• Sonuç bulunamadı

Habip Aydoğdu 20. sanat yılını Milli Reasürans Sanat Galerisi'ndeki 30. sergiyle kutluyor:düşle gerçeğin sarkacında hesaplaşmalar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Habip Aydoğdu 20. sanat yılını Milli Reasürans Sanat Galerisi'ndeki 30. sergiyle kutluyor:düşle gerçeğin sarkacında hesaplaşmalar"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Habip Aydoğdu 20. sanat ydını Milli

Reasürans Sanat Galerisindeki 30.

sergisiyle kutluyor

Düşle gerçeğin

3

Cüy

3

CÜ7

s e rg is iyle lu ıııu yu r

sarkacında hesaplaşmalar

“Yaşam Kavgası” adlı ilk kişisel sergisinden bu yana kendine özgü bir sanatsal bir biçek ve varsıl bir imge evreni oluşturarak resim serüvenini sürdüren Habio Aydoğdu, görsel anlatım biçemini; sürekli bir arayışın, yaşamla ve kendisiyle hesaplaşmanın sınırlarında gezinerek kuruyor. Son resimleri onun sanat evreninin doruğundaki hesaplaşmasının en çarpıcı örnekleri İBRAHİM KARAOĞLÜ

Uzun bir sanatsal üretim süreci­ nin sonunda dönüp geriye bakan, dünden bugüne uzanan sanatsal çiz­ gisinin retrospektif bir hesaplaşma­ sını yaşayan sanatçı; ürettikleriyle, düşlediklerinin karşılaşmasını ya­ şar. Geride bıraktığı uzun, varyant- lı yolun her dönemecinde yaşadığı değişimin, dönüşümün, yaratıcı du­ yarlığını çoğaltan ya da eksilten ol­ guların hesabını çıkarır. Bir sanatçı olarak duruşunu yeniden gözden ge­ çirir. Geldiği kıyıda biriktirdikleriy­ le; daha uzağa nasıl yürüyeceğinin ■ hesabını vermeye çalışır. Böylesi bir hesaplaşma sanatçıya kendini yeni­ den anlama ve görme olanağı verir. Yirminci sanat yılını İstanbul'da Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde gerçekleştirdiği otuzuncu kişisel sergisiyle kutlayan ressam Habip

Aydoğdu, bu son sergisiyle geride

bıraktığı yirmi yıllık sanat serüveni­ nin hesaplaşmasını yaşıyor.

“Yaşam Kavgası” adlı ilk kişisel

sergisinden bu yana kendine özgü bir sanatsal biçemi ve varsıl bir im­ ge evreni oluşturarak resim serüve­ nini sürdüren Aydoğdu, görsel anla­ tım biçemini, sürekli bir arayışın, yaşamla ve kendisiyle hesaplaşma­ nın sınırlarında gezinerek kuran önemli bir sanatçı.

Değişerek kendi kalabilmek

Son sergisini, “Yaşadığımız ka­

osun gölgesi her yerde buluyor bizi. Düşlerimize çöküyor. Bu gölgeye bir karşı duruş, bir hesaplaşma benim resmim. Düş gücümü özgürleştire­ rek, sınırsız fantazyalarla, rastlantı­ larla, çağrışımlarla dolu bir süreci güncemdeki küçük notlarla bütün­ leştirip, bu renkle, bir benekle baş­ layan yaşamı savunma uğraşı” söz­

leriyle sunuyor.

İlk resimleri doğduğu yörenin, çocukluk günlerinin izlerini taşıyor­ du. On iki yıl önce Sanat Olayı der­ gisinde yayımlanan bir söyleşide anlattıkları, resimlerinin sanatsal yöneliminin ve yaratı serüvenini be­ lirleyen duyarlılığının içten yansı­ masıdır. “Önce bir köy çocuğuyum.

Yoksul bir ailenin çocuğuyum. Bir köy çocuğunun yaşadığı gerçeklikle­ ri ben de yaşadım. Kırsal kesim in­ sanının sorunlan içinde büyüdüm. Onları yakından tanıdım. O doğanın ve toplumun gerçekleri yoğurdu ha­ murumu. Ama çok geride kaldı o günler. O çocukluk günlerimin anı­ larından, izlerinden, bilinçaltı biri­ kimlerinden çok yararlandım" di­

yen Aydoğdu, bozkırda unutulmuş

çocukluğundan, metropol varoşla­ rına savrulmuş gençliğinden yansı­ malar yükler ilk resimlerine. Bu ne­ denle kendi gerçeğine ve sanatsal gerçekliğe bakışının önemli bir ev­ resini oluşturur ilk resimleri.

Daha sonraki evrelerde ise bir yandan sanatta var olan gerçeklikle­ ri sorgularken, bir diğer yandan da kendi gerçekliğini yeni anlatım bi­ çimleriyle sunmaya çalıştı. Bu ne­ denle onun resminin her evresi “de­

ğişerek kendi kalabilmenin” yoğun­

luğunu yansıtır.

iki ay önce Ankara Halkbank Sa­ nat Galerisi'nde bir sergi açtı. Ar­ dından da İstanbul Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde son dönem çalış­ malarını sunduğu önemli bir sergi gerçekleştirdi. Aydoğdu'nun son re­ simleri onun sanat evreninin doru­ ğundaki hesaplaşmasının en çarpı­ cı örnekleridir.

