• Sonuç bulunamadı

Başlık: AKADEMİK HABERLERYazar(lar):Cilt: 27 Sayı: 3.4 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000832 Yayın Tarihi: 1980 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: AKADEMİK HABERLERYazar(lar):Cilt: 27 Sayı: 3.4 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000832 Yayın Tarihi: 1980 PDF"

Copied!
23
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

AKADEMİKHABERLER

A.Ü. Veteriner Fakültesi Araştırma Deneme ve Uygulama Çiftliği iinci Ağaç Dikme Bayramı ile Tavukçuluk Ünitesinin açılışı

Atatürk Büstünün Açılışı 1981 Yılı Akademik Töreni Mezuniyet Töreni

Ankara-Honnover İşbirliği Projesi

Prof.Dr. Ferruh Dinçer'in "Dünya Veteriner Tarihçileri Birliği" Yönetim Kurulu Üyeliği

A.Ü. Veteriner Fakültesi Araştırma, Deneme ve Uygulama Çiftliği, iinci Ağaç Dikme Bayramı İle Tavukçuluk Ünitesinin

Açılışı

Atatürk'ün Doğumunun 100 üncü Yıl Dönümü Kutlama

Proğ-ramları içinde yer alan "A.C.Veteriner Fakültesi Ara~tırına, Deneme ve Uygulama Çiftliği, J inci Ağaç Dikme Bayramı ile Tavukçuluk Ünite"sinin açılışı ~ l\isan Ig81 Perşembe günü saat 9.30'da A.Ü.Ve-teriner Fakültesinden hareketle başladı. Çiftliktc A.Ü. Veteriner Fa-kültesi Dekanı Prof. Dr. İsnıet Baran, A.C.Rektörü Prof. Dr. Türketn Akyol, A.Ü.Vetriner Fakültesi Öğretim ("yesi Prof. Dr. Mahmut

1\k-kılıÇ, konuklard;ın Dedet Bakanı Mehmet Özgüneş, Türk

Veteri-ner Hekimleri Birliği Konseyi Başkanı Dr. Yücel AkınCl birer konuş-ma yaptılar.

Konuşmalardan sonra "Tavukçuluk Ünitesi" Devlet Bakanı Mehmet Özgüneş tarafından açıldı. Ağaç dikme, kır koşusu, ödüllerin dağıtımı, kır yemeği ve 1\.Ü.Veteriner Fakültesi Folklor Ekibinin gösterilerinden sonra i6.oo'da Çiftlikten Veteriner Fakültesine

(2)

694 Akademik Haberler

Koııuşmalar.

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekam Prof. Dr. İsmet Baran'ın Konuşması

Değerli Konuklar,

Bugün iki olayın mutluluğunu birlikte yaşıyoruz. Mutluluk ne-denlerinin ilki, yuzdumuz doğal kaynaklarının en önemlisi yeşil ör-tüsüııe ağaç dikerek katkıda bulunmak ve ağaçtan yoksun Başkenti-mizin çevresinde oluşturulacak yeşil kuşağa yardımcı olmaktır. Di. ğeri de, Fakültemizin Araştırma, Eğitim ve Uygulama Çifliği tavuk-çuluk ünitesinin açılışıdır.

Atatürk'ün Doğumunun 10ü. Yılını Kutlama Milli Komitesi

tarafından onaylanan ve "Kutlama Koordinasyonu Kurulunca" yürütülen kalıcı nitelikteki çalı~malar arasında "Ağaç dikme seferber-liği, Atatürk Ormanıarı ve İdeal Cumhuriyet Köyü" gibi konular da yer almaktadır.

Bilindiği gibi Atamızın en büyük arzularından biri de ideal Cum-huriyet Köyü oluşturmaktl.

Bugün ağaçlandırma şenliği ile ilk ünitesİni açtığımız bu kuruluş, ileride tamamlanarak "A. O.Veteriner Fakültesi Atatürk Araştırma ve Ujı-gıdama Çiftliği" adını alacaktır. Bu kurum bir yandan bilime hizmet verirken diğer yandan tüm birimlerinin yöre halkına ve hayvan ye-yetİştiricisine hizmet üretmesi ile Ulu Önderin düşüncesindcki "İde-al Cumhuriyet Köyü" ne sosyal ve bilimscl bir örnek sağlanmış ola-caktır.

Hayvancılık, Türkiye'nin ekonomik ve Sosyal yaşamında önem-li bir yer tutar. Üretiminden tüketimine kadar çeşİtli aşamalarında Veteriner Hekimlere bu sektörde büyük sorumluluklar düşmetedir.

Türkiye, sayısal haFan varlığı ile yeryüzünde büyük potansiye-le sahiptir. Ülkemiz doğal kaynaklarının zenginliğine bağlı olarak besin ithal etmeyen sekiz şanslı ülkeden biri olarak gösterilmek isten-mektedir. l\e varki doğal kaynaklarımızın bu denli zenginliğine kar-şın üretimin her alanda yeterince verimliliği savunulamaz.

Makina, enerji, akaryakıt ve döviz gereksinimleri diğer sektör-lere oranla hayvancılık sektöründe son derece düşüktür. Dahası da geleneksel hayvancılık işletmeleri, bunların hiç birine muhtaç

(3)

olma-Akademik Haberler 695

yabilir. Eneıji ve petrol krizi ile döviz darlığı gibi sıkıntılardan en az etkilenen sektör, hayvancılık sektörüdür. Bcylc zamanlarda hay-vancılık ekonomiye yük değil, tersine, bunalımdan çıkışa ünemli bir destektir.

Ulusça özlemini duyduğumuz çağdaş uygarlık dÜh<.~yineulaş-manın ölçülü, sanayide atılım yapmak, kırsal yörede üretimi artır-\ mak ve sosyal adalet dengesini kurmakla mümkündür.

Nüfusu hızla artan ülkemizde, etkili arazinin sınırına varılması sonucu, tarımda istihdamı çoğaltma çabaları son yıllarda kısıtlı kal-mıştır. Bugünkü köyden kente akın, şehirin ihtiyaç duyup köy nüfu-sunu çekmesinden çok, köy itiminin sonucudur. Kentlerimiz hiçbir zaman köyden akan nüfusu emebilecek kapasiteye ula)amamıştlr.

Bu nedenle kırsal yörede, nüfiJs baskısı ve dolayısıyla iş~izlik so-nucu, kavgalar gittikçe artmaktadır. Önümüzdeki yıllarda daha da artması beklenebilir. Oysa ki tarım ve hayvancılıkta gerçek kal-kınma ilc milyonlarca köylünün atıl iş gücünü seferber etrn(~k ve mil-yonlarca cüce işletmeye vcr;mli tarım ve hayvancılık yapabilecek bi-rimlere dönüştürmek, mümkündür. Bu gerçeğe, Türk toplumunun sosyal yapısını çok iyi bilen ve bu yapının temel nedenlerine çağdaş bir dünya görüşüyle yaklaşan Ulu Önder Atatürk, yıllar önce dc-ğinmiştir.

Atatürk, Ulusun kalkınınasında temel ;:ımacın, köy ve köylü ol-duğunu, Milli Mücadeleden hemen sonraki yıllarda, Cumhuriyetin ilanından da önce, 17 Şubat 1923'dc İzmir İktisat Kongresini Açış Söylevinde "Köylü Efendimizdir" diyerek vurgulamıştır.

~e yazık ki Ulu Öndenden sonraki yıllarda Türkiye'de köy, köylü, tarım, orman ve hayvancılık gereğinc:: v~ yeterince lıiçbir zaman ne ele alınmış, ne de düşüP.ür ve eylem adamını bulabilmiştir.

