1%
h
Cüneyt Kut, ilkokul çağından bu yana kitap topluyor
Taşbaskı kitap tutkunu
Cüneyt Kut, taşbaskı kitapların
müzayedelerde çok nadir
görüldüğünü söylüyor. Kut’un
kolleksiyonundaki taşbaskılar
1842’den başlayıp, 1920’lere
uzanıyor.
K
aslikayabalitap toplamak bir tutku ve olanak meselesi. Ayrıca tasnif açısından yer sorununu çö zümlemek de önemli, diyor 60 yaşındaki hu kukçu ve kitap koleksiyoncusu Cüneyt Kut. K ut’un kitap toplama serüveni ilkokulu bitirdikten hemen sonra başlamış. Lise son sınıfta da eski yazıyı öğrenmiş. Başlangıçta Ahmet Rasim ve Hüseyin Rahmi G ürpınar'ın kitaplarını toplamış. Yıllar sonra ilgisi “taşbaskı” kitaplara yönelmiş.Cüneyt Kut, taşbaskı kitapları resimli halk resmi olanlar ve olmayanlar şeklinde ikiye ayırıyor. Halk resimli taşbaskı kitaplar çoğunlukla Kerem ile Aslı, Tahir ile Zühre gibi halk hikâyeleri. Kut’ a göre bu hi kâyelerdeki desenler özgün üslupları içindeki Türk- İslam minyatür geleneğinin devamı. Duvara asılmak için yapılmış taşbaskı resimler de var.
Kut’un aktardığına göre litografya ya da taşbaskıyı Praglı Scherder 1796’da bulmuş. Uygulamalı taşbas- kı çalışmaları 1812’de başlamış. Türkiye taşbaskı ile 183 l ’de tanışmış. Kut, “Türkiye’ye matbaa, bulunu şundan 300 sene sonra geliyor. Taşbaskı 20 sene
son-Mâhi varaka ile Gülşah Hikâyesi isimli kitaptan XIX. vy asına alt bir tasbaskı. (İstanbul) ■ Mâhl varakanın bahçede dalkavuklar ile eğlendiğinin resmidir."
ra geldi” diyor. Türkiye’de taşbaskıyı ilk uygulayan lar Carol Biraderler olmuş. 1826 yılı sonrası Batı’dan getirilen askerlikle ilgili kitapların çevrilmesi işi için Carol Biraderler, Harbiye Nezareti aracılığı ile bu iş " için uygun bir matbaanın kurulmasını sağlamış.
183 l ’de Hüsrev Paşa’nın askerlikle ilgili “Muhteb-ü Talim” adlı kitabı ilk taşbaskı kitap olarak basılmış. Kut, askerlikle ilgili kitapları, çeşitli dua kitapları, ta rikat kitapları, divan ve destanların izlediğini söylü yor.
Yeni harflerin kullanılmaya başlandığı döneme dek 40.000 kitabın basıldığını söylüyor Cüneyt Kut. Ancak bugüne dek bu 40.000 kitabın bibliyografyası hazırlanmış değil.
Taşbaskı tekniğini Kut şöyle anlatıyor: “Bu teknik için Eskişehir ve kazalarından getirilen bir tür özel taş kullanılıyor. Bu taş üzerine yazılan mürekkebi dağıt madığı için aynen üzerine yapıştırılan kâğıda resim ve yazıyı geçiriyor. Sahaflar Çarşısı’nda bu taşın ör neği var.”
Kut, kitap müzayedelerinde taşbaskı kitapların çok nadir görüldüğünü söylüyor. Kütüphaneler ve koleksiyonlardaki taşbaskılar da “tam koleksiyon” değil. Kut’a göre kitap toplayan için koleksiyonun eksiksiz olması önemli. Kut’un koleksiyonundaki taşbaskılar 1842’den başlıyor, 1920’lere dek gidiyor.
Cüneyt Kut’a tanıdığı kitap koleksiyoncularını sor duğumuzda bugün artık hayatta olmayan, zamanın içinde “sır” olmuş kimlikleriyle yaşayan bazı gerçek kitap tutkunlarından söz ediyor. Kut, 1940’lı yıllarda henüz bir ortaokul öğrencisiyken Bakırköylü Maz- har Bey’i tanımış, ancak izini sonradan kaybetmiş. Daha sonra 1956 yılında bir kış gü nü mangalı başmda ölü bu lunmuş Nurullah Pertev Bey’den söz ediyor. Kut, “Pertev Bey bir sır insandı. Oturduğu yeri kimseye söy lemez, kitaplarından söz eder, ama bunları kimse gör mezdi. Bir kitap hakkında bilgi istendiğinde hemen ha zırlar, ulaştırırdı. Kimsesiz di. Ölüm ünden sonra evine gittim, mühürlenmişti” di yor.
1988’de ölen Kemal Elker Bey’de ise kitap merakı bir tutkuya dönüşmüştü. “O, Osmanlı hattatları konusun da uzmanlaşmış değerli bir koleksiyoncuydu” diyor Kut. Elker’in kitaplarını Tar- labaşı’nda Kalyoncu Kara- kolu’nun yan tarafındaki bir apartmanın üst katlarından birinde, boş salonun ortasın da 2 m’lik bir buğday yığı nından farksız, tasnifsiz bir biçimde görmüş Cüneyt
R ?
UmbertoEco
Atilla Birkiye (Eleştirmen, yazar)
Patricia Highsmith’in Tomris Uyar çevirisiyle Metis’ten çıkan Trendeki Yabancılar adlı kitap keyifli bir entrika. Tatil için birebir. Gül Işık’ın İspanya: Bir Başka Avrupa, İspanya’yı tanıtan, anarşinin ve kırmızı gülün ülkesine bir bakış. Bunun yanı sıra elimde Umberto Eco’nun
Alımlama Göstergebilimi Sema Rıfat çevirisiyle Düzlem Yayınevinden çıkan bir kitabı. Bence Eco’nun gerçek yüzünü tanımaya yönelik çok önemli bir kitap.
MİRe Araşan (Gravür Sanatçısı, Ressam)
Geç kalmışlığın telaşı ile aldığım Ruh Üşümesi’nde (Adalet Ağaoğlu) üzgünüm ki, beklediğimi bulamadım. Bu aralar birçok sanat dergisi okuyorum.
9
%
Oğuzhan Akay (Şair)
Ah Avrupa, Hans Magnus Enzensberger ’ in bu kitabım çok severek okudum. Çeşidi
ülkelerdeki insanların genel özelliklerini, alışkanlıklarını anlatan değişik bir kitap. Ayrıca Yanardağın Altında
(Malcolm Lowrey) adlı kitaba daha yeni başladım. Bunların dışında Gültekin Em re’nin Düş Kuyusu, Seyhan Erözçelik’in Kır Ağı ve O rhan Alkaya’nın Parçalanmış Divan, üstünden geçip tekrar döndüğüm şiir kitapları.
Orhan Alkaya
Kut. Kemal Elker Bey gerçek bir bibliyomanmış. Cüneyt Kut, “H ep kitapseverlerden söz ettim. Bir de bu kitap tutkunlarını çok seven biri vardı. Sahaf lar Çarşısı’nda Raşit Kitapevi’nin sahibi Necati Al- paz. 1987’de öldü Alpaz. Benim taşbaskısı kitapları topladığımı bilir ve benim için bu kitapları hep ayı rırdı” diyor. □
S A Y F A C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 73
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a T o ro s Arşivi