• Sonuç bulunamadı

HÜCRE BİYOLOJİSİ (SİTOLOJİ) LABORATUVAR DERSİNİN ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "HÜCRE BİYOLOJİSİ (SİTOLOJİ) LABORATUVAR DERSİNİN ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ"

Copied!
86
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ORTAÖĞRETİM FEN VE MATEMATİK ALANLARI EĞİTİMİ

ANABİLİM DALI

BİYOLOJİ EĞİTİMİ BİLİM DALI

HÜCRE BİYOLOJİSİ (SİTOLOJİ) LABORATUVAR DERSİNİN

ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan ÖZLEM TAŞDELEN

(2)

ORTAÖĞRETİM FEN VE MATEMATİK ALANLARI EĞİTİMİ

ANABİLİM DALI

BİYOLOJİ EĞİTİMİ BİLİM DALI

HÜCRE BİYOLOJİSİ (SİTOLOJİ) LABORATUVAR DERSİNİN

ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Özlem TAŞDELEN

Tez Danışmanı Prof. Dr. Turan GÜVEN

(3)

Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü’ne,

Özlem TAŞDELEN’e ait “Hücre Biyolojisi (Sitoloji) Laboratuvar Dersinin Öğrenci Görüşlerine Göre Değerlendirilmesi” başlıklı tez, jürimiz tarafından Biyoloji Eğitimi Bilim Dalında YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir.

Adı Soyadı İmza

Üye (Tez Danışmanı):... ...

Üye : ... ...

(4)

ÖNSÖZ

Bu tezin hazırlanmasında her türlü yardımını ve desteğini gördüğüm değerli Hocam Prof. Dr. Turan GÜVEN’e, çalışmalarımda bana yardımcı olan Arş. Gör. Nilay KESKİN SAMANCI’ya, verilerin analizinde yardımlarını esirgemeyen Yrd. Doç. Dr. Melike ÖZER KESKİN’e, Pınar GÖK ALKAN’a, Arş. Gör. Ahmet GÖKMEN’e ve Arş. Gör. Osman ÇİMEN’e katkılarından dolayı teşekkür ederim.

Ayrıca tezimin yazım aşamasında çok büyük desteğini gördüğüm sevgili arkadaşım Nadire AK’a ve bana olan destek ve güvenlerini her zaman arkamda hissettiğim AİLEME teşekkürlerimi sunarım.

Özlem TAŞDELEN

(5)

ÖZET

HÜCRE BİYOLOJİSİ (SİTOLOJİ) LABORATUVAR DERSİNİN ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

(Yüksek Lisans Tezi)

TAŞDELEN, Özlem

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Tez Danışmanı: Prof. Dr. Turan GÜVEN

Haziran–2008

Bu çalışmada, bugüne kadar tartışmasız olarak önemi vurgulanan, biyoloji öğretiminde laboratuvar uygulamaları ve deney tekniğinin hücre biyolojisi özelinde sorunları ele alınmıştır. Konu hem bilimsel literatürden sağlanan bilgilerle, hem de Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği 2., 3., 4. ve 5. sınıf öğrencilerine uygulanan anket ve açık uçlu sorulardan elde edilen verilerle çözümlenmiştir.

Veri toplama aracından elde edilen bulgular hücre biyolojisi laboratuvarının yetersiz donanım sebebiyle gerektiği gibi yapılamadığını ortaya koymuştur. Bunun bir sonucu olarak çağdaş hücre biyolojisi laboratuvarında gerçekleştirilmesi gereken hedeflerin çok gerisinde kalındığı tespit edilmiştir.

Problemin çözümünün insan unsurundan ziyade birincil olarak ülkemize uygun standart bir donanımla gerçekleşebileceği sonucuna varılmıştır. Elde edilen bulgular ışığında çeşitli önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Laboratuvar yöntemi, hücre biyolojisi, laboratuvar eğitimi

(6)

ABSTRACT

EVALUATION OF THE CELL BIOLOGY (CYTOLOGY) LABORATORY COURSE ACCORDING TO THE STUDENTS’ VİEWS

(Master of Science Thesis)

TAŞDELEN, Özlem

GAZI UNIVERSITY

EDUCATION SCIENCE INSTITUTE

June–2008

In this study, the problems of cell biology are considered that the importance of the laboratory applications and experiment techniques in biology teaching are emphasized without argument until today.

The topic has been analyzed with both the information that provided from the scientific literature and the data that got from the open ended questions and survey applied to second, third, fourth and fifth, grade students of Gazi University Gazi Education Faculty of Biology Teacher Department .

Findings that are gotten from data collecting tool has revealed the cell biology laboratory wasn’t established as required because of insufficient equipment.

As a result of this situation, it is determined that the aims are failed which had to be fullfilled in contemporary cell biology laboratory.

To conclude, the solution of problem will be able to be realized with the suitable and standart equipment for our country more than human component.

Keywords: Laboratory method, cell biology, laboratory education

(7)

İÇİNDEKİLER JÜRİ VE ENSTİTÜ ONAYI ... i ÖNSÖZ... ii ÖZET... iii ABSTRACT... iv İÇİNDEKİLER ... v

TABLOLAR LİSTESİ... viii

KISALTMA VE SEMBOLLER ... ix

BÖLÜM I ... 1

GİRİŞ ... 1

1.1. Yükseköğretimin Eğitim Sistemi İçindeki Yeri ve Önemi ... 3

1.2. Problem Durumu... 5

1.2.1. Biyoloji Öğretiminde Kullanılan Öğretim Yöntemleri ... 8

1.2.2. Laboratuvar Yöntemi ... 8

1.2.3. Laboratuvar Deneyimlerinin Hedefleri ... 11

1.2.4. Hücre Biyolojisi ... 14

1.2.4.1. Hücre Biyolojisi Laboratuvarının Çeşitli Üniversitelerdeki Ders İçerikleri . 17 1.2.4.2. Ortaöğretimde Hücre Biyolojisi Konularının Yeri ... 21

1.3. Problem Cümlesi... 22

1.4. Alt Problemler... 22

1.5. Sınırlılıklar ... 22

1.6. Varsayımlar... 23

1.7. Araştırmanın Amacı ve Önemi ... 23

1.8. İlgili Araştırmalar... 24

(8)

BÖLÜM II ... 29

YÖNTEM... 29

2.1 Araştırma Modeli ... 29

2.2. Araştırmanın Evreni ... 29

2.3. Veri Toplama Aracının Geliştirilmesi... 30

2.4. Veri Toplama Aracının Uygulanması ... 31

2.5. Verilerin Analizi ... 31

BÖLÜM III... 33

BULGULAR VE YORUM... 33

3.1. Hücre Biyolojisi (Sitoloji) Laboratuvar Dersiyle İlgili Uygulanan Ankete Yönelik Bulgular... 33

3.1.1. Hücre Biyolojisi Laboratuvar Dersini Alan Öğrencilerin Bu Ders Aracılığıyla Kazandığı Becerilere Dair Bulgular... 33

3.1.2. Hücre Biyolojisi Laboratuvar Dersini Alan Öğrencilerin Bu Dersin İşlenişiyle İlgili Düşüncelerine Ait Bulgular ... 38

3.1.3. Hücre Biyolojisi Laboratuvar Dersini Alan Öğrencilerin Bu Dersin İmkânlarının Yeterliliği Hakkındaki Düşüncelerine Dair Bulgular... 40

3.1.4. Hücre Biyolojisi Laboratuvar Dersini Alan Öğrencilerin, Bu Dersin Öğretmenlik Becerilerine Olan Katkıları Hakkındaki Düşüncelerine Dair Bulgular .... ... 42

3.1.5. Hücre Biyolojisi Laboratuvar Dersini Alan Öğrencilerin Bu Dersin Daha Etkili İşlenebilmesi İçin Sunulan Öneriler Hakkındaki Düşüncelerine Dair Bulgular... 44

3.2. Hücre Biyolojisi Laboratuvarı İle İlgili Açık Uçlu Sorulara Ait Bulgular ... 48

3.2.1. Hücre Biyolojisi Laboratuvar Dersinin Öğrencilere Kazandırdıklarına Dair Bulgular... 48

3.2.2. Hücre Biyolojisi Laboratuvar Dersinin Daha Etkili İşlenebilmesi İçin Öneriler. ... 51

3.2.3. Hücre Biyolojisi Laboratuvar Dersiyle İlgili Genel Düşünceler... 55

(9)

BÖLÜM IV ... 58

SONUÇ, TARTIŞMA ve ÖNERİLER ... 58

4.1. Sonuç ve Tartışma... 58 4.2. Öneriler ... 66 KAYNAKÇA ... 67 EK... 71 ÖZGEÇMİŞ... 75 vii

(10)

TABLOLAR LİSTESİ

2.2.1. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Sınıflara Göre Dağılımı ... 29 3.1.1. Hücre Biyolojisi Laboratuvar Dersini Alan Öğrencilerin Bu Ders Aracılığıyla Kazandığı Becerilere Dair Bulgular... 34 3.1.2. Hücre Biyolojisi Laboratuvar Dersini Alan Öğrencilerin Bu Dersin İşlenişiyle İlgili Düşüncelerine Ait Bulgular... 38 3.1.3. Hücre Biyolojisi Laboratuvar Dersini Alan Öğrencilerin Bu Dersin İmkânlarının Yeterliliği Hakkındaki Düşüncelerine Dair Bulgular... 41 3.1.4. Hücre Biyolojisi Laboratuvar Dersini Alan Öğrencilerin, Bu Dersin Öğretmenlik Becerilerine Olan Katkıları Hakkındaki Düşüncelerine Dair Bulgular .... ... 43 3.1.5. Hücre Biyolojisi Laboratuvar Dersini Alan Öğrencilerin Bu Dersin Daha Etkili İşlenebilmesi İçin Sunulan Öneriler Hakkındaki Düşüncelerine Dair Bulgular... 44 3.2.1. Hücre Biyolojisi Laboratuvar Dersinin Öğrencilere Göre Olumlu ve Olumsuz Yanları... 49 3.2.2. Öğrencilerin Dersin İşlenişi, Laboratuvar İmkânları ve Laboratuvarda Yapılabilecek Deneysel Çalışmalarla İlgili Önerileri ... 52 3.2.3. Hücre Biyolojisi Laboratuvar Dersiyle İlgili Genel Düşünceler... 55

(11)

KISALTMA VE SEMBOLLER

f : frekans

% : yüzde

lab.: laboratuvar

SPSS: Stastical Packet for The Social Science

(12)