Köy ve köylüsü ilc kalkınmamış bir Ulusun, çağdaş uygarlık düzeyine çıkma olanağı yoktur. Amaçlarırmza uygarlık düzeyine, an-cak kırsal tör~de kalkınmakla ulaşabiliriz. Ne var ki tüm doğal ola-naklarımıza kar~ın bu alanlarda üretİmimiz yeterli düzeye getiril-memiştir. Kitekim hayvansal üretimde tirim başına verimlilikte

ÜL-kemiz, teknolojik gelişmesini tanıamlamış birçok ülkenin gerisinde kalmaktadır. Oysa ki Türkiye 80 milyona vaklaşan büyük ve küçük baş hayvan varlığı ile dünyada yedinci Ortak Pazar Cıkderi arasın-da ise birinci sırayı almaktadır. Bugün Türkiye hayvancılığının çö-züm istcyen en ivcdi sorunu, üretimde yeterli vcrimliliğin

(4)

sağlaııma-696 ..\bdcmik Haberler

sıdır, bu da ancak uygun teknolojinin üretimde yaygın clarak kulla-mlmasıyla mümkündür. Teknoloji bir ülkeye iki yoldan getirilcbil-mektedir:

ı- Üniversiteler, araştırma kurumları ve yonctıc] kadro sıkı bir işbirliği ile üretim için gerekli olan teknolojik bilginin ülke içinde gerçekleştirilmesinde başarı sağlayabilirler.

'2- Teknolojik bilgiler, onu üreten ülkelerden satın <ılma veya diğer yollarla i thal edilebilirler.

Teknolojinin tümüyle dışardan getirilmesi hem çok pahalıya malolmakta, hem de pekçok sakıncayı berabuinde getirmektedirı

"Hayatta En Hakikk Mürşit İlimdir" diyen Atatürk, izlenmesi gereken doğnı yolu en açık biçimde bclirtmi~tir.

Ulusların sosyal ve ekonomik kalkınmalarının bilimdeki başarı-larına ve teknolojik gelişmelerine bağlı olduğu söylenirse de ana un-sur ulusların güven kaynağı insan gücünün yetiştirilmesidir.

Tarım sektörü bünyesi içerisinde nicelik ve nitelik yönünden ye-tersiz olan hayvancılığımızın arzulanan düzeye getirilmesi iyi eğitil-miş beyin gücünün oluşturulmasına bağlıdır.

Veteriner Hekimlerin hayvancılık sektöründe, dolayısıyla Miııi Ekonomiye ve halkın beslenmesine daha etkili katkılarda bulunabil-meleri için üniversite öğrenimIeri sırasında elden geldiğince çok uy-gulamalı bilgiler aLıbilmelidider.

Veteriner Hekimlerin ıneslek hayatına atıldıktan sonra da geli-şen bilim ve teknolojik yenilikleri meslek içi eğitim programları ilc izleyebilmeleri ayrıca zorunludur.

Ülke hayvancılığının sağlık, teknik, ekonomik darboğazıarı ve sorunları vardır. Ancak çözümü, alınacak akılcı önlemlerle mümkün-dür. Hayvancılık sorunlarımız planlı dönemlere rağmen, çağdaş ol-mayan düşünce ve yöntemlerle çözümlenmeye çalışılmıştır. Ulusca kalkınmamızın çoğunlukla kırsal yöre halkının toplumsal yapısını değiştirerek, üretken olmasına ve ekonomik yönden güçlenmesine bağlı olduğu tartışma götürmcyen bir gerçektir. Ancak küçük ve ailc işletmelerinin çoğunlukta olduğu kırsal yön'deki üretici halkın, üre-time dönük kaynakları son derece sınırlıdır. ~c yazık ki bugün yok-sulluk, geçim zorluğu paslı bir ci\'i gibi bu insanların, özellikle hay-vanrılıkla geçinen halkımızın iliklerine oturmuştur. Önemli olan bu-nun aşılmasıdıl'.

(5)

Akademik Haberler 697

Tüm bu güçlükler, üreticiliğe özendirme, üretimin artırılması çalışmalarıyla giderilebilir. Açtığımız Eğitim-Araştırma ve Uygula-ma Çiftliğinde, uygulamalı olarak öğrenim gören ve üretim içerisinde eğitimi gerçekleştirilen veteriner hekimlerin yetiştirilmesi ile, kırsal yörede Anadolu'nun yoksul halkına unutulmaz hizmetler verileeektir. Diğer yandan bu kurulu~un yöre halkına yakın ilgisi ile bilim ve taban arasında bir köprü kurulu~u sağlanmış olacaktır. Böylece Atatürk'ün yönkndiriciliği en somut örneği ile ortaya çıkacaktır.

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Türkan Akyol'un Konuşması

A,e.Veteriner Fakültesi Araştırma, Deneme ve Uygulama Çiftliği çalışmaları ı974'de başlatılmıştır. O yıl Devlet Planlama Teşkilatına sunulan projenin kabulü ve diğer hazırlıkların aşama-larından sonra 25 eki ın ı977 günü düzenlenen bir törenle Çiftliğin temeli atılmıştır.

Hayvan sağlığı ve yetiştirilmesi konusunda yapılan bilimsel araş-tırmaların alanda ve hayvanlar üzrinde alınan sonuçları laboratu-"arlarda mikro düzeyde değerlendirilmektcdir. Veterine Fakülte-sinin araştırma çalışmalarının bilgi ve materyalini sağlayan çoğu Devlet kuruluşlarının fakülteye uzaklığı ve ayrı yönetimlere bağlı-lığı araştırmaların uygulama ve işlenmesinde güçlükler doğurmaktaydı. Kurumun Fakülteye yakınlığı ve atokuntrolu bir yandan araştır-maların aksamadan sürdürülmesini sağlarken bir yandan da lisans-üstü öğrencilerin zengin bir araştırma materyaline kavuşmalarını kola ylaştıracaktır,

Veteriner lıekimliğin uygulamalı bilimler içinde yer alması, Ulusumuzun kalkmmasında ve insa111mızın beslenmesinde çok önemli yer tutan hayvan yetiştiricisi ve üreticisine hitab etmesi öğretim ve eğitiminde uygulamaya ağırlık vermesi gereğini doğurmuştur. İşte bu kurum öğrencilerin teorik bilgilerini pratiğe aktarma ve köylü ve yetişti ri çevre ilc daha bu aşamada bir yakınlık sağlamada etkin olacaktır.

"Bir ulusun kalkınına~mın ve bağımsızlığının ancak ekonomik güçlülükle gerçekleşebileceğini" belirten Atatürk, daha Cumhuriyeti-mizjn ilk yıllarında tarımsal kalkınmaya ve bu sektörün üretimi ile sanayi sektörünün geliştirilmesine önem vermiştir. Tarımsal kalkın-ma hedefleri için "köylüye toprak-tohum ve hayvan verilmesi" ön

(6)

698 Akademik Haberler

koşut olarak belirtilmiştir. Araştırmaların memleket sorunlarına yö-nelik ve üretimi, dolayısiyle köylümüzün kazanç artışını sağlayacak biçimde seçilmesi istenmiştir. Gerçekten ı 933 yılında açılan Yüksek Zİraat Enstitüsü'nün 5 fakültesinden biri olarak öğretimc başlanan Veteriner Fakültesinde araştırmalar bu doğrultuda seçilmiş ve yürü-tülmüştür.

Üniversitemiz'in, Atatürk'ün Doğumunun 100. Yılını Kutlama Proğramı içinde Fakültelerimizin kendi alanlarında yapacağı etkin-likler de yer almaktadır. Veteriner Fakültemiz bunların somut bir ör-neğini vermektedir. Ankara Üniversitesi daha kuruluş hazırlıklarını yaptığı yıllarda çoğu doğu ve güneydoğu Anadoluda olmak üzere baş-lattığı Üniversite Haftalarında bilimi tabana, sorunları üniversiteye aktarmayı amaçlamıştı. Veteriner Fakültemiz bu kurum ilc Üniver-sitemizin amacına olumlu bir doğrultuda katkıda bulunmaktadır.

