• Sonuç bulunamadı

Miras sözlükte “kök, temel; birinin diğerinden devraldığı eski durum, bakiye” anlamlarındaki irs kökünden türeyen miras kelimesi çok defa irs ile eş anlamlı olmak üzere “ bir şeyin bir kişi veya topluluktan diğerine geçmesi, başkasından kalan “manasında kullanılır73. Ölen kimsenin bıraktığı nakit mal veya haklara tereke de denmektedir.Ölen kişinin bütün mal varlığı yazıldıktan sonra ölen kişinin teçhiz ve tekfin ( cenaze masrafları), Mihr-i müeccel (kadın evlenirken kocasının taahhüt ettiği para), dellaliye ( malı satmakla görevli olan kişiye verilen ücret ), Kaydiyye ( kayıt parası ), varaka baha ( kağıt parası ), resm-i kısmet ( paylaşım sonunda alınan vergi), diğer vergiler borç (deyn) düşülerek geriye kalan mal ve mülkün hissedarlar arasında paylaşımı yapıldığı görülmektedir. Vasiyeti var ise sıhhati araştırılır, kalan mal varislerine taksim edilirdi74.

Belge 7/14’ü incelediğimizde önce kişinin adresi, adı, baba adı belirtilerek verasetinin kimler olduğu açık olarak yazılmıştır. “Konya’da Piri paşa mahallesinde fevt olan Ali bin Hacı Ömerin veraseti zevce-i menkuha-i metrukesi Hatice binti Mehmed ile sağir ve kebir oğlu Mehmed ve Ömer, kızı Saliha ve kızları Rahime ve Şerife ve Ayşe ve validesi Alime binti Abdullah’a inhisarı ” denilmiştir. Burada Piri Paşa mahallesinde vefat eden Ali bin Hacı Ömer’in verasetinin eşi ve çocukları ve annesine kaldığı belirtilmiştir.

Bu belgeyi transkribe edersek Piri Paşa Mahallesi sakinlerinden Ali bin Hacı Ömer’in öldükten sonra kalan mirasının eşi Hatice binti Mehmet, büyük ve küçük oğlu Mehmet ve Ömer ve kızları Saliha, Rahime, Şerife, Ayşe ve annesi Alime binti Abdullah’a kaldığı anlaşılmaktadır. Daha sonra terekenin dökümü yapılmıştır. Öncelikle ev ve bağ yazılmıştır. İfadelerin hemen altına kuruş cinsinden değeri yazılmıştır. Daha sonra alacaklı olduğu kişiler ve alacağının ne olduğu yazılmıştır. Bundan sonra Konya’nın önemli geçim kaynaklarından hınta ( buğday ) yazılmış ve evde bulunan eşyalara geçilmiştir. Hemen alt tarafına “minhel ihracaat “ denilerek toplam değerin içinden çıkacak miktar belirtilmiştir. Bunlar cenaze masrafları kişinin işine ödemekle yükümlü olduğu mehir, borcu, kişilerin adı ve borç miktarları,

73 Hamza Aktan, “Miras”, İslam Ansiklopedisi ,c. III, TDV, İstanbul, 2005, s.143. 74 Pakalın, a.g.e., s. 460.

vergileri katibiye, kaydiye denilerek miras bölüm işleri için giden masraflar düşülmüştür. Bu masraflar kişinin mal varlığına göre değişiklik arz edecektir.

Bu şekilde toplam malın değerinden düşülerek geriye kalan bölüm “sahhul baki” denilerek baş tarafta belirtilmiş olan mirasçılara paylaşma işine geçildiği görülmektedir.

1. Teçhiz ve Tekfin

Teçhiz ve tekfin ölünün yıkanıp kefenlenmesi için kullanılan bir ifadedir75.Ölen kimsenin cenaze masraflarının kendi tarafından karşılanması, en uygun ve tercih olunanıdır. Bu yüzden geri kalan maldan ilk olarak teçhiz ve tekfin masrafları karşılanır. Tereke kayıtlarında geçen teçhiz ve tekfin masraflarının tutarları dökümlerde değişiklik göstermektedir.Nitekim aynı yıla ait örnekleri değerlendirdiğimizde terekenin zenginliği ile masraf doğru orantılı olmamaktadır76. Cenaze masraflarının maddi zenginliklerle ölçülü olabileceği düşünülmüşse de eldeki rakamlar bu tezi doğrulamamaktadır.Örneğin 7/14 nolu belgede Konya’da Piri Paşa mahallesinde fevt olan Ali bin Hacı Ömer’in terekesi 10100 kuruş olarak hesaplanmış fakat cenaze masraflarına 50 kuruş ayrılmıştır.Yine 10/20 nolu belgede Pınari mahallesinde fevt olan İsmail bin Süleyman’ın terekesi 1700 kuruş olarak hesaplanmış fakat cenaze masraflarına 100 kuruş ayrılmıştır.

