• Sonuç bulunamadı

Osmanlı eğitiminde mülkiye mektepleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Osmanlı eğitiminde mülkiye mektepleri"

Copied!
112
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TC

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ORTA ÖĞRETİM VE SOSYAL ALANLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI TARİH ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI

OSMANLI EĞİTİMİNDE MÜLKİYE MEKTEPLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

Prof. Dr. Ramazan TOSUN

Hazırlayan

Adem DOĞAN

044215011005

(2)

Tezin Adı: OSMANLI EĞİTİMİNDE MÜLKİYE MEKTEPLERİ Tezin Yazarı: Adem DOĞAN

ÖZET

Duraklama dönemi bitip, çökme devri başlayınca sistem üzerinde ıslahat hareketlerine girişildi. Kurulacak yeni sistemi bu sisteme uygun olarak yetişmiş kişiler yürüteceklerdi. Bu kişilerin yetişecekleri yer ise şüphesiz mektepler olacaktır.Bu amaçla bazı yeni mektepler açılmıştır.Fakat bunlar ihtiyaca cevap verebilecek düzeyde değildi.Ayrıca tımar sistemi kaldırılmış;idari taksimat da değişiklik yapılmış;yeni kurulan teşkilatı yürütecek idarecilere ihtiyaç duyulmuştur.Bu amaçla mülkiye mekteplerinin açılması düşünülmüştür.

Mektep 1859’da iki yıllık orta dereceli bir okul olarak açılmış,1868’de dört yıla çıkarılmış; 1877’de yüksek okul haline getirilmiştir. Meşrutiyet döneminde mektep siyasi, idari ve mali şubelere ayrılmış; 1915 yılında ise kapatılarak bütçesiyle birlikte Darülfünun’a devredilmiştir. Üç yıl sonra iç işlerine bağlı olarak tekrar açılmıştır.1920 yılında ise Maarif Nezaretine devredilmiştir.

Mülkiye Mektebi açıldığı andan itibaren Osmanlı devletine idareci yetiştirmiştir. Sultan Abdülaziz döneminde kaymakamlık için mülkiye mezunu olma şartı getirilmiştir. Bu sayede idareci olacaklara belli standartlar getirilmiş oluyordu. Bugün fakültelerimizde okutulan derslerin bir kısmı ilk defa mülkiye mektebi ile memleketimize girmiştir. Osmanlının son dönemi ve cumhuriyetin ilk yıllarında gelişen fikir akımları mülkiyede filizlenmeye başlamıştır. Türkiye’de olduğu gibi Osmanlıdan ayrılan komşu devletlerin teşkilatlanmasında mülkiye mezunları önemli bir rol oynamıştır.

(3)

Title: MULKIYE SCHOOLS IN OTTOMAN EDUCATION SYSTEM Author: Adem DOĞAN

SUMMARY

New movements in education system had been started when the state came to end of standstill period. The new system was going to be established by educated people who knew latest approaches. First of all, this people had to be educated with appropriate schools. For this purpose new schools had been established. But these schools were not adequate for the needs. At the same time, Tımar system was demolished, economic system had changed. Thus, the needs of qualified persons increased. For these purposes, the idea of opening new schools had been started.

First Mülkiye School was opened in 1859 for middle grade. It was upgraded for four years in 1868. It became a high school in 1877. School had been divided into three sub departments during Meşrutiyet period. The departments were politics, administration and economics. School had been closed in 1915 and all properties had left to Darülfünun (University). But it was re-opened under the authority of foreign affairs after three years of closing. The authority of school passed to Maarif Nezareti (Ministry of Education) in 1920.

Mülkiye School educated administers to Ottoman State after its first opening. All local governors had to have certificate of Mülkiye during the period of Sultan Abdülaziz. Thus, new standards had been introduced first time for the administrators. Mülkiye schools introduced new curriculums and lessons to Universities in Turkey as well as new ideas and political movements. It also had affects on new states’ establishments which were separated from Ottoman State.

(4)

İÇİNDEKİLER

KISALTMALAR………..iii

ÖNSÖZ………iv

GİRİŞ………...1

BİRİNCİ BÖLÜM İLK MÜLKİYE MEKTEBİ DÖNEMİ 1.Dönemin Genel Özellikleri………4

2. Mekteb-i Mülkiye’nin Açılması……….6

3.Mekteb-i Mülkiye Nizamnamesi……….11

4.Mektebin Fiziki Durumu………...…..14

5.Okulun İdari Kadrosu,Öğretmenleri ,Dersleri ve Öğrencileri………….15

5.1.İdari Kadrosu………..15

5.2.Öğretmenleri ve Dersleri………....15

5.3.Öğrencileri………..18

İKİNCİ BÖLÜM II.ABDÜLHAMİD DÖNEMİNDE MÜLKİYE MEKTEPLERİ 1.Dönemin Genel Özellikleri………..21

2.Mülkiye Mektebinin Genel Durumu ………...…23

3. Okulun İdari Kadrosu,Öğrencileri, Dersleri ve Öğretmenleri………....30

3.1.İdari Kadrosu………30 3.1.1.Müdürler………31 3.1.2.Müdür Muavinleri………..31 3.2.Öğrencileri………....32 3.3.Dersler……….…..37 3.4 –Öğretmenler……….41 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM II.MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE MÜLKİYE MEKTEPLERİ 1.Dönemin Genel Özellikleri………43

2.Mülkiye Mektebinin Genel Durumu………..47

3. Okulun İdari Kadrosu,Öğrencileri, Dersleri ve Öğretmenleri………...52

3.1.İdari Kadrosu………52

3.1.1.Müdürler………...52

(5)

3.2.Öğrencileri………...54

3.3.Dersler……….56

3.4 –Öğretmenler………...61

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİNDE MÜLKİYE MEKTEBİNİN YERİ 1-Osmanlı Eğitim Sisteminde Mülkiye Mektebindeki Yeri……….64

SONUÇ……….71

KAYNAKLAR……….82

(6)

KISALTMALAR

A.g.e. - Adı Geçen Eser

A.)-MKT.NZD. - Sadaret Mektubi Kalemi Nezaret ve Devair A.)-MKT.MHM. - Sadaret Mühime Kalemi Evrakı

Bkz. - Bakınız

C.Evvel - Cemaziyelevvel C.Ahir - Cemaziyelahir DH.MB.HPS.M. - Dahiliye Müteferrik

İ…DUİT. - İradeler, Dosya Usulü İradeler Tasnifi İ…HUS. - İradeler Hususi

İ…MMS. - İradeler,Meclis-i Mahsus İ…MVL. - İradeler,Meclis-i Vala İ…ŞD. - İradeler, Şura-yı devlet K.Evvel - Kanunuevvel

K.Sani - Kanunusani T. Sani - Teşrinisani Yay. - Yayınları

Y.A.HUS. - Yıldız Sadaret Hususi Maruzat Evrakı Y.A.RES. - Yıldız Sadaret Resmi Maruzat Evrakı Y.MTV. - Yıldız Mütenevvi Maruzat Evrakı

Y.PRK.AZJ. - Yıldız Perakende Evrakı Arzuhal ve Jurnaller Y.PRK.MF. - Yıldız Perakende Evrakı Maarif Nezareti Maruzatı Y.PRK.NMH. -Yıldız Perakende Evrakı Name-i Hümayunlar Y.PRK.ŞH. - Yıldız Perakende Evrakı Şehremaneti Maruzatı

Y.PRK.ZB. - Yıldız Perakende Evrakı Zaptiye Nezareti Maruzatı Analitik Envanteri

(7)

ÖNSÖZ

Biz bu çalışmamızda Osmanlı eğitim sistemi içerisinde Mülkiye Mektebinin durumunu ve 1859’da açılışından,Cumhuriyetin ilanına kadar geçen süre içerisinde Mülkiye Mektebindeki değişmeleri ve gelişmeleri incelemeye çalıştık.Bu dönemde açılan Mülkiye Tıbbiye Mektebi,Mülkiye Baytar Mektebi,Hendese-i Mülkiye Mektebi ve taşralarda açılan mülkiye rüştiyeleri ile mülkiye idadileri;açılış amaçları ve idareleri,Osmanlı devletine idareci yetiştirmek için açılan Mülkiye mektebinden tamamen farklı olduğu için konumuz dışındadır.Tezin adının Osmanlı eğitiminde mülkiye mektepleri olmasının sebebi ise 1859 yılında açılan mülkiye mektebinin isminin,öğretim süresinin,ders programlarının,nizamnamesinin,sürekli değişmesidir.

Osmanlı devletinin son döneminde eğitimle ilgili önemli çalışmalar yapılmış,fakat yapılan tartışmalar ve dönemin özelliklerinden dolayı başarıya ulaşılamamış;ileri sürülen fikirlerin birçoğu cumhuriyet dönemi yeniliklerin temelini oluşturmuştur.Bu nedenle dönemin eğitim öğretimi hakkında önemli eserler yazılmıştır.Bizde bu dönemde açılan Mülkiye Mektebini ele almaya çalıştık.

Çalışmamızda;Başbakanlık Osmanlı Arşivinden konu ile ilgili iradeler, arzuhal ve jurnaller,yıldız perakende evrakları ve mülkiye mecmuasının bazı sayıları belge olarak kullanılmıştır. Bunların dışında yazılmış telif eserlerden özellikle üç tanesinden önemli ölçüde istifade ettik.Bunlardan birincisi Mahmud Cevad İbnü’ş Şeyh Nafi tarafından yazılan Maarif-i umumiye Nezareti Tarihçe-i teşkilat ve İcraatı adlı eserdir.Bu eser resmi vesikalarla doludur.Arşiv vesikalarından sonra kaynak olarak kullanılan ilk kitaptır.Bu kitabı önemli kılan bazı hususlar vardır.Bunlardan birincisi ilk elden kaynakların kullanılmış olması, ikincisi bu tip bir eserin ilk defa yazılmış olması,üçüncüsü bizzat maarif nazırı tarafından desteklenmiş olması,dördüncüsü aynı dönemde yaşayanlar ve bizzat maarif işlerinin içinde olanlar tarafından kaleme alınmış olmasıdır. İkincisi Ali Çankaya tarafından yazılan Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler adlı eserdir.Ali Çankaya,Osmanlı döneminde bu okulda okumuş kişilerden topladığı hatıraları , fotoğrafları ve belgeleri eserinde toplamıştır.Özellikle dönemin canlı tanıkları tarafından verilen bilgi ve belgeler önem arz etmektedir.Üçüncüsü Düstur’un ikinci tertibinin 6.10.11.ciltleridir.Mektep Nizamnameleri ve kararnamelerin bir bölümü bu kaynaktan alınmıştır.

(8)

Tez çalışmamız esnasında yol göstericiliği ile katkılarından dolayı değerli hocam sayın Prof. Dr. Ramazan Tosun’a, kaynak temininde desteklerini esirgemeyen sayın Kerim Sarıçelik ve Zafer Yıldırım’a manevi teşvik ve desteklerinden dolayı sevgili aileme teşekkürü bir borç bilirim.

