• Sonuç bulunamadı

Leon Kasarcıoğlu:Bir Türk düşmanın yazısı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Leon Kasarcıoğlu:Bir Türk düşmanın yazısı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAHtFE BEŞ

Yazan: Doğan T A N YER

düşmanının yazısı

Leon Kasarcıoğlu 1946-47 yıllarında papazlık yaptığı günlerde Hazret! İsa’nın remzi «Eti ve kanı» olan «Hamuru ve şarabı» takdis edip mü­ minlere takdim etmekteydi.

Bir Türk

A

merikanın İleri gelen gazete­

lerinde sık sık aleyhimizde çı , kan y a lla r vardır. Bunlar şüphesiz resmi temsilcilerimiz tarafından Türkiyeye arşivlik o- larak gönderilirler.

Şimdi New York Herald Tri­ bune gazetesinin 1966 ocak sayı­ larından birinde çıkan bir yazıyı okuyalım. Yazar Visconsin State

i Üniversitesi sosyoloji profesörü ' VAHAKN N. D ADRIAN’dır. Irk­ çı bir profesördür ve Amerika gençliğini de eğitmektedir.

«Bütün dünyada Ermenilcr 1- çin gayet kara ve acı bir 50 inci yıldönümü kutlandı. Bu anış, ka- atil Tiirklerin birbuçuk milyon Ermeniyi bıçaklarla, kazmalarla, süngülerle, tüfeklerle, küreklerle vicdansızca öldürmeleri üzerin­ de idi. Amerikan elçisi Henry Morgentau’nun hâtıralarında bu hal teyit edilmişti. Hitlerin günle­ rindeki gibi, bu bir nevi insan katliamıydı.

Bu katliamda yalnız Türk hal­ kı değil, hapislerdeki binlerce ca ni de Türk ordusuyla birleşerek iş görmüştü. Bunların mahvettik leri kilise ve Ermeni binalarının değeri milyarları geçmişti. Takri ben 2050 kilise, asarı atika, kül­ tür ve halk evleri, 300 manastır felâkete uğradılar. Binlerce Erme ni sefalet ve açlıktan zayıfladılar, kötürüm oldular ve düşüp öldü- , 1er. Bu olay, Türkün ne kadar gaddar, zalim ve vahşi olduğunu dünyaya gösterdi.

Fakat bütün bunlara rağmen, dünyada hiçbir gazete, mecmua veya başka bir yayın vasıtası işi ele almadı, yayınlamadı. Türkle- ri adalet mahkemesine şevketti- recek bir istek gösterilmedi. Bun lara ilâveten İstanbulda Hürriyet tepesinde cani Talât Paşa sembol leştirildi. Halbuki o Himmler ve ya Eichmanıı’ın benzeriydi. 1919 da bu cani. Türkler tarafından idama mahkûm olundu. Buna rağmen... Türkler, modern Anka ranın bir caddesine Talât Paşa adını koydular.

Ermeni milleti kendi ecdad ev lerinde, vilâyetlerinde ve memle­ ketlerinde katledilmişti. Öyle bir millet ki, 2000 yıl önce hıris- tiyan olarak takdis olunmuştu. Kilise ve heykelleriyle mevcuttu. Maalesef bu facianın ne derinli- ı ği, ne de vahşi Tiirklerin cinayet

leri ele alınmıyor.»

Gerek bu gibi profesörlerin, ■ gerek diğer papaz ve yazarların ' yoğun halde Amerika gazeteleri­ ni işgalleri görülünce, Leon Ka- sarciyan, 9 şubat 1966 da Prof. Dadrian’a bir mektup göndermiş tir. İmzasını «Erivan komünist 1 Ermenistanın Katolikos (papa) u tarafından 1948 de USA da pa­ pazlık cübbesi alman Ermeni pa­ paz Dr. Reverend Leon Kasarji-

ı an» şeklinde atan Leon’un bu mektubu şudur:

«Sayın Profesör Dadrian, Gazetede sizin Türklere karşı yazılan makalenizi okudum. Kin ve husumet dolu olduğunu gör­ düm. Eğer sizi çok müterakki bir devletin üniversitesinde kür­ sü sahibi ve hergiin konferans 1 veren, sosyoloji gibi toplum ve fert hayatım hümanist açıdan ta rihi seyir içinde tetkik ve tahlil eden bir ilmin hocası kabul eder ı sek; böyle bir yazı seviye ve de­ recenizden beklenmiyecek kadar alçaktı.

Bir çok açıdan makaleniz ten­ kide maruzdur. Bu sebepleri be­ raberce düşünebiliriz. Bence pe­ şin olarak belirteyim ki, göster­ diğiniz kini, garezi ve bu derece menfi duyguları ve hepsinin ic- 1 rasmı aşağıda adından bahsede­ ceğim bir cani Ermeniye ve o fi kirde olanlara bıraksanız daha iyi olacaktır. Bu Türk düşmanı , adamın kimliği şudur:

(Mr. JAMES MANDALI AN, «HA1REN1K» ASSOCIATION, IN CORPORATED 12 STUART ST- I REET, BOSTON, MASSACHUS-

SETTES, ü S A).