2. Borçlar

Ölen kimsenin borçları genel olarak iki grupta ele alınır. Allah’a karşı olan mali borçlar; zekât, kurban, adak gibi borçlar olup, ödenmek üzere birisine vekâlet verilmişse ödenmek zorundadır. Kişilere karşı olan borcu ise muhakkak ödenmelidir, vasiyet etmesine gerek yoktur77.Örneğin 38/98 nolu belgede “El-Hac Ali Paşa

Hazretlerinin Ağavatından bundan akdem fevt olan Şumlu’lu el-Hac Abdullah Ağa’nın emval ve eşyasının tesbiti” yapılmış terekesi 1663 kuruş olarak hesaplanmış

cenaze ve mahkeme masrafları çıkarıldıktan sonra ölen kişinin borçlu olduğu kişiler

75 Devellioğlu, a.g.e., s. 1051.

76 Ömer Lütfi Barkan, Edirne Askeri Kassamına ait Tereke Defterleri, ( 1545 – 1649 ), Belgeler, C.III, Sayı: 5-6, TTK, Ankara, 1968, s. 19-20.

yazılarak borç miktarları tahsil edilmiştir.Terekelerde borç yerine deyn veya çoğulu olan düyun ifadeleri kullanılmıştır.

3. Ölüm Sonrası Yapılanlar ve Vasiyet

Ölen erkek ise mahallede bu işe yetkili bir din adamı ( çoğunlukla imamlar ) tarafından kadın ise bu işleri bilen din eğitimi almış becerikli kadınlar tarafından yıkanır kefenlenir. Namaz vaktine kadar bekletilen cenazenin namazdan sonra camiden çıkan cemaat tarafından cenaze namazı kılınır78. Ölen kişinin bırakmış olduğu vasiyetin yerine getirilmesi de önemlidir. Sağlığında yapamadığı hayır işlerinin öldükten sonra yapılmasını temin edebilmek amacıyla miktarını ve verilmesini istediği yerleri belirterek vasiyet etmektedir79. Vasiyet edilen hayır işlerinin meblağı kalan mirasın 1/3’nü geçmemek koşuluyla belirlenirdi80. Elimizdeki kayıtların birçoğunda vasiyet için miktarları gösterir tereke kayıtları mevcuttur.

4. Mirasçıların Hakları

Teçhiz ve tekfin borçlar ve vasiyet gereği yapılan harcamalar sonunda, terekeden kalan mallar mirasçıların hakkıdır. Kalan borcun mesuliyetinin kimde olduğu hukukçulara göre tartışma konusudur. Ama borca terekenin muhatap olup, mirasçıların da hukuki sorumluluklarının tereke ile sınırlı olduğu ilkesi kabul görmüştür. Mirasçılar mirası reddedemezler mirası kabul etmek zorundadırlar.

İslam hukukuna göre mirasçıları kısaca özetleyecek olursak;

a. Ferâiz: Birinci derece miras sahipleri olup Kur`an, sünnet veya icmâ`

tarafından takdir ve tespit edilmiştir. Baba, anne, karı, koca, dede, nine, kız, ana-baba bir kız kardeş, ana bir erkek kardeş, oğlun kızı, baba bir kız kardeş, ana bir kız kardeş.

b. Neseb-i Asâbe: Ölen kimsenin baba tarafından akrabalarıdır. Ferâizden

mirasçılar hakkını sonra kalan meblağdan paylarını alırlar. Farîza sahipleriyle bir arada oldukları zaman onların hisselerinden artanı, ferâizden kimse yoksa mirasın hepsini alırlar.

78 İpçioğlu, a.g.e., s. 65.

