• Sonuç bulunamadı

Benim gözümle yazı yazanlar:17:Ahmet Rasim

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Benim gözümle yazı yazanlar:17:Ahmet Rasim"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Benim gözümle yazı yazan lar: 17

Ab met K a le

Yazan:

Ahmet Rasimi çok yakından t&ur- yanlar, hususiyetlerini pek çok yaz­

mışlardır. 'Benim gözümle yazı ya­

zanlar,, seri yazımın on yediucisini ona hasrederek bir iki hâtırasını da ben yazıyorum:

1910 senesinin kışı idi, Kadıkö-

yünde oturuyordum. Bazan vapura

geç kaldığım günlerde doğru eve git­ meyip Dörtyol ağzındaki Jürmeni ki­ lisesinin yanında bulunan meyhane­ lerden birine - gençlik bu ya - bazan uğrar bir iki kadeh -atıp eve öyle dö­

nerdim, Bu uğradığım yer o zaman

Kadıköy'ünün en meşhur meyhanesi

idi. Hıristakinii) meyhanesi deyince

herkes bilirdi. Bu Hnristaki beyaz

pos bıyıklı ve. iri yarı Karamanlı çok dil ehli bir Rumdu.

Ahmet Rasimi ilk defa işte burada tanıdım. 0 , her akşam oraya uğrar ve geç vakitlere kadar içerdi.

Bu ayak üstü uğramalarda

ahbab-REŞ1D HALID

.

GÖNÇ

artık hapı yutmağa yüz tutunca büs­ bütün kargacık burgacık bir bal aldı.

Yazısına şöyle bir baktım. Haki­

katen müşkülâtla okunabiliyordu.

Heybeliada ile çok yakından alâ

kam olduğu için oraya süt sık gider­ dim. Yazısını aldıktan pek az zaman sonra gittikçe o gazinodaki köşesinde gözüm hep Ahmet Rasimi arıyor fa­ kat bulamıyordu.

Sorunca da: x

O artık evinden çıkamıyacak halde olduğu haberini alıyordum. “

Günün birinde de gazeteler bayı, gözlerini yumduğu haberini verd: "a

En büyük arzusu demli olaya11 cuma günü ölmesi olduğunu g.‘ , lr ler yazdılar. Galiba da tam ar ğı bir halde ve istediği günde buair~ yadan çekilip gitm işti.

Cenazesinin arkasından giderken ı

yaşadığı günleri, geçirdiği hayatı, j yazdığı yazılan düşünüyordum. Her ! halde yazılarını kâğıt üzerine en çok sıralayan yazıcılarımızdan biri idi.

Şimdi bir ik i satn-la merhumun hal tercümesini ilâve edelim:

lığımız epeyce ilerledi. Hele bu soh­ betinden fevkalâde zevk almağa baş­ ladığımdan uğrağımı p a fta d a üç dör­ de bile bindirmiştim.

Hikâyelerini tam mânasiyle zemin ve zamana uygunlarından seçerdi.

Hiç aklımdan çıkmaz; çok kar yağ mış bir akşamdı. Vapurda bir hayli i

üşümüş tüm, Kadıköyüne çıkar çık­

maz da »oluğu, biraz ummak düşün­ cesiyle Hıristakinin meyhanesinde al mış tim.

Ahmet Rasim de masasının başın­ da idi.

Birinci kadehler atılıp hoşbeş hı­ zını almağa yüz tutunca Ahmet Ra­ sim şu fıkrayı anlattı:

— Çocuklar, sizin tecrübeniz yok­ tur, Size bir fıkra anlatayım da İçki m as asm a otururken bu sözlerimi dai­ ma göz önünde tutun:

İlk kadeh yuvarlandı mı akn der­ hal neşe ile karşılar “ oo safa geldi­ niz, hoş geldiniz efendim,, der mide­ nin bir köşesine oturur sohbete baş­ larlarmış İkincisi de boğazdan geçip birincilini bulunduğu yere indi mi, &- kd bunu da biraz artan neşe ile kar-

