• Sonuç bulunamadı

Başlık: MONDROS MÜTAREKESİ VE İNGİLİZ POLİTİKASIYazar(lar):YEL, SelmaSayı: 8 DOI: 10.1501/Tite_0000000027 Yayın Tarihi: 1991 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: MONDROS MÜTAREKESİ VE İNGİLİZ POLİTİKASIYazar(lar):YEL, SelmaSayı: 8 DOI: 10.1501/Tite_0000000027 Yayın Tarihi: 1991 PDF"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Dr. Selma YEL

Mütarekenin imzalandığı günlerde I X . Ordu Kumandanı Ya-kup Şevki Paşa, Brest-litovsky Antlaşması haricinde işgal edilmiş olan Azerbaycan, Dağıstan, Kafkasya ve İran Azerbaycanı'nı tahliye et-meye çalışıyordu. Mütareke sonrasında İngilizler'in baskısıyla Elviye-i

Selâse'nin de tahliye edilmesi kabul edildi1.

Tahliye bölgesindeki askerî ve sivil görevliler mütarekeyi ihlâl etmemeye gayret sarfederek silah, hububat nakliyatlarını tamamla-maya çalışırken, bölge halki'da süratle şurâlar teşkil etmeye başladı. Ermeni ve Gürcüler, Yakup Şevki Paşa'nın bölge halkını teşkilatlan-maya teşvik ederek, silah ve cephane yardımı yaptığını tespit etmiş-lerdi. Bu duruma mani olmak için bazı provakasyonlara teşebbüs et-meye başladılar. Böylece Yakup Şevki Paşa'yı ve kendi amaçlarını gerçekleştirmelerinde engel gördükleri görevlileri mütarekeyi ihlâl etmekle suçlayabileceklerdi.

Yakup Şevki Paşa'ya isnad edilen suçlamalar şunlardı:

"a) Kafkas dahilindeki harekât esnasında Osmanlı ordusunu tahribat ve yıkıma itmiş olmak,

b) Kafkas İslâm ahalisine silah tevdî edilmesi,

c) Kafkas İslâmlarını teşvik ederek, muvakkat hükümetler, millî şurâlar teşkil ettirmesi,

ç) Bu teşkilatları icra ve idame için Osmanlı ordusundan zabit ve efrad tefrik ve i'ta etmiş olması,

d) Kars telsiz-telgraf şubesinin sağlam olarak İngilizlere teslim edilmemesi,

1 G e n e l k u r m a y Başkanlığı, T ü r k İstiklâl H a r b i , M o n d r o s M ü t a r e k e s i v e T a t b i k a t ı , C . I . A n k . , 1967, s. 157.

(2)

724 SELMA YEL

e) Mütareke şeraitinin ve harbiye nezaretinin emirlerinin icra ve tatbik edilmemesi"2.

İngilizler, Yakup Şevki Paşa'yı Elviye-i Selâse ile ilgili plânlarının gerçekleşmesinde engel olarak görmeye başlayınca, d ve e şıklarındaki suçlamalara ağırlık vermeye başladılar. Böylece, Yakup Şevki Paşa'yı görevden azlettirmeyi ümit ediyorlardı.

Yakup Şevki Paşa 7 Ocak 1919'da Kars'da İtilâf Devletlerini temsil eden Gnr. Volker ile yaptığı görüşmede tahliye aksamını ve şartlarını tespit ederken, Kars telsiz-telgraf şebekesini tamamiyle

çalı-şır ve noksansız bir halde teslim etmeyi taahhüt etmişti3. Bu görüşme

sonrasında 11 Ocak 1919'da Erzurum'a geçerken, X I I . T ü m e n Ku-mandanı Albay Ali Rıfat Bey'i küçük bir birlikle Kars'da asayiş ve

emniyeti temin etmekle görevlendirmişti4.

Albay Ali Rıfat Bey, Ermeniler'in bir çok taşkınlığına rağmen, İngilizler Kars'a gelene kadar görevine devam etti. Bu arada, Gürcü-ler'le birlikte haerket eden Ermeni çeteleri yağma, gasp ve tahliyeleri engellemeye yönelik sabotajlara devam ediyorlardı. Aynı günlerde, Kars telsiz-telgraf istasyonu da faili meçhul bir şekilde yakılarak tah-rip edilmişti.