Arazi ıslahı ile başlatılan çalışmalarla bugün ağaçlandıı'ma ve Tavukçuluk ünitesinin açılışına ulaşılmıştır. Gelecekte diğer inşaat işleri, ana tesisler ve işletme tesisleri ile Cniversitemizin ve ülkemizin çağdaş bir kurumu olma niteliği kazanacaktır. Kurumdan yararlan-ma

%

ıo'dan başlayarak 3 yılda

%

60'a çıkarılabilecektir. Tavuk-çuluk ünitesi yanında sığırcılık ve koyunculuk üniteleri de işletmeye açılacaktır. Ayrıca Hayvan Hastanesi ve Klinikleri ile bir yandan öğ-rencilerin uygulamaları sağlanırken, yöre halkına da yerinde hizmet verilmiş olacktır.

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Akkılıç'm Konuşması

Tavukçuluk kesimi halkın dengeli beslenmesi için en kıymetli gıda maddesi olan, tavuk eti ve yuınurta üretimini sağlar.

Son yıllarda tavukçulukta gelişmeler kaydedilmesi eğilimi görül-mekle beraber arzu edilen ilerleme sağlanamamıştır.

Örneğin 3.5 milyon nüfusu olan İsrail'de yılda 120 milyon, 6 milyon kadar nüfusu olan Bulgaristan'da 110 milyon ve 7.5 milyon

nüfusu olan Suriye'de yılda 80 milyon etlik civciv üretilmekte ve hal-kın bu gıda maddesini fazla tüketmesi suretiyle dengeli beslenmeleri sağlanmaktadır.

Oysa Türkiye'de yılda ancak 30 milyon etlik civciv üretilmekte ve bu rakkam yıllardan beri değişmeden sabit kalmaktadır. Bir

(7)

piliç-Akademik Haberı~r 699

den kesim zamanında r.5 kg et üretildiğine göre yılda ancak kişi başı-na i kg etlik piliç eti. i kg da yumurta tavukları ve köy tavuklarından

tüketcbildiği varsayılırsa halkımızın yılda ortalama olarak kişi başı-na 2 kg tavuk eti tükettiği görülmektedir.

Halbuki bu tüketim miktarları Suriye'de ı2, Bulgaristan'da 15 ve İsrail'de de 45 kg'dır.

Aynı durum yumurta tüketiminde de söz konusudur.

Türkiye'de kişi başına yılda ortalama 65-70 yumurta tüketildiği halde Bulgaristan'da i80, Suriye'de i50 ve İsrail'de 45° adet

tüketil-mektedir.

Türkiye tavukçuluğu i960 yılından beri hızlı bir gelişim

göster-miş, gerek et ve gerekse yumurta tavukçuluğunda kapasiteleri 50-IOO bine ulaşan işletmeler kurulmuştur. Ancak ülkemizde tavukçuluk ge-nellikle kırsal kesimde ve kapasiteleri ortalama 3000 olan işletmelerde yürütülmektedir.

Böylece tavukçulukla i milyon aile yani 4-5 milyon nüfus

uğraş-makta ve bunları bulundukları köy ya da kasabalara bağlamakta ve şehirlere iş aramaya gelmelerini önlemektedir.

Başlangıçta hızlı bir gelişi m göstermesine karşılık son 5 yıl içinde d uraklamış bulun maktadır.

Bunun başlıca nedenlerini, tüm Türkiye tavukçuluğunun rorun-ları olarak şöyle sıralayabiliriz.

i) Civciv sorunu, yetişti ri ci her istediği zaman civci" temin edememekte ve temin ettiği zaman da bugün için bir günlük i etlik

civcivin fiyatı 46 lira ve ıgünlük i yumurta civcivinin fivatı da 70

liradır. . .

2) Bir tavukçuluk işletmesinde girdilerin % 7o'ni yem teşkil eder. Bugün yörelere göre etlik cinci" yeminin kilosu 33-35 lira ve tavuk yeminin de kilosu 20-23 lira arasındadır. Üstelik bu yemler kalitesi;.>; oldukları için etlik piliçlerde normalde i kg canlı ağırlık artışı için

2 kg yem tüketildiği halde pratikte 3.4 kg yem tüketilmektedir. Yine normalde 180 gram yemle ıyumurta tüketilirken pratikte 250 gram yemle ancak ıyumurta üretilebilmektedir.

3) Gerek yetiştiricisinin ihmal ve hatasından, gerek hastalık za-manında yeterli ilaç bulunamamasından ve gerekse devletin bu konuda hizmet götürememesinden dolayı hastalıklarla etkin bir biçimde sava-şılamamakta ve bu nedenle yetiştirici büyük zararlara uğramaktadır.

(8)

700 Akademik Haberler

4) Kırsal alanda tavukçuluk yapan kimselerin geneııikle serma-yeleri ya çok azdır veya yoktur. Bunların üretimlerini sürdürebil-meleri için büyük ölçüde krediye ihtiyaçları vardır. Bu konuda yalnız Ziraat Bankası kredi ,'ermekte faat bu da çok yetersiz kalmakta, üre-tici, bürokrasi çarkı içinde kıvrandmlmakta olduğundan çoğu kere alamamaktadır. Alınan kredilerde faizler de çok yüksek orandadır.

5) Her üretim dalında olduğu gibi tavukçulukta da pazarlama çok önemli bir faktördür. Maalesef halkıınızın satın alma gücü düşük olduğundan tavuk eti ve yumurta değer fiyatına değil de ancak bıı-lunabilen fiyata satılabilmektedir.

İyi bir organizasyon olınadığı için maalesef yapabileceğimiz ih-racatın ancak binde birini yapmaktayız.

İşte bu nedenlerden ötürü yumurta ve tavuk eti pahalıya mal olduğundan halkıımza yeterince yedirilememekte ve ihracatta da diğer ülkelerle rakabet edememekteyiz.

Sayın konuklar,

Bugün burada açılışını yaptığımız Fakültemizin araştırma çift-liğinde genetik çalışmalarla et ve yumurta yönünden yüksek verimli tavuk ırk ve tipleri yetiştirilmek suretiyle yetiştiricinin ihtiyacının kar-şılamasına çalışılacaktır.

Besleme araştırmaları ile de tavukların ihtiyaç duydukları en uygun rasyonlar geliştirilerek ve az yemlc daha çok tavuk eti ve yu-murta üretiminin gerçekleştirilmesi sağlanacaktır.

Bütün bu çalışmalar çok titiz ve zahmetli bilimsel yöntemlerle yürütülmek zorundadır. Her ta"ıığun ürettiği günlük yumurtaları anında kayıtlara geçirilir, aileler arasında karşılaştırmalar yapılmak suretiyle yıl sonunda en üstün verimliler seçilir ve onlar arasında birleştirmeler yapılarak en yüksek verimlere ulaşılır.

Yem tüketimlerinde de i gram yemin bile zayii olmaması için çok

dikkatlice çalışılır, Fakültemizde yapılan bu tür çaJışmalar 2 kg'dan

daha a7 yemle i kg piliç eti ve 180gram'dan daha az yemlc bir

yumur-ta üretimine çalışılmaktadır.

Yine bu çalışmalarımızda bir tavuktan yılda 27° yumurta elde etmeyi başarmış bulunmaktayız. Oysa Yürkiye ortalaması 7° yumurta ve kontrollu işletmelerde de l70-200 yumurta civarındadır.

(9)

,\kadel1lik IIalıerIer 701

Sayın Konuklar,

Halkımız bugün zaten proteince eksik bir ~ckilde beslenmektedir. İnsan beslenmesinde çok büyük önem taşıyan yumurta vc tavuk eti-nin üretimi yukarıdaki nedenlerle daha da düşerse, yetişmi~lcrin bes-lenmesini bir yana bırakalım, bugünkü çocuklarımız 20 sene sonra

eksik beslenmeden dolayı zeka bakımından gelişmemiş hir toplumu meydana getirmiş olacak ve böyle bir toplum da özlemcktc olduğu-muz gelişmiş Türkiye'yi hala gerçekleştiremcmiş olacaklardır.

İzninizle konuşmamı şu cümle ile bitirmek istiyor ve bunun bir slogan haline gelmesini diliyorum.

"Amacımız her yavru ya günde i yumurta \'C h'T erginc de 2

günde i yumurta yed irmek olmalıdır."

Ancak bu sayede ruh ve beden sağlığı bakımından güçlü bir top-lum meydana getirmiş olabiliriz.