GİRİŞ

Toplumların hayatında eğitim, bilim ve teknolojinin ne kadar önemli unsurlar olduğu hemen herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Eğitim-öğretim sistemini, bir başka deyişle “insan yetiştirme düzenini” bilimsel ve teknolojik bir temele oturtamamış olan ülkeler, ileri ülkelerin güdümünde kalmakta ve mevcut dünya sistemi ile rekabete girememektedir. Dünyadaki bilimsel ve teknolojik gelişmeleri doğru algılayan ve bunu eğitim-öğretim sistemine yansıtabilen ülkeler ise, mevcut dünya sistemine uyum sağlayan ve sorunlarına çözüm üreten insanlar yetiştirebilmektedir. Eğitim-öğretim sisteminin birincil görevi, bilimsel bilgiyi insanlara sadece teorik düzeyde öğretmek değil, bu bilimsel bilginin hangi aşamalardan geçerek ve nasıl sağlandığını da göstermek olmalıdır. Bir ülke, bilimsel ve teknolojik gelişmeleri eğitim-öğretim sistemine yeterince yansıtamıyorsa, belirli bir süre sonra, bilim ve teknoloji üreten ülkelerin gerisinde kalacaktır. Her türlü bilimsel araştırma ve geliştirmenin merkezinde yer alan üniversiteler, dünyadaki bilimsel ve teknolojik gelişmeleri en çabuk algılayabilen kurumlardandır. Çünkü üniversiteler, bilimsel düşüncelerin teorik düzeyde tartışıldığı, deneysel çalışma ve araştırmalarla geliştirildiği yerlerdir. İşte bu özelliklerinden dolayı, üniversiteler teknolojik gelişmeler karşısında, kendisini çabucak yenileyebilmekte ve bunu kurumsal yapısı içinde de göstermektedir.

Uygulamalı ve deneysel öğretim teknikleri, ilköğretimden üniversite sonuna kadar olan bütün basamaklarda, bilgi çağının ve bilgi toplumunun getirdiği bir mecburiyet olarak ortaya çıkmaktadır.

(13)

Bilgi toplumu; yoğun bilimsel bilgi üreten, bilgileri depolayıp tasnif eden, depo edilmiş bilgiye çabuk erişen, bilginin dağıtımında söz sahibi olan, bilgiyi işleyen ve yeni hizmet alanları oluşturacak şekilde dönüşüme uğratan bir toplumdur. İçinde yaşadığımız bilgi çağında, insan sadece mevcut bilgiyi kullanmakla kalmayıp, bilgi üretimine de katkı yapmak mecburiyetini hissetmektedir. Bugün ülkelerin kurumsal anlamda bilimsel bilgi ürettiği yerler üniversitelerdir. Üniversiteler, içinde yaşadığı çağı doğru algılayan, özgün bilgi üreten, topluma katkı yapan insanlar yetiştirmelidir. Üniversitelerin başarılarının ölçüsü öğrencilerini çağdaş koşullara uygun yetiştirebilmeleridir.

Günümüzde yükseköğretim kurumlarının görevleri belirlenmiştir.

Oğuz (2004) yüksek öğretim kurumlarında bulunması gereken ortak özellikleri şöyle sıralamıştır:

1. Yüksek öğretim programlarının amaçları, bilgi çağı insanında bulunması gereken özelliklere göre, açıkça belirlenmiş olmalı ve yalnızca bilişsel değil, duyuşsal ve devinişsel alanlardaki amaçların kazandırılmasına da ağırlık verilmelidir.

2. Çağın gerektirdiği, bireysel ve toplumsal gereksinimlerin karşılanmasına hizmet etmelidir.

3. Bilgiyi edinme, üretme ve paylaşma olanağı verecek etkin öğrenme yaşantıları sağlamalıdır.

4. Öğrencilerin, öğrenme yaşantısına etkin katılımını ve öğrenme süreçlerini yönetebilmesine olanak vermelidir.

5. Okul içi ve dışı her türlü kaynaktan (insanla ilgili ya da bilgisayar teknolojileri başta olmak üzere, madde kaynakları) yararlanmayı teşvik edici olmalıdır.

(14)

6. Sağlıklı insan ilişkilerinin kurulmasını, etkili iletişimi, bireylerin ve kurumların birbirleriyle işbirliğini sağlamalıdır.

7. Öğrencilerin bireysel farklılıklarını gözetmelidir.

8. Öğrencilerin öğrenme süreci esnasındaki gelişimlerini ve süreç sonunda alınan ürünleri çok yönlü olarak, çeşitli tekniklerle ölçüp değerlendirebilmelidir.

Bu ortak özelliklerin yanı sıra üniversitelerin yerine getirmesi gereken en önemli işlevlerden biri de bilimin çekirdeğini oluşturmak; öğrencilerini ezberci değil araştırmacı bir şekilde yetiştirmek, bilimsel düşünce özgürlüğünü sağlamak olmalıdır.

Yukarıda sayılan özellik ve işlevlerden anlaşılacağı üzere üniversiteler çağın insanını yetiştirmede önemli bir yere sahiptir. Belirtilen özellikler bilgi çağının gerektirdiği insan modelini anlatmaktadır. Bu insan modelini yetiştirip geliştirebilmek de ancak üniversitenin işlevlerini yerine getirebildiği ölçüde gerçekleşebilir.

1.1. Yükseköğretimin Eğitim Sistemi İçindeki Yeri ve Önemi

21.yüzyılda üniversite öğrencileri için değişen dünya sahnesinde yerlerini alabilmeleri, yaşanan değişime uyum sağlayabilmeleri ve mevcut imkânlarla yaratıcı olabilmeleri gittikçe önem kazanmaktadır (Peat vd., 2005). Bundan dolayı Kale (2003) belirlediği eğitim modelinde 21. yüzyılda hedef olarak, beynin sınırlarını aşmayı, bu hedefe ulaşma yolunun ise, eğitim sistemlerinde beynin sınırlarını zorlayacak öğretim metotları kullanmaktan geçtiğini belirtmiştir.

Çağdaşlaşmanın her alanında olduğu gibi eğitimin çağdaşlaşmasında da bunu en önce yapması gereken ve geliştirmesi gereken kurum yükseköğretimdir. Bahsedilen beynin sınırlarını zorlayacak öğretim metotlarını öncelikle uygulayıp model olması beklenen de üniversitelerdir. Özellikle geleceğin öğretmenlerini

(15)

yetiştiren eğitim fakülteleri bu konuda çok büyük bir önem taşımaktadır. Yükseköğretimde, verilen dersler güncel bilgileri içermeli, bunları çağdaş bir anlayış, çağdaş öğretim metotları ve çağdaş teknolojilerle öğrencilerine vermelidir. Özden(1998)’ nin de belirttiği üzere öğrencilere potansiyellerini geliştirme fırsatı vermesi, ülke kalkınmasında etkin rol oynayabilmesi için öğretimin içerik ve yöntemleri, eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme, bilimsel düşünme, ilişkisel düşünme, akıl yürütme gibi becerileri kazandıracak şekilde düzenlenmesi gerekir. Öğrencilerin kazanması istenen bu beceriler ise öğrenci merkezli yaklaşımlarla sağlanabilir.

Bireysel yeteneği geliştiren öğrenci merkezli yaklaşım, sadece yükseköğretimde değil, eğitimin her kademesinde de benimsenmelidir. Nitekim, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Öğrenci Merkezli Eğitim Uygulama Modelinde, öğrenci merkezli eğitim “Bireysel özellikler dikkate alınarak, bilimsel düşünme ve iletişim kurma becerisine sahip, öğrenmeyi öğrenmiş, üretken, bilgiye ulaşıp kullanabilen, evrensel değerleri benimsemiş, teknolojiyi etkin kullanan ve kendini gerçekleştirmiş bireyler için, eğitim sürecinin, her aşamada birey katılımını sağlayacak biçimde yapılandırılması” şeklinde tanımlanmıştır (http://earged.meb.gov.tr, 2007).

Eğitimin; okulöncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim basamaklarının her birinde bu yaklaşımlar uygulanmaya başlanmıştır. Ancak yapılan çalışmalar öğretmen adaylarının bu konuda yeterli bilgilere ve pratiğe sahip olmadığını göstermektedir.

Ocak ve Ocak (2005)’ ın, Afyon ve Erzurum illerinde yaptıkları “Öğretmen Adaylarının Öğrenci Merkezli Eğitim Hakkındaki Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi” adlı çalışmada gerek ilköğretim gerekse ortaöğretim öğretmen adaylarının “öğrenci merkezli eğitim” hakkındaki bilgi düzeylerinin yeterli olmadığı anlaşılmıştır.

Oktar (2005)’ ın Gazi Üniversitesinde yaptığı Öğrenci Merkezli Öğrenme-Öğretme Yaklaşımlarının Öğrenci Başarısına Etkisi” konulu çalışmasında,

(16)

öğrenme-öğretme ortamları ne kadar kötü olursa olsun, öğrenme-öğrenme-öğretme etkinlikleri öğrenciyi merkeze alarak planlanıp gerçekleştirilirse öğrencinin bilişsel, duyuşsal davranışları üzerinde o denli etkili olduğunu gözlemiştir.

Öğrenci merkezli eğitimin olumlu etkileri ve önemi günümüz eğitim sistemlerinde daha fazla öne çıkan bir eğitim yaklaşımı olmuştur. Buna rağmen, uygulamada, klasik yaklaşımların getirdiği alışkanlıklar dolayısıyla bazı sorunlar çıkmaktadır. Bunun başlıca sebebi öncelikle öğretmen adaylarının bu yaklaşıma uygun tarzda yetiştirilememeleridir. Gerçekten de yapılan çalışmalar, öğretmen adaylarının bu alanda yetersiz olduğunu göstermiştir. Oktar (2005)’ ın da belirttiği üzere, öğretmen yetiştiren kurumlarda öğretmen adaylarına bu yaklaşımlar teorik olarak verilmekte, fakat uygulaması yapılmamaktadır. Mezun olup atanan öğretmenler de öğretim üyesinden gördüğünü uygulamaktadır. Bir nevi öğretmen adayları kendilerine model aldıkları öğretim üyelerinin yöntemlerini kullanmayı sürdürmektedirler. Bundan dolayı eğitim alanında da olması gerektiği gibi üniversiteler her alandaki yeniliği en önce alıp, uygulayıp, geliştirip kendi öğrencilerine ve dolayısıyla halka ulaştırmalıdırlar.

1.2. Problem Durumu

Bilim ve teknolojide meydana gelen ilerlemelerin tümüyle toplumun bireylerine aktarılması imkânsızdır. Ancak eğitimde geliştirilen yeni yaklaşım ve yöntemler sayesinde bu ilerlemeler, eğitim sisteminden geçen bireylere kazandırılmaya çalışılmaktadır. Yani, kişinin bu bilgileri özümsemesi, kendine mal etmesi, diğer bir deyişle yaşantılaştırması üzerinde durulmaktadır.