Bu şahıs, bay Tarpinian’la bir­ likte Bostonda iki büyük günlük ve haftalık ermenice ve İngilizce gazete çıkarmakta, gerek Ameri kada, gerek dünyanın her köşe­ sinde genç Ermenilerin ruhlarım zehirlemektedir. Bu adam orta- 1 dan kalkmayınca Ermeniler hu­

zura kavuşamıyacaktır.

Size makalenizin doğru ve lü­ zumlu olmadığını belirtmek ve ı dayandığım sebepleri göstermek , isterim:

| 50 yıldanberi, sönmüş bir | ateşi alevlendirmekte gayeniz ne 1 dir? Sosyoloji bakımından bunun î faydalı olacağına mı inanıyorsu- ’ nuz? Türkiyede binlerce Ermeni- : nin ve Rumun yaşadığını düşün- ! müyor musunuz? Sizin kin ve hu ı sumetle yaptığınız bu yayınlar,

bu ciddi ve zavallı Türk vatan­ daşlarına zarar getirirse, vicdanı mz sızlamaz mı?

| O Feci bir vakanın yıldönü­ münün kutlanmasından umduğu­ nuz fayda gerçekten var mıdır? Ermenileri böyle bir kutlamaya itmenizin hakiki mucibi, motifi 1 nedir? Ele geçen bir şey var mı­

dır?

sustuklarından başka ne bulur­ sunuz?

O Ermeniler asırlardan beri çürümüş kiliselerini yeni dünya­ ya uygun şekilde niçin diriltmi­ yorlar? Siz, anlaşılmayan ölmüş krapar (klâsik) lisanla papağan misali okunan duaları din mi sa­ nıyorsunuz? Ermeniler uyanıp hu zurlarına kavuşmalıdırlar. Eski OsmanlI Türklerini affedip, yeni Türklerle müşterek hayatın sa­ adetini tutmalıdırlar.»

Prof Dadrian'ın cevabı

L

eon’un bu mektubuna karşı Prof. Dadrian’ın gönderdiği cevap ilgi çekicidir. Prof, kendisi cevap vermemiş, fakat kendisine gelen ve Republican ile Monitor gazetelerinde yayınla nan, sayılı bir Ermeninin mektu­ bunun aslını Leon'a göndermiş­ tir. Kaliforniyada Ontario’dan John H. Hovagimian adındaki Ermeninin yazısı şudur:

«Makalelerinizi gazetelerde o- kuyorum. Son yazınız Amerlkada ve heryerde yaşayan ErmenUe* rin müşterek itirafları ve itiraz­ ları olmuştur. Kaleminizden a- kan adalet, Türklere de kamçı ol maktadır.

Henri Morgenthau’un ifadeleri Türk’ün vahşiliğini gösteriyor ve ikinci savaştan beri müttefik dev Ietlerin (Türkler centilmendir) masalını da havaya uçuruyor. E- vet, Türkler harb esnasında bir­ kaç İngiliz harb esirme dostluk gösterip, onlara ev ve gıda ver­ mişler vo bununla Ermenilere karşı yaptıkları cinayetleri dün­ yaya unutturacaklarını sanmışlar dır.

50 inci yıldönümünün kutlan­ masına başka milletlerce müsa­ ade edilmemesi ve yapılmış olan kutlamanın fazla gazetede görün­ memesi, Türklerin baskısıyla te­ min edildi. Ama bu, cinayetlerin ve katillerin olmadığım göster­ mez. Alman Yahudilerinden mü­ ellif Franz VVERFEL’in (40 gün Musa dağının tepesinde) isimli tutunmuş eseri Ermenilerin Türk lerden çektiklerini gösteriyordu.

Cebredilen bir sükûta karşı cesaretli ifadenize teşekkür ede­ rim. Bütün dünya Ermenileri si­ zin gibi bir Ermeniye minnettar­ dırlar. Sunduğunuz yardımlar için...»

Bu mektup Leon’a cevap ola­ rak yollanmıştır. Amerikadaki hür vasatta devamlı surette işle nen Türk düşmanlığı, yalnız Er­ meniler çevresinde kalsa belki fazla zararlı olmaz.. Fakat pro­ fesörüyle, yayın organlarıyla bü­ tün çevrelere işleyen bu propa­ gandanın paratoneri de yoktur. 50 inci yıldönümü münasebetiyle basılıp bütün dünyaya yayılan ve posta zarflarının üzerine yapıştı­ rılan pulların gördüğü iş de kü­

çümsenemez. Pulun üzerinde (Genocide) nin 50 inci yıldönü­ mü, yazısı vardır. Genocide keli­ mesi (İnsan cinsini katletmek) mânasına gelmektedir. Hitler za­ manında Yahudilerin katlinde ve eski Yunanistanda kız veya er­ kek çocukların doğar doğmaz öl­ dürülmelerinde kullanılan bir ke limedir.