Devlet Bakanı Mehmet Özgüneş'in Konuşması Sayın Bakanımız konuşmasında özetle hayvannlık hizmetlerinin ekonomik kalkınma savaşımızdaki yeri ile Veteriner Hekimlerin bu alanda ve insan sağlığına hizmet yolundaki çabalarını iivgüyle dile getirmiştir. Bakan, Yönetim olarak hayvancılığın gelişmesi için gere-ken her şeyin yapılacağını, haycancılık hizmetlerİnin tek elde toplan-masının yarar sağlayacağını ancak bu amaçla katkıda bulunabilecek tüm meslek ve kurumların elbirliği yapmasının yararlı olduğunu söy-lemiştir. Aziz Atamız'ın Doğumunun i 00 üncü Yıl Dönümünde

Veteriner Fakültesinin bu çalışmasını takdirle karşıladıklarını bil-dirmiştir.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Dr. Yücel Akıncı

Konuşmasında Ülkemizin dışa bağımlı olmayan kalkınmasında hayvancılığın önemini işlemiştir.

Atatürk Büstünün Açılışı ve Akademik Tören

15 Mayıs 1981 günü saat 1O.0o'da A.C.Vetcrincr Fakültesinde düzenlenen bir törenle Atatürk'ün Doğumunun ı 00 üncü yılı anısına bir "Atatürk Büstü" kondu.

(10)

,02 ,\ka'\cnıik Haberler

Fakültemiz Bakteriyoloji Kürsüsü önündeki kaideye yerleş-tirilen büst Devlet Bakanı Mehmet Özgüneş tarafından açıldı.

Daha sonra Akademik Tören için Konferans Salonuna gidildi. Günün konuşmaları A.Ü.Veteriner Fakültesi Dekanı Prof.Dr. lsmet Baran, A.Ü.Rektörü Prof. Dr. Türkan Akyol, Devlet Bakanı Mehmet Özgüneş tarafından yapıldı.

A..Ü.Veteriner Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zih-ni Erençin "Su Ürünleri Üretiminde Çağdaş Bir Yöntem: Akva Kül-tür" konulu tören konferansını verdi.

Konuşmacılardan sonra emekliğe ayrılan, kaybettiğimiz ve 40 yıl hizmet veren Öğretim Üyelerimize "Onur Plaketi", Profesör ve Doçent olan Öğretim Üyelerimize profesörlük ve doçentlik belgeleri ilc doktorolarını tamamlamış olanlara diplomaları verildi.

Daha sonra Devlet Bakanı 1\1ehmet Özgüneş tarafından Su Crün-leri ve Hastalıkları Kürsüsü altında yapımı tamamlanan "Erençin Akvaryumu" açıldı. Akşam ıg.oo 'da akademik tören kokteyli yapıldı. Fakültemiz Dekam Prof Dr. İsmet Baran Akademik Törende

Aşağıdaki Konuşmayı Yaptı

Sayın Konuklar, Değerli Öğretim Üyeleri ve Öğretim Yardım-cıları

Bugün geleneksel Akademik Törenimizi, iki yıl aradan sonra gü-\'en ve huzur dolu bir ortamda, tekrar yapabilmenin mutluluğu içe-risindeyiz. Çok değil yedi ay öncesine bakıldığ'ında, öğretimde, eği-timde, araştırmada, yönetirnde güçlüklerin arttığı ve hukuk devleti-nin şartlarından olan düzen ve özellikle güvenin ortadan kalktığını görürüz. Ulusumuzu parçalayıp çökertmcyi amaçlayan, geçmişin bu bunalımlı döneminden ders almak zorundayız. Özgür düşünce düze-yinde tartışmayı önleyen, sadece kaba kuvvetin egemen olduğu ve ar-tık gerilerde kalan böyle bir dönemi, Ulusumuz bir daha yaşamayacak-tıl'. Unutulmasın ki, aklı inkar eden, taasub ve kör inanışı hedef alan, kaba kuvveti benimseyen düşünce ve davranışı, Ulusumuzun Atatürkçü kuşağı, sosyal, demokratik, l;ıik hukuk Devleti anlayışı ile Cumhuriyet'in kuruluşundan bugüne dek imkan vermemiştir; vermedi, bundan sonra da vermeyecektir.

Yüksek öğrenim, özellikle üniversite sorunu, bir ülkenin çağ-daş uygarlık düzeyinde yer alabilme sorunudur. Üniversiteleri

(11)

top-Akademik Haberler 703

lumdan soyutlamanın olanağı yoktur. Ulusların varlıklarını koru ya-bilmeleri, sosyal ve ekonomik kalkınmaları, bilimdeki başarısına ve geleccğinin güven kaynağı olacak insan gücü yetiştirmesine bağlıdır. Bu nedenle bilim dallarının, araştırma, inceleme, bilgi aktarma ve bilgi üretme yeri olan üniversiteler, özden doğma kıymetleri, varlık-ları içerisinde yaşatmak ve büyütmek zorundadır. Bunun için gelenek-sel Akademik Tören, Fakültemizde olağanüstü önem taşır. Bugün, bi-limsel araştırmalara gereken önemi vermenin ve Türkiye'nin öz malı bilimin yaratılmasına katkıda bulunabilmenin, huzur ya da rahtsızlı-ğının duyulduğu gündür.

Değerli Konuklar, güçlü olmak ve çok çalışmak zorundayız. Üni-versiteleriınizi, çağdaş anlamda istcnilen düzeye çıkarmadıkça, Ulus olarak ileriye güvenle bakmanın olanağı yoktur. Halktan uzaklaşan, ülke sorunlarına sırt çevirmiş, bireysel çıkarları ön plana almış, geç-mişteki yüksek öğrenim kurumlarının, Atatürk Türkiye'sinde yeri ola-maz.

Bugünün ünivcrsiteleri, AtatürkçüıÜğü donmuş bir ka,lıp olarak değil, ulusumuzun çıkarına, Türk toplumunun yararına, geleccğe yö-nelik açık bir njim olarak kabul etmek zorundadırlar. Bu temel görüşle kurulan Üniversitelerin, Ulu Öndcrin direktifleri doğrultusun-da, çağda~ uygarlık düzeyine ulaşmada vereeği hizmetlerin etkin de-netimi, ancak "Üniversite Özerkliği" ile sağlanabilir.

Üniversite Özerkliği, üniversitelerin hukuk dışı kurumlar olduk-ları anlamına da gelmez. Üniversiteler de Anayasa kurumu olarak hu-kuk devletinin ilkeleri ile devletimizin kurucusu Atatürk'ün ilkelerine bağlı olarak çalışmak 'zorundadır. Bunun sağlanmasının tek yolu üniversitelerde karar organlarının oluşturulmasında, üniversite içi demokrasiyi yayg-ınlaştırmaktır. Aksi takdirde bilimi bulma, koruma ve yayma gibi doğal görevleri olan üniversitelerin, bağımsız olması gereken yapıları bozulur.

1933 yılında, İstanbul Üniversitesinin kurulmasıyla başlayan yeni üniversiteler döneminde, bu öğrenim kurumlarının çağdaş bir görü~le kurulmasına oldukça özcn gösterilmiştir. Atatürk 1933 yılı RM. Meclisini açış söylevinde "Üniversite tesisine verdiğimiz ehem-niyeti beyan etmek isterim. Yarım tedbirlerin kısır olduğuna şüphe yokturı Bütün işlerimizde olduğu gibi maarifte ,'e kurulan Üniversi-te'de radikal tedbirlerle yürümek kati kararımızdır".

(12)

704 Akademik Haberler

Demek suretiyle yeni kurulan Üniversiteyi sağlam temel üzerine oturtmak kararlığmı belirtmiştir.

