• Sonuç bulunamadı

75 numaralı Konya şer'iye sicilinin transkripsiyonu ve değerlendirmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "75 numaralı Konya şer'iye sicilinin transkripsiyonu ve değerlendirmesi"

Copied!
412
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TARİH ANABİLİM DALI

YENİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI

75 NUMARALI KONYA ŞER’İYE SİCİLİNİN

TRANSKRİPSİYONU VE DEĞERLENDİRMESİ

Abdullah AYDOĞMUŞ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

Prof. Dr. Mehmet İPÇİOĞLU

(2)
(3)
(4)

ÖNSÖZ

Hukuk sistemini ve adli teşkilat yapısını İslam hukuku üzerine kuran Osmanlı Devleti’nde şer‘iye mahkemeleri, yargı faaliyetlerinin bel kemiğini oluşturmuştur. XV. yüzyılın ikinci yarısından, devletin sona ermesine kadar geçen yaklaşık 5 asırlık süre içerisinde insanlar arasında meydana gelen hukuki uyuşmazlıklar dil, din ve renk ayrımı yapılmaksızın çözüme kavuşturulurken, yapılan yargılama belli usul ve prensipler çerçevesinde kayıt altına alınmıştır.

Osmanlı yargı sisteminde ve şer‘iye mahkemelerinde önemli bir yeri olan kadıların vermiş oldukları i‘lam, hüccet ve görevleri gereği tuttukları çeşitli kayıtları içeren bu belgelere, “şer‘iye sicili” denilmektedir. Osmanlı Devleti tarihte üç kıtada hüküm sürmüş bir devlettir. Sadece Türkiye sınırları içerisinde kalan toprakların değil belki Osmanlı Devleti’nden ayrılan ve bugün sınırlarımız dışında bulunan toprakların da gerçek tarihi; bu vesikalar incelendikten sonra anlaşılabilir. Sicillerin genel tarihe katkıları, önemli tarihi olayların, tarihi şahsiyetlerin, mahalli yer adlarının ve önemli tarihi müesseselerin bütün ayrıntılarıyla doğru olarak tespitinde birinci derecede önem taşımaktadır. Şer’iye sicillerinin incelenmesiyle Osmanlı hukukunun kaynakları, devlet yetkililerinin yasama yetkilerinin sınırlılıkları örfi hukukun uygulama alanları bütün açıklığıyla ortaya çıkacaktır. Aile hukuku ile ilgili kararlar ve sicil kayıtlarından eski Türk aile yapısını, nişanlanma, evlenme ve benzeri müesseselerin nasıl işlediğini, karı kocaların çocuklar üzerindeki hak ve mahrumiyetlerini, mehir olarak hangi eşyaların verildiğini öğrenebiliriz.

75 numaralı miladi 1837-1839 tarihlerine ait bu çalışmada Konya’nın bu yıllar arasında kalan tarihi belgelerin transkripsiyonuna dayanılarak açıklanmaya çalışıldı.75 numaralı Konya Şer’iye Sicili 150 varak ve 355 belgeden oluşmaktadır. Üç bölümden oluşan çalışmamızın birinci bölümünde sosyal hayat, ikinci bölümünde ekonomik hayat açıklanmış, üçüncü bölümde ise 75 numaralı Şer’iye sicilinin transkripsiyonuna ve sonuç kısmına yer verilmiştir.

Tezimin hazırlanmasında yardımlarını esirgemeyen danışman hocam Prof.Dr. Mehmet İPÇİOĞLU’na teşekkürü bir borç bilirim.

(5)

ÖZET

Osmanlı Devleti arşiv çalışmalarına büyük önem vermiştir. Devlet içerisindeki her konu kayıt altına alınmıştır. Şer’iye sicilleri de bu arşiv belgeleri içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Kadıların verdiği hükümlerle devlet merkezinden gelen fermanlar beratlar buyruldular ve diğer hüküm çeşitlerinin yazıldığı defterlere Şer’iye sicili denmektedir. Şer’iye sicilleri içinde sosyal, hukuki ve iktisadi açıdan önemli bilgiler bulunmaktadır.

Bu anlamda Osmanlı Devleti’nde sosyal yaşama ilişkin bir çalışma yapmak isteyenler için şeriyye sicilleri birinci elden vazgeçilmez kaynaklardır. Bu nedenle biz de araştırma konumuz olan 1837-1839 tarihlerinde Konya’nın sosyal ve ekonomik durumunu incelerken temel kaynak olarak şeriye sicillerini seçtik. Hicri 1253-1255 (M.1837-1839) yıllarını kapsayan söz konusu 75 numaralı Konya Şer’iye sicilinde 355 adet belge bulunmaktadır. Transkript yapılırken okunamayan bölümler orjinalinden alınarak teze eklenmiştir.

İncelenen defterden Konya’da dönemin sosyal yaşantısı ile izleri sürmek mümkün olmuştur. Sadece Müslümanlar değil gayr-i Müslimlerin de yaşam tarazlarına ilişkin bilgiler içeren defter incelendiğinde özellikle çağdaş toplumlarda büyük bir ayrışımın yaşandığı günümüzde bu defterde dikkatimizi çeken bir konu gayrimüslimlerle Müslümanların aynı mahallelerde yaşadığı olmuştur. Bu hal böyle olunca gayrimüslimlerin yaşam tarzı da bu defterde görülmektedir.

Defterdeki kayıtlar tamamiyle tereke kayıtlarından oluşmaktadır. Tereke ölünün bıraktığı mal yerine kullanılan bir tabirdir. Bu belgelerden ölenlerin sosyal statüleri medeni halleri, eş sayıları, aile üyelerinin sayıları, kullandığı eşyalar ve miktarları sahip oldukları zenginlikler anlaşılabilmektedir. Kayıtlardan o dönemde kullanılan kişi ve yer isimleri, mehir miktarları, müslim ve gayrimüslimlerin sosyal hayattaki durumları, meslekler, mahalle isimleri, görevliler, kurumlar, eşya fiyatları, canlı hayvan fiyatları hakkındaki bilgilere ulaşılmaktadır. Bu bilgiler Osmanlı sosyal tarihine ışık tutacak niteliktedir.

(6)

ABSTRACT

The Ottoman Empire gave great importance to the work of archives. Each subject in state was recorded. Legislative registries (Şer’iye Sicilleri) have an important place in this archive documents. The notebooks on which provisions from the judges and all the mandates, charters, orders and other judgment types had been written are called as legislative registries (Şer’iye Sicilleri). In the Registries of Legislative there is important information with social, legal and economic aspects.

In this sense, for those who want to make a study of the social life of the Ottoman Empire Legislative registries are indispensable first-hand sources. Because of this reason, we have also chosen Legislative registries as a main source for examining the social and economic status of Konya between 1837 and 1839.There are 352 documents covering the period of 75 AH 1253 - 1255 (M.1837-1839) in legislative registries numbered as 75. While transcription, unreadable sections were added to the thesis based on original.

It has been possible to trace the social life of the period in Konya by means of this notebook which is in nature of estates. When the notebook which contains information related to the life style of not only the Muslims but also non-Muslims examined, while today’s world where contemporary societies facing with significant decomposition those times Muslims and non-Muslims lived together in the same neighbourhood. Not surprisingly, non-Muslim way of life is available in this notebook.

The registries in the notebook are all about estates (Tereke). Estate (tereke) is here is a term refers to possessions the dead leaves behind. From these documents social status of the deads, their marital status, number of wives, the number of the family members, personal belongings and their quantities, the amount of wealth they have can be understood. Social status, marital status of victims of these documents, co-numbers, the numbers of family members, personal belongings and can understand the amount of wealth they have. By means of these documents it is possible to reach information about personal and place names, the amount of dowry, Muslim and non-Muslim social life, occupations of the period, neighbourhood names, officials, institutions, commodity prices, live animal prices. This information will shed light on Ottoman social history.

(7)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ...iv ÖZET ...v ABSTRACT...vi İÇİNDEKİLER ... vii KISALTMALAR...ix TABLOLAR LİSTESİ...X GİRİŞ ...1

I. ŞER’İYE SİCİLLERİ VE MUHTEVİYATI...1

II. ŞER’İYE SİCİLLERİNDE BULUNAN BELGELER ...3

III. 75 NUMARALI KONYA ŞER’İYE SİCİLİ...6

75 NUMARALI ŞER’İYE SİCİLİNİN MUHTEVASI...7

I. BÖLÜM SOSYAL HAYAT...12 I. Aile ...12 1. Mehir...13 2. Çok Evlilik...19 3. Çocuk Sayısı ...19 4. İsimler ...20

II. MİRAS VE PAYLAŞIMI ...22

1. Teçhiz ve Tekfin ...23

2. Borçlar ...23

3. Ölüm Sonrası Yapılanlar ve Vasiyet ...24

4. Mirasçıların Hakları...24

III. DİNİ VE SOSYAL YAPILAR...27

1.Cami ve Medreseler ...27

2.Görevliler ...27

(8)

V. KONYA’DA GAYRİMÜSLİM TOPLUM ...29

II. BÖLÜM İKTİSADİ HAYAT ...31

I. EV FİYATLARI...31

II. CANLI HAYVAN FİYATLARI ...32

III. EŞYA FİYATLARI...32

1. Dokuma Eşya Fiyatları ...32

2. Madeni Eşya Fiyatları...33

IV. MESLEKLER ...34

III. BÖLÜM I. 75 Numaralı Konya Şer’iye Sicilinin Transkripsiyonu ...37

SONUÇ...395

BİBLİYOGRAFYA...396

EKLER...399

(9)

KISALTMALAR

a.g.e. : Adı geçen eser

a.g.m. : Adı geçen makale

B. : Receb C. : Cilt Ca. : Cemaziyelevvel D. : Zilkade H. : Cemaziyessani Krş. : Kuruş

KŞŞ. : Konya Şer’iye Sicili

L. : Şevval M. : Muharrem N. : Ramazan R. : Rebiüssani Ra. : Rabiülevvel S. : Safer s. : Sayfa Ş. : Şaban

TDV :Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları

TTK : Türk Tarih Kurumu

(10)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo-1: 75 Numaralı Şer’iye Sicilinde Yer Alan Mehir Miktarları ...14

Tablo-2: 75 Numaralı Konya Şer’iye Sicilinde Çok Eşli Olanların İsimleri ve Mahalleleri ...19

Tablo-3: 75 Numaralı Şer’iye Siciline Göre Müslim ve Gayrimüslim Çocuk Cetveli...20

Tablo-4: 75 Numaralı Şer’iye Sicilinde Geçen Erkek İsimleri...21

Tablo-5: 75 Numaralı Şer’iye Sicilinde Geçen Kadın İsimleri...21

Tablo-6: 75 Numaralı Şer’iye Sicilinde Geçen Gayrimüslim İsimleri ...21

Tablo-7: 75 Numaralı Şer’iye Sicilinde Geçen Mahalle İsimleri ...29

Tablo-8: 75 Numaralı Şer’iye Sicilinde Geçen Canlı Hayvan Fiyatları ...32

Tablo-9: 75 Numaralı Şer’iye Sicilinde Geçen Dokuma Eşya Fiyatları...33

Tablo-10 : 75 Numaralı Şer’iye Sicilinde Geçen Madeni Eşya Fiyatları ...34

Tablo-11: 75 Numaralı Şer’iye Sicilinde Geçen Meslek Grupları ...35

(11)

GİRİŞ

I. ŞER’İYE SİCİLLERİ VE MUHTEVİYATI

Osmanlı Devleti’nin en önemli yargı organı Şer’iye mahkemeleridir. Şer’i mahkemelerde tutulan, resmi statü taşıyan kayıtların toplandığı defterlere yaygın adıyla Şer’iye Sicilleri denir. Şer’iye sicillerine Kadı Defterleri Mahkeme Defterleri denildiği gibi kısaca Defter de denilmektedir. İslâm dünyasında sicil tutma ve davaları tescîl geleneğini İslâm’ın ilk asrına kadar götürmek mümkündür. Davaların tescîli asıl itibariyle hicri 120’den itibaren başlamıştır1.Kadıların kararlarını sicile kaydetme âdeti ilk olarak Osmanlılarda degil Hz. Peygamber döneminde baslamış olup, daha sonra Selçuklular ve Memlûklar gibi Türk - İslâm devletlerinde de uygulanmıştır. Osmanlılarda, Osman Gazi’den itibaren kadı tayin edildiğini2ve sicil kayıtlarına önem verildiğini görmekteyiz.