İngilizler Kars'ı teslim aldıktan kısa müddet soııra, istasyonu bo-zuk ve harap bir vaziyette teslim aldıklarını iddia ederek, Yakup Şev-ki Paşa'yı ve Ali Rıfat Bey'i suçlamaya başladılar. Bakü'nün tahliye-sine nezaret etmiş olan V. T ü m e n K u m a n d a n Mürsel Bey'i de, şehri geç teslim ederek katliamlara sebebiyet vermekle itham ediyorlardı. Yakup Şevki Paşa 7 Ocak 1919'da Harbiye Nezâreti'ne gönderdi-ği şifrede: " telgraf tellerini bile tahrip ettigönderdi-ğimiz tamamen hilâf-ı hakikatdir. Çünkü, muharebeler esnasında Ermeniler'in tahrik ve mahvetmiş olduğu telgraf şebeke-i umumiyyesini biz tanzim ve ihya ettik. Tekrar terk ettiğimiz zaman umumî şebekeyi sağlam olarak ve yüzlerce de telgraf ve telefon makinelerini mahallerinde

terkeyle-2 Y a k u p Şevki Subaşı, H a t ı r a t ı n ı , s. 86, A d ı g e ç e n k a y n a k t a Y a k u p Şevki P a ş a , Balk a n H a r b i , Birinci D ü n y a H a r b i v e İstiBalklâl H a r b i n d e y a ş a d ı ğ ı hadiseleri a n a h a t l a r ı y l a a n -l a t m a k t a d ı r .

3 S e l m a Yel, Y a k u p Şevki P a ş a v e Askerî Faâliyetleri. (Basılmamış d o k t o r a tezi), A n k . , 1990, s. 73.

(3)

d i k . "5 diyerek, yapılan suçlamaları reddetti. Böylece, taraflar arasmda aylarca sürecek yazışma dönemini başlatmıştı.

Yakup Şevki Paşa'nın bu konuyla ilgili şifreleri anında İngiliz işgal kuvvetleri kumandanı Gnr. Milne'ye de iletilmekle beraber, müs-pet bir gelişme olmadı. Tiflis'deki İngiliz Gnr. Beach, telsiz-telgraf şebekesinin tahribiyle ilgili sorulara cevap vermesi için Albay Ali

Rıfat Bey'le birlikte Yakup Şevki Paşa'yı da nezdine çağırdı6. Fakat,

Yakup Şevki Paşa söz konusu daveti anlamamazlıktan gelerek, hadi-seyi açıklayan bir telgraf göndermekle iktifa etti. Daha sonra bu

hare-ketini tercümede hata yapılmış diye mazur gösterecekti7.

Yakup Şevki Paşa'nın 28 Ocak 1919 ve 972 numaralı şifresinde, hadise failleri ve sebepleriyle birlikte izah edilmişti. Buna göre, Kars telsiz-telgraf istasyonu Osmanlı birliklerince teslim alındığında sağ-lam bir vaziyette bulunmakla beraber, Ermeniler kaçarken beraber-lerinde bazı parçalarını da götürdükleri için çalışmıyordu. Ancak ek-sik parçaların yeniden monte edilmesiyle kullanılabilir hale getiril-mişti. Yakup Şevki Paşa'nın, Gnr. Volker'le görüştüğü günlerde is-tasyonun motoru çatladığı için de yeni bir motor ilave edilmişti. Bu en son haliyle İngilizler'e teslim edilmişti.

Yakup Şevki Paşa, verdiği söz ve teminatlara bağlı kalarak istas-yonu tahrip ettirmeyi hiç düşünmemişti. İstasistas-yonun teslimatını da son derece titizlikle yaptırtmıştı. Bu konuyu, " ordu karargâhı Kars'dan hareket etmeden bir gün evvel fırka 12 karargâhını Kars'a celbettim. Herşeyi ve her umuru teslim ve mütalâa ve arzeylediğim gibi telsiz-telgraf istasyonunun da sağlam olarak İngilizler'e teslim edileceğini tenbih ettim. Ordu telgraf müdürü de bu istasyona bir zabit ve iki nefer memur ve muhafız tayin eyledi. Gerek bunlara ve gerekse fırka 12- telgraf takım zabitine talimat-ı lâzime verdim."

şeklinde izah etmektedir8.