İstanbul'daki Yüksek Veteriner Okulu'nun 1933'de Ankara'ya Yüksek Ziraat Enstitüsü'nün bir Fakültesi olarak aktarılı~ında, Ulu Önder'in bu temeli hedef alınmı~tır. Ankara Üniversitesi'nin kurulu-şundan önce, Anadolu'ya Üniversite yaşamını getiren Yüksek Ziraat Enstitüsü'nün, bir Fakültesi olarak Fakültemiz, ı933'den günümüze dek büyük geli~me göstermi~, Ulusal kalkınmamıı:da etkin görevler yapmıştır. Bunları, Öğretim Araştırma ve Eğitim Tarihimiz açısından sayısal verilerle örnekleyebiliriz.

Fakültcmizin tüm bölümleri, ı933-1948 yılları arasında Yüksek Ziraat Enstitüsü'ne bağlı olduğu dönemlerde, Alman Bilim Adamları-nın da katkıları ile en ileri sistemi içermiştir. i948 yılında, Ankara

Üniversitesine bağlanmadan önce Fakültemizrle, 6 Ordinaryus Pro-fesör, 6 ProPro-fesör, 5 Doçent ve 9 Doktor Asistan, 8 Asistan olmak üzere toplam 34 Öğretim Üye ve Öğretim Yardımcısı görev yapmakta idi. Aynı dönemlerde Ülkemizde Veteriner Hekim açığı ise, bugün de ülduğa gibi 3500-1000 kadardı. Tek Fakülte ve bu denli az kadro ile bu açığı kapatmak olanaksızdı. 30 Haziran ı 948 gün ve 5237 sayılı Üniversiteler Kanunu'na ek bir kanunla Fakültemizin Ankara Üni-versitesine bağlanması yeni bir dönemin ba~langıcı oldu. Fakültemizin

1933-198ı yılları arasındaki gelişmesine bakıldığında şu tablo ile ka.rşılaşırız. Bu süre içerisinde, Fakültemizden 3296 öğrenci mezun olmuş ve 6 Ordinaryus, 80 Profesör, 12'1-Doçcnt, '46 doktaran ile Ara~tırıCl Akademik Personel yetişmiştir. Aynı süre içerisinde 523 adedi kitap olınak üzere toplam, 2679 bilimsel araştırma Fa-kültemizde yayınlanmıştır.

Fakültemizin, Öğretim, Eğitim ve Araştırma alanlarındaki bu gelişmesi yanında, yeni kurulan Üniversite ve Fakültelere de katkısı önem taşır. 197o'dc Elazığ, 1972'de İstanbul ve 1978'de Bursa Veteri-ner Fakültelerinin açılışı, Fakültemiz Öğretim Üyelerinin özverili çabaları ilc gerçeklqtirilmiştir. Aııılan Fakültclere, Fakültemi7, yıl-da ortalama 29 öğretim Üyesi görevlendirmiştir. Başka bir deyi~lc bugün Fakültemizdc görevli tüm Öğretim Üyeleri, kuruluş halindeki diğer Fakültelerde göre\' almışlardır. Sadece i980-ı 98 ı Öğretim

Yı-lında bu yeni kurulan 3 Fakültede, LO Öğrenim Cycmiz ı ile 3 yıl

ara-sında görn' alırken, 32 Öğretim Üyemizdc ders vermek üzere görev-lendirilmi~ bulunmaktadır.

(13)

Akademik Haberler 705

Fakültelerin Üniversiteler sistemi içerisindeki en önemli özel-liklerinden biri de, öğretim yanında eğitim, araştırma ve uygulama yapmalarıdır. Fakültemizin katkısı ilc açılan bu üç Fakülte, bir yan-dan Ülkede Veteriner Hekim açığını kapatmaya katkıda bulunurken, diğer yandan da araştırıcı yetiştil'erek, yöresel araştırmalarla Ülke sorunlarına çözüm getirme olanağını sunmuştur.

Atatürk, ı92s'de Ankara'da Hukuk Fakültesinin ilk nüvesini atarken ve daha sonra da Yüksek Ziraat Enstitüsü, Dil ve Tarih-Çoğ-raf ya Fakültesi, Mülkiye, Tıp Fakültesi gibi Yüksek Öğrenim Kurum-larını Ankara'ya aktarırken, Anadolu'nun bilim ve bilgi aydınlı-ğına kavuşmasını amaçlamıştır. Bugün bu amaç gerçekleşmiş, Ulu Önder'in kurduğu Yüksek Öğrenim kurumları, taşıdığı isme layık ve gördüğü hizmetlerle de güvenilir olmuşlardır. ı98ı 'de Büyük Ön-Önderimizin doğumunun ıoo. Yılında da ilkelerine bağlı olarak, Onun "HAY ATTA El\' GERÇEK YOLGÖSTERİCi BİLİM"dir deği-şini yaygınlaştırmaya ve bu yolda yürümeye devam edeceğiz.

Bugün Onur ve Hizmet plaketlerini sunacağımız, Emekliye ay-rılanlarla, Bilim Yuvamızda 40 yıl hizmet veren Öğretim Üyeleri, Profesörlük, Doçentlik belgelerini, Doktora Diplomalarını alacak olan değerli Öğretim Üye ve Araştırıcılar; bu yolda yürüyüşün en güzel örnekleridirier.

AKADEMİK TÖRENDE ONUR PLAKETİ ALANLAR

Emekliye Ayrılan Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Zihni Erençin

Prof. Dr. Mihri Mimioğlu

Prof. Dr. A. Mahir Büyükpamukçu Prof. Dr. ::"Jermin Tolgay

Prof. Dr. Erdoğan Erti.irk

Kaybettiğimiz Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Cahit Özcan

Prof. Dr. Sabri Dilmen Prof. Dr. Mustafa Gültckin

(14)

706 Akademik Haberler

40 Yıl Hizmet Veren Öğretim Üyeleri Ord. Prof. Dr. S.Tahsİn Aygün

Prof. Dr. Sabri Doğuer Prof. Dr. Burhanettin Öktem Prof. Dr. Hasan Başkaya Prof. Dr. Yaşar Altan Prof. Dr. Şahin Akman Prof: Dr. Hüseyin Erk Prof. Dr. Zeki Tolgay Prof. Dr. Selahattin Gürtürk Prof. Dr. Hasip Kurtpınar Prof. Dr. Ahmet Noyan

Profesörlük Belgesi Alanlar Prof. Dr. İsmet Baran

Prof. Dr. Çetinkaya Şendil Prof. Dr. Erdoğan Finci Prof. Dr. Metin Taşbaş Prof. Dr. Çetin Kılıçoğlu Prof. Dr. Faruk Akın Prof: Dr. Ferruh Dinçer Prof. Dr. Ergun Öz alp Prof. Dr. Ahmet Yurteri

Doçentlik Belgelerini Alanlar Doç. Dr. YlIsuf Şanlı

Doç. Dr. Ersin İstanbulluoğlu Doç. Dr. F.Tahir Aksoy Doç. Dr. Baki Yılmaz Doç. Dr. Rer.ep Tınar Doç. Dr. Hayati Çamaş Doç. Dr. Leyla Kalaycıoğlu Doç. Dr. O.Cenap Tekinşen Doç. Dr. Erol Alaçam

Doç. Dr. Hüseyin Yılmaz İmreın Doç. Dr. Yaşar Uçar

(15)

Akadcmik Haberlcr

Doç. Dr. Şerif Kaymaz Doç. Dr. Ayşe Burgu Doç. Dr. Hüseyin Erdinç Doç. Dr. Necdet Güzel Doç. Dr. Arkun Candaş Doç. Dr. Ayhan Özkul Doç. Dr. Burhan Dinçer Doç. Dr. Ömer Akay Doç. Dr. Ahmet Çolak

Doktora Diplomalarmı Alanlar Dr. Fikri Aydın Dr. Erol Şengör Dr. Hakkı İzgür Dr. Mehmet Özlem Dr. Yılmaz Akça Dr. Bahri Emre Dr. lVLetin Alabay 707 l

Emekliye Ayrılan Öğretim Üyelerimiz Onur Plaketlerini Alırken Aşağıdaki kısa Özgeçmişleriyle sunulduklar Prof.Dr. Zilıni ERENÇİN

ı9ıo'da Manisa'da doğdu. ı93ide Veteriner Fakültesinden mezun oldu. I938'de Fakültenin Anatomi Enstitüsünc asistan atandı.

i944.'de doktorasını tamamladı. i948'de doçent, i954'de profesör

oldu. 13.i.i980 tarihinde emekli oldu.

