• Sonuç bulunamadı

İbrahim Müteferrika

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İbrahim Müteferrika"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Adamlar İbrahim Müteferrika

* T T , /v' • < » ( - ^

RAHİM MÜTEFERRİKA

[1674-1745]

Kitab basmayı dilimize tat­ bik eden ve Istanbulda ilk matbaayı kuran zattır. Fi­ kir hayatımızın en büyük hizmetlerinden biri olan bu işi İbrahim Müteferrika 276 mcı sahifede yazdı­ ğımız Çelebi zade Said Mehmed (efendi) paşa ile birlikte başardı.

İbrahim müteferrika Macaristanın Koloju- var kasabasında doğdu ve yetmiş bir yaşında latanbulda öldü. Kalvenist mezhebinde fakir bir ailedendir. O zamanlar Macaristanda ka- toliklerle protestanlar arasında rekabet vardı ve her mezhebin taraftarları kendi mezheble- rindeki zeki çocukları iyi yetiştirmeğe uğra­ şıyorlardı. İbrahim Müteferrikada Protestanlar tarafından kollejde okutulmuştur. Protestan papası olacaktı. 1692 de Macar kıralı (Tükeli İmre) Osmanlı ordusu ile AvusturyalIlar aley­ hine muharebeye girişmişti. İbrahim Müteferri- kâ da Protestan olduğu ve AvusturyalIlara ta­ raftar partide bulunduğu için Türk askeri ta­ rafından esir edilmiş, on sekiz yaşında iken Istanbula getirilib pazarda satılmıştı. Kaba ve zalim bir adamın eline geçti ve bu yüzden esirliğe tahammül edemiyerek müslüman oldu ve İbrahim adını aldı. Müteferrika lâkabı sonra­ dan Dergâhı âlî müteferrikalarından olduğu için takılmıştır.

Zeki ve kabiliyetli bir adam olan ve Ma- carcadan başka lâtince bilen ve bir hayli şey

okumuş olan İbrahim bir kaç senede türkçeyi ve İslâm bilgilerini öğrenmiş, hattâ 1711-1714 yılları arasında Müslümanlığı müdafaa için (Risale’i islâmiye) adlı bir kitab da yazmıştı. Bu kitab o zaman sadaret kaymakamı ve son­ ra sadırazam olan Damad Nevşehirli İbrahim paşanın dikkatini çektiği için onu korumaya başlamıştı. İbrahim Müteferrika 1715 de daha fazla tanınmaya başladı. O tarihte Osmanlılara sığınan Macar ümerasına tercümanlık için o seçilmişti. Bu vazife ile Belgrada gönderilmiş, bir sene sonra Edirneye gelen Macar kralı (Rakoci) nin maiyetine tercüman ve kâtib ola­ rak verilmiş ve onunla birlikte Tekirdağmda

bulunmuştu. Bu yüzden İbrahim Müteferrika Sadrazam tarafından daha iyi tanındı. İbrahim paşa Avrupa ilerleyişinin bizde de yayılması­ nı isterdi. O sıralarda Yirmisekiz Mehmed Çelebi Fransa elçiliğinden dönmüştü Oğlu Said Mehmed efendi de Paristen birçok yeni fikirlerle gelmiş bulunuyordu. İbrahim Müte­ ferrika ile tanıştı. Birlikte kitab basmak ve matbaa açmak için sadrazama müracaat ettiler.

İbrahim Müteferrika işi daha sağlam tut­ mak için basıcılığın mahiyetini ve faydalarını etrafile sayıp döken Vesiletüttıbaa adlı bir risale yazdı. Sadrazam buyrultu ile birlikte matbaanın ilk masraflarını koruyacak para da verdi. Kitab basmanın şeriat bakımından za­ rarlı olmadığına dair bir fetva da çıkarttılar. Fakat dine aid kitabları basmıyacaklarını da temin ettiler. Bu auretle homurdanmıya başlı- yan yobazların ve kitab yazmakla geçinen hat­ tatların yaygaralarına meydan bırakılmadı. Said Mehmed efendi ile İbrahim Müteferrika ortak idiler. Said efendi sermayeye yardım e- diyor ve devlet adamla ı arasındaki nüfuzile bu işin meydana çıkma, ına uğraşıyordu. Ki­ tab basmayı iş edinen d; İbrahim Müteferrika idi. Viyanadan hakkâk.L. ve hurufat dökmeci- leri getirtti ve ilk matbaayı 1726 da Sultan- ahmed civarındaki evinde kurdu.

