• Sonuç bulunamadı

Ardından:Zeki Kuneralp

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ardından:Zeki Kuneralp"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tr-fUf3/i

NATO nezdinde Bern, Londra ve Madrid büyükelçimiz Zeki Kune

aşında kaybettik; ‘-Sadece Diplomat’, ‘İkinci Dünya Harbinde Tür

ında bırakan Kuneralp için,

Prof. İlb e r O rta ylı’nın

kaleme alı

B

üyükelçi Kuneralp’le 1980’li yıllarda ta­

nıştık. Bu samimi ve saygılı bir dostluk­ tu. Zeki Kuneralp, yöntemli düşünen, bilgisi sağlam; asıl önemlisi artık Avru­ pa’da da az rastlanan ansiklopedik bir birikime sahipti. Bu nadir rastlanan kişiliği “bu­ lunmaz” düzeyine çıkaran çizgileri tasvir, çok zordur... Derin düşünen, özlü ve üslûplu konu­ şan, soğukkanlı, dingin adamda Batmm bilgileri ve Doğunun hikmeti birleşmiş gibiydi. Ayrı şe­ hirlerde yaşadığımız için görüşmemiz zor oluyor­ du. İstanbul’a gidiş ve dönüşlerimde mutlaka uğ­ ramaya çalışırdım, öğleden önceki ziyaretlerim­ de; bellek koruma alıştırmalarına rastladığım olurdu. Her sabah eski Yunanca kısa bir metni ezberliyordu. Kuşkusuz savaş öncesi Avrupasın- daki gimnazyum eğitimi, ona klasik diller (Yu­ nanca ve Latince) bilgisini vermişti.

Dahiliye nazırı Ah Kemal Bey, Anadolu’ya ge­ çirilirken Nurettin Paşa’nm

sonradan Gazi Mustafa Ke­ mal Paşa ve İsmet Paşaları çok kızdıran bir tertibiyle linç edilmişti. Ah Kemal Bey’in İs­ tanbul’da kalan eşi (Tophane Müşiri Zeki Paşanın kızı) ve küçük oğlu Zeki’yi bugünler­ de himaye edip emniyet altın­ da vurtdışına gitmelerini sağ­ layan Hüseyin Cahit Bey’di (Yalçın). Bu olayı büyükelçi Kuneralp’in kendinden dinle­ dim. Bu konuya niye değini­ yorum; o günlerde kim kimi niçin harcıyor, kim kime niye yardım ediyor, bunu bugünün inşam anlamıyor. Osmanlıdan devraldığımız bürokrasinin üyeleri savaşma ve çekişmeyi kuralları içinde yürüten cen­ tilmenlerdi. Zeki Bey’le uzun uzun konuştuk. Ne babasının siyasi kariyerinden dolayı bir eziklik duyuyordu, ne de mu­

haliflerine karşı burukluk... Soğukkanlı tarihçi bakışı ve diplomat tavrı vardı. Muhakeme ve de­ ğerlendirmesinde bu yöntem ağırlıklı rol oynu­ yordu; ama herşeyden önce son Osmanlı politi­ kacılarının halet-i ruhiyesini anlamış adamdı. Bu nedenledir ki 1941 yılında Bern Üniversitesinde üstün başarıyla tamamladığı hukuk doktorasın­ dan sonra hariciye vekaletinin açtığı kabul imti­ hanına güvenle girmiştir. Güveninde haklı çık­ mıştır. Genç üstün bilgili Zeki Kuneralp’in aldı­ ğı neticeyi Cumhurbaşkanı İnönü’ye arzeden ve­ kalet mensuplarına büyük devlet adamı; “Bu de­ ğerli gencin vekalete alınmasının ne kadar yerin­ de olduğunu” ifade etmiştir. Herkes şehadet edi­ yor ki; o tarihte Kuneralp ölü ve diri Avrupa dil­ lerini mükemmel biliyordu ve dışarda büyüyen Türklerin aksine Türkçesi de mükemmeldi.

Gerçi zor hayatının akışı bir bakıma Zeki Bey’in iyi yetişmesine yardımcı olmuştu. Parasız İsviçre’ye sığman annesi ile önce teyzesinin ya­ nında oturdular. Eniştesi Alman generali Vön ' Veit’in çiftliğinde çocukluk yıllan geçmiştir. Zeki bey okulda ilginç bir lehçe olan İsviçre Almanca- sınin Beril lehçesini öğrenir. 1960-63 yıllarında Begı Büyükelçiliği’ndeyken ilkokul arkadaşlan

olan İsviçre devlet erkanı ile konuştuğu bu Bern Almancası diğer diplomadan imrendirir ve Zeki Bey hakkında ortalıkta bir sürü anekdot dolaşır. İsviçre hariciye vekili; “Bu adamın bizden olma­ dığım unutuyorum, bu çok tehlikeli,” demiş. Türk Büyükelçisini kent halkı ve polis, konuştu­ ğu yerli lehçeden dolayı tanımakta güçlük çeker­ miş. Bir keresinde, “Ben Türk Büyükelçisiyim,” dediği trafik komiseri kendisini işletiyor zannet­ tiği bu beyefendiyi, “öyle mi, ben de İngiltere veliahtıyım!” diye cevaplamış.