Prof.Dr. Mihri MİMİOGLU

1909'da Urfa'da doğdu. 1937'de Veteriner Fakültesinden mezun oldu. i94o'da Fakültenin Pazazitoloji Enstitüsünde asistanlık

göre-vine başladı. ı946'da doktorasını verdi. 195ı'de doçent, 1956'da profesör oldu. I3.i.lg8o'de emekli oldu.

Prof.Dr. A.l\1ahir BÜYÜKPAMUKÇU

ıgI2'dc Diyarbakır'da doğdu. I938'de Veteriner Fakültesinden mezun oldu. 19/1.I'de Veteriner Fakültesi Patoloji Enstitüsü asistan-lığına atandı. Doktorasını Amerika'da I948'de yaptı. I951'dc doçent,

(16)

70R Akademik Haberler

Prof. Dr. Kermin TOLGA Y

ıgıg'da İstanbul'da doğdu. 1942'dc Veteriner Fakültesinden mezun oldu. 19so'de Fakültenin Parazitoloji Enstitüsü asistanlığına başladı. 19ss'de doktorasını yaptı. 1963'de doçent, 1973'de profesör oldu. 2.s.ıg8o'dc emekli oldu.

Pro£Dr. Yaşar ALTAN

I912'de Tekirdağ'da doğdu. 1936'da Veteriner Fakültesinden mezun oldu. i938'de Fakültenin İç Hastalıkları Enstitüsüne atandı.

1944'de doktorasını vcrdi. 1949'da Doçcnt, 19S8'dc !Jrofesör oldu 4,S'1981'de emekli oldu.

Prof. Dr. Erdoğan ERTÜRK

1930'da Havran (Balıkesir)'da doğdu. 195s'de Veteriner

Fakül-tesinden mezun oldu. ıg63'dc Fakültenin Patolojik Anatomi Kürsü-süne atandı. ıg6s'de doktorasını verdi. ıg72'de doçent oldu. 1978'dc profesör oldu. 6'IO'198o'de emekli oldu.

Mezuniyet Töreni

6 Temmuz 1981 Pazartesi günü saat IOıoo'da "Mezuniyet Tö-reni" yapıldı.

A.Ü.Veterincr Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmet Baran, A.

t.

Rektörü Prof. Dr. Türkan Akyol, İmar İskan Bakanı Şerif Tüten ve öğrenciler adına dönem birincisi Haluk Testereci'nin konu~ma-larından sonra diploma ve ödüller dağıtıldı.

Daha sonra ınetni A. Ü.Veteriner Fakültesi Veteriner Tarihi ve Deontoloji Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Ferruh Dinçer tarafından Atatürk'ün doğumunun ıoo'üncü yılı nedeniyle kaleme alınan "Vc-teriner Hekim Andı" içiIdi. Bönem birincisinin ilk defa kütüğe plaket çakmasından sonra tören sona erdi.

A.Ü.Veteriner Fakültesi Dekam Prof.Dr.tsmet Baran'm 1981 yılı Mezuniyet törenini açJ.ş Konuşması

Sayın Konuklar, Değerli Öğretim Üyeleri ve Sevgili Genç Veteriner Hekimler;

Törenimize katılmak surctiyle Fakültemize onur verdiniz, he-pinize Şükranlarımı sunarım.

(17)

Akademik Haberler 709

ı

Bugün uzun bir aradan sonra, Devlet otoritesinin hakim olduğu, güven ve huzurun sağlandığı bir ortamda mezunlarımıza törenle dip-loma verebilmenin mutluluğu içerisindeyiz.

Üniversitelerin, yüksek öğretim kurumlarının temel dayanağı öğ-rencisidir. Öğretim üyeleri, görevlerin en zarunu, Türk toplumunun geleceğine yön vermeyi amaçlayan yüksek seviyeli insan gücünü ye-tiştirmeyi üstlenmişlerdjr. Bu nedenle öğretim üyesi ve öğrenci ara-sında öğretim kurumunda başlayan bağın, mesleki yaşam boyunca devam ettirilmesi, ulusumuzun geleceği' için yaşamsaı önem taşımak-tadır. Mezuniyet törenleri, yarınki Türkiye'nin sahibi olacak gençler-le öğretim üyegençler-leri arasındaki diyaloğun yaşam boyu sürdürüleceğinin bir ifadesidir.

Değerli konuklar, yatırımların en uzun vadelisi olan yüksek öğ-retim, üniversite eğitimi, kalkınma ve yükselmenin en önemli unsuru olan insan gücünü yetiştirmey.i, toplumun geleceğine yön vermeyi amaçlar. Üzülerek söylemek zorundayız ki Ulusumuzun sosyo-eko-nomik şartları, idiolojik ve sosyal görüş ayrılıklarına, kültürel yapı bozukluklarına ve şeriat düzeni heveslilerinin ortaya çıkmasına neden olmuş ve bunların doğal sonucu olaj'ak anarşi ve bozulan düzen Üni-sitelerimizi de ağır ölçüde etkilemiş; can güvenliği öğretim ve öğrenim özgürlüğü tarihimizde görülmemiş ölçüde zedelenmiştir.

Ülkemizin içine sürüklendiği bunalımların bir nedeni de Atatürk-çü doğrultunun gereği kadar tutarlı ve kararlı bir düzeyde işlenmeme-sidir. Şartlar ne olursa olsun gençler, özellikle üniversitedeki gençler, bilim gcrc;cklerine uymayan, dinamizıni koruyamayan, modern devlet anlayışına ve Devletimizin temel ilkelerine ters düşen demokratik, laik, hukuk devleti ilkelerini zedeleyecek bir davrarı.lş içine girmeme-lidirler. Üniversite, yüksek öğrenim gençliği, Cumhuriyet tarihimize, varlığımıza temel olan Atatürk düşünce ve devrimlerinde bütünleş-melidirlcr.

Atatürkçülükten, Keınal'izimden söz etmek kolayolabilir; asıl zor 01an1 amın ba~lattığJ, gerçekleştirdiği devrimleri korumak, ikr-letmektir.

Üniversiteli olarak bizler, Cumhuriyete, Demokratik düzene, Atatürk Devrimlerine karşı olanlarla mücadele etmek zorundayız.

Bugün diplomalarını alarak meslektaşları arasına katılacak olan sevgili Veteriner Hekimler, Ulusumuzun içine dü~tüğü korkunç

(18)

bu-710 Akademik Haberler

nahmın ıstirabını nasıl yaşadığımızı en iyi bizler bilmekteyiz. Artık her şey gerilerde kalmıştır. Yeni bir yaşam ortamına girdiğimiz şu anda Türk gençleri olarak sizleri temc1 değerlerimize sımsıkı sarılmaya çağırıyorum. Akılcı, gerçekci yolda, Atatürkçü düşünceden en ufak bir taviz vermeyiniz. Atatürk devrimlerine karşı olan her hareket ve düşünce geriye dönüştür, gericiliktir. Ulusumuzun içinde bulunduğu kalkınma çabasında sorumluluklarınızı unutmamak gerkir. Kalkın-ma, yetişmiş insan gücü ile olur. Bugün sizler genç Veteriner Hekimler olarak bu güce güç katacaksınız.

Veteriner Hekimlik mesleği, Ülkemizde ı842 yılından günümüze dek bilimsel düzeyde yürütülen öğretirnin ürünü olarak, insanlığa hizmet etmektedir. Öğretim, eğitim, bilimsel çalışma ve uygulama-larımızda daima kendimizi yenilemeye V~ çağdaşlaşmaya özen

gös-terdik.