Yakup Şevki Paşa'nın açıklamalarına göre, istasyon binasının emniyetini temin etmekle görevli subay bir vesile ile uzaklaşınca, mu-hafızlardan Ahmet ve Teofil adındaki iki er benzin çalarak firar etmiş-lerdi. Teofil d a h a sonra yakalanmış, fakat Türk eri yakalamak miim-5 G n k . Baş. Askeri, T a r i h S î r a t e j i k E t ü d Başk. Arşivi ( A T A Ş E A R Ş . ) 1/ 1 K l a s ö r ( K . ) 28, D o s y a (D.) 158, Fihrist (F) 16.

6 A î a s e Arş. 1 / 1 , K . 34, D . 154-129, F . 18. 7 A t a ş e Arş., 1 / 1 , K . 34, D . 154-129, F. 18.

(4)

726 SELMA YEL

kün olmamıştı. Bu hadise sonrasında da istasyonun dinamo dairesi-nin yanmış, bir dinamonuin da kayıp olmuş olduğu görülmüştü. Görevli subayla, R u m asıllı Teofil'i sorgulamaya çalışmışlar, fakat Kars İngiliz askerî valisi buna müsade etmemişti. Er Teofil'i nezdine almış kimseyle görüştürmüyordu. Bu durumda, hadisenin açıklık kazanması imkansızdı.

Yakup Şevki Paşa'ya göre, istasyon birkaç şekilde tahrip edilmiş olabilirdi. Birincisi, ya R u m er bizzat ya da diğer Türk eriyle birlikte bu tahribatı yapmıştı, ya da hariçten birileri yapmış veya yaptırt-mıştı. Üçüncü ihtimal olarak da, yangın kaza ile çıkmış olabilirdi. Fakat, İngiliz askerî valisinin R u m eri korumaya alarak kimseyle görüşmesine izin vermemesi bir ve ikinci ihtimali güçlendiriyordu. X I I . T ü m e n Kumandanı Albay Ali Rıfat Bey'in araştırmalarıyla hadise d a h a fazla açığa çıktı, istasyona muhafız olarak bırakılan iki er, dinamoyu mazot ve para mukabilinde J a n adında birine satmış-lardı. Ardından da suçlarını örtbas edebilmek için yangın çıkararak firar etmişlerdi. Hadiseye hangi açıdan bakılırsa bakılsın, suçlu olanlar o günkü subay ve erlerdi.

Yakup Şevki Paşa'ya göre ise, asıl suçlu, daha önceki günlerden beri ordunun otomobil tamirhanesinde maaşla çalışan J a n adlı ustaydı. Aynı şahıs telsiz-telgraf istasyonunun bozulan motorunu tamir ile meşgul olduğu gibi, oldukça yüksek bir maaş almasına rağmen ne tamir ettiyse yeniden bozulmuş, kırılmış, bozuk çıkmıştı. Halbuki tamiratta, çok ustaydı. Tamiratları kasten iyi yapmadığı belliydi. Aynı şahıs bir çok defalar da benzin ve lastik çalmıştı.

Er Teofil ve J a n usta bu şekilde çekilmekte olan Osmanlı Dev-leti'ne zarar vermeye çalışıyorlardı. Altı hafta gibi kısa bir sürede Brest-litovsky Anlaşması harici işgal edilen bölgelerin tahliye edile-ceğini duyan Gürcü ve Ermeni demiryolu memurları da aynı şekilde nakliyatları engellemek için sabotajlar yapmışlardı. Bu sebeple de pek çok insan ve malzeme kaybı olmuştu.

Elviye-i Selâse'nin tahliyesi kesini eşince, nakliyatlara engel olmak için bu bölgede de faaliyetlerine hız vermişlerdi. Silah, teç-hizat ve iâşe stoklarını tahliye bölgesi haricine çıkaran trenler odun ateşiyle hareket ettiriliyordu. Bunun için, Sarıkamış'ta günlük 100 ton odun tedarik eden motorla çalışan üç adet hızar tesis edilmişti. Beklenmeyen bir anda hızarlardan mesul olan mühendis, hızarların

(5)

içinde bulunduğu barakayı yakarak kayıplara karışmıştı. Yüzlerce yedek el hızarının olmaması halinde nakliyatlar belirlenen sürede

tamamlanamayacaktı9. Bu iki hadise, Yakup Şevki Paşa'nm çok

zor şartlar altında Elviye-i Selâse'yi ve diğer bölgeleri tahliye ettiğini göstermektedir.