Vakıa Zeki Kuneralp yöntemli ve sabırlı çalış­ masıyla lisanlan çabuk öğrenirdi. O devrin diplo­ matları arasında Rusçamn önemine inamp öğre­ nen ve Tolstoy’u aslından okuyan tek adamdı de­ nebilir. Londra Büyükelçiliğinde ardında hay­ ranlardan oluşan bir kitle bırakarak Madrid’e ta­ yin edildikten altı ay sonra, Ispanyolcayı öğrenip konferans verdiği biliniyor. General Franco ve İspanya erkanı bu Türk senyörüne hay­ ran olmuştu. Ama Türkiye’nin “büyükel­ çisi” hayatının dramı­ nı da burada yaşadı.

Bir gün kendisi elçi­

likte kalmıştı. ASALA \

teröristleri, o var zan- nıyla eşi Necla Hanı­ mın, ve eniştesi Büyü­ kelçi Beşir Baicıoğ- lu’nun bulunduğu ma­ kam arabasını taradı­ lar. İmparatorluğun j son -dahiliye nazırla­ rından Ali Kemal Bey’in oğlu, Madrid

Büyükelçimiz Zeki

Kuneralp, Türklüğü­ nün bedelini pahalı bi­ çimde ödedi. Bu facia­ nın ortasında dahi Madrid’i terk etmedi; devleti temsil etti. Is- panyollara kırgınlık göstermedi. Bu asil davranış karşısında saygı ve şükranlarını ifade eden İs­ panya ayanına; “Türk olmak zordur, ama bir im­ tiyazdır,” dedi.

Hissi, hamasi bir Türk değildi; soğukkanlı, di-

i

siplinli ama granit kadar inatçıydı, ikinci Dünya Savaşı’nın en civcivli günlerinde sakin ve mü­ reffeh İsviçre’yi bırakıp Türkiye’ye dönmüş ha­ riciye vekaletine intisap ettiğinin ertesinde ye­ dek subaylık görevine gitmişti. Bir Avrupa ülke­ sinde çalışsa zengin bir hayat sürerdi; oysa çok mütevazi hayat süren gerçekten büyük bir bü- ■ yükelçi olarak yaşadı ve öldü. Geleceğini yurt- dışında aramayı adet edinen Türk gençliğine bir örnektir.

Dindar değildi. Ama bir dervişin tevazuu ve ölümü bekleyen sakin sabrı içinde son yıllarını geçirdi. Bu dinginliğe yeni Türkiye’nin insanla­ rında artık veya henüz pek rastlanmıyor. O yir- miyedi yaşında hislere değil akla dayanan bir onurla döndü ülkesine. Zorluğa v e mücadele intibak etti. Türkiye’nin en zarif, bilgili; unutul­ mayan büyükelçilerinden oldu. Türkiye’nin böyle insanlara sahip olması da bu ülkenin bir vasfıdır.

I » 1941’de Bern

Üniversitesinde

tamamladığı hukuk

doktorasından sonra

hariciye vekaletinin

imtihanına girmiştir.

Zeki Kuneralp’in aldığı

neticeyi Cumhurbaşkanı

İnönü’ye arzeden vekalet

mensuplarına, büyük

devlet adamı; “Bu

değerli gencin vekalete

alınmasının ne kadar

yerinde olduğunu” ifade

etmiştir. A

a.

\

Referanslar

Benzer Belgeler

Beyin dokuları incelendiğinde daha yüksek IQ puanı alan kişilerin beyin hücrelerinin daha düşük puan alanlarınkinden daha büyük olduğu görüldü.. Bu bulgu daha

kalp hast akciğer hast böbrek hast anemi.. ilaç kullanımı

ki mvhtazır, Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır Yiyin efendiler, yiyin, bu hânı istika sizin: Doyunca, tıksrıınca, çatlayıncaya ka­ dar yiyin. Pek

Bu gibi durumlar için tasarlanmış olan AirStash, kablosuz çoklu ortam sunucusu olan bir SD kart okuyucu.. Diğer bir ifadeyle, bu kart okuyucuya yerleştireceğiniz bir SD

Bu maksatla Prens Sabahattin Beyin en yakın mutemetlerinden ve vaktiyle hususî kâ­ tibi olan Satvet Lütfi Beyin bu tavassuta me­ mur edilmesi Padişah Altıncı

O tatlı soh­ betlerinden, kıymetli yazıla­ rından mahrum olmak acıiı- j nı ne kadar paylaşsak lıissd. mize düşen keder

kışlı, ilk iş olarak kaynatanın servetinin kaabil olduğu kadar büyük bir kısmına oturduktan sonra sonsuz ikballer tahayyül eden Alberi, lâpa semizliğiyle

yüzümde berkitilmiş bir hüzün yatağı kireç tutmaz evlere dönüştürüyor beni içimde kervan geçmez çölleri kaybettiğimde kuru rüyalar gördürdü bana bu