Bilim alanlarına bakıldığında, en çok hayatla bağdaştırılmaya müsait olan alan fen bilimleridir. Fen bilimleri içinde bilimsel değişim ve gelişmelerin en üst düzeyde yaşandığı bilim dalı biyolojidir. Bundan dolayı biyolojinin eğitim ve öğretimi çok büyük bir önem arz etmektedir. “İnsan-çevre ilişkilerinin bozulduğu, çevre sorunlarının yoğunlaştığı, tıp ve biyolojinin iç içe girdiği bir çağda, biyolojik

(17)

bilgilere ve tekniklere daha fazla ihtiyacımız olabilir”(Güven, 2007). Biyoloji eğitim ve öğretimi üniversitelerde eğitim ve fen edebiyat fakültelerinde yapılmaktadır. Eğitim fakülteleri öğretmen yetiştirirken fen-edebiyat fakülteleri biyolog yetiştirmektedir.

Bilim ve teknolojideki hızlı gelişmeler; bizim gibi ülkelerin eğitim, öğretim ve araştırma kurumlarını derinden etkilemekte ve çok ciddi uyum sorunları ortaya çıkmaktadır. Temel sorunumuz, sistemin ve sistem içinde yer alan kurumların değişen dünya şartlarına uyum sağlayacak esnek bir yapıda olmamalarıdır. Kaldı ki, olayların arkasına takılarak sağlanan pasif bir uyum da, sorunu çözmeye yetmiyor. Bilimde çığır açıcı adımlar, birilerinin peşinden giderek ve yapılanları taklit ederek sağlanamıyor. Ülkemizin sorunları ile ilgili özgün araştırma konuları bulup, gençlerimizi bu alanlara yöneltmek, onların önüne tahmin edilemeyecek yeni açılımlar getirecektir. Çünkü, insanlar bilimsel bir araştırmaya fiilen girdikleri zaman, önlerinde yeni ve özgün araştırma konuları açılacaktır (Güven, 2006).

Ülkemizdeki biyoloji eğitim ve öğretiminin çağdaşlarını yakalayabilmesi için öğrencilerin bu alanda aktif olarak çalışıp kendilerini geliştirmeleri gerekmektedir. Ancak bu şekilde bilinçli ve bilimsel düşünebilen bireyler topluma kazandırılabilecektir. Özellikle eğitim fakültelerinde yetişen öğretmen adaylarının bu konularda donanımlı olması ve buna paralel olarak ortaöğretim düzeyindeki genç beyinlerin de donanımlı olması bilimi günlük yaşamlarına uyarlayabilmeleri gerekmektedir. Oysa yapılan çalışmalar bunun tersini göstermektedir.

Enginar vd. (2002)’ nin yaptığı bir çalışmada, lise öğrencilerinin biyoloji bilgilerini günlük yaşamla ilişkilendiremedikleri, verilen sorular üzerinde yorum yapmakta başarısız oldukları sonucuna varılmıştır. Buna çözüm olarak da biyoloji öğretmen adaylarının kazandıkları bilgileri günlük yaşamlarıyla ilişkilendirebilecekleri ders içeriklerinin, ilgili öğretim elemanları tarafından çok iyi düzenlenmesi gerektiği öne sürülmüştür. Öğretmen bilgilerini günlük yaşamıyla ilişkilendirebilecek beceriyi kazanmışsa, ancak o zaman bunu öğrencilerine aktarabilecektir. Bu da biyoloji öğretmen adaylarının öğretiminin önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.

(18)

Başta biyoloji olmak üzere, diğer fen bilimlerinin en etkili ve kalıcı olarak öğretildiği yerler laboratuvarlarıdır. Laboratuvarlar sayesinde birçok bilimsel süreç becerisi öğrencilere kazandırılmaktadır. Yani öğrenciler biyolojiyi sadece teorik ve ezberlenmesi gereken bir bilgi yığını gibi değil, günlük yaşamlarıyla birleştirerek öğrenilebilen bir bilim olarak görmektedirler. Ancak ülkemizde laboratuvar eğitiminin yeterince verilememesi hem biyoloji öğretiminde bazı sorunlar ortaya çıkarmakta, hem de kişinin en hayati konularda daha az yararlanmasının sebebi olmaktadır.

Saka (2002)’nın yaptığı bir çalışmada, sınıf öğretmenliği öğrencilerinin laboratuvarın amaçları konusunda tam olarak yeterli bilgiye sahip olmadıkları görülmüştür. Laboratuvar şartları uygun olsa bile öğrenciler kendilerini laboratuvar uygulamalarını, yani deneyleri yapabilecek bilgi ve beceriler konusunda tam olarak yeterli görmemektedirler. Sonuçta laboratuvar uygulamalarının artırılması, basit araç-gereç yapımına yönelik bilgiler verilerek öğrencinin meslek hayatına yönelik hazırlanması ve laboratuvar uygulamaları ile teorik dersin birbirine paralel olması gerektiği söylenmiştir.

Hangi öğretmenlik dalında olursa olsun öğretmenlerin laboratuvar eğitiminin önemi birçok çalışmada görülmektedir. Eğitim fakültelerinde yaşanan bu eksiklikler öğretmen adaylarının laboratuvar eğitimini ve dolayısıyla fen bilimlerine olan tutumu ve bilimselliği olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

Bu çalışma biyoloji öğretmenliği eğitimindeki laboratuvar imkânlarının ve eğitiminin geliştirilme sorununa hasredilmiştir. Sorun “hücre biyolojisi (sitoloji) laboratuvarı” özeline indirgenerek incelenmiştir. Çünkü bütün biyolojik sistemlerin en küçük yapısal ve işlevsel birimi olan “hücre” yi laboratuvar uygulamaları ve deneysel tekniklerle öğrenmek, biyolojinin en temel olaylarını kavramak anlamına gelmektedir. Yani hücre konusu anlaşılabildiği ve kavranabildiği takdirde, biyolojinin diğer konuları da ana hatları ile öğrenilmiş olacaktır. Hücre ve moleküler biyolojideki hızlı gelişmeler göz önüne alındığında, laboratuvar teknikleri ve teknolojilerindeki sıçrayışlar baş döndürücüdür.

(19)

Buraya kadar anlatılanlardan ortaya çıkan problem durumunda laboratuvar uygulamalarının biyoloji öğretimindeki önemi ve bu konudaki yetersizlikler ortaya konulmuştur. Aynı problem durumu, hücre biyolojisi özelinde daha da ağır biçimde var olduğu gerçeği bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır.

1.2.1. Biyoloji Öğretiminde Kullanılan Öğretim Yöntemleri

Eğitimde kullanılan birçok öğretim yöntem ve tekniği biyoloji eğitiminde de çok rahat bir şekilde kullanılabilmektedir. Biyoloji öğretiminde kullanılabilecek araç-gereç ve yöntem-teknik bakımından oldukça zengindir. Aşağıdaki yöntem ve teknikler bunlara örnek gösterilebilir (Kaptan, 1998; Temizyürek, 2003):

¾ Düz anlatım (Takrir) Yöntemi ¾ Tartışma Yöntemi

¾ Laboratuvar Yöntemi ve Deney Tekniği ¾ Proje yöntemi, Bilim Şenliği- Proje Yarışması ¾ Gezi Yöntemi

¾ Gözlem Yöntemi ¾ Soru-Cevap Tekniği

¾ Gösteri (Demonstrasyon) ve Gösterip Yaptırma Yöntemi ¾ Görsel ve İşitsel Araç Kullanma

Bunlara eklenebilecek yöntem ve birçok teknik mevcuttur. Ancak burada araştırmanın konusu olan laboratuvar yönteminden bahsedilecektir.

1.2.2. Laboratuvar Yöntemi

Laboratuvarlar temel bilimlerin vazgeçilmez bir parçasıdır. İyi planlandığı zaman laboratuvar çalışmaları en kalıcı öğrenmeyi sağlar. Çünkü burada kişi ele alınan konuyu bizzat yaparak-yaşayarak öğrenir. Öğrenci bilimsel sürecin doğrudan

(20)

içine girmiş olur. Özellikle biyoloji laboratuvarlarında, hayatsal olayların her saniye değişen enstantanelerini seyreden bir kişi kendisini heyecan verici bir “öğrenme sürecinin” içinde bulur.

“Laboratuvarda yaparak yaşayarak yapılan bir öğretim, tüm duyu organlarını kullanma imkânı verir ve sebep-sonuç bağlantısı ile edimsel ve düşünsel becerileri birleştirme olanağı sağlar. Dolayısıyla kalıcı bir öğretim türü olarak tanımlanabilir” (Tezcan ve Günay, 2003).

Killerman (1998), biyoloji öğretim metotlarıyla ilgili yaptığı bir inceleme sonucunda laboratuvar çalışmaları, arazi çalışmaları, vs. gibi modern aktivitelerin bireylerin akademik uzmanlığını artırabileceğini ve canlı organizmalara karşı tutumun iyileştiğini görmüştür. Anlaşılacağı üzere laboratuvar çalışmaları akademik bilginin artışına katkı sağlamaktadır.

Laboratuvarların öğretmen eğitimindeki yerini Alkan (1993) fen bilimleri öğretmeni yetiştirmede sunduğu modelde vurgulamıştır. Bunun için öncelikle var olan alt yapı eksikliklerinin giderilmesi gerektiğini belirtmiştir. Biyoloji, fizik, kimya ve bilgisayar laboratuvarları için parasal engellerin kaldırılmasının, öğrencilerin gerekirse mesai dışında da buraları kullanabilmelerinin sağlanmasının ve ne kadar öğretmen açığı olduğu planlanarak alınacak öğrenci sayısının laboratuvarlara sığacak biçimde azaltılması gerektiğinin üstünde durmuştur. Görüleceği gibi fen bilimleri öğretmen eğitiminde laboratuvarın önemi oldukça kritik bir noktadır.

“Laboratuvar yöntemi; özel olarak donatılmış, uygulamalı dersliklerde bireysel çalışmalara ya da grup çalışmalarına yer verilerek, çoğunlukla gözlem, deney vb. yaparak-yaşayarak öğrenme tekniklerinin kullanılmasıdır” (Doğdu ve Arslan, 1993:65–66, Akt: Solak, 2005).

Laboratuvar yönteminin uygulanmasında “kapalı uçlu deneyler”, “açık uçlu deneyler” ve “hipotez sınama deneyleri” olmak üzere başlıca üç tip teknik vardır (Temizyürek, 2003 ).