Bütün bu açıklamalara rağmen, ingilizler tatmin olmamıştı. Zaten onların hakiki amaçları, Kars telsiz-telgraf istasyonunun nasıl ve kimler tarafından tahrip edilmiş olduğu değildi. Bu hadiseyi bahane ederek, mütarekenin başından beri tehlikeli gördükleri Yakup Şevki Paşa'yı görevden azlettirmekti. Aksi takdirde, Yakup Şevki Paşa'nın teşvik ve yardımlarıyla süratle milli şurâlar kurarak teşki-latlanmakta olan Türk halkına isteklerini kabul ettiremiyeceklerdi. Bu açıdan düşünülünce ve üstelik hadisenin failinin ingiliz askerî valisince korunduğu dikkate alınınca, Kars telsiz-telgraf istasyonunun

tahribinin bizzat îngilizler'ce tertip edildiğine hükmetmek gerekir1 0.

Hariciye Nezareti Gnr. Milne'yi ikna edemeyince, Ali Rıfat Bey 30 Ocak 1919'da Kars ingiliz Askerî valisi tarafından sorgu-landı. Bu sorgulamada Ingilizler'in neyin peşinde oldukları da açığa çıkmıştı. Kafkas halkına Yakup Şevki Paşa'nın ne kadar ve ne za-manlar silah dağıttığını, tahliye bölgelerinde teşkil edilen millî şurâ-ların kimlerce teşvik ve teşkil edildiğini öğrenmeye çalışıyorlardı. Yakup Şevki Paşa'nın Kars Millî Şurası ile çalışmaları için terhis etmiş olduğu onüç subayın faaliyetlerinin de durdurulmasını iste-mişlerdi.

Ali Rıfat Bey bu soruları genelde ret ya da kısa cevaplarla ge-çiştirmeye çalışmıştı. Aynı gece 3 0 / 3 1 Ocak'ta tümen karargâhı birkaç ingiliz askeriyle çevrilerek gözaltına alındı. Bir ingiliz tabu-runun gözetiminde Tiflis'e gidecek ve Gnr. Beach tarafından sor-gulanacaktı. Yakup Şevki Paşa, Tiflis'e gittiği takdirde Ali Rıfat Bey'in tutuklanacağını sezmişti. Zira, aynı günlerde J a n ustanm da

îngilizler'ce saklandığını öğrenmişti1 1.

ingilizler, Ali Rıfat Bey'e baskı yaparak kendi arzularına uygun cevap almak istiyorlardı, istedikleri cevabı almaları halinde, Yakup

9 A t a ş e Arş., 1 / 1 , K . 34, D . 1 5 4 - 1 2 9 , F . 3.

10 A t a ş e Arş. 1/ 16, K . 179, D . 7.77, F . 318, İngilizler, U r f a ' n ı n işgalinde d e A m e r i k a n m i s y o n e r l e r i n e s a l d ı r ı l m a s m ı b a h a n e göstermişlerdi. H a l b u k i b ü t ü n b u hadiseleri ö n c e d e n kendileri h a z ı r l a m ı ş l a r v e U r f a ' d a k a t l i a m y a p ı l d ı ğ ı n ı i d d i a etmişlerdi. F r a n s ı z l a r ' ı n d a Urfa m u t a s a r r ı f ı gibi böyle b i r h a d i s e y i y a l a n l a m a l a r ı n a r a ğ m e n s o n u ç değişmemişti.

(6)

728 SELMA YEL

Şevki Paşa'yı ve Osmanlı Devleti'ni mütarekeyi ihlâl etmekle suç-layarak, istedikleri talepte bulunabileceklerdi.

İngilizler'i bu tür hareket ve baskılara Kafkasya Ermeniler'i yönlendiriyordu. Kendileri Aras boyunda Müslümanları katlederken, Yakup Şevki Paşa ve Osmanlı Devleti'ni suçlu duruma düşürmeye çalışıyorlardı. Bu sebeple Yakup Şevki Paşa, Ermeniler'in cesaret kazanmaması için Harbiye Nezareti'nm Ali Rıfat Bey'in tevkif edil-mesine mani olmasını istedi. " . . . Gerek nefer Teofil ve gerekse J a n Ustanın İngilizler nezdine alınarak himaye edilmesi alenen

gös-teriyor ki, İngilizler telsiz-telgraf tahribatını bize yüklemek ve asıl mücrimleri himaye ederek kurtarmak istiyorlar." diyerek, bu

husus-taki düşüncelerini de bildirmişti1 2.