Said Mehmed efendi ile Müteferrika İbrahim efendinin birlikte bastıkları ilk kitab (Sahhahı Cevheri) nin tercümesi olanVankolu lügatidir. Buna Vankolu denmesinin sebebi Vankolu lâkablı Mehmed efendinin tercümesi olmasın­ dandır. İki büyük cild tutan bu eser iki yılda

nasılmış ve 1729 da intişar etmiştir. Ondan sonraki Kâtib Çelebinin Tuhfetülkibar fi esfa- ril bihar adlı [ve Türk denizciliğinden bahse­ den 76 sayfalık eseridir ki içinde beş tane de

(2)

İbrahim Müteferrika Meşhur Adamlar İbrahim Necmi Dilmen harita vardır. Üçüncü eser İbrahim Mütefer­

rikanın Lâtinceden tercüme ettiği Tarihi sey­ yah adlı kitabdır. Dördüncü kitab (Tar'hi Hindi garbı adını taşır ki Amerika hakkında malûmatı muhtevidir. Beşincisi Timur tarihi, altmcısı Eski ve yeni Mısır tarihi, yedincisi Nazmi zadenin Gülşeni Hulefası.sekizincisi biz­ zat İbrahim Müteferrika tarafından yazılmış olan Usulülhikem fi Nizamül’ ümem adlı eser, dokuzuncusu yine onun eseri olan Füyuzatı mıknatısiye, onuncusu Kâtib Çelebinin Cihan- nüması, on birincisi yine Kâtib Çelebini (takvimüttevarih) i, on İkincisi de (Naima)nın tarihinden birinci ve ikinci ciltlerdir.

ilk sekiz, on parça eserin basılışından sonra Çelebi zade Sait Mehmet efendi şirketten ayrılmıştır. Büyük devlet memurluk , arma namzed olan ve sonra da sadrazamlığa geçen Said Mehmed paşa matbaacılığı kendisi için daimî bir iş olarak alamamış ve artık onu büsbütün İbrahim Müteferrikaya bırakmıştı. Zaten hicri (1143) yani 1730 senesinde Yeni­ çeri isyanile Damad İbrahim Paşa öldürülmüş ve Üçüncü Sultan Ahmet tahtından indirilmişti Yeni başlanmış olan bütün medeni eserler gi­ bi matbacılık da durmuş ve nihayet İbrahim Mü­ teferrika Birinci Mahmuddan yalnız kendi namı­ na olmak üzere yeni bir ferman almaya mu­ vaffak olmuştur.

İbrahim Müteferrika saydığımız on iki eser­ den sonra Raşid tarihini, yirmi sekiz Mehmet Çelebinin küçük seyahatnamesini, Çelebi zade Asım efendinin tarihini, (Ahvali gazevat der di­ yar Bosna) adlı bir eseri basıyor ve 1742 den sonra matbaa işini kendi yetiştirmelerinden olan adaşına bırakıycr. Bu tarihde matbaâ hak- kındaki ferman Rumeli kadılarından İbrahim ve Anadolu kadılarından Ahmed efendiler namla­ rına verilmiştir.

İbrahim Müteferrika Avrupadan getirttiği kâğıtçı ustaları vasıtasile Yalovada bir kâğıt fabrikası kurdurmuş ve kâğıt da yaptırmıştı Fa­ kat bu fabrika pek az yaşamıştır.

Kral (Rakoci) nin kâtipliğini ve tercüman­ lığını bırakmamış olan İbrahim Müteferrika son­ raları Avusturyaya karşı olan muharebede top arabacıları kâtibi sıfatile bulunmuş ve muha­ rebeye giden Macarların yazılması işi de ken­ dine verilmişti. Bu muharebede Orşova kalesinin teslimi için mükâlemeye de memur edilmişti,

- 77

Muharebeden Istanbula döndükten biraz sonra ölmüş, bıraktığı eşya arasında satılama­ yan birçok kitablar da çıkmıştı. Mezarı Kasım paşa civarındadır. Mezar taşında Şair (Nevres) efendinin yedi beyitlik güzel bir tarihi vardır ki son mısraı şudur :

Bastı İbrahim efendi sahnı firdevse kadem

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği lana Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Nos frères et nos soeurs sont les personnes les plus chers que nous. ayons après notre père et notre mère. Cependant nos compagnons

İşte bir ses­ lenişi: —Nerden bilecektim be­ ni sevdiğini — Kaiıuşmasaydı gözlerin — Aklımın kenarından geçer miydi — Daha dün yapa­ yalnız

1539 Süleyman Haldun GULEMAN Güzel Sanatlar Akademisi Mi­ marî şubesinde talebe 1541 İsmail Atıf SERDENGEÇTİ Hukuk fakültesinden mezun 1553 Hazmonay ADATO Yüksek

Mahkemelerin gereksinmeleri karşılanmaz­ sa; yargıç bağımsızlığı ve güvencesi olmazsa; savunmaya, olmasa daha iyi olur gözüyle ba­ kılırsa; avukatlar iş

Egzersizden 24 saat sonra ölçülen aldosteron düzeyleri egzersizden hemen sonra ve iki saat sonraki aldosteron düzeylerinden önemli şekilde düşüktü (p&lt;0.05)..

Tavuk veri setine ait sonuçlar incelendiğinde Çok Katmanlı Yapay Sinir Ağı algoritması için orijinal boyutlu resimler (360x504) ile küçültülüş resimler (100x140) arasında %

Memet Fuat, Nâzım Hikmet’in yaşa­ mında olup bitenlere yalnızca serinkanlılıkla bak­ mıyor; serinkanlılığı elden bırakmıyor olması yet­ mezmiş gibi, Nâzım

Da­ ha sonra resmi görevlerinden ayrılarak gazeteciliğe başlamıştır, önce Ahmet E- min Yalman'la birlikte Vakit gazetesini çı­ karmıştır... Sonra kardeşleriyle