(21)

1. Kapalı uçlu deneylerle laboratuvar tekniği

Bu teknik genellikle daha önce bilinen bilgilerin doğruluğunu kanıtlamakta kullanılır. Bu amaçlarla yapılan deneylerle temel konunun kavratılması için bilinen matematiksel bağlantılar ve teorik bilgiler kullanılır. Sonuçta ulaşılan ilke, kural ya da fen yasasının doğru olup olmadığı öğrenciler tarafından yapılan ölçüm ve deneylerle kanıtlanmaya çalışılır. Konu tartışmaya açılarak kavramlar ya da yasalar genelleştirilir.

Bu teknik uygulamadan önce, öğretmen deney hakkında sözlü açıklamalar yapar ya da deneyin nasıl yapılacağı, hangi araç-gereçlerin kullanılacağı, hangi temel bilgilerden yararlanılacağı ve hangi sonuçların beklendiğini gösteren deney anlatım kitabı (föyü) öğrenciye verilir. Ya da deneyin işlem basamaklarının ayrı ayrı açıklaması yapılır. Öğrenci bu yöntemle kendisi deneyi yaparak yaşayarak ilgili fen konusunu öğrenir. Bu teknik öğrencinin yaratıcı zekâsını geliştirmez. Ancak el becerilerini, araç-gereç kullanma yetisini ve kişisel becerilerini geliştirir.

2. Açık uçlu deneylerle laboratuvar tekniği

Fen bilimleriyle ilgili bilgilerin bulunmasında bu yöntem çok kullanılır. Buluş yoluyla öğrenme bu deneylerin sonucunda elde edilir. Öğrenci bu deneylerle sonucun ne olacağını önceden kestiremez. Deneyi yaptıktan sonra sonucunun doğru olup olmadığını öğretmene veya bir otoriteye sorarak öğrenir. Bu yöntem öğrencilerin kendi kendine yaparak yaşayarak öğrenmesi için iyi bir tekniktir. Bu teknik ile öğrenci aktif ve tam öğrenme yöntemini uygulayarak öğrenir. Bu öğrenme yönteminde öğrencinin hem yaratıcılık hem de kişisel el ve zihin becerileri gelişir.

3. Hipotez sınama deneyleriyle laboratuvar tekniği

Bu teknikte hipotezleri öğrenci kendisi kurabildiği gibi öğrenciye önceden bilinen hipotezler de verilir. Hipotezlere uygun hazırlanan deney senaryolarını öğrenci deneyerek bir sonuca ulaşmaya çalışır. Öğrenci hipotezlerin doğru olup

(22)

olmadığını test eder. Kontrol deneyleri kurar. Her deney projesi için sağladığı araç-gereç ve donanımlarla deney düzeneği kurar. Gerekli gözlem ve ölçüm değerlerini kaydeder. Verilerle ortaya çıkan bulguları istatistik olarak yorumlamaya çalışır. Bir genellemeye ulaşmada sadece kendi bilgi ve deneyimlerini kullanır. Bu yöntem öğrencilere şu hedef davranışları kazandırır:

¾ Öğrenci yaparak ve yaşayarak öğrenir.

¾ Kendi algılama yeteneklerini kullanır ve geliştirir. ¾ Bireysel ve tam öğrenir.

¾ Kendi kendine çalışma ve üretme yetisi gelişir. ¾ Yaratıcılığını geliştirir.

¾ Kendine güven duyar (özgüven).

¾ İleri bilimsel süreçlere kolay uyum sağlar.

1.2.3. Laboratuvar Deneyimlerinin Hedefleri

Öğrencilerin laboratuvarlarda yaşadığı bu deneyimler sonucu kazanması beklenen birçok beceri vardır. Bunlar Amerika’da yayınlanan laboratuvarlarla ilgili bir raporda, laboratuvar deneyimlerinin hedefleri olarak aşağıdaki gibi belirlenmiştir (National Research Council, 2005):

1. Ders konularında uzmanlaşmayı artırma: Laboratuvar deneyimleri

özel bilimsel gerçekleri ve kavramları, bu bilimsel gerçek ve kavramların hangi bilimsel disiplinler arasında organize edildiğinin anlaşılmasında öğrencilere yardımcı olur.

2. Bilimsel muhakemenin gelişmesi: Laboratuvar deneyimleri bir

öğrencinin, bilimsel araştırmalara yol gösterici olan kavram ve soruları tanımlama; bilimsel araştırmaları düzenleme ve yürütme; bilimsel açıklamaları ve modelleri tekrarlama ve geliştirme; alternatif açıklama ve modelleri tanıma ve analiz etme; bilimsel bir tartışma yapma ve savunma

(23)

yeteneklerini artırabilir. Yapılan bilimsel bir tartışma; yazma, bilgileri gözden geçirme, bilimsel dili uygun kullanma, mantıklı bir tartışma kurma ve kritik yorumları cevaplama gibi yetenekleri içerir.

3. Deneysel çalışmanın belirsizliğini ve karmaşıklığını anlama:

Öğrencinin laboratuvar deneyimlerinde materyal dünyasının suni olmayan çevresiyle etkileşimi, öğrencilere doğal olgunun yapısında var olan karmaşıklığı ve belirsizliği somut bir şekilde anlamasına yardımcı olur. Laboratuvar deneyimleri; gözlem yapmada, ölçüm hatalarını anlamada, sonuç verilerini bir araya toplama ve yorumlamada, aletlerden oluşan hataları gidermede, materyal dünyasını ustaca kullanma ve direkt olarak gözlem yapmanın zorluklarını öğrenmede, öğrencilere yardımcı olabilir.

4. Pratik yetenekleri geliştirme: Laboratuvar deneyimlerinde, öğrenciler

aletleri kullanmayı ve bilimin geleneğini öğrenebilirler. Örneğin, bilimsel donanımı doğru ve güvenli kullanma, gözlemler yapma, ölçümler yapma ve iyi tanımlanmış bilimsel prosedürleri uygulama yeteneklerini geliştirebilirler.

5. Bilimin doğasını anlama: Laboratuvar deneyimleri, bilimsel bilginin

yorumlanması ve geliştirilmesinin doğasında bulunan varsayım ve ilkelerin anlaşılmasında öğrencilere yardımcı olur. Bilimin materyal dünyasını anlamada ve bilimsel teori, model ve açıklamaları yeni deliller ışığında değiştirmek için araştırma yapan bir insan çabası olduğunu anlamada öğrencilere yardımcı olur.

6. Bilime ilgiyi ve bilim öğrenmeye ilgiyi geliştirmek: Bilimi “yaşanır”

hale getiren laboratuvar deneyimlerinin bir sonucu olarak, öğrenciler bilimi daha fazla öğrenmeye ilgili hale gelirler ve günlük yaşamla ilgili olduğunu görürler.

7. Takım çalışması yeteneklerini geliştirme: Laboratuvar deneyimleri,

(24)

fikirleri cevaplama ve katkıda bulunma gibi karmaşık görevleri yerine getirmede, diğerleriyle etkili olarak birlikte çalışma yeteneklerini geliştirebilir.

Ottander ve Grelson (2006), fen eğitiminde laboratuvar çalışmasının amacını, kavramsal kazanç ve teorik bilgilenme aracılığıyla öğrenmeye yardımcı olma ve bilimin doğası ve bilimsel metotla ilgili bir anlayış geliştirmeyi öğrenmede öğrencilere yardımcı olmak olarak belirtmiştir.

Yukarıda açıklanan hedefler genel olarak bir laboratuvar dersinde veya laboratuvar yönteminin kullanıldığı bir ortamda, ne gibi hedeflerin gerçekleştirilmesi gerektiğini göstermektedir. Eğitim kurumlarına bakıldığında bu hedeflerin gerçekleştirilmesi gereken ortamlar amaca uygun olarak kullanılan laboratuvarlardır. Burada kazanılan bilgi ve becerilerle öğrenciler teorik olarak da kendilerini geliştirmekte ve bunu bilimsel bir anlayışla günlük yaşamlarıyla bağdaştırabilmektedirler. Yani, Gardiner ve Farragher (1999)’in de belirttiği üzere laboratuvar çalışmaları öğrencilerin anlayarak öğrenmelerine imkân sağlar. Çünkü kişi ancak anlamlı öğrenme sağlayabilirse onu hayatının her alanına uyarlayabilir.

Laboratuvarlar, yükseköğretimin öğretmen yetiştiren bölümlerinde oldukça büyük önem taşımaktadır. Çünkü öğretmen adayı burada kazandığı beceri ve bilgilerle öğrenmeyi öğrenecektir. Öncelikle öğretmen adayı gerekli bilgi ve becerilerin temelini alırsa kendi öğrencilerine bunları etkili şekilde aktarabilecektir.

Biyolojik bilimler laboratuvarla içi içe olmak zorundadır. Yani laboratuvarsız bir biyoloji eğitim ve öğretimi düşünülemez. Canlılığı makro ve mikro düzeyde inceleyen bir bilim dalı olan biyoloji, iki boyutlu bir mekânda değil, ancak üç boyutlu bir mekânda anlatılabilir. Hayatsal olayların üç boyutlu ve gerçek veçhesi ancak laboratuvar çalışmaları ile gösterilebilir.

(25)

1.2.4. Hücre Biyolojisi

Hücre, canlılığın temeli olması sebebiyle, hücre aydınlatılabildiği ölçüde organizmaların tüm işlevleri ve yapısı açıklanabilecektir. Bundan dolayı hücre üzerine çok yoğun çalışılmakta ve buradan elde edilen bilgiler aracılığıyla diğer alt dallara veri elde edilmekte, onların da ufku genişletilmektedir. 1930’lu yıllarda ilk elektron mikroskobunun icat edilmesiyle hücre ince yapısının çok daha iyi anlaşılmasının yolu açılmıştır. Biyolojinin hücre yapısını inceleyen dalına önce sitoloji denilmiş, daha sonra bu bilim statik bir hal alınca, hayatın dinamizmini ifade eden “hücre biyolojisi dalı” doğmuştur.

1960’lı yıllarda, bütün hücre çalışmaları sitoloji içinde yerini almış, daha sonra bu alana hücre biyolojisi denilmiştir (Kitchen vd., 2003). Hücre biyolojisi kavramı sitolojiden daha geniş kapsamlıdır. Hücre Biyolojisi; hücrede geçen biyolojik olayları, çeşitli tekniklerle ve farklı açılardan ele alarak inceleyen bir bilim dalıdır (Güven, 2007). Yani sitoloji hücrenin yalnızca yapısal kısımlarının morfolojisiyle ilgilenirken hücre biyolojisi hücrenin yapısal boyutunun içinde geçen olayları da incelemektedir. 1970’li yıllarda biyolojik tekniklerde meydana gelen büyük ilerlemeler moleküler biyoloji ile hücre biyolojisini birleştirmiş ve “moleküler hücre biyolojisi” doğmuştur. Bugün biyolojinin anlaşılabilmesi, hayatsal olayların mantığının kavranabilmesi için bu alt dalın çok iyi bilinmesi gerekmektedir.