Adem DOĞAN Konya - 2007

(9)

GİRİŞ

Eğitim tarihi insanlık tarihi ile eşdeğerdir. İnsanoğlu bireysel olarak yaşadığı dönemde bile eğitimle iç içe olmuştur. Çünkü insan başından geçen her olaydan ders çıkartır.

Eğitim öğretim kurumları, toplum hayatında önemli bir rol oynar, çünkü toplumsal kurumların temelini oluşturan insan unsuru eğitimle yetiştirilmektedir. Bu nedenle eğitim-öğretim sistemi, bir toplumun yükselmesinde olduğu gibi bazen de geri kalmasında önemli etkiye sahiptir. “Eğitim sistemi çağın icabına ayak uydurabildiği ve toplumun ihtiyaçlarına cevap verebildiği sürece yaşamış ve toplumu yüceltici görevini yerine getirmiştir. Bunu sağlamayan eğitim ve öğretim sistemi de, toplumun geri kalmasını hatta çöküşünü hazırlamıştır.1Eğitimin toplum hayatındaki yeri 17. asırda anlaşılmaya başlanmış,20.yy. gelindiğinde vazgeçilmez bir unsur haline gelmiştir. O yüzden bütün çağdaş devletler milli gelirinin büyük bir kısmını eğitime ayırmaktadır.2

Türkiye’de eğitimi ele aldığımız vakit İslamiyet öncesi dönemde Orta Asya bozkırlarında her ne kadar sistematik bir eğitim öğretim faaliyeti yoksa bile; gündelik yaşantı içerisinde konargöçer yaşam tarzının gerekleri ve Türk örfü nesilden nesile aktarılabilmiştir. Türklerin yerleşik hayata geçerek, İslamiyet’e girmesiyle birlikte medreseler açılmaya başlamış ve eğitim nispeten sistematik hale getirilmiştir. Osmanlı döneminde medreseler yaygınlaştırılmış ve 18.yy. kadar sürekli gelişme göstermiştir.

XVIII. yy.dan XIX. yy.a kadar Avrupa devletlerinin üstünlüğünü yalnız askeri sahada gören ve mesafeyi kapatmak için askeri müesseseleri batı ilim, teknik ve eğitim tarzına göre ıslah etmeyi yeterli gören Osmanlı devlet adamları; II. Mahmut ve Tanzimat devrinde, batı’nın her alanda üstünlüğünü kabul ederek, devletin bütün müesseselerinde ıslahat yapmak ihtiyacı hissetmişlerdir. Ancak önce ıslahatın veya yeniliğin hangi alanlarda yapılması gerektiği hususunda bir plan program ve düşünceye sahip değildiler. Ayrıca asırların meydana getirdiği fakat hayatiyetini yitirmiş eğitim öğretim kurumlarının değiştirilmesi ulema ve halkın tepkisini çekeceğinden 19.yy. ikinci yarısına kadar ciddi hiçbir yenilik hareketine girişilememiştir.3

1 Bayram Kodaman, Abdulhamid Devri Eğitim Sistemi, TTK.Yay., Ankara1991, Syf.9. 2 Salih Özkan, Türk Eğitim Tarihi, Niğde 1997, Syf.1.

(10)

II. Mahmut dönemi eğitim adına bir kıpırdanma devridir. Çoğu alanda olduğu gibi bu dönemde eğitimde de önemli atılımlar gerçekleştirilmiştir. Bu dönemde Türkçe okuma yazmayı daha küçük yaşta öğretebilmek için Rüştiye mektepleri (1839), Rüştiye düzeyinde olan ve öncelikle sivil memur yetiştirmeyi amaçlayan, II. Mahmut’un mahlası adli olduğu için bu adı alan Mekteb-i Maarif-i Adliye (1839), yine rüştiye düzeyinde olan ve gerek halka gerek memur olacaklara yanlışsız yazı yazabilme, bir konuyu kaleme alabilme öğretimi yapmak üzere Mekteb-i Ulum-u Edebiye(1839) açılmıştır. Tophane’de Tophane Mekteb-i Harbiyesi açıldı. Mızıka-ı Hümayun Mektebi ise 1835’de hizmete girmiştir.4Bununla birlikte Fay Kırby, II. Mahmut, döneminde Lancaster sistemi uyguladığını söylemektedir. Bu sistem dar anlamıyla; okuma imkânı olmayan halk çocuklarını çok sayıda ve kısa süre içerisinde, kalfa öğretmen kullanmak suretiyle okutmak usulüdür. Bunun ötesinde, bu sistem az mali kaynaklı ve yeteri kadar öğretmeni bulunmayan halk öğretimi meselesini de hallediyordu.5

Sultan Abdülmecit’in tahta geçmesiyle Tanzimat Fermanı ilan edilmişti. Bu ferman siyasi bir belge olduğu için eğitimden bahsedilmemişti. Bununla birlikte, Osmanlı devletini Avrupa devletleri seviyesine çıkaracak yeniliklerin gerçekleştirilebilmesi için, memlekette kâfi derecede aydın ve memur kadrosunun bulunması gerekliydi. Bu kadro ise ancak modern maarif sisteminin kurulmasına bağlıydı.6Sultan Abdülmecit’in 1845’deki fermanıyla bir Muvakkat Meclis-i Maarif kurulmuştur. Bu meclis, eğitimin Batı’da olduğu gibi ilk, orta ve yüksek derecelerine göre düzenlenmesini, sıbyan okullarının ıslahını, Rüştiye okullarının halk için lüzumlu bilgiyi zamanın ihtiyaçlarına göre verecek şekilde tanzim edilmesini, yatılı bir Darülfünun açılmasını ve bir Encümeni Daniş kurulmasını karar altına aldılar.7Ayrıca eğitim işlerine nezaret etmek üzere Bir Meclis-i Maarif-i Umumiye’nin kurulmasını teklif ettiler. Bu meclisin amacı maarifle ilgili meseleleri müzakere ederek gerekli reformları yapmaktı. Meclis, eğitim çalışmalarının prensiplerini belirten bir kanun hazırladı. Buna göre; ilk ve orta öğretim parasız olacak ve Darülfünun kurulmasına girişilecekti.8 Mekatibi Rüştiye Nezareti, Efkaf Nezaretine bağlı olduğu için medresenin tesiri altındaydı. Bu yüzden meclis,

4 Yahya Akyüz,Türk Eğitim Tarihi, İstanbul 1999, Syf.127.

5 Fay Kırby, Türkiye’de Köy Enstütüleri, Rüzgarlı Matbaa,Ankara 1962, Syf.14. 6 Bayram Kodaman, A.g.e., Syf.9.

7 Salih Özkan, A.g.e., syf.82.

(11)

Mekatibi Umumiye Nezareti kurulmasını yetkililere tavsiye etti. Meclisin tavsiyesine uyarak 1846 yılında Vakanüvist Esat Efendi başkanlığında Mekatibi Umumiye Nezareti kuruldu.9 Ülkedeki öğretmen yetersizliği rüştiyelerin ülke çapında yayılmasını engelliyordu. Bu açığı kapatmak için 1848 yılında Ahmet Cevdet Efendi’nin yönetiminde Darülmuallimini rüşdi açıldı.

1856 yılında ilan edilen Islahat Fermanı’nda eğitimle ilgili yenilikler yapılmaktaydı. Fakat bu yenilikler Türk için değil azınlıklar içindi. Gayri Müslim unsurlara kültür bağımsızlığı, okul açma hakkı, hatta Türk okullarına giriş serbestliği veriyordu. Bu fermandan sonra devlet kültür, eğitim, öğretim, siyasi kanaat ve düşünce yönünden hızlı bir parçalanmaya doğru gidecektir.10

Mekatibi Umumiye Nezaretinin yerine 17 Mart 1857 tarihinde Maarifi Umumiye Nezareti kurulmuştur. Bu Nezaret, bugünkü Milli Eğitim Bakanlığı’nın temeli olmuştur.11 Islahat Fermanı’nda Nezaretin kuruluşu şu şekilde açıklanmaktadır. “Batılı güçlü devletlere ve Hıristiyan azınlıklara yurttaşlık hakları açısından yeni güvenceler vermek ve Avrupa devletleriyle daha yakın ilişkiler kurmak için yönetim organizasyonunda yeni düzenlemelere gitme gereği doğmuştur. Bu amaçla eğitim işlerinin daha büyük bir önemle ve Meclis-i Vükela’ya dâhil bir “nazır” tarafından yönetimini sağlayacak olan “Maarifi Umumiye Nezareti’nin kurulması

kararlaştırılmıştır.”12 Maarifi Umumiye Nezareti 1859 yılında ilk olarak Kız

Rüştiyesini ve aynı yıl bugünkü Siyasal Bilgiler fakültesi’nin temeli olan Mekteb-i Mülkiye’yi açmıştır.13

9 Bayram Kodaman,A.g.e.,Syf.12. 10 Bayram Kodaman,A.g.e.,Syf.15. 11 Bayram Kodaman,A.g.e.,Syf.16.

12 Faik Reşit Unat,Türk Eğitim Sisteminin gelişmesine Tarihi Bir Bakış,Ank.1964, Syf.21. 13 Hasan Ali Koçer,Türkiye’de Modern Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi,İstanbul 1991,Syf.67.

(12)

BİRİNCİ BÖLÜM

İLK MÜLKİYE MEKTEBİ DÖNEMİ

Bu bölümde dönemin genel özellikleri ve mülkiye mektebinin 28 Ocak 1859 tarihin de açılışından, II. Abdülhamit dönemine (1876) kadar geçen süre içerisindeki durumu ele alınacaktır.

1.DÖNEMİN GENEL ÖZELLİKLERİ

Maarifi Umumiye Nezareti, kuruluşundan dört yıl sonra 3 Mart 1861 tarihinde Bakanlığın görevleri ile ilgili bir yönerge (Talimat) hazırlamıştır. Yönergeye göre; bakanlığın görevleri özetle şöyle idi:

1. Yüksek okul olan Harbiye, Tıbbiye ve Bahriye dışında kalan tüm okullar Milli Eğitim Bakanlığına bağlanmıştır.

2. Eğitim kurumları ilkokul (sıbyan Mektebi),ortaokul (Rüştiye) ve yüksekokullara ayrılmıştır.

3.İlkokul, Müslüman ve Müslüman olmayanlara göre ayrı ayrı olacak, öteki eğitim kurumları ortak olacak ve Türkçe eğitim yapacaklardır.

4.Bir ileri öğrenime sınavla geçilecektir.

5. Öğretmenlik bir meslek olarak kabul edilecektir.