Sahip oldukları içerik dolayısıyla tarihin çeşitli konularına ait uzunca bir dönemi kapsayacak şekilde bilgi ile donatılmışlardır. Şer‘iyye mahkemelerinin hukuk tarihimiz açısından önemi, çok eski zamanlardan beri mahkeme zabıtlarının, dava dosyalarının ve kadılarca verilen kararların günümüze kadar yazılı olarak muhafaza edilmiş olması sebebiyledir3.

İktisadi, içtimai, hukuki sosyal tarih kaynaklarından en önemlilerinden biri olan Şer’iye sicilleri, bulundukları yerlerdeki hükümete ait her türlü vazifeleri gören ve halkın her alanda başvuracağı en önemli merci olan idari ve kazai yetkilere sahip kadılar tarafından tutulan defterlerden oluşmuştur. Kadı merkezden atanmasına rağmen halk ile devlet arasındaki münasebeti sağlayan en önemli makamdır4.

Osmanlı devleti’nde kadılık müessesesini icra edecek kişilerde belli özellikler aranırdı. Bunlar;

-Müslüman ve adil olmalıdır. -Reşit olmalıdır.

-Yeterli derecede hukuki bilgiye sahip olmalıdır. -Tarafsız olmalıdır.

1 Said Öztürk, İstanbul Tereke Defterleri, İstanbul 1994, s.19.

2 Yusuf Halaçoglu, XIV. ve XVII. Yüzyıllarda Osmanlılarda Devlet Teskilatı ve Sosyal Yapı, Ankara 1995, s.124.

3 Halil Cin, Türk Hukuk Tarihi, Konya 1989, s.354.

(12)

-İctihad melekesine sahip olmalıdır.

-Hasımlar arasında din, dil ve renk farkı gözetmeksizin, adalet ve hakkaniyetle karar vermelidir.

-Erkek olmalıdır.

-Dürüst, namuslu olmalıdır5.

Osmanlı Devleti‘nin diğer alanlarında olduğu gibi hukuki yapısı da araştırmayı gerektirecek öneme sahiptir. Tarihi sürecimizde yer alan Osmanlı’yı daha çok Şer’iye sicilleri gibi birinci el ve özgün kaynaklardan hareketle araştırmak ve incelemek yerine, ikinci el kaynaklardan veya oryantalistlerin yapmış olduğu çalışmalardan yola çıkarak tanıma gayreti gösterilmiştir. Oysa çağdaş düşünce çizgisinin etkisinde yetişip, çalışmalar yapan oryantalistler Osmanlı’yı gerçekçi biçimde yansıtmayı pek başaramamışlardır6. Tarihimizi gün yüzüne çıkarabilmek ve kendi kaynaklarımıza göre objektif biçimde yansıtabilmemiz için arşiv belgelerimizi ortaya koymamız ve araştırmaya hazır hale getirmemiz tarih araştırmalarında en önemli şarttır.

Osmanlı Devleti’nde kadılar mülki, beledi, mali, askeri ve adli sahaları kapsayan geniş yetki ve sorumluluklara sahipti7. Osmanlı mahkemelerinde kadıdan başka naib, kâtip, mukayyid, mahkeme imamları, fetih-han, muhzır gibi vazifelilerin yanı sıra şuhudü’l-hal denilen ve sayıları azalıp çoğalabilen, gerektiğinde bilgilerine müracaat edilen kişiler de mahkemede görev yapmaktaydılar8.

Osmanlı kadısının mülki, adli,beledi,askeri alandaki görevleri şöyle sıralanabilir: Sefer sırasında geçilecek yol ,köprü,çeşmelerin tamiri ve erzak temininin başlıca sorumlusudur.Yangın ve deprem zamanlarında ordu sevkiyatı donanma sevkiyatı gibi olağan üstü zamanlarda acilen inşaat işçi ve kalfası ve ustası sevki malzeme sağlanması için kadılara emir verilirdi.Avarız vergilerinin toplanması ,sefer zamanlarında gerekli okçu ,kürekçi, beygir temini, bunların nakli için iskelelerde at gemilerinin hazırlanması kadıların görevlerindendir.Kadı ayrıca

5Ahmet Akgündüz, Şer’iye Sicilleri C.1, Türk Dünyası Araştırma Vakfı Yayınları, İstanbul, 1988, s.70-71. 6 Hayri Erten, Konya Şer’iye Sicilleri Işığında Ailenin Sosyo-ekonomik ve Kültürel Yapısı (XVIII.Yy.İlk Yarısı), Ankara, 2001, s.1.

7 Mehmet Ali Ünal, Osmanlı Müesseseleri Tarihi, Isparta, 2002, s.34.

(13)

ordunun saman ihtiyacını karşılar ve konak yerlerine sevk ederdi.Kadının şehirlerin idaresinde özellikle asayişten sorumluluğunun ne kadar geniş bir görev manzumesini kapsadığını ortaya koymaktadır9.

Bundan dolayı kadıların tuttukları Şer’iye sicilleri; her çeşit dava zabıtlarıyla mukavele, senet, satış, vakfiye, vekâlet, vesayet, tereke, taksim, ilam vb. gibi fıkıh ilminin başlıca konularını teşkil eden şer’i muamelelere dair resmi kayıtlar ile narhlar ve esnaf teftişine ait kayıtları ihtiva eder.

II. ŞER’İYE SİCİLLERİNDE BULUNAN BELGELER

Mahkemelerde kadılar tarafından tutulan Şer’iye sicillerini iki grupta inceleyebiliriz. Birincisi kadılar tarafından kaleme alınan belgelerdir. Bunlar hüccetler, i’lamlar, maruzlar, muraseler ve diğer kayıtlar olarak beşe ayrılır. İkincisi ise başka makamlardan gönderilen belgelerdir. Bunlar ise fermanlar buyruldular ve diğer hüküm çeşitleridir10.

Biz bu iki ana grubu ayrı ayrı inceleyecek olursak önce kadılar tarafından tutulan defterlere bakmamız gerekmektedir.

A. Hüccetler: Sözlükte Senet, vesika delil anlamını taşımaktadır11. Terim olarak ise iki manası vardır. Birincisi şahitlik, ikrar, yemin ve yeminden kaçma gibi bir davayı ispat eden hukuki delillere denir. İkincisi ise kadının kararını içermeyen taraflardan birinin ikrarını ve diğerinin bu ikrarının tasdikini içeren ve üst tarafında bunu düzenleyen kadının mühür ve imzasını taşıyan yazılı belgeye hüccet denir12.

Hüccet ler mahkemelerin noter çalışmalarının bir ürünüdür. Bunların en önemli özelliği hâkimin hükmünün bulunmayışıdır. Çok çeşitli konuları içeren bu belgelerde alım, satım, kira, nafaka, vekâlet, vasiyet, borç, hibe, rüştünün ispatı, keşif, sulh, irsaliye gibi konuları içermektedir13.

Hüccet metinlerinin ortak özellikleri şunlardır;

9 İlber Ortaylı, “Kadı”,İslam Ansiklopedisi,C.XXIV.,TDV,İstanbul,2001,s.72.

10 Ahmet Akgündüz, “İslam Hukukunun Osmanlı Devleti’nde Tatbiki: Şer’iye Mahkemeleri ve Şer’iye Sicilleri” Türkler, C.X., Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002, s.57.

11 Ferit Devellioğlu, Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lugat, Ankara, 2005, s. 388. 12Akgündüz, a.g.e.,s.21.

(14)

-Taraflara verilen hüccetlerin üst tarafında hücceti veren kadının imzası ve mührü mutlaka bulunur.

-Tarafların adı ve adresleri her çeşit şüpheyi ortadan kaldıracak şekilde açıklanır.

-Hüccetin konusunu oluşturan mal veya hak bütün ayrıntısıyla tanıtılır.

-Hukuki muamelenin şekli şartları ve varsa teslim ve tesellüm işlemleri beyan edilir.

-Hüccetlerin sonunda tarih, yıl, ay, gün mutlaka yazılır14.

B. İ’lamlar: Sözlükte bildirme anlatma anlamındadır. Hukuk terimi olarak da bir davanın mahkemece nasıl bir hüküm ve karara bağlandığını gösteren resmi vesika demektir15.

Osmanlı resmi yazışmalarında kaıdıların şer’i mahkemede görüşülen bir davanın kararını tasdik maksadıyla bir üst makama yazdıkları yazılara ilam denmiştir. Ancak üst makamlara sunulan ilamlar arz niteliğindedir16.

Mahkeme esnasında tarafların ve şahitlerin ifadeleri mahkeme tarafından tutanağa geçirileceğinden verilecek ilamın bu kayıtlara aykırı olmaması için hakimin tutanakları tekrar tekrar inceleyip yazacağı ilamla karşılaştırması gerekir17.

İlam metinlerinin ortak özellikleri şunlardır;

Hakimin imza ve mührü, hüccetlerin tam tersine ilamlarda alt tarafta yer alır. -Davacının iddiası yani dava konusu da eksiksiz olarak zikredilir.

-Davalının cevabı yani karşı davası zikredilir. -Kararın gerekçesi olan ispat vasıtaları zikredilir.

-Hakim ilam metninin sonunda davanın ispat vasıtalarına göre kararını açıklar.

14 Akgündüz, a.g.e., s.21. 15 Devellioğlu, a.g.e., s.426. 16 Kütükoğlu, a.g.e., s. 345.

(15)

-Tarih ya Arapça olarak yazılır veya bugünkü tarih atma şekillerine benzer bir şekilde yazılır18.