Bu alan son yıllarda birçok bilim dalında olduğu gibi bir bilgi patlaması yaşamıştır. Hücre biyolojisi araştırmaları; genetik, mikroskopi, moleküler biyoloji, biyokimya, evrimsel biyoloji, matematik ve bilgisayar bilimi gibi uzmanlıkları gerektiren geleneksel disiplinler ve yeni gelişmekte olan biyofizik ve biyoinformatik alanlarıyla disiplinlerarası olarak artmaktadır (Howard ve Miskowski, 2005). Bu gelişmelerden de anlaşılacağı üzere son 20 yıldır, hücre biyolojisi hücre organizasyonunu açıklamaktan hücrenin ana sistemleri olan çekirdek, membran sinyal sistemi, hücre iskeleti ve çeşitli bölümlerin düzenlenmesini sağlayan moleküllerin tanımlanmasına doğru bir gelişme kaydetmiştir (EMBL Council, 2005). Bu gelişmeler ise ileri düzey teknik ve teknoloji ürünleriyle sağlanabilmektedir. Öyle

(26)

ki bu alandaki gelişmelerin ne boyutta olduğunu Tucker (1984) şu şekilde açıklamıştır:

Son on yılı aşkın bir süredir, rekombinant DNA teknolojisindeki gelişmeler, insanoğluna hayatın en temel olayları üzerinde benzeri görülmemiş bir kontrol imkânı sağlamıştır. Bilim adamları şimdi, rutin olarak uzun DNA moleküllerini, yani genetik maddeyi, canlı hücrelerden ayırmakta onları büyük bir titizlik ve dikkatle manipüle etmeyi başarmaktadırlar. DNA moleküllerini özel yerlerinden kesen ve birleştiren biyolojik katalizörler, yani enzimler sayesinde gelişme hormonu ve interferon gibi faydalı biyolojik moleküllerin üretimini yöneten genleri ayırmak mümkün hale gelmiştir. Bilim adamları, bu yabancı DNA parçalarını sıradan bakterilerin DNA’sı ile birleştirerek, önceden nadir olan ürünleri büyük miktarlarda üretmek üzere, bakteriyel hücreleri programlayabiliyorlar.

Böylesine karmaşık ve önemli olan bir bilim dalı olan hücre biyolojisinin öğretimi de o derece önemli olmalıdır. Birçok üniversitede ve çeşitli bölümlerde moleküler hücre biyolojisi dersi verilmektedir.

Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Biyoloji öğretmenliği bölümünde de bu ders sitoloji adıyla verilmekte ve hücrenin yapısal veçhesi anlatılmaktadır. Ders haftada 4 saat teorik ve 2 saat laboratuvar uygulaması şeklinde yapılmaktadır.

Bu dersin teorik kısmının ders içeriği aşağıdaki gibidir 1- Hücrenin genel yapısı,

2- Hücrenin kimyasal yapısı,

3- İnorganik maddeler ve biyomoleküller, 4- Biyolojik yapıları inceleme araçları, 5- Hücre zarının morfolojik yapısı, 6- Hücre zarının fonksiyonları,

7- Hücre içi zar sistemi ve sitoplazma,

8- Golgi kompleksi, lizozomlar ve peroksizomlar, 9- Mitokondriler, plastidler ve kloroplastlar, 10- Ribozomlar ve sentriyoller,

(27)

11- Çekirdek, 12- Kromozomlar,

13- Hücre bölünmesi(www.biyolojiegt.gazi.edu.tr, 2006).

Sitoloji dersinin laboratuvar içeriği ise şöyledir

1- Prokaryot hücrelerin incelenmesi: Bakteri preparatının incelenmesi 2- Ökaryot hücrelerin incelenmesi: Paramesyumun mitokondri ve

çekirdeğinin vital olarak boyanması ve incelenmesi 3- Hücre inceleme yöntem ve teknikleri

4- Elektron mikroskopların incelenmesi, çalışma prensibi ve tanıtımı (bir laboratuvar gezisi)

5- Sıvı-mozaik zar ve trilaminar zar yapısının incelenmesi

6- Hücre yüzeyinin apikal, lateral ve bazal tarafındaki farklılaşma ile meydana gelen yapıların incelenmesi

7- Sitoplazmik organellerin incelenmesi: endoplazmik retikulum, golgi kompleksi, lizozom ve peroksizom, mitokondri, kloroplast incelenmesi, sentriyoller ve silin incelenmesi

8- Nukleusun ince yapısı, por kompleksi ve nukleozomun yapısının incelenmesi

9- Hücre inklüzyonlarının incelenmesi

10- Soğan kök ucu hücrelerinden hazırlanan preparatta mitoz bölünmenin incelenmesi (www.biyolojiegt.gazi.edu.tr, 2006)

Yukarıda hücre biyolojisinin teorik ve laboratuvar dersinin içeriği verilmiştir. Görüldüğü üzere teorik ders ve laboratuvar dersinde işlenen konular arasında paralellik mevcuttur.

(28)

1.2.4.1. Hücre Biyolojisi Laboratuvarının Çeşitli Üniversitelerdeki Ders İçerikleri

Gazi Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Sitoloji Laboratuvarı İçeriği (http://www.fef.gazi.edu.tr, 07.12.2007)

• Biyolojik yapıları inceleme araçları, • Hücrelerin incelenmesi,

• Ökaryot hücrelerin genel yapısı, • Hayvan hücresinin genel yapısı, • Bitki hücresinin genel yapısı, • Prokaryot hücrelerin genel yapısı, • Hücre zarının yapısı,

• Hücre zarında meydana gelen farklılaşmalar, • Hücrede endositoz ve ekzositoz olayları,

• Mikrotüpçüklerin yapısı, Endoplazmik retikulumun yapısı, • Mitokondrinin yapısı, Golgi kompleksinin yapısı,

• Lizozomların yapısı,

• Sentriolün yapısı, Ribozomların yapısı, • Çekirdeğin yapısı, Çekirdekçiğin yapısı, • Kromatinlerin ve Kromozomların yapısı.

Boğaziçi Üniversitesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Hücre Biyolojisi Laboratuvarı İçeriği (http://www.bio.boun.edu.tr, 23.03.2006)

• Mikroskopiye giriş (Introduction to Microscopy) • Plazma membranı (Plasma Membrane)

• Hücresel fraksiyon (Cellular Fractionation)

• Subselüler parçaların analizi-I (Analysis of Subcellular Fractions I) • Subselüler parçaların analizi-II (Analysis of Subcellular Fractions II)

(29)

• İnek dalağından DNA ekstraksiyonu (DNA Extraction From Bovine Spleen)

• Bakteriyel kemotaksi (Bacterial Chemotaxis) • Mitoz ve sitokinez (Mitosis and Cytokinesis)

• Polisakkaritlerin analizi (Analysis of Polysaccharides) • Hücresel karbohidratlar (Cellular Carbohydrates)

Balıkesir Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Sitoloji Laboratuvarı İçeriği (http://biyoloji.balikesir.edu.tr/, 07.12.2007)

• Mikroskop ve mikroskobik teknikler • Bitki ve hayvan hücreleri

• Farklı hücre tiplerinin karşılaştırılması • Lökoplastların incelenmesi

• Kromoplastların incelenmesi • Kloroplastların incelenmesi • Bitkilerde kristaller

• Plazmoliz ve deplazmoliz

• Kan hücrelerinin incelenmesi ve fiksasyonu • Sudan-III kullanarak adipozitlerin saptanması • Sperm ve yumurta hücreleri

İnönü Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Sitoloji Laboratuvarı İçeriği (http://biyoloji.inonu.edu.tr, 07.12.2007)

• Mikroskobun kullanımında dikkat edilecek hususlar • Prokaryot ve Ökaryot Hücre

• Üreme Hücreleri (Yumurta hücresi) • Kan Hücreleri

(30)

• Hücre Membranı (Deplazmoliz ve Plazmoliz) • Mitokondri ve Nükleus

• Golgi Aygıtı ve Endoplazmik Retikulum

• Hücre bileşenlerinin ayrıştırılması (Doku homojenizasyonu ve santrifüj)

• Hücre bileşeni olarak, enzimlerin belirlenmesi • Mitoz bölünme

• Kromozomlar ve karyotip oluşturma

Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Biyoloji Bölümü Sitoloji Laboratuvarı İçeriği (http://www.bio.metu.edu.tr, 23.03.2006)

Subselüler ve selüler yapı incelemesinde kullanılan temel tekniklerin uygulaması. Bu teknikler; sitokimyasal metotlar, subselüler fraksiyon, hücre kültürü, karyotip ve kalıcı preparat yapımıdır.

Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü (California Institute of Technology), Biyoloji Bölümü Hücre Biyolojisi Laboratuvarı İçeriği (http://www.pr.caltech.edu, 29.03.2006)

• Hücre ve moleküler biyoloji araştırmalarında kullanılan tekniklere giriş (Introduction to basic methods in cell and molecular biological research) • Polimeraz zincir reaksiyonları (Polymerase chain reaction)

• Moleküler klonlama (Molecular cloning)

• Bakteri rekombinant füzyon proteinlerinin eldesi ve ekspresyonu (Expression and purification of recombinant fusion proteins in bacteria)

• Enzimoloji (Enzymology)

• Nükleik asit ve proteinlerin jel elektroforezi (Gel electrophoresis of proteins and nucleic acids)

(31)

Ohiou Üniversitesi, Biyolojik Bilimler Bölümü Hücresel ve Moleküler Biyoloji Laboratuvarı İçeriği (http://www.biosci.ohiou.edu, 27.03.2006)

• Bilimsel metot (The scientific method)

• Makromoleküllerin tanıtımı (Introduction to Macromolecules) • Enzimlerin tanıtımı (An Introduction to Enzymes)

• Hücre yapısı ve fonksiyonu için mikroskop kullanımı (Using the Microscope to study Cell Structure and Function)

• Hücre bölünmesi: mitoz ve mayoz (Cell division: mitosis and meiosis)

• Kalıtımın kromozomal temeli (Chromosomal Basis of Inheritance) • Evrensel toplum biyolojisi: Sorunlar ve çözümler (The Biology of

a Global Community; Problems and Solutions)

Arizona Eyalet Üniversitesi (Arizona State University), Moleküler Bilimler/Biyoteknoloji, Hücresel ve Moleküler Biyoloji Laboratuvarı İçeriği (http://sols.asu.edu, 28.03.2006)

• Mikroskopi teknikleri/ Hücre dizaynı (Microscopy Techniques/Cell Design)

• Hücre/Doku fonksiyonları (Cells/Tissue Functions) • Biyomoleküller (Molecules of Life)

• Karbohidrat özellikleri/Fonksiyonları (Carbohydrate Properties/ Functions)

• Hücresel transportun kontrolü (Control of Cellular Transport) • Enzimler (Enzymes)

• Hücre solunumu (Cellular Respiration) • Fotosentez (Photosynthesis)

• Hücre çoğalması (Cellular Reproduction)

(32)

• Gen teknolojisi/ Transformasyon (Gene Technology/ Transformation)

1.2.4.2. Ortaöğretimde Hücre Biyolojisi Konularının Yeri

Sitoloji dersinde işlenen konuların lise biyoloji dersi müfredatında ne kadarının, ne şekilde verildiği de önem arz etmektedir. Çünkü eğitim fakültesinden yetişecek biyoloji öğretmen adaylarının öğretmen olduklarında anlatacakları ve önemle üstünde durmaları gereken konu “hücre”dir. Hücre biyolojisi dersinin üniversitedeki önemini anlayabilme açısından hücre konusunun lise müfredatındaki yerini de bilmek gerekir. Bunun için Talim Terbiye Kurulu’nun (2007) yayınlamış olduğu raporda, yeni ortaöğretim 9.sınıf biyoloji dersi öğretim programında “Hücre-Organizma ve Metabolizma” bir ünite olarak verilmiştir. Hücrenin biyolojideki en temel konu olması nedeniyle de ilk ünitedir. Bu rapora göre bu ünitede öğrencilerin öğrenmesi gereken konular şöyledir:

¾ Bir hücre üzerinde canlıların ortak özellikleri,

¾ Canlıların yapısını oluşturan inorganik ve organik bileşikler,

¾ Hücreye ilişkin çalışmaların tarihsel süreç içerisinde değerlendirilmesi,

¾ Hücre modeli üzerinde hücrenin yapısı ve bu yapıların görevleri, ¾ Hücre zarından madde geçişleri,

¾ Prokaryot ve Ökaryot hücrelerin karşılaştırılması, ¾ Bitki ve hayvan hücrelerinin mikroskopta incelenmesi,

¾ Tek hücreli, koloni oluşturan ve çok hücreli organizmalarda hücresel organizasyon ve özelleşme.

(33)

1.3. Problem Cümlesi

Hücre biyolojisi (sitoloji) laboratuvar dersinin geliştirilmesinde karşılaşılan sorunlar.

1.4. Alt Problemler

1.Hücre biyolojisi laboratuvar dersini alan öğrencilerin bu ders aracılığıyla kazandığı beceriler nelerdir?

2.Hücre biyolojisi laboratuvar dersini alan öğrencilerin bu dersin işlenişiyle ilgili düşünceleri nelerdir?

3.Hücre biyolojisi laboratuvar dersini alan öğrencilerin bu dersin imkânlarının yeterliliği hakkındaki düşünceleri nelerdir?

4.Hücre biyolojisi laboratuvar dersini alan öğrencilerin, bu dersin öğretmenlik becerilerine olan katkıları hakkındaki düşünceleri nelerdir?

5.Hücre biyolojisi laboratuvar dersini alan öğrencilerin bu dersin daha etkili işlenebilmesi için sunulan öneriler hakkındaki düşünceleri nelerdir?

1.5. Sınırlılıklar

1. Bu araştırmanın çalışma grubu Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Biyoloji Eğitimi Anabilim Dalında 2006-2007 eğitim-öğretim yılında öğrenim gören 2., 3., 4. ve 5. sınıf öğrencileri ile sınırlıdır.

2. Araştırma, Hücre Biyolojisi Laboratuvar dersini almış olan öğrencilerle sınırlıdır.

(34)

3. Veri toplama araçları, 36 sorudan oluşturulan görüş anketi ve 3 tane de açık uçlu soruyla sınırlıdır.

4. Araştırma Hücre Biyolojisi Laboratuvar dersiyle sınırlıdır.

1.6. Varsayımlar

1. Bu araştırmada kullanılmış olan veri toplama aracı araştırmanın amacına ve konusuna uygundur.

2. Anket sorularının kapsam geçerliliği için uzman görüşleri yeterli olmuştur.

3. Araştırmaya katılan öğrenciler anket sorularına samimi ve objektif olarak cevap vermişlerdir.

1.7. Araştırmanın Amacı ve Önemi

Biyoloji eğitim ve öğretiminin temel derslerinden biri hücre biyolojisidir. Bilim ve teknolojide meydana gelen gelişmeler hücre biyolojisini doğrudan etkilemektedir. Hücrenin inceyapı (ultrastructure) ve moleküler seviyede incelenmesine imkân veren teknolojik gelişmeler, bu alanın genişlemesine sebep olmuştur. Artık eski ve klasik yaklaşımlar, sadece öğrenci laboratuvarlarında rutin deneyler haline gelmiştir. Yüksek seviyeli araştırmaların yapıldığı hücre biyolojisi laboratuvarlarının alet, cihaz ve ekipmanlar bakımından gelişmeleri takip etmesi olağan bir durumdur.

Anlamlı bir öğrenme metodolojisi, çağın gerektirdiği bir niteliktir. Anlamlı öğrenmeyi sağlamak için kişilerin aktif olarak öğrenme ortamına katılmasını sağlamak gerekir. Temel bilimlerde etkin öğrenmenin ortamı laboratuvarlardır. Biyolojik bilimlerin her dalında olduğu gibi, hücre biyolojisi dersinde de konuların

(35)

laboratuvar ile paralel işlenmesi çok önemlidir. Laboratuvar çalışmaları, öğrencilerin derste bilinçli ve kalıcı bir öğrenmeyi gerçekleştirmelerini sağlar.

Bu araştırmada hücre biyolojisi laboratuvar dersinin işlenişinde karşılaşılan sorunlar ve öğrencilere kazandırılması hedeflenen davranışlar tartışılmış, öğrencilerin görüş ve önerilerine yer verilmiştir. Dolayısıyla bu araştırmanın amacı hücre biyolojisi laboratuvar dersinin öğrenci görüşleri ve diğer üniversitelerdeki mevcut durum doğrultusunda içerik ve niteliğinin tartışılmasıdır.

Bir kurumun küçük bir biriminin öz değerlendirmesini yaparak eksiklerini tespit etmesi ve iyileştirme için gereken adımlarını atması ve böylelikle içinde bulunulan durumun iyiye doğru evrilmesine katkı sağlanması ise bu çalışmanın önemini ortaya koymaktadır.

1.8. İlgili Araştırmalar

Yaman (1998), “Türkiye’de Ortaöğretim Kurumlarında Biyoloji Öğretiminin Değerlendirilmesi” isimli araştırmasında Türkiye genelinde 254 öğretmen ve 621 öğrenciyle çalışmıştır. Sonuçta, ortaöğretim biyoloji öğretiminde öğretmenin aktif olduğu düz anlatım, soru-cevap, tartışma gibi alışagelmiş yöntemlerin yaygın olarak kullanıldığı belirlenmiştir. Buna karşın etkili bir biyoloji öğretimi için mutlaka gerekli olan gözleme, deneye ve yaparak-yaşayarak öğrenmeye dayalı, öğrencinin aktif olduğu laboratuvar çalışmalarına, ders gezilerine ve çevre uygulamalarına çok az yer verildiği saptanmıştır. Farklı yöntemlerin uygulanabilmesi için liselerin yeterli sayı ve nitelikte (araç-gereç) donanıma sahip olmadığı tespit edilmiştir.

Işık (1998), “Türkiye’de Biyoloji Öğretmeni Yetiştiren Kurumların Programlarının Değerlendirilmesi” isimli çalışması sonucunda, öğretim elemanlarının kazandırmayı amaçladığı hedeflere ulaşma derecesi bakımından, öğrencilerin ise alan dersleri laboratuvar uygulamaları bakımından programları diğer gruplara göre daha yetersiz buldukları görülmüştür.

(36)

Köseoğlu ve Soran (2004), “Biyoloji Öğretmenlerinin Araç-Gereç Kullanım Yeterliliklerine İlişkin Görüşleri” isimli araştırmasında, biyoloji öğretmenlerinin teknik bilgi ve beceri gerektiren araç-gereçlerin kullanımında; biyoloji dersini laboratuvarda işleyebilecek duruma getirme konusunda kendilerini kısmen yeterli gördükleri belirlenmiştir. Aynı çalışmada, biyoloji öğretmeni yetiştiren programlarda laboratuvar çalışmalarına önem verilmesinin, ders araç ve gereçlerinin etkili kullanımına yönelik bilgilerin yer almasının gerekliliği üzerinde durulmuştur.

Akçay (1990), “Biyoloji Dersinde Farklı Öğretim Metotlarının Öğrenci Başarısına Etkisi” üzerine yaptığı bir çalışmada derslerin deney metodu ile yapılmasının öğrenci başarısı üzerine müspet etkisi saptanmıştır. Ayrıca bu metotla öğrencilerin araç-gereç kullanabilme, tartışma ve problem çözümleme yeteneklerinde de gelişme olduğu tespit edilmiştir.

Ekici (1996), “Biyoloji Öğretmenlerinin Öğretimde Kullandıkları Yöntemler ve Karşılaştıkları Sorunlar” isimli çalışmasında biyoloji öğretmenlerinin öğretimde kullandıkları yöntemler önem derecesine göre incelendiğinde birinci derecede anlatım yöntemlerini kullandıkları ortaya çıkmıştır. Soru-cevap, laboratuvar, gösteri, problem çözme, bireysel çalışma ve proje yöntemi ise ikincil bir konumda ele alınmıştır. Görüldüğü üzere laboratuvar yöntemi birincil bir konumda yer almamıştır. Tabii bu durumun hizmet öncesi dönemde ders alıp almama, öğretmenlik formasyonuna sahip olup olmama gibi durumlara göre değiştiği belirlenmiştir. Okullarda laboratuvar bulunup bulunmama durumu, sürenin yetersiz oluşu, ders araç ve gereçlerinin eksikliği gibi sorunlar tespit edilmiştir.