6.Önceden kurulan Eğitim Kurulu yanında değişik amaçlı, sürekli ve geçici kurullar da kurulabilecektir.14

Sultan Abdülaziz döneminde; görevi din ve siyaset meselesi hariç, her türlü ilim ve fenne dair kitap ve makale, telif ve tercüme etmek, belirli günlerde de halka açık dersler vermek amacıyla Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye kurulmuştur. Bu cemiyetten ilham alınarak Münif paşa başkanlığında,1865 yılında, Maarif Nezareti İdaresi altında bir tercüme heyeti kurulmuştur.15

Yabancıların açtığı ilk özel okul Sultan Abdülaziz döneminde faaliyete başladı. Bu okul 1865’te Amerikalı misyonerler tarafından New Yorklu zengin Robert’in yardımıyla açılmıştır. Bu okulun amerikan kültürünü empoze ettiği herkes tarafından bilinmektedir. Ancak yabancı dil öğrenme özentisi içinde olan aileler, bu okula çocuklarını göndermeye

14 Ercan Türk, Türk Eğitim Sistemi ve Yönetimi,Ankara 2002, Syf.55. 15 Bayram Kodaman,A.g.e.,Syf.19.

(13)

başlayacaktır.16 Galatasaray Sultanisi’nin açılışı ise Fransızların verdiği bir muhtıra sonucu olmuştur. Fransa, Islahat Fermanı’nın (1856)ilanından on yıl sonra; Osmanlı Devletinin memlekette ciddi surette ıslahat yapmadığını ileri sürerek 22 Şubat 1867’de bir muhtıra verdi. Bu muhtıra üzerine İstanbul’da öğretim dili Fransızca olan bir lise açılması, sadrazam Ali ve Hariciye Nazırı Fuat paşalar ile Fransa’nın İstanbul büyükelçisi M. Bouree arasında kararlaştırıldı.17Bu Sultani ile Fransız kültürü Türkiye’de kendini açık bir şekilde göstermeye başlamış; hatta bütün Türk eğitim sistemi 1914’de Almanlar gelinceye kadar Fransa’nın etkisi altında kalmıştır.

Sultan Abdülaziz döneminde yapılan en önemli yenilik; Maarif Nazırı Saffet Paşa’nın, Şurayı Devlet’in Maarif Dairesi’yle birlikte hazırladığı, Maarif-i Umumiye Nizamnamesi’dir. Bu Nizamname 1 Eylül 1869’da yayımlandı.18Nizamname, merkez maarif teşkilatında bazı düzenlemeler getirdiği gibi, eğitim kurumları içinde şu hükümleri içeriyordu:

1. İlköğretim mecburidir.

2. Okulların sınıf ve dereceleri şöyle tespit edilmiştir.

a)Sıbyan okulları (Anaokulu veya ilköğretimin birinci kademesi), mahalle ve köy okullarıdır.

b)Rüştiye okulları (ilköğretimin ikinci kademesi) beş yüz haneli kasabalarda açılacaktır.

c)İdadiye okulları (ortaokullar) beş yüz haneli kasabalarda açılacaktır. d)Sultaniye okulları (lise) vilayet merkezlerinde açılacaktır.19

Bu nizamnamenin ortaya çıkardığı sonuçları şu şekilde özetleyebiliriz: 1.Modern eğitim sistemi medrese aleyhine genişledi.

2.Talim, terbiye ve tedris denilince modern eğitim anlaşılmaya başlandı.

3.Eğitim politikası, plan ve programları devlet tarafından yazılı olarak tespit edildi. 4.Eğitim ve öğretim dini alandan dünyevi alana kaydırıldı.

5.Kanunların tatbiki için maarif teşkilatı düzenlendi ve genişletildi.

16 Hasan Ali Koçer,A.g.e.,Syf.19. 17 Salih Özkan,A.g.e.,syf.87. 18 Bayram Kodaman,A.g.e.,Syf.22.

(14)

6.Okulların yapımı ve bu hususta her türlü reform hareketinin yapılması hükümetin yetkisine bırakıldı.

7.eğitimde ikilik kanunen tescil edilerek medrese ve modern eğitim sahaları birbirinden tamamen ayrıldı.20

1869’daki Nizamname’de bir Darülfünun açılacağı açıklandı.8 Şubat 1870’de, sadrazam ve devlet ricalinin katılımıyla açıldı.

1869 Nizamnamesi’nin ilanından 1876’ya kadar geçen süre zarfında önemli adımlar atılmıştır. Bu dönemde 87 olan Rüştiyelerin sayısı 47’si İstanbul’da,160’ı Rumeli’nde, 203’ü de Anadolu’da olmak üzere 386’ya çıkmıştır.211870’de Darülmuallimat (Kız Öğretmen Okulu), 1873’den başlamak üzere İptidailer (İlkokul), 1874’den başlamak üzere İdadiler ve 1873’de ilk özel okulumuz olan Darüşşafaka açıldı.22

2. MEKTEB-İ MÜLKİYE’NİN AÇILMASI

III. Selim döneminde başlayan batılılaşma hareketi, II. Mahmut tarafından devam ettirilmekteydi. Abdülmecit döneminde ise hukuka bağlı devlet sistemine geçişin önemli adımlarından Gülhane Hattı hümayunu (Tanzimat Fermanı) 3 Ocak 1839 tarihinde ilan edilmişti. 18 Şubat 1856 tarihinde ise Islahat Fermanı ilan edilerek, ülkenin içinde bulunduğu çöküntünün nedeni olarak eğitim, pozitif bilim ve zihniyet yoksunluğu gösterilerek, eğitim ve bilimlerde batı olanaklarından yaralanılması gerektiği vurgulanmıştı.

Her hadisenin sebebi kendinden önce gelen hadiseler olduğuna göre bu çöküntünün sebebi de devlet idaresinde tutulan yolun sakatlığı idi. Bu mantıki hareket noktasından ilerleyip hadiselerin derinliklerine gidildikçe, devletin kurtuluş çaresinin esaslarını sistem ve adam meselesinin hallinde aramak gerekiyordu.23Duraklama dönemi bitip, çökme devri başlayınca sistem üzerinde ıslahat hareketlerine girişildi. Kurulacak yeni sistemi bu sisteme uygun olarak yetişmiş kişiler yürüteceklerdi. Bu kişilerin yetişecekleri yer ise şüphesiz mektepler olacaktır. Bu amaçla bazı yeni mektepler açılmıştır. Fakat bunlar ihtiyaca cevap verebilecek düzeyde değildi. Ayrıca Tanzimat Fermanıyla girişilen mali, askeri ve adli ıslahatın yanında o zamana kadar cari olan mülki idare sisteminde de

20 Bayram Kodaman,A.g.e.,Syf.26. 21 Enver Ziya Karal,A.g.e.,Cilt.7,Syf.200. 22 Bayram Kodaman,A.g.e.,Syf.26.

(15)

ıslahat gerekiyordu. Has, Zeamet ve Tımar artık ihtiyaca cevap vermekten uzak olduğu için idari taksimatta da değişiklik yapılmış; eyalet, liva, kaza, karye teşkilatı ihdas edilmişti.24Yeni kurulan teşkilatı yürütecek idarecilere ihtiyaç duyulmuştur. Bu amaçla mülkiye mekteplerinin açılması düşünülmüştür.

Meclis-i Vala 8 Ramazan 1274 (22 Nisan 1858) tarihinde Sadaret’e Mülkiye mektebinin açılması ile ilgili bir mazbata sunmuştur. Bu mazbata da özetle:

Ticaret ve sanayinin ilerlemekte olmasından dolayı yabancı memleketlerle çoğalmakta olan münasebet ve muamelenin layıkıyla yapılması memurların umur-u mülkiye’ye, usulü düveliye’ye fil cümle vukuflu olmalarıyla mümkündür. Memlekette memur yetiştirecek kafi derecede mektep bulunmasına rağmen, buradan yetişen evliye kaymakamlarıyla kaza müdürlerinin küçük bir konsolos tercümanıyla bile anlaşamadıkları, kendilerine gönderilen emirleri okuyup anlamaktan bile aciz oldukları belirtilmektedir. Bu memurlar devleti layığı ile temsil edememekte, lisan bilmedikleri için ecnebi memurlar yanında nüfus ve itibarları kalmamıştır. Memurların ecnebi memur ve tebaalarıyla müzakere ve rüyet olunacak hususlarda devletin ve halkın hukukunun korunması için tarafımızdan düşünülen hal çaresi bir mektebin açılması ve bu mektep de Ekonomi Politik, Tarih ve Hesap ve Coğrafya, Nizamat-ı Devlet-i Aliyye ve Muahedat-ı Mevcude’ye ve fen’ne dair dersler okutulup, yetiştirilen kişiler taşra memurluklarına gönderilmelidir. Çeşitli derecede memurluk yapanlardan ve yeterli derecede öğrenim görmüş kişilerden yapılacak imtihanla 50–60 öğrenci seçilip senede iki defa imtihan yapılarak mezun olanlar kabiliyetlerine göre kaymakam ve kaza müdürlüklerine atanmaları, bu okulda çalışacak hocaların tayini ve hangi kitapların okutulacağı, öğrencilerin imtihanları ve hocalara verilecek maaş ve masarifin tahsisiyle ilgili meclis-i maarifin karar alması teklif olunmuştur.25

Meclis-i Vala tarafından sunulan bu mazbata Mülkiye mekteplerinin niçin açılması gerektiğini açıklamaktadır. Mevcut kaza müdürleri ve kaymakamların yetersizliğinden bahsedilmektedir. Bu mazbata sadarette görüşüldükten sonra arz tezkeresi yazılarak padişaha sunulmuştur. Padişaha sunulan bu tezkerede aynen şöyle denilmektedir:

24 Vecihi Tönük; Türkiye’de İdari Teşkilatının Tarihi Gelişimi ve Bugünkü Durumu, Ankara Kanaat Basım ve

Ciltevi ,Syf.117, Ankara 1945.