C- Maruzlar: Sözlükte arz olunmuş, arz olunan anlamlarına gelmektedir19. Maruz kadı tarafından kaleme alınan bir belge olduğu halde, kadının kararını ihtiva etmeyen ve hüccet gibi hukuki bir durumun tespiti açısından yazılı bir delil olarak kabul edilmeyen ve sadece kadının icra makamlarına idari bir duruma dair yaptığı yazılı kayıtlara veya halkın icra makamına yahut kadıya hitaben yazdığı şikayet dilekçelerine yani arz-ı hallerine denir..Reaya askeri Müslüman zımmi herkesin arz sunma yetkisi vardır.Bu arzlarını kadı vasıtasıyla veya direk olarak merkeze yapabilirlerdi.

Maruz metinlerinin ortak özellikleri şunlardır;

-Önce arzın muhatabına göre hangi makama yazıldıysa o makama ait e’l kab yer alır.

-Konuya girilerek izah yapılır.

-Maruzların bitiş formülleri ise yazılan makama göre değişir. -Daha sonra tarih yer alır.

-Sol alt köşede arz sahibinin adı ve vazifesini içeren bir imza yer alır20. D-Müraseler: Sözlükte haberleşmek, mektuplaşmak ve resmi kadı mektubu anlamlarına gelmektedir21. Osmanlı şer’i mahkemelerinde kadıların birbirleriyle yaptıkları yazışmaların adıdır22.

E- Başka Makamlardan sadır olan Belgeler

Ferman: Sözlükte emir, buyruk, padişah tarafından verilen yazılı emir, buyrultu anlamlarına gelmektedir23. Terim olarak genellikle belirli bir kişiye veya grupla veya bir konuyla ilgili olan fermanlar; uygulanmak üzere doğrudan doğruya

18 Akgündüz, a.g.e., s. 31. 19 Devellioğlu, a.g.e., s. 582. 20 Kütükoğlu, a.g.e., s.219. 21 Devellioğlu, a.g.e., s.732. 22 Akgündüz, a.g.e., s. 38. 23 Devellioğlu, a.g.e., s. 260.

(16)

bir topluluğa, cemaate, sınıfa yada görevliye gönderilen ve üçüncü şahısları da bağlayan emirlerdir24.

Berat: Sözlükte rütbe, nişan, imtiyaz verildiğini bildiren ferman anlamındadır25. Bu tür belgeler nişan olarak da adlandırılmıştır. Padişah tarafından bir memuriyete tayin, bir gelirden tahsis, bir şeyin kullanılma hakkı, bir imtiyaz veya muafiyetin verilmesi şeklinde düzenlenen üzerinde padişah tuğrasının yazıldığı belgelerdir26. Beratlar daha çok hususi şahısları ilgilendiren, vazife tevcihi, tımar tevfizi, ticaret beratı ve benzeri konuları içerir27.

Buyruldu: Padişahların emirlerine dayanarak sadrazamların bazı hususları kadılara anlatması hatırlatması demek olan buyruldu sadrazamların yazılı emirleridir28.

Tezkire: Sözlükte hatırlatma, hatırlatılma hatıra getirme demektir29. Daha ziyade üstten alta veya aynı seviyedeki makamlar arası yazılan ve resmi bir konuyu ihtiva eden belgelerdir. Bunlar tezkireciler tarafından kaleme alınırdı. Berat verilen kişilere söz konusu berata dayanılarak yetkili makamca tezkire verilir ve bu tezkirelerin bir süreti mutlaka berat ile beraber sicillere kaydedilirdi.

Temessükler: Sözlükte tutulma sarılma bir diğer ifade ile borç senedi anlamlarına gelmektedir30. Şer’iye sicillerinde ise miri arazide ve gayrisahih vakıflarda tasarruf hakkı sahiplerine yetkili makam veya şahıslar tarafından verilen belge demektir. Daha sonra tapu tabiri kullanılmaya başlanmıştır31.

III. 75 NUMARALI KONYA ŞER’İYE SİCİLİ

Konya iline ait olan üzerinde çalıştığımız 75. sicil defterinin örneğini edebiyat fakültesinden aldığımız görüntülü materyalden inceleme imkânı bulduk.75 numaralı Konya şeriyye sicili 150 sayfa ve 16,5x46 ebadındadır.Defterde 355 hüküm yer almaktadır.Bu hükümlerden 241 hüküm erkeklere ait tereke kayıtlarıdır.87

24 Erol Özbilgin, Bütün Yönleriyle Osmanlı “Adab-ı Osmaniyye”,İstanbul, 2002, s. 127. 25 Devellioğlu, a.g.e., s. 85.

26 Kütükoğlu, a.g.e., s. 124.

27Mehmet Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, C.I., İstanbul 1983, s. 248. 28 Akgündüz, a.g.e., s. 44.

29 Devellioğlu, a.g.e., s. 1073. 30 Devellioğlu, a.g.e., s. 1073. 31 Akgündüz, a.g.e., s. 48.

(17)

hüküm kadınlara ait tereke kayıtlarıdır.29/78 numaralı belge tamamen silinmiş olduğundan okunamamıştır.53/141 numaralı belge iptal edilmiştir.Ayrıca 7 belgenin baş tarafları olmadığı için kime ait oldukları tespit edilememiştir.Ayrıca terekelerden geriye kalan mirasın tekrar taksime tutulduğu terekeler bulunmaktadır.Bu şekilde 18 adet tereke yer almaktadır.Belgeler genellikle kronolojik bir sırayı takip etmektedir.Fakat arada farklı tarihli belgeler de bulunmaktadır.Sicilde yer alan belgelerin konuları incelendiğinde 19.yy’da Konya ve dolayısıyla Osmanlı tarihi ile ilgili önemli belgeler bulunduğu görülmüştür.

Üzerinde çalışma yaptığımız 75 numaralı Şer’iye Sicil Defterinin kapsamış olduğu tarihler 1837 – 1839 ( H.1253–1255) yılları arasıdır. Sayfa ve belge numaralarını belirtmek için; sayfa no/belge no formülü kullanıldı. Bu belgelerin tamamı tereke kayıtlarından oluşmaktadır.

75 NUMARALI ŞER’İYE SİCİLİNİN MUHTEVASI

Kadı sicilleri içinde yer alan kassam defterleri; “tereke defterleri”, “muhallefat defterleri”, “metrukât defterleri” gibi farklı isimler alır32.Tereke defterleri ölen kişilerden geriye kalan mirasın ayrıntılı bir şekilde kayda geçirilip bu malların dini esaslara göre taksimini gösterir33.Tereke defterlerinin tutulmasının kadının yanında görev yapan kassam denilen memurlar yaparlardı. Kassam miras davalarında bizzat dava mahalline giderek, gerekli tahkikatı yapıp ihtilaf hakkında bir neticeye vardıktan sonra davayı hükme bağlayan ve ev, tarla, arsa gibi gayrimenkulleri varisleri arasında taksim eden memurdur34. Kassam kelime anlamı olarak kısmet mastarından türemiş olup; taksim eden, kısım kısım ayıran bölüştüren, manalarına gelmektedir35.Kassamların tuttuğu terekelere kassam defteri denirdi. Mirasla ilgili davalar kassam mahkemelerinde görülürdü36.Kasamlar ikinci derecede adliye görevlilerinden sayılmaktadır. Hâkimin yardımcılarıdır37. Miras taksimi için varislerin mahkemeye başvurmasıyla kassamın görevi başlamış olurdu. Kassam ve diğer görevliler (kâtip, ehl-i hibre, dellaller) mirasın bulunduğu yere gidip tek tek

32 Öztürk,a.g.e.,s.26. 33 Barkan,a.g.m.,s.1.

34 Fahrettin Atar , İslam Adliye Teşkilatı,Ankara 1991, s.146. 35 Öztürk,a.g.e.,s.65.

36 Halaçoğlu,a.g.e.,s.128. 37 Öztürk,a.g.e.,s.65.

(18)

malları tespit edip kayda geçerlerdi. Bu sırada ehl-i hibre (bilirkişi) malların piyasa fiyatını belirlerdi38.

Kassam defterleri belirli bir yöntem ve belli bir sıra ile yazılırdı. Bölümleri kısaca şöyledir;

1. Vefat Eden kişinin tanıtımı: Tereke listelerinin birinci bölümünde ölen kişi

tanıtılmaktadır. İlk önce vefat eden şahsın adı varsa görevi ve unvanı da belirtilerek baba adı ile birlikte yazılır. Köle asıllı olanların baba adı Abdullah diye kaydedilirdi. Ölen kişinin vefat ettiği yer (mahalle, şehir) yazılır. Örneğin ; “Medine-i Konya

revahisinden Hatunsaray nahiyesi kuralarından Kavak karyesinde sakin iken bundan akdem fevt olan Mehmed bin Hasan.”39. Eğer vefat eden şahıs savaşta şehit, denizde

boğulma, hastanede vefat, maktulen gibi normal ölüm dışında vefat etmiş ise vefat şekli de yazılır. Daha sonra mirasçılarına geçilir Örneğin ; “Şükran mahallesinde

müteveffiye olan Ayşe binti Mehmed’in verâseti zevci Hacı Memiş ibni Ahmed ile sulbî sağir oğulları Ahmed ve Mehmed ve kebire kızı Fatma ve Havva ya inhisarı kayd şud”40. Eğer mirasçıları yoksa “bila varis” vefat ettiği Beytülmal eminin

terekeye el koyduğu kaydedilir.Örneğin ; “An-asıl İran ahalesinden olup Konya’da

Tönbekici olup ticaret üzere iken bundan akdem fevt olan Şerif Ahmed nam müteveffânın zâhirde varis-i marufu ve marufesi olmamağla bu makule bila-varis fevt olanların terekesi canib-i Beytilmalden li-eclil hıfz mazbut olunmakla..”41.En sonda vefat veya terekenin sayımı ve kıymetlendirilmesinin yapılarak defterlere geçirildiği tarih yazılır.

2. Mirasa konu emtianın dökümü: Bu bölümde mirasa konu mallar tek tek

sıralanır. Bilirkişi vasıtasıyla takdir edilen akçe değeri, sıralanan bu malların altına yazılır. Örneğin ; “Menzil 500 kuruş,Bağ der mevzi-i Alabardı 1500 kuruş,Köhne

makad 2 ,seccade 1 = 65 kuruş,köhne yastık 7 ,minder 3 = 70 kuruş,yatak minderi = 40 kuruş” .42 Emtianın sıralanmasında genel olarak bir usul bulunmamakla

beraber, terekede öncelikle kitaplar zikredilir.Özellikle “Mushaf-ı şerif” yani “Kur’an-ı Kerim” öncelik taşır. Örneğin ; “Mushaf-ı şeri‘if Hediyesi = 200 kuruş,

38 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devletinin İlmiye Teşkilatı , Ankara 1988, s.123-124. 39 K.Ş.S.75-78/198.