Binlerce yıllık tarih içinde hayvancılık Türk halkının, sosyal ve ekonomik yaşamında, kültüründe yer almıştır. Hayvan, kırsal kesimde yaşayan insanırnız için hayatın bir parçası, ekonomik özgürlüğün simgesidir. Sevgili genç veteriner hekimler sizler daha çok ulusumuzun işte bu kesimine, kırsal yöredeki halkımıza hizmet götüreceksiniz. Unutmayınız ki halkımızın bu kesimi, ckonomimize kaynak sağla-yacak en önemli kesimdir. Ve bugünden itibaren sizler bu yörede görevalacaksınız. Ülke hayvancılığına yapacağınız hizmetlerle

i - Halkımızın sağlıklı ve dengeli beslenmesini,

2- Ulusal gerilin artırılmasını, 3- Dış satım gelirinin artırılmasını, 4- Sanayiye hammadde sağlanmasını, s- İstihdam gücü yaratılmasını,

6- Bölgeler arası gelir dengesinin sağlanmasını temin ederek, en önemli öz kaynaklarımızdan birisini, Ulusumuzun yararına değer-lcndireceksiniz. Böylece ülke hayvancılığı, gerek sosyal yapının dü-zenlenmesi ve gerekse ulusal ekonomiye yarar sağlamada gerçek ye-rini alacaktır.

Türkiye 80 milyona yakla~an büyük ve küçük baş hayvan varlığı ile dünyada 8. Ortak Pazar Ülkeleri arasında ise birinci sırayı almak-tadır. :\"e acıdır ki bu olanaklara rağmen halkımız, bugün önemli beslenme sorunları ilc karşı karşıyadır. Halkımız günlük kalOl.i gerek-siniminin

%

60-6s'ini buğdaydan sağlamakta ve toplumun

%

ı 7,5 i

(19)

_\kadcnıik Habcrl~r 711

yetersiz kalori,

%

io'u yetersiz protein, ~~22, 5 i ise protein yönünden

dengesiz beslenmektcdir. Buna neden hayvancılık potansiyelimizin bir türlü harekete geçirilernemiş olmasıdır. Ülke insanı yılda :2:)8 kg. ta-hıla karşılık 22 kg. et tüketen dengesiz bir beslenme rejimi ile kar~ı

karşıya bırakıldığı gibi, kalkınmanın finansmanı için son derece ünemli bir kaynak da değerlendirilememektedir.

Bilimsel çalışmalar, dünyada tahılla beslenen toplumların hem enerji dönüştürümü, hem de davranış bakımından her türlü sömürüye elverişli durumda olduklarını göstermektedir. Birçok ~eri kalmış

ulus gibi Türk ulusu da tahıla dayalı bir beslenme ortamına itilmek istcnmekt~dir. Geri kalmış toplumları ilerletmemek, verimini yava~-latmak için girişilen siyasal ve ekonomik ambargolar ötesinde biyo-lojik uygulaınaların da, amaca ulaşma bakımından, küçümsenemiyc-cek bir yeri ve payı olduğu unutulmamalıdır.

Bu art niyetli amacı gerçekleştirmek üzere "Türkiye Ortadoğu'-nun tahıl ambarı olmalıdır" sloganı ilc tahıl üretimi, hayvancılığın gerilemesi pahasına teşvik edilmiştir. Tarımda, birim alanda verim-liliği artırmak yerine, mera ve otlakların tarım alanlarına dönüştü-rülmesine hız verilmiş ve ı 95° yılında ı 4 milyon 542 bin hektar alan ekilcbilir topraklar, 27 milyon 699 bin hektara ula~mıştır. Planlı dö-nemlerde bu durumun farkına varılmış ve plan içerisinde yem açığı vurgulanarak tedbirler öngörülmüşse de, durum daha da kötüJeşmek-ten kurtulamamıştır. Sonuç olarak denilebilirki ı 95° lerden bu yana ve geçirilen 3 kalkınma planı döneminde uygulanan tarım politi-kaları tüm potansiyelimize rağmen ülkemiz insamnı \"C hayvanını

aç olmaktan kurtara mamıştır.

Değerli genç Veteriner Hekimler, veteriner hekimlik hizmetleri-nin, önemini, ağırlığını ve büyüklüğünü öz olarak anlatmaya çalış-tım. Tüm zorluklara rağmen, çağdaş bilimsel verilerle yetiştirdiğimiz sizlerin ülke geleceği için vereceğiniz hizmetlerden umutluyuz.

Nasıl ki Veteriner Hekimlik mesleği, yüce Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin yokluk ve yoksulluk döneminde Ulusal bilinç ve görev çoşkusu ile büyük hi:mıetIcr vcrmişse bugün de siz genç Veteriner Hekimler, Ulusal Ekonomimizc ve Ulu Önder'in "Memleketin efen-disi" dediği kırsal yöre halkımıza en iyi şekilde hizmet götürecek, Atatürk devrimlerinin ödün vermez bekçileri olacaksızınız.

Hepinizi saygıralarımla selamlar, öğrencilik hayatıııızdaki ba-şarılarınızın meslek hayatınızda da devamını dilerim.

(20)

712 _\kadcıııi" Haberler

1980-1981 Öğretim Yılı Mezuniyet Töreninde Öğrenciler adına Dönem Birincisi Haluk Testereci'nİn Yaptığı Konuşma Sayın Bakamm, Sayın Danıştay Yardımcısı, Sayın Rektör, Sayın Dekanıar, Değerli Hecalarım, Kıymetli MisafirleT ve Arkadaş-larım.

1976-1977 ders yılında başlayan eğitim n: öğrenim hayatımızın sona erdiğ'i bu en mutlu günümüzde, bizden bilgi ve emeklerini csir-ğemeyen hocalarıınıza, törene teşrifleri ile sevincimizi paylaşan tüm konuklara, dönem arkadaşlarım adına teşekkür etmeyi bir borç bi-lirim.

!\1esleğimizi tam olarak tanımadan girdiğimiz hıkü1temizde .5 yıllık eğitim süresi içinde Veteriner Hekimliği önem ve değerini kavranıış bulunuyoruz. Bundan sonraki esas görevimizin, ülkemizin daha da gelişmesine ve birer hekim olarak sağlıklı toplumların ye-tjşmesine katkıda bulunmak olduğunun bilinci içindeyiz.

Ülkemizin ve özellikle Türkiye hayvancılığının sorunlarını bi-liyoruz. Eğitimimiz boyunca aldığımız bilgilere zamanla ilave ede-ceğimiz tecrübeleri de ekliyerek inanç ve azimIl' bu sorunların çözü-mü için çalı~acağız.

Kanunların hize verdiği yetkileri ülke yararına hiç bir taviz ver-meden kullanacak olan bizler meslek onur ve haysiyetine de hcr za-man sahip çıkacağız, Karşımıza çıkabilecek engellerden yılmayacağız. Toplumumuzun yararına olan her girişimin yanında, zararına olan her girişimin ise kar~ısında olacağız. Başarıya ulaşmanıızı engelIeyebi-lecek kanun boşluklarını gidermek için sabırla çalışacağız.

Cniversitedeki eğitimizin jIk 4 yılında, ülke düzeyindeki olaylar malesef Fakültemizi de etkilernesi nedeniyle rahat ve huzurlu bir eği-time imkan bulamadık. Ancak 12 Eylül harekatı tüm ülkede olduğu

gibi Fakültemizde de huzuru sağlamıştır. Bu yıl Hazir.m döneminde 42 arkadaşımızın mezun olabilmesi bu huzurlu ortamın bir

ürünü-dür. Bu nedenle huzurlarınızda Türk Silahlı Kun-ct1erİnc şükran-lanınızı iletmeyi bir borç bilirim.

Bir aile ocağ-ı oları Fakültemizde geçen acı ve tatlı tüm hatıraları her zaman hasretlc anacağız'. Bu gün bu yuvadan uçuyoruz. Bu an-lamlı gündc, hizmet ve çalışmaya susamış millctimizin, bize sağladı-ğı imkrmların hakkını ödeyebilccek bir duruma gelmiş olabilmemiz tek tesellimİzdİr.

(21)

:Hademi" Ilaherkr 713

Saygıdeğer konuklar, çalışmaları sırasında hayatlarını kaybeden a~iz meslek şehitlerimize, İstiklal marşımızı yazan meslek büyüğü-müz Mehmet Akif Ersoy'a ve siz sayın hocalarıma layık olacağımız dan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.