(16)

‘Atüfetlü efendim hazretleri

Taşrada müstahdem olacak umur-u mülkiye memurlarının ilerüde bir hal-ü intizama ithal olunabilmeleri için şimdiden bağzı tedabir ve teşebbüsün lüzumuna dair Meclis-i Aliyi Tanzimat’tan yazılmış olan bir kıt’a mazbata geçen gece aktolunan Encümen-i Mahsus-u Meşveret-de kıraat olunarak olbabda cereyan eden müzakeratın neticesinde tafsilden müstağni olduğu üzere İdare-i mülkiye ve nizamat-ı mevcudenin hüsn-ü icrası ve memuriyet-i matlubenin vücuda getirilmesi vasıta-i icraat olan memurinin ehil-i erbab bulunmalarına muhtaç olduğu halde sair hidmetlerin mahsus birer tariki bulunduğu gibi eazım-ı devletten olan idare-i mülkiye memurları için müstakil bir tarik olmaması cihetiyle naehil bir takım adamların kaymakamlık ve müdürlük memuriyetlerine gönderilmeleri ve pek çoğunun adem-i liyakatdan naşi evamir-i devleti bile layıkıyla anlayamamaları arzu olunan şeylerin husulüne kaviyyen mani olmakta idüğü münker değildir ve ihlali idare ve mesalihe ve envai müşkülat ikaına sebep olan şu yolsuz halin dahi… hüsnü surete ifrağıyla mesalihe-i devletin ruhu mesabesinde olan bu nevi memuriyetlerde liyakat-ı sahihe eshabı bulundurulması devletçe ve memleketçe ne derecede ehem ve elzem olduğu umur-u malümedendir şu hal-i muzurun indifaı ise böyle memuriyetler için dahi müstakil bir tarik vazedilmesine mütevakkıf olup olbabda mazbata-i mezkurede gösterilen tedbir veçhile aklamı şahanede bulunan ketebeden ve talebe-i ulumdan ve taşrada bulunan hanedan zadelerin münasiplerinden yüz kadar nefer bil intihap idare-i umur-u mülkiyece bilinmesi olan mazbata-i merkumede tadat olunan ulum-u maarif ve elsine-i muktezinin bunlara talim ettirilerek içlerinden bil imtihan ehliyetleri sabit olanlar işbu memuriyetlere gönderilmek ve bu sınıftan yetişmedikçe veyahut iktiza eden, malumatı hariçte tahsil edüpte imtihan ile liyakatı tebeyyün etmedikçe her kim olursa olsun bu hidmetlerde istihdam ettirilmemek suretinin kaaide ittihazı matlaba vüsul için en iyi tarik olduğundan veya… Böyle nübüiyye rabıtalü adamlar yetişip de şu kaide-i hasenenin icraatına başlanıldığı halde malumat-ı mukteziyeden behresi olmayanlar böyle memuriyetleri talepten bittabi içtinap ederek devlet ve memleket bissuhule şu uygunsuzluktan halas olacağı emr-i meczum olduğundan ve ergeç elha-leti-hazihi kaymakam ve müdürlere verilmekte olan maaşlarla böyle rabıtalü memurlar gönderilmesi kabil olamıyacağına nazaran şu usule göre vaktiyle bu mahiyelerin zammı dahi lazım gelir ise de bunun gibi islahatı sahiha ve cesime için

(17)

verilecek akçeden çekinilmek lazım gelmiyeceğinden başka hakikaten işe yarayacak memurlar kullanıldığı halde varidat-ı mürettebatın hüsn-ü istihsali ve irtikabat-ı telefat-ı cariyenin imhası misillü şeylerden Hazine-i Celilenin dahi göreceği fevaid-i kesireye nisbetle fazla verilecek akçenin hiçbir şey demek olmıyacağı bedihi idüğünden bu kaidenin tesisi pek münasip görünüp fakat süret-i icrasının esası Meclis-i Maarif’de müzakere olunmaktan ise Maarif-i Umumiye Nazırı Devletlü Paşa Hazretleri dahi hazır olduğu halde ve yine Meclis-i Ali-yi Tanzimat’ta bu alınması lazım gelen şakirdanın ne sıfatta bulunması ve kendilerine ne nevi şeyler okutturulması ve memuriyetlere nasıl çıkarılması hakkında iktiza edecek nizamname ile memur olacak hocalara verilecek maaş ve masarifin ve münasip bir mahallin tayin ve tahsisi hususlarının biletraf müzakeresiyle kararlaştırarak nizamı yolunda beyan olunması meyane-i hüzzarda müttehiden münasip gibi tezekkür olunmuş ise de hususat-ı meşrua hakkında her ne veçhile…(emir) buyrulur ise ifa-i mukteza-i münifine iptidar olunacağı ve mazbata-i merkume dekaayık mevfur-u… buyrulmak için arz takdim kılındığı beyaniyle tezkere-i senaveri terkim kılındı efendim.” ( 24 Ramazan 1274)

(8 Mayıs 1858)

Bu vesikadan anlaşılacağı üzere meclis-i Vala tarafından verilen mazbata Encümen-i mahsus-u meşveret’te görüşülerek yenEncümen-i bEncümen-ir mektebEncümen-in açılması kaymakamlık ve kaza müdürlüklerine bu mektepte yetişenlerin tayin edilmesi, mektebin öğrencilerinin su anda görev yapan memurlardan, öğrencilerden ve taşrada bulunan kişilerin münasip olanlarından imtihanla temin edilmesi, 1. ve 2.sınıfta 50’şerden 100 öğrencinin öğrenim görmesi, bu okuldan mezun olmayanların hiçbir surette kaymakam ve kaza müdürü olarak atanmaması, mektebin açılması ile ortaya çıkacak masrafın hazine tarafından ödenmesi istenmektedir. Maarifi Umumiye Nezareti ve Meclis-i Ali-yi Tanzimat, öğrencilerin nasıl seçileceğini ne tür dersler okutulacağını, hocaların seçimi ve ne kadar maaş ödeneceği, öğrencilerin memuriyete nasıl çıkarılacağını kararlaştırılması ve nizamname hazırlamasını teklif ediyor. Mektebin açılması için yapılacak masrafın; sağlayacağı yararların yanında hiçbir öneminin olmadığı söyleniyor; bazı kaza müdürlerinin ve kaymakamlıkların maaşlarının artırılması isteniyordu.

(18)

24 Ramazan 1274 (8 Mayıs 1858) tarihinde padişaha sunulan bu tezkere Padişah Abdülmecit tarafından onaylanmış, mektebin açılması uygun görülerek 25 Ramazan 1274 (9 Mayıs 1858) tarihinde sadarete gönderilmiştir.

Arz teskeresinde belirtildiği üzere padişahında uygun görmesiyle Maarif-i Umumiye Nezareti ve meclis-i Ali’yi Tanzimat birleşerek 11 maddelik Mektebi Mülkiye Nizamnamesi hazırlamıştır. Ayrıca okulun ticarethanede açılması uygun görülmüştür.

Maarif-i Umumiye Nezareti ve Meclis-i Ali’yi Tanzimat bu kararları 2 Cemaziyül-evvel 1275 (8 Aralık 1858) tarihinde padişaha sunmuşlardır. Padişah Abdülmecit 1 (bir) gün sonra bu kararları onaylamıştır. Talimatname gereği Ticarethanede 10 sınıf hazırlanmış, Maarif Nazırlığı, hocaları ve öğrencileri seçerek 28 Ocak 1859 tarihinde eğitim-öğretime başlamıştır. Okulun açılışı 18 Cemaziyül-ahir 1275 (23 Ocak 1859) tarih ve 567 sayılı Takvim-i Vekayi’de şu şekilde belirtilmektedir:

“Kaymakamlık ve müdürlük gibi umur-u mülkiyede müstahdem olacak memurlara mahreç olmak üzere bir Mekteb-i Mülkiye teşkiliyle Aklam-ı Şahane’de bulunan ketebenin ehliyetlularından ve talebenin Mukaddemat-ı ulumu görmüş müsteiddanından münasip miktar zat bil intihap alınarak kendilerine lüzum-u mertebede Fenni Tarih ve Coğrafya ve Hesap ve Ekonomi Politik ve Nizamat-ı Cedide ve Muahedat-ı Saltanat-ı Seniyye okutturulup bunlardan kesb-i istikkak edenlerin o misillü taşra memuriyetlerine tayiniyle açıktan şunun,bunun kaymakam ve müdür nasbolunmaması hakkında ittihazı icabeden usul ve nizam Meclis-i Aliyi Tanzimat’da bileraf müzakere ve mütalea olunarak olbabda bir kıt’a nizamname kaleme alınmış ve iş bu teşkil olunacak mektep için muahharen Ticarethane’de bulunan mahal tesviye ve tanzim olunarak okunacak fünun için lüzum olan hocalar dahi intihap ve tayin kılınmış olduğundan nizamname-i mezkur ahkamınca bu sene alınması lazım gelen şakirdanın tertip ve ikmaliyle Mekteb-i mezkurun teşkili ve fünun-u muharrerinin suret-i tedris ve talimi ve mektebin idarei dahiliyesi hakkında lazım gelen usulün dahi hemen tanzim ve tesviyesi hususu müteallik ve şerefsünuh buyrulan İrade-i Seniye-i Hazret-i Padişahi icabı alisi olmak üzere

maarif-i Umumiye Nezaret-i behisine havale olunmuştur.” 26

26 Ali Çankaya, A.g.e.,Syf.6.

(19)

“…Tarih-i Mezkûrda kaymakamlık ve müdürlük gibi umur-ı mülkiyede istihdam olunacak memurlara mahrec olmak üzere tesis ve 1293 tarihine kadar rüşdi ve idadi mabeyninde bir derece-i tahsile tahsis olunup 93 senesi ıslahen ve tecdiden tahsili âli derecesine terfi olunan ve 1331 sene-i dersiyesine kadar ol vechile devam edip talebesinin Darülfünun’a nakliyle lağvedilen Mekteb-i Mülkiye küşat edilmiştir.”27

Yukarıdaki bilgilerden anlaşılacağı üzere Mülkiye Mektebi Abdülmecit devrinde, Maarif Nazırı vekili Hayrullah Efendi zamanında 28 Ocak 1859 tarihinde iki yıllık orta dereceli bir okul olarak Osmanlı devletinin kaymakam ve kaza müdürü ihtiyacını karşılamak amacıyla açılmıştır. Okulun resmi adı Mekteb-i Fünun-u Mülkiye’dir

3.MEKTEBİ MÜLKİYE NİZAMNAMESİ

Maarif-i Umumiye Nezareti ve Meclis-i Ali’yi Tanzimat birleşerek 11 maddelik Mektebi Mülkiye Nizamnamesi hazırladıklarını daha önce belirtmiştik. Bu nizamname şu şekildedir:

1.Madde: Mekteb-i mezbur umur-u mülkiye memuriyetlerinde istihdama ehil memurlar yetiştirilmek maksad-ı âlisine mebni tanzim ve teşkil olunmuştur.

2.Madde: Mekteb-i mezbur Maarif-i Umumiye Nezaretinin bizzat tahtı idare ve nezaretinde bulunarak kâffe-i umur ve hususatı nezaret-i müşarünileyha tarafından idare ve temşiyat olunacak ve ifade ve istizanı lazım gelen maddeler de Makam-ı Celil-i Sadaret’e müracaat kılınacaktır.

3.Madde: Mekteb-i Mülkiye şakirdanı şimdilik nihayet 100 neferden ibaret olacak bunlardan 50 si bu sene ve diğer 50 si sene-i atiyede alınıp şakirdanı mumaileyhim ketebe ve talebeden intihap ve ahz olunacağı misillü sair sınıflardan bunlar hakkında bend-i atide meşrut olan malumata malik olanların dahi kabulü caiz olacaktır.

4.Madde: Ketebeden intihap olunacakların Devletçe olan muharrerat-ı resmiyeyi okuyup layıkı ile anlamaya ve tahriren ifade-i meram etmeye muktedir olacak mertebede istihsal-i selika etmiş olmaları ve talebeden alınacakların dahi sarf-ü-nahvi görerek lâakal

27 Mahmud Cevad İbnü’ş-şeyh Nafi,Maarf-i Umumiye Nezareti Tarihçe-i Teşkilat ve

(20)

isagoci’ye kadar okumakla beraber mümkün mertebe ifade ve istifade-i meram edebilecek kadar fen-ni hat ve inşa’dan dahi behredar bulunmaları lazım gelecektir.