Ekici (2001), “Biyoloji Öğretmenlerinin Öğretim Yöntemleri Konusundaki Teorik Bilgi Yeterliliklerinin İncelenmesi” adlı araştırmasında biyoloji öğretmenlerinin biyoloji öğretiminde kullanılması gereken teorik ve uygulamalı yöntemler hakkında yeterli bilgi düzeyine sahip olmadıklarını belirlemiştir. Ayrıca biyoloji öğretmenlerinin hizmet-öncesi ve hizmet döneminde öğretim yöntemleri konusunda yeterli eğitim almadıkları anlaşılmıştır.

(37)

Gerçek ve Soran (2005), “Öğretmenlerin Biyoloji Öğretiminde Deneysel Yöntem Kullanma Durumlarının Belirlenmesi” konulu araştırmasında, 422 biyoloji öğretmeniyle çalışmıştır. Araştırma sonucunda, orta öğretim biyoloji derslerinde en çok düz anlatım ve soru-cevap, az olarak gösteri, proje ve bireysel çalışma, çok az ya da hiç olarak da deney yönteminin kullanıldığı belirlenmiştir. Bu sonuçlara göre öğretmenlerin deneysel yöntem konusunda hizmet içi eğitime ihtiyacı olduğu vurgulanmıştır.

Ankara ili merkez ilçelerinde görev yapan toplam 108 biyoloji öğretmeni üzerinde yapılan bir çalışmada (Ekici, 2002), biyoloji öğretmenlerinin kıdemleri, mezun oldukları yükseköğretim kurumları, öğrenme stilleri, laboratuvar yöntemi konusundaki teorik bilgi düzeyleri, laboratuvar yöntemi konusunda hizmetiçi eğitim kursuna katılıp katılmama durumu ve laboratuvar imkânlarının yeterli olup olmaması değişkenleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Burada laboratuvar yöntemi konusunda bilgi düzeyi yüksek olan ve okullarında laboratuvar imkânları yeterli olan öğretmenlerin laboratuvar dersine yönelik tutumlarının yüksek olduğu görülmüştür. Bu sonuçlara göre öğretmenlerin hizmetiçi eğitim almalarının ve hizmetöncesi eğitim döneminde yeterli düzeyde laboratuvar dersi almalarının gerekliliği belirtilmiştir.

Yeşilyurt (2006), “Öğretmen Adayları ve Öğretim Elemanları Gözüyle Genel Biyoloji Laboratuar Uygulamalarının Değerlendirilmesi” üzerine yaptığı bir çalışmada Atatürk Üniversitesinden 120 ilköğretim matematik ve fen bilgisi öğretmenliği öğrencisi ile bu dersi yürüten 15 öğretim elemanının biyoloji laboratuvar uygulamalarına karşı tutumlarıyla uygulamada karşılaştıkları güçlükler ele alınmıştır. Araç-gereç eksikliği ve kullanımıyla ilgili yetersizliklerin olduğu, eğitim teknolojisi araç-gereçlerinin ihtiyaca cevap vermediği, laboratuvarda bilgisayar kullanılmadığı, mikroskobu bile öğretim elemanının kullandığı, laboratuvar kılavuzlarının kısmen yeterli olduğu saptanmıştır. Sonuçta öğrencilerin büyük çoğunluğu deneylerin teorik derslere paralel olarak yapılmasını istemiş ve araç-gereç eksikliğinin giderilmesinin önemi ve gerekliliği üzerinde durmuşlardır.

(38)

Erten (1991), “Biyoloji laboratuvarlarının önemi ve laboratuvarlarda karşılaşılan problemler” isimli araştırmasında, laboratuvarların yetersiz olması, soyut bilgilerin somutlaştırılmasında önemli bir yeri olan yardımcı araç ve gereçlerin (tepegöz, slâyt projektörü vb.) yeterli olmaması, sınıfların kalabalık olması, gibi olumsuz sonuçlar ortaya çıkmıştır. Bu araştırmada öğretmenlerin, laboratuvarların gerekliliği üzerinde durdukları, biyoloji dersinin öğretiminde etkin öğretim yöntemi olarak laboratuvarı “boş zaman” olarak algılamadıkları ve laboratuvarda yaparak-yaşayarak öğrenilen bilgilerin kalıcılığı konusunda hemfikir oldukları görülmüştür. Son tahlilde, liselerdeki biyoloji laboratuvarlarından istenen düzeyde verim alınamadığı tespit edilmiştir.

Ottander ve Grelsson (2006) öğretmenler üzerinde yaptığı bir çalışmada laboratuvar uygulamalarının hedeflerini şöyle belirlemiştir: Teori ile uygulamayı birleştirmek, öğrencilerin ilgilerini çekmek ve öğrenmekten zevk almalarını sağlamak, laboratuvar beceri ve tekniklerini kullanmak…

Howard ve Miskowski (2005), hücre biyolojisi dersinde araştırma-tabanlı laboratuvar modülleri oluşturduğu çalışmasında belirledikleri sekiz hedeften beşine ulaşabilmişlerdir. Sonuçta öğrencilerin hücre biyolojisine ilgilerini, eleştirel düşünme becerilerini, laboratuvar öncesi yaptıkları görev dağılımı ile öğrencilerin derse hazırlıklı oluşunun ve istekliliğinin arttığını, öğrencilerin konuları öğrenmesini olumlu yönde etkilediğini ve onlara araştırma deneyimi sağladığını vurgulamışlardır.

DebBurman (2002), üniversite ikinci sınıf öğrencilerine profesyonel deneyimsel aktivitelerin projelerini taklit ederek bunları gruplar halinde tamamlamalarını sağlamıştır. Bu projelerden ilki, dergi topluluğu kurma; ikincisi, haber gazeteciliği; üçüncüsü, makale inceleme; dördüncüsü, sempozyum seminer düzenleme ve sonuncusu ise öncü bir makale yazımıdır. Bu aşamalarda öğrencilere her bir projede çalışmak üzere hücre biyolojisiyle ilgili farklı konular verilmiş ve gerek teorik olarak gerekse laboratuvar uygulamaları olarak aktif bir şekilde çalışmaları sağlanmıştır. Bu uygulamalar sonucunda şunlar bulunmuştur:

(39)

1- Hücre biyolojisi dersinde öğrenciler bazı bilimsel süreçlere katılarak becerilerini geliştirmiştir.

2- Öğrencilerin dersi almadan önceki beceri seviyeleri ile dersi aldıktan sonraki beceri seviyelerinin farklılığı, kendi algılamaları ile ortaya koyulmuştur.

3- Öğrenciler her bir projede özel bir beceri geliştirmiş ve her grup beş projenin hepsiyle ilgi kurabilmiştir.

4- Projeler dersin hedeflerinin gerçekleştirilmesine ve zengin bir içerik kazandırılmasına katkı sağlamıştır.

(40)

YÖNTEM 2.1. Araştırma Modeli

Bu araştırmada, hücre biyolojisi laboratuvarının mevcut durum analizini yapmak için tarama modeli kullanılmıştır. “Tarama modelleri, geçmişte ya da halen var olan bir durumu var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan araştırma yaklaşımlarıdır. Araştırmaya konu olan olay, birey ya da nesne, kendi koşulları içinde ve olduğu gibi tanımlanmaya çalışılır” (Karasar, 2002). Araştırmada, uygulanan anketler ve açık uçlu sorularla öğrenci görüşlerine yer verilmiştir. Ayrıca, Türkiye’deki bazı üniversitelerin ve bu dalda ileri düzeyde olan ABD’nin farklı üniversitelerindeki aynı laboratuvar dersinin imkân ve içerikleri incelenmiştir.

2.2. Araştırmanın Evreni

Araştırmanın evrenini, 2006–2007 öğretim yılında, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Biyoloji Eğitimi Anabilim Dalı öğrencileri oluşturmaktadır. Evrenin hepsine ulaşıldığından örneklem belirleme çalışması yapılmamıştır.

Tablo 2.2.1. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Sınıflara Göre Dağılımı

f % 28 26,7 29 27,6 23 21,9 2.sınıf 3.sınıf 4.sınıf 5.sınıf 25 23,8 Toplam 105 100,0

(41)

Tablo 2.2.1.’de görüldüğü gibi araştırmaya katılan öğrencilerin %26,7’si 2.sınıf, %27,6’sı 3.sınıf, %21,9’u 4.sınıf ve %23,8’i 5.sınıfta bulunmaktadır.

Çalışma grubunu 2., 3., 4., ve 5. sınıflardan toplam 105 biyoloji öğretmenliği öğrencisi oluşturmaktadır. Birinci sınıf öğrencilerine uygulanmayışının sebebi hücre biyolojisi (sitoloji) laboratuvar dersinin ancak 2. sınıfta alınıyor olmasıdır. Üst sınıflar da zaten bu dersi almış oldukları için çalışma grubunun içinde yer almaktadırlar.

2.3. Veri Toplama Aracının Geliştirilmesi

Bu araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen anket kullanılmıştır.

Yapılan kaynak taraması da dikkate alınarak sorular hazırlanmış ve geçerliliği için uzman görüşüne sunulmuştur. Geçerli bulunan anket güvenirliliğinin hesaplanması için 5.sınıf öğrencilerinden 25 kişiye uygulanmıştır. Elde edilen verilere göre anketin güvenirliliği SPSS paket programında hesaplanmıştır. Burada güvenirlilik katsayısı Cronbach alfa= .89 olarak bulunmuştur. Güvenirlilik kat sayısı yeterli düzeyde bulunduğu için sorularda herhangi bir düzeltme yapılmamıştır, dolayısıyla 5.sınıf öğrencilerinin verileri de araştırmada kullanılmıştır.

Anket toplam 36 sorudan oluşmaktadır. Bu sorular; “Katılmıyorum-Kararsızım-Katılıyorum” seçenekleriyle üçlü derecelendirme (likert) tipinde hazırlanmıştır. Sorularda daha çok bir laboratuvar dersinde bulunması gereken hedeflerin bu laboratuvar dersinde gerçekleşip gerçekleşmediğine, hücre biyolojisi laboratuvar dersinin işleniş biçimine, bu dersin öğrencilerin öğretmenlik becerilerine olan katkılarına ilişkin sorulara ve laboratuvarın daha etkili işlenebilmesi için çeşitli önerilere yer verilmiştir.

(42)

Ankette bulunan 36 soruya ek olarak üç tane de açık uçlu soru sorulmuştur. Bu sorular öğrencilerin; dersin onlara neler kazandırdığını, bu dersin daha etkili işlenebilmesi için önerilerini ve ders hakkında eklemek istedikleri konuları öğrenmek maksadıyla hazırlanmıştır. Burada amaç, ankette belirtilen hususlara ek olarak öğrencilerin bu ders hakkındaki düşüncelerini derinlemesine öğrenmektir.