şılıyarak midenin ikinci köşesinde

yer gösterirmiş. Sçüncüsü ise daha

fazla artan bir neşe ile köşesine “ hu

yurun,, dermiş. Dördüncüsü de za­

manı gelip mideye vardı mı artık or

taya geçip neşenin bütün coşkunlu­

ğu başlar ve taşmadan devam eder­ miş. Fakat vakta ki beşincisi geldi mi alul hemen:

— A rtA bana yer kalmadı. Müsaa denizle yerimi yeni gelen arkadaşını­

za teıkediyorum dermiş ve çekilir

gidermiş.

Fakat yaş ilerledikçe akim on beş, i hattâ yirmi kadeh ile beraber barına cak kadar midede yer açddığinı tec­ rübe ile biliyorum.

Umumî harp seneleri geçip, müta- ı reke seneleri millî zaferle kapanmıştı.

Ercümend Ekrem Talû ağabeyim ile

Kadıköyüne gidiyorduk. Vapurda Ah met Rasime rastladık. 0 , araba ile ı Kızıltoprağa gidiyormuş Bizi de ya­

nma alıp o zaman ismi “ İttihat spor ; kulübü,, olan şimdiki Fener stadına , bıraktı. Ayrılırken de:

— Ercümend bey akşam üstü sizi j beklerim, diye sesnelinoyrdu.

Bekliyeceği yer de Hıristakinin

| meyhanesi idi, Hıristakinin kendisin- l den eser kalmamıştı. Ama yerinde fi

1

! çdarı ve şişeleri öylece dolu duru­

yordu. \

Ercümend Ekrem Talû ağabeyimle

■ maç dönüşü Ahmet Rasimi bulduk.

Dükkânı idare eden Hıristaki ka­

dar del ehli değildi. Bir aralık: — Ah Hıristaki toprağın bol olsun neredesin Seni nasıl aramayım diye

Rasim merhum birkaç defa tekrar

etti. Ercümend Ekrem Talû ağabe­

yimle karşıIAlı o kadar çoştular, o kadar çoştular ki yuvarlanan kadeh­ ler arasında (esprit)ler de atbaşı be­

raber gidiyordu. Masanın etrafı bir

j

nükte panayirine çeviriyorlardı Bu

iki nükte üstadının yarışı hepimizi

o kadar kendimizden geçirmişti ki

son vapura dar darma yetiştik. ölümünden birkaç sene evvel son

defa Heybeliada iskelesindeki her

zaman gittiği gazinoda bir gün yine Ahmet Rasimin karşısında idim. Ya- . zı yazanlar kolleksiyonum için hazır­

ladığım kartonlardan birini kendisine uzatıyordum

Fakat zavallı adam artılı çökmüş- , tü. Elleri titriyordu Rica ettiğim ya I zıyı bin müşkülâtla yazdı. Kartonu

bana tekrar uzatırken dedi ki:

— Oğlum, yazabildiğim kadar.nı

yazdım. Yazı pek okunakl olmadı a- ma kusura bakmayın. Ne yapalım.

Rasimin yazısı zaten hiç de o ka- i dar cazip değildi. Hele aheste aheste

1867 senesinde İstanbuida dünya­

ya gelmiştir. “ KArıslı Menteşoğlu,,

ailesindendir. Babasını küçük yaşında kaybetm iştir. Mahalle mektebinde o- kuduktan sonra öksüz çocuklar için tesis edilen Darüşşafakaya verilen kü çük Ahmet Rasim oradan çok iyi bir derece He şehadetname almıştır.