5.Madde: Şakirdan-ı mumaileyhim yukarıdaki bend’de meşrut olan malumat üzerine bil imtihan ehliyetleri tebeyyünve bir töhmet ile müttehim ve lekedar olmamış oldukları ve hüsn-ü edep ve ahlakları bittahkik taayyün ettikten sonra mektebe kabul olunacaktır.

6.Madde: Mekteb-i mezbure dâhil olmak arzusunda bulunanların takdim ettikleri istidaları iptida-i emirde Maarif-i Umumiye Nezaretine havale olunup nezaret-i müşarünileyha tarafından ahlak ve ahvali zatiyeleri tahkik ve istifsar ve malumatça imtihanları icra ettirilerek kabule şayan bulundukları halde bil istizan iktizası ifa olunacaktır.

7.Madde: Mekteb-i mezkurde müddet-i tahsiliye iki sene olacağından bu müddet zarfında mekatib-i saire de muayyen olan eyyam-ı tatiliyeden maada her gün Şakirdan Mekteb-i mezbure gelip tayin olunan dersleri tederrüs edecek ve derslerden sonra istediği mahalle gitmeye mezun olacaktır.

8.Madde: Mekteb-i mezburede tedris olunacak fenler, Fen-ni Had ve İnşa ve Hesap ile Hendese-i Ameliye ve Tarih ve Coğrafya ve İstatistika ve Kavanin-i Cedide-i Saltanat-ı Seniyye ve Hukuk-u Milel ve Muahedat-ı Devlet-i Aliyye ve Ekonomi Politik ile İdare-i memlekette muktazi olan sair bağzı şeylerden ibaret olacak ve bu derslerin cümlesi iki senede hitampezir olabilmek hasebiyle suret-i tederrüs ve sırası ve yevmiye miktarı ve vakt-ü zamanı Meclis-i Maarifçe tanzim olunacak bir nizamname-i mahsus ile tertip ve tayin kılınacaktır.

9.Madde: Mekteb-i mezbur Şakirdanı muayyen olan eyyam-ı tatiliyeden maada ve her gün ders vakitlerinde Mektepte hazır bulunup ruhsat itasına mezun bulunan memurdan istihsal-i ruhsat etmedikçe bir gün dersten gerüye kalmıyacak ve devamsızlığı veyahut yolsuz uygunsuz etvar-ü harekâtı görülenler Maarif-i Umumiye Nezareti tarafından tard olunarak keyfiyet Bab-ı Aliye inha olunacaktır.

10.Madde: Beher gün mezun olarak derste bulunmayan ve bila ruhsat gelmemiş olan şakirdanın esami pusulası Mekteb-i mezbur memurlarından Maarif Nezaret-i Celilesinin tayin ettiği memur tarafından tanzim ve temhir ile nezaret-i müşarünileyhaya takdim olunacak ve noksan okuyan günlerde dahi şakirdanın cümlesi gelmiş olduğunu mübeyyin kezalik pusula-yı memhuresi irsal ve tebliğ kılınacaktır.

(21)

11.Madde: Şakirdan-ı mumaileyhim berveçhi muharrer iki sene Mekteb-i mezbure devam ve tederrüs ve tahsile ikdam edüp müddet-i mezkure hitamında bu madde için tayin olunacak kaide üzerine emr-i imtihanları bil icra matluba muvafık çıkanlar derecat-ı malumatlarına göre ve bundan sonra bu babda tanzim olunacak nizamname-i mahsus mucibince muvazzaf olarak mülkiye memuriyetlerine tayin ile istihdam olunacak ve imtihanda malumat-ı müktesebesi derece-i matlupta bulunmayanların bir sene daha devam ve tederrüsü caiz olacaktır.28

Bu nizamnamede okulun açılış nedeni, işleyişi, öğrenci mevcudu ve durumları, okutulacak dersler açıklanmıştır. Nizamnamede mektebin mülkiye memuru yetiştirmek için açıldığı ve mektebin idaresinin Maarif-i Umumiye Nezaretine ait olduğu belirtilmektedir. Mektep iki yıl süreli olacak 50’si 1.sınıfta,50’si 2.sınıfta olmak üzere 100 öğrenci tahsil görecektir. Gerekli görüldüğü takdirde öğrenci sayısı artırılabilecektir. Okula alınacak öğrencilerin devletin resmi belgelerini okuyup anlayabilecek ve bunlara cevap verebilecek seviyede eğitim görmüş olmaları gerekmektedir. Bu seviyede eğitim görmüşlerin herhangi bir suçtan ceza almamış olmaları edepli ve ahlaklı olmalıdırlar. Mektebe girmek isteyen öğrenciler, Maarifi umumiye Nezareti tarafından araştırılacak; uygun görülenler imtihan edildikten sonra başarılı olanlar mektebe kabul edilecektir. İki senelik eğitim-öğretim süresince talebeler derslere zamanında gelecek; dersten sonra istedikleri yere gidebileceklerdir. Mektep de okutulacak dersler Fen-ni had ve inşa ve Hesap ile Hendese-i Ameliye ve Tarih ve coğrafya ve İstatistika ve Kavanin-i Cedide-i Saltanatı Seniyye ve Hukuk-u milel ve Muahedat-ı Devlet-i Aliye ve Ekonomi Politik ile idare-i memleket ile ilgili bazı konular, iki senelik süre içinde okutulacak; bu derslerin ne zaman ve ne kadar okutulacağı Meclis-i Maarif tarafından bir nizamname ile belirlenecektir. Öğrenciler mazeretsiz olarak devamsızlık yapamayacak, yapanlar gerekli cezaya çaptırılacaktır. İki senelik tahsil sonunda yapılan imtihanla başarılı olan öğrenciler mülkiye memurluklarına tayin edilecek, başarısız olan öğrenciler bir sene daha tahsile devam edecektir.

28 Ali Çankaya, A.g.e. Syf. 16.

(22)

4.MEKTEBİN FİZİKİ DURUMU

Maarif-i Umumiye Nezareti ve Meclis-i Aliyi Tanzimat mektebin noksanlarını tamamlamak ve bir nizamname hazırlamak amacıyla 21 rebiy-yül-ahir 1275 (28 Kasım 1858) toplanmış, okulun nerede açılacağı konusunda şu kararı almıştır.”Dar-ül-fünun’da birkaç oda tanzim ettirilerek orasının Mektep ittihazı tasmim olunmuş ve ledelkeşf 11000 bu kadar kuruş masrafla vücuda geleceği anlaşılmış ise de muahheren Ticarethanede münasip bir mahal olduğu ve cüz’i masrafla tamir olunabileceği istihbar olunmakla keşfettirildikte 1800 kuruş sarf ile şimdilik matlup hâsıl olacağı tebeyyün etmiş olduğundan ve bundan hem masrafça ehveniyet olup hem de Maarif nezareti nezdinde bulunması dahi cümle-i muhassenattan bulunduğundan Dar-ül-fünun dâhilinde olan mahalden sarf-ı nazarla burasının Mektep ittihaz olunması

tansip kılınmıştır…”29Buradan anlaşılacağı üzere mektebin Dar-ül-fünunda açılması

düşünülmüş fakat 11000 kuruşa mal olacağı hesaplandıktan sonra vazgeçilmiş ticarethanede 10 oda düzenlenerek mülkiye mektebi burada açılmıştır.1864 yılına kadar mektep ticarethanede eğitim öğretime devam etmiştir.18 Şevval 1280 (27 Mart 1864) tarihli irade ile “Mekteb-i Mülkiye talebesile Dar-ül-muallimin ve mahrec-i Aklam Şakirdanına ticarethane dairesinden tahsis olunan mahal ziyk ve harap olduğundan ve Mekteb-i Mülkiye talebesinin teksiri ile mukarrer bulunduğundan, bunlar bittabi oraya sığışamayacakları ve sedefçiler içinde kâin müteveffa Nuri Efendinin konağı her cihetle elverişli idüğü”mülahazasıyla 5 yıllığına 45000 kuruş verilerek mektep binası Sedefçilerde Atik Ali Paşa Camii karşısında Nuri Efendi Konağına nakledilmiştir.30

Bu belgeden Dar-ül-muallimin ile 1856 yılında kâtip yetiştirmek için açılan Mahrec-i Aklam ve Mülkiye Mektebinin aynı yerde eğitim öğretime devam ettikleri anlaşılmaktadır.

1864 yılında mektep Nuri Efendi konağına nakledilmiştir. Fakat aynı yıl Hocapaşa Yangınında Nuri Efendi Konağı tamamen yandığı için, aynı yıl mektep binası, Vefa’da Şehzade imareti karşısında Mısırlı Mehmet Ali Paşa’nın annesine ait evin arkasındaki kargir binaya nakledilmişlerdir. 2500 kuruşa kiralanmış olan bu binada da Mülkiye,

29 Ali Çankaya,A.g.e.,Syf.12. 30 Ali Çankaya,A.g.e.,Syf.28.

(23)

ül-fünun ile birlikte idi.31Okul 2 Şubat 1877 yılına kadar eğitim öğretime bu binada devam etmiştir.

5.OKULUN İDARİ KADROSU, ÖĞRETMENLERİ ve DERSLERİ, ÖĞRENCİLERİ

5.1.İDARİ KADROSU

İlk Mülkiye Mektebi döneminde okulda iki müdür görev yapmıştır. İlk müdür Cemal Bey’dir. Mülkiye Müdürlüğüne 10 Cemaziyül-ahir 1275 (15 Ocak 1859) de tayin edilmiş, 24 Ramazan 1276 (15 Nisan 1860) da bu vazifeden ayrılmıştır. İkinci müdür Müderris Hilmi Efendidir.6 Şevval 1276 (27 Nisan 1860) da Maarif-i Umumiye Nezareti Muavinliğinden Mülkiye Mektebi Müdürlüğüne getirilmiştir. Mektebin 1293 (1877) de yüksek mektep haline getirilmesi üzerine,17 yıllık müdürlükten sonra, vazifesinden ayrılmıştır.32 Bu dönemde müdür yardımcısı görevlendirilmemiştir.

