31 Ocak
S O N
T a r ih i M u sah abe
Ortodoks patrikliği vs Tiirkler
Ortodoksluk ve Katoliklik - Şark ve Garp kiliselerinin ayrılışı -
Fatihin seçtirdiği ilk Patrik - Yapılan merasim - Patriğe
verilen imtiyazlar • Gelip geçmiş Patrikler
Dünyada 200 milyon ortodoks var dır. Bu da, mevcut hıristiyanlarm 4 te birinden fazladır.
Ortodoks kilisesinin Katolik kilise sinden ayrılığı milâdi 858 tarihinde dir. Gerçi, merkezî Romada olan ka- toliklerle, merkezî Bizans olan şark kilisesinin arasında daha evvel bazı ihtilâflar zuhur etmiştir. Katolikler, İncilin yalnız Lâtince okunabileceğini kiliselerde Hazret! İsanm ve Hazret! Meryemin resimlerine ibadet olıunabi İeceğini, doğan hıristiyan çocukları nın okunmuş su serperek vaftiz olu nabileceğini, ahrette küçük günahlar için daha hafif bir azap yeri bulundu ğunu, rühülkudsun baba ve oğul de dikleri Cenabıhak ile İsadan müşte rek olarak sudur ettiğini iddia eder ler ve papas'ıarın evlenmesine müsa- de etmezlerdi. Ortodokslar ise, her milletin kendi dilinde ibadet edebile ceği, vaftiz için suya daldırmanın şart olduğu, küçük günahlar için ayrı ce hennem bulunamıyacağı, ri'ıhulküd- «tin yalnız Cenabıhaktan sudur ede ceği iddiasında bulunurlar ve muay yen rütbelerden küçük papaslann ev lenmesine müsaade ederlerdi.
İmparator Teofilln karısı Teodora Roma kilisesine mütemayildi. Hattâ resimleri kiliselere İade ettirdi ve bu münasebetle Ayasofyada büyük bir merasim yaptırdı, lâkin bir müddet tonra imparator şahsî bir sebepten dolayı Patrik İğnası hal’ ettirerek ye rine o zamanın büyük âlimlerinden Fotyüsü tayin etti. Papa ise, bunu ka bul etmiyerek yeni patriği afaroz etti BizanslIlar esasen çok zamandan be- r l katolikleri barbar ve hak dininden sapmış gözüyle görürlerdi. Fotyüs bü tün şark patrik ve piskoposlarını top ladı. Bunlara katoliklerin hatalarını Jzah etti. Bu ruhanî meclis katollk ve Ortodoksların ihtilaflı meselelerini tet kik ettikten sonra Roma kilisesinden ayrılmağa karar verdi. îşte bu hâdise 858 milâdî yılında olmuştur.
Gerçi sonradan Fotyüs imparator tarafından azledilerek sürüldü ve iki kilise arasında, zahirî birlik muhafaza olundu İse de garkta Rum ve garpte Lâtin âyini icra olunuyor, katolikler papayı Hazret! İsanm vekili, Havari Ben Piyerin halifesi, Roma şehrinin piskoposu Roma eyaletinin baş plsko poşu, İtalya kıtasının metropolidi, garp memleketlerinin patriği, ve bü tün hıristiyanlarm ruhanî reisi ola- . rak tanıyorlar, ortodokslar ise bunu reddediyorlardı. Nihayet on birinci a- sırda ayrılış kat’iyet kesbettl. 1431 de ise bu kat’iyet resmî bir şekil aldı. Şar ki Avrupa hıristiyanları, Bulgarlar, Ruslar, Sırplar ilâh,.. Hepsi bu mez hebi kabul ettiler. Bugün dünyada 320
milyon katollk, 200 milyon ortodoks ve 200 milyon protestan vardır.
★★
Fatih İstanbulu fethettiğinin üçün cü günü yeni patriğin seçilmesini em retti. Ayni zamanda, imparatorlar za manında olan bütün merasimin yapıl masını tenbih etti. Patrik seçilen Ja- jıadyüs, hâs ahırdan gönderilen gayet mükellef ve eğerli, üzeri beyaz haşalı bir ata bindirildi. Yanında ruhani he yet olduğu halde saraya geldi. Fatih cnu, tahtının üzerinde oturmuş vazi yette kabul etti. Yanında saltanat er kânı hazırdı. Fatih patriği büyük bir iltifatla karşılıyarak uzun uzun soh bet etti, padişah, ayni zamanda âlim
. V A K A N I
bir adamdı. Şark dillerinden maada, Rumca ve Lâtince de bilir, din mevzu larında konuşmağı çok severdi. Yeni patrik te hakikaten büyük bir âlimdi. Bu suretle birçok mevzularda konuş tular. Patrik nihayet gitmek için izin istedi. Padişah ona inci ile süslü altın bir âsa verdi ve:
— Patrik olunuz. Cenabıhak sizi hi maye etsin... Her hususta muhabbe timden istifade ediniz. Sizden evvel gelmiş olan patriklerin sahip olduğu bütün hak ve imtiyazlara sahip ola caksınız dedi. Patrik ayak öptü, pâ- paslar bir ağızdan padişaha dua etti ler. Sonra hepsine birden bir ziyafet çekildi. Patrik ayni ata binerek vezir ler ve paşalar yanında yaya yürüdüğü halde patrikhaneye götürüldü.