Pulun altında (İki milyon Er­ meninin katli) yazısı vardır. Pu­ lu süsleyen resimlerde zirai mah suller, ayyıldızlı silâhlar, 1915 ta­ rihi, Ararat dağı ve 1965 dünyası vardır. Denmek İster kİ:

«Ziraati seven, sulhçü Ermeni ırkı ve bu hristiyan millet, görü­ len silâhlan kullanan Türkler ta­ rafından kendi yurtlarında öldü­ rülmüşlerdir.»

Ermenilerin bu yoğun faaliyet­ leri kendilerine bir şey kazandır- mıyacak, fakat Türklere antipati kazandıracaktır. 1958 yılına ka­ dar Erivan’da katalikos (papa) olan VI. Kevork’tan sonraki ka­ talikos I İnci VASKEN, selefin­ den devraldığı görevi daha azim le yerine getirmekte ve Tllrkiye- nin CENTO, NATO, yahut Bir» leşmiş Milletlerdeki mevkii veya Amerikarun üsleri polemiğe ko­ nu oldukça, dünya kamu oyuna bir de Ermeni meselesi diye bir meselenin mevcut olduğunu İlâ­ ve etmeye çalışmaktadır. 50 İnci yıldönümünün fazla İlgi toplama­ ması yılgınlık yaratmamış, bilâ­ kis meseleye önem kazandırmak gayretleri artmıştır. Arjantin ve Amerikada kiliselerin tertip etti­ ği Türkiye aleyhindeki hareket­ ler İleri bir adım niteliği de ka­ zanmıştır. Çünkü, evvelce yal­ nız Ermeni Gregoryen kilisesinin işi olan faaliyet, bu sefer katolik ve hattâ protestan kiliselerinin de tasvibine mazhar olmuştur. Asırlarca birbirinin karşısında o- lan bu hıristiyan kiliseleri, Tür­ kiyeye karşı kullanılan Ermeni meselesinde kol kola girmişler ve din adına. Tanrı namına Türk düşmanlığını nüfuz edebüdikleri sahalara yaymışlardır. Orta çağ­ daki büyük tesirleri bugün olma­ makla beraber, kiliseler yine de Devlet hayatına dolaylı olarak müessir merkezlerdir. Batıda her siyasî parti kiliselere dayanmak­ ta ve papazların seçimlerdeki fa aliyet derecelerine göre iktidar­ lara yaklaşmaktadırlar. İktidar­ lar kiliseleri gücendiremezler... Bu sebeple de son Ermeni nüma­ yişleri dış politikamız için kendi çapında önem kazanmaktadır.

Y A R I N

---ERMENİLER İTTİHAT

İÇİNDE DEĞİLDİR

ı

O Türkleri sevmiyen milletle- ( rin hissi iştirakini sağlamaktan başka bir işe yaramıyan bu kut- '

lama, kinleri de tahrik ederek Er menilerin huzurunu bozduğuna göre kârlı olan kimdir?

O Mandalian’ın Bostondan j saçtığı zehirler, kendi ırkına ka- i sittir. Bu gibi canilerin günleri

j

sayılıdır. Bu cani daha ne kadar < zehrini saçmakta devam edecek- ı 1 tir. Sizin’durumunuzdaki bir pro- 3

fesörün bu caniyi desteklemesi­ nin faydaları var mıdır?

O Niçin yalnız Tiirkleri suç- ! lıı tutuyoruz? Lütfen tarih kitap- 1 larını açınız. Orada Ermenilerin hiyanctiııden, kinlerinden ve ca. *

m

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

The Tomy bracket, with its circular concave base, produced greater bond strength than did the mesh-based brackets; among the mesh- based brackets, Dentaurum, with the larger mesh

The vasorelaxation was greater in ER from Taiwan than from China in spite of lower levels of the relaxing alkaloids evodiamine, dehydroevodiamine and rutaecarpine.. On the other

According to the results of this study, while one of the psychological resiliency variables of mothers (self- efficacy) predicts the psychological resiliency of preschool children,

Sayıları belki çok de- ğil ama bilim insanları ve doğa korumacılar durumun farkında ve yabani türlerin yaşam alanlarının korunması için birçok çalışma yapıyorlar..

İki büyük cihanın mültekasmda Türk vatanının ziyneti, Türk tarihinin serveti, Türk milletinin gözbebeği İstanbul bütün vatandaşların kalbinde yeri olan

~~te özellikle Türklerle ilgili olanlar, bu her iki gezgi nin esas gayesi de~il yan u~ra~lar~~ oldu~u için, onlar~n ya~ant~lar~~ ve bu ya~ant~lar~n sergileni~i çok daha tarafs~z

Hatta Gagarin ilk kez uzay uçuşunu ba­ şarmadan önce, yanılmı­ yorsam altı ay kadar ön­ ce, Paris'te uzay resimleri sergiledim.. Bunları ya­ parken elbette

İmar Bankası’nın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme yetkilerinin kaldırılması sonucunda, 4389 sayılı Bankalar Kanunu uyarınca kurucularda aranan