Harbiye Nezareti, Yakup Şevki Paşa'dan gelen şifreler doğrul-tusunda, Millî Müdafaa Vekaleti aracılığıyla 2 Şubat 1919'da Gnr. Milne'ye Ali Rıfat Bey'in suçsuz olduğunu bildirdi. Aynı zamanda

tevkifinden vazgeçilmesi de istenmişti1 3. Fakat Gnr. Milne 8 Şubat'ta

Harbiye Nezaretinin isteiğini reddetti. Ali Rıfat Bey'in Tiflis'de sorgulanmasında ısrar ettiği gibi, uzun zamandır beklediği fırsatı da değerlendirerek, Yakup Şevki Paşa'nm da İstanbul'da sorgulanmasını

istemişti14. Harbiye Nezareti, bu talebin X V . Kolorduya çevrilecek

olan I X . O r d u ' n u n kumandasına yeni birisi atanınca mümkün

olabileceğini bildirdi1 5

Bu yazışmalar devam ederken, Albay Ali Rıfat Bey Tiflis'e gelmiş ve sıkı bir sorgulamaya maruz kalmıştı. İngilizler, artık açıktan açığa Kars'dan mütareke şartları haricinde fazla erzak taşımakla suçla-maya başlamışlardı. Halkın silahlandırılması ve

teşkilatlandırılmasın-dan da mesuldüler1 6. Bütün sorgulama müddetince oturmasına

müsade edilmeyen Ali Rıfat Bey, aynı gün resmen tevkif edildi. İngiliz divan-ı harbinde yargılanacaktı.

Yakup Şevki Paşa, gerçek suçlular İngilizler'ce korunurken bu yapılanları haksız bulmuştu. "Bu bir İngiliz divan-ı harbi ise bu nasıl olur, hangi kanun ve esas-ı mantığa, insaniyete müstenid olur

" diyordu. Bir Türk subayının, İngiliz mahkemesinde yargı-12 A t a ş e Arş., 1/ 1, K . 34, D . 1 5 4 - 1 2 9 , F . 2.

13 A t a ş e Arş., 1 / 1 , K . 34, D . 154-129, F . 51. 14 A t a ş e Arş., 1/ 1, K . 34, D . 1 5 4 - 1 2 9 , E. 55, v e F . 18.

15 G o t h a r d J a e s c h k e , K u r t u l u ş Savaşı ile ilgili ingiliz belgeleri, A n k . , 1986, s. 17. 16 A t a ş e Arş., 1 / 2 , K . 103, D . 367, F . 36.

(7)

ianması hiçbir kanuna uymadığı gibi, mütarekede de böyle bir hüküm yoktu1 7.

Aynı günlerde Batum'da bulunan V. T ü m e n Kumandanı Albay

Mürsel Bey de sorgulanmak üzere davet edilmişti18. Yakup Şevki

Paşa her iki kumandanın da serbest bırakılması için yoğun çaba sarfediyordu.

16 Şubat 1919 tarihli şifresinde bu son gelişmelere temas ederek, " bu şayan-ı ibret ve işitilmemiş hal ve vaziyetin nazar-ı dikkate ve itibare alınmasını zat-ı devletlerinden istirham eylerim. Çünkü, bir Osmanlı fırka kumandanının ikinci bir hükümet ve devlet memurini tarafından taht-ı muhakemeye alınması mantığın, usulün haricinde bir şeydir . . . . " demekteydi1 9.

İtilâf Devletleri'nin bu tevkif ve sorgulamalara hakları olmadığı gibi, böylesi tatbikatlar gelecekteki hadiseler için de örnek teşkil edebilecekti. Buna sebebiyet vermemek için her iki kumandan da serbest bıraktırılmalıydı. İngilizler ilgili şahısların yargılanmasında ısrar ederlerse, bunu Türk mahkemeleri de yapabilirdi. Aksi takdirde, diğer Osmanlı subay ve kumandanları aynı akibete uğramaktan karak, vazifelerini ihlâl edeceklerdi. Sivil memurların da aynı

kor-kuya düşmesi kaçınılmazdı2 0.