5.2.ÖĞRETMENLERİ ve DERSLERİ

(1) Tevarih ve Kavanini Nizamat ve Fıkıh-ı Şerif;

(Okutan) : Mustafa Hazım Efendi. (Maaşı) 1500 kuruş

(2) Usulü İstatistikîye ve Hukuk-u Milel ve Muahedat-ı Devlet-i Aliyye ve Ekonomi Politik ve İdare-i Memalik-i Mütemeddine ve usul-ü Ahkâm-ı Cezaiye

(Okutan) : Tercüme Odasından Emin Efendi (Maaşı) 800 kuruş (3) İnşa-i Türkî

(Okutan) : Emin Efendi (Maaşı) 750 kuruş (4) Coğrafya ve İstatistika

(Okutan) : Tercüme Odasından Necip Efendi (Maaşı) 500 kuruş (5) İlm-i Hesap ve Mesaha ve Kozmoğrafi

(Okutan) : Mustafa Efendi (Maaşı) 500 kuruş (6) Kavanin-i Ticaret ve bağzı esas malumat-ı ticariye

(Okutan) : Gavril Efendi (Maaşı) 500 kuruş33 Cem’an Yekün

4550 kuruş

31 Ali Çankaya,A.g.e.,Syf.30. 32 Ali Çankaya,A.g.e.,Syf.253.

(24)

Bu belgeden anlaşılacağı üzere Okul açılırken altı öğretmen görevlendirilmiştir. Bu öğretmenlere ödenen toplam maaş 4550 kuruştur. İki yıllık tahsil süresince Tarih, Coğrafya, Aritmetik ve Geometri, İstatistik, Yazma Bilimi, Kompozisyon, Osmanlı Devleti Yeni Kanunları, Devletler Genel Hukuku, Ceza Hukuku, Osmanlı Devleti ile Diğer Devletler Arasında Yapılan Antlaşmalar ve Ekonomi Politik konularını kapsayan dersler yer almaktadır. Bu derslerden Ekonomi Politik, İdare Hukuku, Devletler Hukuku ve Ceza Hukuku; o zamana kadar hiçbir Osmanlı mektebinde okutulmamış ilk defa mülkiye mektebinin programına konulmuştur. Bu özelliğiyle de okul diğer mekteplerden farklığını ve yeniliğini ortaya koymaktadır.

23/09/1860 tarihinde ekonomi politik hocası Emin Efendi istifa etmiş yerine coğrafya hocası Cevdet efendi tayin edilmiştir341862 yılında mektep Müderris Hilmi Efendinin müdürlüğünde, Tarih Muallimi mevaliden Hazım Efendi, Ticaret Kanunnamesi Muallimi saniyeden Gavril Efendi, İnşa Muallimi Tevfik Bey, Riyaziye ve Ekonomi Politik Muallimi Cevdet Efendi, Hesap Muallimi Kolağası Ahmet Efendi olmak tahsile devam ediyordu.351863 yılında da aynı durum muhafaza edilmiştir.36 1864 yılına kadar bu şekilde eğitim öğretime devam etmiştir.Bu tarihte sadrazam tarafından irade alınmak için padişaha sunulan mazbatada mülkiye için:“…işbu mektep talebesinin yüz nefere iblağına ve hukuku milliye ve Muahedat-ı düveliye ve usul-ü inşaiye ve defteriye ve Fransızca tedrisi için muallim ve muavinler tayinine iptidar olunmuş idüğünden şu

müsaedat-ı seniyye ve teşebbüsat-ı mütevaliye semeresile…..37 denilmektedir.

Padişah bunu kabul ettiğinden yıllık alınan öğrenci miktarı 50’den 100’e çıkarılmış; mevcut derslere Usul-ü defteri, Muhasebe, emval-i Milliye ve Fransızca dersleri ilave edilmiş; Biri Hüsn-ü Hat, diğeri İmla ve Kitabet’e yardım için iki muallim muavini alınmıştır.

Meclis-i Maarif; Mülkiye Mektebinde tahsil süresinin 4 (dört) yıla çıkarılması ve bu konuda padişahtan irade alınmasını 6 Cemaziyyül-evvel 1284 (24 ağustos 1866) tarihinde teklif etmiştir.Bu teklif mazbatasında şöyle denilmektedir: “Saye-i Maarifvaye-i Hazret-i Padişahide maarifçe esbab-ı terakkiyat düşünülmek ve vesail-i ilim ve

34 B.O.A., A.MKT.NZD., 325 / 48.

35 1279 senesi Salname-i Devlet-i Aliye-i Osmaniye, Matbaa-i Amire,İst.1863,Shf.118. 36 1280 senesi Salname-i Devlet-i Aliye-i Osmaniye, Matbaa-i Amire,İst.1864,Shf.124. 37 Mahmud Cevad İbnü’ş-şeyh Nafi,A.g.e.,Syf.72.

(25)

marifetin teksir ve tamimi aranılmakta olmağla Mekteb-i Mülkiye ile Dar-ül-muallimin talebesinin daha esaslı tahsil-ilim eylemeleri esbabının ikmali lazım gelüp Dar-ül-mualliminde tedris olunmakta olan derslerin de daha mükemmel surette okunması ve icabeden bağzı fennin ilavesi dahi hatıra gelüp fakat Mekteb-i mezkurun müddet-i tahsiliyesi olan iki sene zikrolunan derslerin tedrisine bir zaman-ı gayrı kafi bulunması hasebiyle mezkur iki seneye bir misli daha zam ile müddet-i tahsiliye dört sene itibar olunmak lazım gelüp elhalet-ü hazihi devam etmekte olan talebeyi tedricen tulı müddete alıştırmak için bu senelik Müddet-i tahsiliye’ye yalnız bir sene ilavesiyle üç seneye iblağı ve talebe-i mumaileyhim tekmil-i müddet edüp çıktıktan sonra yeni alınacak talebenin dört sene devam

etmek şartıyla alınması…”38 Burada belirtildiği gibi okutulan dersler ağırdır. Bu

derslere iki sene yeterli gelmemektedir. Mektepten beklenen faydanın sağlanabilmesi okutulan derslerin tam olarak hazmedilmesine bağlı olacağı için tahsil süresinin uzatılması düşünülmüştür. Bu teklif 2 recep 1284 (30 Ekim 1867) tarihinde kabul edilerek mektep 1867 yılında 3 yıla,1868 yılında da 4 yıla çıkarılmıştır.39

08.03.1873 Tarihinde mülkiye mektebinde ıslahat yapmak için bir komisyon kurulmuştur. Bu komisyon mektep nizamnamesi hazırlayacak, mektebe girmek isteyenlere nasıl imtihan yapılacak, öğretim süresi kaç yıl olacak, bu süre içerisinde hangi dersler okutulacak ve bunların dışında mektebin ıslahı için daha ne yapılması gerekiyorsa bütün bunları görüşüp bir karara bağlayacak ve neticesi sadarete bildirilecekti. Bu komisyon Ahkâm-ı adliye Azasından İbrahim Bey, Maarif Meclisi Azasından Selim Efendi, Devairi Muhakeman başkâtibi Said beğ, Divan-ı Hümayun tercümanı Saadetlü Beğin tahtı idaresi altında olacaktır40denilmektedir.

1877 yılına kadar derslere bazı ilaveler dışında önemli bir değişiklik yapılmamıştır.1866 ders yılında Rik’a,1871’de Umur-u Mülkiye, İdare Hukuku, Hendese, 1872’de İlm-i Servet-i Milel, İktisat ve Maliye, Mecelle,1874’de Methal-i Hukuk, Hukuk Başlangıcı, Arabî, Farisi dersleri ilave edilmiş; 1874 yılında Fransızca dersi programdan çıkarılmıştır.41

38B.O.A.,İ..MVL.,580 / 26040.,Shf.2. 39B.O.A.,İ..MVL.,580 / 26040.,Shf.2. 40B.O.A., A. MKT. MHM. 449/ 55. 41Ali Çankaya,A.g.e.,Syf.30 .

(26)

5.3.ÖĞRENCİLERİ

Mektep nizamnamesinde belirtildiği gibi mektebe alınacak öğrencilerde menşe aranmamaktadır. Ancak yaş sınırı bulunmaktadır.18 yaşından küçükler ve 36 yaşından büyükler mektebe alınmamakta; alınacak talebe 3 (üç) kısıma ayrılmaktadır:

1-Resmi dairelere devam eden ve resmi tahriratları okuyup, anlayacak ve yazabilecek kâtipler

2-Sair mekteplere devam etmiş, sarf ve nahvi görüp mantıktan isagoci’ye-Suri Mantık-kadar okuyan talebe

3-Bu kısımda ise her iki gurubun malumatına sahip olan hususi tahsil görmüşler bulunmaktadır.42 Bu üç gruptan herhangi birine dâhil olanlar mektebe girmek için başvuru yapabilirler. Maarif Nezareti başvuranları edep ve ahlak yönünden araştırdıktan sonra uygun görülenleri sınava alıp başarılı olanlardan 50’sini mektebe kabul edecektir. Daha öncede belirtildiği gibi 1864 yılında bu sayı 100’e çıkarılmıştır.

İki yıllık tahsilden sonra 1861 yılında mektep 33 kişilik ilk mezunlarını vermiştir. Takvim-i Vekayi’de buna dair çıkan resmi tebliğde, Sadrazam-Keçeci Zade Fuat Paşa, Şeyhülislam-Sadettin Mehmet Efendi, ve Vükela hazır bulundukları halde, Sultan Mahmut Türbesi civarında Dar-ül-Maarif adlı mektepte, talebenin imtihanlarının yapıldığı,verilen cevaplardan hazırunun pek memnun kaldıkları,mezunlara mükafaten bizzat Maarif Nazırı-Abdurrahman Sami Paşa-tarafından birer tarih kitabı hediye edildiği, bildirilmektedir.43

İmtihan neticeleri, Maarif Nazırı tarafından mezunlar listesiyle birlikte Padişaha takdim edilerek irade alınması için Sadrazamlığa gönderilmiş, gelen cevapta, bütçe mülahazasile mezunların hepsinin bir kerede değil, peyderpey tayin edilecekleri; Mektebe girmeden önce Kalemlerde memur olarak çalışanların tercihan tayinlerinin yapılacakları emredilmiştir.44

Mektebin 33 kişilik ilk mezunlarından Çeşmeli Mehmet Sırrı Efendi okul birincisi olarak mezun olmuş, bu başarısından dolayı kendisine tercih şansı verilmiş ve o da Preveze Kazası Müdürlüğü’ne atanmayı tercih etmiştir. Mehmet Sırrı Efendi, ilk

42Ali Çankaya,A.g.e.,Syf.18. 43Ali Çankaya,A.g.e.,Syf.23.

(27)

mülkiyeli idare Amiri olarak tarihe geçmiştir.45 Bu tayin ile bundan sonrakiler, açılacak kaza müdürlüklerine ve liva kaymakamlıklarına Mekteb-i Mülkiye mezunu olmayan kimselerin tayin edilemeyeceği hakkındaki 21 Şevval 1277 (2 Mayıs 1861) tarihli iradeye müsteniden yapılmıştır.46Bu irade ile kaza müdürlüklerine ve liva kaymakamlıklarına atanabilmek için Mülkiye Mektebi mezunu olma şartı getirilmiştir.

1861 yılında çıkarılan iradede mülkiye mezunlarının birdenbire kaymakamlığa çıkarılmalarının pek münasip olmayacağı bu nedenle maaşı bin kuruştan az olmayan kaza müdürlüklerine verilecekleri ve meleke kazandıktan sonra kabiliyetlerine göre terfi ettirilecekleri söylenmektedir. Bu arada mezunların hepsini atayacak kadar boş müdürlük bulunmadığı için mezunlar derecelerine göre kadrolar boşaldıkça atanacaktır.47

Mektebe devam eden talebenin ekserisinin kalemlerde kâtip oldukları ve bunların her gün bir kaç saat mektepte ders okuyup vazifelerine devam edemeyecekleri nazara alınarak, tahsil müddetince maaşlarının bir nevi burs gibi kesintisiz verilmesi hususu, ketebenin bağlı oldukları Devaire irade kılınmıştır.48 Mektebe devam eden öğrencilere tahsilleri süresince çalıştıkları daireler tarafından maaşlı izin verilmesi önemli bir gelişmedir.

