Koca Halit Fahri de göçtü

G üvercin

Aylık Fikir • Sanat •

Aktualite Mecmuası

ŞU B A T 1971

Sahibi :

Türkiye PTT Mensuplan ve

Emeklileri Cemiyeti adına :

Genel B aşkan:

Cengiz KIZILSENCER

Genel

Yazı İşlerini Fiilen

İdare

Eden

Mesul

Yazı

İşleri

Müdürü :

Dâniş Remzi KOROK

★

Sekreter

Hâfi Kadri ALPMAN

★

Karikatürler :

Necmİ RIZA

Ahmet DOĞANER

★

Fotoğraflar :

Osman ÖZCAN

Nazrni BİLEN

İdare Müdürü :

Kadri DOĞANER

★

Sirkeci, Büyükpostahanede

Güvercin

Özel

Posta K utusu:

İstanbul 1074

Telefon : 27 27 14

Dizgi ve B askı:

Yenilik Basımevi

Telefon : 27 11 53

Gönderilen yazılar neşredil,

sin, edilmesin iade olunmaz.

Cevap isteyenlerin mektupla­

rına 50 kuruşluk posta pulu

kaymaları lâzımdır.

KOCA

HMİ! .

FAHRİ

_de

Göçtü

Merhum Halit Fahri OZANSOY

Yazan :

Cengiz KIZILSENCER

Daha dün denecek kadar kısa bir zaman evvel Fransızların en büyük nişanı Legion d'Honneur yakasına takıldığı zaman bu­ nun mutluluğunu ertesi gün unutuvermiş ve bir üzüntünün esiri olmuştu. Fransızlar O'nun edebi dünyasına hayranlıklarını bu bü­ yük nlşanlariyle gösterirlerken, ömrünü verdiği Bab-ı Âlî, oradaki kalem arkadaşları tek satırla da olsa nişana lâyık bu büyük şai­ rin kendisinden bahsetmemişlerdi.

Bundan elli yedi sene evvel Şahabettin Süleyman bu edip İçin : «Halit, şair ve büyük doğdu; ve yine öyle ölecektir. Bu be- nim en metin itikadımdır.» diyordu, işte bu büyük insan, bu bü­ yük edip, bu büyük şair kendisinden feyiz alanların hasetlik duy­ guları içinde en büyük nişanı yakasına takarken üzüldüğü günle­ rin acısını, hayata veda ettiği bugün, eski dostu Şahabettin Sü­ leyman’ın yukardaki sözleriyle gerçek değerini buldu. Ümit edi­ yorum ki, Halit Fahri ismi, seksen yaşının içine sığabildiği za­ manlarda bile ölümünden sonra başlıyan büyüklük içinde gözük- memiştir. Yeni kuşaklar Hâîit Fahri efsanesi içinde kim bilir hangi kabrin başında ve belki de şiir tutkularının çok ötesinde ve yine Fahri Ozansoy'un dünyasını arama ve bulma çabası için­ de olacaklardır. Müsbet ilim ne şartlar altında olursa olsun, mad­ denin ölmesinden endişe etmiyor artık. Ozansoy'un soğuyan kıs­ mı bedenidir. Zaten Ozansoy bugün edebiyata gönül vermiş her insanın yüzlerce eseri karşısında hürmet duyduğu şiir dediğimiz edebi türünün, O ’nun hassas manevî dünyasının tezahürü oldu­ ğuna inamaktadırlar.

Nasıl hitab edeceğimi şaşırıyorum. Gel beni affet, büyük in­ san. Çünkü, aşağıda beraber geçen bir hâtıramızı naklederken sizden Ozansoy diye başlıyarak söz edeceğim. Bunu, o hâdiseyi katkısız dile getirmek için yapıyorum.

