• Sonuç bulunamadı

Burası İstanbul Meyhanesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Burası İstanbul Meyhanesi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

71

yem ek

P a z a r

5 Aralık 2004

m antar Tekerlekli sandalye girişine uygun değildir.

Sönmez meyhanenin dekorasyonuyla da ilgilenmiş,

Taksim’deki

Cambaz’m içinde

açılan İstanbul

Meyhanesi Osmanlı,

Arap, Rum ve Ermeni

mutfaklarından

mezeler sunuyor

İstanbul Meyhanesi

Burası

BURCU BULUT

T

aksim’de yedi yıldır hizmet veren beş katlı Cam- baz'ın orta yeri artık bir meyhane: İstanbul

Meyhanesi. İçeri girdiğinizde kendinizi eski İs­

tanbul’daymış gibi hissediyorsunuz. Duvarlarda

geçmişi yansıtan fotoğraflar asılı. Dekorasyon Cambaz’ın sahibi Rıza Sönmez’e ait. Buraya neden İstanbul Meyha­

nesi dediklerini şöyle açıklıyor: “İstanbul’da geçmişten gü­ nümüze yapılmış tüm lezzetleri masamıza taşımak, klasik Rum meyhanesinde olmayan mezeleri de sunmak istedik. Zaten Rum meyhanelerinde Ermeni mezeleri vardır. Er­ meni mutfağı çok ünlü ve zengin bir mutfaktır. Tabii Os­

manlI, Yunan ve Arap mutfaklarını da unutmadık. İstan­ bul bütün bu mutfakların beşiği olduğu için biz de İstanbul Meyhanesi demeyi uygun bulduk.”

"Ermenilerin topiği ve Süryanilerin

muhammarası aynı tepside"

Meyhanede daha masaya oturur oturmaz önünüze tat­ manız ve seçmeniz için 20 çeşit meze geliyor. Aralarında belki de çoğu kimsenin adını bilmediği mezeler de var. Rı­ za Sönmez “Aşçılarımız gerçekten çok iyi. Kaptıracağız di­ ye korkuyorum aslında” diyor ve sözlerini şöyle sürdürü­ yor: “Bazı yemeklerimiz çok revaçta: Ermenilerin gele­

neksel mezesi olan topik; ceviz, ekmek içi, salça, zeytinya­ ğı, limonla yapılan Süryanilerin acılı ezmesi olan muham- mara; yine bir Ermeni yemeği olan ve pirinç, dereotu, so­ ğan ve çeşitli baharatlardan yapılan dalak dolması.”

Cambaz’a gelen müşterilerin yaşları 22 ile 35 arasında. Bu yaş dilimi İstanbul Meyhanesi için de geçerli. Sönmez “Müşterilerimiz arasında genç oyuncular, reklamcılar, üniversite öğrencileri, tiyatrocular var” diyor.

"Beyoğlu'nda klasik İstanbul

tavernası yaratmak istiyoruz"

Burada Türk sanat müziği ve meyhane şarkıları çalını­

yor. Bu hafta sonu üç Rumdan oluşan Rembetiko grubu sahne almaya başlayacak. Zaten Sönmez’in bir hedefi de Cambaz’ın bir katını taverna haline getirmek. Bu konuda “Beyoğlu’nda bir tane taverna yok. Klasik İstanbul taver­ nası yaratmak istiyoruz. Aynı burası gibi” diyor.

12.00-02.00 saatleri arasında açık olan İstanbul Mey­ hanesi için Sönmez’in değişik projeleri var: “Biz Cambaz müşterileri ile televizyondaki popüler dizilerin oyuncu­ larını buluşturacağız. Dizi galası gibi bir şey olacak. Yemek yenirken birlikte yayın izlenecek. Ondan sonra da sohbet ve eğlence olacak. Mehmet Aslantuğ, Nejat İşler gibi isim­ lerin yanı sıra mesela Avrupa Yakası’ dizisinden de birçok ismi konuk etmeyi düşünüyoruz.” ■

Çetin: "Yabancı müşteriler tavukgöğsünü duyunca önce yemek istemiyorlar, içinde tavuk olan bir tatlıyı hoş karşılamıyorlar. Sonra ikna ediyorsunuz, yedikten sonra İkinciye, üçüncüye geçiyorlar."

Svvissotel İstanbul'da şef Christopher Peach'le birlikte çalışan Cengiz

Çetin: "Bir mantı, bir suböreği bizim yemeklerimiz. Yabancı şefler

bunları bizim gibi yapamaz ya da bizim sunduğumuz gibi sunamazlar"

“Yabancı şefin kayruImuş

kıymayla yaptığı dolmayı

servise sunmadık ”

ASLI ÇAKIR________________________

C

engiz Çetin Svvissotel İstanbul’da aşçıbaşı. Şef Christopher Peach ile birlikte çalışı­

yor. Birçok kez çeşitli ülkelerde Türk mut­ fağı tanıtımlarına katılan 45 yaşındaki aşçıbaşı Türkiye’deki yabancı şefleri, Türk aşçıbaşı olarak Türk yemekleri ve müşterileri hakkında onlara nasıl yardım ettiğini anlatıyor.