2.4. Veri Toplama Aracının Uygulanması

Anket Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği 2., 3., 4. ve 5. sınıf öğrencilerine araştırmacı tarafından uygulanmıştır. Anket uygulanmadan önce, dersin işleniş biçimi ve içeriği ile ilgili öğrencilerle karşılıklı konuşulmuştur.

Hücre biyolojisi laboratuvar dersi ikinci sınıfın birinci döneminde alınan bir ders olması sebebiyle, anket güz döneminde uygulanmıştır. Böylelikle ikinci sınıf öğrencilerinin bu dersi bitirmeleri beklenmiştir.

2.5. Verilerin Analizi

Elde edilen veriler bilgisayar ortamında SPSS (Stastical Packet for The Social Science) paket programında istatistiki olarak işlenmiştir.

Verilerin analizinde frekans (f) ve yüzde (%) hesaplanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre tablolar oluşturulup gerekli açıklama ve yorumlamalar yapılmıştır. Burada elde edilen yüzdeler için bir sınır değeri belirlenmiştir. Buna göre %50’lik değer esas alınmıştır.

Ankette yer alan sorular alt problemlere göre gruplandırılarak değerlendirilmiştir. Alt problemlere ait soru numaraları şöyledir:

(43)

1. Alt problem: 1–2–3–4–5–6–7–8–9–10–11–12–13 2. Alt problem: 14–15–17–18–21–22

3. Alt problem: 16–23–24–27 4. Alt problem: 19–20

5. Alt problem: 25–26–28–29–30–31–32–33–34–35–36

Açık uçlu sorular için elde edilen veriler çerçevesinde cevaplar gruplandırılarak ve tablolar yapılarak sunulmuştur.

(44)

BULGULAR VE YORUM

3.1. Hücre Biyolojisi (Sitoloji) Laboratuvar Dersiyle İlgili Uygulanan Ankete Yönelik Bulgular

Hücre biyolojisi laboratuvar dersiyle ilgili laboratuvar dersinin genel hedeflerine paralel olarak öğrencilerin bu laboratuvarda kazanması gereken becerilere, dersin işlenişine, laboratuvar imkânlarına, dersin öğrencilerin öğretmenlik becerilerine katkılarına ve dersle ilgili önerilere ait 36 soru sorulmuştur. Bu sorulara verilen cevaplar alt problemlere göre aşağıda tablolar halinde gösterilmiştir.

3.1.1. Hücre Biyolojisi Laboratuvar Dersini Alan Öğrencilerin Bu Ders Aracılığıyla Kazandığı Becerilere Dair Bulgular

Öğrencilere uygulanan anketteki ilk 13 soru birinci alt problem içinde yer almıştır. Bu sorulara ait bulgular aşağıdaki tabloda frekans(f) ve yüzde (%) olarak verilmiştir.

(45)

Tablo 3.1.1. Hücre Biyolojisi Laboratuvar Dersini Alan Öğrencilerin Bu Ders Aracılığıyla Kazandığı Becerilere Dair Bulgular

Kat ılm ıyorum Karars ız ım Kat ıl ıyorum f % f % f %

1- Bu laboratuvar dersi, hücre biyolojisi (sitoloji) dersinde gördüğümüz teorik konuları daha iyi anlamamı sağladı.

28 26,7 18 17,1 59 56,2 2- Bu laboratuvar dersinde kazandığım beceriler

sayesinde, hücre ile ilgili ortaya atılan bilimsel bilgileri ve modelleri analiz edebilirim.

29 27,6 41 39,0 35 33,3 3- Bu laboratuvar dersinde işlenen konular sayesinde

hücre biyolojisi ile ilgili bilimsel tartışmalara katılabilirim.

42 40,0 36 34,3 27 25,7 4- Bu laboratuvar dersi sayesinde, hücre biyolojisiyle

ilgili bilimsel bir araştırma yapabileceğimi düşünüyorum.

41 39,0 39 37,1 25 23,8 5- Bu laboratuvar dersinde, hücre biyolojisi ile ilgili,

karmaşık olan ve anlamakta güçlük çektiğim kavramları doğrudan gözlemleme imkânı buldum.

33 31,4 19 18,1 53 50,5

6- Bu laboratuvar dersi sayesinde laboratuvar

malzemelerini doğru ve güvenli kullanma becerilerim gelişti.

38 36,2 10 9,5 57 54,3

7- Bu laboratuvar dersi sayesinde gözlem yapma

becerilerim gelişti. 36 34,6 25 24,0 43 41,3

8- Bu laboratuvar dersi sayesinde ölçüm yapma, veri

toplama gibi becerilerim gelişti. 55 52,4 21 20,0 29 27,6

9- Bu laboratuvar dersi sayesinde deney basamaklarına karar verebilme ve bunları uygulama becerilerim

gelişti. 51 48,6 25 23,8 29 27,6

10- Bu laboratuvar dersinde, varsayım ve ilkeleri

anlamama yardımcı beceriler kazandım. 45 42,9 24 22,9 36 34,3

11-Bu laboratuvar dersi sayesinde hücre biyolojisine

olan ilgim arttı. 44 41,9 23 21,9 38 36,2

12- Bu laboratuvar dersi sayesinde hücre biyolojisini

günlük yaşamla ilişkilendirebiliyorum. 46 43,8 30 28,6 29 27,6

13- Bu laboratuvar dersinde yaptığım uygulamalarla

grup çalışması yapma becerilerim gelişti. 40 38,5 14 13,5 50 48,1

Tablo 3.1.1’de görüldüğü üzere öğrencilerin bu ifadelere ait görüşleri verilmiştir. Her bir ifade ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Buna göre:

(46)

Öğrencilerin %56,2’lik kısmı bu laboratuvar dersi aracılığıyla teorik dersi daha iyi anladıklarını ifade ederlerken, %26,7’lik kısmı bu düşünceye katılmamıştır. %17,1’lik kısmı ise bu konuda kararsız olduklarını belirtmiştir. Bu oranlara göre öğrencilerin çoğunluğunun bu laboratuvar dersini, teorik dersi anlamada yararlı bulduklarını söyleyebiliriz.

Öğrencilerin ancak %33’lük dilimi bu ders aracılığıyla hücre ile ilgili yeni bilimsel bilgi ve modelleri analiz edebileceklerini belirtmiştir. %39’luk kısmı ise bu konuda kararsız olduğunu belirtirken bu becerileri kazanmadığını düşünenler ise %27,6’lık kısmı oluşturmaktadır. Bu yüzdelere göre öğrencilerin az bir kısmı bu becerileri kazandıklarına inanmaktadır.

Öğrencilerin % 40’lık kısmı hücre biyolojisiyle ilgili bilimsel tartışmalara giremeyeceğini, %34,3’lük kısmı ise kararsız olduğunu belirtmiştir. Bu tür tartışmalara katılabileceğini belirten öğrenci yüzdesi ise %25,7’lik dilimi oluşturmaktadır. Bu sonuçlara göre, öğrencilerin az bir bölümü hücre biyolojisiyle ilgili bilimsel tartışmalara katılabilecek yeterliliğe sahip olduklarını düşünmektedir. Oysa bir konu hakkında tartışmaya katılabilmek öğrencinin, o konu hakkında kendi bilgi ve düşüncelerini savunabilmesi anlamına gelir. Bu da öğrencinin o bilgiyi tam olarak özümsediğini gösterir.

Öğrencilerin %39’luk kısmı hücre biyolojisiyle ilgili bilimsel bir araştırma yapamayacağını, %37,1’lik kısmı ise bu konuda kararsız olduğunu belirtmiştir. Bilimsel bir araştırma yapabileceğine inanan öğrenci yüzdesi ise %23,8’lik bir kısmı oluşturmaktadır. Elde edilen bu verilere göre öğrencilerin az bir kısmı hücre biyolojisiyle ilgili bilimsel bir araştırma yapabilecek yeterliliğe sahip olduğunu düşünmektedir. Bilimsel araştırma yapmayı bilmek, bilimsel süreçlerin kavrandığının göstergesidir. Bilimsel süreçlerin kavranması ise laboratuvar derslerinin ana hedefidir.

Öğrencilerin %31,4’ü karmaşık olan ve anlamakta güçlük çektiği kavramları doğrudan gözlemleme imkânı bulmadığını, %18,1’lik kısmı ise bu konuda kararsız

Şekil

Tablo 2.2.1. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Sınıflara Göre Dağılımı
Tablo 3.1.1. Hücre Biyolojisi Laboratuvar Dersini Alan Öğrencilerin Bu Ders  Aracılığıyla Kazandığı Becerilere Dair Bulgular
Tablo 3.1.2. Hücre Biyolojisi Laboratuvar Dersini Alan Öğrencilerin Bu  Dersin İşlenişiyle İlgili Düşüncelerine Ait Bulgular
Tablo 3.1.3. Hücre Biyolojisi Laboratuvar Dersini Alan Öğrencilerin Bu  Dersin İmkânlarının Yeterliliği Hakkındaki Düşüncelerine Dair Bulgular
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

• Laktoz; Birbirine bağlanmış bir glikoz ve bir galaktoz molekülünden oluşur.Süt şekeri olarak bilinen laktoz; süt, yoğurt, dondurma ve peynir gibi süt ürünlerinde

Rıza Ayhan/Hayrettin Çağlar, Ticaret Hukukunun Esasları, 2016 Mehmet Bahtiyar, Ortaklıklar Hukuku, 2017. Abuzer Kendigelen,

Bu tamirler sayesinde kazanılan muazzam binalar- dan, teşhir kabiliyeti olan yerlerde müzelik eserler tam ilmî bir surette tasnif ve teşhir edilmiş ve bunlardan Çin

Fabrika- nın müştemilâtını teşkil eden malzeme parkı, de- polar, hangarlar ve hizmet binalarının mecmuu sahası ise 14836 m.. Fabrika normal şartlar içinde

Dersin Amacı William Shakespeare’in oyunlarını dönemin tarihsel, toplumsal ve edebi değişimler ışığında incelemek. Dersin Süresi

Bilindiği gibi büyük gemiler inşa edilirken önce blokları yapılmakta daha sonra bloklar birleştirilerek gemi meydana gelmektedir geminin baş bodoslaması da

Bir isimden doğrudan isim, yer ismi, masdar ifade eden isim, bir şeyin bir yere aitliğini ifade eden isim ya da zaman ve miktar ifade eden sıfat yapmak için..

• Gerbiller gün boyunca diğer kemirgenlere göre daha az idrar yaptıkları için kafes temizliği hayvan sayısına bağlı olarak 2 haftada bir yapılabilir.. • Eğer