Roma ve şark kilisesinin birleşme sine şiddetle muhalif olan yeni patrik Yorgi Sklalariyüs yahut kısaca Janad yüs Meryem ana kilisesinin -şimdiki Fethiye camii- patrikhaneye ithaf o- lunmasmı rica etti. O zamana kadar burada bulunan tariki dünya rahibe ler aziz Yahya kilisesine naklolunup yeııi patrikhanenin şimalindeki mü kellef sarayda Janadyüsün ikametine tahsis olundu. Padişah bundan sonra ona bir berat yolladı. Bunda:
— Patriğe kimse tahakküm etmesin kim olursa olsun kendisine kimse iliş mesin. Kendisi ve maiyetinde buhı- tıan rahipler umumî hizmetlerden e- bediyen muaf olsun, kiliseler camie çevrilmesin, evlenme ve cenaze vesair merasimleri rum kilisesine göre olsun bayram ve yortuları serbest yapılsın, büyük yortularında rum mahallesinin kapıları üç gün açık kaism, deniyor du. ,
Bu berat bir yangında yandığı için Yavuz zamanında, İstanbulun fethi Birasında hazır bulunmuş bir yeniçe rinin şahadetiyle yeniden tertip olu nup kendilerine verilmiştir.
İstanbul'un fethinden yirminci as ra, yani 1901 tarihine kadar İstanbu- la 159 kere patrik seçilmiş ve 103 zat patriklik etmiştir. Bu makam bir de fadan fazla' patriklik edenler tarafın dan ise 56 kere işgal olunmuşlardır. Bunlardan ikinci Kirilos altı kere pat j rik olarak rekor’ kırmıştır.
Birinci patrikliği 1612 yılındadır ve | bir seneye yakındır. Sonra 1621 - 1623 i 1623 - 1630, 1630 - 1634, 1634 - 1635,; i 1637 - 1638 yıllan arasında beş k ere; j daha patrik olmuştur. Hepsi ceman; j 16 selle' eder. Biriiıcî patrikliği ile ikin;
İ
çişi arasında bir, İkincisi ile üçüncüsü j arasında iki, üçüncüsü ile dördüncüsü; ¡arasında bir, dördüncüsü ile beşincisiarasında iki: beşincisi ile altmcısı ara smda iki patrik gelip geçmiştir.
Bundan sonra en çok seçilenler, son patrikliği 1603 - 1694 yılları arasında olan dördüncü Divonisyostur ki beş kere seçilmiştir. Son patrikliği 1684- 1685 yıllan arasında olan dördüncü Bartinycs ta beş defa patrik olmuş tur. Bu makama 4 kere, 3 kere geçen ise pek çoktur.
İstanbul patrikliği, bugün hâlâ ^ bü- j tün Ortodoksların en büyük ruhanî ma kamıdır. Gerçi Türkiyede bugün an cak 125 bin ortodoks vardır, lâkin İs- , taııbul patriği, Rum, Bulgar, Sırp, Ro- | men, Rus vesair bu mezhepte olan hı- | ristiyanlarm dinî reisidir. Patrik olan i lar, kendilerine Fatih tarafından ve kilmiş olan imtiyaza daima nail ol- j muşlar ve mezheplerinin en. büyük ¡ruhanisi clmak sıfatiyle icap eden va
zifeleri rahatça ifa etmişlerdir. Bupu da Türklerin, bu bahislerdeki sonsuz anlayış ve müsamahalarına borçlu durlar.
G ünün m evzuları:
hasta olmalı mıdır?
Yazan : Sermiha Kd nürcüo&lu
Hasta olan lise hocalarının ders sa atleri zümre arkadaşları arasında tak sim edileceğine dair verilen karar, tatbik edilmiye başlanmış bulunmak tadır.
Meselâ 15 saat dersi olan bir öğret men hastalanarak izin aldığı takdir de bu ders saatleri, ayni dersi oku tan arkadaşları arasında dağıtılacak bu suretle vekil maaşından tasarruf edilecektir.
îlk nazarda oldukça makul gibi gö rünen bu karar, bilhassa mesleğin içinde bulunanlar arasında derin akis ler uyandırmıştır. Herhangi bir me mur hastalanarak arkadaşının vazife
sini, kendi vazife süresi içinde ifaya gayret edebilir! Fakat öğretmen, yar dım etmek İstediği hasta meslekdaşı- nın ödevini muhakkak kendi mecbur olduğu saatlerin haricinde ayrıca bir gün veya İki gün harcıyarak yapmak zorundadır. Bu vaziyet karşısında ilk hatıra gelen sual şu olabilir:
i Hiç bir memuriyet haftanın muay iyen biıkaç gününe inhisar etmez. B | kadar bol zamanı olanların ise, bc [vakitlerini millî bir maksad uğrund [ harcaması, hissesine düşen bir I: yapmaktan başka bir şey sayılmaz j İşte halledilmesi icap eden bu davay | nazik bir mesele olarak inceliyece j gizi
Avrupa memleketleri de dahil o dugu halde bütün dünya çalışma h yatında öğretmenlik diğer. sınıf m< murluklardan tamamen ayrı bir i ve ihtisas mevzuu olarak kabul edil miş bulunmaktadır. Memur günü muayyen saatlerinde çalışmakla ber ber yine kendi kendini düşüneeel ! varlığını istediği istikamete sevkec jcek, mahdud da olsa, «zaman» lar b labilir! Halbuki bir öğretmen kapış nı açıp, içine girdiği sınıfın havasın da tamam elli dakika, hüviyetini, be ligini ve bütün ruhunu, kendisinde
(Devamı Sayfa 6, Sü. 5 te)