“Rengin özyapısındaki ritmi, rast­

lan tısallığın çeşitliliği içinde, gerilim­ li bir atmosferle yansıtıyor tuvalleri­ ne. Bilinçaltının uçsuz bucaksız deh­ lizlerinde gezinerek, içsel gerçeklili­ ğinin pcntürel atlasını düşgücüyle boyuyor."

Düşsel kuşların düşü sanki. Lavv-

rance’ın bir dizesini anımsıyorum

onun resimlerine baktığımda.

“Göklerin yaşamıdır kuşlar, uçar­ ken göğün düşüncelerini çizerler."

Resminin en gizli yanını okutuyor Habip'in kuş figürleri. Ama tek an­ lamlı bir gösterge değil onun kuş simgesi.

Caz şarkısının ritmi_______

Resminin anlam evreninde, renk kümelerinin içinde gizemli bir belir­ ginlikle örgünün en devinimli bo­ yutunu oluşturuyor kuşlar. Yalnızca kuşlar değil, algıladığı nesnelerin herbirini dolaylı bir düşsellikle yan­ sıtıyor resmine. Çünkü renklerin kendi çığlığını, kendi sesini de yük­ lüyor tuvallerine. Bunun için renk­ ler özgürdür tuval yüzeyinde. Belki de bu özgürlük duygusuyla giriyor resmine kuşlar. İçgüdülerimizin, en insani tutkularımızın gölgelendiği yaşam serüvenimize, içsel gerçekli­ ğimizin gizlerine kuşlarla ortak olu­ yoruz.

Sonu belirsiz bir biçimde devinen bir caz şarkısının ritmini, yoğunlu­ ğunu taşıyor Habip'in resimleri...

Kıyışız, yerçekimsiz, boşluğa fır­ latılmış renk kümeleri doğaçlama söylenen bir caz şarkısının notaları gibi. İlk bakışta durağan gibi görü­ nen, sonrasında ise öne doğru sıçra­ yan kuş figürleri, bir yanı bilinmez denklemlerin gizemini taşıyor.

Öğrenilmiş bir tanıma yolunu zorlayan izleyicisini görüntünün, imgenin ötesine çağıran, başka bir boyut etkinleşmiş son yapıtlarında. İç gerçekliğinin dehlizlerinde dola­ nan simgelerle kurulan, yeni anlam­ sal bir resim evrenini arıyor. Büyük renk kümelerinin oluşturduğu kat­ manların arasındaki gizli yan silik çizgilerle, kaligrafik bir etkiyle tu­ vallerin belleğini oluşturan figürler­ le kaotik bir dünyayı oluşturuyor. Kendi resim gramerini; var olanla, bilinçaltından yansıyanlann örtüş- tüğü bir frekansla kuruyor. Yaşanı­ lan anın duygularını; geriye dönüş­ lerle, geleceğin kaygılanyla birleş­ tirerek yansıtıyor.

Her bir resmi kuşlarla mühürlü olan Habip; düş gücümüzün bile eri­ şemediği yerlere, yelkovankuşlan- nın, albatrosların, kırlangıçların us­ lanmadan sonsuzluğa, özgürlüğe uçtuğu bir evren yaratıyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sülâsî mezîd fiillerden faʽlele babının meçhûl yapımı, aynı sülâsî mücerred fiillerde olduğu gibi fiilin baĢına gelen ziyade harfin harekesi zamme

Ü stat Sermet Muhtar, yakın tarihin oyuncaklarını, oyuncakçı dükkânları­ nı ve Işimdi pek görünmez olan oyuncak satıcı tiplerini kuvvetli hafızası­ nın

Bugüne kadar insanlardan başka canlılar üzerinde yapılan tüm çalışmaların sonuçlarına göre hangi cinsiyetteki bireylerin ortalama ömrünün daha uzun olduğu

vagonu b›rakt›ktan sonra kalan 4 vagonu ekin soluna geçirir, ekteki vagonu al›r ve hepsi- ni sol tarafta bekleyen 3 vagona birlefltirir.. vagonu

Nuruosmaniye kapısından, Kalpakçılar Caddesi’ne girmeden önce, başınızı kaldırın ve 1894 depreminden sonra kapının üstü­ ne, tuğrakeş İsmail Hakkı Efendi

Ancak sosvalize olm uş, gömlekçi, terzi, kundu­ racı, kürkçü, kuyum cu gibi m ağazaların fivatları empoze de­ ğil Yâni fabrikalarca tâyin edilm iş

Kurucular, listeleri ve belgeleri verdikten sonra Cinnah C add esin ­ deki parti merkezine gelen Arıkan, Vatandaş Partisi’nin bez üzerine ya­ pılmış amblemini (sağ elle

Doğu Cephesi Komutanlığını kurarak komutanlığına da Kâzım Karabekir Paşayı tayin etmişti (15 haziran 1920).. Ermeniler bu sırada, Merdenek ve Bardız