Yakup Şevki Paşa bu haklı tespitleri ile Harbiye Nezareti'ni ikaz etmeye çalışırken, Gnr. Milne 17 Şubat'da Londra'ya gönder-diği şifrede, I X . Ordu Kumandanlığından Yakup Şevki Paşa'yı attırdığım, yardımcısı Ali Rıfat Bey'i de yakalattığını öğünerek

bil-dirdi. Mütarekeyi ihlâl etmekten yargılanacaklarına emindi2 1. Zira,

aynı günlerde pek çok kişiyi İstanbul'da Bekirağa kışlasına hapsetir-meye muvaffak olmuşlardı.

Gnr. Milne'nin düşüncelerinin aksine, Harbiye Nezareti Yakup Şevki Paşa'nın tesiriyle bu üç kumandanı müdafâaya devâm etti. Bu gelişme karşısında İngilizler, Ali Rıfat Bey'in İstanbul'da yar-gılanmasını düşünmeye başladılar. Diğer taraftan 23/ 24 Şubat

ge-17 A t a ş e Arş., 1 / 2 , K . 103, D . 367, F . 36.2. 18 A t a ş e Arş., 1 / 2 , K . 83, D . 75, 308, F . 5. 19 A t a ş e Arş., 1 / 2 , K . 103, D . 367, F . 36.

20 A t a ş e Arş., 1 / 2, K . 103, D . 367, F . 36.2, Bilal N . Şimşir, Malta Sürgünleri, 1976, s. 204. H a r b i y e N e z a r e t i ilgili şifreyi, 2 8 Ş u b a t ' d a H a r i c i y e N e z a r e t i vasıîasıyla G n r . M i l n e ' y e g ö n d e r m i ş t i .

(8)

730 SELMA YEL

cesi Mürsel Bey'i de resmen tevkif etmişlerdi. Yakup Şevki Paşa, dev-letin ciddi bir mevcudiyet göstermesi halinde, îngilizler'in bu kadar

ileri varamayacağını düşünüyordu2 2. Daha sonraki günlerde, Millî

Mücadele ile bu konuda ne kadar isabetli düşündüğü belli olacaktır. Yakup Şevki Paşa, bir taraftan emrindeki bu iki kumandanın serbest bırakılması için teşebbüslerine devam ederken, Kars Milli Şurası ile de ilgilenmeye devam ediyordu. Aynı günlerde gözlerinden de rahatsızdı. Bu duruma rağmen, Harbiye Nezareti 2 Mart 1919'da

1224 nolu şifre ile, Gnr. Milne tarafından sorgulanması için İstanbul'a çağırdı. Mürsel ve Ali Rıfat Beyler'in mahkeme edilmeleri de kesin-leşmişti.

Hariciye Nezareti, Gnr. Milne'ye Yakup Şevki Paşa'nın İstanbul'a çağrıldığını bildirirken, 2 M a r t ' d a Haydarpaşa'da tevkif edilmiş olan V I . Ordu Kumandanı Ali İhsan Paşa ve Nuri Paşa'dan da bahset-mişti. "Memlekete hizmet etmekten başka bir gaye takip etmemiş ve bu uğurda tevfik edilmiş bu erkân ve ümeranın tevkifi, hukuk-î istik-lâlimize bir tecavüz olduğu gibi, vazife ve memlekete hizmet yolun-daki mücadelelerinin sonunda tevkif olunan bu zevatın kurtanlamama-sı bütün heyet-i zabitanı la-kaydî ve vazifesizliğe sevk edeceği " belirtiliyordu. Bu sebeple, Yakup Şevki Paşa'nın tevkifinden

vazgeçil-mesi isteniyordu2 3. Zaten, Yakup Şevki Paşa da bu hususta kesin bir

teminat almadan İstanbul'a dönmek niyetinde değildi.

Neticede, Yakup Şevki Paşa İstanbul'a dönmeye mecbur kaldı. Bu kararı vermesinde, dönmediği takdirde mütarekenin ihlâl edilmiş olacağı ve bundan doğacak mesuliyetlerin kendisine ait olacağını

öğ-renmesi çok tesirli olmuştu2 4. Yakup Şevki Paşa, Erzurum'dan

ayrı-lacağı son güne kadar bölge halkına yardım ve desteklerine devam et-tiği gibi, tevkif edilmiş olan Ali Rıfat Bey ve Mürsel Bey'in maddî

prob-lemlerine kadar da yakından ilgilendi2 5.