40 K.Ş.S.75-30/81. 41 K.Ş.S.75-101/248. 42 K.Ş.S.75-106/257.

(19)

Kadı haşiyesi ve Gelenbevî 2 cild = 40 kuruş, Hikmetten şeri‘h-i Çağmukî ve Isfahanî 2 =

6 kuruş”.43

Sonra kıymetli mallar tek tek sıralanır. Terekeye konu olan mallar kısa şöyledir; Kitap, gayr-ı menkul, nakit, alacak, köleler, yük, binek hayvanları ve davar-sığır, ticari emtia, ev eşyası, giyecek, kumaş, ziynet eşyası, mutfak eşyası, silah ve silah takımı, at ve at takımları, alet-edevat, yazı malzemesi, gıda maddesi, müteferrik mallar. Terekede mevcut mallar kaydedildikten sonra “cem`an yekûn” yazılarak bir çizgi çekilir ve toplam tutar rakamla yazılır.Örneğin ; “Bulgur İmam mahallesinde

fevt olan Nebi bin Mustafa verâseti taksimi.Cem’an yekün : 1180 kuruş”.44

3. Borç, masraf vb. gider kalemlerinin dökümü: Bu bölümde vefat eden

şahsın varsa borçları tek tek ve kime ne kadar olduğu yazılır.Örneğin ; “Filasıl

Asitane-i Aliyye sekenesinden olup Konya sicillat müdürlüğü ile Konya’da ikamet üzere iken bundan akdem fevt olan Mustafa Bey nam müteveffânın verâseti taksimi. Bakkal Seyit Mehmet’te duyun-u müsbetesi = 602,5 kuruş,Ekmekçi Hacı Hasan’a duyun-u müspetesi = 324 kuruş..45” Terekenin taksim edilmesiyle birlikte doğan

resim ve masraflar kaydedilir.Örneğin ;“Konya’da Burhandede mahallesinde sakin

iken bundan akdem fevt olan Yunus bin İbrahim’in verâseti taksimi. Kaydiye = 10” .46. Karısına mehir borcu,1/3’ü geçmeyen vasiyetler, techiz ve tekfin için yapılan

harcamalar yazılır. Terekenin taksimi dolayısıyla meydana gelen resim ve masraflardan bazıları şunlardır;

“Resm-i Kısmet47, kassamiye, katibiye48, dellaliye49, hamaliye50, Muhammediye, Didebaniye51, ihzariye, müjdeganiye, ücret-i kalem, techiz ve tekfin52, kira-ı dükkân, kira-ı mahzen, taamiye, vb.” Gider kalemlerini oluşturan bu kısmın ne kadar tuttuğu hesaplanarak asıl tereke yekûnundan çıkarılır. Mirasçılara 43 K.Ş.S.75-13/30. 44 K.Ş.S.75-14/35 45 K.Ş.S.75-139/333.. 46 K.Ş.S.75-125/308. 47 K.Ş.S 75-86/213. 48 K.Ş.S 75-7/15. 49 K.Ş.S 75-11/24. 50 K.Ş.S 75-128/314. 51 K.Ş.S 75-61/158. 52 K.Ş.S 75-28/74.

(20)

veya beytülmale kalacak meblağ belli olur. Bazen gider kalemlerinin tereke yekûnunu geçtiği olmaktadır. Şahsın terekesinden çok borcu varsa bu durumda tereke yekûnu borçlulara “gurema tarıkı” denilen bir nisbi dağıtım ile taksim edilir.

4. Varislere veya beytülmale kalan miktarın tespiti: Son bölümde gider

kalemlerinden geriye bir şey kalmışsa bu “sahh’ül- baki53” olarak kaydedilirdi. Kalanı oluşturan bu kısım mirasçıların belli ölçüler içerisinde paylaşacakları veya beytülmale kalacak meblağdır54.

Bu defterlerden muayyen tarihi devirlerde ve bölgelerde esnaf, çiftçi, tüccar ve muhtelif kademede devlet hizmeti gören sosyal gruplar arasında servetin dağılımı ve unsurları, maddi kültürün yapısı; hayat, konfor veya lüksün seviyesi, silahların ve elbiselerin çeşitleri her türlü imalathaneler ile zirai işletmelerin teşkilatı, üretim araçları ve kapasiteleri, ticari usul ve münasebetler ve bütün bu servet unsurlarının pek çoğunun bulunduğu yer ve tarihteki piyasa değerini tespit ile piyasada cari para, cins ve değerini ihtiva etmesiyle para tarihi gibi çok önemli konuların aydınlatılmasını sağlamaktadır55.

75 numaralı Şer’iye sicilinin başlangıcında dibace denilen giriş kısmı bulunmaktadır. Dibace şer’i hükümlere ve bunları vaz’eden Allah ve peygamberine saygı arzedilmekte, daha sonra sicili tutan hakimin ismi ve vazife unvanı kaydedilmektedir. Her kadı değişikliğinde bu dibacenin de değiştiğini, ancak dibacelerde muayyen bir üslubun kullanıldığı görülmektedir56.75 numaralı Şer’iye sicilinin dibace kısmında görev yapan kasamın adının Seyit Mehmet olduğu şu şekilde belirtilmiştir; “El-Kassâmîn fî zemeni niyâbeti’l-fakîr

ilallahi’l-ganiyyi’l-Kadîr es-Seyyid Mehmed”.57

Ayrıntılarıyla ifade etmeye çalıştığımız tereke kaydının bir örneği aşağıda yer almaktadır.

“Konya’da Durakfakih mahallesi sükkanından iken bundan akdem fevt olan Abdullah bin Mehmed nam müteveffânın verâseti zevcesi Emine binti İbrahim ile sulbî kebir oğlu Mehmed ve sağire oğulları İbrahim ve Mustafa ve kebire kızları

53 K.Ş.S 75-40/101. 54 Öztürk,a.g.e.,s.76-77. 55 Öztürk,a.g.e.,s.27-28. 56 Akgündüz, a.g.e.,s. 19. 57 K.Ş.S.75-1/Dibace .

(21)

Akife ve Şerife ve Fatma ve sağire kızı Hatice’ye inhisarı kayd şud fi 20 R (Rebiüssani) 1253. (24.07.1837)”58

(22)

I. BÖLÜM SOSYAL HAYAT

I. Aile

Aile, bir toplumu oluşturan temel taşlardan biri olduğu gibi, sosyal hayatın da ilk şekillendiği yerdir. Bu nedenle sağlıklı ailelerin çoğunlukta olduğu toplumların, sosyal yapıları da mükemmel olmaktadır. O yüzden aile içindeki hayatın, bireyler üzerindeki olumlu etkilerini artırabilmek önemli bir husustur. Nitekim toplum, bunu temin edebilmek maksadıyla bir çok kural ve yaptırım geliştirmiştir. Akrabalık ilişkisi ile birbirine bağlı fertlerin bir araya getirdikleri topluluğa aile denir.

Aileyi oluşturan ya da oluşumuna ilk adımı atan erkek ve kızın meşru anlamda aileyi oluşturması için evliliği gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Evlilik ben kavramından biz kavramına ve de bir üst kurum olan aile kurumunun oluşumuna atılan ilk adımdır. Sözleşme şeklinde bir durum arz etse de beraber yaşamak ve çocuk sahibi olup, yetiştirmek şeklinde bir birlikteliği ortaya koymaktadır.

Aile bireyleri ve özelliklerinin dinlere ve toplumlara göre değişiklik gösterdikleri bilinmektedir59. Toplumların ekonomi, siyaset, eğitim, din ve aile gibi temel kurumları vardır ve aile toplumun en temel öğelerinden bir tanesidir60. Toplumun her bireyi, bir ailenin üyesi durumundadır. Aile üyelerinden her biri de yeni bir aile oluşturmaya aday demektir.

Osmanlı toplumunda küçük sehirlerde ve kırsal kesimlerde büyük aile tipi görülmektededir. Buralarda çekirdek aile, yasamın sürdürülmesi için uygun degildi. Ailede geçimin sağlanması, is bölümünün yapılması ve kültürel mirasın aktarılması gibi sebeplerden dolayı büyük aile gerekliydi. Ancak İstanbul, İzmir gibi büyük sehirlerde ve liman kentlerinde çekirdek aile, yasam koşulları nedeniyle daha uygundu61.

Şer’iye sicillerinde Osmanlı ailesinin gerek yaşam biçimi gerekse şehirdeki diğer kurumlarla olan bağlantıları noktasında işlenecek çok sayıda veriler

59 Mehmet Akif Aydın, “Aile”, İslam Ansiklopedisi, C.II, TDV,İstanbul, 1989, s.196. 60 Erten, a.g.e., s. 31.

(23)

bulunmaktadır. Defterlerde günlük yaşamla ilgili doğrudan bilgi veren kayıtlar bulunmamaktadır62.

Başlık parası gibi uygulamalar araştırmamamıza konu olan Konya’da görülmemektedir. Zaten İslam hukukunda başlık gibi bir uygulama söz konusu değildir. Sadece kadına sağlanan teminat açısından mehir yer almaktadır63.

Bu konu başlığı altında Hicrî 1253– 55 / Miladî 1837 – 1839 yıllarında Konya ailesinin yapısının nasıl olduğu, evlilikte kadına ödenen mehir miktarı ve uygulanışı, kadının aile ve toplumdaki yeri, erkekler arasında poligaminin (çok eşlilik) yaygınlık derecesi, çocuk sayısı ve cinsiyetlerine göre dağılımı gibi konulara açıklık getirmeye çalışılmıştır.

1.MEHİR

İslâm Hukukunda koca, evlenmenin akdi anında veya devamı sırasında bazen de sona ermesi halinde karıya muayyen bir mal veya para gibi ticari degeri olan bir sey vermek zorundadır. Buna Arapça “mehr” ya da “sadak” adı verilir. Peygamber’in hadislerinde kadına mehir verilmesi gereginden bahsedilmektedir64.Konya Şer’iye sicil kayıtlarındaki boşanma davalarından ya da tereke kayıtlarından evlilik sırasında erkeklerin eşlerine değişik miktarda mehir verdikleri ortaya çıkmaktadır. Mehr-i Muaccel; erkeğin nikah sırasında peşin olarak vermesi kararlaştırılan mehir hakkında kullanılır. Mehr-i Müeccel ise erkeğin kadına peşin olmayarak sonra vermeyi vadettiği mehirdir. Ölüm ve boşanma mehr-i müecceli, mehr-i muaccel kılar. Mehrin belirli bir miktarı bulunmamaktadır. Ancak Hanefi mezhebine göre asgari mehir miktarı on dirhemdir65.

İslam’da eşler arasında mal ve mülk edinme ayrımı ilkesi bulunduğundan dolayı evlenen kadının mehrini, kocasının, velisinin veya bir başkasının harcaması veya kullanması söz konusu değildir. Mehrin tasarruf hakkı sadece kadına aittir66. Mehir kocanın ölümü veya ailenin parçalanması durumunda kadının belirli bir süre yaşamını sağladığı gibi, mehrinden vazgeçerek kocasından boşanmayı sağlamayı

62 Mehmet İpçioğlu, Konya Şer’iyye Sicillerine Göre Osmanlı Ailesi, Ankara, 2001, s. 3. 63 Ortaylı,a.g.e., s.75.

64 Halil Cin; İslâm ve Osmanlı Hukukunda Evlenme, Konya 1988, s.210-211.

65 Ömer Nasuhi Bilmen, Hukuk-ı İslâmiye ve Istılahat-ı Fıkhıyye Kamusu , C.II.,tarihsiz.s.116. 66 Ziya Kazıcı, Osmanlı’da Toplum Yapısı, İstanbul 2003, s.194.