Hayata gazetecilik ile başlamıştır. (Ceridei havadis)de mütercimlik yap mış, Tercümanı hakikat, Saadet. İk­ dam, Sabah, Malûmat, Servet, Ser- vetifünun, T anin, Hak, Tasviri efkâr velhasıl hemen hemen bütün gazete ve mecmualarda pek çok yazılar yaz mıştnr. Bir taraftan da risaleler, ki­ taplar, tercümeler neşretmiştir, Ah­ met Rasim bütün hayatını gazetecilik le geçirmiştir, Yalıuz son senelerinde

ı intihap edildiği mebusluktan başka

hiçbir resmî vazifede bulunmamış tır. Tam mânasiyle her telden çalabilen bir muharrirdi. Bu işi yapabilmek i- çin hakkiyle lâzım olan malûmata da sahipti. Pek çok okuyucusu olan bu

muharririn yazıları her zaman özlü

! ve faydalı olmuştur. Milletini, mem~ ■ leketini, halkın ruhunu, âdet ve ana- : nelerini gayet iyi biln-, bilhassa Istan bulun herbir şeyini pek iyi tanırdı. Birçok yazıları devrinin İçtimaî haya tmı iyi canlandıran levhalarla dolu­ dur, Türk dilini pek iyi bilenlerden­ di. En açık ve galiz hikâyeleri en ne

zib bir şekilde anlatmanın usulünü

bilen bir üstad İdi,

İlmî yazdan da çok kudretli yara­ bilecek kadar mücehhez bir şahsiyet idi. Fakat maatteessüf hazırlamakta

olduğu lügatini tamambyamamıştır.

Ciddî eserleri nasd tam bir bilginin

mahsulü ise mizahî yazıları da çok

iyi görüşün kâğıt üzerine harikulâde , ustalıkla canlı bir surette dizilmesi

idi.

Eserlerinin en meşhurlan:

Şehir mektuptan (m izahî), Osman | lı tarihi (hayli emek mahsulü olan

faydalı bir eserdir. Kitabe-i gam,

Fuhşu atik, Hamamcı Ülfet, Falaka. Risale ve kitap şeklinde intişar et miş olan eserleri pek çok olduğu gi­

bi içlerinde İlmî ve fennî olan -

lan çoktur. Bunların yirmi kadan mektepler için hazırlanmışlardır.

Musiki ile meşgul olmuş g ü fte ve besteleri kendisinin olan güzel ve za

rif şarkılan senelerce İstanbul saz

toplantılarında söylenmiştir, çalınmış

tır. 1927 senesinde Büyük Millet

meclisinin üçüncü devresinde İstan­ bul mebusu seçilmişti. Dördüncü dev

re intihabında yine mebus olmuştu

ama son senelerinde hep hasta oldu­ ğu için meclise ancak birkaç defa iş­ tirak edebilmişti. 1932 senesinin ey­ lül aymm 23 ncü günü Heybeliadada ölmüş, orada gömülmüştür İyi gaze­ teci, velûd bir yazıcı olmasına rağ­

men hiçbir zaman başlı başma bir

gazete sahibi olamamışta.

Reşid Halid Gönç

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Cultured rat aortic smooth muscle cells were preincubated with isosteviol, then stimulated with angiotensin II, after which [3H]thymidine incorporation and endothelin-1 secretion

The objective of this proposal study is to investigate the molecular pharmacologic effect of the traditional chinese Bu-Yi medicine on protecting and repairing of

Düşünce tarihinde estetik bir değer olan güzelliğin metafizik alandaki yansı- masında iki temel görüş vardır. Bunlardan birincisi, Tanrı’nın güzelliğinden, varlık

In this study, which deals with the problem ofevil which is the most important problem of the history of thought, we have mutually evaluated the thoughts of Plantinga and

藥學科技報告 主題:心臟 B303097035 藥三 黃亭婷

This cross–sectional Descriptive study aimed to study motivation affecting the continuous quality improvement for service enhancement of registered nurses in Fort

The Hyderabad request read : “ In view of the officially proclaimed intention of India, as announced by its Prime Minister, to invade Hyderabad, and in view

Çalışmada, biyoaktif cam içerikli rezin modifiye cam iyonomer simanın florid salınım değeri, antibakteriyel özelliği ve 12 aylık klinik başarısının geleneksel cam iyonomer