79 K.Ş.S.75-75/189 numaralı terekede cami, cami imamı ve hatıbına 200 kuruş, mescit tamirine 250 kuruş, kaldırım tamirine 1000 kuruş bırakılmıştır.

c. Sebebî Asâbe: Sahibi olduğu köleyi azat edenlerdir, neseb-i asâbeden

kimse yoksa mirasçı olurlar.

d. Asâbe olarak mirasçı bulunmadığı takdirde farz hisse sahiplerinden artan

yine kendilerine red yoluyla bırakılır. Fakat bu taksimden karı ve koca faydalanamaz.

e. Zevi’l-erhâm: Farz hisse sahiplerinden ve asâbeden mirasçı olmayınca sıra

yakın hısımlara gelir. Bunlar ölenin akrabalarıdır.

d. Mevle’l-muvâlât: Kişilerin müslüman olurken himayesine girdiği veya

köle iken diyetini ödeyen efendileridir. Efendiler bu kişilerin diyetlerini öder ve kendisine tabi olan şahsın mirasına girer.

e. Beytü’l-mâl: Yukarıda sayılanlar dışında mirasçı bulunmazsa yada mirası

teşkil eden meblağdan geriye bir miktar daha artmış olursa bu kalan kısım beytü’l- mâle teslim edilir81.

Ferâize göre mirastan hak alabilecek mirasçılar ve alacakları paylar şöyledir; Koca (zevc): Ölen kişinin çocukları olmadığı zaman mirasın 1/2’sini çocukları olursa 1/4’ ini alır.

Karı (zevce): Ölen kişinin çocukları olmadığı zaman mirasın 1/4’ ini çocukları olursa 1/8’ ini alır. Birden fazla karısı varsa bir karıya düşen pay diğerleri arasında eşit derece pay edilir.

Kız (bint): Ölen kişinin oğlu olmadığı zaman mirasın 1/2’ sini oğlu olursa kız 1 pay oğul 2 pay alır. (oğullara kızların iki katı pay ayrılır)

Baba (ebb): Ölenin oğlu veya oğlunun oğlu ile beraber olursa 1/6’sını, ölenin kızı veya oğlunun kızı olursa 1/6’sını hem de kızın hissesinden geriye kalanları da alır. Dede (cedd) : Babanın babası tıpkı baba gibidir. Fakat baba varsa dedeye mirastan pay düşmez.

Ana (ümm): Ölenin oğlu, kızı, oğlunun evladı veya ölenin erkek kardeşleri olursa mirasın 1/6’sını bunlar mevcut değilse 1/3’ünü alır.

Oğlun kızı (ibniyye): Ölenin kızı yoksa oğlunun kızı1/2 oğlunun kızı birden fazla ise 2/3 pay alır. Ölenin kızı olur ve bir veya birden fazla oğul kızı olursa 1/6 pay alırlar. Fakat ölenin oğlu veya birden fazla kızı bulunursa oğul kızlarına mirastan pay düşmez.

Ana-baba bir kız kardeş (uht li hüma): Bir tane olursa 1/2’sini, birden fazla olursa 2/3, üçünü ana-baba bir erkek kardeşle birlikte bulunurlarsa ikili-birli taksim edilir. Oğul, oğul oğlu, baba ve cedd ile karşılaştıkları zaman mirastan pay almazlar.

Baba bir kız kardeş (uht li ebb) : Ana-baba bir kız kardeş olmadığı zaman, bir tane baba bir kız kardeş varsa 1/2, birden fazla ise 1/3 alırlar82.

Sicilde geçen tereke sahiplerine ait terimler şöyledir; Zevc83 : Koca Zevce84 : Karı Veled85 : Çocuk Evlad86 : Çocuklar Bint87: : Kız Uht 88 : Kız kardeş

Uht li ümm89 : Ana bir kız kardeş Uht li eb90 : Baba bir kız kardeş Uht le hüma91 : Ana baba bir kız kardeş. Ah le hüma92 : Ana baba bir erkek kardeş Ah li ümm93 : Ana bir oğlan kardeş Ümm94 : Anne Cedd95 : Dede Cedde96 : Nine İbn97 : Oğul 82 Barkan, a.g.m. s. 20 – 21. 83 K.Ş.S 75-3/6. 84 K.Ş.S 75-71/184. 85 K.Ş.S 75-19/52. 86 K.Ş.S 75-67/174. 87 K.Ş.S 75-14/34. 88 K.Ş.S 75-10/21. 89 K.Ş.S 75-93/230. 90 K.Ş.S 75-108/262 91 K.Ş.S 75-107/261. 92 K.Ş.S 75-65/170. 93 K.Ş.S 75-65/170. 94 K.Ş.S 75-104/254. 95 K.Ş.S 75-108/263. 96 K.Ş.S 75-103/252. 97 K.Ş.S 75-19/53.

III. DİNİ VE SOSYAL YAPILAR

Benzer Belgeler