Sene-i mezkure Recebinde imtihan-ı umumilere mübaşeret olunarak, Mekteb-i mülkiye’nin imtihanı Meclis-i Maarif’de vükela-yı devletten Mithat ve Cevdet Paşalar ve Maarif-i Umumiye Nazırı Saffet Paşa hazretleriyle Şura-yı Devlet Maarif Dairesi Reisi Kemal Efendi ve azasından bazı zevat hazır oldukları halde icra edilmiş ve bilumum talebenin derece-i liyakatleri şayan-ı memnuniyet görülmüştür.491868’de mektebin son sınıf öğrencilerinin yukarıda belirtilen heyet önünde imtihanları yapılmış; alınan cevaplar heyeti memnun etmiştir.

1872’de “Mekteb-i Mülkiye’de yetmiş talebe mevcut olup bunların yirmi dokuzu sınıf-ı evvelde ve yirmi beşi sınıf-ı sanide ve on altısı sınıf-ı salisde bulunmuş ve sınıf-ı evvelden on dokuzu şahadetname alarak mektepten çıkmıştır.”50

45 Ayrıntılı bilgi için,Bkz. Ali Çankaya,Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler,cilt1,syf.26.27,Ank.1954. 46 B.O.A.,İ..MMS..,22 / 948,Shf.6. Siyasi İlimler Mecmuası,sayı:107,Syf.595.

47 B.O.A.,İ..MMS..,22 / 948,Shf.6. 48 Ali Çankaya,A.g.e.,Syf.29.

49 Mahmud Cevad İbnü’ş-şeyh Nafi,A.g.e.,Syf.86. 50 Mahmud Cevad İbnü’ş-şeyh Nafi,A.g.e.Syf.102.

(28)

Mektepten 1861’de 33,1871’de 19,1875’de 13 öğrenci mezun oldu; diğer senelerde ne kadar mezun verildiği hakkında bilgi yoktur.51

(29)

İKİNCİ BÖLÜM

II. ABDÜLHAMİD DÖNEMİNDE MÜLKİYE MEKTEPLERİ

Bu bölümde dönemin genel özellikleri ve mülkiye mektebinin yüksek okul haline getirilerek 4 Aralık 1877 tarihin de açılışından, II. Meşrutiyetin ilan edildiği 1908 yılına kadar geçen süre içerisindeki durumu ele alınacaktır.

1.DÖNEMİN GENEL ÖZELLİKLERİ

Bu dönemde (1876–1908)eğitimle ilgili 20 kanun ve 39 nizamname çıkarılmıştır. Bu kanun ve nizamnamelerde eğitimle ilgili çeşitli konular ele alındığı gibi, ilk, orta, lise ve üniversiteye ait çeşitli statüler, Aşiret Mektebi, Hamidiye Sanayi Mektepleri, kitap baskıları ile alakalı kanun ve nizamnameler vardır.52

II. Abdulhamid döneminde,1872 yılında bazı değişiklikler yapılan 1869 tarihli Maarifi Umumiye Nizamnamesi yürürlükteydi. Bununla birlikte 1876 yılında ilan edilen Kanuni Esasi’nin 15.16.ve 114.maddeleri eğitimle ilgili idi. Bu maddelerde şöyle deniliyordu;

Madde 15: Emri tedris serbesttir. Muayyen olan kanuna tabiiyet (uymak)şartıyla her Osmanlı umumi ve hususi tedrise mezundur.

Madde 16: Bilcümle mektepler devletin tahtı nezaretindedir. Tebayı Osmaniye’nin terbiyesi bir siyakı ittihat ve intizam üzere olmak için iktiza eden esbaa teşebbüs olunacak ve milleti muhtelifinin umurı itikadiyelerine müteallik olan usulü talimiyeye halel getirmeyecektir.

Madde 114: Osmanlı efradının kafesince tahsili maarifin birinci mertebesi (ilköğretim) mecburi olacak ve bunun derecat ve teferruat nizamı mahsus ile tayin kılınacaktır.53

1879’da Maarif Nezaretinde yeni bir düzenleme yapılmış ve Nezaret şu şekilde teşkilatlanmıştır:

1.Nazır 2.Müsteşar 3.Müdürlükler

a) Mekatibi Aliye Dairesi (Yüksek Öğretim)

52 Salih Özkan,A.g.e. ,syf.89. 53 Hasan Ali Koçer,A.g.e.,syf.125.

(30)

b) Mekatibi Rüştiye Dairesi (Orta Öğretim) c) Mekatibi Sıbyaniye Dairesi (İlk Öğretim) 4.Kâtip ve Memurlar

5.Diğer Memurlar

6.Meclisi Maarif (Bir reis ve beş üyeden oluşuyor. Bu sayı zamanla değişmiştir.)54 II. Abdülhamit döneminde yapılan en önemli çalışmalardan biriside Maarif Nezaretinin ülke çapında yaygınlaştırılmasıdır. Vilayetlere birer Maarif Müdürü gönderilmesi daha önce 1869 Nizamnamesi’nde belirtilmişse de ilk tayin 1881 yılında Yanya’ya yapılmıştır.1892 yılına gelindiğinde 15’i Anadolu’da olmak üzere 25 vilayete Maarif idaresinin kurulduğu görülmektedir. Ayrıca vilayetlerde müfettiş kadroları artırılmıştır.55

1879 yılında Maarif teşkilatı yeniden düzenlenirken, Nezaret bünyesinde Mekatibi Sıbyaniye Dairesinin kurulması ile ilköğretim daha ciddi ele alınmaya başlamış ve ilköğretim zorunlu hale getirilmiştir. Abdülhamit döneminde,1876’da sayıları 200 olan modern iptidai okullarına 4000–5000 civarında yenileri eklenmiş,10.000’e yakın eski usulde eğitim yapan sıbyan okulu da yeni usule dönüştürülmüştür.56

Ortaöğretim’de ise Sultan II. Abdülhamit’e gelindiğinde (1876) ülkede 423 Rüştiye ve bu okullarda okuyan 20.000 öğrenci vardır.1906–1907 eğitim-öğretim yılında ise 619 Rüştiye ve bu okullarda okuyan öğrenci sayısı 40.000’e yükselmiştir.57 Rüştiyelerden bir sonraki kurum olan bugünkü liselerin karşılığı idadilerin açılması da 1869 Maarif Nizamnamesinde öngörülmüştür. Buna göre 1000 haneden fazla olan kasabalara birer idadi açılacaktı. Ancak 1876’ya gelindiğinde dördü İstanbul’da biri de taşrada olmak üzere 5 idadi bulunmaktaydı. Dönemin sonlarına doğru (1906) 84’ü taşrada,9’u İstanbul’da olmak üzere tüm ülkede 93 resmi,11 hususi,5’de askeri olmak üzere 109 idadi mevcuttur. Askeri İdadiler dışında bu okullarda okuyan öğrenci sayısı 20.000’i bulmuştur.58

54 Bayram Kodaman,Abdulhamid Devri eğitim Sistemi,TTK.Yay.,Ankara 1991,syf.9. 55 Salih Özkan,A.g.e.,syf.90.

56 Bayram Kodaman,A.g.e.,syf.89-90. 57 Bayram Kodaman,A.g.e.,syf.96. 58 Bayram Kodaman,A.g.e.,syf.129.

(31)

1869 Nizamnamesi’nde her vilayete bir sultani açılması öngörülmüştür. Bu dönemde de Galatasaray Sultanisi tek olma özelliğini devam ettirmiş; ancak taşradaki yedi yıllık idadilere Sultani görevi verilmiştir.

Açılan bu yeni okulların öğretmen ihtiyaçlarını karşılamak için Tanzimat döneminde sayıları sadece dört olan Darülmuallimin’lerin(Öğretmen okulları) sayısı 32’ye çıkarılmıştır.59

II. Abdülhamit döneminin önemli icraatlarından biriside teknik eğitime ağırlık verilmesidir. Erkek ve kız sanat okullarının yanında Polis, Gümrük, Elsine(Lisan),Ziraat, İpekböcekçiliği, Çiftlik mektepleri gibi pek çok okul, bölgelerin yapısına göre faaliyete geçmiştir.60

II. Abdülhamit’in tahta çıkışının 24. yılında 12 Ağustos 1900’de Darülfünun-u şahane kuruldu. Maarif Nezaretine bağlı olarak faaliyet yürütecek üniversite; İlahiyat Fakültesi(Ulum-ı Aliye-i Diniye), Matematik Fakültesi (Ulum-u Riyaziye), Tabii İlimler Fakültesi (Ulum-u Tabiiye), ve Edebiyat Fakültesi (Ulum-u Edebiye) olmak üzere dört fakülteden oluşuyordu. Eski tıp ve hukuk okulları da el fakülteler olarak kabul edilmiştir.61

Görüldüğü gibi II. Abdülhamit Maarif Nezaretini ülke çapında teşkilatlandırmış; Bütün derecedeki okulları yaygınlaştırmış, Hatta yeni okullar açmıştır. Fakat bütün bu gelişmelere rağmen özellikle 1891 yılından sonra okullar üzerindeki baskı artırılmıştır. Encümen-i Teftiş ve Muayene ile Kütüb-ü Diniye ve Şer’iye Tekkik Heyeti adlı iki sansür kurumu kurulmuştur. Maarif Nezareti, Öğretmenleri sürekli gözetim altında tutmak, milli bir ruhla yetişmesini engelleyecek önlemleri almakla uğraşmıştır. Öğretmenlerden istenen, düzenin savunuculuğunu yapmak ve medresenin yetiştiregeldiği tip insan yetiştirmektir.62

2.MÜLKİYE MEKTEBİNİN GENEL DURUMU

Kurulduğundan itibaren memlekete kaymakam ve kaza müdürü yetiştiren mülkiye mektebinde Sultan Abdülhamid’den önce de bir takım ıslahatlar yapılmıştır. Daha önce

59 Bayram Kodaman,A.g.e.,syf.147. 60 Salih Özkan,A.g.e.,syf.93. 61 Salih Özkan,A.g.e.,syf.94.

(32)

de belirtildiği gibi 1868’de okul 4 yıla çıkarılmış, bazı dersler ilave edilmiştir. Abdülaziz’in son dönemlerinde mektep de geniş çapta ıslahat yapılmak istenmiş fakat çeşitli nedenlerden dolayı yapılamamıştır. II. Abdülhamit tahta çıktığı andan itibaren mektebe önem vermiş ve 18 Muharrem 1294 (2 Şubat 1877)’de şu iradeyi tebliğ etmiştir: “Mekteb-i mülkiyenin hali, Umur-u irade-i Mülkiye’ye kâfi memur yetiştirmeğe Salih olmamasına mebni, maarif ve mekatib-i umumiyenin tamami-i tanzimatı fiiliyesine kadar ihtiyacat-ı memlekete mukta memurinin yetişmesine bir mahrec-i mahsus olmağla beraber Mekteb-i Sultani’nin mafevkinde açılacak Mekatib-i Aliye’nin bir kısmı için esas dahi konulmuş olmak maksad-ı alisile Mekteb-i Mezburun tanzim ve teslihi ve ders cetvelinin tevsii ve hal-i hazır-ı hazine fazla-i tahsisat’a müsaid olmaz ise ehemmiyet ve menfaat-ı azimesine mebni masarif-i zaidenin taraf-ı eşref-i Hazret-i Padişahî’den tesviyesi emr-ü ferman-ı isabet beyan-ı

