büyük bir fazlı varmış. Zaten ilmi, fazlı olmıyan adam nüktedan olamaz. Sonra Nasred­

din hocanın adı hocadır. Yoksa o çok inkılâpçı, taassupla müca­ dele etmiş bir adamdır. Dikkat ediniz. Bütün hikâyelerinde ho­ calarla, hocaların oburlukları ve sairesile alay eder. Onun hoca el­ bisesi giymesi o zamanlar ilim adamlarının bu kisveyi giymele­ rinden dolayıdır. Yoksa taassup­ la, hocalıkla alâkası yoktur.

Nasreddin hoca karagözden bir çok ilhamlar almıştır. Kendisi de gayet karagöz meraklısı imiş, iyi karagöz oynatırmış. Kara göze dair etüdleri, kitapları vardır. Bu eserlerden bir kaçı Bursada Hü- davendigâr kütüphanesindedir.

— Acaba mizah itibarile Nas­ reddin hocayı mı yoksa Karagö­ zü mü daha kuvvetli bulursunuz?

— Karagözü.. Karagöz Nasred­ din hocanın üstadı sayılır.. Lâkin Nasreddin hoca da çok büyük adam ... Fevkalâde filozof, müte- vazi adam.. Meselâ o zamanlar merkebi olanlar parmakla göste­ rilirmiş. Nasreddin hoca merke­ bine biner, şemsiyesini açar, tıkır da, tıkır çarşı, pazar dolaşırmış..

— Bir çok anlatılan fıkraların Nasreddin hocanın olmadığını, bunların hocaya atfedildiğini söylüyorlar. Hocanın topu topu bir kaç fıkrası varmış...

— Bu bir iftiradır.. Bugünkü fıkraların hepsi hocaya aittir. Hatta hocanın unutulmuş bir çok fıkraları vardır. Bunlar gittikçe kaybolmaktadır. Bunları topla­

mak lâzımdır.

Sonra yapacağımız şeylerden biri de her sene bir Nasreddin ho­ ca günü yapmaktır. Bu günde bü­ tün hatıralarını, fıkralarını yeni­ den canlandıracağız.

Dikkat ettim, arasıra bay Rah­ mi derin derin « o f » çekiyordu. Sordum:

— Ne oldu?

— Sorma derdim pek büyük... Hemen bütün memlekette en na­ dide deve derisinden - antika ad­ dedilecek • pek kıymetli karagöz­ leri toplamıştım. Bir sandık ka- dr.r olmuştu. Bunların bir eşi da­ ha yoktu. Bir Amerikalı geçen se­ ne bunlara 4500 lira vermişti.. Zevcem benim karagöz iptilâma son derece kızıyordu: «Bu nedir? Var mı Karagöz, yok mu Kara­ g öz... İşlerini güçlerini, her şeyi ihmal ediyorsun.. Karagözle meş­ gul oluyorsun.. Bir daha Karagöz oynatırsan bütün Karagöz kollek- siyonunu yakacağım» diye yemin etmişti.. Geçenlerde bir arkadaş­ ta toplanmıştık. Biraz keyiflen­ dik filân.. Arkadaşlar da ısrar edince dayanamadım. Perdenin başına geçtim. Ertesi günü bizim bayan 5000 lira değerindeki bü­ tün o antika karagözleri yakmaz m ı? Birader aklım başımda de­ ğil.. Daha yedi ay evvel 4500 li­ ra verdiler de vermemiştim. Bun­ ların içinde bir tek Tunalı Veli bey vardı. Tek başına 300 lira vermişlerdi. Hakikaten acınacak şey... " II. F .

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taba Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

30 sayfa olan bu bölümde 76 fıkra yer almak­ tadır. Bu bölümde Nasreddin Hoca fıkraları ola­ rak anlatılan fıkraların az bir kısmı uydurma ol­ mayan, herkesin

Gagauzlara komşu bir Türk halkı olan Dobruca Tatarlarının Nasreddin Hoca fıkraları da 1983'te yayımlanmıştır.. Yukarıda anılan yayınlarda, Boratav, Koz ve

Bazı Nasreddin Hoca fıkralarının bütünü bir deyim veya atasözü ile ilgili iken bazen de deyimler ve/veya atasözleri, anlatı içinde dolaylı olarak ve yeri

tilerinden, Ruşen Eşref: Boğaziçi, Aynlddar’ ında yol üstü birkaç çeşme adlı nesirinde Paşalimanı’ndan - Çen gelköyü’ne kadar uzanan bir

K aliforniya Teknoloji Enstitüsü’nden (Caltech) Paul Rothemund ve bu alanda çalışan diğer bilim insanları nano ölçekte (metrenin milyarda biri) yapıla- rın nasıl

Milletle- rarası Türk Halk Kültürü Kongresi / Halk Edebiyatı Seksiyonu Bildirileri / II1. Dergi Ve Armağan Yazıları Ve

Antik dönemde Philomelion olarak bilinen, Phrygia ve Pisidia sınırları içerisinde yer alan antik kentin, buluntuları ile bir Roma yerleşkesi olduğu yapılan Nekropol kazısı

Genetik çalışmalarda yaygın olarak kul- lanılan hardalgiller ailesinden küçük bir bitki olan Arabidopsis bitkisi, yapılan yeni bir çalışmada da model bitki olarak