• Sonuç bulunamadı

Şehzadebaşı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Şehzadebaşı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kanuni Sultan Süleymamn. Şehzade Mehmedin ölümü üzerine Sinan'a yaptırdığı Şehzadebaşı camii ve manzumesinin 1544 yılındaki hali.

<

--- ---- —

^

Evkal idaresi vaktiyle bunların gelirlerini delicesine elden çı- karmasa, har vurup harman sa- vutmasaydı tsianbulda hiç bir vakit yemek sıkıntısı çeken yok­ sullar ve garipler olmazdı. Vak­ fiyede, Kanunînin, medresesini vakfederken akıl ilimlerine na/cil ilimlerinden daha iislün bir yer vermiş olduğu görülmektedir...

I

J

Yazan :

İ. Hakkı Koııyalı

SMANLI İmpara­ torluğunun altın çağının büyük hü­ kümdarı Kanunî Sultan Süleyman, çok sevdiği Şehza­ desi Sultan Meh- medilstanbulun tam ortası, kalbi sayılan bir yere gömmüştü. Şiirde Mühibbi mahlasını taşıyan bu şa­ ir padişah, oğlunun ölüm tarihini şu ağlayan mısra a söyletmişti: Şehzadeler güzidesi Sultan Melı-

mediın = 950 (*) OsmanlI İmparatorluğunun fü­ tuhat ve tekâmül devrinde büyük hükümdarın göz bebeği Şehzâde Mehmedin ölümü, Türk mimari­ sinde çok parlak bir devrin doğ­ masına yol açmıştır. Yavuzun dev­ şirmesi ve İbrahim Paşanın azad- lı kölesi olan “Tanrı-kulu,, (**) zâde Ağırnas'lı Sinan, mimarlık ve mühendislik etüdlerini yapmış, meyvelerini verecek olgun, bir ça­ ğa erişmişti. Filhakika Ebniye-i Sultaniye Emini Sinan Ağa, Üs- türgon’da camie çevrilen

“Kızıl-elma,, kilisesine muhteşem bir mihrap, minber ve hünkâr sofası; Sadrazam Ayaş Paşaya türbe ve seferlerde bir çok mühim köprü­ ler yapmıştı. Fakat ilk büyük e-

seri Şehzâde killi iyesi idi. Kanunî, hassa mimarına ilk defa böyle bü­ yük bir manzume yapma fırsatını vermişti. Yüce saniatkâr İlık bü­ yük eserini îstanbulun tam orta­ sına kurmuş ve mektebinin ilk muvaffak: örneğini vermişti. .Şeh­ zâde câmiası; gittikçe yükselen bir dağ zincirinin ilk şahikası ol­ muştu. Bu itibarla mimarî tari. himizdeki yeri pek büyüktür.

Kanunî, cami, medrese, imaret, kiler, mutbak, aş salonu, sekiz bap umumî ve bir bap Haremeyn (Mekke ve ,Medine) ahalisi için tabhane, ambar, ahır, odunluk, fı­ rın ve helâdan . müteşekkil olan bu manzume için fevkalâde muh­ teşem bir vakfiye yaptırmıştı. Ya­ zı, tezhip ve cild itibariyle bu vak­ fiye de Şehzâde manzumesi gibi bir san’at şaheseridir. Biz bu 106 sahifelik vakfiyeyi Topkapı sara­ yında yeni kütüphanede 398 nu­ marada bulduk.

Fatih, vakfiyelerini arapça yazdırmıştjı, Kanunininki türkçe- dir. Altıncı yaprâğınm (A) sahi- fesinde altınla ve mavi renkle ya­ pılmış ve minyatürle süslenmiş nefîs bir tuğrası vardır. Vakfiye­ yi hazırlayan Türk edibi, padişa­ hı şu haşmetli cümlelerle tavsif ediyor:

"Sultani sânîi bisani, sâhi'b

-kıran, nusret-karin, felek-mekîn, melek-temkin, fâtih-i hısn-ı ha- sin-i Belgrad ve Rodos, müsah- hir-i Budun: ve sair kıla' ve bilâd-i Ungarus (Macaristan), rnüstah- dim-i hükkâm-i Arab ve ekrad, müterıiellik-i diyar-ı Basra ve Bağ- dad, mâliık-1 rikâb-il.mülûk....

Türk edibinin vakfiyede cami, medrese, türbe, tabhane, imaret vesair teferruatının tavsifine a- yırdığı satırlar Sinanın eserleri kadar çekiğidir.