(24)

kolaylaştırma şeklinde önemli bir rolü vardır67. İncelediğimiz mehir miktarlarının genelde birbirine yakın olduğu görülmektedir. Osmanlı toplumunda itibarlı bir konum elde eden el-hac, es-seyyid, çelebi ya da halife gibi unvanları taşıyan efendi ve eşraf ile sıradan insanların eşlerine verdikleri mehir miktarları arasında büyük farklar olmadığı görülmektedir68.

Tablo 1: 75 Numaralı Şer’iye Sicilinde Yer Alan Mehir Miktarları

Mahalle Kadın Erkek Miktar (Krş) No

Pınari Emine binti Ali Berber Ali Hac Ahmed 10 1/1

Büyüksinan Emine binti İsmail İsmail bin Ebubekir 30 2/3

- Emine - 145 2/4

Öyle Bekledi Şerife binti İsmail Ali bin Mustafa 30 3/6

Keçe Fatma binti İbrahim Bedel oğlu Mustafa 30 3/7

Sarı Hasan Ayşe binti Osman Mehmet bin Ömer 30 4/8

Karahüyük Raziye binti süleyman Hacı Memiş bin Mustafa 30 4/9 Bordabaşı Emine binti Mehmet

Alime binti Hacı Ali Hacı Haşim bin Mustafa 30 15 5/10 Dolab Mekteb

Sokağı Emine binti Halil Berber Ali 30 6/13

Piri Paşa Hatice binti Mehmet Ali bin Hacı Ömer 15 7/14

Abdulmumin Şerife binti Mehmet Abdullah bin Eyüp 31 8/15

- Anakadın - 10 8/17

Darıcı Saliha binti Yusuf Hüseyin bin Hacı Memiş 30 9/19

Pınari Saliha binti Halil İsmail bin Süleyman 10 10/20

Karacihan Emine binti İsmail Hacı Mehmet bin Ali 21 11/23

Akıncı Zevci ayşe Nalbant İbrahim 15 11/25

Kürkçü Hatice binti Ali Nuri Ahmet bin Abdullah 10 12/27

Kuzgunkavak Şerife binti Mehmet Mustafa bin Ebubekir 10 13/28 Dolab Mekteb

Sokağı Elif binti ebubekir İbrahim bin Süleyman 30 13/29

Kalecik Hatice binti Mehmet Seyit Mehmet Sarı Hafız

Efendi İbn- i İsa 30 13/30

Küçüksinan Alime binti Mehmet Mustafa bin Hasan 15 14/32

Carcaran Safiye binti Eyüb Ali bin İbrahim 10 14/33

Bulgur İmam Fatma binti Mehmet Hüseyin bin Nebi 30 14/34

Bulgur İmam Şerife binti Mehmet Mehmet bin Süleyman 15 15/35

- Raziye binti Hasan Hasan ve Seyyid 10 15/37

Keçeci Saliha binti Hacı Mehmet Hacı Ömer bin Mustafa 30 16/40

Kuzgunkavak Emine binti Ömer Hacı Ali 31 16/41

Küçüksinan Safiye binti Halil İsa bin Abdullah 10 16/42

Küçüksinan Fatma binti Mehmet Hüseyin bin Sinan 30 17/44

Fahrunnisa Fatma binti Hasan Mehmet bin Ahmet 301 17/46

Hoca Habib Şerife binti Ahmet Mehmet bin İsmail 30 18/47

Şerefşirin Saliha binti Mehmet İbrahim 15 18/51

Kızılviran Karyesi

Fatma binti Himmet Mehmet bin Veli 20 19/53

Zenburi Havva binti Mustafa Hacı Abdullah bin Mehmet 30 19/54

67 Erten, a.g.e., s.52.

(25)

Büyüksinan Ayşe bt Bekir Mustafa bin Musa 30 20/55 Sırçalu Meryem Hanım binti

Memiş Paşa Ömer Efendi bin Abdurrahim 101 20/56

Kurbucedid - Nalband Abdulkadir 30 21/57

Çiftenerduban Şerife binti Ubeyd Ebubekir bin İsmail 30 23/61

Abdulaziz Şerife binti Ahmed Mehmet bin Mehmet 30 23/62

- Ayşe binti Mehmet Eyüp bin Abdullah 10 24/63

Kurbucedid Şerife binti Abdullah Emine binti Ali Şerife binti Osman

Hacı Mustafa bin Hasan 30 30 30

24/64

Sarı Hasan Rahime binti Osman Salih bin Halil 30 25/65

Sebahan Ayşe binti Mehmed Mehmet bin Yusuf 50 25/66

Şeyh Aliman Alime binti Salih Musa bin İbrahim 30 26/68

Öylebekledi Şerife binti Abdulkadir Seyit Ahmet bin Mustafa 30 26/70

Dolap Halil Havva binti Ömer Ahmet bin Halil 10 27/71

Kerimdede Alime binti Halil Ali bin Hasan 30 27/72

Dolap Zade binti Abdullah Mehmet bin Mehmet 10 27/73

Hocahabib Hatice binti Hüseyin İbrahim bin Yakup - 28/74

? Hatice binti İbrahim Musa bin Ömer 30 28/75

Topraklık Alime binti Ömer İsa bin Ali 30 29/78

- Şerife binti İsmail İsa 15 29/79

Şükran Ayşe binti Mehmet Hacı Memiş bin Mehmet 30 30/80

Sarnıç Alime binti Abdulahad Mehmet bin Ahmet 10 30/82

Sille Karyesi Ayşe binti Memiş Abdurrahman bin İbiş 40 31/83

Sille Karyesi Şerife binti Mehmet Hafız Musa Bin Mehmet 33 32/84 Hoca Habib Hatice binti Abdullah El-Hac İsmail bin el-Hac

Mehmet 30 33/88

Akıncı Hafize binti Ahmet Mehmet bin ahmet 30 36/93

Durakfakıh Emine binti İbrahim Abdullah bin Mehmet 10 36/94

Burhandede Fatma binti Mehmet İbrahim bin Mehmet 30 37/95

Şeyh Aliman Ayşe binti Ali Hamza hoca bin Mustafa 10 38/97

- Ayşe Hacı Mehmet bin Abdullah 10 39/100

Nasrullah Rahime binti Ahmet Derviş Ömer bin Abdullah 30 40/101

Kavak Karyesi Havva binti Ömer Ahmet bin Mehmet 20 40/102

Akçeşme Fatma binti Hacı Veli Seyyid bin Hasan 11 40/103

Hacı Cemal Hatice binti Abdullah Ömer bin Osman 10 41/105

Polatlar Şerife binti Süleyman Keçeci Seyit 30 42/106

Hoca Hasan Halime binti İbrahim Said bin Mehmet 10 42/107

Akıncı Ayşe binti Halil Mehmet bin İbrahim 10 42/108

Çavuşoğlu Ayşe binti Mehmet Ahmet bin Mehmet 10 43/109

Sille Karyesi Hafiza binti Mehmet Alaeddin bin Ali 30 44/113

Babıaksaray Havva binti Ali Ahmet bin Mehmet 30 44/114

Zincirlikuyu Fatma binti Abdulkadir Abdulkerim bin Ahmet 10 45/115

Kurbucedid Şerife binti Kırış Musa bin Halil 10 46/118

Fakihdede Ayşe binti Mehmet Himmet bin Mehmet 30 46/119

Bordabaşı Fatma binti Mustafa İsmail bin Mehmet 30 46/120

Kayacık Araplar Şerife binti İsmail Ali bin Mehmet 30 47/121

Kuzgunkavak Saliha binti İbrahim Havva binti Abdullah

Zeynep binti Abdurrahman Mehmet bin Hüseyin

30 15

15 47/123

- Havva Hüseyin bin Halil 10 48/128

Hocacihan Fatma binti Mehmet Mehmet bin Mustafa 30 49/129

Şeyh Aliman Hatice binti Yusuf Hüseyin bin Mehmet 10 49/130

Karaciğan Saliha binti Hasan Seyyid Mehmet bin

(26)

Sille Karyesi Ayşe binti Osman Zeynelabidin Efendi ibn-i

Abdulkadir 30 50/133

Sille Karyesi Fatma binti Ali ElHac Hüseyin bin

Mehmet 30 51/134

Kerimdede Ümmügülsüm binti

Ahmet

Molla Mehmet bin İbrahim 15 51/135

Kayacık Arablar Meryem binti Yusuf Mehmet bin İbrahim 30 51/136

Fahrunnisa Ayşe binti Osman İbrahim bin Mehmet 30 52/137

Karaarslan Atike binti Eyüp Malaslı deli Halil 30 52/138

Kandıra Yör. Futma binti Musa Mehmet bin İbrahim 10 53/141

Zincirlikuyu Havva binti Hacı Mehmet Mustafa bin İsmail 5 54/143

Yunusoğlu Arife binti Hasan Osman bin Hacı İbrahim 12 55/146

Babıaksaray Ayşe binti Hacı Mustafa Mehmet bin Ali 30 56/147

Şeyh Aliman Havva binti Mustafa Abdullah bin Ali 30 56/148

Kayacık Araplar Hatice binti Osman Ömer bin Abdullah 30 60/153 Karaciğan Saliha binti Hasan Seyit Mehmet bin

Süleyman 30 60/155

Vadi-i Meram Alime binti Süleyman Abdullah bin Hüseyin 30 61/157

Para Emetullah binti

Abdulgaffar Ali bin Mustafa 20 62/160

İmaret Esmehan binti Hüseyin Mehmet bin Abdullah 30 63/166

Keçeci Fatma binti Abdulbaki Seyit bin Hacı Musa 50 66/172

Fahrunnisa Saliha binti Süleyman Ömer bin Hacı Ahmet 30 66/171

Ahmetdede Fatma binti Mustafa Mustafa bin Ahmet 30 67/173

Kuzgunkavak Hatice binti Osman Ömer bin İsmail 10 68/175

Emir Haliloğlu Şerife binti Mehmet Mehmet bin elhac Mehmet 30 69/178

Kuzgunkavak Ayşe binti Mehmet Hacı Seyit bin Mehmet 30 70/180

Hocacihan Fatma binti Halil Davut bin Mehmet 10 70/181

Kerimdede Rukiye binti Hacı İsmail Mustafa bin Mehmet 30 71/182

Gölceğiz Karyesi Emine binti Hüseyin Hasan bin Ali 30 71/184

Tarhana Havva binti Mehmet Ömer bin Abdullah 10 72/185

Büyüksinan Ayşe binti Mehmet Hasan bin İsmail 10 75/190

Küçüksinan Hatice binti Mehmet Mustafa 20 76/191

Kurbucedid Ayşe binti Mehmet Mustafa bin İsmail 30 77/194

- Emetullah bin İbrahim Mehmet bin Süleyman 30 78/197

Hocacihan Havva binti Mustafa Ömer bin Osman 10 79/199

Muhtar Ayşe binti İbrahim Mehmet bin Abdullah 15 79/200

Hacı Cemil Fatma binti Musa Süleyman bin Ahmet 30 80/202

Hocacihan Havva binti Osman Ahmet bin Mustafa 30 81/203

Fakıhdede Elmas binti Mehmet İbiş bin İbiş 30 82/206

Babıaksaray Fatma binti Ahmet Mehmet Memiş 30 83/207

Kurbucedid Rabia binti Mehmet Ahmet bin İbrahim 30 84/209

- Fatma binti İbrahim Ahmet bin İbrahim 15 84/210

Akçeşme Sokağı Saliha binti Nebi Hüseyin bin Abdullah 30 85/212

Sütçü Ayşe binti Hüseyin Ali bin İbrahim 10 87/214

Sütçü Saliha binti Abdullah İsmail bin Hüseyin 30 87/215

Hacı Cemal Raziye binti Süleyman Memiş bin Hüseyin 30 88/217

Piri Bey Ayşe binti Mehmet İsmail 30 88/219

Medrese Şerife binti Mustafa Veliyyüddin bin Mehmet 20 89/220

Kuşkondu Havva binti Ömer Osman bin Abdullah 30 89/221

Hoca Hasan Fatma binti Mustafa Hüseyin bin Mustafa 30 90/222

Ahmet Fakıh Saliha binti Hafız

Süleyman Seyyid Musa bin Hasan 30 90/223

Köyceğiz Emetullah binti Halil Hüseyin bin İsmail 10 91/225

(27)