Hazret-i Şehriyari iktiza-yi âlisinden olup…”63Bu irade, Sadaretçe, Şura-yı devlet’e

havale edilip, mektebin ıslahen yeniden açılması konusunda gereken bütün kararların alınması istenmiştir. Bu konu 24 Muharrem 1294 (8 Şubat 1877) tarihli Takvim-i Vekayi’de şu şekilde belirtilmektedir. “Umur-u Mülkiye’de istihdam olunacaklara mahreç olmak üzere bundan mukaddem Mekteb-i Mülkiye namıyla bir mektep tesis ve küşat olunmuş ve buradan ba şahadetname çıkanların ekserisi kaymakamlık gibi bağzı hidemat-ı mülkiye’de istihdam olunmakta bulunmuş ise de Mekteb-i mezburun hal-i hazırı memalik-i mahruse-i şehriyarinin fesahat ve vüs’atile mütenasip olmadığından maarif ve mekatib-i umumiyenin tamami-i Tanzimat-ı fiiliyesine kadar ihtiyacat-ı memleket’e muktazi memurinin yetişmesine bir mahrec-i mahsus olmağla beraber Mekteb-mahrec-i Sultanmahrec-i’nmahrec-in mafevkmahrec-inde açılacak mekatmahrec-ib-mahrec-i aliyenin bir kısmı için dahi esas konulmuş olmak maksadıyla Mekteb-i mezburun tanzim ve… Dair olan kanun layihasının Şura-yı Devlet’çe tanzimine

başlandığı…”bildirilmektedir.64Şura-yı devlet’çe müzakereler yapıldıktan sonra bir

kanun tasarısı hazırlanmış,22 şubat 1877 tarihinde Mekteb-i Mülkiye Nizamnamesi son şeklini almıştır. Bu nizamname şu şekildedir:

63 B.O.A., İ.DUİT.,115/53, 8 S.1294(22 Şubat 1877), Shf.1. 64 Ali Çankaya,A.g.e.,Syf.34.

(33)

1.- Mektep her sınıf mülkiye memuru yetiştirecek bir yüksek tahsil müessesesidir.

2.- Müddeti, 3 yılı idadi, 2 yılı âli olmak üzere 5 senedir.

3.- Tahsil müddeti 5 sene olmakla beraber bu müddet içinde gösterilecek derslerin bir kısmı idadi dersleri mahiyetinde bulunduğundan tedrisata ayrı ayrı 2 esas dâhilinde başlanacaktır. Bunların bir kısmı,1.sınıftan başlayarak,5.sene sonunda Şahadetname alacak olanlar; diğer kısmı da Mekteb-i Sultani (Galatasaray) mezunlarından teşkil edilmek üzere 4.sınıftan tedrisata başlayarak 2 senede tahsillerini ikmal ile şahadetname alacak olanlardır.

4.- Mektebe alınacak talebenin yaşı 18 den aşağı 35 ten yukarı olmayacak ve hüsnü ahlak sahibi bulunacaklardır.

5.- Mezunlar, kaza kaymakamlıklarına, Hükümet merkezindeki kalemlerle vilayetlerdeki kalemler reisliklerine, Şura’yı Devlet mülazımlıklarına, sefaret kâtipliklerine ve şehbenderliklere tayin edilebileceklerdir.

6.- Mezunların, ihzar edecekleri kaza kaymakamlıkları valiliklere, sefaret kâtiplikleri sefirliklere, kalem reislikleri nezaret müsteşarlıklarına, Şura’yı Devlet mülazımlığı azalığına, Divan-ı Muhasebat kâtiplikleri aynı yer reisliklerine ve bütün bu memuriyetlerin hepsi de Meclis-i Ayan azalığına çıkma imkânını verecekler;

hakkı ihlal edilen mezunlar bu hususta idari dava açabileceklerdir.65Bununla birlikte

Mülkiye Mektebinde Fransızca öğrenmek mecburi tutulmuş, okunması gerekli derslerden tarih-i umumi ve devletlerarası hukuk ilmi, matematik ve fen dersleri, eski eserler ilmi, ulum-u tabiyenin başlangıcı ve diğer dersler ile bir bütün olarak ve Osmanlı lisanı üzere okutulacaktır.66Hükmü benimsenmiştir. Nizamname’den anlaşılacağı üzere okul 5 yıla çıkarılıyor, ilk 3 yılı idadi olarak tanzim ediliyordu. Bunun sebebi olarak o dönemde idadilerin memleket çapında yaygınlaşmamış olmasından dolayı mülkiye mektebine öğrenci bulmakta zorluk çekilmiş olmasından kaynaklanıyor olsa gerektir. Nitekim idadiler yaygınlaştıktan sonra Mülkiye Mektebinin idadi kısmına son verilecektir. İdadi kısım için 1878’de Şura-yı devlet kararıyla 7633 guruş ek ödenek tahsis edilmiştir.67

65 B.O.A., İ.DUİT.,115/53, 8 S.1294(22 Şubat 1877), Shf.4.

66 B.O.A.,İ.DUİT.,115 / 53.,Shf.5., Hasan Ali Koçer,Türkiye’de Modren Eğitimin Doğuşu ve

Gelişimi,M.E.B.yay.,İstanbul 1974,syf.135.

(34)

Dersler ve hocalar belirlendikten sonra, mektep binası olarak, önce Darüşşafaka binasının tahsisi düşünülmüş ise de burada okuyan iki yüze yakın fakir çocuğun sıkıntıya düşeceği nazara alınarak, bundan vazgeçilmiş; Sultan Mahmut Türbesi yakınında sonradan Dar-ül Muallimin olan eski Maarif Nezareti binasına bir salon ilavesi ile bina ihtiyacı giderilmiştir. Müessese 1908 e kadar bu binada kalmıştır. Halen mezkûr binanın yerinde İstanbul Kız Lisesi bulunmaktadır.68

Hazırlıklar tamamlandıktan sonra 4 Aralık 1877 tarihinde cumartesi günü bir merasim yapılmış bu merasimde Maarif-i Umumiye Nazırı Kemal Paşa, Meclis-i Kebir-i Maarif-i Umumiye Reisi Salih Efendi, maarif heyeti azaları, Mekteb-i Mülkiye Nazırı Ali Nizami Paşa, hocalar ve öğrenciler hazır bulunmuşlardır. Merasimden sonra İlm-i servet Muallimi Ohannes Efendi(Paşa)’nin açış dersi ile okul eğitim, öğretime fiilen başlamıştır.

1880 yılında yapılan diploma töreninde Abdurrahman Şeref Efendi, Mektebin yatılıya çevrilmesi hususunda Padişah’tan irade çıktığını ve bu iş için hazırlıklara başlandığını bildirmiştir.22 Eylül 1883 Pazartesi günü yapılan ve sadrazam Sait Paşa ile vükelanın hazır bulunduğu merasimde Mektep Müdürü Abdurrahman Şeref Efendi’nin nutkundan,iki seneden beri yapılan hazırlıkların ikmal edilip müessesenin vereceği “Emr-i tedris ve terbiyenin bir kat daha intizam ve inzibatı maksadıyla” yatılı kısmın ihdas edildiğini,inşaat ikmal edildiğinden mezkur yıl leyli talebe kabulüne başlanacağını öğreniyoruz.Böylelikle 22 eylül 1883 de Mülkiyeye yatılı kısım eklenmiştir.69Aynı yıl memleketimizde ilk defa olarak mülkiye mektebinin idaresi altında yalnız Fransızca öğreten bir lisan mektebi açılmıştır. Bu mektep hariciye nezaretine bağlı olup idaresi mülkiye mektebine ait idi.

14.07.1883 tarihinde çıkarılan bir irade ile İstanbul’da ve bazı bölgelerde miriye ait arazi ve arsaların bir kısmının geliri padişahın emri ile mülkiye mektebine verilmiştir. Buradan gelen para aynı yıl açılacak olan yatılı kısmın masrafları için kullanılacaktır.70

Deba gazetesinin dersaadet muhabiri tarafından mensup olduğu gazeteye yazdığı mektubun tercümesidir ki,2 Nisan 1885 tarihli Tarik gazetesinden nakl olunur: “Mekteb-i Tıbb“Mekteb-iye ve Mekteb-“Mekteb-i Mülk“Mekteb-iye ve Mekteb-“Mekteb-i Sultan“Mekteb-i g“Mekteb-ib“Mekteb-i mekat“Mekteb-ib-“Mekteb-i al“Mekteb-iyeye tahs“Mekteb-is

68 Ali Çankaya,A.g.e.,Syf.38.

69 Mahmud Cevad İbnü’ş-şeyh Nafi,A.g.e.,syf 208. 70 B.O.A., İ. DUİT.,115 /38.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ancak adipik asit üretimi için en umut verici yaklaşımlardan biri olan ucuz şe- kerlerden adipik asit üretimi sırasında ihtiyaç duyulan bir dizi enzimden biri- nin eksik oluşu

We aimed to compare the dermatomal levels of sensory block determined by noninvasive simple tests touch and cold sense loss with routinely used invasive pinprick stimulation test

77 Diyastolik KY ve 217 Sistolik KY hastasının alındığı bir çalışmadaise her iki hasta grubunda da hs-CRP düzeyleri biribirinden farklı saptanmazken; Diyastolik

GAMA SPEKTROMETRESİ VE AKTİVİTE ÖLÇME YÖNTEMLERİ Çevresel örneklerdeki doğal radyoaktif serilere ait radyonüklitlerin belirlenmesi için bir çok radyoanalitik

46 Robert Hillenbrand, İslam Sanatı ve Maneviyatı, (Çeviri: Çiğdem Kafescioğlu), Homer Kitabevi, İs- tanbul, 2005, s. 47 Sezai Karakoç, Diriliş Neslinin Amentüsü,

Bunun üzerine içimizden Şaban Ağa dedi ki Mehmet’in İstanbul’daki yeğeni İsmail’e yazalım da bundangiru bu sûretli ceridede ne yazılı ise mektubunda bize hepsini

Bunun şiire olduğu kadar şairin bizzat kendisine yaptığı bir kötülük olduğunu, olabileceğini, egodan doğan ontolojik yanılsamayı farkında olarak veya

İngiliz analitik felsefesinin belirli bir yönüne aracılık eden Turgut’un girişi, ideolojik ve siyasi göndermelerden uzak durmaya çalışmakta, anlam sorunu- nu ele