Kanunî, cami v e . medresesi için 16 talebe ile beraber iki yüz bir kişilik çok kalabalık bir kadro bırakmıştır. Oğlu Şehzâde Meh­ medin türbesinin kadrosunda tam yetmiş kişi hizmet ve vazife al­ mıştır. İmarette, aşhanede, tab- hanede, fırında vazife ve hizmet görenlerin sayılı 320 tir.

Vakfiyeden öğrendiğimize gö­ re vâkıf padişah, bilhassa içtimâi yardım işlerine çok ehemmiyet vermektedir.

Kıyamet gününe kadar bu man­ zumesini ayakta tutacak ve koş­ tuğu şartları yerine getirecek ka­ dar zeügin gelir menbaları bıra­ kan padişah, imarethane ve tab­ hane kapılarını bütün yoksullara, miskinlere, gariplere, avam ve havastan muhtaçlara, nereli olur­ sa olsun bütün misafirlere açmak­ tadır.

Kanunînin Süleymaniye ima­ reti ve tabhanesi de böyledir. İs- tanbulda bundan daha evvel ve sonra, yapılmış, bir çok imaretha­

neler ve tabhaneler vardı. Evkaf idaresi vaktiyle buraların gelirleri­ ni: delicesine elden çıkarmasa, har vurup harman savurmasaydı. İs- tanbulda hiç bir vakit yemek sı­ kıntısı çeken yoksullar ve garip­ ler olmazdı.

Vakfiyede Kanunînin medrese­ sini vakfederken akıl ilimlerine nakil ilimlerinden üstün bir yer verdiği görülmektedir.

* * *

Sâi, Mimar Sinan’ın ağzından yazdığını iddia ettiği Tezkiret-ül- bünyan’mda mabedin tavsifi için çok canlı cümleler kullanmıştır. Camiin renkli kemerlerini kavs-i kuzah lara (alâimisema) ya ben­ zetmekte ve şunları ilâve etmek­ tedir:

“ Camiin'inşasına 950 tarihinde mübaşeret olunup 955 Receb-i şe­ rifinde namaz kılınıp (Mamed-i Resûl-i Emîn) tarih vâki olmuş­ tur. İcraatına 151 yük akçe sarf olundu.,,

Kıble kapısının üstündeki fars- ça on dört mısralık tarih kitabe, sine, göre camiin yapılmasına H.

-— Devamı İ5 inçi şayiada — (*) Bu mısra Ebced hesabına vurulunca Şehzâdenin ölüm yılı olan 950 tarihi çıkar.

(**) Mühtedîlerin babaları; Tanrının güzel adlarından birisi­ nin' önüne kul anlamına gelen “ ab.d,, izafe etmek suretiyle gös­ terilirdi. Biz bunun türkçesini yazdık.

12

0^ ’7)>

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Ayrıca konveks stokastik süreçler, Jensen konveks, güçlü konveks, Log-konveks, güçlü log-konveks, birinci ve ikinci anlamda s-konveks stokastik süreçler için

Hasadın erken yapılması durumunda tanelerin nem içeriği yüksek olduğu için harman sırasında sorunlar çıkmakta, kayıplar artmakta, depolamadan önce kurutma yapılması

Məsələn, şirkət avtomobil şirkətidirsə, öz sahəsi ilə bağlı olan problemlərin həllinə yönələn layihələr gerçəkləşdirsə, daha çox fayda vermiş olar..

Devletin önde gelen ve Mısır'da yaşayan bir başka paşasının, Yusuf Kamil Paşa'nın eşi, Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın üçüncü kızı Zeynep Hanım'ın

değerlendirilerek, bulgular öncelikle akciğere multipl metastaz yapmış, bilateral eş zamanlı, Wilms tümörü lehine değerlendirildi ve kitle boyutunun küçültülmesi ve çevreye

Within the framework of the ethical approach adopted by Etkileşim’s nationally and internationally valid academic studies and research rules, the types of research that require

5 Kasım 1999 tarihinde, 43 yaşında Koreli bir köylü ülkesinden kalktı, İsviçre'ye GATT'ın merkezinin bulundu ğu Cenevre'ye kadar gitti; GATT'ın genel merkez binasının

ylı aşkın süren u2rrıan bilirkişi heyetince düzenlenen raporlanna dayanarak ve dava konusu santrallerde mevzuatın emrettiğ izin ve ruhsatlann hiç birinin