Darıcı Emine binti Sabır Numan bin Ali 10 93/230 Vadi-i Meram Havva binti Yahya Seyyid Mehmet bin Ali 10 94/233

Vadi-i Meram Hatice binti Hasan Mehmet bin Mehmet 30 94/234

Vadi-i Meram Şerife binti Hasan Ali bin Mehmet 30 94/235

Sadırlar Fatma binti Musa Süleyman bin Ahmet 30 96/239

Fahrunnisa Emine binti Mehmet Hasan efendi 31 97/240

Yediler Ayşe binti Seyit Mehmet Seyit Mehmet bin

Süleyman 10 97/241

Zincirlikuyu Raziye binti Mehmet

Emine binti Abdullah Ahmet bin Mustafa 15 30 98/242

Piresed Alime binti Yusuf Abdulfettah bin Ömer 10 99/243

Kuşkondu Fatma binti Mehmet Ömer bin Yusuf 15 100/246

Civar Kezban binti Hacı

Mehmet

Mehmet bin Mustafa 10 102/249

Nişantaşı Saliha binti Mehmet Hüseyin bin İsmail 30 102/250

Hocacihan Hatice binti Mustafa Mustafa bin İbrahim 30 103/251

Fakıhdede Alime binti Halil Ömer bin Mehmet 30 103/252

- Emine binti Mehmet Ömer bin Mehmet 30 103/253

Kurbucedid Ayşe binti Mehmet Seyyid Mustafa bin İsmail 30 104/254

Kurbucedid Hatice binti Mehmet Ali bin Abdullah 30 105/256

Akıncı Hatice binti Ali Mehdi oğlu Süleyman 30 106/257

Zincirlikuyu Emine binti elhac Ahmet Hacı Ahmet bin Süleyman 30 106/258 Hacı Cemil Şerife binti Abdullah Süleyman bin Süleyman 30 107/259

Civar Habibe binti Ali Ahmet bin İbrahim 100 107/260

Karakayış Şerife binti Halil Mustafa bin Süleyman 30 109/264

Şeyh Aliman Cennet binti Osman Hasan bin Hacı Mehmet 10 110/267 Kürkçü Şerife binti Molla

Mehmet Mustafa bin Yusuf 30 111/268

Hocacihan Emine binti Mustafa Mehmet bin Mustafa 30 111/269

Küçüksinan Havva binti Hasan Mustafa bin Mehmet 30 112/271

Pınari Şerife binti Mehmet Veli bin Ali 10 112/272

Civar Asiye binti Mustafa Ali bin Ali 30 112/273

Sadırlar Alime binti Ali Mustafa bin Musa 20 113/276

Bolatlar Raziye binti Hasan Seyit bin Mehmet 20 114/277

- Fatma binti Mehmet Mustafa 30 114/280

Fakıhdede Fatma binti Osman Süleyman bin Seyyid 90 115/282

- Fatma binti Osman Hacı Ali bin İbrahim 10 115/283

Battallar Zeynep binti Mustafa Eyüp bin Ali 30 118/288

Hasandede Zeynep binti İsmail Osman bin İsmail 30 118/289

Zincirlikuyu Havva binti Yusuf Recep bin Hacı

Abdurrahman 30 119/291

Dolap cami Ayşe binti Mustafa İsmail bin Ali 15 119/293

Fahrunnisa Rabiye binti Kadir Hüseyin bin Ahmet 30 120/296

Esenlü Havva binti Mehmet Mehmet bin Mustafa 30 121/297

Zincirlikuyu Fatma binti Hasan Mustafa bin Mustafa 30 122/299

- Alime binti Veli Mustafa bin Hasan 10 122/300

Kürkçü Emine binti Ali Hafız Ali bin Osman 10 123/302

Kale-i Cerb Şerife binti Seyit Mehmet Mustafa bin Himmet 30 123/304 Kürkçü Şerife binti Hüseyin

Fatma binti Hacı İbrahim Mustafa bin Hüseyin 30 124/305 Karakayış Fatma binti Seyit

Mehmet

İsmail bin Mehmet 21 124/306

Burhandede Ayşe binti Mustafa Yunus bin İbrahim 30 125/308

Dolab Mekteb Zahide binti Abdullah Selim bin Abdullah 10 126/310 Tarhana Hatice binti Bedreddin Abdulkadir bin Hasan 30 127/312

(28)

Büyüksinan Havva binti Ali Mehmet bin Mustafa 30 129/317

Hoşhan Fatma binti Hüseyin Ahmet bin Hacı Mehmet 31 130/318

Piri Paşa Emine binti Mehmet Şeker Ali bin Hüseyin 15 132/322

Hoşhan Emir

Halil Hatice binti Mehmet Ali bin Ali 30 133/324

Şekerfuruş Dudu binti Abdulah Seyit Mehmet bin Mustafa 20 134/325

- Tayyibe binti Abdullah

Rukiye binti Abdussamed Elhac Yasin Ağa ibn-i Seyyid 250 135/326

Aksinle Şerife binti Hüseyin İbrahim bin Hasan 10 135/327

Civar Hatice binti Ali Süleyman bin Mehmet 30 136/329

Hacı Cemil Ayşe binti Hacı Osman Mehmet bin Ömer 30 137/330

Nehrikafur Ayşe binti İsmail İbrahim 30 137/331

Hacı Sadık cemaati

Rukiye binti Hasan Ahmet bin Hüseyin 10 138/332

Bulgur İmam Havva binti Ahmet Ahmet bin Mustafa 30 139/334

Şeyh Ahmet Hatice binti İsmail

Rahime binti Mehmet Mustafa bin Mehmet 30 30 140/335

Sebhan Emine binti İbrahim Seyit Ali bin Veli 30 141/337

Meşki Ayşe binti Mustafa Halil bin Yusuf 30 141/338

Cami Şerife binti Mustafa Abdullah bin Osman 30 142/339

Kerimdede Saliha binti İbrahim

Şerife binti Hasan Hüseyin bin Ahmet 10 30 143/341

Bulgur İmam Meryem binti Yusuf Meryem bin Ali 15 143/342

Kabasakal Havva binti Mustafa Hüseyin bin Süleyman 10 144/344

Karakayış Şerife binti Mehmet Hacı Ahmet bin Osman 15 145/346

Zincirlikuyu Fatma binti Hacı

Abdulkadir Abdullah bin Hacı Ali 100 147/349

Hasan Dede Ayşe binti Hacı Hüseyin Himmet bin Himmet 10 148/350 Şems Fatma binti Hasan Seyyid Ahmet Efendi ibn-i

Ömer 10 148/351

Uluırmak Emine binti İbrahim Seyit Mehmet bin

Abdulfettah 15 149/352

Şems Şerife binti Hüseyin

Emine binti Hüseyin bin Ömer 10 10 149/353

Pir Esed Emine binti Mustafa Hasan bin Veli 10 150/355

Tereke kayıtlarında mehir belirtilirken, ya sadece mehir olarak geçmiş, ya da “mehr-i mü’eccel” olarak ifade edilmiştir. Bir belgede “mehr-i muaccel” ifadesiyle karşılaşılmıştır69.Yukarıdaki tabloda en yüksek mehir miktarının 301 kuruş en düşük mehir miktarının ise 10 kuruş olarak belirlendiği görülmektedir.205 terekede en fazla 130 terekede 30 kuruş verilmiştir.50 terekede 10 kuruş 18 terekede 15 kuruş 8 terekede 20 kuruş mehir miktarı belirlenmiştir. Fakat bu mehir miktarlarının kadın evlenirken kocası tarafından mı, yoksa onun ölümünden sonra kadı tarafından mı tayin edildiği tespit edilememektedir.

(29)

2. Çok Evlilik

İslamda aile esas itibariyle tek evlilik üzerine kurulmuştu. Fakat belirli durumlarda kocanın dörde kadar evlenmesine müsaade edilmiştir. Ancak bu emir değil belirli şartlarda başvurulan bir ruhsat olduğu unutulmamalıdır. Böyle bir evliliğe izin veren Nisa süresinin üçüncü ayetinin devamında “…şayet adaleti gözetmekten korkarsanız o zaman bir tane ile veya cariyenizle yetinin, doğru yoldan ayrılmamak için bu daha elverişlidir70.” buyrularak tek eşlilik teşvik edilmiştir. Uygulamada Müslüman toplumların tek eşliliği tercih ettiği bazı zengin kimselerin çok eşliliğe belli ölçüde başvurdukları görülmektedir .

İncelediğimiz tereke kayıtlarında çok eşliliğe dair belge sayısının çok az olduğu görülmüştür. İki eşe sahip yedi örnek bulunurken üç eşe sahip iki kayıt yer almaktadır. Üçten fazla eşe sahip bir aile örneği bulunmamaktadır.

Tablo 2: 75 Numaralı Konya Şer’iye Sicilinde Çok Eşli Olanların İsimleri ve Mahalleleri

Mahallesi Adı Eş

Sayısı Belge No - Elhac Yasin Ağa ibn-i Seyyid 2 135/326

Bordabaşı Hacı Haşim bin Mustafa 2 5/10

Kerimdede Hüseyin bin Ahmet 2 143/341

Kurbucedid Hacı Mustafa bin Hasan 3 24/64 Kuzgunkavak Eşrefoğlu Mehmet bin Hüseyin 3 47/123

Kürkçü Mustafa bin Hüseyin 2 124/305

Şems Hüseyin bin Ömer 2 149/353

Şeyh Ahmet Mustafa bin Mehmet 2 140/335

Zincirlikuyu Ahmet bin Mustafa 2 98/242

3. Çocuk Sayısı

Konya şeriyye sicillerindeki muhtelif tereke kayıtlarından ailelerdeki çocuk sayısını yaklaşık bir hesapla belirleyebilmek mümkündür71. Osmanlı ailesinde çok kadınla evliliğin yaygın olduğu, her erkeğin yürürken ardından onu takip eden iki eş veya dört hanımın bulunduğu şeklindeki düşüncelerin incelediğimiz 75 numaralı şeriyye siciline göre Konya ailesi için geçersiz olduğu gözlenmiştir. Gayrimüslim

70 A.Fikri Yavuz,Kur’an-ı Kerim ve İzahlı Meâli Âlisi,7.baskı,İstanbul,1978,s.78. 71 İpçioğlu, a.g.e., s.42.

(30)

ailelerde erkeklerin ikinci bir kadınla evlendiklerine rastlanılmamıştır. İncelemiş olduğumuz 75 numaralı Konya Şer’iye sicilinde 289 ailenin çocuk sayısına ulaşılmıştır. Toplam çocuk sayısı ise 661 bulunmuştur.15 ailenin çocuksuz olduğu görülmüştür. 46 ailenin yalnız erkek çocuğu varken, 53 ailenin yalnız kız çocuğu vardır. 140 ailenin de hem kız hem erkek çocuğu bulunmaktadır. En çok yedi çocuklu aile görülürken en az bir çocuklu ve çocuksuz aileye de rastlanılmıştır.