Bir kaç ay evvel Güvercin ailesinin Kumkapı sahil lokantala­ rından birinde yaptığı yemekli toplantıda bugün senin aibi fâni olan Deli Nizam’ın da hazır bulunduğu bir gecemiz olmuştu. Rah­ metli Nizam, şimdiki basını pek ateşlice tenkit ettikten sonra (Devamı 24. de)

Koca Halit Fahri de yıkıldı

(Başta rafı 1 de)

sıra sizin şiir okumanıza gelmişti. Şimdiki gibi hatırlıyorum, İn. cecik bünyeniz ve sîze has kibarlığınız ile ayağa kalktınız, arka­ daşları selâmladınız ve «Kadın» şiirinizi okumağa başladınız. Tam o sırada sokaktan geçenlerin gürültüsü salondakilerden geliyor, muş gibi birden kızdınız ve «böyle şiir dinlenmez» diye yerinize oturdunuz. Hepimiz bu gürültünün dışarıdan geldiğini söyleyince, tekrar şiirinize devam ettiniz.

İşte Ozansoy, sen busun. Bu kızışın içinde senin şiir anlayı­ şın ve iç dünyanın hassasiyeti vardır. Ne yazık ki, senin de çok iyi bildiğin gibi, bu yönlü ve gerçek san’at dünyanı, nesil arka­ daşların değil, benim neslimin arkadaşları, benîm neslimin in- sanları, gözünü kapadığın anda duymuş ve idrâk etmişlerdir.

Sen çok büyüksün Ozansoy. Benim, senin için söyliyecek. lerim, büyüklüğünü tekrar etmekten ibaret olacaktır.

NAMIK KEMAL

MİTHAT PAŞA

VE RESİMLERİ

Bil ki, ey Per.i Hürriyet, 1908 in gözlerimde hayâli!

Ben şöyle hatırlıyorum resimleriyle Mithat Paşayı, Namık Kemali! Caddelerde, sokak başlarında Defnelerle donatılmış tâk-ı zaferler, Tepelerinde, en ortada onların Çeşit çeşit boyalı resimleri, Göğüslerinde kokartlar, İnsanların geçişi alay alay!

Bir taraftan da muzikalar, nutuklar, alkışlar! Otuz iki yıl hürriyete susamışlar

Bir ağızdan haykırıyorlar: Yaşa!

Yaşa Hürriyet! Yaşa Namık Kemal! Yaşa Mithat Paşa! Fakat yıllar geçti, mevsimler kovaladı mevsimleri. Nice bayramlar oldu, nice seyranlar oldu

Nice gamlı, neşeli anlar oldu, Yalnız sessiz sedasız,

Evlerin, kahvelerin duvarlarında Tozlu çerçeveleri içinde soldu

Namık Kemalle Mithat Paşanın resimleri Yalnız kitaplarda kaldı isimleri...

Halit Fahri OZANSOY

GÜVERCİN

Aylık — Fikir — Sanat ve Aktualite Mecmuası

Sayısı 200 Kuruş

Abone artları : Yıllık Abone 24 Lira Yabancı İllere 48 Lira Altı Aylığı 12 Lira Yabancı İllere 24 Lira

İlân Şartları İÇ, ARKA SAHİFELER : Tam sahife 600 Lira 1/2 sahife 400 Lira 1/4 sahife 250 Lira 1/8 sahife 180 Lira 1/16 sahife 100 Lira ARKA KAPAK (İÇİ) Tam sahife 800 Lira 1/2 sahife 550 Lira 1/4 sahife 400 Lira 1/8 sahife 250 Lira

MÜHİM NOT :

İç sahifelerle arka kapak içinde | — Ücreti peşin ödemek şartıyle — j 12 sayılık ilân verenlere yarı yarıya I tenzilat yapılır.

ARKA KAPAK (DIŞI) Tam sahife 1000 Lira 1/2 sahife 600 Lira 1/4 sahife 400 Lira Tam sahife (2 renkli) 1500 Lira 1/2 sahife 800 Lira 1/4 sahife 500 Lira (Renkli ilândaki fiata, klişe mas- | rafları da dâhildir. Ayrıca klişe pa- I rası alınmaz. Klişesini kendileri ve­ ren İlân Sahiplerine düz baskı tâ- ! rifesi tatbik olunur.)

(Güvercin : XI)

Taha Toros Arşivi

III

24