• Sonuç bulunamadı

Neyse ki Mina Urgan duymadı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Neyse ki Mina Urgan duymadı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÇED KÖŞESİ

OKTAY EKİNCİ TT.

Neyse kı Mîna Urgan

duymadı...1

'

Geçen yıl (1999) Ağustos ayında Can Yücel ölmeye yat­ tığında TBMM’nin gündemin­ de “tahkim” vardı... Tek tesel­ limiz ise t ân Yücel ’in bundan habersiz olması, çok sevdiği ül­ kesinin uluslararası yatırımlara

“Danıştay’ın bile devreden çı­ kartılarak” ardına kadar açıl­

masının o yorgun ve cesur yü­ reğini bir kez daha dağlamadan bu dünyayla vedalaşmasıydı...

Tahkimciler, Can B aha’nın

“okkalı şiirini” de bu yüzden

yiyemeden yasayı TBMM’den geçirdikten sonra, sanki içleri­ ne doğmuş gibi ilk büyük tep­ kiyi “ BergamalI köylüler” gös­

terdiler. Türkiye’nin ulusal ve toplumsal çıkarlannı gözeten hukukun “işlevsiz” kılınmasıy­ la birlikte Eurogold’a karşı ka­ zandıkları “hukuk zaferinin” de yalanda bir işe yaramayaca­ ğını “tahmin” ederek, tahkim

zor gezilerini” anlattığı kita­

bında hem benden hem de Gök- bel Vadisi’nden söz ettiğini gö­ rünce, “aydınlarımızın” Çine Barajı’m neden sorgulamadık­ larına bir kat daha öfkelendim. Çünkü aynı vadi, sadece do­ ğal ve tarihsel güzellikleriyle değil, Azra Erhat’lann, Hali-

karnas Balıkçılan’nın ve Mî­ na Urgan’lann mangal gibi yü­

reklerinden yurt sevgisine de

“ilham kaynağı” olan, inanıl­

maz duygu yüklü “ anıların” yaşandığı bir kültür ve düşünce vadisiydi. Sevgili dinozorumuz, kitabında bu anılara da değini­ yor ve Gökbel’in sular altında kalmasından duyduğu üzüntüyü belirtiyordu.

Mîna Urgan, işte bunu da gör­ meden gözlerini yumduğu için daha fazla üzülmeden ölümsüz dünyaya kavuştu. Biz ise Çine- Yatağan arasında artık

“tepe-Gökbel'deki tncebel Köprüsü de baraj sularına gömülüyor...

anlayışının “yasallaşma süre­

cini” eylemler yaparak protes­

to ettiler...

Şimdi, sevgili dinozorumuz

Mîna Urgan’ı yitirdiğimiz şu

günlerde de aynı tahkim politi­ kasının bu kez Bergama’da dev­ reye girdiğine tanık oluyoruz.

Tıpkı Can Yücel’de olduğu gibi, Mîna Urgan’ın ölümünde de galiba tek tesellimiz, bu yü­ reği ülke ve insan sevgisiyle do­ lu aydınlık dinozorun yaşamla ölüm arasındaki son günlerinde Eurogold’a verilen sözde “bilim­

sel” (!) ruhsatın farkında olma­

ması... Böylece, sinirlerini bir kez daha bozup hiç değilse ölüm döşeğinde daha fazla kahrolma­ ması...

★ ★★

Mîna Urgan’ ın yoğun bakım­ dan kurtulamadığını öğrenince, gözümün önüne Çine-Yatağan arasındaki “ Gökbel Vadisi” geldi.

Birkaç yıl önce, bu tarih ve gi­ zemli vadinin de tıpkı Fırat va­ disi gibi bir baraj yüzünden su­ lar altında kalacağım yazdığım­ da, Muğla’da Reşat Uygun’dan, Bodrum’da da Saynur Gelen- dost’tan başka kimse oralı bile olmamıştı. Bir de DSİ’den mek­ tup almıştım. Çine Barajı’nın

“önemini” anlatan...

Derken Mîna Uıgan’m

“dino-lerden” geçen ve eski yolu Gök­

bel Vadisi’yle birlikte boğulma­ ya terk eden “yeni karayolun­

dan” M uğla’ya, Bodrum ’a,

Marmaris’e şimdi daha çabuk ulaşacağız; ama yitirdiğimiz de­ ğerleri asla bulamayacağız.

★ ★ ★

Bergama’daki “ TÜBİTAK

raporlu tahkim darbesine” ge­

lince.

Deniyor ki, “Eurgold’un al­

dığı yeni önlemlerle siyanür artık zarar vermeyecek” şek­

linde bir sonuca varan raporun altında bu işi bilen saygm uzman­ ların imzası var!..

Peki, aynı rapor, Danıştay'ın Eurogold’a “hayır” dediği ka­ rarına ışık tutan bilirkişilerden niye istenmiyor?.. Ya da aynı ra­ por, neden D anıştay’a (yani

“yargıya”) değil de, “Başba­ kanlığa” (yani “siyasete”) su­

nuluyor?..

Galiba T ürkiye’de bundan böyle artık bir de “Başbakan­

lık hukuku” olacak. Hukuk

devletinde yargıdan onay ala­ mayanlar, önce TÜBİTAK’a uğ­ rayıp, oradan Başbakanlığa ge­ çecekler... Mîna Urgan, bunu da görmediği için şanslı sayılmaz mı?..

ÇED köşesi, tüm yurdunu, halkını ve güzellikleri sevenle­ re başsağlığı diliyor...

Referanslar

Benzer Belgeler

Royal College of Art’ta eğitim gören bir grup öğrenci tarafından geliştirilen Gravity Sketch, tasarımcıların iki boyutlu düzlemde yaptıkları üç boyutlu çizimleri

— Bakû'da enternasyonal kongresi varmış. Enver Paşa oraya gitti. Ben Berlin'den hiç dışarı çıkmadım. Bu İslâm cemiyetin den Millî Hükümetin de h a­ beri

Zayıf yanlar konusunda dikkat çeken husus, ilk aşamada dördüncü sırada yer alan fiyat istikrarının ikinci aşama verilerine göre en önemli zayıf yan olarak

mayan arzulardır ; bu planın esasi siyasi ve hattâ iuıperialist bir esasdır : Moskova bu planı sayesinde iktisaden ve askeriyyeıı , kendisini ihata eden

1 — Gözün 35 centimetreden fazla yaklaş - masını icab eden el işlerinin men* olunması lâzım- dır.Genç kızların öğrenmeleri lâzım olan mu‘tad el işleri bu

Tanrısal bir görevin yerine getirilme­ si için (ezanı duyurmak için) yapılmış bü­ külenin, pespaye dünya işlerinde kulla­ nılamayacağı savı ilk bakışta ne

(Salkımsöğütlerin Gölgesinde) ki düz­ yazı şiirlerde Melisa Gürpınar, her harfi­ ne egemen olduğu Türkçeyi hamur yoğu­ rur gibi yoğurur, yükseklikleri bile çok

- Divan şiiri için dediğin doğru ama, bence duruk toplum diye bir şey var mı­ dır gerçekten.. - Doğu toplundan, genel olarak duruk