Tablo 3: 75 Numaralı Şer’iye Siciline Göre Müslim ve Gayrimüslim Çocuk Cetveli

Çocuk Sayısı Durumu Tereke Sayısı Çocuk Sayısı

1 Çocuk 99 99 2 Çocuk 72 144 3 Çocuk 41 123 4 Çocuk 32 128 5 Çocuk 17 85 6 Çocuk 9 54 7 Çocuk 4 28

Hiç Çocuğu Olmayan 15 -

Toplam 289 661

Hane Başına Düşen Ortalama

Çocuk Sayısı 2,28

4. İsimler

Çocuk isimleri de ailenin tercihlerini, değer yargılarını ve hayat felsefesini anlamada bize önemli ipuçları sunabilmektedir. Osmanlı- Türk toplumunda çocuklara isim koymada şüphesiz örf ve inançların tesirini ilk sırada belirtmemiz gerekecektir. Kızlarda Emine, Hatice, Fatıma, Ayşe gibi Hz. Peygamberin ailesine mensup isimler başta gelmektedir. Bunların dışında şehirli ailelerde Raziye, Havva, Saliha, Alime gibi isimler yaygın iken kırsal kesimde bu isimlerin yanı sıra Fatı, Anahatun, Iraz gibi isimlere de rastlanmaktadır. Erkeklerde başta Mahmet, Ahmet, Mahmut, Mustafa olmak üzere Süleyman, İsa, Musa, Davut, Yusuf, Yahya gibi peygamber isimleri, Muharrem, Şaban, Ramazan, Recep gibi kutsal ayların isimlerine rastlanmaktadır72.

(31)

Tablo 4: 75 Numaralı Şer’iye Sicilinde Geçen Erkek İsimleri

Abdullah Emir Ali Kartal Ömer

Abdulmumin Eyüp Kasım Recep

Abdurrahim Fahri Kaya Sadri

Abdurrahman Feyzi Kerim Sadullah

Abdussamed Habip Kurban Salih

Abdusselam Hacı Mahmut Seyit

Ahmet Halil Mehmet Sinan

Alaeddin Hamza Memiş Süleyman

Ali Hasan Mevlüt Şahin Şems

Alim Haşim Muharrem Şerif

Bayram Haydar Murtaza Ubeyd

Bedel Hıfzı Musa Ulvi

Bedreddin Himmet Mustafa Veli

Burhan Hüseyin Nebi Veliyyüddin

Cafer İbrahim Nuh Yahya

Cemal İbrahim Ethem

Numan Yakup

Davut İsa Nuri Yasin

Ebubekir İsmail Nurullah Yunus

Emin Kamil Osman Yusuf

Tablo 5: 75 Numaralı Şer’iye Sicilinde Geçen Kadın İsimleri

Akife Ebrumah Haciye Rayiha Tayyibe

Alime Elif Hafize Raziye Ümmügülsüm

Anakadın Elife Halime Rukiye Tayyibe

Anakızı Elmas Hanife Safiye Zahide

Arife Emetullah Hatice Saliha Zeliha

Asiye Emine Havva Sare Zübeyde

Atike Fahriye Meryem Selime

Ayşe Fatıma Nefise Sultan Büşra Gülşen Rabia Şehriye

Dudu Habibe Rahime Şerife

Tablo 6 : 75 Numaralı Şer’iye Sicilinde Geçen Gayrimüslim İsimleri

Aferiye Ate Elyostul Markine

Agob Avanes Haritoni Maryam

Ağsabet Baltan İlyad Mihayıl

Alko Bedros Karabet Nenke

Aniştaş Ebrosiye Kenid Osye

Aniştaşiye Ecriduma Kiyorga Safra Anna Eftem Köröf Vastas Artin Eğba Madros Yorgi

(32)

II. MİRAS VE PAYLAŞIMI

Miras sözlükte “kök, temel; birinin diğerinden devraldığı eski durum, bakiye” anlamlarındaki irs kökünden türeyen miras kelimesi çok defa irs ile eş anlamlı olmak üzere “ bir şeyin bir kişi veya topluluktan diğerine geçmesi, başkasından kalan “manasında kullanılır73. Ölen kimsenin bıraktığı nakit mal veya haklara tereke de denmektedir.Ölen kişinin bütün mal varlığı yazıldıktan sonra ölen kişinin teçhiz ve tekfin ( cenaze masrafları), Mihr-i müeccel (kadın evlenirken kocasının taahhüt ettiği para), dellaliye ( malı satmakla görevli olan kişiye verilen ücret ), Kaydiyye ( kayıt parası ), varaka baha ( kağıt parası ), resm-i kısmet ( paylaşım sonunda alınan vergi), diğer vergiler borç (deyn) düşülerek geriye kalan mal ve mülkün hissedarlar arasında paylaşımı yapıldığı görülmektedir. Vasiyeti var ise sıhhati araştırılır, kalan mal varislerine taksim edilirdi74.

Belge 7/14’ü incelediğimizde önce kişinin adresi, adı, baba adı belirtilerek verasetinin kimler olduğu açık olarak yazılmıştır. “Konya’da Piri paşa mahallesinde fevt olan Ali bin Hacı Ömerin veraseti zevce-i menkuha-i metrukesi Hatice binti Mehmed ile sağir ve kebir oğlu Mehmed ve Ömer, kızı Saliha ve kızları Rahime ve Şerife ve Ayşe ve validesi Alime binti Abdullah’a inhisarı ” denilmiştir. Burada Piri Paşa mahallesinde vefat eden Ali bin Hacı Ömer’in verasetinin eşi ve çocukları ve annesine kaldığı belirtilmiştir.

Bu belgeyi transkribe edersek Piri Paşa Mahallesi sakinlerinden Ali bin Hacı Ömer’in öldükten sonra kalan mirasının eşi Hatice binti Mehmet, büyük ve küçük oğlu Mehmet ve Ömer ve kızları Saliha, Rahime, Şerife, Ayşe ve annesi Alime binti Abdullah’a kaldığı anlaşılmaktadır. Daha sonra terekenin dökümü yapılmıştır. Öncelikle ev ve bağ yazılmıştır. İfadelerin hemen altına kuruş cinsinden değeri yazılmıştır. Daha sonra alacaklı olduğu kişiler ve alacağının ne olduğu yazılmıştır. Bundan sonra Konya’nın önemli geçim kaynaklarından hınta ( buğday ) yazılmış ve evde bulunan eşyalara geçilmiştir. Hemen alt tarafına “minhel ihracaat “ denilerek toplam değerin içinden çıkacak miktar belirtilmiştir. Bunlar cenaze masrafları kişinin işine ödemekle yükümlü olduğu mehir, borcu, kişilerin adı ve borç miktarları,

73 Hamza Aktan, “Miras”, İslam Ansiklopedisi ,c. III, TDV, İstanbul, 2005, s.143. 74 Pakalın, a.g.e., s. 460.

(33)

vergileri katibiye, kaydiye denilerek miras bölüm işleri için giden masraflar düşülmüştür. Bu masraflar kişinin mal varlığına göre değişiklik arz edecektir.

Bu şekilde toplam malın değerinden düşülerek geriye kalan bölüm “sahhul baki” denilerek baş tarafta belirtilmiş olan mirasçılara paylaşma işine geçildiği görülmektedir.

1. Teçhiz ve Tekfin

Teçhiz ve tekfin ölünün yıkanıp kefenlenmesi için kullanılan bir ifadedir75.Ölen kimsenin cenaze masraflarının kendi tarafından karşılanması, en uygun ve tercih olunanıdır. Bu yüzden geri kalan maldan ilk olarak teçhiz ve tekfin masrafları karşılanır. Tereke kayıtlarında geçen teçhiz ve tekfin masraflarının tutarları dökümlerde değişiklik göstermektedir.Nitekim aynı yıla ait örnekleri değerlendirdiğimizde terekenin zenginliği ile masraf doğru orantılı olmamaktadır76. Cenaze masraflarının maddi zenginliklerle ölçülü olabileceği düşünülmüşse de eldeki rakamlar bu tezi doğrulamamaktadır.Örneğin 7/14 nolu belgede Konya’da Piri Paşa mahallesinde fevt olan Ali bin Hacı Ömer’in terekesi 10100 kuruş olarak hesaplanmış fakat cenaze masraflarına 50 kuruş ayrılmıştır.Yine 10/20 nolu belgede Pınari mahallesinde fevt olan İsmail bin Süleyman’ın terekesi 1700 kuruş olarak hesaplanmış fakat cenaze masraflarına 100 kuruş ayrılmıştır.

2. Borçlar

Ölen kimsenin borçları genel olarak iki grupta ele alınır. Allah’a karşı olan mali borçlar; zekât, kurban, adak gibi borçlar olup, ödenmek üzere birisine vekâlet verilmişse ödenmek zorundadır. Kişilere karşı olan borcu ise muhakkak ödenmelidir, vasiyet etmesine gerek yoktur77.Örneğin 38/98 nolu belgede “El-Hac Ali Paşa

Hazretlerinin Ağavatından bundan akdem fevt olan Şumlu’lu el-Hac Abdullah Ağa’nın emval ve eşyasının tesbiti” yapılmış terekesi 1663 kuruş olarak hesaplanmış

cenaze ve mahkeme masrafları çıkarıldıktan sonra ölen kişinin borçlu olduğu kişiler

75 Devellioğlu, a.g.e., s. 1051.

76 Ömer Lütfi Barkan, Edirne Askeri Kassamına ait Tereke Defterleri, ( 1545 – 1649 ), Belgeler, C.III, Sayı: 5-6, TTK, Ankara, 1968, s. 19-20.

(34)

yazılarak borç miktarları tahsil edilmiştir.Terekelerde borç yerine deyn veya çoğulu olan düyun ifadeleri kullanılmıştır.

3. Ölüm Sonrası Yapılanlar ve Vasiyet

Ölen erkek ise mahallede bu işe yetkili bir din adamı ( çoğunlukla imamlar ) tarafından kadın ise bu işleri bilen din eğitimi almış becerikli kadınlar tarafından yıkanır kefenlenir. Namaz vaktine kadar bekletilen cenazenin namazdan sonra camiden çıkan cemaat tarafından cenaze namazı kılınır78. Ölen kişinin bırakmış olduğu vasiyetin yerine getirilmesi de önemlidir. Sağlığında yapamadığı hayır işlerinin öldükten sonra yapılmasını temin edebilmek amacıyla miktarını ve verilmesini istediği yerleri belirterek vasiyet etmektedir79. Vasiyet edilen hayır işlerinin meblağı kalan mirasın 1/3’nü geçmemek koşuluyla belirlenirdi80. Elimizdeki kayıtların birçoğunda vasiyet için miktarları gösterir tereke kayıtları mevcuttur.