İstanbul'a döndükten sonra aynı suçlamalara maruz kalan Yakup Şevki Paşa Harbiye Nezaretinin desteği sayesinde bir müddet de olsa

22 A t a ş e Arş., 1 / 1 , K . 34, D . 154-129, F . 15.

23 A t a ş e Arş., 1/ 1, K . 34, D . 1 5 4 - 1 2 9 , F . 18, 18-1, 18-2, 1 8 - 3 .

24 î o a m a n z a m a n Y a k u p Şevki P a ş a ' n ı n İ s t a n b u l ' a d ö n ü ş ü tenkit k o n u s u o l m u ş t u r . D ö n m e y i p , E r z u r u m M ü d a f a - i H u k u k C e m i y e t i ' n i n b a ş ı n a geçmesi h a l i n d e d a h a faydalı işler y a p a c a ğ ı i d d i a e d i l m e k t e d i r . F a k a t , b u k a r a r ı v e r m e y e m e c b u r bırakılmıştır. Bu k o n u y -la ilgili geniş bilgi için bkz. S e l m a Yel, a.g. tez, s. 157.

(9)

tevkif edilmekten kurtuldu. Ali Rıfat Bey'le Mürsel Bey ise yine Har-biye Nezareti'nin itirazları neticesinde Batum'da İngiliz divan-ı har-binde yargılanmaktan kurtulmuşlardı. Yapılan bütün ağır suçlama-lara rağmen, Ali Rıfat Bey para cezası mukabilinde serbest bırakıldı. Yakup Şevki Paşa ise, İstanbul'da Millî Mücadele taraftarı faaliyet-ler içinde yer alması sebebiyle 30 Mayıs 1920'de tevkif edilip, 13 Tem-muz'da da Malta'ya sürgün edildi. Sürgüne gönderilme sebebi olarak yine Kars telsiz-telgraf şebekesinin tahrip edilmesi gösterilmişti.

Mür-sel Bey ise Yakup Şevki Paşa'dan önce Malta'ya gönderilmişti2 6.

Böy-lece İngilizler, kısa müddette olsa plânlarını gerçekleştirmişler ve Ya-kup Şevki Paşa'nın İstiklâl Harbi'ne iştirat etmesini engellemişlerdi. Fakat, harbin son ve en önemli safhasına yetişmesine mani olamadılar. Sakarya Muharebesinden sonra yapılan esir mübadelesi neticesinde, Yakup Şevki Paşa II. Ordu Kumandanı olarak ,büyük taarruzda aktif olarak görev yaptı. İzmir'e ilk giren birliğin kumandanı da Mürsel Bey'di2 7.

26 Bilal N . Şimşir, a.g.e., s. 254.

27 T ü r k istiklâl H a r b i , B ü y ü k T a a r r u z d a T a k i p H a r e k â t ı (3. A ğ u s t o s - 1 8 E y l ü l 1922). I I . Cilt. Batı Cephesi, 6 kısım, A n k . , 1969, s. 123.

Referanslar

Benzer Belgeler

Balsom (11), daha yüksek bir egzersiz yoğunluğuna oyuncuların topa daha fazla sahip olmasıyla ulaşabileceğini belirtmiştir. Bu çalışmadaki sonuçlara bağlı kalarak serbest

Bu araştırmanın amacı, açık alan egzersiz parklarından yararlanan bireylerin, egzersize katılım süre ve sıklıklarını, egzersiz aletlerini kullanımlarına yönelik

Bu çalışmada, daha önceki öğretim programlarından farklı bir yaklaşımla hazırlanan ve uygulamaya giren İlköğretim Beden Eğitimi dersi öğretim programının

Ailesinin gelir durumunu orta olarak tanımlayan öğrencilerin, çok iyi olarak tanımlayan öğrencilere göre problem çözme becerilerinin aceleci yaklaşım boyutunda daha

Araştırma sonucunda, futbol hakemlerinin sportmenlik dışı davranışlar anketinden aldıkları puanlara bakıldığında seyirci kaynaklı sportmenlik dışı

Tamada and Baba 2 first identified Beet necrotic yellow vein virus (BNYVV) as the cause of rhizomania when they isolated the virus from infected plants of sugar beet fields in

Thus, we expect that sensitivity of FPI to information and asymmetric information advantage of FDI by its nature would cause capital liberalization in emerging

Cluster membershjp benefjlS helped smail firms located in clusters substitude for the jnternal scale advanıages obtained by large finns.. • Transacıjan Coasts and