Nergis Günsenin kendisi gibi sualtında çalışan arkeolog arkadaşı Feyyaz Subay ile. Denizler altındaki zenginlikler keşfedilmeyi bekliyorlar. i
¿«< isrlpj
* *%
;<*?Kendisini sualtı çalışmalarına adayan ve
Marmara Adası çevresindeki
Bizans dönemine ait batıkları
keşfeden arkeolog Nergis Günsenin’in
hedefi arkeolojinin sualtı çalışmalarını
ülkemizde akademik bir bünyeye oturtmak
•V
C an an G Ü N E R İ
Ç
oğumuz için her za man gizlerle dolu ve kimi zaman da ürtükü- tücü bulduğum uz denizler onun herşeyi, en büyük tut kusu. Kalbi deniz için atıyor adeta. Yaklaşık 15 yıldır sür dürdüğü sualtı çalışmaların da, her d a lışın d a hala ilk günkü heyecanını duyuyor besbelli. Kaşifliğin yaşı olma dığı ise bir kez daha kanıt landı. Çünkü, İstanbul Üni v e rs ite s i A rk e o lo ji B ölü- m ü’ nden mezun olduktan sonra ülkemizde sualtı eğiti mi veren bir kurum olmadı ğından çalışmalarını Fran sa’da sürdüren Günsenin, 34 yaşında genç bir kaşif. 1984 yılında tez çalışmalarına baş layan, 1993 yılında da Mar- mara Adası açıklarındaiçle-SAYFA 6 FİESTA ■ 14 AĞUSTOS 1994
■ B : I H I ■ Nergis Günsenin I şu sıralarda! yakında başlayacağı bir kazının hazırlıkları içinde...
rinde eski çağlarda kullanılan bir tür testi sayılan binlerce amphora bulunan 7-13. yüz yıllara ait 8 ayrı batık gemiyi ilk defa ortaya çıkaran Gün senin, aynı zamanda su al tında ciddi araştırm alar ve çalışmalar yapan ve sualtın da çalışan ilk kadın ârkeolog.
Yeni ekipler
fi
yetişme
I.U. Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Sualtı Tekno lojisi Programı’nda öğretim görevlisi Nergis Günsenin öğrencilere suyun altında ne yapmamaları gerektiğini an latıyor. “ Burası Türkiye’nin suüstü ve sualtı hâzinelerinin ileriye taşınması için bir çe kirdek program. Öğrencilere suyun içinde bir antika esere veya tarih için önemli bir ob jeye rastladıklarında ona ne
yapmamaları gerektiğini öğ retiyorum. Örneğin öğrenci lerle birlikte 10 günlük bir Marmaris gezisi yaptık. Tur ban Tatil Köyü’nde eski bir arkadaşım olan Feyyaz Su bay (arkeolog) dalış klübü- nün kapılarını bize açtı...”
G ü n s e n in ’in en büyük amacı,Türkiye’deki sualtı ça lışmalarını ciddi, akademik bir bünyeye oturtmak. “Arke oloji kürsüsündeki arkadaş lara rica ediyorum ; T ü rk i ye’de arkeoloji bulunan tüm kürsülerde, sualtı arkeolojisi en azından master programı düzeyinde verilmeli akade mik bünyede okutulmalı”
Günsenin’e hak vermemek elde değil. Çünkü ülkemizde neredeyse 35 yılı bulan sualtı arkeoloji çalışmaları gerçek ten de üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkeye
yakışmaya-cak nitelikte. Denizler, Türki ye’nin ekonomik, sosyal ve bilimsel alanda gelecekten b e kle d iğ i g e liş m e le rin en önemli potansiyeline sahip cevherlerden biri olarak ilgi bekliyor. Elimizdeki bu değer gün geçtikçe kirlenerek, bi linçsiz yaklaşımlarla içindeki yaşam öldürülüyor. Kendini denizlere adamış bir iki kişiy le ise ne yazık ki yapılacak fazla bir şey yok. Yeni ekipler yetişmesi gerekiyor ancak ilk önce ekipleri yetiştirecek ku rumlar olmalı.
Yardıma hazır
Nergis Günsenin genellik le Bizans denizciliği ve tari hiyle ilgileniyor. Bizans’ın gö beği ve esas menşei, İstan bul ve çevresi olduğu için ça lışmalarını bu bölgelerde yo ğunlaştırm ış durumda. Bir yandan hala önceden bul muş olduğu batıkların yüzey sel araştırmasıyla görsel açı dan konumunu incelerken bir yandan da 1-2 sene içinde yeni bir batık kazısının planla rını yapıyor. Bu arada ger çekleştireceği kazı için spon sor arayışında Günsenin. Ar keologların Kültür BakanlığıAnıtlar ve Müzeler Müdürlü- ğü’ne bağlı olarak oradan izin ve para aldıklarını söyleyen arkeolog, “Ne yazık ki Bakan lığın fazla parası yok. Bu yüz den özel sektörden destek bekliyoruz. Bir su altı projesi m alzem eler yüzünden çok pahalıya mal oluyor. Özel sektör destek verirse öğren cilerin de katılacağı bir kazı başlatmak istiyorum .” diye söze devam eden arkeolog gençleri bu mesleğe teşvik etmek istediğini ancak genç lerin bu işten para bekleme meleri gerektiğini söylüyor. “Gençler her şeyi para olarak görmemeli, ülkeye yeni bir değer katmayı düşünmeliler. Ben yardıma hazırım.” Başla yacağı kazının aşağı yukarı 10 senesini alacağını söyle yen başarılı arkeolog, bu ka zıyı gerçekleştirdikten sonra elinden bayrağı kendisinden sonrakilere teslim edecek.
Sualtı ilgi
bekliyor
Son olarak kurumayacak tek şeyin insanlığın tarihi ol duğunu s ö y lü y o r N ergis Günsenin, “İnsanlığın tarihi nin kaynağı bitmez. Ne kadar
Marmaris'teki gezi sırasında öğrenciler uygulamalı olarak
çalışma imkanı buldular.
eskiye giderseniz bir eskisi karşılar sizi. Suyun altındaki tarih ise hiçbir zaman b it mez. Hayat suda başladı. Antik medeniyetlerin birbirle rini tanımaları, ticaret yapma ları hep su yoluyla oldu. Tek ne ve yelkenliler kullanıyor lardı ancak onlar şimdikiler gibi değildi. Daha primtif, an cak kıyı seyri yapabilen, bir veya iki yelkenli teknelerdi, haliyle ilk seferlerini bile ta- mamlayamadan batıyorlardı. Denizler kirleniyor, balıklar ölüyor belki ama denizin al tındaki tarihi zenginlik kirlen miyor. Tarih suyun altında duruyor. Onları ortaya çıkar mamız ve yaşatm am ız
la-- » ı r v » ”
14 AĞUSTOS 1994 - FİESTA SAYFA 7
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi T a h a To ros Arşivi