4. Mirasçıların Hakları

Teçhiz ve tekfin borçlar ve vasiyet gereği yapılan harcamalar sonunda, terekeden kalan mallar mirasçıların hakkıdır. Kalan borcun mesuliyetinin kimde olduğu hukukçulara göre tartışma konusudur. Ama borca terekenin muhatap olup, mirasçıların da hukuki sorumluluklarının tereke ile sınırlı olduğu ilkesi kabul görmüştür. Mirasçılar mirası reddedemezler mirası kabul etmek zorundadırlar.

İslam hukukuna göre mirasçıları kısaca özetleyecek olursak;

a. Ferâiz: Birinci derece miras sahipleri olup Kur`an, sünnet veya icmâ`

tarafından takdir ve tespit edilmiştir. Baba, anne, karı, koca, dede, nine, kız, ana-baba bir kız kardeş, ana bir erkek kardeş, oğlun kızı, baba bir kız kardeş, ana bir kız kardeş.

b. Neseb-i Asâbe: Ölen kimsenin baba tarafından akrabalarıdır. Ferâizden

mirasçılar hakkını sonra kalan meblağdan paylarını alırlar. Farîza sahipleriyle bir arada oldukları zaman onların hisselerinden artanı, ferâizden kimse yoksa mirasın hepsini alırlar.

78 İpçioğlu, a.g.e., s. 65.

79 K.Ş.S.75-75/189 numaralı terekede cami, cami imamı ve hatıbına 200 kuruş, mescit tamirine 250 kuruş, kaldırım tamirine 1000 kuruş bırakılmıştır.

(35)

c. Sebebî Asâbe: Sahibi olduğu köleyi azat edenlerdir, neseb-i asâbeden

kimse yoksa mirasçı olurlar.

d. Asâbe olarak mirasçı bulunmadığı takdirde farz hisse sahiplerinden artan

yine kendilerine red yoluyla bırakılır. Fakat bu taksimden karı ve koca faydalanamaz.

e. Zevi’l-erhâm: Farz hisse sahiplerinden ve asâbeden mirasçı olmayınca sıra

yakın hısımlara gelir. Bunlar ölenin akrabalarıdır.

d. Mevle’l-muvâlât: Kişilerin müslüman olurken himayesine girdiği veya

köle iken diyetini ödeyen efendileridir. Efendiler bu kişilerin diyetlerini öder ve kendisine tabi olan şahsın mirasına girer.

e. Beytü’l-mâl: Yukarıda sayılanlar dışında mirasçı bulunmazsa yada mirası

teşkil eden meblağdan geriye bir miktar daha artmış olursa bu kalan kısım beytü’l-mâle teslim edilir81.

Ferâize göre mirastan hak alabilecek mirasçılar ve alacakları paylar şöyledir; Koca (zevc): Ölen kişinin çocukları olmadığı zaman mirasın 1/2’sini çocukları olursa 1/4’ ini alır.

Karı (zevce): Ölen kişinin çocukları olmadığı zaman mirasın 1/4’ ini çocukları olursa 1/8’ ini alır. Birden fazla karısı varsa bir karıya düşen pay diğerleri arasında eşit derece pay edilir.

Kız (bint): Ölen kişinin oğlu olmadığı zaman mirasın 1/2’ sini oğlu olursa kız 1 pay oğul 2 pay alır. (oğullara kızların iki katı pay ayrılır)

Baba (ebb): Ölenin oğlu veya oğlunun oğlu ile beraber olursa 1/6’sını, ölenin kızı veya oğlunun kızı olursa 1/6’sını hem de kızın hissesinden geriye kalanları da alır. Dede (cedd) : Babanın babası tıpkı baba gibidir. Fakat baba varsa dedeye mirastan pay düşmez.

Ana (ümm): Ölenin oğlu, kızı, oğlunun evladı veya ölenin erkek kardeşleri olursa mirasın 1/6’sını bunlar mevcut değilse 1/3’ünü alır.

Oğlun kızı (ibniyye): Ölenin kızı yoksa oğlunun kızı1/2 oğlunun kızı birden fazla ise 2/3 pay alır. Ölenin kızı olur ve bir veya birden fazla oğul kızı olursa 1/6 pay alırlar. Fakat ölenin oğlu veya birden fazla kızı bulunursa oğul kızlarına mirastan pay düşmez.

(36)

Ana-baba bir kız kardeş (uht li hüma): Bir tane olursa 1/2’sini, birden fazla olursa 2/3, üçünü ana-baba bir erkek kardeşle birlikte bulunurlarsa ikili-birli taksim edilir. Oğul, oğul oğlu, baba ve cedd ile karşılaştıkları zaman mirastan pay almazlar.

Baba bir kız kardeş (uht li ebb) : Ana-baba bir kız kardeş olmadığı zaman, bir tane baba bir kız kardeş varsa 1/2, birden fazla ise 1/3 alırlar82.

Sicilde geçen tereke sahiplerine ait terimler şöyledir; Zevc83 : Koca Zevce84 : Karı Veled85 : Çocuk Evlad86 : Çocuklar Bint87: : Kız Uht 88 : Kız kardeş

Uht li ümm89 : Ana bir kız kardeş Uht li eb90 : Baba bir kız kardeş Uht le hüma91 : Ana baba bir kız kardeş. Ah le hüma92 : Ana baba bir erkek kardeş Ah li ümm93 : Ana bir oğlan kardeş Ümm94 : Anne Cedd95 : Dede Cedde96 : Nine İbn97 : Oğul 82 Barkan, a.g.m. s. 20 – 21. 83 K.Ş.S 75-3/6. 84 K.Ş.S 75-71/184. 85 K.Ş.S 75-19/52. 86 K.Ş.S 75-67/174. 87 K.Ş.S 75-14/34. 88 K.Ş.S 75-10/21. 89 K.Ş.S 75-93/230. 90 K.Ş.S 75-108/262 91 K.Ş.S 75-107/261. 92 K.Ş.S 75-65/170. 93 K.Ş.S 75-65/170. 94 K.Ş.S 75-104/254. 95 K.Ş.S 75-108/263. 96 K.Ş.S 75-103/252. 97 K.Ş.S 75-19/53.

(37)

III. DİNİ VE SOSYAL YAPILAR 1.Cami ve Medreseler

Bir yerleşim yerinin ve yerleşim yerindeki mahallelerin oluşumunu sağlayan en önemli yapı camilerdir. Cami insanların en temel ihtiyaçlarından birisi olan ibadet etme gereksiniminin yerine getirilmesini sağlayan mekandır.75 Numaralı şer’iye sicilinde iki cami adı zikredilmektedir. Bunlar; Surgur Camii ve Taş Cami’dir98.

İslam ülkelerinde ders okutulan veya talebenin ders okuduğu yere “medrese” denilmektedir. Konya’nın Osmanlı Devleti döneminde eğitim müesseseleri bakımından şanslı bir yerinin olduğu söylenebilir.Çünkü Selçuklu ve Karamanoğulları döneminden kalan birçok medrese bulunmaktaydı.XVIII.yüzyıldan itibaren Selçuklu döneminden intikal edenler kadar yeni tesis edilmiş medreselerin de bulunduğu görülmektedir.XIX.yüzyıl ortalarında Konya’da 27 medrese bulunmaktaydı99. Sicilde Fethiye Medresesinin ismi geçmektedir100.Fethiye medresesi Kalecik mahallesinde Hacı Hasan Camii bitişiğinde bulunmaktaydı.Fethiye medresesi Konya ulemasından Hacı Hasan tarafından yaptırılmıştır101.

2.Görevliler

Belgelerde o dönemde bulunan görevlilerden sıkça bahsedilmektedir. Belgelerde geçen görevliler şunlardır;

Alay Emini

Çiftçiler

Şeyhi Kethüda Paşa Sipahi Yüzbaşı

Beytülmal

Emini Çukadar Miralay Peşkir ağası Tabur Katibi

Beytülmal Emini Vekili

Binbaşı Hatıb Müezzin Sağkol

Ağası Vali

Birun

Ağası İmam Müşir Sancaktar Vekilülharc

Çavuş Katip Mütesellim Müdürü Sicillat Voyvoda

98 K.Ş.S.75-75/189.

99 Muhittin Tuş,Sosyal ve Ekonomik Açıdan Konya,Konya,2001,s.149-150. 100 K.Ş.S.75-33/87.

Şekil

Tablo 1: 75 Numaralı Şer’iye Sicilinde Yer Alan Mehir Miktarları
Tablo 2: 75 Numaralı Konya Şer’iye Sicilinde Çok Eşli Olanların  İsimleri ve Mahalleleri
Tablo 4: 75 Numaralı Şer’iye Sicilinde Geçen Erkek İsimleri
Tablo 7: 75 numaralı Şer’iye Sicilinde Geçen Mahalle İsimleri  Abdulaziz Çiftenerdüban  Kalenderhane  Nişantaşı  Şükran
+5

Referanslar

Benzer Belgeler

Zaferan Borlı kurâsından Çiftlik-i Süfla karyesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Ali Emuca Oğlu İsmâîl bin Ali nâm kimesnenin verâseti Zaferan

takımında iken vefât ettiği veresesi tarafından verilen arzuhalde ifade olunan Aşir oğlu Mehmed bin Osman bin Mehmed’in ber-vech-i âtî vârisi olduklarını iddia iden

Medîne-i Sîvâs mahallâtından Uryân Müslim Mahallesi sükkânından olub bundan âkdem tarîk-i hacc-ı şerîfde vefât iden müftî-i sabık El-Hâc Mehmed Emin Efendi bin

mefahir-il kuzat vel hükkam meadin-ül fezail-ül vel kelam anadolunun orta kolu nihayetine değin vaki’ kazaların kadıları ve naibleri zidet fazlühüm ve

Hacı Mikdad Mahallesi sâkinlerinden Çolak Kadızâde Mahmud Efendi ibn-i Hâfız Ahmed Efendi meclis-i şer’îde Pamukzâde Hüseyin Efendi ibn-i Mehmed Ağa

itmekçi Hâcî Hasan Oğlu bayrâğının Ağâ ve Alemdârına verilen guruĢ 155 kuyûddan iki guruĢden ziyâde gümrük alınmamak içun ilâm harcı guruĢ 60 devletlü Hüsrev

Atina Kazâsı’nın Hemşin Nahiyesi’ne tabi Tezina Karyesi ahâlîsinden Hacıosmanoğlu Ömer Ağa ibn-i Hacı Osman (م) Tevfik Efendi mahzarında ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm

Mahrûse- i Amasya mahallatından Hatuniyye mahallesi sakinlerinden Sette binti Mehmed Beğ nam hatunun tarafından husûs-ı ati’z-zikre vekîl olub vekâlet-i mezbûre