¿ v *
T- /tıs
i
K
I .
TAKVİMDEN
BİR YAPRAK
EN lİlYÜK KAYISIM
R
EFİK Halid Karay vefat etti, Refik Halid’l kaybettim, I Refik öldü, Refik’im gitti.65 senelik bir arkadaşımın, bir dostumun, bir yârimin kay* Ş bedilmiş olmasının büyük mâtemi altında ezilmiş, bitik bir ; haldeyim. O, bana herkesden, herşeyden yakındı. Onun yoklu ğunu hiç bir şeyle telâfi edemem.
Çocuktuk, ben Vefa’da, o Şelızadebaşı’nda otururdu. Vela Taş Mektebinde beraber okuduk. Vezneciler’de hususî bir Rüş- tiye’de beraber okuduk, Galatasaray Lisesinde beraber oku- ? S: »hık. Muharrirlik mesleğine beraber başladık. Ben, Şehrah ga- i- Ketesinde sekreter, o da meslek hayatınuı — Kirpi imzasiyle yazdığı — en parlak devrinde Şehrah’ta muharrirdi.
Keskin kalemiyle Îttihadcıları deli ediyordu. Hele muha- j lefetin bir oy fazlalığı ile İstanbul Mebusluğunu kazanması, Ittihadçıları büsbütün çileden çıkardı, Mahmut Şevket Paşa’- §§ nın katli bahanesiyle terör yaptılar, muhalefeti sindirmek için bir gecede 850 kişiyi tevkif ederek, «Bahri Cedid» adlı köhne bir vapurla Sinop kalesine sürdüler. Vapurda beraberdik.
İttihadçılar 1. Dünya Harbine girdiler, ikide birde Rus Donanması Sinop’u topa tutuyordu. İttihaıl ve Terakki’nin 1400 kişiye varan sürgünleri tahliye edip Çorum’a göndermek üzere destebaşı olarak ayırdığı 28 kişi içinde yine beraberdik.
Sinop’tan Çorum’a beraber sevkedildik, Çorum’da beraber kaldık. İstanbul’a beraber döndük. İttihadçılar, harbi kaybe dip Almanya’ya kaçtıktan sonra yine muhalefette beraberdik. Memleketten beraber çıktık, o Suriye’de, ben Fransa’da idim. Gurbette yazdığı bütün kitaplarını bana göndermeyi ihmal •tmiyordu. Memlekete beraber döndük.
Geldikten sonra aynı gazetede yine beraberdik.
65 sene elele ve daima yanyana yürüdük, hayatın çeşitli katta bazen elemli safhaları bizde bir çeşni değişikliği tesiri yaptı. Gülerdik, ağlanacak halimize de gülerdik.
Sinop’tan yaysız Tatar arabalariyle silâhlı ve süvari jan- dam aların muhafazasında Çorum’a sevkedildiğimiz zaman ’ onun bindirildiği arabanın tentesinden baktım, rengi sapsan igj idi. Hiç bir zaman terketmediği vakur edâsiyle:
— Yapsınlar bakalım; dedi, onların da sonunu göreceğiz. Çorum’da konuşmaya doyamazdık da birbirimize mektup- W,
lar yazardık.
Refik bütün bir devrin edebiyatını şahlandıran bir ka- : lemdir. Boyunca yazdığı eserlerin hepsi güzeldir, fakat benim şaheser olarak kabul ettiğim eseri «Sürgün» dür.
Ben «Sürgün» ü devamlı olarak okuyamadım, okuyamıyor- fft «hım. Asabımın üzerinde öyle bir tesir bırakıyordu ki, kitabı kapatmaya mecbur oluyordum. Ve ağır ağır, yavaş yavaş bi- Ig; tirdim. Bu satırları yazarken kitap karşımda duruyor. Birinci ® ■ahifesini çeviriyorum:
«Beğendiği için bana da kendisini sevdiren bu eseri Refi’ Cevad’a eşsiz bir muhabbetle veriyorum.»
Ah Refik! 65 sene beraber yaşadıktan sonra beraber ölece ğimizi de sanmıştım. Ölümünle şu hasta kalbimde nasıl bir •cı bıraktığını bitsen... _