■ Bir yabancı şef sağ kolu olarak neden sizi, bir Türk aşçıbaşıyı seçiyor?

Buradaki yabancı şefler için de başarılı bir Türk aşçıbaşının olması iyi oluyor. Birlikte çalıştı­ ğınız elemanlara da güven geliyor. Yani hem ele­ manlarla anlaşmak açısından hem de Türk ye­ meklerinin daha doğru dürüst yapılmasını sağla­ mak açısından...

"Mutfaktaki Türklerin her şeye

mutlaka bir cevabı oluyor"

■ Şefe “Yemeği zencefile buladın ama bizimki­ ler sevmez” gibi tavsiyeler veriyor musunuz?

Yeni gelen yabancı şef bir kere marketi bilmi­ yor. Türklerin neleri sevdiğini, Türk müşterilerin nelerden hoşlandığım anlatıyorsunuz. Burada ya­ pılan her yemekte, ya garnitüründe ya sosunda mutlaka buradaki Türklerin bir etkisi oluyor.

■ Özellikle bizim yemeklerimizde çok katkınız

oluyordur...

Bir mantı, bir suböreği tabii ki bizim yemek­ lerimiz ve bizim gibi yapamazlar ya da bizim sun­ duğumuz gibi sunamazlar. Bunlar özel yemekler. Mesela bir Avrupalı şef vardı. Bir kere dolma yapmıştı, kavrulmuş kıymadan dolma doldurdu. Olmaz ki. Biz bunu servise vermedik. Ama hak­ larını vermek lazım, biz yabancılardan çok şey öğrendik. Zeytinyağlarını, neyle ne kullanacağı­ mızı, hangi malzemelerle aslında neler yapılabi­ leceğini öğrettiler. Mesela biz daha önceleri pat­ lıcanları tava yapardık biliyorsunuz, onlar ızgara­ sını öğrettiler. Hem yemeklerde hem salatalarda hem soğuk garnitür olarak kullanılabileceğini gösterdiler.

■ Bize mutfaktaki yabancı çalışanlarla Türk çalışanlar arasındaki farkı anlatabilir misiniz? Tavırlarında, çalışma güçlerinde farklılıklar olu­ yor mu?

Yabancı çalışanlar çok daha olumlu yaklaşı­ yorlar. Türklerle ise şöyle şeyler oluyor: Mesela “Git üst kattakilere yardım et” diyorsunuz, “Ben baktım gerek yok” diyor ya da 10 kilo soğan soy­ masını istediğinizde “Bu kadar fazla değil mi?” diye cevap veriyor.

■ Yani her şeye bir cevapları var...

Evet. Ama yabancılar verdiğiniz işi soru sor­ madan yaparlar. Yani üst kata çıkılacaksa gider bakar. Ama bizimkiler de çalışmaya dayanıklılık açısından onlardan daha iyiler. ■

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

bendde zikri geçtiği vechile defter-i mahsûsuna kayd ve imlâ’ olunduktan sonra koçandan kat’ ile müşterilerin yedlerine verilecek matbû edâ’ tezkerelerine

Üstad Cihad Bakan, direkt olmasabile, Ekspres fışkımdaki görüş ve düşüncelerim de be­ lirtm iş ve bu görüş ve düşünce­ ler, Ekspres mensupları için gerçek

In this study, PMC (2,2,5,7,8-pentamethyl-6-hydroxychromane), a potent antioxidant derived from alpha-tocopherol, dose-dependently inhibited agonist-induced platelet aggregation

Esas konakçısı olan kedilere ulaşmak için çoğunlukla farele- ri enfekte eden bu parazit, ara konakçısı olan farelerin beyinlerine yerleşerek on- ların

E¤er bir eflitlik SG özelli¤ini sa¤l›- yorsa, eflitli¤in ifllem taraf› ters çevrildi¤in- de eflitlik yine ayn› sonucu verecektir.. ‹flte size bir

Personelin nöbet değiştir­ mesi gibi nedenlerle hizmet ve bakım kesinlikle aksatıl­ mıyor.. Özetle diyebilirim ki hastaneyi eleştirmeye ola­ nak

Bilateral skapula bölgesin- de 1x2 cm çap›nda (Resim 1), gluteal bölgede 5x5 cm çap›nda ve 1 cm derinli¤inde (Resim 2), sa¤ el üstünde 4x4 cm çap›n- da ve sol el

Arın’ın filmografisinde gözlemci belgesel olarak tanımlaya- bileceğimiz Tahtacı Fatma (1979) belgeseli ise analog ses kayıt cihazı (Nagra) kullanılarak kaydedilmiş