Bizlere güveniniz gerektiğinde bizlere yol gösteriniz.

Meslek yaşantımızda Fakülte bilgilerimize, tecrübeleriyle her za-man katkıda bulunacak olan hocalarıma ve meslek büyüklerimc şim-diden teşekkür ederim.

Hepinize saygılar, sevgiler, hürmetlerimk ...

1980-1981 Haziran Döneminde Diploma Alanlar

Fak.No .-\dı Soyadı

1- 799 Haluk Testereci

2- 84.2 Rıfkı Hazıroğlu

3- 809 Ayşe Uzun

4- 7-SJ Ömer Faruk Mutlu

5- 74° Reşide Merih Yöndem

6- 803 Engin Kırmızı 7- 749 Hülya Öney 8- 821 Murat Ertiirk 9- 773 Orhan Çetin 10- 766 ~üket Acar 11- 77° Zühtü Aynagöz 12- 796 Şakir Dalkılıç 13- 763 İbrahim Üzcaıı 14- 753 Riyad Kavasoğlu 15- 746 Ahmet Öztürk

16- 780 İbrahim Halil Süzmen

17- 788 Ümit Çerçcl

18- 75° Ali İhsan Şahiıı

19- 815 İlyas Cengis Çobankaya

20- 765 Saffet Mehmet Saraç

21- 737 Göksel Yamaner

22- 786 Nihat Pakdil

23- 826 Ahmet Gedik

(22)

714 25- 757 26- 825 '27- 841 28- 642 29- 792 30- 793 31- 72G 32- 71-5 33-- 812 31- 711 35- 818 36- 807 3 ;--- 78/1 38- 828 39- 603 1°-- 738 41- 655 42- 599 Akademik Haberler Yusuf /\Itun Ahmet Orhan Öz ba ha :r,,1ahmut FındıK Hilal Dik Ergun Karagenç 2\"1üslüm Önderci İsmet Ünal Gürol Emektaş Ramazan Erol Sait ilkel' Keskin Ekrem Haluk Akder Abdullah Haluk Baytaz Mustafa Açıcı Mustafa Öztürk Yavuz Aybirdi Aziz Gökçay Mevlüt Gerçekcioğlu Durmuş Altun VETERİNER HE KİM ANDı

Hekimlik nıeslcği üyeleri arasına katıldığı m şu anda yaşamımı insanlık yoluna adayacağıma

Meslek sahibi olmaında bana emeği geçenlere saygı ve minnet-tarlığımı koruyacağıma, sanatımı doğrulukla yapacağı ma ve mesle-ğimi ()Ilurlandıracağıma

Meslektaşlarımla ve görevim gereği ilişki kuracağım diğer iş ve meslek sahipleri ile tam bir anlayış ve işbirliği içinde çalışarak hay-van ve İnsan sağlığına hizmet edeceğime

Hayvan sahiplerinin duygu ve düşüncelerine saygı duyacağıma, insan yaşamına özen giistereceğimc

l\-feslek ve sanat'mın uygulanması sırasında öğreneceğim sırları, yasal zorunluluk doğmadıkça, açıklamayacağıma

Bilimsel yüntemlere uyarak tedavi ve araştırma yapacağıma, yararsız yönteml~rden kaçınacağıma

Hasta sahiplerinin ve görev götürdüğ-üm kişi ve kurumların po-litik, sosyal eğilimlerini ve dini inançları gözetmeksizin hizmet ede-ceğime şerefim üstüne söz verir, and içerim.

(23)

,\kadeıııik lInlıerler

Ankara-Honnover İşbirliği Projesi

715

Türk-Alman Teknik İ?hirliği Proğramı çerçevesinde ".'\.0. Veteriner Fakülte~i ile Hanno"er Yüksek Veteriner Okulu Arasında İşbirliği Projesi" 7 Ocak 1981 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.

Bu andla~ma uyarınca başlatılan projeler i(;in Hanno"cr'den Prof.Dr.H.Wiesner, Prof.Dr.,,,r.Körting Mayıs Ig81 ayında Fakültr-mizc gelerek projelerle ilgili çalışmalara katılmışlardır.

Diğer yandan öğretim üyelerimizden Prof.Dr.Ferrulı Dinçer ile Doç.DLErsin İstanbulluoğlu'da Hannover'e giderek, işbirliği komitelerince daha önceden planlanan konularda çalışmışlardır.

Aynı anlaşma uyarınca Fakültemiz asistanlarından Günay Al-çığ:ır ve Mehmet Şahal doktoralarını yapmak üzere Almanya'ya gön-derilmişlerdir.

Ig80 aralık ayında Fakültemiz'in Hannover İşbirliği Komisyonu başkanı Prof.Dr.Mahmut Sağlam ile Komisyon üyesi Doç.Dr.İb-rahim Burgu Hanno':er'c ~iderek projelerin planlanması ve yürütül-mesi konularında görüşmüşler yapmışlardJ. Bu kez Hannover'den Komisyon başkanı Prof.Dr.B.Liess, Komisyon üyeleri Prof. Dr.vV. Bisping ve Prof.Dr.H.P.Sal1mann ilc Kanzlcr Linnemann 27-30 eylül ig8i tarihleri arasında Fakültemizi ziyaret edeceklerdir. Prof.Dr.Ferruh Dinçer "Dünya Veteriner Tarihçileri Birliği"

Yöbetim Kurulu Üyeliğine Yeniden Seçildi. Dünya Veteriner Tarihçileri Birliği Başkanı Prof.Dr.E.-H.Loch-man n Fakültemiz Dekanı Prof. Dr. İsmet Baran'a yolladığı mektupla öğretim üyelerimizden Prof.Dr.Ferruh Dinçer'in anılan birliğin "Extcnded Boards of Directors" üyeliğine 4.yıl için yeniden seçildi-ğini bildirmiştir. Dinçer, bu görevi i976 yılından beri

sürdürmektey-di. 6 Haziran ig81 günü Hclsinki'de yapılan genel kurul

toplantısın-da Prof.Dr.Ferruh Dinçer'den başka Yönetimin diğer 3 üyeli,ğine Avus-turya'dan Prof. Dr. P.Knezevic, Danimarka'dan Dr.LKatic, Finlan-diya'dan Dr.C.-H.Klatt seçilmişlerdir. Prof. Lochmann mektubunda, çok iyi bir işbirliği içinde bulunduğu Prof. Dinçer'in bu göreve getiril-mesinden büyük mutluluk duyduğunu bildirmiştir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Konfluent hücrelere çözelti vasat içerisinde verildikten 1 hafta sonra faz kontrast mikroskopla görüntüleri alınmış ve Şekil 2’de de görüldüğü gibi hücrelere tutunmuş

1 Department of Pathology, Veterinary Medicine, Ankara University, 06110 Diskapi, Ankara, Turkey; 2 Department of Internal Medicine, Veterinary Medicine, Ankara University,

With the above as a basis, the purposes of the study reported here were to describe the complementary use of radiography and ultrasonography in the diagnosis of upper urinary

Özet: Güç doğum şikayeti olan Simeııtal bir düvenin klinik muayenesinde, prolapsus vagina ve çift çıkışlı cervix olgusu be- lirlendi.. Iki cervix kanalı caudal

Tüm olgularda önce huzağı sahiplerinden hastalığın geçmişi ile ilgili ananınez alındı. Daha sonra klinik ımı- ayeneleri yapıldı. Klinik muayenede topailık. eklemin

uzun kpmiklerde mediıller kanalın çok geniş_ kemik korteksinin çok ince ve kemikleri n pnömotik özellikte olması nedeiliYle intramediiller pın.. plak ve ekstemal

rardaki biyokimyasal değişikliklerin incelendiği bu çalışmada, sağlıklı ve böbrek fonksiyon bo- zukluğu bulunan köpeklerin serum ve idrarında üre, kreatinin, protein,

Our results indicated that atrophy and intestinal metaplasia in the adjacent gastric mucosa is more common in adenomatous polyps and hyperplastic polyps compare to fundic